TR Bir uzay istayonundaki astronot ise her şeyi becerebilmek zorundadır: kahve yapabilmeli, çamaşır yıkayabilmeli, deneyleri düzenleyebilmeli, dış gövdedeki işleri uygulayabilmeli, röportajlar yapabilmeli; kısacası her şeyi yapabilmelidir.
"her şeyi size" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Bir uzay istayonundaki astronot ise her şeyi becerebilmek zorundadır: kahve yapabilmeli, çamaşır yıkayabilmeli, deneyleri düzenleyebilmeli, dış gövdedeki işleri uygulayabilmeli, röportajlar yapabilmeli; kısacası her şeyi yapabilmelidir.
EN An astronaut on board the space station must be able to do everything: make coffee, do the washing, set up experiments, carry out extra-vehicular activities, conduct interviews – simply everything.
turco | inglês |
---|---|
uzay | space |
ise | be |
şeyi | everything |
kahve | coffee |
dış | out |
röportajlar | interviews |
TR İhtiyacım olan her şeyi tek bir yerden yönetebiliyorum ve her şeyi yapılandırmak ne kadar kolay. Tüm web sitelerimi Hostinger'a taşıdım.
EN I can manage all the things I need from just one place, and how easy it's to configure everything. I moved all my websites to Hostinger.
TR Bu sorunun cevabı duruma göre değişiklik gösterir! İster size doğru yolu göstermek, isterse de hataları ve sorunları çözmek olsun, size yardım eli uzatabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız
EN The answer depends on the situation! Whether to show you the right way, or solving the problems, we would help you out
turco | inglês |
---|---|
cevabı | answer |
size | you |
yolu | way |
sorunları | problems |
yardım | help |
isterse | or |
TR Bu sorunun cevabı duruma göre değişiklik gösterir! İster size doğru yolu göstermek, isterse de hataları ve sorunları çözmek olsun, size yardım eli uzatabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız
EN The answer depends on the situation! Whether to show you the right way, or solving the problems, we would help you out
turco | inglês |
---|---|
cevabı | answer |
size | you |
yolu | way |
sorunları | problems |
yardım | help |
isterse | or |
TR Broker türleri arasındaki farklar ve her modelin avantajlarını öğrenin. Kapsamlı bu makale yönteminizi seçerken bilmeniz gereken her şeyi size sunmaktadır.
EN Learn about the differences in types of brokers and the advantages of each model. A comprehensive article that provides you with everything you need to know when deciding which route to choose.
turco | inglês |
---|---|
türleri | types |
farklar | differences |
ve | and |
her | each |
öğrenin | learn |
kapsamlı | comprehensive |
makale | article |
şeyi | everything |
size | you |
ın | of |
TR Broker türleri arasındaki farklar ve her modelin avantajlarını öğrenin. Kapsamlı bu makale yönteminizi seçerken bilmeniz gereken her şeyi size sunmaktadır.
EN Learn about the differences in types of brokers and the advantages of each model. A comprehensive article that provides you with everything you need to know when deciding which route to choose.
turco | inglês |
---|---|
türleri | types |
farklar | differences |
ve | and |
her | each |
öğrenin | learn |
kapsamlı | comprehensive |
makale | article |
şeyi | everything |
size | you |
ın | of |
TR FOREX işlemlerinde likidite dağıtımının ne olduğunu anlamak için "likidite" kavramını anlamak gerekir. Likiditenin nasıl işlediğini detaylarıyla size anlatacağız ve bilmeniz gereken her şeyi öğrenebilirsiniz.
EN In order to understand what is liquidity distribution in FOREX trading, an understanding of the term "liquidity" is essential. An in-depth description of how liquidity works will arm you with the information you need to know.
turco | inglês |
---|---|
forex | forex |
likidite | liquidity |
olduğunu | is |
size | you |
TR Logoyu gerçek hayatta uygulayacağınız zaman herhangi bir parçası değiştirilebilir. Size 3 ay boyunca risksiz, sınırsız logo düzenleyici sunuyoruz. Adı, sloganı, renkleri, yazı tiplerini ve diğer her şeyi ücretsiz değiştirin.
