EN 8.9.1. Tourism direct GDP as a proportion of total GDP and in growth rate 8.9.2. Number of jobs in tourism industries as a proportion of total jobs and growth rate of jobs, by sex
EN 8.9.1. Tourism direct GDP as a proportion of total GDP and in growth rate 8.9.2. Number of jobs in tourism industries as a proportion of total jobs and growth rate of jobs, by sex
TR 8.9.1. Turizmin toplam GSYH ve büyüme hızının bir oranı olarak GSYH'ya etkisi 8.9.2. Cinsiyete göre, toplam istihdamın ve istihdam büyüme hızının bir oranı olarak turizm sektörlerindeki iş sayısı
engelsk | Turkiska |
---|---|
tourism | turizm |
growth | büyüme |
rate | oranı |
and | ve |
by | göre |
total | toplam |
EN Business networks offer an important advantage when you are applying for jobs: connections
TR İş dünyası ağları adayların başvuruları için önemli bir avantaj sunuyor
engelsk | Turkiska |
---|---|
advantage | avantaj |
you | in |
important | önemli |
for | için |
an | bir |
are | sunuyor |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
engelsk | Turkiska |
---|---|
all | tüm |
the | ederiz |
EN Then the cached image which is produced by your browser applying to an HTML5 Canvas tag
TR Ardından, tarayıcınız tarafından bir HTML5 Canvas etiketine uygulanan önbelleğe alınmış görüntü
engelsk | Turkiska |
---|---|
browser | tarayıcı |
image | görüntü |
by | tarafından |
EN Technical article Applying technology and maintenance best practices }
TR Teknik makale Teknoloji ve bakım en iyi uygulamalarını hayata geçirme }
engelsk | Turkiska |
---|---|
maintenance | bakım |
technical | teknik |
technology | teknoloji |
and | ve |
practices | uygulamalar |
best | en |
EN Applying technology and maintenance best practices
TR Teknoloji ve bakım en iyi uygulamalarını hayata geçirme
engelsk | Turkiska |
---|---|
technology | teknoloji |
and | ve |
maintenance | bakım |
practices | uygulamalar |
best | en |
EN Often right before a big deadline, when I really needed to start applying myself, I would fall into a total binge
TR Genellikle büyük bir son teslim tarihinden hemen önce, gerçekten kendimi uygulamaya başlamam gerektiğinde, tam bir tıkanıklığa düşerdim
engelsk | Turkiska |
---|---|
often | genellikle |
big | büyük |
really | gerçekten |
total | bir |
before | önce |
EN Before applying as a Sales Partner or Services Partner, please ensure you meet our minimum requirements by reading our Terms & Conditions document.
TR Satış Ortağı veya Hizmet Ortağı olarak başvurmadan önce lütfen ??Şartlar ve Koşullar?? belgesini okuyarak minimum gereksinimlerimizi karşıladığınızdan emin olun.
engelsk | Turkiska |
---|---|
minimum | minimum |
sales | satış |
partner | ortağı |
services | hizmet |
as | olarak |
or | veya |
please | lütfen |
ensure | emin |
terms | koşullar |
our | ve |
before | önce |
EN Harmony is applying zero-knowledge proofs for data sharing while preserving the consumer’s privacy
TR Harmony, tüketicinin gizliliğini korurken veri paylaşımı için sıfır bilgi kanıtları uyguluyor
engelsk | Turkiska |
---|---|
privacy | gizliliğini |
zero | sıfır |
data | veri |
knowledge | bilgi |
for | için |
sharing | paylaşımı |
EN Hyperconnect specializes in applying new technologies based on machine learning to image and video processing and was the first company to develop webRTC for mobile platforms.
TR Görüntü ve video işlemek için makine öğrenimi tabanlı yeni teknolojileri uygulama konusunda uzmanlaşan Hyperconnect, mobil platformlar için webRTC geliştiren ilk şirketti.
engelsk | Turkiska |
---|---|
new | yeni |
technologies | teknolojileri |
machine | makine |
company | iş |
mobile | mobil |
platforms | platformlar |
based | tabanlı |
video | video |
image | görüntü |
and | ve |
learning | öğrenimi |
first | ilk |
EN You can also control access to AWS services by applying service control policies (SCPs) to users, accounts, or OUs.
