EN Avoid unnecessary risks associated with testing on your live site. Experiment, test and change things on staging before pushing it live.
EN Avoid unnecessary risks associated with testing on your live site. Experiment, test and change things on staging before pushing it live.
TR Canlı sitenizde eksik test nedeniyle doğacak gereksiz risklerden kaçının. Yayına sokmadan önce test ortamında deney yapın, kontrol edin, değiştirin.
Angličtina | Turecký |
---|---|
avoid | kaçının |
unnecessary | gereksiz |
site | kontrol |
change | değiştirin |
live | canlı |
before | önce |
your | de |
test | test |
EN Leave repetitive work behind. Avoid unnecessary meetings, lengthy email chains, and more by setting up customizable automations within minutes.
TR Tekrarlayan işleri geride bırakın. Dakikalar içinde özelleştirilebilir otomasyonlar kurarak gereksiz toplantılardan, uzun e-posta konuşmalarından ve daha fazlasından kurtulun.
Angličtina | Turecký |
---|---|
leave | bırak |
work | iş |
unnecessary | gereksiz |
meetings | toplantı |
minutes | dakikalar |
customizable | özelleştirilebilir |
and | ve |
posta | |
more | daha |
within | içinde |
EN Leave repetitive work behind. Avoid unnecessary meetings, lengthy email chains, and more by setting up customizable automations within minutes.
TR Tekrarlayan işleri geride bırakın. Dakikalar içinde özelleştirilebilir otomasyonlar kurarak gereksiz toplantılardan, uzun e-posta konuşmalarından ve daha fazlasından kurtulun.
Angličtina | Turecký |
---|---|
leave | bırak |
work | iş |
unnecessary | gereksiz |
meetings | toplantı |
minutes | dakikalar |
customizable | özelleştirilebilir |
and | ve |
posta | |
more | daha |
within | içinde |
EN At Kibar Holding, one of our priorities is to expand our playing field in order to reduce global exchange risks as well as the rapidly changing political and economic risks.
TR Kibar Holding olarak dünya genelinde karşılaştığımız kur riskini azaltmak, hızlı değişen politik ve ekonomik riskleri bertaraf etmek için oyun alanımızı genişletmek önceliklerimiz arasında.
Angličtina | Turecký |
---|---|
kibar | kibar |
global | dünya |
risks | riskleri |
political | politik |
economic | ekonomik |
holding | holding |
rapidly | hızlı |
at | de |
of | in |
and | ve |
reduce | azaltmak |
the | arasında |
EN (b) You can not avoid or try to avoid any and all restrictions put on your account by Mobiroller.
TR (b) Mobiroller tarafından hesabınıza getirilen tüm kısıtlamalardan kaçınamaz veya kaçınmaya çalışamazsınız.
Angličtina | Turecký |
---|---|
mobiroller | mobiroller |
your account | hesabınıza |
account | hesabı |
or | veya |
by | tarafından |
all | tüm |
EN These answers, based on the latest evidence, help physicians to reduce unnecessary referrals, tests and treatments, while contributing to improved care outcomes and higher patient satisfaction.
TR En son kanıtlara dayalı olan bu cevaplar doktorların gereksiz yapılan sevkleri, testleri ve tedavileri azaltabilmesini sağlamanın yanında, bakım sonuçlarının iyileştirilmesine ve hasta memnuniyetinin artmasına katkı sağlar.
Angličtina | Turecký |
---|---|
answers | cevaplar |
unnecessary | gereksiz |
care | bakım |
outcomes | sonuçları |
patient | hasta |
and | ve |
these | bu |
to | yanında |
latest | en |
the latest | son |
based | dayalı |
EN Delete your stored dataSome members engage in ‘digital hoarding’, collecting unnecessary bookmarks, emails, notes, files, or other data. It can be helpful to let go of this clutter by simply deleting it.
