TR DIACONIA adındaki organizasyon bu bölgede küçük toprak sahipleri için sarnıçlar inşa ediyor ve ekolojik tarım ile su döngüsüne dikkat ederek kuru toprağın nasıl verimli tarım arazisine dönüştürülebileceği ile ilgili eğitim veriyor
TR DIACONIA adındaki organizasyon bu bölgede küçük toprak sahipleri için sarnıçlar inşa ediyor ve ekolojik tarım ile su döngüsüne dikkat ederek kuru toprağın nasıl verimli tarım arazisine dönüştürülebileceği ile ilgili eğitim veriyor
EN The organization Diaconia builds cisterns for small farmers there and shows them how to transform the barren earth into good farmland through organic farming and respect for the water cycle
turco | inglês |
---|---|
organizasyon | organization |
küçük | small |
toprak | earth |
tarım | farming |
su | water |
döngüsü | cycle |
TR Asıl inovasyon ise son parça: Bununla makine kendiliğinden bir beton tünel inşa ediyor”.
EN The real innovation is the last part: with this, the machine builds a concrete tunnel by itself."
turco | inglês |
---|---|
inovasyon | innovation |
son | last |
makine | machine |
TR Hızlı büyümeye uyum sağlamak yeni alan kiralıyor, inşa ediyor, donatıyor ve proje tabanlı desteğe ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz
EN You may be leasing, building, and outfitting new space to accommodate fast-paced growth and need project-based support
turco | inglês |
---|---|
hızlı | fast |
sağlamak | to |
yeni | new |
alan | space |
proje | project |
tabanlı | based |
ihtiyaç | need |
TR Yaz tatili nihayet başladı! Tatil havası tüm ülkeyi etkisi altına aldı. Peki Almanlar nerelere seyahat ediyor ve hangi tatil türlerini tercih ediyor?
EN We present society’s indispensable helpers: volunteers. Germans give a great deal of their time to different causes.
turco | inglês |
---|---|
almanlar | germans |
TR Yaz tatili nihayet başladı! Tatil havası tüm ülkeyi etkisi altına aldı. Peki Almanlar nerelere seyahat ediyor ve hangi tatil türlerini tercih ediyor?
EN We present society’s indispensable helpers: volunteers. Germans give a great deal of their time to different causes.
turco | inglês |
---|---|
almanlar | germans |
TR Hastaların sağlık durumunu kontrol ediyor, doktorlara muayene veya ameliyatlar sırasında asistanlık ediyor ve ameliyat hazırlıklarını yapıyorlar
EN They monitor their patients’ condition, assist doctors during examinations and prepare operations
turco | inglês |
---|---|
sırasında | during |
ve | and |
TR Bu, bugün de hala böyle: Yardım gönüllüleri mültecilere resmi dairelere gidişlerinde eşlik ediyor, onlar için tercümanlık ediyor, lisan kursları veriyor ve sürücülük hizmetleri yapıyorlar
EN This still happens today: the helpers help them deal with government authorities, translate for them, give them language lessons, help with transport
turco | inglês |
---|---|
bugün | today |
hala | still |
TR Araştırma verileri bilimsel ve tıbbi bilginin üstüne inşa edildiği temeli oluşturur
EN Research data are the foundation on which scientific and medical knowledge is built
turco | inglês |
---|---|
verileri | data |
tıbbi | medical |
inşa | built |
temeli | foundation |
TR Tarih öncesi kalıntıların yer verildiği iki kazı alanından biri bu tepede, 7.yy.da gözlem evinin inşa edildiği yerde, diğeri ise Aphrodithe tapınağının işgal ettiği yerde kurulmuştur
EN One of the two excavations area which included the ruins of the prehistoric was built this hill, where the observation tower was built in the 7th century, other place occupied by the temple of Aphdodite
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
inşa | built |
TR Sıfırdan başlayıp bir PPC kampanyası inşa edin: Reklamlarınızı oluşturun, Google Ads anahtar kelime listenizi yapılandırın ve farklı bölgelerden CPCler ile karşılaştırın
EN Build a PPC campaign from scratch: create your ads, structure your Google Ads keyword list and compare the CPC across different areas
turco | inglês |
---|---|
sıfırdan | from scratch |
ppc | ppc |
kampanyası | campaign |
farklı | different |
karşılaştırın | compare |
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
turco | inglês |
---|---|
kadınlar | women |
özel | special |
alanlar | areas |
toplum | community |
geçici | temporary |
okul | schools |
çadır | tent |
inşa | built |
TR Depremin bölgenin geçim kaynağı olan hayvancılığa verdiği zararı telafi etmek için barınaklar inşa ettik.
