TR Çözeltinin kapta ısıtılması, bir patlamaya neden olabilecek toksik oksitleyici maddeler açığa çıkaracaktır
TR Çözeltinin kapta ısıtılması, bir patlamaya neden olabilecek toksik oksitleyici maddeler açığa çıkaracaktır
PT Aquecer a solução no recipiente liberaria substâncias oxidantes tóxicas, que poderiam resultar em uma explosão
turco | português |
---|---|
neden | que |
TR Saldırıya uğramış web siteleri yüzünden her yıl milyarlarca oturum açma bilgisi açığa çıkıyor ve çalınıyor. Bir ihlalin ardından gizli bilgilerinizin açığa çıkıp çıkmadığını kontrol edin.
PT Todos os anos são roubadas e expostas milhares de milhões de credenciais de início de sessão em websites hackeados. Verifique se as suas informações privadas foram comprometidas na sequência de uma violação de dados.
turco | português |
---|---|
her | todos |
yıl | anos |
oturum | sessão |
ve | e |
bilgilerinizin | suas informações |
kontrol | verifique |
TR Saldırıya uğramış web siteleri yüzünden her yıl milyarlarca oturum açma bilgisi açığa çıkıyor ve çalınıyor. Bir ihlalin ardından gizli bilgilerinizin açığa çıkıp çıkmadığını kontrol edin.
PT Todos os anos são roubadas e expostas milhares de milhões de credenciais de início de sessão em websites hackeados. Verifique se as suas informações privadas foram comprometidas na sequência de uma violação de dados.
turco | português |
---|---|
her | todos |
yıl | anos |
oturum | sessão |
ve | e |
bilgilerinizin | suas informações |
kontrol | verifique |
TR Güçlü bir oksitleyici olarak sodyum hipoklorit cilt yanıklarına ve göz hasarına neden olur
PT O hipoclorito de sódio como um oxidante forte causa queimaduras na pele e lesões oculares
turco | português |
---|---|
güçlü | forte |
hipoklorit | hipoclorito |
cilt | pele |
ve | e |
TR Hidroklorik asidin reaktif olduğu ve potasyum permanganat veya sodyum hipoklorit gibi oksitleyici kimyasallarla karıştırıldığında zehirli gaz ? klorin oluşacağı da unutulmamalıdır
PT Também deve ser lembrado que o ácido clorídrico é reativo e quando misturado com produtos químicos oxidantes, como permanganato de potássio ou hipoclorito de sódio, um gás venenoso ? cloro será formado
turco | português |
---|---|
ve | e |
sodyum | sódio |
hipoklorit | hipoclorito |
gaz | gás |
TR Klor keskin bir kokuya sahiptir ve güçlü bir oksitleyici maddedir.
PT O cloro tem um odor pungente e é um forte agente oxidante.
turco | português |
---|---|
bir | um |
sahiptir | tem |
ve | e |
güçlü | forte |
TR Potansiyelinizi açığa çıkarın. Kendini bilginin geleceğini şekillendirmeye adamış bir ekibin parçası olun.
PT Desbloqueie o seu potencial. Faça parte de uma equipe dedicada que ajuda a moldar o futuro do conhecimento.
turco | português |
---|---|
parçası | parte |
TR Trafik Analitikleri: Herhangi bir firma websitesinin trafiğini açığa çıkarın | Semrush Türkçe
PT Análise de tráfego: revele o tráfego do site de qualquer empresa | Semrush Português (Brasil)
turco | português |
---|---|
trafik | tráfego |
semrush | semrush |
TR Rakiplerinizin, potansiyel müşteri beklentilerinin ve potansiyel ortaklarının website trafiğini açığa çıkarın
PT Revele o tráfego do site de seus concorrentes, de perspectivas de domínios e de possíveis parceiros
turco | português |
---|---|
rakiplerinizin | concorrentes |
ve | e |
website | site |
TR Rakiplerinizin dijital kampanya odağını açığa çıkarın
PT Revele o foco das campanhas digitais dos seus concorrentes
turco | português |
---|---|
rakiplerinizin | concorrentes |
dijital | digitais |
TR Elsevier Ar-Ge Çözümleri, yayıncılık trendlerinin ve kimyasal yapılarla ilgili kavrayışların açığa çıkarılması ve kariyer gelişiminin desteklenmesi için veri ve analiz çözümleri sağlamaktadır.
