TR Bir şirket ya da sadece küçük bir firma olması fark etmez, bir logonun göze çarpması, ilginç ve parlak olması gerekir ve ilk başta şirketin ne yaptığı önemli değildir
TR Bir şirket ya da sadece küçük bir firma olması fark etmez, bir logonun göze çarpması, ilginç ve parlak olması gerekir ve ilk başta şirketin ne yaptığı önemli değildir
PT Não importa se é uma corporação ou apenas uma pequena empresa, um logotipo precisa captar a vista, precisa ser interessante e brilhante e, no início, nem importa o que a empresa faz
turco | português |
---|---|
şirket | empresa |
küçük | pequena |
ilginç | interessante |
ve | e |
parlak | brilhante |
gerekir | precisa |
TR Ticari amaçlı olmadığı iddia edilse de dünya üzerinde büyük bir dinleyici kitlesine sahip olması ve ciddi ticari başarıların yakalanmış olması sebebi ile, müzik endüstrisinin bel kemiği niteliğindedir
PT O Allmusic afirma que "de todos os formatos do rock 'n' roll, o heavy metal é a forma mais extrema, em termos de volume, machismo, e teatralidade"
turco | português |
---|---|
büyük | mais |
ve | e |
TR Sorumluluğun net olması ve düzenlemeler yapmanın sorunsuz olması için ekip üyelerini etiketleyin.
PT Marque membros da equipe para que as responsabilidades fiquem claras e facilitar edição.
turco | português |
---|---|
ve | e |
ekip | equipe |
TR Sorumluluğun net olması ve düzenlemeler yapmanın sorunsuz olması için ekip üyelerini etiketleyin.
PT Marque membros da equipe para que as responsabilidades fiquem claras e facilitar edição.
turco | português |
---|---|
ve | e |
ekip | equipe |
TR Sorumluluğun net olması ve düzenlemeler yapmanın sorunsuz olması için ekip üyelerini etiketleyin.
PT Marque membros da equipe para que as responsabilidades fiquem claras e facilitar edição.
turco | português |
---|---|
ve | e |
ekip | equipe |
TR Ticari amaçlı olmadığı iddia edilse de dünya üzerinde büyük bir dinleyici kitlesine sahip olması ve ciddi ticari başarıların yakalanmış olması sebebi ile, müzik endüstrisinin bel kemiği niteliğindedir
PT O Allmusic afirma que "de todos os formatos do rock 'n' roll, o heavy metal é a forma mais extrema, em termos de volume, machismo, e teatralidade"
turco | português |
---|---|
büyük | mais |
ve | e |
TR SİSTEM VERİLERİNE, MÜŞTERİ İÇERİĞİNE VEYA MÜŞTERİ VERİLERİNE İZİNSİZ ERİŞİM, BUNLARIN KAYBOLMASI, İMHA OLMASI VEYA TAHRİF OLMASI;
PT ACESSO NÃO AUTORIZADO, PERDA, EXCLUSÃO OU ALTERAÇÃO DE DADOS DO SISTEMA, CONTEÚDO DO CLIENTE OU DADOS DO CLIENTE;
TR Bir şirket ya da sadece küçük bir firma olması fark etmez, bir logonun göze çarpması, ilginç ve parlak olması gerekir ve ilk başta şirketin ne yaptığı önemli değildir
PT Não importa se é uma corporação ou apenas uma pequena empresa, um logotipo precisa captar a vista, precisa ser interessante e brilhante e, no início, nem importa o que a empresa faz
TR Yazılı bildirilerimiz ve kanıtlarımızın okuyan herkes için açık ve şeffaf olması konusunda kararlıyızdır.
