TR Ayrıca kentleri toplamda daha yeşil hale getirmeliyiz; daha fazla açık alan yeşil alanlara dönüştürülmeli, ağaçların gölgesiyle daha fazla meydanın ve yolun sıcaktan korunmasını ve yeşil çatıları ve cepheleri teşvik etmeliyiz
TR Ayrıca kentleri toplamda daha yeşil hale getirmeliyiz; daha fazla açık alan yeşil alanlara dönüştürülmeli, ağaçların gölgesiyle daha fazla meydanın ve yolun sıcaktan korunmasını ve yeşil çatıları ve cepheleri teşvik etmeliyiz
EN In addition, we need to make cities generally greener – turning more vacant plots into green spaces, protecting more city squares and streets from heat by providing shade trees, and by funding green roofs and facades
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | in addition |
yeşil | green |
ve | and |
TR Kentleri toplamda daha yeşil hale getirmeliyiz.
EN We need to make cities generally greener.
TR Yayına başlamasından bu yana, toplamda aylık ortalama 160.000 ziyaretçiye ulaşan ve 220.000'den fazla görüntülenen 1000'in üzerinde hikaye yayınlanmıştır.
EN Since its launch, over 1000 stories have been published which combined reach a monthly average of over 160,000 unique visitors and receive more than 220,000 page views.
Turki | Ingiriis |
---|---|
aylık | monthly |
ortalama | average |
TR Bu iki albümle, toplamda iki Grammy kazanmıştır - "En iyi kadın pop vokal performansı" (Since you've been gone) ve "En iyi pop albümü" (Breakaway)
EN Her debut album, Thankful, was released in 2003 and debuted at #1 on the Billboard 200 with almost 300,000 copies sold in its first week, now certified double platinum with over 4.5 million copies sold
Turki | Ingiriis |
---|---|
ve | and |
TR Bu çevrimiçi odak grup toplantılarında da toplamda 15 STÖ temsilcisi katıldı ve üç temel SÖZ ilkesinin (katılımcılık, etkililik, sürdürülebilirlik) izleme ve değerlendirme kriterleri üzerine tartışmalar gerçekleştirildi
EN A total of 15 CSO representatives attended these online focus group meetings, and through them discussions on the monitoring and evaluation criteria for three fundamental SÖZ principles (participation, continuity, sustainability) were defined.
Turki | Ingiriis |
---|---|
çevrimiçi | online |
odak | focus |
grup | group |
sürdürülebilirlik | sustainability |
izleme | monitoring |
değerlendirme | evaluation |
kriterleri | criteria |
TR … 1990 yılından beri toplamda 709.620 civarında uçuş gerçekleştirdik.
EN … that between 1990 and today, we've had approximately 709.620 flights?
TR Selüloz eldesi toplamda çok karmaşık bir süreçtir
EN Overall, the extraction of cellulose is a complex procedure
Turki | Ingiriis |
---|---|
karmaşık | complex |
TR Müşterilerimiz toplamda 50 milyonun üzerinde görüntülenmeye sahiptir
EN Our clients had over 50 million video views in total
Turki | Ingiriis |
---|---|
müşterilerimiz | our clients |
TR Yayına başlamasından bu yana, toplamda aylık ortalama 160.000 ziyaretçiye ulaşan ve 220.000'den fazla görüntülenen 1000'in üzerinde hikaye yayınlanmıştır.
EN Since its launch, over 1000 stories have been published which combined reach a monthly average of over 160,000 unique visitors and receive more than 220,000 page views.
Turki | Ingiriis |
---|---|
aylık | monthly |
ortalama | average |
TR Toplamda 6 adet model bu listede.
EN It will be remedied via an over-the-air update, but it has not been confirmed when.
TR 2002’den beri, Federal Gıda ve Tarım Bakanlığı (BMEL) iki uluslu bir yediemin fonu aracılığıyla BM Tarım ve Gıda Kuruluşu’nun (FAO) toplam 118 projesini toplamda yaklaşık 142 Millionen euro tutarında kaynakla destekledi.
EN Since 2002, the Federal Ministry of Food and Agriculture (BMEL) has supported a total of 118 projects of the UN Food and Agriculture Organization (FAO) with a total of around 142 million euros through a Bilateral Trust Fund.
Turki | Ingiriis |
---|---|
federal | federal |
gıda | food |
tarım | agriculture |
yaklaşık | around |
euro | euros |
TR Ancak, New Work’ten homeoffice ve yeni büro eşyalarından daha fazlası bekleniyorsa, toplamda daha başlangıç safhasında bulunuyoruz.
EN Overall, we’re still at the beginning if you’re going to claim that New Work is more than work from home and new office furniture.