EN We built shelters to compensate for the loss of animal husbandry, which is the main source of income for locals.
turco | inglês |
---|---|
kaynağı | source |
olan | is |
inşa | built |
TR Mülteci ailelere mahremiyet sağlamak için Batman’daki barınma alanlarında özel odalar yaptık. İnsanların kendi ekmeklerini yapabilmeleri için iki tandır fırını inşa ettik.
EN We constructed private rooms for refugee families living in Batman refugee shelters in order to give them access to some privacy. We built two tandoori ovens for bread-baking.
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
batman | batman |
inşa | built |
TR "İstanbul'un en büyük ve görkemli camiisidir! Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Boğaza bakan bahçesinde süper İstanbul ve şahane Boğaz manzarasını izlemeli ve bol bol fotoğraf çekmenizi öneririz!"
EN "My top spot in Istanbul. Everything about this place is gorgeous. A very well-kept structure designed by Mimar Sinan with beautiful views of the city."
turco | inglês |
---|---|
en büyük | top |
TR Dünyanın en geniş standart silindir yelpazesini sunuyoruz. Ancak ihtiyacınız olan şey kataloğumuzda yoksa, yetenekli mühendislerimiz size özel bir çözüm tasarlamaktan ve inşa etmekten mutluluk duyacaktır.
EN We offer the world’s largest selection of standard cylinders. But if our catalogue does not have what you need, our skilled engineers are happy to design and build a custom solution.
turco | inglês |
---|---|
standart | standard |
şey | what |
özel | custom |
çözüm | solution |
TR TRX, Çin ve dünya genelinde tamamen merkeziyetsiz bir internet yapısı inşa etmeyi amaçlamaktadır.
EN TRX is dedicated to building the infrastructure for a truly decentralized internet with blockchain technology in Greater China and across the World.
turco | inglês |
---|---|
trx | trx |
dünya | world |
merkeziyetsiz | decentralized |
internet | internet |
TR Olumsuz geribildirim de önemli bir güven inşa edicidir ve müşterilerimiz için eleştirel görüş sağlar.
EN Negative feedback is an important trust builder, and provides critical insight for our clients.
turco | inglês |
---|---|
olumsuz | negative |
güven | trust |
müşterilerimiz | our clients |
sağlar | provides |
TR Sıvı soğutma için tam destekle - Core P3, en gelişmiş PC kişiselleştirme ve değiştirme işlemlerini bile zahmetsiz ve sorunsuz hale getirerek inşa etmeyi hayal eder
EN With full support for liquid cooling – the Core P3 is built from the ground up to make even the most advanced PC customization and modification effortless and hassle free, making it a dream to build with
turco | inglês |
---|---|
sıvı | liquid |
soğutma | cooling |
tam | full |
core | core |
en | most |
gelişmiş | advanced |
pc | pc |
hayal | dream |
TR 1964 yılında inşa edilmiş olan tünel, Kuzey Avrupa'daki en çok trafik yapılan tek pistli tünel ve yıllardır büyük bir darboğaz haline gelmiş
EN Built in 1964, it’s the most-trafficked single-track tunnel in Northern Europe—and it has been a major bottleneck for years
turco | inglês |
---|---|
inşa | built |
kuzey | northern |
avrupa | europe |
yıllardır | for years |
TR Bunu anlamak için, tren operatörlerinin daha inşa edilmeden raylarda “sürmesine” izin verecek bir oyun ortamı yaratmak için BIM modellerini sanal gerçeklikle bir araya getirme fikrini tasarladı
EN To find out, he conceived the idea of marrying the BIM models with virtual reality to create a game environment that would allow train operators to “drive” on the future tracks before they were built
turco | inglês |
---|---|
tren | train |
inşa | built |
oyun | game |
modellerini | models |
sanal | virtual |
TR Bina depremi atlatsa da, Nob Hill simgesini yeniden inşa etmek için Julia Morgan tutuluyor.