PT Assumimos o compromisso de fazer com que nossos documentos escritos e evidências sejam abertos e transparentes para que todos leiam.
turco | português |
---|---|
ve | e |
herkes | todos |
açık | abertos |
şeffaf | transparentes |
TR Hizmetlerimiz çerezleri ve piksel veya yerel depolama gibi benzer teknolojileri, size daha iyi, daha hızlı ve daha güvenli bir deneyim sağlamaya yardımcı olması için kullanır
PT Nossos serviços usam cookies e outras tecnologias semelhantes, como pixels ou armazenamento local, para que você tenha uma experiência melhor, mais rápida e mais segura
turco | português |
---|---|
ve | e |
yerel | local |
depolama | armazenamento |
benzer | semelhantes |
teknolojileri | tecnologias |
size | os |
hızlı | rápida |
güvenli | segura |
deneyim | experiência |
kullanır | usam |
TR Cihazlar arasındaki ilişkiyi daha iyi anlayarak, Twitter deneyimini başka bir cihazda kişiselleştirmemize yardımcı olması için bir cihazdan gelen bilgileri kullanabiliriz.
PT Ao entender melhor como os dispositivos se relacionam, podemos usar informações de um dispositivo para personalizar a experiência do Twitter em outro.
turco | português |
---|---|
cihazlar | dispositivos |
deneyimini | experiência |
bilgileri | informações |
TR "Semrush'ı 7 yıldan fazladır kullanıyorum ve üzerinde çalıştığım siteyi Google'ın en üstü sırasına taşımama yardımcı olması için Semrush'a aşırı derecede güveniyorum."
PT “Eu uso a Semrush há mais de 7 anos e confio muito nela para me ajudar a colocar qualquer site em que eu esteja trabalhando no topo do Google.”
turco | português |
---|---|
semrush | semrush |
ve | e |
TR Başarılı bir eşleşme olması halinde, Reaxys arayüzünün içinde bileşiğin yanında simgeler görüntülenir. İlgili hizmete erişmek için tek yapmanız gereken simgeye tıklamaktır.
PT Em caso de uma associação de sucesso, ícones serão exibidos ao lado dos composto na interface da Reaxys. Basta clicar no ícone para ter acesso aos serviços correspondentes.
turco | português |
---|---|
halinde | em caso |
yanında | ao lado |
erişmek | acesso |
arayüzü | interface |
TR Yüksek seviyelerde olmak için, içeriğinizin kullanıcıların gereksinimlerini karşılaması ve de konuyla ilgili olması gereklidir
PT Para conseguir boas posições nos rankings, seu conteúdo precisa ser relevante e atender às necessidades de um usuário
turco | português |
---|---|
kullanıcıların | usuário |
ve | e |
TR Her iki dergiye de gönderimler aynı Elsevier Editoryal Sistemi (EES) platformu vasıtasıyla yapılır. Dergi seçiminiz, editoryal sürecin özdeş olması için editörler ve hakemlerin görüşüne kapatılır
PT Os envios de ambas as revistas serão feitos por meio da mesma plataforma do Sistema Editorial da Elsevier (EES).A sua escolha de revista não será conhecida pelos editores e revisores, garantindo que o processo editorial seja idêntico
turco | português |
---|---|
de | as |
elsevier | elsevier |
sistemi | sistema |
platformu | plataforma |
editörler | editores |
ve | e |
TR Bu Kullanım şartlarına uymaktan herhangi bir feragatin bağlayıcı olması için, Foursquare’in yetkili temsilcilerinden biri aracılığıyla size söz konusu feragat hakkında yazılı bir bildirimde bulunması gerekir.
PT Para que qualquer renúncia de conformidade com estes Termos de Uso seja obrigatória, o Foursquare deve fornecer um aviso por escrito de tal renúncia por meio de um dos seus representantes autorizados.
turco | português |
---|---|
kullanım | uso |
yetkili | autorizados |
feragat | renúncia |
yazılı | escrito |
gerekir | deve |
TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.
PT Se houver qualquer contradição entre a versão em inglês destes Termos de Uso e a sua tradução, a versão em inglês prevalecerá.
turco | português |
---|---|
ve | e |
koşulları | termos |
TR Güncelliğini yitirmiş (ancak her yerde bulunan) araçları yerinden oynatmak kolay bir iş değildir - bunu yapabilecek ürünün çok özel olması gerekir.
PT Desmontar ferramentas desatualizadas (mas onipresentes) não é uma tarefa pequena — e só um produto especial consegue realizar isso.
turco | português |
---|---|
değildir | não |
bunu | isso |
özel | especial |
TR Bir teklifin başarılı olması için iyi bir fikirden fazlası gerekir. Başarılı bir teklif hazırlama konusunda ipuçlarına buradan göz atabilirsiniz.