TR Ayrıca, hizmet denetim politikalarını (SCP) kullanıcılara, hesaplara veya OU’lara uygulayarak AWS hizmetlerine erişimi kontrol edebilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
access | erişimi |
aws | aws |
policies | politikalar |
you can | edebilirsiniz |
service | hizmet |
or | veya |
control | kontrol |
also | ayrıca |
users | kullanıcı |
EN Instead of saying, "Someone will take over the job anyway", it would be better if this person was known when we were applying
TR “Nasıl olsa biri bu işi üstlenir” demek yerine bu kişinin başvuru yapacağımız sırada belli olması iyi olur
engelsk | Turkiska |
---|---|
someone | biri |
would | olur |
better | iyi |
person | kişinin |
were | bu |
instead | yerine |
job | iş |
EN Perception of Discrimination in Turkey and Obstacles Encountered in the Process of Applying to Legal Mechanisms
TR Bilgi Aktivizmi, Veri Toplama ve Veri Yönetimi Rehberleri
engelsk | Turkiska |
---|---|
and | ve |
EN The firm protects clients? reputations in Turkey via applying a range of offensive and defensive legal tools combined into a coherent strategy
TR Türkiye?deki müvekkillerin itibarını agresif ve savunmacı hukuki araçlar ile tutarlı stratejiler meydana getirerek korumaktadır
engelsk | Turkiska |
---|---|
clients | müvekkillerin |
turkey | türkiye |
legal | hukuki |
in | deki |
and | ve |
tools | araçlar |
combined | ile |
EN When applying as tastemaker, use our invitation code
TR Bir trend belirleyicisi olarak başvururken davet kodumuzu kullanın
engelsk | Turkiska |
---|---|
as | olarak |
use | kullanın |
EN Meet the perfect tool for applying skincare & cosmetic products like masks, foundations, concealers, creams, serums, etc. It’s ultra-hygienic, easy to clean, silky soft, dual-sided & cruelty-free.
TR Maske, fondöten, kapatıcı, krem, serum gibi ürünleri mükemmel şekilde uygular. Ultra hijyenik, temizlenmesi kolay, ipeksi yumuşaklıktadır, çift taraflıdır ve hayvanlar üzerinde denenmemiştir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
perfect | mükemmel |
easy | kolay |
products | ürünleri |
ultra | ultra |
dual | çift |
etc | ve |
the | şekilde |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
engelsk | Turkiska |
---|---|
all | tüm |
the | ederiz |
EN Harmony is applying zero-knowledge proofs for data sharing while preserving the consumer’s privacy
TR Harmony, tüketicinin gizliliğini korurken veri paylaşımı için sıfır bilgi kanıtları uyguluyor
engelsk | Turkiska |
---|---|
privacy | gizliliğini |
zero | sıfır |
data | veri |
knowledge | bilgi |
for | için |
sharing | paylaşımı |
EN Applying local vancomycin with vacuum-assisted closure on decubitus isolated Corynebacterium striatum: a case report
TR Bası yarasında Corynebacterium striatum üreyen hastada negatif basınç tedavisi ile lokal vankomisin uygulaması: Olgu sunumu
engelsk | Turkiska |
---|---|
with | ile |
EN Instead of saying, "Someone will take over the job anyway", it would be better if this person was known when we were applying
TR “Nasıl olsa biri bu işi üstlenir” demek yerine bu kişinin başvuru yapacağımız sırada belli olması iyi olur
engelsk | Turkiska |
---|---|
someone | biri |
would | olur |
better | iyi |
person | kişinin |
were | bu |
instead | yerine |
job | iş |
EN Important: Please write the position you are applying for in the subject section of the e-mail, and share your Turkish CV, half-page motivation letter and reference information with us.
TR Önemli Not: Lütfen, mailin konu bölümüne başvurduğunuz pozisyonu yazıp, Türkçe özgeçmişinizi, yarım sayfalık kendinizi anlatan motivasyon mektubunu ve referans bilgilerinizi bizimle paylaşınız.
engelsk | Turkiska |
---|---|
reference | referans |
half | yarım |
with us | bizimle |
share | paylaşın |
section | bölüm |
please | lütfen |
turkish | türk |
and | ve |
of | konu |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
engelsk | Turkiska |
---|---|
all | tüm |
the | ederiz |
EN Students (Internship and Junior Engineer), recent graduates, and experienced candidates all have career options at ASPİLSAN. The following are some points to consider before applying to ASPİLSAN.
TR ASPİLSAN?da öğrenciler (Stajyerlik ve Aday Mühendislik), yeni mezunlar ve deneyimli adaylar için iş fırsatları bulunmaktadır. ASPİLSAN?a başvuru yaparken dikkat etmeniz gereken birkaç konu aşağıda paylaşılmıştır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
experienced | deneyimli |
students | öğrenciler |
and | ve |
are | bulunmaktadır |
to | birkaç |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
engelsk | Turkiska |
---|---|
all | tüm |
the | ederiz |
EN Tips on applying for a job in Germany
TR Almanya’da İş Başvurusu Yapacaklara Tavsiyeler
engelsk | Turkiska |
---|---|
tips | tavsiyeler |
EN Show the employer why you are applying and why you are the best person for the job
TR Firmaya, neden başvuru yaptığınızı ve neden bu iş için en iyi aday olduğunuzu gösterin
engelsk | Turkiska |
---|---|
show | gösterin |
and | ve |
for | için |
why | neden |
best | en |
EN What you need to avoid when applying for a job in Germany.
