TR GameDAC, tipik konsol kumandalarında, USB ikili kulaklıklarında ve bilgisayar ses kartlarında bulunan düşük duyarlık, düşük kaliteli DAC’leri atlayarak her PS4 ve bilgisayarı yüksek performanslı bir ses kaynağına dönüştürür.
TR GameDAC, tipik konsol kumandalarında, USB ikili kulaklıklarında ve bilgisayar ses kartlarında bulunan düşük duyarlık, düşük kaliteli DAC’leri atlayarak her PS4 ve bilgisayarı yüksek performanslı bir ses kaynağına dönüştürür.
EN The GameDAC transforms any PS4 or PC into a high performance audio source by bypassing the low fidelity, poor quality DACs found in typical console controllers, USB headsets, and PC sound cards.
turco | inglês |
---|---|
gamedac | gamedac |
tipik | typical |
konsol | console |
usb | usb |
bilgisayar | pc |
bulunan | found |
düşük | low |
kaliteli | quality |
yüksek | high |
TR GameDAC, tipik konsol kumandalarında, USB ‘li kulaklıklarda ve bilgisayar ses kartlarında bulunan düşük duyarlık, düşük kaliteli DAC’leri atlayarak her PS4 ve bilgisayarı yüksek performanslı bir ses kaynağına dönüştürür.
EN The GameDAC transforms any PS4 or PC into a high performance audio source by bypassing the low fidelity, poor quality DACs found in typical console controllers, USB headsets, and PC sound cards.
turco | inglês |
---|---|
gamedac | gamedac |
tipik | typical |
konsol | console |
usb | usb |
bilgisayar | pc |
bulunan | found |
düşük | low |
kaliteli | quality |
yüksek | high |
TR Konsol Üzerinde Üst Üste Kitapların Yanında Dik Duran Kitap
EN Standing Book next to Book Stacking on a Cabinet
TR Geliştiriciler; konsol, CLI veya SDK ile mevcut bir EFS dosya sistemini EFS Erişim Noktası üzerinden bir Lambda işlevine kolayca bağlayabilir
EN Developers can easily connect an existing EFS file system to a Lambda function via an EFS Access Point by using the console, CLI, or SDK
turco | inglês |
---|---|
geliştiriciler | developers |
konsol | console |
cli | cli |
veya | or |
sdk | sdk |
efs | efs |
dosya | file |
sistemini | system |
erişim | access |
noktası | point |
lambda | lambda |
TR CloudFormation, AWS Serverless Application Model ve Terraform gibi Konsol, CLI veya Altyapı Olarak Kod araçlarının kullanımıyla, bir veya daha fazla Lambda işlevinde Katmanlardan yararlanarak uzantıları dağıtabilirsiniz
EN You can deploy extensions, using Layers, on one or more Lambda functions using the Console, CLI, or Infrastructure as Code tools such as CloudFormation, the AWS Serverless Application Model, and Terraform
turco | inglês |
---|---|
cloudformation | cloudformation |
aws | aws |
serverless | serverless |
application | application |
model | model |
konsol | console |
cli | cli |
veya | or |
altyapı | infrastructure |
kod | code |
lambda | lambda |
uzantıları | extensions |
TR Yaratıcılık Espor Oyun Kontrolör Siber spor Klan Güzel Illüstrasyon Oyun kolu Konsol Seğirme Video oyunu Oyun geliştiricisi Baloncuklar Beyaz Portakal Meyve suyu Oyun kumandası
EN Creativity Esports Gaming Controller Cybersport Clan Cool Illustration Joystick Console Twitch Video game Game developer Bubbles White Orange Juice Gamepad
turco | inglês |
---|---|
espor | esports |
illüstrasyon | illustration |
konsol | console |
video | video |
beyaz | white |
portakal | orange |
TR Xbox, PlayStation ve dahası için üst düzey konsol oyun klavyesi
EN The ultimate console gaming keyboard for Xbox, PlayStation, and more
turco | inglês |
---|---|
xbox | xbox |
konsol | console |
oyun | gaming |
TR Kuruluşunuz tarafından dijital tabelaları yönetmek için merkezi konsol
EN The central console for managing digital signages by your organization
turco | inglês |
---|---|
dijital | digital |
yönetmek | managing |
merkezi | central |
konsol | console |
TR Arctis 3 ve Arctis 3 Konsol Serisi, Arctis 5, Arctis Pro ve Arctis Pro + GameDAC için yenilenebilir kablo seti
EN Replacement cable set for Arctis 3 and Arctis 3 Console Edition, Arctis 5, Arctis Pro, and Arctis Pro + GameDac
turco | inglês |
---|---|
arctis | arctis |
konsol | console |
gamedac | gamedac |
kablo | cable |
seti | set |
TR Geliştiriciler; konsol, CLI veya SDK ile mevcut bir EFS dosya sistemini EFS Erişim Noktası üzerinden bir Lambda işlevine kolayca bağlayabilir
EN Developers can easily connect an existing EFS file system to a Lambda function via an EFS Access Point by using the console, CLI, or SDK