EN Any part of logo can be changed when you'll apply it in real life. We give you risk-free, unlimited logo editor for 3 months. Change name, slogan, colors, fonts and anything else for free.
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
parçası | part |
size | you |
düzenleyici | editor |
sunuyoruz | we give |
adı | name |
renkleri | colors |
TR Devrimsel performans, yüksek dayanıklılık, ve güçlü esneklik gibi üç temel prensip üzerine tasarlanan Rival 710 savaşta ihtiyacınız olan her şeyi size veriyor.David "Fuzzface" Tillberg Persson – FaZe Clan PUBG
EN Developed with the three basic principles of revolutionary performance, unreal durability, and powerful flexibility, the Rival 710 delivers when you need it the most, in battle.David "Fuzzface" Tillberg Persson – FaZe Clan PUBG
turco | inglês |
---|---|
performans | performance |
dayanıklılık | durability |
güçlü | powerful |
esneklik | flexibility |
rival | rival |
size | you |
david | david |
TR Size bir uygulama veya web sitesi oluşturmak için ihtiyacınız olan her şeyi sunan, kullanımı kolay bir bulut platformu
EN Easy-to-use cloud platform that offers you everything you need to build an application or website
turco | inglês |
---|---|
size | you |
veya | or |
şeyi | everything |
sunan | offers |
kolay | easy |
bulut | cloud |
platformu | platform |
TR Visme infografikleri, ekibinizle beraber çalışmak ve onlarla harika infografikler paylaşmak için ihtiyacınız olan her şeyi size sunuyor.
EN Visme for infographics is everything you need to collaborate and share beautiful infographics with your team.
turco | inglês |
---|---|
visme | visme |
harika | beautiful |
paylaşmak | share |
olan | is |
şeyi | everything |
TR Proje zaman çizelgeleri gittikçe kısalıyor ve müşteriler her şeyi daha hızlı istiyor. 3ds Max, en baştan başlamanıza gerek kalmadan hızlı yinelemeler ve sayısız varyasyonlar gerçekleştirmek için size hız ve esneklik sunar.
EN Project timelines are becoming increasingly shorter, and clients want everything faster. 3ds Max gives you the speed and flexibility to perform fast iterations and countless variations without starting from scratch.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
gittikçe | increasingly |
müşteriler | clients |
şeyi | everything |
max | max |
kalmadan | without |
sayısız | countless |
gerçekleştirmek | perform |
size | you |
esneklik | flexibility |
sunar | gives |
TR Proje zaman çizelgeleri gittikçe kısalıyor ve müşteriler her şeyi daha hızlı istiyor. 3ds Max, en baştan başlamanıza gerek kalmadan hızlı yinelemeler ve sayısız varyasyonlar gerçekleştirmek için size hız ve esneklik sunar.
EN Project timelines are becoming increasingly shorter, and clients want everything faster. 3ds Max gives you the speed and flexibility to perform fast iterations and countless variations without starting from scratch.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
gittikçe | increasingly |
müşteriler | clients |
şeyi | everything |
max | max |
kalmadan | without |
sayısız | countless |
gerçekleştirmek | perform |
size | you |
esneklik | flexibility |
sunar | gives |
TR Proje zaman çizelgeleri gittikçe kısalıyor ve müşteriler her şeyi daha hızlı istiyor. 3ds Max, en baştan başlamanıza gerek kalmadan hızlı yinelemeler ve sayısız varyasyonlar gerçekleştirmek için size hız ve esneklik sunar.
EN Project timelines are becoming increasingly shorter, and clients want everything faster. 3ds Max gives you the speed and flexibility to perform fast iterations and countless variations without starting from scratch.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
gittikçe | increasingly |
müşteriler | clients |
şeyi | everything |
max | max |
kalmadan | without |
sayısız | countless |
gerçekleştirmek | perform |
size | you |
esneklik | flexibility |
sunar | gives |
TR Proje zaman çizelgeleri gittikçe kısalıyor ve müşteriler her şeyi daha hızlı istiyor. 3ds Max, en baştan başlamanıza gerek kalmadan hızlı yinelemeler ve sayısız varyasyonlar gerçekleştirmek için size hız ve esneklik sunar.