Turki | Ingiriis |
---|---|
work | work |
ve | and |
başlangıç | beginning |
TR 2020 sonuna kadar toplamda yaklaşık 600 milyon euro bu amaçla kullanıma ayrıldı.
EN A total of around 600 million euros is available for it up to the end of 2020.
Turki | Ingiriis |
---|---|
milyon | million |
euro | euros |
TR Bu alanlar toplamda 2.627.510 hektarlık bir büyüklüğü kaplıyor, bu da Almanya’nın toplam yüzölçümünün yüzde 6,3’ü.
EN Together they cover a combined area of 2,627,510 hectares, in other words 6.3 per cent of Germany’s total area.
Turki | Ingiriis |
---|---|
yüzde | per cent |
TR 29,70 ABD Dolar? (99 ABD Dolar? Perakende Fiyat?) + 35 ABD Dolar? ((149 ABD Dolar? Sat?? Fiyat? ? 99 ABD Dolar? Perakende Fiyat?) * 0.70) = toplamda 64,7 ABD Dolar? komisyon elde edecektir.
EN $14,70 ($49 * 0.30) + $70 (($149 - $49) * 0.70), for a total commission of $84.7.
Turki | Ingiriis |
---|---|
komisyon | commission |
TR Sizin için bir anahtar kelimeyi her kontrol ettiğimizde yeni bir proxy kullanıyoruz ve toplamda 20.000.000'dan fazla proxy'den yararlanıyoruz.
EN Each time we check a keyword for you, we use a new proxy, and we have over 20,000,000 proxies in total to leverage.
Turki | Ingiriis |
---|---|
kontrol | check |
proxy | proxy |
TR Bu iki albümle, toplamda iki Grammy kazanmıştır - "En iyi kadın pop vokal performansı" (Since you've been gone) ve "En iyi pop albümü" (Breakaway)
EN Her debut album, Thankful, was released in 2003 and debuted at #1 on the Billboard 200 with almost 300,000 copies sold in its first week, now certified double platinum with over 4.5 million copies sold
Turki | Ingiriis |
---|---|
ve | and |
TR Müşterilerimiz toplamda 50 milyonun üzerinde görüntülenmeye sahiptir
EN Our clients had over 50 million video views in total
TR Üstelik birçok platform, çeşitli ücretler altında satışlarınızın %15'ine varan kısmını alır, bu da toplamda daha düşük kar elde etmenize neden olur.
EN Plus, many platforms take up to 15% of your online sales in the form of various fees, meaning you end up with smaller profit margins overall.
TR Ağaç dikiyor, sürdürülebilir bira üretiyor ya da kentleri yeşillendiriyorlar. Bu şirketler, yaşamımızı daha sürdürülebilir kılıyor.
EN They plant trees, brew sustainable beer or green the city. These enterprises are bringing sustainable changes to our lives.
Turki | Ingiriis |
---|---|
ağaç | plant |
sürdürülebilir | sustainable |
bira | beer |
TR Almanya çok yönlülüğüyle öne çıkan yaşanacak bir ülke. Merak uyandıran kentleri ve Kuzey Denizi’nden Alpler’e çok farklı özellikteki doğasıyla pek çok ziyaretçiyi büyülüyor.
EN Germany is a highly diverse country in which it is pleasant to live. Exciting cities and a variety of countryside as different as the North Sea coast and the Alps never cease to fascinate its many visitors.
Turki | Ingiriis |
---|---|
almanya | germany |
ülke | country |
kuzey | north |
TR Alman kentleri: Sürdürülebilir kentleşmeye giden yol
EN German cities: how sustainable urban development can work
Turki | Ingiriis |
---|---|
alman | german |
sürdürülebilir | sustainable |
TR Geleceğin kentleri nasıl olacak?
EN What will the city of tomorrow be like?
TR İş güvencesi ve iyi kariyer koşullarıyla puan topluyorlar: Almanya’nın bu kentleri expat’ların gözdesi.
EN Scoring points for job security and good career opportunities: These German cities are particularly popular among expats.
Turki | Ingiriis |
---|---|
ve | and |
iyi | good |
kariyer | career |
puan | points |
almanya | german |
TR SchUM Kentleri Speyer, Worms ve Mainz
EN ShUM cities Speyer, Worms and Mainz
Turki | Ingiriis |
---|---|
ve | and |
TR Burada hemen hemen 30.000 Roma askeri konuşlandırılmıştı, canlı bir kültür yaşamı vardı ve Renanya kentleri bu dönemde ilk parlak çağlarını yaşıyorlardı
EN Up to 30,000 Roman soldiers were stationed here, the culture flourished and the cities of the Rhineland blossomed for the first time
Turki | Ingiriis |
---|---|
burada | here |
hemen | time |
kültür | culture |
TR Berlin modern, Hamburg denizcilik kenti, Münih düzenli: Alman kentleri dendiğinde genelde metropoller akla gelir. Oysa resmin bütünü bu değil, çünkü neredeyse her üç Alman’dan biri, bir midi şehirde yaşıyor.
