TR İşte size, toplumsal sorumluluk üstlenen kişilerle bir ağ oluşturmak, fikir alışverişinde bulunmak ve onlardan esinlenmek için ayağınıza gelen bir fırsat!
Prevedi "fikir alışverişinde bulunmak" v angleščina
Prikaz 50 od 50 prevodov fraze "fikir alışverişinde bulunmak" iz Turški v angleščina
Prevod Turški v angleščina od fikir alışverişinde bulunmak
Turški
angleščina
EN This is your opportunity to network with committed people, exchange ideas and be inspired!
| Turški | angleščina |
|---|---|
| fırsat | opportunity |
TR Mobil teknolojiyle ilgilenen yerel insanlarla tanışın. Teknoloji tutkunuzu paylaşmak ve fikir alışverişinde bulunmak için bir araya gelin!
EN Meet local people interested in mobile technology. Gather to share your passion for technology and exchange ideas!
| Turški | angleščina |
|---|---|
| mobil | mobile |
| ilgilenen | interested |
| yerel | local |
| insanlarla | people |
| tanışın | meet |
| teknoloji | technology |
TR Her iki yılda bir değişik sanatçıları Uckermark ve sakinleriyle fikir alışverişinde bulunmaları için buraya davet ediyorlar.
EN Every two years they invite other artists to discover the Uckermark and its inhabitants.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| davet | invite |
TR İş Tavsiye Ağı Oluşturma ile ilgilenen diğer yerel insanlarla tanışın: ağ kurmak için toplanın, tavsiyeler paylaşın ve fikir alışverişinde bulunun!
EN Meet other local people interested in Business Referral Networking: gather to network, share advice, and exchange ideas!
| Turški | angleščina |
|---|---|
| tavsiye | advice |
| ağı | network |
| ilgilenen | interested |
| diğer | other |
| yerel | local |
| insanlarla | people |
| tanışın | meet |
| paylaşın | share |
TR Kampüs genelinde fikir alışverişinde bulunun, görevler ve sorumluluklar atayın ve her zaman güncel kalın
EN Exchange ideas, tasks, and assign responsibilities cross campus, while always staying in the know
| Turški | angleščina |
|---|---|
| görevler | tasks |
| ve | and |
| zaman | while |
TR Web sitesi ziyaretçileri, siteler aracılığıyla kendileriyle kişisel ve mali bilgi alışverişinde bulunmalıdır ve bu bilgilerin güvenli olduğundan emin olmaları gerekir
EN Website visitors should exchange personal and financial information with them through the sites and they need to be sure that this information is safe
| Turški | angleščina |
|---|---|
| ve | and |
| mali | financial |
| bu | this |
TR Web sitesi ziyaretçileri, siteler aracılığıyla kendileriyle kişisel ve mali bilgi alışverişinde bulunmalıdır ve bu bilgilerin güvenli olduğundan emin olmaları gerekir
EN Website visitors should exchange personal and financial information with them through the sites and they need to be sure that this information is safe
| Turški | angleščina |
|---|---|
| ve | and |
| mali | financial |
| bu | this |
TR Alman Radyo ve Televizyon Anlaşması’nda Almanya’daki tüm kanallar “bireylerin özgürce ve bireysel fikir oluşturmaları ve fikir çeşitliliği” konusunda sorumlu tutuluyor.
EN The Interstate Broadcasting Agreement requires all broadcasters in Germany to ensure the “free individual shaping of public opinion and the plurality of opinion.”
| Turški | angleščina |
|---|---|
| ve | and |
| tüm | all |
| bireysel | individual |
TR Aylık aboneliklerde geri ödeme talebinde bulunmak için işlemden sonra 48 saatiniz bulunmaktadır
EN For monthly subscriptions, you have 48 hours after the transaction to request a refund
| Turški | angleščina |
|---|---|
| aylık | monthly |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR AB fonlu hibe projelerinde zeyilname ile değişiklik talebinde bulunmak için ne tür bilgi ve belgeler gereklidir?