EN Although the building survived the quake, Julia Morgan was hired to lead the reconstruction of the Nob Hill landmark.
turco | inglês |
---|---|
bina | building |
nob | nob |
hill | hill |
TR Sivil Sesler'de Sivil Toplumun Geleceğini Konuştuk: Sivil Toplum Olmadan Geleceği İnşa Edemeyiz
EN A First in the History of STGM: We Completed Our Online Trainings
TR Maersk'te, teknoloji ve elektronik tedarik zinciri çözümlerinizi, yüksek kalitede sonuçlar üreten önemli olanak sağlayıcıları merkeze alarak inşa ederiz.
EN At Maersk, we build your technology and electronics supply chain solutions around key enablers that produce high quality results.
turco | inglês |
---|---|
maersk | maersk |
teknoloji | technology |
elektronik | electronics |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
yüksek | high |
kalitede | quality |
sonuçlar | results |
önemli | key |
inşa | build |
TR Kurumsal için inşa edilmiş gerçek zamanlı transkripsiyon | Sonix
EN Real-time transcription built for the enterprise | Sonix
turco | inglês |
---|---|
kurumsal | enterprise |
inşa | built |
gerçek | real |
transkripsiyon | transcription |
sonix | sonix |
TR Logo oluşturma sürecinin tadını çıkarın ve güçlü bir marka inşa etmeye bir adım daha yaklaşın.
EN Enjoy the logo making process and get one step closer to building a solid brand.
turco | inglês |
---|---|
oluşturma | building |
adım | step |
TR Algorand planlı birkaç geliştirme ile protokolü üzerine inşa etmeye devam edecek:
EN Algorand will continue to build upon its protocol with several planned advancements:
turco | inglês |
---|---|
birkaç | several |
protokolü | protocol |
inşa | build |
devam | continue |
edecek | will |
TR Aion Network, geliştiricilerin bir Blockchain ağı üzerinde ürün seviyesinde Java uygulamaları inşa etmelerine olanak sağlayan dünyanın erişimi en kolay Blockchain platformudur
EN The Aion Network is the most accessible blockchain platform in the world by enabling developers to build production grade Java applications on a blockchain network
turco | inglês |
---|---|
blockchain | blockchain |
java | java |
uygulamaları | applications |
inşa | build |
dünyanın | world |
en | most |
TR E-spor, eğlence ve eşler arasında yayın gibi kullanım alanlarını mümkün kılmak için platform üzerinde merkeziyetsiz uygulamaların (DApp'ler) inşa edilmesine olanak sağlar.
EN It will allow for decentralized apps (DApps) to be built on top of the platform to enable use cases that span esports, entertainment, and peer-to-peer streaming.
turco | inglês |
---|---|
eğlence | entertainment |
kullanım | use |
merkeziyetsiz | decentralized |
inşa | built |
uygulamaları | apps |
TR Nebulas, otonom bir metanet'e sahip açık bir blockchaindir. İ̇şbirliğinin geleceğini sunmayı amaçlar. Nebulas, akıllı varlıklarla merkeziyetsiz işbirliği inşa etmeyi amaçlar.
EN Nebulas is a public blockchain, which acts as an autonomous metanet. Nebulas wants to build decentralized collaboration with smart assets.
turco | inglês |
---|---|
sahip | is |
akıllı | smart |
merkeziyetsiz | decentralized |
işbirliği | collaboration |
inşa | build |
TR Blockchain geliştiricilerinin alt seviye uygulama ayrıntıları hakkında kaygılanmasına gerek kalmadan DApp'lerini ve cüzdanlarını native olarak inşa etmelerine olanak sunar
EN It enables blockchain developers to build their DApps and wallets natively without having to worry about the low-level implementation details
turco | inglês |
---|---|
blockchain | blockchain |
seviye | level |
uygulama | implementation |
ayrıntıları | details |
hakkında | about |
inşa | build |
TR Remix, Truffle ve Metamask gibi Ethereum araçları, Binance Akıllı Zincir ile çalışır, bu da Ethereum üzerine inşa etmeye aşina olan geliştiricilerin DApp'larını Akıllı Zincire geçirebileceği anlamına gelir
EN Ethereum tools like Remix, Truffle and Metamask work with Binance Smart Chain, which means that those developers familiar with building on Ethereum can transition their DApps to Smart Chain
turco | inglês |
---|---|
ethereum | ethereum |
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
çalışır | work |
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
turco | inglês |
---|---|
kadınlar | women |
özel | special |
alanlar | areas |
toplum | community |
geçici | temporary |
okul | schools |
çadır | tent |
inşa | built |
TR Depremin bölgenin geçim kaynağı olan hayvancılığa verdiği zararı telafi etmek için barınaklar inşa ettik.