PT As soluções de P&D da Elsevier oferecem dados e soluções de análise para revelar tendências do setor editorial e fornecer informações sobre estruturas químicas, além de suporte para o avanço na carreira.
turco | português |
---|---|
elsevier | elsevier |
ve | e |
kariyer | carreira |
çözümleri | soluções |
TR Yeni coğrafi pazarlar ve nişleri keşfedin, trendleri açığa çıkarın ve en iyi oyunculardan öğrenin
PT Descubra novos segmentos e mercados geográficos, revele tendências e saiba mais sobre os principais agentes
turco | português |
---|---|
yeni | novos |
ve | e |
keşfedin | descubra |
iyi | mais |
öğrenin | saiba |
TR Hidroklorik asit elde etme reaksiyonu güçlü ekzotermiktir, bu da seyri sırasında büyük miktarlarda termal enerji açığa çıktığı anlamına gelir
PT A reação de obtenção do ácido clorídrico é fortemente exotérmica, o que significa que, durante seu curso, são liberadas grandes quantidades de energia térmica
turco | português |
---|---|
bu | a |
sırasında | durante |
büyük | grandes |
enerji | energia |
anlamına | significa |
TR Suda mükemmel çözünür, önemli miktarda ısı açığa çıkmasıyla birlikte korozif soda lye oluşturur.
PT É perfeitamente solúvel em água, formando soda cáustica corrosiva, que é acompanhada pela liberação de quantidades significativas de calor.
turco | português |
---|---|
mükemmel | perfeitamente |
birlikte | de |
soda | soda |
TR Örneğin, bilgilerin mevcut hale getirilmesi başka bir kişi hakkında Kişisel Bilgilerin açığa çıkması veya bu tür bilgilerin ifşa edilmesinin yasal olarak engellenmesi durumunda, Kişisel Bilgilere erişim bazı durumlarda reddedilebilir
PT Por exemplo, o acesso às Informações Pessoais pode ser negado em algumas circunstâncias, se a disponibilização das informações revelar Informações Pessoais sobre outra pessoa ou se formos legalmente impedidos de divulgar essas informações
turco | português |
---|---|
başka | outra |
kişi | pessoa |
kişisel | pessoais |
erişim | acesso |
TR Kullanıcılarımızın kişisel bilgilerini açığa çıkartmayız ve bu bilgileri üçüncü taraflarla paylaşmayız
PT Nós não investigamos os dados pessoais de usuários nem os compartilhamos com terceiros
turco | português |
---|---|
kişisel | pessoais |
üçüncü | terceiros |
TR Optimize Edin ve Tüm Potansiyelinizi Açığa Çıkarın
PT Otimize e maximize o seu potencial
turco | português |
---|---|
ve | e |
TR E-postanız, parolalarınız, adresiniz ve çok daha fazlası açığa çıkabilir ve sizi savunmasız bırakabilir.