EN What type of information and documentation needed for requesting amendment by addendum in EU funded grant projects?
| Turški | angleščina |
|---|---|
| ab | eu |
| hibe | grant |
| projelerinde | projects |
| değişiklik | amendment |
| tür | type |
| bilgi | information |
| belgeler | documentation |
| gereklidir | needed |
TR STÖ'lerin dijital kapasitelerinin ve becerilerinin gelişimine katkıda bulunmak hedefiyle Veri…
EN Digitalization and digital literacy were among the frequently discussed topics in the COVID-19 …
| Turški | angleščina |
|---|---|
| dijital | digital |
TR STÖ'lerin yönetim ve kaynak geliştirme kapasitelerinin gelişimine katkıda bulunmak ve örgütsel…
EN First year of BİRLİKTE: Local CSOs Institutional Support Program has passed. BİRLİKTE is funded by…
| Turški | angleščina |
|---|---|
| kaynak | support |
TR Kibar Gönüllüsü olabilmek için Kibar Holding veya Grup Şirketlerinde çalışıyor olmak ve üyelik başvurusunda bulunmak yeterli
EN The only requirement to become a Kibar Volunteer is to be an employee of Kibar Holding or the Group Companies and apply for membership
| Turški | angleščina |
|---|---|
| holding | holding |
| veya | or |
| üyelik | membership |
TR Böylece, tüm vatandaşlar için liberal, demokratik ve gelişen bir Türkiye'ye katkıda bulunmak için çabalıyoruz.
EN This way, we strive to contribute to a liberal, democratic and prospering Turkey for all citizens.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| tüm | all |
| demokratik | democratic |
| türkiye | turkey |
TR Hekim-hasta konuşmalarını transkripte bulunmak
EN Transcribe physician-patient conversations
TR Sesinizin yanında bir transkript olması bulunmak için kritik öneme sahiptir.
EN Having a transcript alongside your audio is critical to getting found.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| transkript | transcript |
| kritik | critical |
TR Online bir anket yazılımı, hedef kitlenizin etkileşimde bulunmak isteyeceği anketler oluşturmanıza olanak sağlamalıdır.
EN An online survey software must enable you to create surveys and questionnaires that your target audience would like to interact with.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| online | online |
| yazılımı | software |
| hedef | target |
TR Kullanıcılar blok önerisinde bulunmak ve blok önerilerini oylamak için rastgele şekilde seçilir
EN Users are randomly and secretly selected to both propose blocks and vote on block proposals
| Turški | angleščina |
|---|---|
| kullanıcılar | users |
TR Likiditeye katkıda bulunmak istediğiniz bir havuz bulduğunuzda, havuzda bulunan iki varlığı yatırmanız gerekir.
EN Once you have found a pool that you would like to contribute liquidity to, you have to deposit the two assets contained in the pool.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| havuz | pool |
| bulunan | found |
TR Avrupa Dayanışma Programı, ihtiyaç sahibi kişilere yardım etmekten, sağlık ve çevre alanlarındaki eylemleri desteklemeye, AB ve ötesinde çeşitli alanlarda gönüllü faaliyetlerde bulunmak isteyen gençleri destekler.
EN The European Solidarity Corps supports young people wishing to engage in volunteering activities in a variety of areas ranging from helping people in need to supporting health and environmental action, across the EU and beyond.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| dayanışma | solidarity |
| ihtiyaç | need |
| yardım | helping |
| sağlık | health |
| ve | and |
| çevre | environmental |
| ötesinde | beyond |
| çeşitli | variety |
| destekler | supports |
TR Bu nedenle 2022 yılında YGDA ailesinde bulunmak isteyen gençlik kuruluşları için 21 Ekim 2021 tarihinde yeni üye alımları başladı
EN For this reason, new member recruitments started on October 21, 2021, for youth organizations that want to be part of the YGDA family in 2022
| Turški | angleščina |
|---|---|
| nedenle | reason |
| isteyen | want |
| gençlik | youth |
| ekim | october |
| yeni | new |
| üye | member |
| başladı | started |
TR Hayvan hakları örgütleri; doğa ve hayvan hakları savunucularının dava açmak ve/veya açılan davalara müdahillik başvurusunda bulunmak için gereken örnek dava dilekçelerini de web sitelerinden ve sosyal medya hesaplarından paylaşmıştı.