EN We built shelters to compensate for the loss of animal husbandry, which is the main source of income for locals.
turco | inglês |
---|---|
kaynağı | source |
olan | is |
inşa | built |
TR Mülteci ailelere mahremiyet sağlamak için Batman’daki barınma alanlarında özel odalar yaptık. İnsanların kendi ekmeklerini yapabilmeleri için iki tandır fırını inşa ettik.
EN We constructed private rooms for refugee families living in Batman refugee shelters in order to give them access to some privacy. We built two tandoori ovens for bread-baking.
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
batman | batman |
inşa | built |
TR Hazır Minecraft şablonlarından ücretsiz Minecraft videoları yaratın. Minecraft yaratıcımız online düzenlemeye ve paylaşıma açık sahneler inşa etti.
EN Create free Minecraft videos from ready made minecraft templates. Our minecraft maker has built in scenes which are available for online editing and sharing.
turco | inglês |
---|---|
minecraft | minecraft |
videoları | videos |
online | online |
inşa | built |
TR 1857 tarihinden Enrico Marconi tarafından inşa edilen bir neo-rönesans sarayında Raffles’ın üçüncü Avrupa destinasyonunu olan Raffles Europejski Warsaw’un açılıyor.
EN Opening of the third European destination of Raffles, Raffles Europejski Warsaw in a neo-renaissance palace from 1857 built by Enrico Marconi.
turco | inglês |
---|---|
inşa | built |
raffles | raffles |
üçüncü | third |
avrupa | european |
TR Geleceğimizi algoritmalar ve kodlarla inşa edeceğiz, diyor TH Köln
EN We will build our future from algorithms and codes, says the Technical University Cologne
turco | inglês |
---|---|
inşa | build |
diyor | says |
köln | cologne |
TR Bu özel amaçlı fondan sağlanan hibeler, Türkiye’deki yangınlardan etkilenen kişi ve kuruluşlar için yardım, iyileştirme ve yeniden inşa çabalarına yardımcı olan kâr amacı gütmeyen kuruluşlara destek olacak
EN Grants from this special purpose fund will support non-profit organizations’ efforts for assisting recovery and rebuilding of people and organizations affected by fires in Turkey
turco | inglês |
---|---|
özel | special |
türkiye | turkey |
etkilenen | affected |
kişi | people |
kuruluşlar | organizations |
kâr | profit |
olacak | will |
TR Avrupa Komisyonu, ortak ülkelerdeki güvenlik ve barışı tesis etme faaliyetlerini desteklemek için çatışma ve iklim değişikliği barışı inşa etme mücadelesi için proje duyurusu | STGM
EN The European Commission is calling for proposals for the Conflict and climate change Challenge for Peace Building to support security initiatives and peace-building activities in partner countries. | STGM
turco | inglês |
---|---|
avrupa | european |
komisyonu | commission |
ortak | partner |
güvenlik | security |
faaliyetlerini | activities |
çatışma | conflict |
iklim | climate |
değişikliği | change |
stgm | stgm |
TR Avrupa Komisyonu, ortak ülkelerdeki güvenlik ve barışı tesis etme faaliyetlerini desteklemek için çatışma ve iklim değişikliği barışı inşa etme mücadelesi için proje duyurusu
EN The European Commission is calling for proposals for the Conflict and climate change Challenge for Peace Building to support security initiatives and peace-building activities in partner countries.