PT O seu e-mail, palavras-passe, endereço e outras informações podem ser expostos, deixando-o vulnerável a atividades fraudulentas.
turco | português |
---|---|
ve | e |
sizi | seu |
TR Gerçek IP adresiniz sizin hakkınızda burada ayrıntılı olarak açıklayacağımız gizli bilgileri açığa çıkarabilir
PT Seu endereço IP real pode revelar informações privadas sobre você, as quais explicaremos em detalhes aqui
turco | português |
---|---|
gerçek | real |
adresiniz | seu endereço |
sizin | seu |
burada | aqui |
bilgileri | informações |
TR Bir proxy sunucusu, gerçek IP'nizi açığa çıkarmadan internette gezinebilmeniz için IP adresinizi maskeler
PT Um servidor proxy mascara seu endereço IP, de modo que você pode navegar na Internet sem revelar seu IP real
turco | português |
---|---|
proxy | proxy |
sunucusu | servidor |
internette | na internet |
adresinizi | endereço |
TR Ayrıca tarayıcınıza bir proxy sunucusu kurarsanız interneti kullanan diğer programlar gizli bilgilerinizi açığa çıkarabilir.
PT Além disso, se você apenas configurar um servidor proxy no navegador, os outros programas que usam a Internet poderão expor suas informações pessoais.
turco | português |
---|---|
ayrıca | além disso |
proxy | proxy |
sunucusu | servidor |
kullanan | usam |
diğer | outros |
programlar | programas |
bilgilerinizi | suas informações |
TR Potansiyelinizi açığa çıkarın. Kendini bilginin geleceğini şekillendirmeye adamış bir ekibin parçası olun.
PT Desbloqueie o seu potencial. Faça parte de uma equipe dedicada que ajuda a moldar o futuro do conhecimento.
turco | português |
---|---|
parçası | parte |
TR Elsevier Ar-Ge Çözümleri, yayıncılık trendlerinin ve kimyasal yapılarla ilgili kavrayışların açığa çıkarılması ve kariyer gelişiminin desteklenmesi için veri ve analiz çözümleri sağlamaktadır.
PT As soluções de P&D da Elsevier oferecem dados e soluções de análise para revelar tendências do setor editorial e fornecer informações sobre estruturas químicas, além de suporte para o avanço na carreira.
turco | português |
---|---|
elsevier | elsevier |
ve | e |
kariyer | carreira |
çözümleri | soluções |
TR Konsepti, zorluğu açığa kavuşturmak, nasıl çözüleceği hakkında düşünmek ve müşteriyle etkileşim kurarak bu çözüm yolunu iletmek olarak görüyorum
PT Vejo conceito como a necessidade de esclarecer o desafio, pensar sobre como solucioná-lo e trabalhar para que ele repercuta junto com o cliente
turco | português |
---|---|
ve | e |
TR Örneğin, bilgilerin mevcut hale getirilmesi başka bir kişi hakkında Kişisel Bilgilerin açığa çıkması veya bu tür bilgilerin ifşa edilmesinin yasal olarak engellenmesi durumunda, Kişisel Bilgilere erişim bazı durumlarda reddedilebilir
PT Por exemplo, o acesso às Informações Pessoais pode ser negado em algumas circunstâncias, se a disponibilização das informações revelar Informações Pessoais sobre outra pessoa ou se formos legalmente impedidos de divulgar essas informações
turco | português |
---|---|
başka | outra |
kişi | pessoa |
kişisel | pessoais |
erişim | acesso |
TR Optimize Edin ve Tüm Potansiyelinizi Açığa Çıkarın
PT Otimize e maximize o seu potencial
turco | português |
---|---|
ve | e |
TR E-postanız, parolalarınız, adresiniz ve çok daha fazlası açığa çıkabilir ve sizi savunmasız bırakabilir.
PT O seu e-mail, palavras-passe, endereço e outras informações podem ser expostos, deixando-o vulnerável a atividades fraudulentas.