PT É preciso muito mais do que uma boa ideia para que uma proposta seja bem-sucedida. Veja aqui as melhores dicas que encontramos para ajudá-lo a escrever uma proposta vencedora.
turco | português |
---|---|
teklif | proposta |
buradan | aqui |
göz | veja |
TR İmzalı bir teklifin sözleşme olması için tüm taraflarca imzalanması ve hüküm ve koşullar gibi sözleşmesel unsurlar içermesi gerekir
PT Uma proposta assinada pode se tornar um contrato somente se contiver assinaturas de cada parte e linguagem contratual, como termos e condições
turco | português |
---|---|
sözleşme | contrato |
ve | e |
gerekir | pode |
TR Tek bir şey - muhteşem olması gerekiyor.
PT Só uma coisa - precisa ser lindo.
turco | português |
---|---|
şey | coisa |
gerekiyor | precisa |
TR Sağlıklı bir yaşam tarzını destekleyen çeşitli şirketlerin böyle bir motivasyon logosu olması gerekir
PT Várias empresas que promovem um estilo de vida saudável devem ter esse logotipo motivacional
turco | português |
---|---|
sağlıklı | saudável |
yaşam | vida |
çeşitli | várias |
şirketlerin | empresas |
logosu | logotipo |
gerekir | devem |
TR Bu nedenle, klinik veya eczanede insanların ilgisini çekecek ve sadece burada tedavi edilebileceğini anlamalarını sağlayacak bir tabela olması önemlidir
PT Por isso, é importante que a clínica ou a farmácia tenha um letreiro luminoso, que irá interessar às pessoas e fazer com que compreendam que só podem ser tratadas aqui
turco | português |
---|---|
bu | a |
ve | e |
insanları | pessoas |
TR Amblemin işlevlerini yerine getirebilmesi için sade, parlak ve dikkat çekici olması gerekir
PT Para que o emblema cumpra suas funções, deve ser simples, brilhante e atraente
turco | português |
---|---|
parlak | brilhante |
ve | e |
çekici | atraente |
TR Önemli olan, amblemin aşırı yüklenmiş görünmemesi, her şeyin makyaj gibi hafif ve temiz olması gerektiğidir
PT O principal é que o emblema não fique muito sobrecarregado, tudo deve ser leve e bem cuidado, como a maquiagem
turco | português |
---|---|
her | tudo |
hafif | leve |
ve | e |
TR Her geçen gün insan taşımacılığı ile uğraşan daha fazla şirket var ve bu tür şirketlerin her birinin bir logosu olması gerekiyor
PT A cada dia há mais e mais empresas que se dedicam ao transporte de pessoas, e cada uma dessas empresas deve ter um logotipo
turco | português |
---|---|
gün | dia |
insan | pessoas |
logosu | logotipo |
TR Logaster'da biz, markalaşmanın kolay, hızlı ve basit olması gerektiğine inanıyoruz
PT No Logaster, acreditamos que o branding deve ser fácil, rápido e simples
turco | português |
---|---|
logaster | logaster |
da | no |
biz | que |
hızlı | rápido |
ve | e |
inanıyoruz | acreditamos |
TR Ticari Marka kaydı, marka haklarınızı korumanın ve elden çıkarmanın tek yolu olması nedeniyle mutlak bir zorunluluktur!
PT É por isso que o registro da sua marca é uma necessidade absoluta, na medida em que é a única maneira legal de proteger e empregar o seu direito à sua marca!
turco | português |
---|---|
marka | marca |
kaydı | registro |
ve | e |
yolu | maneira |
TR bilgi teknolojisi sistemlerimize saldırı olması durumunda kullanılabilecek diğer benzer veriler ve bilgiler.
PT quaisquer outros dados e informações semelhantes que possam ser usados em caso de ataques a nossos sistemas de tecnologia da informação.
turco | português |
---|---|
diğer | outros |
benzer | semelhantes |
ve | e |
TR Bunu etkili bir şekilde yapmamıza yardımcı olması için harici kaynaklardan temin edildiğinde sizinle ilgili ek bilgilerden yararlanabiliriz.
