TR İsviçre Başkonsolos Yardımcısı Beat Schmid de konuşmasında, “Mültecilerin korunması, tüm dünya için zorluk ve endişe kaynağı olmaya devam ediyor
"mültecilerin korunması" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
mültecilerin | refugees |
korunması | protection to protect |
TR İsviçre Başkonsolos Yardımcısı Beat Schmid de konuşmasında, “Mültecilerin korunması, tüm dünya için zorluk ve endişe kaynağı olmaya devam ediyor
EN Swiss Deputy Consul General Beat Schmid noted in his address that, “Protection of the refugees is a challenge and a matter of concern for the world at large
turco | inglês |
---|---|
tüm | that |
dünya | world |
zorluk | challenge |
olmaya | is |
TR İsviçre Başkonsolos Yardımcısı Beat Schmid de konuşmasında, “Mültecilerin korunması, tüm dünya için zorluk ve endişe kaynağı olmaya devam ediyor
EN Swiss Deputy Consul General Beat Schmid noted in his address that, “Protection of the refugees is a challenge and a matter of concern for the world at large
turco | inglês |
---|---|
tüm | that |
dünya | world |
zorluk | challenge |
olmaya | is |
TR KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI Ödül Çekilişi süresince toplanan kişisel veriler Fransa verilerin korunması yasaları kapsamında işlenmeye tabidir
EN PROTECTION OF PERSONAL DATA Personal data collected over the duration of the Prize Draw is subject to processing in accordance with the French data protection legislation
turco | inglês |
---|---|
toplanan | collected |
kişisel | personal |
tabidir | subject to |
TR Ziraat bilimleri pek çok küresel sorunun anahtarı durumunda: Cevap aranan konular gıda güvenliği, sağlıklı beslenme, kaynakların korunması, iklimin ve çevrenin korunması, hayvan sağlığı
EN Agricultural science is the key to many global issues: it focuses on food security, healthy nutrition, preserving resources, climate and environmental protection and animal welfare
turco | inglês |
---|---|
bilimleri | science |
küresel | global |
anahtarı | key |
konular | issues |
gıda | food |
sağlıklı | healthy |
beslenme | nutrition |
hayvan | animal |
kaynakları | resources |
TR Üye ülkeler adil ve sosyal bir Avrupa’nın korunması ve buna paralel olarak dünya düzeyinde Avrupa çıkar ve değerlerinin korunması konusunda yükümlülük üstleniyorlar
EN The countries undertake to maintain a fair and social Europe while simultaneously promoting European interests and values worldwide
turco | inglês |
---|---|
ülkeler | countries |
adil | fair |
sosyal | social |
dünya | worldwide |
TR Suriye Savaşı’nın üçüncü yıl dönümünde, evlerini terk ederek Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerin fotoğraflarla hikayelerini, sözlerini Kerem Yücel’in objektifinden Misafir Sergisi ile paylaştık.
EN On the 3rd anniversary the Syrian conflict, Kerem Yücel’s photography documenting the lives of the Syrians got showcased in an exhibition supported by STL.
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
turco | inglês |
---|---|
dil | language |
TR BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2017 verilerine göre, dünya genelinde 22,5 milyon mülteci bulunuyor. Çeşitli ülkelerden Türkiye’ye sığınan mültecilerin sayısı ise 3,1 milyondan fazla.
EN According to 2019 data from the UN High Commissioner for Refugees, there are 26 million refugees in the World. The number of refugees that sought asylum in Turkey from various countries is about 4 million.
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
yüksek | high |
dünya | world |
TR BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2019 verilerine göre, dünya genelinde 26 milyon mülteci bulunuyor. Çeşitli ülkelerden Türkiye’ye sığınan mültecilerin sayısı ise yaklaşık 4 milyon.
EN According to 2019 data from the UN High Commissioner for Refugees, there are 26 million refugees in the World. The number of refugees that sought asylum in Turkey from various countries is about 4 million.