turco | português |
---|---|
ve | e |
sizi | seu |
TR Kullanıcılarımızın kişisel bilgilerini açığa çıkartmayız ve bu bilgileri üçüncü taraflarla paylaşmayız
PT Nós não investigamos os dados pessoais de usuários nem os compartilhamos com terceiros
turco | português |
---|---|
kişisel | pessoais |
üçüncü | terceiros |
TR Konsepti, zorluğu açığa kavuşturmak, nasıl çözüleceği hakkında düşünmek ve müşteriyle etkileşim kurarak bu çözüm yolunu iletmek olarak görüyorum
PT Vejo conceito como a necessidade de esclarecer o desafio, pensar sobre como solucioná-lo e trabalhar para que ele repercuta junto com o cliente
turco | português |
---|---|
ve | e |
TR Traffic Analytics: Herhangi bir firma websitesinin trafiğini açığa çıkarın | Semrush Türkçe
PT Traffic Analytics: revele o tráfego do site de qualquer empresa | Semrush Português (Brasil)
turco | português |
---|---|
semrush | semrush |
TR Rakiplerinizin, potansiyel müşteri beklentilerinin ve potansiyel ortaklarının website trafiğini açığa çıkarın
PT Revele o tráfego do site de seus concorrentes, de perspectivas de domínios e de possíveis parceiros
turco | português |
---|---|
rakiplerinizin | concorrentes |
ve | e |
website | site |
TR Rakiplerinizin dijital kampanya odağını açığa çıkarın
PT Revele o foco das campanhas digitais dos seus concorrentes
turco | português |
---|---|
rakiplerinizin | concorrentes |
dijital | digitais |
TR Yeni coğrafi pazarlar ve nişleri keşfedin, trendleri açığa çıkarın ve en iyi oyunculardan öğrenin
PT Descubra novos segmentos e mercados geográficos, revele tendências e saiba mais sobre os principais agentes
turco | português |
---|---|
yeni | novos |
ve | e |
keşfedin | descubra |
iyi | mais |
öğrenin | saiba |
TR Hassas bilgileri riske atmadan bulutun tüm potansiyelini açığa çıkarın. Forcepoint CASB, tüm bulut uygulamalarının yönetimli veya yönetimsiz her cihazdan güvenle kullanılmasını sağlar.
PT Desbloqueie todo o potencial da nuvem sem colocar informações confidenciais em risco. O Forcepoint CASB apoia o uso de qualquer app de nuvem (em qualquer dispositivo, administrado ou não administrado) com segurança.
turco | português |
---|---|
bilgileri | informações |
casb | casb |
uygulamaları | uso |
TR Ağ bağlantısı kesildiğinde bağlantınızın açığa çıkmasını önler
PT Impede que a sua conexão seja exposta em caso de queda da conexão de rede
turco | português |
---|---|
önler | impede |
TR Elektronikler atık arazilerine gittiği zaman kurşun, cıva ve kadmiyum gibi zehirli maddeler, toprak ve suyun içine işler.
PT Quando objetos eletrônicos vão parar em aterros, substâncias tóxicas como chumbo, mercúrio e cádmio infiltram-se no solo e na água.
turco | português |
---|---|
ve | e |
içine | em |
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
PT Nossos serviços ambientais são projetados para oferecer à sua empresa ideias em relação ao seu desempenho (como emissões de CO2), bem como ao seu consumo de energia e outras matérias-primas que estão sendo processadas.
turco | português |
---|---|
yanı | bem |
enerji | energia |
ve | e |
diğer | outras |
fikir | ideias |
sağlamak | oferecer |
tasarlanmıştır | projetados |
TR Böcek öldürücüler ? böceklere karşı kullanılan kimyasal maddeler
PT Inseticidas ? substâncias químicas usadas contra insetos
turco | português |
---|---|
karşı | contra |
kullanılan | usadas |
TR Islatma özelliğine sahip yüzey aktif maddeler sıvıların yüzey gerilimini azaltır
PT Os agentes tensoativos com propriedades umectantes reduzem a tensão superficial dos líquidos
TR Ayrıca hidrolize, pıhtılaşma ve nötralize edici etkileri olan maddeler arasında sınıflandırılır
PT Além disso, está classificado entre as substâncias com efeitos hidrolisantes, coagulantes e neutralizantes
turco | português |
---|---|
ayrıca | além disso |
ve | e |
olan | é |
TR Sodyum hidroksit ayrıca yüzey aktif maddeler , tozlar ve yıkama sıvıları, yağ giderici ve yumuşatıcı maddelerin üretiminde son derece önemli bir bileşendir.