TR Saklanan verilerinizi silinBazı üyeler, gereksiz yer imleri, e-postalar, notlar, dosyalar veya diğer verileri toplayarak 'dijital istifleme' ile meşgul olur. Sadece silerek bu dağınıklıktan kurtulmak faydalı olabilir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
unnecessary | gereksiz |
notes | notlar |
files | dosyalar |
other | diğer |
data | verileri |
members | üyeler |
helpful | faydalı |
digital | dijital |
this | bu |
in | da |
or | veya |
be | olabilir |
to | e |
EN Feel free to rearrange the components according to your needs, add ready-made blocks and sections, or remove unnecessary items from the template.
TR Burada yer alan bileşenleri ihtiyaçlarınıza göre düzenleyin, hazır bloklar ve bölümlerden beğendiklerinizi ekleyin ya da gereksiz gördüklerinizi çıkartın.
Angličtina | Turecký |
---|---|
components | bileşenleri |
add | ekleyin |
blocks | bloklar |
unnecessary | gereksiz |
ready | hazır |
the | burada |
your needs | ihtiyaçlarınıza |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
to | alan |
EN The advantage of paragraph spacing is that it lets TextMaker automatically suppress unnecessary blank space at the top and bottom of pages.
TR Paragraf aralığının avantajı, TextMaker'ın sayfaların üstündeki ve altındaki gereksiz boş alanları otomatik olarak bastırmasına izin vermesidir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
textmaker | textmaker |
unnecessary | gereksiz |
bottom | alt |
blank | boş |
and | ve |
advantage | avantajı |
automatically | otomatik olarak |
pages | sayfalar |
the | olarak |
EN Enjoy a significantly faster browsing experience by blocking unnecessary, screen-clogging content.
TR Ekranı dolduran gereksiz içerikleri engelleyerek internette belirgin derecede daha hızlı bir gezinme deneyiminin keyfini sürün.
Angličtina | Turecký |
---|---|
enjoy | keyfini |
unnecessary | gereksiz |
faster | hızlı |
browsing | gezinme |
a | bir |
significantly | daha |
EN Experience faster, streamlined browsing by blocking unnecessary, annoying ads
TR Gereksiz reklamları engelleyerek daha hızlı, daha sorunsuz bir gezinme deneyimi yaşayın.
Angličtina | Turecký |
---|---|
experience | deneyimi |
unnecessary | gereksiz |
faster | hızlı |
browsing | gezinme |
ads | reklamları |
EN Never again have unnecessary movement when you pick up and put down your mouse.
TR Bir daha asla mouse’unuzu kaldırıp bırakırken gereksiz harekette bulunmayın.
Angličtina | Turecký |
---|---|
unnecessary | gereksiz |
and | bir |
never | asla |
again | daha |
EN Most importantly for us to show you how and in what way to make sure a simple About Us page design is free from unnecessary distracting elements like sound effects
TR En önemlisi, basit bir Hakkımızda sayfa tasarımının ses efektleri gibi gereksiz dikkat dağıtıcı unsurlardan arınmış olmasını nasıl ve ne şekilde sağlayacağımızı size göstermemiz
Angličtina | Turecký |
---|---|
most | en |
unnecessary | gereksiz |
effects | efektleri |
simple | basit |
what | ne |
in | da |
design | tasarım |
and | ve |
a | bir |
page | sayfa |
how | nasıl |
EN Device Diagnostics lets you test major systems and can help eliminate costly, unnecessary repair depot trips for devices that don’t really need repair.
TR Device Diagnostics, belli başlı sistemleri test etmenizi sağlar ve onarıma gerçekten ihtiyaç duymayan cihazların onarım deposuna maliyetli ve gereksiz seyahatlerinin önlenmesine yardımcı olabilir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
test | test |
systems | sistemleri |
costly | maliyetli |
unnecessary | gereksiz |
repair | onarım |
devices | cihazlar |
really | gerçekten |
device | device |
need | ihtiyaç |
help | yardımcı |
lets | sağlar |
and | ve |
can | olabilir |
EN Device Diagnostics lets you test major systems and can help eliminate costly, unnecessary repair depot trips for devices that don’t really need repair.