turco | inglês |
---|---|
geliştiriciler | developers |
konsol | console |
cli | cli |
veya | or |
sdk | sdk |
efs | efs |
dosya | file |
sistemini | system |
erişim | access |
noktası | point |
lambda | lambda |
TR CloudFormation, AWS Serverless Application Model ve Terraform gibi Konsol, CLI veya Altyapı Olarak Kod araçlarının kullanımıyla, bir veya daha fazla Lambda işlevinde Katmanlardan yararlanarak uzantıları dağıtabilirsiniz
EN You can deploy extensions, using Layers, on one or more Lambda functions using the Console, CLI, or Infrastructure as Code tools such as CloudFormation, the AWS Serverless Application Model, and Terraform
turco | inglês |
---|---|
cloudformation | cloudformation |
aws | aws |
serverless | serverless |
application | application |
model | model |
konsol | console |
cli | cli |
veya | or |
altyapı | infrastructure |
kod | code |
lambda | lambda |
uzantıları | extensions |
TR AWS ElasticWolf Client Console, Kısım 508 gereksinimleriyle birleştirilmiştir ve AWS, Konsol'un erişilebilirlik özelliklerini özetleyen bir Gönüllü Ürün Erişilebilirliği Şablonu (VPAT) hazırlamıştır.
EN The AWS ElasticWolf Client Console has incorporated Section 508 requirements and AWS has prepared a Voluntary Product Accessibility Template (VPAT) for the Console, which outlines the Console’s accessibility features.
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
erişilebilirlik | accessibility |
özelliklerini | features |
gönüllü | voluntary |
TR Device Tracker On-Premise istemci/konsol uygulaması Zebra Android mobil cihazları takip eder ve bulur.
EN Device Tracker On-Premise Client/console application tracks and finds Zebra Android mobile devices.
turco | inglês |
---|---|
device | device |
tracker | tracker |
istemci | client |
konsol | console |
uygulaması | application |
zebra | zebra |
android | android |
mobil | mobile |
ve | and |
TR Zebra Android cihazlardaki pil sağlığı konusunda, eskiyen pilleri saptamanız için merkezi bir bakış sunan istemci/konsol uygulaması
EN Client/console app that provides a centralized view of battery health in Zebra Android devices so you can identify aging batteries
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
android | android |
pil | battery |
sağlığı | health |
merkezi | centralized |
bakış | view |
sunan | provides |
istemci | client |
konsol | console |
uygulaması | app |
TR Kuruluşunuz tarafından dijital tabelaları yönetmek için merkezi konsol
EN The central console for managing digital signages by your organization
turco | inglês |
---|---|
dijital | digital |
yönetmek | managing |
merkezi | central |
konsol | console |
TR PC/Mac, Konsol Mobil, Apple Arcade ve Nintendo Switch™'te
EN Across PC/Mac, Console, Mobile, Apple Arcade and Nintendo Switch™
turco | inglês |
---|---|
pc | pc |
konsol | console |
mobil | mobile |
apple | apple |
ve | and |
switch | switch |
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Activision Yayıncılık bölümü, özellikle konsol platformu için etkileşimli yazılım ürünleri ve eğlence içeriği geliştirir ve yayınlar
EN The Activision Publishing segment develops and publishes interactive software products and entertainment content, particularly for the console platform
TR Ana Menü'ye dönün ve Konsol'a tıklayın.
EN Return to the main menu and click Console.
TR Giriş kısmındaki payelerin üzerinde Aphrodisias heykel okulunun tipik üretimi olan insanlı ve hayvanlı kabartmalar yer alır
EN There are people and animals reliefs on the pillars at the entrance as typical production of Aphrodisias sculptures
turco | inglês |
---|---|
aphrodisias | aphrodisias |
tipik | typical |
olan | are |
ve | and |
TR Gerekli onayların elde edilmesini bu kadar zor kılan şey, sinyallerin tipik olarak tren operatörleri tarafından test edilebilmeleri için yıllar önce kurulmasıdır
EN What makes the necessary approvals so difficult to obtain is the fact that signals typically are installed years before train operators can test them
turco | inglês |
---|---|
gerekli | necessary |
elde | obtain |
zor | difficult |
tren | train |
test | test |
TR Kelime hatası oranı, doğruluğu değerlendirmek için tipik bir metriktir ancak Sonix Custom Dictionary gibi özellikler müşterilerin özel kelime dağarcığı oluşturmalarını ve doğruluğu daha da artırmalarını sağlar.