EN Project timelines are becoming increasingly shorter, and clients want everything faster. 3ds Max gives you the speed and flexibility to perform fast iterations and countless variations without starting from scratch.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
gittikçe | increasingly |
müşteriler | clients |
şeyi | everything |
max | max |
kalmadan | without |
sayısız | countless |
gerçekleştirmek | perform |
size | you |
esneklik | flexibility |
sunar | gives |
TR Proje zaman çizelgeleri gittikçe kısalıyor ve müşteriler her şeyi daha hızlı istiyor. 3ds Max, en baştan başlamanıza gerek kalmadan hızlı yinelemeler ve sayısız varyasyonlar gerçekleştirmek için size hız ve esneklik sunar.
EN Project timelines are becoming increasingly shorter, and clients want everything faster. 3ds Max gives you the speed and flexibility to perform fast iterations and countless variations without starting from scratch.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
gittikçe | increasingly |
müşteriler | clients |
şeyi | everything |
max | max |
kalmadan | without |
sayısız | countless |
gerçekleştirmek | perform |
size | you |
esneklik | flexibility |
sunar | gives |
TR Proje zaman çizelgeleri gittikçe kısalıyor ve müşteriler her şeyi daha hızlı istiyor. 3ds Max, en baştan başlamanıza gerek kalmadan hızlı yinelemeler ve sayısız varyasyonlar gerçekleştirmek için size hız ve esneklik sunar.
EN Project timelines are becoming increasingly shorter, and clients want everything faster. 3ds Max gives you the speed and flexibility to perform fast iterations and countless variations without starting from scratch.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
gittikçe | increasingly |
müşteriler | clients |
şeyi | everything |
max | max |
kalmadan | without |
sayısız | countless |
gerçekleştirmek | perform |
size | you |
esneklik | flexibility |
sunar | gives |
TR Proje zaman çizelgeleri gittikçe kısalıyor ve müşteriler her şeyi daha hızlı istiyor. 3ds Max, en baştan başlamanıza gerek kalmadan hızlı yinelemeler ve sayısız varyasyonlar gerçekleştirmek için size hız ve esneklik sunar.
EN Project timelines are becoming increasingly shorter, and clients want everything faster. 3ds Max gives you the speed and flexibility to perform fast iterations and countless variations without starting from scratch.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
gittikçe | increasingly |
müşteriler | clients |
şeyi | everything |
max | max |
kalmadan | without |
sayısız | countless |
gerçekleştirmek | perform |
size | you |
esneklik | flexibility |
sunar | gives |
TR Sitenizin SEO'sunu geliştirmeye yönelik kılavuzlarımızdan birini okumuş ve sitenizin varlığını yönetmekle ilgili her şeyi bildiğinizi düşünüyor olabilirsiniz, ancak SEO'nun o kadar kolay olmadığına dair size söz verebiliriz
EN While you may have read one of our guides on improving your site’s SEO and think that you know everything about managing your site’s presence, we can promise you that SEO is not that easy
turco | inglês |
---|---|
sitenizin | your site |
seo | seo |
ve | and |
şeyi | everything |
o | that |
kolay | easy |
söz | promise |
TR FOREX işlemlerinde likidite dağıtımının ne olduğunu anlamak için "likidite" kavramını anlamak gerekir. Likiditenin nasıl işlediğini detaylarıyla size anlatacağız ve bilmeniz gereken her şeyi öğrenebilirsiniz.
EN In order to understand what is liquidity distribution in FOREX trading, an understanding of the term "liquidity" is essential. An in-depth description of how liquidity works will arm you with the information you need to know.
turco | inglês |
---|---|
forex | forex |
likidite | liquidity |
olduğunu | is |
size | you |
TR Tek gereken bizimle iletişim kurmanız, size gerekli her şeyi açıklayacağız.