EN Animal rights organizations also shared on their websites and social media accounts the sample lawsuit petitions required by nature and animal rights defenders to file lawsuits and/or apply for involvement in lawsuits.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| hayvan | animal |
| hakları | rights |
| doğa | nature |
| gereken | required |
| örnek | sample |
TR Başvuruda bulunacak olan kuruluşlar kar amacı gütmeyen ve sivil toplum örgütleri olmalıdır. Hibe başvurusunda bulunmak isteyen STK’ lar, öncelikle çevrimiçi kayıt yaptırmalıdır.
EN Applicant organizations must be non-profit and non-governmental organizations. NGOs wishing to apply for a grant must make registration online first.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| olan | be |
| kuruluşlar | organizations |
| ve | and |
| hibe | grant |
| öncelikle | first |
| çevrimiçi | online |
| kayıt | registration |
TR Bu nedenle Zebra, müşterilerle etkileşimde bulunmak ve değer sunmak için ortaklarla işbirliği yapıyor
EN That’s why Zebra collaborates with partners in engaging with customers and delivering value
| Turški | angleščina |
|---|---|
| zebra | zebra |
| değer | value |
TR Teknik Sorun ile ilgili Talepte Bulunma Koşulları. Yolcu, Teknik Sorun ile ilgili olarak geçerli bir talepte bulunmak ve ödeme almak için aşağıda belirtilen tüm koşulları sağlamalıdır:
EN Conditions to Claim a Technical issue. The Passenger is required to meet each of the following conditions in order to submit a valid claim for a Technical issue and receive the benefits:
| Turški | angleščina |
|---|---|
| teknik | technical |
| sorun | issue |
| koşulları | conditions |
| yolcu | passenger |
| geçerli | valid |
| almak | receive |
TR Daha fazla bilgi ya da CEO'muz Louis-Philippe "LP" Maurice ile bir görüşme talebinde bulunmak için lütfen pr@busbud.com adresine bir e-posta yollayın ya da @Busbud adlı Twitter hesabına yazın.
EN For more information or to request an interview with our CEO Louis-Philippe "LP" Maurice, please send an email to pr@busbud.com or drop us a line on Twitter at @Busbud.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| bilgi | information |
| ceo | ceo |
| busbud | busbud |
| e-posta | |
TR (g) Hizmetleri başkalarının mülkiyet haklarını ihlal edecek şekilde veya yasa dışı eylemlerde bulunmak için kullanamazsınız.
EN (g) You can not use the Services in violation of others’ property rights or to make illegal actions.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| g | g |
| hizmetleri | services |
| mülkiyet | property |
| ihlal | violation |
| veya | or |
TR Likiditeye katkıda bulunmak istediğiniz bir havuz bulduğunuzda, havuzda bulunan iki varlığı yatırmanız gerekir.
EN Once you have found a pool that you would like to contribute liquidity to, you have to deposit the two assets contained in the pool.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| havuz | pool |
| bulunan | found |
TR AB fonlu hibe projelerinde zeyilname ile değişiklik talebinde bulunmak için ne tür bilgi ve belgeler gereklidir?
EN What type of information and documentation needed for requesting amendment by addendum in EU funded grant projects?
| Turški | angleščina |
|---|---|
| ab | eu |
| hibe | grant |
| projelerinde | projects |
| değişiklik | amendment |
| tür | type |
| bilgi | information |
| belgeler | documentation |
| gereklidir | needed |
TR Avrupa Dayanışma Programı, ihtiyaç sahibi kişilere yardım etmekten, sağlık ve çevre alanlarındaki eylemleri desteklemeye, AB ve ötesinde çeşitli alanlarda gönüllü faaliyetlerde bulunmak isteyen gençleri destekler.