PT O hidróxido de sódio também é um componente extremamente importante na produção de surfactantes , pós e líquidos de lavagem, desengraxantes e amaciantes.
turco | português |
---|---|
ayrıca | também |
ve | e |
yıkama | lavagem |
önemli | importante |
TR Eskiden kimyasal maddeler, temel olarak çok çeşitli eşanlamlılar aracılığıyla tanımlanıyordu
PT Antigamente, as substâncias químicas eram identificadas principalmente por meio de uma ampla gama de sinônimos
TR Bu nedenle, iyi bilinen bazı maddeler çok sayıda tarihi, jenerik veya ticari isim taşıyabilir.
PT É por isso que algumas das substâncias bem conhecidas podem ter vários nomes históricos, genéricos ou comerciais.
turco | português |
---|---|
iyi | bem |
bilinen | conhecidas |
tarihi | históricos |
veya | ou |
ticari | comerciais |
TR Örneğin son derece aşındırıcı maddeler çok yüksek bir kumanda çevrimi sıklığı ile sevk edilmektedir, AKO pinç vanası manşetleri özellikle uzun kullanım ömürleri sayesinde ödenilen fiyata değer ürünlerdir
PT Se, por exemplo, for realizado o débito de fluidos extremamente abrasivos, com uma elevada frequência de actuação, as juntas das válvulas de mangote AKO caracterizam-se por uma longa vida útil
turco | português |
---|---|
uzun | longa |
TR Katı maddeler için optimal sızdırmaz!
PT Extremamente estanque para sólidos!
turco | português |
---|---|
için | para |
TR Gıda maddesi uygulamaları veya çok agresif maddeler için ürüne temas eden çelik burca sahip bir alüminyum flanş ve
PT Flange em alumínioo com bucha de aço para contacto com o fluido, pintura electrostática a pó, para aplicações mais abrasivas
turco | português |
---|---|
uygulamaları | aplicações |
temas | contacto |
çelik | aço |
TR Alıcıların bakış açısından, bileşimlerinde insan sağlığı ve çevre sağlığı üzerinde daha uzun süre zararlı etkilere sahip olabilecek maddeler içeren ürünlerden kaçınmaya yönelik çok açık bir eğilim vardır
PT Do ponto de vista dos destinatários, há uma tendência muito clara para evitar produtos que contenham substâncias em sua composição que possam ter efeitos prejudiciais para a saúde humana e ambiental por um longo período de tempo
turco | português |
---|---|
insan | humana |
sağlığı | saúde |
ve | e |
uzun | longo |
TR Petrokimya kökenli maddeler içermezler
PT Eles não contêm ingredientes de origem petroquímica
TR Bu maddeler, beton karışımlarına küçük miktarlarda eklenir ve bileşenleri ile etkileşime girerek istenen etkiyi sağlar
PT Essas substâncias são adicionadas em pequenas quantidades às misturas do concreto e interagem com seus componentes, garantindo o efeito desejado
turco | português |
---|---|
beton | concreto |
küçük | pequenas |
ve | e |
TR İçeriğinde sülfat, fenoksietanol, silikon, disodyum EDTA ve mineral yağ gibi zararlı maddeler yoktur. Tüm cilt tiplerine uygun olan formülü, hafif ve yumuşak olması için oluşturulmuştur.
PT Não contém nenhum ingrediente nocivo como: sulfatos, fenoxietanol, silicone, EDTA dissódico e óleo mineral. A fórmula foi criada especificamente para ser delicada com a pele, o que a torna ideal para qualquer tipo de pele.
turco | português |
---|---|
silikon | silicone |
ve | e |
yoktur | não |
cilt | pele |
Mostrando 50 de 50 traduções