TR Device Diagnostics, belli başlı sistemleri test etmenizi sağlar ve onarıma gerçekten ihtiyaç duymayan cihazların onarım deposuna maliyetli ve gereksiz seyahatlerinin önlenmesine yardımcı olabilir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
test | test |
systems | sistemleri |
costly | maliyetli |
unnecessary | gereksiz |
repair | onarım |
devices | cihazlar |
really | gerçekten |
device | device |
need | ihtiyaç |
help | yardımcı |
lets | sağlar |
and | ve |
can | olabilir |
EN Aurora was designed to eliminate unnecessary I/O operations in order to reduce costs and to ensure resources are available for serving read/write traffic
TR Aurora, maliyetlerin düşürülmesi ve kaynakların okuma/yazma trafiğini işlemek için erişilebilir kalmasının sağlanması amacıyla gereksiz G/Ç işlemlerini ortadan kaldıracak şekilde tasarlanmıştır
Angličtina | Turecký |
---|---|
aurora | aurora |
unnecessary | gereksiz |
available | erişilebilir |
traffic | trafiğini |
in order to | amacıyla |
resources | kaynaklar |
read | ve |
EN Enjoy a significantly faster browsing experience by blocking unnecessary, screen-clogging content.
TR Ekranı dolduran gereksiz içerikleri engelleyerek internette belirgin derecede daha hızlı bir gezinme deneyiminin keyfini sürün.
Angličtina | Turecký |
---|---|
enjoy | keyfini |
unnecessary | gereksiz |
faster | hızlı |
browsing | gezinme |
a | bir |
significantly | daha |
EN Experience faster, streamlined browsing by blocking unnecessary, annoying ads
TR Gereksiz reklamları engelleyerek daha hızlı, daha sorunsuz bir gezinme deneyimi yaşayın.
Angličtina | Turecký |
---|---|
experience | deneyimi |
unnecessary | gereksiz |
faster | hızlı |
browsing | gezinme |
ads | reklamları |
EN This prevented unnecessary service visits, while optimizing data center personnel workloads.
TR Bu, veri merkezi personel iş yüklerini optimize ederken gereksiz servis ziyaretlerini önledi.
Angličtina | Turecký |
---|---|
unnecessary | gereksiz |
service | servis |
optimizing | optimize |
data | veri |
center | merkezi |
personnel | personel |
this | bu |
EN This helps eliminate unnecessary costs and time spent on project changes, and also helps customers marketing their designs to potential buyers
TR Bu, proje değişiklikleri için gereksiz para ve zaman harcanmasını önleyerek müşterilerin kendi tasarımlarını potansiyel alıcılara pazarlamasına da yardımcı olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
helps | yardımcı olur |
unnecessary | gereksiz |
time | zaman |
changes | değişiklikleri |
customers | müşterilerin |
potential | potansiyel |
this | bu |
project | proje |
and | ve |
designs | tasarımları |
to | için |
EN This helps eliminate unnecessary costs and time spent on project changes, and also helps customers marketing their designs to potential buyers
TR Bu, proje değişiklikleri için gereksiz para ve zaman harcanmasını önleyerek müşterilerin kendi tasarımlarını potansiyel alıcılara pazarlamasına da yardımcı olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
helps | yardımcı olur |
unnecessary | gereksiz |
time | zaman |
changes | değişiklikleri |
customers | müşterilerin |
potential | potansiyel |
this | bu |
project | proje |
and | ve |
designs | tasarımları |
to | için |
EN This helps eliminate unnecessary costs and time spent on project changes, and also helps customers marketing their designs to potential buyers
TR Bu, proje değişiklikleri için gereksiz para ve zaman harcanmasını önleyerek müşterilerin kendi tasarımlarını potansiyel alıcılara pazarlamasına da yardımcı olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
helps | yardımcı olur |
unnecessary | gereksiz |
time | zaman |
changes | değişiklikleri |
customers | müşterilerin |
potential | potansiyel |
this | bu |
project | proje |
and | ve |
designs | tasarımları |
to | için |
EN This helps eliminate unnecessary costs and time spent on project changes, and also helps customers marketing their designs to potential buyers
TR Bu, proje değişiklikleri için gereksiz para ve zaman harcanmasını önleyerek müşterilerin kendi tasarımlarını potansiyel alıcılara pazarlamasına da yardımcı olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