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
yüksek | high |
dünya | world |
milyon | million |
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Türkiye’deki mültecilerin yaşam koşulları, pandemi kaynaklı kısıtlamalar öncesinde zaten zorlaşmaya başlamıştı
EN In the last month of 2019, a modification was made in the 'Foreigners and International Protection Law' that related to people under international protection very closely
turco | inglês |
---|---|
deki | in |
TR Kaya, göçmen ve mültecilerin piyasaya katılımlarında uzmanlık desteği aldıkları koşulda ekonomiye ciddi katkı yapabilme potansiyeli olduğuna dikkat çekerek Türkiye ve dünyadan bazı örnekleri paylaştı.
EN Kaya emphasized that when supported with access to relevant expertise, refugees have the capacity to make significant contributions to the economy and she shared a number of examples from Turkey and abroad.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
uzmanlık | expertise |
türkiye | turkey |
örnekleri | examples |
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
avrupa | europe |
batı | west |
sınır | border |
TR Kaya, göçmen ve mültecilerin piyasaya katılımlarında uzmanlık desteği aldıkları koşulda ekonomiye ciddi katkı yapabilme potansiyeli olduğuna dikkat çekerek Türkiye ve dünyadan bazı örnekleri paylaştı.
EN Kaya emphasized that when supported with access to relevant expertise, refugees have the capacity to make significant contributions to the economy and she shared a number of examples from Turkey and abroad.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
uzmanlık | expertise |
türkiye | turkey |
örnekleri | examples |
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Türkiye’deki mültecilerin yaşam koşulları, pandemi kaynaklı kısıtlamalar öncesinde zaten zorlaşmaya başlamıştı
EN In the last month of 2019, a modification was made in the 'Foreigners and International Protection Law' that related to people under international protection very closely
turco | inglês |
---|---|
deki | in |
TR Suriye Savaşı’nın üçüncü yıl dönümünde, evlerini terk ederek Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerin fotoğraflarla hikayelerini, sözlerini Kerem Yücel’in objektifinden Misafir Sergisi ile paylaştık.
EN On the 3rd anniversary the Syrian conflict, Kerem Yücel’s photography documenting the lives of the Syrians got showcased in an exhibition supported by STL.
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
turco | inglês |
---|---|
dil | language |
TR BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2017 verilerine göre, dünya genelinde 22,5 milyon mülteci bulunuyor. Çeşitli ülkelerden Türkiye’ye sığınan mültecilerin sayısı ise 3,1 milyondan fazla.
EN According to 2019 data from the UN High Commissioner for Refugees, there are 26 million refugees in the World. The number of refugees that sought asylum in Turkey from various countries is about 4 million.
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
yüksek | high |
dünya | world |
TR BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2019 verilerine göre, dünya genelinde 26 milyon mülteci bulunuyor. Çeşitli ülkelerden Türkiye’ye sığınan mültecilerin sayısı ise yaklaşık 4 milyon.
EN According to 2019 data from the UN High Commissioner for Refugees, there are 26 million refugees in the World. The number of refugees that sought asylum in Turkey from various countries is about 4 million.
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
yüksek | high |
dünya | world |
milyon | million |
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma Semineri
EN A lawsuit filed for cancellation of red deer hunt in Bolu
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma seminer…
EN Vegan Association Turkey filed a lawsuit against the Ministry of Agriculture and Forestry to…
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
türkiye | turkey |
TR Engelli mültecilerin hizmetlere erişimi için birlikte çalışıyoruz
EN Increasing access of refugees with disabilities to services together
turco | inglês |
---|---|
erişimi | access |
TR UNFPA Türkiye Japon Hükümeti Desteğiyle Genç Mültecilerin Yanında
EN UNFPA Turkey Empowers Young Refugees with the Support of the Government of Japan
turco | inglês |
---|---|
unfpa | unfpa |
türkiye | turkey |
hükümeti | government |
genç | young |
yanında | with |
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
avrupa | europe |
batı | west |
sınır | border |
TR Suriye Savaşı’nın üçüncü yıl dönümünde, evlerini terk ederek Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerin fotoğraflarla hikayelerini, sözlerini Kerem Yücel’in objektifinden Misafir Sergisi ile paylaştık.