EN Berlin is hip, Hamburg is near the sea, Munich is hearty and welcoming: when you think of Germany's cities, you mainly have the metropolises in mind. That's not the whole picture, for almost every third German lives in a medium-sized city.
Turki | Ingiriis |
---|---|
berlin | berlin |
hamburg | hamburg |
kenti | city |
münih | munich |
değil | not |
yaşıyor | lives |
TR Bunlar arasında başı çeken Giessen, Landshut ve Böblingen kentleri, yüzde 10’dan daha fazla büyüdüler.
EN The frontrunners Gießen, Landshut and Böblingen even grew by more than 10 per cent.
Turki | Ingiriis |
---|---|
bunlar | the |
yüzde | per cent |
TR Yükselen Alman Kentleri: Üç Örnek
EN Emerging German Cities: three examples
Turki | Ingiriis |
---|---|
alman | german |
TR Ağaç dikiyor, sürdürülebilir bira üretiyor ya da kentleri yeşillendiriyorlar. Bu şirketler, yaşamımızı daha sürdürülebilir kılıyor.
EN They plant trees, brew sustainable beer or green the city. These enterprises are bringing sustainable changes to our lives.
Turki | Ingiriis |
---|---|
ağaç | plant |
sürdürülebilir | sustainable |
bira | beer |
TR Ondan sonra bu nehir yeniden Dortmund, Bochum, Gelsenkirchen, Essen, Duisburg ve Oberhausen gibi büyük kentleri birbirine bağlayan mavi yeşil bir kurdeleye dönüşecek.
EN Then it will once again be a blue-green ribbon linking the cities of Dortmund, Bochum, Gelsenkirchen, Essen, Duisburg and Oberhausen.
Turki | Ingiriis |
---|---|
yeniden | again |
TR vidIQ ayrıca tüm meta verilerinizi yedeklemenizi sağlayan toplu olarak bunları indirmenize de izin verir. Ayrıca bu bilgileri bir elektronik tabloya aktarabilir ve farklı sütun ve satırlara göre sıralayabilirsiniz.
EN vidIQ also allows you to bulk download all of your meta data, which is handy for making a backup of all your meta information. You can also export this information into a spreadsheet, and sort by different columns and rows.
Turki | Ingiriis |
---|---|
vidiq | vidiq |
tüm | all |
meta | meta |
toplu | bulk |
farklı | different |
TR vidIQ ayrıca tüm meta verilerinizi yedeklemenizi sağlayan toplu olarak bunları indirmenize de izin verir. Ayrıca bu bilgileri bir elektronik tabloya aktarabilir ve farklı sütun ve satırlara göre sıralayabilirsiniz.
EN vidIQ also allows you to bulk download all of your meta data, which is handy for making a backup of all your meta information. You can also export this information into a spreadsheet, and sort by different columns and rows.
Turki | Ingiriis |
---|---|
vidiq | vidiq |
tüm | all |
meta | meta |
toplu | bulk |
farklı | different |
TR Sektördeki son gelişmelerin yanı sıra sizi etkileyen politikalar ve inisiyatiflerden haberdar olun. Ayrıca yararlanabileceğiniz hizmetler ve destekler konularında da size güncel bilgiler sağlarız.
EN Stay informed about the latest industry developments, as well as policies and initiatives that affect you. We will also keep you updated about the services and support available to you.
Turki | Ingiriis |
---|---|
yanı | well |
politikalar | policies |
olun | stay |
TR Elsevier'deki ve sektördeki gelişmelerle ilgili faydalı bilgiler. Ayrıca yararlanabileceğiniz destekler ve eğitimler hakkında da bilgiler sağlarız.
EN Useful information about relevant Elsevier and industry developments. We also highlight the support and training available to you.
Turki | Ingiriis |
---|---|
elsevier | elsevier |
faydalı | useful |
bilgiler | information |
destekler | support |
TR Ayrıca istedikleri zaman Editorial Manager'ın kayıt sayfasına girerek seçimlerini değiştirebilir
EN They can also change their choice at any time by logging in to the registration page of Editorial Manager
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | also |
zaman | time |
manager | manager |
kayıt | registration |
sayfasına | page |
TR Ayrıca Research4Life'ı geliştirmek için teknik ve iletişim uzmanlığımızı sağlamaktayız ve 2020 yılına kadar programa dahil olmayı taahhüt etmiş durumdayız.
EN We also provide technical and communications expertise to advance Research4Life, and have committed to the program through 2020.