helps | yardımcı olur |
unnecessary | gereksiz |
time | zaman |
changes | değişiklikleri |
customers | müşterilerin |
potential | potansiyel |
this | bu |
project | proje |
and | ve |
designs | tasarımları |
to | için |
EN This helps eliminate unnecessary costs and time spent on project changes, and also helps customers marketing their designs to potential buyers
TR Bu, proje değişiklikleri için gereksiz para ve zaman harcanmasını önleyerek müşterilerin kendi tasarımlarını potansiyel alıcılara pazarlamasına da yardımcı olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
helps | yardımcı olur |
unnecessary | gereksiz |
time | zaman |
changes | değişiklikleri |
customers | müşterilerin |
potential | potansiyel |
this | bu |
project | proje |
and | ve |
designs | tasarımları |
to | için |
EN This helps eliminate unnecessary costs and time spent on project changes, and also helps customers marketing their designs to potential buyers
TR Bu, proje değişiklikleri için gereksiz para ve zaman harcanmasını önleyerek müşterilerin kendi tasarımlarını potansiyel alıcılara pazarlamasına da yardımcı olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
helps | yardımcı olur |
unnecessary | gereksiz |
time | zaman |
changes | değişiklikleri |
customers | müşterilerin |
potential | potansiyel |
this | bu |
project | proje |
and | ve |
designs | tasarımları |
to | için |
EN This helps eliminate unnecessary costs and time spent on project changes, and also helps customers marketing their designs to potential buyers
TR Bu, proje değişiklikleri için gereksiz para ve zaman harcanmasını önleyerek müşterilerin kendi tasarımlarını potansiyel alıcılara pazarlamasına da yardımcı olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
helps | yardımcı olur |
unnecessary | gereksiz |
time | zaman |
changes | değişiklikleri |
customers | müşterilerin |
potential | potansiyel |
this | bu |
project | proje |
and | ve |
designs | tasarımları |
to | için |
EN Other companies try to differentiate by adding unnecessary bells and whistles and complicated features to their rank tracking platforms
TR Diğer şirketler, sıralama izleme platformlarına gereksiz ziller ve ıslıklar ve karmaşık özellikler ekleyerek farklılaşmaya çalışıyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
unnecessary | gereksiz |
complicated | karmaşık |
rank | sıralama |
tracking | izleme |
platforms | platformlar |
features | özellikler |
other | diğer |
companies | şirketler |
and | ve |
EN Feel free to rearrange the components according to your needs, add ready-made blocks and sections, or remove unnecessary items from the template.
TR Burada yer alan bileşenleri ihtiyaçlarınıza göre düzenleyin, hazır bloklar ve bölümlerden beğendiklerinizi ekleyin ya da gereksiz gördüklerinizi çıkartın.
Angličtina | Turecký |
---|---|
components | bileşenleri |
add | ekleyin |
blocks | bloklar |
unnecessary | gereksiz |
ready | hazır |
the | burada |
your needs | ihtiyaçlarınıza |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
to | alan |
EN You are not required to provide any information to us that is unnecessary to provide the Kobo Services.
TR Kobo Hizmetlerini sağlamak için gerek duyulmayan bilgileri bize sunmanız gerekmemektedir.
EN Whoer.net offers a 30-day money back guarantee for its users. No risks and additional fees. In order to receive a refund, contact our support via any convenient for you method, notify us of your wish and name the reason for a refund.
TR Whoer VPN, kullanıcıları 30 günlük para iade garantisi sunuyor. Risk ve ek ücret yok. Para iadesi almak için lütfen size uygun herhangi bir yöntemle desteğimizle iletişime geçin, isteğinizi ve para iade nedenini bize bildirin.
Angličtina | Turecký |
---|---|
offers | sunuyor |
guarantee | garantisi |
risks | risk |
additional | ek |
refund | iadesi |
whoer | whoer |
day | günlük |
fees | ücret |
contact | iletişime |
users | kullanıcıları |
of | in |
a | bir |
and | ve |
any | herhangi |
us | bize |
the | size |
no | yok |
EN Managing compliance and safety risks as available data increases requires scalable and streamlined adverse event monitoring.