EN The European Solidarity Corps supports young people wishing to engage in volunteering activities in a variety of areas ranging from helping people in need to supporting health and environmental action, across the EU and beyond.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| dayanışma | solidarity |
| ihtiyaç | need |
| yardım | helping |
| sağlık | health |
| ve | and |
| çevre | environmental |
| ötesinde | beyond |
| çeşitli | variety |
| destekler | supports |
TR STÖ'lerin dijital kapasitelerinin ve becerilerinin gelişimine katkıda bulunmak hedefiyle Veri…
EN Digitalization and digital literacy were among the frequently discussed topics in the COVID-19 …
| Turški | angleščina |
|---|---|
| dijital | digital |
TR STÖ'lerin yönetim ve kaynak geliştirme kapasitelerinin gelişimine katkıda bulunmak ve örgütsel…
EN Funded by the European Union BİRLİKTE: Local CSOs Institutional Support Program’s beneficiary…
| Turški | angleščina |
|---|---|
| kaynak | support |
TR Yaşam dayanaklarımızı korumak için bir katkıda bulunmak istiyorum
EN I would like to make my contribution to preserving our foundations of life
| Turški | angleščina |
|---|---|
| yaşam | life |
| mı | my |
TR 2. Herhangi bir ki?iyi veya varl??? taklit etmek veya bir ki?i veya kurulu?la olan ba?lant?n?z?, olmad??? halde olmu? gibi ya da tam tersi ?ekilde beyan etmek veya yanl?? beyanda bulunmak.
EN 2. impersonate any person or entity or falsely state or otherwise misrepresent affiliation with a person or entity.
TR IBM, eğitimden sağlığa kadar, dünyanın dört bir yanındaki girişimlere katkıda bulunmak için teknolojisinin, kaynaklarının ve çalışanlarının gücünü ortaya koyar.
EN IBM brings the power of its technology, resources, and people to help with initiatives around the world, from education to health.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| ibm | ibm |
| dünyanın | world |
| kaynakları | resources |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Foursquare'in yönerge ve ilkelerini ihlal eden eylemlerde bulunmak.
EN otherwise take any action in violation of Foursquare's guidelines and policies.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| ihlal | violation |
TR Kibar Gönüllüsü olabilmek için Kibar Holding veya Grup Şirketlerinde çalışıyor olmak ve üyelik başvurusunda bulunmak yeterli
EN The only requirement to become a Kibar Volunteer is to be an employee of Kibar Holding or the Group Companies and apply for membership
| Turški | angleščina |
|---|---|
| holding | holding |
| veya | or |
| üyelik | membership |
TR Hekim-hasta konuşmalarını transkripte bulunmak
EN Transcribe physician-patient conversations
TR Sesinizin yanında bir transkript olması bulunmak için kritik öneme sahiptir.
EN Having a transcript alongside your audio is critical to getting found.
| Turški | angleščina |
|---|---|
| transkript | transcript |
| kritik | critical |
Prikaz 50 od 50 prevodov
Podobni prevodi
alışverişinde bulunun mali bilgi alışverişinde bulunmak google’a burada bulunmak likiditeye katkıda bulunmak kaynağa katkıda bulunmak saldırıda bulunmak nefret söylemlerinde bulunmak bulunmak için ayıklık bulunmak için kritik başvurusunda bulunmak yeterli fikir birligine fikir herhangi bir fikir benzer bir fikir egitim gelisme fikir gelisme fikir beyin fikir önderleriyle ortaklık derecelendirmesine ve fikir gelişme fikir düşünme fikir izah ediliyor fikir birliği oluşumu fikir olup olmadığını zeka fikir düşünme pazarlamacıyla fikir alışverişi buradaki fikir zihin fikir beyaz fikir için öngörülen deneyim ve fikir net bir fikir kampüs genelinde fikir fikir aşamasından sonuca fikir edinebilirsiniz önde gelen fikir şirketinize fikir sağlamak testle fikir edinebilirsiniz bana birçok fikir sistemin dayandığı fikir getirebileceÄŸi konusunda fikir ilham ve fikir dair bir fikir fikir ve aynı fikir ve ilgi geliştirebileceğimiz konusunda fikir bana birçok fikir fikir yayınlama daha hızlı fikir fikir edinmek isteyeceğini hat yuvarlak fikir tartışma ve fikirPrevedite fikir alışverişinde bulunmak v drug jezik
Arabska 
Francoski 
Indonezijski 
Italijanski 
Japonski 
Kitajski 
Korejski 
Nemško 
Nizozemski 
Poljski 
Portugalščina 
Ruski 
Tajski 
Vietnamski 
angleščina 
Švedski 
španski