TR Almanya’da bir iş yerine başvuru yapmak: Motivasyon mektubundaki ve özgeçmişteki bu karakteristik hatalar, şansınızı heba edecektir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
you | ve |
a | bir |
to | yapmak |
EN If you’re applying for an office job, this can lead to an immediate rejection.
TR Eğer bir ofiste çalışmak için başvuruyorsanız, bu hata doğrudan olumsuz cevap almanıza yol açar.
engelsk | Turkiska |
---|---|
job | çalışmak |
if | eğer |
this | bu |
EN These visionaries are applying technology in innovative ways to drive progress in business — and the world
TR Herhangi bir hibrit bulut yapısı genelinde günde 25 milyar güvenli işlemi yönetin
engelsk | Turkiska |
---|---|
to | güvenli |
EN How to write a “thank you for applying” email
TR Jotform?un yeni podcast?i Momentum yayında
EN We reach dairies around the globe, applying our thorough technological know-how to help you to seize market opportunities and extend product ranges
TR Dünyanın dört bir yanındaki mandıralara ulaşıyor, piyasa fırsatlarını yakalamanıza ve ürün gamınızı genişletmenize yardımcı olmak için derin teknolojik bilgimizi uyguluyoruz
engelsk | Turkiska |
---|---|
globe | dünyanın |
technological | teknolojik |
market | piyasa |
help | yardımcı |
product | ürün |
and | ve |
to | için |
EN We are applying independent certification and labelling, and working together with suppliers, NGOs, food and beverage manufacturers, and other stakeholders to promote system-wide action.
TR Bağımsız belgelendirme ve etiketleme uygulayarak sistem çapında eylemi teşvik etmek amacıyla tedarikçiler, STK'lar, gıda ve içecek üreticileri ve diğer paydaşlarla birlikte çalışıyoruz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
independent | bağımsız |
labelling | etiketleme |
suppliers | tedarikçiler |
food | gıda |
beverage | içecek |
other | diğer |
system | sistem |
manufacturers | üreticileri |
and | ve |
promote | teşvik |
EN As part of our sustainability approach, we undertake a materiality assessment every two years by applying the Global Reporting Initiative (GRI) principle of materiality
TR Sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir parçası olarak, her iki yılda bir Küresel Raporlama Girişimi (GRI) önemlilik ilkesini uygulayarak önemlilik değerlendirmesi yaparız
engelsk | Turkiska |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
global | küresel |
reporting | raporlama |
approach | yaklaşım |
our | de |
years | bir |
EN Your experience in applying for a role in our company is important to us
TR Şirketimizdeki bir pozisyona başvurma sürecindeki deneyiminiz bizim için önemlidir
engelsk | Turkiska |
---|---|
important | önemlidir |
our | bizim |
a | bir |
EN In an increasingly competitive environment, it can be challenging to find the best candidates for healthcare jobs
TR Rekabet seviyesinin giderek arttığı bir ortamda, sağlık işleri için en iyi adayların bulunması zor olabilmektedir
engelsk | Turkiska |
---|---|
healthcare | sağlık |
competitive | rekabet |
best | en |
the | giderek |
EN Products that can be repaired, should be repaired. Refurbished cell phones can be sold to someone new. Repaired computers bridge the digital divide. Even better, repair jobs are local. They won’t ever be shipped overseas.
TR Onarılabilecek ürünler onarılmalıdır. Yenilenmiş cep telefonları yeni birine satılabilir. Onarılan bilgisayarlar dijital uçurumu kapatır. Daha da iyisi, onarım işleri yereldir. Onlar asla yurtdışına sevk edilmeyecektir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
phones | telefonlar |
new | yeni |
repair | onarım |
products | ürünler |
computers | bilgisayarlar |
digital | dijital |
even | da |
ever | daha |
to | birine |
EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs
TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı
engelsk | Turkiska |
---|---|
family | ailesi |
daily | günlük |
his | in |
and | ve |
working | çalışarak |
work | iş |
off | bir |
EN The world’s toughest jobs require the best hoses and connectors. From factories to farms, our fluid conveyance solutions are making what matters work. Watch our new video to learn more.