EN On the 3rd anniversary the Syrian conflict, Kerem Yücel’s photography documenting the lives of the Syrians got showcased in an exhibition supported by STL.
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
turco | inglês |
---|---|
dil | language |
TR BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2017 verilerine göre, dünya genelinde 22,5 milyon mülteci bulunuyor. Çeşitli ülkelerden Türkiye’ye sığınan mültecilerin sayısı ise 3,1 milyondan fazla.
EN According to 2019 data from the UN High Commissioner for Refugees, there are 26 million refugees in the World. The number of refugees that sought asylum in Turkey from various countries is about 4 million.
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
yüksek | high |
dünya | world |
TR BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2019 verilerine göre, dünya genelinde 26 milyon mülteci bulunuyor. Çeşitli ülkelerden Türkiye’ye sığınan mültecilerin sayısı ise yaklaşık 4 milyon.
EN According to 2019 data from the UN High Commissioner for Refugees, there are 26 million refugees in the World. The number of refugees that sought asylum in Turkey from various countries is about 4 million.
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
yüksek | high |
dünya | world |
milyon | million |
TR Suriye Savaşı’nın üçüncü yıl dönümünde, evlerini terk ederek Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerin fotoğraflarla hikayelerini, sözlerini Kerem Yücel’in objektifinden Misafir Sergisi ile paylaştık.
EN On the 3rd anniversary the Syrian conflict, Kerem Yücel’s photography documenting the lives of the Syrians got showcased in an exhibition supported by STL.
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
turco | inglês |
---|---|
dil | language |
TR BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2017 verilerine göre, dünya genelinde 22,5 milyon mülteci bulunuyor. Çeşitli ülkelerden Türkiye’ye sığınan mültecilerin sayısı ise 3,1 milyondan fazla.
EN According to 2019 data from the UN High Commissioner for Refugees, there are 26 million refugees in the World. The number of refugees that sought asylum in Turkey from various countries is about 4 million.
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
yüksek | high |
dünya | world |
TR BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2019 verilerine göre, dünya genelinde 26 milyon mülteci bulunuyor. Çeşitli ülkelerden Türkiye’ye sığınan mültecilerin sayısı ise yaklaşık 4 milyon.
EN According to 2019 data from the UN High Commissioner for Refugees, there are 26 million refugees in the World. The number of refugees that sought asylum in Turkey from various countries is about 4 million.
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
yüksek | high |
dünya | world |
milyon | million |
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Türkiye’deki mültecilerin yaşam koşulları, pandemi kaynaklı kısıtlamalar öncesinde zaten zorlaşmaya başlamıştı
EN In the last month of 2019, a modification was made in the 'Foreigners and International Protection Law' that related to people under international protection very closely
turco | inglês |
---|---|
deki | in |
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma Semineri | STGM
EN Fragile Lives of Syrian Refugees: Seminar on Migration, Citizenship and Temporary Protection in Turkey | STGM
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
göç | migration |
ve | and |
türkiye | turkey |
geçici | temporary |
koruma | protection |
stgm | stgm |
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma Semineri
EN Fragile Lives of Syrian Refugees: Seminar on Migration, Citizenship and Temporary Protection in Turkey
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
göç | migration |
ve | and |
türkiye | turkey |
geçici | temporary |
koruma | protection |
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma seminer serisi gar ve ifea-amimo tarafından düzenlenmektedir.
EN Fragile Lives of Syrian Refugees: Migration, Citizenship and Temporary Protection in Turkey seminar series is organized by gar ve ifea-amimo.