EN Word-error-rate is the typical metric to assess accuracy but features like the Sonix Custom Dictionary enable customers to create custom vocabularies and further increase accuracy.
turco | inglês |
---|---|
kelime | word |
oranı | rate |
değerlendirmek | assess |
tipik | typical |
sonix | sonix |
özellikler | features |
müşterilerin | customers |
özel | custom |
sağlar | enable |
TR Örneğin, 30 dakikalık bir dosya yaklaşık 5 dakika tipik bir dönüş süresi vardır; bir saat uzunluğunda dosya kabaca 10 dakika sürer.
EN For example, a 30 minute file has a typical turnaround time of roughly 5 minutes; an hour-long file will roughly take 10 minutes.
turco | inglês |
---|---|
dosya | file |
tipik | typical |
vardır | has |
TR Komut dosyasız çalışmanızla bir hikaye oluşturmak için tipik bir süreç bir kağıt düzenleme içerir
EN The typical process for creating a storyline with your unscripted work involves a paper edit
turco | inglês |
---|---|
tipik | typical |
süreç | process |
kağıt | paper |
düzenleme | edit |
TR Chatbot yazılımı, tipik olarak, tüm insan iletişimi yelpazesi için değil, özel bir amaç ile ilgili konuşmalarla sınırlıdır
EN Chatbot software used for these purposes are typically limited to conversations regarding a specialized purpose and not for the entire range of human communication
turco | inglês |
---|---|
chatbot | chatbot |
yazılımı | software |
tüm | entire |
insan | human |
değil | not |
özel | specialized |
amaç | purpose |
TR Tipik bir sunucusuz uygulama, Amazon S3’e nesne yükleme, Amazon SNS bildirimleri veya API eylemleri gibi olaylar tarafından tetiklenen bir veya daha fazla işlevden oluşur
EN A typical serverless application consists of one or more functions triggered by events such as object uploads to Amazon S3, Amazon SNS notifications, or API actions
turco | inglês |
---|---|
tipik | typical |
sunucusuz | serverless |
amazon | amazon |
nesne | object |
bildirimleri | notifications |
veya | or |
eylemleri | actions |
olaylar | events |
oluşur | consists |
TR Tipik olarak, bir SSL sertifikası sadece bir domain adresini korur
EN Typically, an SSL certificate protects only one domain address
turco | inglês |
---|---|
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
domain | domain |
adresini | address |
korur | protects |
TR Hizmet olarak Yazılım (SaaS) satıcıları, kullanımı ve maliyet verimliliğini artırmak için tipik olarak her biri farklı bir müşteriyi destekleyen yüzlerce veya binlerce Aurora veritabanını tek bir kümede çalıştırır
EN Software-as-a-Service (SaaS) vendors typically operate hundreds or thousands of Aurora databases, each supporting a different customer, in a single cluster to improve utilization and cost efficiency
turco | inglês |
---|---|
hizmet | service |
yazılım | software |
saas | saas |
maliyet | cost |
verimliliğini | efficiency |
farklı | different |
destekleyen | supporting |
veya | or |
aurora | aurora |
TR Misafirleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak canlandırır ve enerji verir.SİNERJİDavetkâr ve çok işlevli alanlarımız tipik otel deneyimine meydan okur
EN One that makes guests feel invigorated and energized both physically and mentally.SYNERGYOur inviting and multifunctional spaces challenge the typical hotel experience
turco | inglês |
---|---|
çok | one |
tipik | typical |
otel | hotel |
deneyimine | experience |
TR Alman konforu? Tipik bir oturma odasının nasıl bir görünüm arz ettiği ve hangi eşyanın vazgeçilmez olduğu hakkında.
EN Pizza or schnitzel? Find out here what Germans like eating most, and how the pandemic is changing their cooking habits.
turco | inglês |
---|---|
alman | germans |
olduğu | is |
TR Tipik olarak, bir kripto para değişimi yaklaşık 10-40 dakika sürer. Bununla birlikte, belirli bir blok zincirinde tıkanıklığı varsa, bir kripto para değişimi daha fazla zaman alabilir.