turco | inglês |
---|---|
avrupa | european |
komisyonu | commission |
ortak | partner |
güvenlik | security |
faaliyetlerini | activities |
çatışma | conflict |
iklim | climate |
değişikliği | change |
TR Çoğulcu bir demokrasi sadece karar alma mekanizmalarında çeşitlilik ve katılımın sağlanması ile değil, üretilen her türlü hukuki düzenlemenin toplumun çeşitliliğini gözetmesiyle inşa edilebilir
EN A pluralist democracy can be built not only by ensuring diversity and participation in decision-making mechanisms but also by considering the diversity of society in all kinds of legal regulations produced
turco | inglês |
---|---|
demokrasi | democracy |
karar | decision |
çeşitlilik | diversity |
değil | not |
üretilen | produced |
her | all |
hukuki | legal |
toplumun | society |
inşa | built |
edilebilir | can be |
TR 11.c. En az gelişmiş ülkelerin finansal ve teknik yardım aracılığıyla yerel malzemeler kullanarak sürdürülebilir ve dayanıklı binalar inşa etmelerinin desteklenmesi
EN 11.c. Support least developed countries, including through financial and technical assistance, in building sustainable and resilient buildings utilizing local materials
turco | inglês |
---|---|
c | c |
gelişmiş | developed |
ülkelerin | countries |
finansal | financial |
teknik | technical |
yerel | local |
malzemeler | materials |
sürdürülebilir | sustainable |
binalar | buildings |
en az | least |
TR 11.c.1. En az gelişmiş ülkelerde, yerel malzemeler kullanılarak inşa edilen ve tadilat yapılan dayanıklı, sürdürülebilir ve kaynak etkin binalara tahsis edilen finansal yardım oranı
EN 11.c.1. Proportion of financial support to the least developed countries that is allocated to the construction and retrofitting of sustainable, resilient and resource-efficient buildings utilizing local materials
turco | inglês |
---|---|
c | c |
gelişmiş | developed |
yerel | local |
malzemeler | materials |
sürdürülebilir | sustainable |
etkin | efficient |
finansal | financial |
en az | least |
TR Pandemi, bizlere işlerimizi hızlı bir şekilde yeniden inşa etme ve dijitalleşme süreçlerine ivme kazandırma açısından fayda yarattı
EN The pandemic has helped us rebuild our business operations quickly and accelerate digitalization processes
turco | inglês |
---|---|
pandemi | pandemic |
TR Lise çağındaki öğrencilerin geleceklerini şekillendirmek amacıyla düzenlenen “Kibar Gelecek Kampı” bu yıl 40 çocuğun hayallerini inşa etti
EN Organized in order to bring out the professional tendencies of high school students, “Kibar Future Camp” has proven to be a success
turco | inglês |
---|---|
amacıyla | in order to |
gelecek | future |
TR En çok satan emlak logosu oluşturucusu ve geçen yılki WordPress eklentilerine sahip ana sayfa, orijinal katmanları üzerine inşa edilmiş yeni bir görüntü katmanıyla etkileyici görünecek
EN A best selling real estate logo maker and home page with even WordPress plugins from last year will look impressive with a new image layer built on its original layers
turco | inglês |
---|---|
çok | even |
logosu | logo |
geçen | last |
wordpress | wordpress |
sahip | its |
ana | home |
sayfa | page |
orijinal | original |
inşa | built |
görüntü | image |
etkileyici | impressive |
TR Daha önce mümkün olmadığı düşünülen şeyleri cesurca ve Zebra'nın gerçek ruhuna uygun biçimde inşa edecek insanları tercih ediyoruz.
EN We want people to boldly build something never before thought possible, but do it in a way that stays true to the spirit of Zebra.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
gerçek | true |
inşa | build |
insanları | people |
TR Varlığınızı e-Ticaret'ten perakende satış mağazalarına kadar tüm kanallarda inşa etmelisiniz
EN You need to build your presence across all channels - from e-Commerce to retail outlets
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
inşa | build |
TR Ve bu sürekli karmaşaya rağmen esnek, aksaklıkların hızla üstesinden gelebilen bir tedarik zinciri inşa etmenize olanak tanıyan bir iş ortaklığı ile hizmetinizdeyiz.
EN And we are here with a partnership that lets you build a resilient supply chain irrespective of those continuous disruptions.
turco | inglês |
---|---|
sürekli | continuous |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
inşa | build |
ortaklığı | partnership |
TR Doğru kaynak kullanım stratejisi, dinamik bir tedarik zinciri inşa etmekte son derece önemli bir unsurdur
EN The right sourcing strategy is a crucial element for building a dynamic supply chain
turco | inglês |
---|---|
stratejisi | strategy |
dinamik | dynamic |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
önemli | crucial |
Mostrando 50 de 50 traduções