PT Podemos usar informações adicionais sobre você quando estiverem disponíveis de fontes externas para nos ajudar a fazer isso de maneira eficaz.
turco | português |
---|---|
bunu | isso |
şekilde | maneira |
TR İşlemenin hukuka aykırı olması durumunda, Kişisel verilerinizin doğruluğuna itiraz ederseniz veya Kişisel verileriniz Şirket tarafından artık gerekmediyse, işleme kısıtlamalarından bizden alma hakkına sahipsiniz.
PT Você tem o direito de obter de nós restrição de processamento se o processamento for ilegal, se você contestar a precisão de seus dados pessoais ou se seus dados pessoais não forem mais necessários para a empresa.
turco | português |
---|---|
kişisel | pessoais |
işleme | processamento |
alma | obter |
TR EWS standardının, su mevcudiyeti ve kalitesi üzerinde etkisi olabilecek çeşitli su kullanıcıları için uygulanabilir olması amaçlanır
PT O padrão EWS foi elaborado para ser aplicável a uma grande variedade de usuários de água que podem sofrer impacto sobre a disponibilidade e a qualidade da água
turco | português |
---|---|
ve | e |
kalitesi | qualidade |
etkisi | impacto |
olabilecek | podem |
TR Kripto paralarınızın güvenliği söz konusu olduğunda, sizin kafanızın rahat olması için her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyoruz.
PT Quando se trata de garantir que o seu crypto está seguro, pensamos em todos os detalhes para que não tenha de o fazer.
turco | português |
---|---|
kripto | crypto |
TR Bellek havuzundaki bir işlemin doğrulanması için bir bloğa dahil olması gerekmektedir
PT Para ser confirmada, uma transação do mempool tem de ser incluída num bloco
TR "C++17 kullanan çok sayıda geliştiricinin C++20'yi benimsemeye hevesli olması oldukça mantıklı görülüyor.”
PT “Faz sentido que muitas pessoas que já estavam no C++17 estejam ansiosas para adotar o C++20.”
TR Bulut, karmaşıktır. Ancak güvenlik altına alınmasının karmaşık olması gerekmez.
PT A nuvem é complexa. A segurança não precisa ser.
turco | português |
---|---|
bulut | nuvem |
güvenlik | segurança |
gerekmez | não precisa |
TR belirgin, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla tutarsız bir şekilde daha fazla işlenmemiş olması,
PT com finalidades marcadas, explícitas e legítimas e não processadas de maneira inconsistente com essas finalidades,
turco | português |
---|---|
ve | e |
bir | de |
TR Bu madde ayrıca asitlerin ve nikel, krom, demir veya manganez gibi ağır metallerin etkisi altında dengesizleştirilir . Bu nedenle, ürünün yüksek kalitesine dönüşen en yüksek saflığa sahip olması önemlidir.
PT Essa substância também é desestabilizada sob a influência de ácidos e metais pesados, como níquel, cromo, ferro ou manganês. Por isso, é importante que o produto tenha a mais alta pureza, o que se traduz em alta qualidade.
turco | português |
---|---|
bu | a |
ve | e |
altında | sob |
yüksek | alta |
sahip | tenha |
TR Sindirim, ortamın çok düşük pH?ının 1-2 civarında olması nedeniyle proteinlerin denatürasyonu ile başlar
PT A digestão começa com a desnaturação das proteínas, devido ao baixíssimo pH do ambiente estar em torno de 1-2
turco | português |
---|---|
başlar | começa |
ortamı | ambiente |
TR Kayıt yapabilmek için Kullanıcının geçerli / aktif bir e-posta adresine ve bazı durumlarda elektronik formların doğru şekilde doldurulmasına olanak tanıyan bir klavyeye veya başka bir işaretleme aygıtına sahip olması gerekir.
PT Para se cadastrar, o Usuário deve possuir um endereço de e-mail válido / ativo, bem como, em certos casos, um teclado ou outro dispositivo apontador que possibilite o preenchimento correto dos formulários eletrônicos.
turco | português |
---|---|
kullanıcının | usuário |
geçerli | válido |
aktif | ativo |
adresine | endereço |
durumlarda | casos |
veya | ou |
başka | outro |
gerekir | deve |
formları | formulários |
TR Web sitesi yazılımı tarafından otomatik olarak işlendikleri ve sunuldukları anlaşılmalıdır, bu nedenle bir hata olması durumunda düzeltilmesi biraz zaman alabilir.