EN Typically, a crypto money exchange takes around 10-40 minutes. However, a cryptocurrency exchange might take more time should there be congestion within a particular blockchain.
turco | inglês |
---|---|
para | money |
yaklaşık | around |
belirli | particular |
TR Ultra düşük RF aktarma özelliğine sahip olan bu parıldaklar, tipik Bluetooth® düşük enerji parıldaklarından 100 kat daha az RF aktarma gücüne sahiptir
EN These ultra-low RF transmission power beacons have 100 times lower RF transmission power than typical Bluetooth® low energy beacons
turco | inglês |
---|---|
ultra | ultra |
tipik | typical |
bluetooth | bluetooth |
daha | than |
TR Ethernet üzerinden Güç (PoE) elektrik prizi takma gereğini ortadan kaldırır – tipik yönetim ofisi ortamı için ideal
EN Power-over-Ethernet (PoE) eliminates the need to install power outlets – ideal for the typical complex backroom environments
turco | inglês |
---|---|
tipik | typical |
ideal | ideal |
TR Giriş kısmındaki payelerin üzerinde Aphrodisias heykel okulunun tipik üretimi olan insanlı ve hayvanlı kabartmalar yer alır
EN There are people and animals reliefs on the pillars at the entrance as typical production of Aphrodisias sculptures
turco | inglês |
---|---|
aphrodisias | aphrodisias |
tipik | typical |
olan | are |
ve | and |
TR Tipik bir sunucusuz uygulama, Amazon S3’e nesne yükleme, Amazon SNS bildirimleri veya API eylemleri gibi olaylar tarafından tetiklenen bir veya daha fazla işlevden oluşur
EN A typical serverless application consists of one or more functions triggered by events such as object uploads to Amazon S3, Amazon SNS notifications, or API actions
turco | inglês |
---|---|
tipik | typical |
sunucusuz | serverless |
amazon | amazon |
nesne | object |
bildirimleri | notifications |
veya | or |
eylemleri | actions |
olaylar | events |
oluşur | consists |
TR IT-Grundschutz Katalogları tipik kurum işlemleri, BT sistemleri ve uygulamalar için korumaları tanımlar ve bir kurumun kendi bilgilerin korunmasıyla ilgilenir
EN The IT-Grundschutz Catalogues describe safeguards for typical business processes, IT systems, and applications and addresses the protection of an enterprise’s own information
turco | inglês |
---|---|
tipik | typical |
kurum | enterprise |
sistemleri | systems |
uygulamalar | applications |
bilgilerin | information |
TR Tipik olarak, bir SSL sertifikası sadece bir domain adresini korur
EN Typically, an SSL certificate protects only one domain address
turco | inglês |
---|---|
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
domain | domain |
adresini | address |
korur | protects |
TR Ultra düşük RF aktarma özelliğine sahip olan bu parıldaklar, tipik Bluetooth® düşük enerji parıldaklarından 100 kat daha az RF aktarma gücüne sahiptir
EN These ultra-low RF transmission power beacons have 100 times lower RF transmission power than typical Bluetooth® low energy beacons
turco | inglês |
---|---|
ultra | ultra |
tipik | typical |
bluetooth | bluetooth |
daha | than |
TR Hizmet olarak Yazılım (SaaS) satıcıları, kullanımı ve maliyet verimliliğini artırmak için tipik olarak her biri farklı bir müşteriyi destekleyen yüzlerce veya binlerce Aurora veritabanını tek bir kümede çalıştırır
EN Software-as-a-Service (SaaS) vendors typically operate hundreds or thousands of Aurora databases, each supporting a different customer, in a single cluster to improve utilization and cost efficiency
turco | inglês |
---|---|
hizmet | service |
yazılım | software |
saas | saas |
maliyet | cost |
verimliliğini | efficiency |
farklı | different |
destekleyen | supporting |
veya | or |
aurora | aurora |
TR Tipik olarak, bir kripto para değişimi yaklaşık 10-40 dakika sürer. Bununla birlikte, belirli bir blok zincirinde tıkanıklığı varsa, bir kripto para değişimi daha fazla zaman alabilir.
EN Typically, a crypto money exchange takes around 10-40 minutes. However, a cryptocurrency exchange might take more time should there be congestion within a particular blockchain.
turco | inglês |
---|---|
para | money |
yaklaşık | around |
belirli | particular |
TR Tipik olarak, bu araçların Chevy versiyonları - GMC'ler, Buick'ler veya Cadillac'lar olarak da bulunabilirler - en ucuz ve en yaygın olanlarıdır
EN Typically, the Chevy versions of those vehicles?which can also be had as GMCs, Buicks, or Cadillacs?are the least expensive and most mainstream
turco | inglês |
---|---|
en | most |
Mostrando 50 de 50 traduções