TR Mevcut veriler arttıkça uyum ve güvenlik risklerinin yönetilmesi ölçeklenebilir ve pürüzlerden arındırılmış şekilde advers etki takibi yapılmasını gerektirmektedir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
compliance | uyum |
data | veriler |
scalable | ölçeklenebilir |
safety | güvenlik |
and | ve |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
Angličtina | Turecký |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
Angličtina | Turecký |
---|---|
health | sağlık |
hygiene | hijyen |
disaster | afet |
access | erişim |
clean | temiz |
water | su |
serious | ciddi |
risks | risk |
community | toplum |
based | temelli |
and | ve |
to | e |
EN We work in crises areas to reduce health-related risks and provide access to clean water and hygiene products.
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
Angličtina | Turecký |
---|---|
hygiene | hijyen |
in | da |
and | ve |
EN Information sessions were provided in order to address non-structural risks and raise disaster awareness
TR Simav Depremi sonrasında temel afet bilincinin yükseltilmesi ve yapısal olmayan risklerin azaltılması alanında halkın bilgilendirmesini sağladık
Angličtina | Turecký |
---|---|
address | alan |
risks | risklerin |
and | ve |
disaster | afet |
structural | yapısal |
to | sonrasında |
EN We organized peer trainings to mitigate non-structural risks inside households
TR Evlerde yapısal olmayan risklerin azaltılmasına yönelik akran eğitimleri gerçekleştirdik
Angličtina | Turecký |
---|---|
peer | akran |
risks | risklerin |
structural | yapısal |
to | yönelik |
EN The COVID-19 pandemic, which officially entered our agenda with the detection of the first case in Turkey in March, increased the risks faced by those affected by the disaster while affecting everyone’s lives
TR Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın tespit edilmesiyle resmi olarak gündemimizi işgal eden COVID-19 salgını, herkesin hayatını etkilerken afetten etkilenenlerin karşılaştığı riskleri daha da artırdı
Angličtina | Turecký |
---|---|
pandemic | salgın |
detection | tespit |
march | mart |
risks | riskleri |
in | da |
first | ilk |
EN In all areas that we are active in the scope of our child protection program, we aim at decreasing and removing risks that children might be faced with
TR Çocuk koruma programımız kapsamında çalıştığımız tüm alanlarda, çocukların karşılaşabileceği riskleri azaltmayı ve ortadan kaldırmayı hedefliyoruz
Angličtina | Turecký |
---|---|
of | ın |
protection | koruma |
risks | riskleri |
children | çocukların |
all | tüm |
program | programı |
at | nda |
and | ve |
scope | kapsamında |
EN Whoer VPN offers a 30-day money back guarantee. No risks and additional fees. In order to receive a refund, contact our support via any convenient for you method, notify us of your wish and name the reason for refund.
TR Whoer VPN 30 günlük para iadesi garantisini sunar. Hiçbir ek ödeme ve risk bulunmamaktadır. Geri ödemeyi almak için sizin için uygun olan herhangi bir yöntemle destek ile iletişime geçerek talebinizi ve geri iadenizin sebebini bildirin.
Angličtina | Turecký |
---|---|
vpn | vpn |
offers | sunar |
risks | risk |
additional | ek |
contact | iletişime |
support | destek |
whoer | whoer |
day | günlük |
no | hiçbir |
to | geri |
refund | iadesi |
of | in |
and | ve |
any | herhangi |
for | için |
money | para |
EN SiteLock scans your website for malware and helps you identify and remove potential risks
TR SiteLock web siteni kötü amaçlı yazılımlara karşı tarar ve olası riskleri belirlemene ve kaldırmana yardımcı olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
scans | tarar |
website | web |
helps | yardımcı olur |
risks | riskleri |
for | karşı |
potential | olası |
and | ve |
EN Scans your website daily for malware and other risks and will send you an alert if something malicious is detected. This acts as an “alarm system” but does not include remediation.