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
göç | migration |
türkiye | turkey |
geçici | temporary |
koruma | protection |
serisi | series |
TR Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı (BMBF) ve Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) 2015 yılı sonunda yükseköğrenime uygun mültecilerin entegrasyonuna dönük bir inisiyatif başlattı
EN At the end of 2015 the Federal Ministry of Education and Research (BMBF) and the German Academic Exchange Service (DAAD) launched an initiative to integrate refugees who are capable to study
turco | inglês |
---|---|
federal | federal |
eğitim | education |
alman | german |
akademik | academic |
değişim | exchange |
servisi | service |
başlattı | launched |
TR DIW’nin araştırması mültecilerin yüzde 51’inin Almanya’da ülkelerinde öğrendiklerinden farklı bir meslekte çalıştıklarını ortaya koyuyor
EN The DIW survey showed that 51 per cent of the refugees no longer work in the trade or profession for which they qualified in their country of origin
turco | inglês |
---|---|
yüzde | per cent |
TR Ayrıca mültecilerin Almanya’daki iş piyasasının nasıl işlediği konusunda erken aşamalarda ve kapsamlı bir şekilde bilgilendirilmesi gerekiyor
EN In addition to this the refugees need to be informed early and comprehensively about how the German labour market functions
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | in addition |
almanya | german |
erken | early |
gerekiyor | need |
TR Mültecilerin denizde kurtarılması: STK’lar ve kurtarıcılar açısından çelişkili durum
EN Rescue of refugees in distress at sea: conflict for NGOs and rescuers
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Uluslararası Göç Örgütü‘nün (IOM) başkanı William Lacy Swing, göçmenler ve mültecilerin bundan sonra da olacağını söyledi
EN William Lacy Swing, Director General of the International Organization for Migration (IOM), emphasised that there will continue to be displacement and migration
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
göç | migration |
william | william |
TR “Integra” (Mültecilerin Yüksek Öğrenime Entegrasyonu) üniversite yönetimlerinin mültecileri dil ve öğrenim alanına yönelik bilgiler bakımından hazırlamaya dönük yaklaşık 170 projesine destek veriyor.
EN “Integra” (helping integrate refugees into degree courses) supports around 170 projects run by universities to give refugees subject and language preparation.
turco | inglês |
---|---|
üniversite | universities |
dil | language |
ve | and |
yönelik | to |
yaklaşık | around |
TR 2019 yılına kadar mültecilerin akademik eğitimine dönük çalışmalar için 100 milyon Avroluk bir bütçe ayrıldı.
EN By 2019, 100 million euros is to be invested in measures aimed at refugee students.
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
TR Son bilimsel araştırmalara göre mültecilerin istihdam piyasasına hızlı entegrasyonu uzun vadede herkese kazanım sağlıyor.
EN According to new research, the rapid integration of refugees into the labour market generates a long-term advantage for all.
turco | inglês |
---|---|
son | new |
bilimsel | research |
hızlı | rapid |
entegrasyonu | integration |
uzun | long |
TR Saha çalışmalarında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, kırılgan grupların temel haklarının korunması ve ilgili yasal düzenlemeler için kamuoyu oluşturma faaliyetleri yürütüyoruz.
EN Drawing from the experience we gain in the field, we do awareness raising work to defend basic rights of vulnerable communities and positively impact relevant policy making.
turco | inglês |
---|---|
saha | field |
bilgi | experience |
temel | basic |
ilgili | relevant |
TR Yasalara Uyum, Hakların Korunması ve Kurumsal Etkinlikler
EN Compliance with Law, Protection of Rights and Corporate Events
turco | inglês |
---|---|
uyum | compliance |
ve | and |
kurumsal | corporate |
etkinlikler | events |
ın | of |
TR Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Açık Rıza Beyanı
EN Disclosure Text in Accordance with the Law for the Protection of Personal Data
turco | inglês |
---|---|
kişisel | personal |
verilerin | data |
TR Oyuncunun DDoS tehditlerine ve hedef alınan saldırılara karşı korunması
EN Ensuring player’s protection from DDoS threats and targeted attacks
turco | inglês |
---|---|
ddos | ddos |
ve | and |
hedef | targeted |
karşı | from |
Mostrando 50 de 50 traduções