Turki | Ingiriis |
---|---|
teknik | technical |
iletişim | communications |
TR Ayrıca uyumu izleyebilmeleri ve takip edebilmeleri için katılımcı finansör ve kuruluşlara pano üzerinden raporlama imkanı sağlar.
EN It also provides participating funders and institutions with dashboard reporting in order to monitor and track compliance.
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | also |
raporlama | reporting |
sağlar | provides |
TR Ayrıca tehditleri engelliyor ve kötü niyetli botların ve tarayıcıların bant genişliğinizi ve sunucu kaynaklarınızı boşa harcamasını engelliyoruz.
EN We also block threats and limit abusive bots and crawlers from wasting your bandwidth and server resources.
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | also |
tehditleri | threats |
ve | and |
sunucu | server |
kaynakları | resources |
TR Ayrıca sahne binasında birçok heykel bulundu.
EN Also, many statues were found in the building stage.
Turki | Ingiriis |
---|---|
sahne | stage |
birçok | many |
TR Burada ayrıca, pithoi olarak bilinen ve buğday ve diğer erzakların saklandığı oldukça büyük küplerin yanı sıra küçük çanak çömlek parçaları da bulundu
EN Also, it was known as pithoi and wheat and was quite small as well as large pottery jar that held the other provisions were also found
Turki | Ingiriis |
---|---|
bilinen | known |
buğday | wheat |
diğer | other |
oldukça | quite |
büyük | large |
yanı | well |
küçük | small |
TR Ayrıca portikonun içerisine ve yapının önüne bir havuz eklenmiştir
EN Moreover, a pool had been added in front of the building and into the portico
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | moreover |
havuz | pool |
TR Ayrıca bir sonraki yenileme tarihinizden birkaç gün önce hatırlatma e-postaları gönderiyoruz.
EN We also send reminder e-mails a few days before your next renewal date.
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | also |
yenileme | renewal |
gün | days |
önce | before |
TR Ayrıca API’ımızı kullanarak uygulamanızı geliştirebilir, sonrasında yayınlayıp binlerce kullanıcımıza satabilirsiniz
EN You can also develop your application using our API, then publish and sell your app to thousands of our users
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | also |
TR Evet, size dizinimizdeki tüm anahtar kelimeleri gösteriyoruz. Ayrıca rapor başına 1.000 ve ayda 10.000 satırlık dışa aktarım yapabilirsiniz.
EN Yes, we show you all keywords in our index. You can also export 1,000 rows per report and 10,000 rows per month.
Turki | Ingiriis |
---|---|
evet | yes |
size | you |
tüm | all |
anahtar | keywords |
ayrıca | also |
rapor | report |
ve | and |
ayda | per month |
TR Bilgilerini asla satmayız. Ayrıca dilediğin zaman e-posta listesinden çıkabilirsin. ("Kaydol"a tıklayarak kişisel verilerinin kullanımı ile ilgili Gizlilik Politikası'nı okuduğunu, anladığını ve onayladığını kabul edersin.)
EN We’ll never sell your info, and you can opt out anytime you want. (By clicking “Sign Up”, you agree that you have read, understand, and consent to the Privacy Policy with regards to the use of your personal data.)
Turki | Ingiriis |
---|---|
asla | never |
tıklayarak | by clicking |
politikası | policy |
TR Ayrıca, geçici konaklama merkezlerine yerleşen 520 aileye hijyen paketi temin ettik.
EN We also provided hygiene packages to 520 families who settled in temporary accommodation centers.
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | also |
geçici | temporary |
konaklama | accommodation |
hijyen | hygiene |
TR Ayrıca, Adana ve Hatay’da toplam 325 toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski altındaki hane reisi kadına, pandeminin negatif etkilerini azaltma amacıyla 1000TL’lik nakit desteği sağladık
EN In addition, we provided TL 1,000 in cash support to 325 female household heads at risk of gender-based violence in Adana and Hatay to mitigate the negative effects of the pandemic
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | in addition |
adana | adana |
cinsiyet | gender |
temelli | based |
şiddet | violence |
riski | risk |
etkilerini | effects |
nakit | cash |
desteği | support |
TR Ayrıca, iPad, Apple Watch ve Android tabletler için de mevcuttur
EN Also available for iPad, Apple Watch and Android tablets
Turki | Ingiriis |
---|---|
ipad | ipad |
apple | apple |
watch | watch |
android | android |
tabletler | tablets |
mevcuttur | available |
TR Eğer Hizmet üzerinde bir "Sayfanız" varsa ayrıca şunları da kabul etmektesiniz:
EN If you have a "Page" on the Service, you also agree to the following:
Muujinaya 50 ee 50 tarjumaadaha