TR Web siteni günlük olarak kötü amaçlı yazılımlara ve diğer risklere karşı tarar ve kötü amaçlı bir şey tespit edilirse sana uyarı gönderir. Bu bir “alarm sistemi” olarak işler, ama düzeltmeyi içermez.
EN Scans your website daily for malware and others risks and will automatically remove malware with its proprietary SMART (Secure Malware Alert and Removal Tool) technology.
TR Web siteni günlük olarak kötü amaçlı yazılımlara ve diğer risklere karşı tarar ve kendi özel SMART (Güvenli Kötü Amaçlı Yazılım Uyarısı ve Temizleme Aracı) teknolojisiyle kötü amaçlı yazılımları otomatik olarak kaldırır.
Angličtina | Turecký |
---|---|
scans | tarar |
website | web |
daily | günlük |
malware | kötü amaçlı yazılım |
others | diğer |
tool | aracı |
secure | güvenli |
automatically | otomatik olarak |
and | ve |
EN A due diligence system helps importers and companies to identify risks of, for example, forced labour (UK Modern Slavery act) and illegal logging (EU timber regulation).
TR Burada devreye giren durum tespiti, ithalatçıların ve şirketlerin zorla çalıştırma (Birleşik Krallık Modern Kölelik Yasası) ve yasa dışı madde ticareti (AB kereste yönetmeliği) gibi riskleri tespit etmesine yardımcı olur.
Angličtina | Turecký |
---|---|
helps | yardımcı olur |
risks | riskleri |
modern | modern |
eu | ab |
regulation | yönetmeliği |
companies | şirketlerin |
act | yasası |
and | ve |
a | yardımcı |
to | etmesine |
identify | tespit |
of | gibi |
EN Control Union Certifications has supported and implemented many due diligence systems, helping customers identify risks as well as implementing mitigating measures.
TR Control Union Certifications, müşterilerine riskleri tespit etmeleri ve risk azaltıcı önlemler almaları konusunda yardımcı olacak çok sayıda gerekli özen sistemini desteklemiş ve uygulamıştır.
Angličtina | Turecký |
---|---|
identify | tespit |
control | control |
union | union |
measures | önlemler |
and | ve |
due | da |
EN Companies active in consumer markets see the need to manage social compliance risks which have an adverse impact on basic human rights of farmers and workers
TR Tüketici pazarlarında faaliyet gösteren şirketler, çiftçilerin ve işçilerin temel insan hakları üzerinde olumsuz etkisi olan sosyal uyum risklerini yönetme ihtiyacının farkındadır
Angličtina | Turecký |
---|---|
consumer | tüketici |
need | ihtiyacı |
social | sosyal |
compliance | uyum |
risks | risklerini |
impact | etkisi |
human | insan |
rights | hakları |
companies | şirketler |
manage | yönetme |
basic | temel |
and | ve |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
Angličtina | Turecký |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
Angličtina | Turecký |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN Learn How to Trade with Zero Risks
TR Risksiz Alım-Satımı Öğrenin
EN Learn about dark pool liquidity and the risks and benefits associated with them. Discover why these private forums for trading securities, derivatives and other financial instruments exist and the purpose they serve.
TR Karanlık havuz likidite, riskleri ve avantajları hakkında daha fazla bilgi edinin. Neden bu özel forumların tahvil, türev ve diğer finansal araçlar için var olduğunu ve amaçlarını keşfedin.
Angličtina | Turecký |
---|---|
pool | havuz |
liquidity | likidite |
risks | riskleri |
benefits | avantajlar |
financial | finansal |
purpose | amaç |
other | diğer |
discover | keşfedin |
these | bu |
about | hakkında |
why | neden |
EN A simple and smart way to protect your cargo from logistics-related risks during its journey.
TR Yüklerinizle her zaman en iyi şekilde ilgilenmek için elimizden geleni yapmaya devam ederken, size yeni, genişletilmiş yükümlülük çözümümüzü sunmaktan gurur duyuyoruz.
Angličtina | Turecký |
---|---|
and | şekilde |
its | in |
your | size |
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov