TR Golden Frog, sunduğu hizmetin tüm üyelerince makul bir şekilde kullanılmasını arzu etmektedir
TR Golden Frog, sunduğu hizmetin tüm üyelerince makul bir şekilde kullanılmasını arzu etmektedir
NL Golden Frog wenst dat alle leden op redelijke wijze gebruik maken van haar diensten
turco | holandês |
---|---|
tüm | alle |
makul | redelijke |
TR Dosyaların transkriplenmesi gazeteciler için en az arzu edilen görevler arasındadır. Sonix, dünyanın dört bir yanındaki gazeteciler ve gazeteciler için deneyimi daha hızlı ve daha keyifli hale getiriyor.
NL Het transcriberen van bestanden is een van de minst gewenste taken voor journalisten. Sonix maakt de ervaring sneller en leuker voor journalisten en journalisten over de hele wereld.
turco | holandês |
---|---|
görevler | taken |
dünyanın | wereld |
ve | en |
deneyimi | ervaring |
hızlı | sneller |
TR Dosyaların transkriplenmesi gazeteciler için en az arzu edilen görevler arasındadır. Sonix, dünyanın dört bir yanındaki gazeteciler ve gazeteciler için deneyimi daha hızlı ve daha keyifli hale getiriyor.
NL Het transcriberen van bestanden is een van de minst gewenste taken voor journalisten. Sonix maakt de ervaring sneller en leuker voor journalisten en journalisten over de hele wereld.
turco | holandês |
---|---|
görevler | taken |
dünyanın | wereld |
ve | en |
deneyimi | ervaring |
hızlı | sneller |
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
NL Voor deze achterdeur werd gepleit in naam van de veiligheid , maar het opent online communicatie kwetsbaarheden en bedreigt innovatie en de technologische gemeenschap in het algemeen .
turco | holandês |
---|---|
bu | het |
güvenlik | veiligheid |
adı | naam |
ancak | maar |
çevrimiçi | online |
ve | en |
yenilik | innovatie |
teknoloji | technologische |
TR Son kullanıcı Yazılımı yükleyerek, kopyalayarak veya kullanarak Lisans Sözleşmesi şartlarını kabul etmektedir
NL Een eindgebruiker stemt in met de voorwaarden van de Licentieovereenkomst door de Software te installeren, kopiëren of gebruiken
turco | holandês |
---|---|
yazılımı | software |
TR Microsoft'un artık önemli bir oyuncu olduğu antivirüs yazılımı sektörü, sizin Windows kullanmanızı tercih etmektedir.
NL De antivirussoftware-industrie, waar Microsoft nu een groot onderdeel van uitmaakt, heeft liever dat je Windows gebruikt.
turco | holandês |
---|---|
microsoft | microsoft |
artık | nu |
sizin | je |
TR Her gün sadece ABD'de ortalama 4.400 şehirlerarası otobüs seferi yapıldığını biliyor muydunuz? Günlük otobüs sefer sayısı üst üste 9 yıldır şaşırtıcı şekilde büyümeye devam etmektedir!
NL Wist je dat er alleen al in de VS iedere dag gemiddeld 4.400 interstedelijke bussen vertrekken? Dit aantal groeit al 9 jaar op rij, hoera!
turco | holandês |
---|---|
sadece | alleen |
abd | vs |
ortalama | gemiddeld |
otobüs | bussen |
sayısı | aantal |
TR Tedarikçilerimiz bunu esas olarak trafik ihlali cezalarına karşı bir güvenlik ağı olarak talep etmektedir
NL Onze leveranciers eisen het vooral als vangnet tegen verkeersboetes
TR Evet, bazı araç kiralama şirketleri, araç kiralama ödemesinin yanı sıra nakit ve/veya banka kartı ile depozito kabul etmektedir
NL Ja, sommige autoverhuurbedrijven accepteren zowel autohuurbetalingen als borg met contant geld en/of pinpas
turco | holandês |
---|---|
evet | ja |
bazı | sommige |
ve | en |
veya | of |
ile | met |
kabul | accepteren |
TR Yeterli Güvenlik: Chevrolet markası, otomobillerin güvenli bir şekilde sürmesi için uygun güvenlik özelliklerini sağlamak için çok çaba sarf etmektedir
NL Adequate veiligheid: het merk Chevrolet doet er alles aan om de auto's veilig te laten rijden met de juiste veiligheidsvoorzieningen
turco | holandês |
---|---|
uygun | juiste |
çok | te |
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
NL Voor deze achterdeur werd gepleit in naam van de veiligheid , maar het opent online communicatie kwetsbaarheden en bedreigt innovatie en de technologische gemeenschap in het algemeen .
turco | holandês |
---|---|
bu | het |
güvenlik | veiligheid |
adı | naam |
ancak | maar |
çevrimiçi | online |
ve | en |
yenilik | innovatie |
teknoloji | technologische |
TR Ancak günümüzde ve internet servis sağlayıcılar kişilerin online aktivitelerini kontrol etmek amacıyla birey ile IP arasında daha yakın bir bağlantı talep etmektedir
NL Maar tegenwoordig eisen en ISP providers een nauwere verbinding tussen individuen en hun IP, om hun online activiteit te kunnen controleren
turco | holandês |
---|---|
ve | en |
bağlantı | verbinding |
TR Taraflar, herhangi bir tür toplu ya da kitlesel davaya veya grup davasına, özel avukat yoluyla genel davaya ya da başka bir temsili davaya başvurma veya dahil olma hakkından açıkça feragat etmektedir
NL De partijen doen uitdrukkelijk afstand van het recht om enige vorm van groeps-, collectieve of massavordering, 'private attorney general'-procedure of enige andere procedure door belangenbehartigers in te stellen of eraan deel te nemen
TR Bu hükme aykırı olarak taraflardan birinin süresinden önce Öncelikli Olmayan Tahkimler için tahkim makamına başvuruda bulunması halinde, tahkim makamının bu talepleri beklemede tutmasını taraflar kabul etmektedir.
NL Als een partij, in strijd met deze bepaling, voortijdig niet-Bellwether-arbitrages indient bij de arbitrage-aanbieder, komen de partijen overeen dat de arbitrage-aanbieder deze verzoeken tijdelijk zal opschorten.
TR Öncelikli Tahkimlerin karara varmasını takiben, taraflar Toplu Başvuruyu oluşturan tüm kalan tahkim taleplerinin global bir arabuluculuk yoluyla ("Global Arabuluculuk") çözüme kavuşturulmasını kabul etmektedir
NL Na afhandeling van de Bellwether-arbitrages komen de partijen overeen deel te nemen aan een globale bemiddeling van alle resterende arbitrageverzoeken waaruit de Massale Indiening bestaat ('Globale Bemiddeling')
TR Taraflar, bir Toplu Dosyada uzlaşma teklifleri veya yargılama teklifleri ile ilgili her türlü anlaşmazlığın tek bir hakem tarafından, bu tekliflerin aynı temel koşulları içerdiği ölçüde karara bağlanacağını kabul etmektedir
NL De partijen komen overeen dat alle geschillen met betrekking tot (een) schikkings- en vonnisvoorstel(len) in een Massale Indiening door één arbiter moeten worden beslecht voor zover dergelijke voorstellen dezelfde materiële voorwaarden bevatten
TR Bu otel Planet 21'e katılmakta ve Olumlu Konukseverlik lehine hareket etmektedir.
NL Dit hotel is onderdeel van Planet 21 en streeft naar Positieve Gastvrijheid.
TR Konu uzmanlarımız, yağmacı yayıncı listelerini ve sektör bilgilerini düzenli olarak takip etmektedir.
NL Onderwerpexperts houden daarnaast lijsten van predatory uitgevers en marktinformatie in de gaten.
TR Pek çok durumda Hizmet yoluyla sunulan içerik ilgili içerik sağlayıcısı veya kullanıcının görüşlerini ve yargılarını temsil etmektedir
NL In veel gevallen vertegenwoordigt de content die via de Dienst beschikbaar is gesteld de mening en het oordeel van de respectievelijk aanbieder of gebruiker van content
Mostrando 19 de 19 traduções