PT Deve-se entender que são processados e apresentados automaticamente pelo software do Site, portanto, em caso de erro, pode demorar algum tempo até que seja corrigido.
turco | português |
---|---|
yazılımı | software |
ve | e |
bu | seja |
hata | erro |
zaman | tempo |
alabilir | pode |
TR Misafirler arasında, kıtanın en büyüleyici yerlerinden birinde Afrika mirasının görkemine katkıda bulunan Grace Kelly ve Jomo Kenyatta gibi isimlerin olması şaşırtıcı olmasa gerek.
PT Não é de se admirar que entre os nossos hóspedes estão Grace Kelly e Jomo Kenyatta, todos construindo um legado de excelência africana em um dos cenários mais impressionantes do continente.
turco | português |
---|---|
birinde | em um |
afrika | africana |
ve | e |
gibi | que |
TR Lütfen Hawaii Adası tatil deneyiminizi planlamanızda size yardımcı olması için Danışma Ekibimiz ile iletişim kurmakta tereddüt etmeyin.
PT Não deixe de entrar em contato com nossa equipe de concierge para planejar sua experiência de férias na ilha do Havaí.
turco | português |
---|---|
tatil | férias |
deneyiminizi | experiência |
TR Bu, göndereceğiniz miktarın ve alacağınız miktarın, blockchain tarafından kullanılan giriş ve çıkışta şebeke komisyonunu kapsayacak kadar yeterli olması gerektiği anlamına gelir.
PT Isso significa que o valor mínimo que você poderá enviar ou receber devem ser suficientes para cobrir as tarifas de entrada e saída cobradas pelo Blockchain
turco | português |
---|---|
ve | e |
blockchain | blockchain |
giriş | entrada |
TR “İnsanlığa olan inancını yitirmemelisin. İnsanoğlu bir okyanustur; okyanusta birkaç damlanın pis olması, okyanusu kirli yapmaz.”
PT “Você não pode perder a fé na humanidade. A humanidade é um oceano; se algumas gotas do oceano são imundas, o oceano não fica sujo.”
TR Vurgulanan iletimin regülasyonu rekabetin mümkün olması için gerekli iken, İnternet erişim sağlayıcıları serbest piyasada hizmet sağlama ve hizmetlere erişim için ücretlendirme yapabilmelidir
PT Enquanto a regulação da transmissão base é necessária à competição, os provedores de acesso à internet devem ter permissão para cobrar pelo acesso e oferecer serviços em um mercado livre
turco | português |
---|---|
erişim | acesso |
sağlayıcıları | provedores |
serbest | livre |
hizmet | serviços |
ve | e |
TR Eğer karalama konusunda yardımcı olması için bir asistan çalıştırırsanız, ek maliyetler ekler ve bunu birden fazla tıbbi tesis genelinde ölçeklendirmek gerçekten zordur
PT Se você emprega um assistente para ajudar com a risca, ele adiciona custos adicionais e é realmente difícil de dimensionar isso em várias instalações médicas
turco | português |
---|---|
eğer | se |
ve | e |
gerçekten | realmente |
TR Sesinizin yanında bir transkript olması bulunmak için kritik öneme sahiptir.
PT Ter uma transcrição ao lado do seu áudio é fundamental para ser encontrado.
turco | português |
---|---|
yanında | ao lado |
transkript | transcrição |
TR Günümüzün sahte haberler ve yanlış bilgilendirme dünyasında güvenebileceğiniz transkriptlerin olması zorunludur.
PT No mundo atual de notícias falsas e desinformação, é imperativo ter transcrições nas quais você possa confiar.
turco | português |
---|---|
ve | e |
TR Aramaların bölümlerini vurgulayın ve tüm arama bilgilerinizin tek bir merkezi konumda olması için not alın.
PT Destaque seções de chamadas e faça anotações para que você tenha todas as informações de chamadas em um local central.
turco | português |
---|---|
ve | e |
arama | chamadas |
merkezi | central |
Mostrando 50 de 50 traduções