TR Dünyanın en zorlu işleri için en iyi hortumlar ve konnektörler gerekir. Fabrikalardan çiftliklere, akışkan iletimi çözümlerimiz zor işleri kolaylaştırıyor. Daha fazla bilgi edinmek için yeni videomuzu izleyin.
engelsk | Turkiska |
---|---|
fluid | akışkan |
work | iş |
new | yeni |
are | dünyanın |
best | en |
EN Fostering repair will give people access to affordable products, make a huge dent in the e-waste problem, and create jobs.
TR Onarımı teşvik etmek; insanların uygun fiyatlı ürünlere erişmesini sağlayacak, e-atık probleminde büyük bir azalma yaşanacak ve iş yaratacaktır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
repair | onarım |
affordable | uygun |
huge | büyük |
and | ve |
products | ürünlere |
people | insanlar |
a | bir |
to | etmek |
EN Depend on Eaton hydraulic cylinders to excel in the world’s toughest jobs and harshest conditions
TR Dünyanın en zorlu işlerinde ve en zorlu koşullarında başarılı olmak için Eaton hidrolik silindirlerine güvenin
engelsk | Turkiska |
---|---|
hydraulic | hidrolik |
eaton | eaton |
and | ve |
conditions | koşullar |
to | için |
EN The world’s toughest jobs require the best hoses and connectors
TR Dünyanın en zorlu işleri için en iyi hortumlar ve konnektörler gerekir
engelsk | Turkiska |
---|---|
and | ve |
the | için |
best | en |
EN In Turkey, where the number is estimated in excess of one million, 57% of child workers are employed in agriculture, 27% in the service sector, and 16% in industrial jobs
TR Ülkemizde sayılarının 1 milyonu geçtiği tahmin edilen çocuk işçilerin %57’si tarımda, %27’si hizmet sektöründe, %16’sı sanayide çalışıyor
engelsk | Turkiska |
---|---|
million | milyonu |
agriculture | tarımda |
child | çocuk |
service | hizmet |
sector | sektör |
of | nın |
EN Waiting for days due to Turkey's exhortation and removed from the border when the pandemic began, most of the refugees had lost both their jobs and home when they returned to the cities where they came from.
TR Türk diasporasının “ruh hali” ve siyasi öncelikleri üzerine kapsamlı bir araştırma.
engelsk | Turkiska |
---|---|
and | ve |
of | nın |
EN The ADA is a civil rights law that prohibits discrimination against individuals with disabilities in all areas of public life, including jobs, schools, transportation, and all public and private places that are open to the general public
TR ADA, iş, okul, ulaşım ve genel halka açık tüm kamu ve özel yerler de dahil olmak üzere kamu hayatının her alanında engelli bireylere karşı ayrımcılığı yasaklayan bir sivil hak yasasıdır
engelsk | Turkiska |
---|---|
civil | sivil |
law | yasası |
areas | alan |
schools | okul |
transportation | ulaşım |
places | yerler |
open | açık |
and | ve |
general | genel |
public | kamu |
including | dahil |
all | tüm |
life | hayat |
EN This platform, where millions of people seeking jobs in their fields are able to connect with employers easily and quickly, is very popular compared to its counterparts
TR Kendi alanlarında iş arayan milyonlarca insanın, işverenlerle kolay ve hızlı bir şekilde bir araya geldiği platform, benzerlerine kıyasla oldukça popülerdir
engelsk | Turkiska |
---|---|
platform | platform |
people | insan |
very | oldukça |
compared | kıyasla |
and | ve |
easily | kolay |
EN • Revoked signature - This occurs if the signing profile owner revokes the signing jobs.
TR • İptal edilmiş imza - Bu hata, imzalama profilinin sahibi imzalama işlerini iptal ettiyse meydana gelir.
EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs
TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı
engelsk | Turkiska |
---|---|
family | ailesi |
daily | günlük |
his | in |
and | ve |
working | çalışarak |
work | iş |
off | bir |
EN Because we could not find jobs, our economic situation deteriorated
TR İş bulamadıkça ekonomik durumumuz çok kötüleşti
engelsk | Turkiska |
---|---|
economic | ekonomik |
not | çok |
EN Because we could not find jobs, our economic situation deteriorated
TR İş bulamadıkça ekonomik durumumuz çok kötüleşti
engelsk | Turkiska |
---|---|
economic | ekonomik |
not | çok |
EN Higher networking throughput enables developers to remove data transfer bottlenecks and efficiently scale out their model training jobs across multiple P3 instances
TR Daha yüksek ağ oluşturma kapasitesi, geliştiricilerin veri aktarım engellerini kaldırmalarına ve model eğitim işlerini birden fazla P3 bulut sunucusunda verimli bir şekilde ölçeklendirmelerine olanak tanır
engelsk | Turkiska |
---|---|
data | veri |
efficiently | verimli |
model | model |
training | eğitim |
higher | daha yüksek |
and | ve |
to | birden |
Visar 50 av 50 översättningar