EN Just contact us – we will be happy to assist.
TR Tek gereken bizimle iletişim kurmanız, size gerekli her şeyi açıklayacağız.
EN Just contact us – we will be happy to assist.
TR Tek gereken bizimle iletişim kurmanız, size gerekli her şeyi açıklayacağız.
EN Just contact us – we will be happy to assist.
TR Tek gereken bizimle iletişim kurmanız, size gerekli her şeyi açıklayacağız.
EN Just contact us – we will be happy to assist.
TR Tek gereken bizimle iletişim kurmanız, size gerekli her şeyi açıklayacağız.
EN Just contact us – we will be happy to assist.
TR Tek gereken bizimle iletişim kurmanız, size gerekli her şeyi açıklayacağız.
EN Just contact us – we will be happy to assist.
TR Sonrasında, Site Denetçisine ne görmek istediğinizi söyleyin. Veri Gezgini; bir sayfanın bir bölümünden, taranan her sayfanın tamamen görüntülenmesine kadar her şeyi yapar.
EN Then tell Site Audit what you want to see. From displaying data on a specific property for a segment of pages to screening it out entirely across every crawled page, Data Explorer does it all.
turco | inglês |
---|---|
veri | data |
TR Merkezi faturalandırma ile harcamalara harcanan zamanı azaltın. Her çalışanın kendi Sonix girişi olacak ve her şeyi tek bir fatura ile ödeyebilirsiniz.
EN Reduce time spent on expenses with centralized billing. Each employee will have their own Sonix login and you pay for everything in one single bill.
turco | inglês |
---|---|
merkezi | centralized |
sonix | sonix |
olacak | will |
şeyi | everything |
TR Ayrıca, her bir bileklik, kuponlardan özel giriş erişimine dek misafirlerin etkinlik ve konaklamalarının keyfini sürebilmeleri adına gereken her şeyi kapsama kapasitesine sahiptir
EN And, each wristband has the capability to contain everything guests need to enjoy their events and stays, from coupons to special admission access
turco | inglês |
---|---|
her | each |
bileklik | wristband |
özel | special |
giriş | access |
etkinlik | events |
keyfini | enjoy |
şeyi | everything |
sahiptir | has |
TR HER ŞEYİ DONDURUN! HER YARIM SAATTE YENİ BİR TAKIM! SAAT 17:00’DE (TSİ) BAŞLIYOR
EN Working to make Fan Tokens the best that they can be
TR Bu paket, kamu sektörü müşterilerine AWS’yi KORUMALI düzeyde değerlendirmek için gereken her şeyi sağlar ve her bir ajansın AWS hizmetlerini benimseme sürecini basitleştirmesine yardımcı olur
EN This pack gives public sector customers everything needed to evaluate AWS at the PROTECTED level and helps individual agencies simplify the process of adopting AWS services
turco | inglês |
---|---|
paket | pack |
kamu | public |
aws | aws |
düzeyde | level |
gereken | needed |
şeyi | everything |
sağlar | gives |
sürecini | process |
TR Dubai gezinize sadece birkaç gün mü kaldı? Hala sevdiklerinizle Dubai'nin her yerinde dolaşmak için bir araba kiralama hizmeti rezervasyonu yapmadınız mı? OneClickDrive.com'da, ihtiyacınız olan her şeyi yapmanıza yardımcı olacağız
EN Only few days left for your trip to Dubai? Still haven?t booked a car rental service to roam all over Dubai with your loved ones? We at OneClickDrive.com will help you do all the needful
turco | inglês |
---|---|
dubai | dubai |
gün | days |
kiralama | rental |
hizmeti | service |
olan | do |
TR Projenizde yapabileceğiniz her şeyi yapmış ve bu noktadan ileri neler yapmanız gerektiğini bilemediğiniz bir noktaya mı ulaştınız? SEO’da her zaman gerçekleştirebileceğiniz iyileştirmeler vardır, ama hepimizin ?
EN Would you have liked to attend the last edition of Brighton SEO? The biggest SEO event in Europe was held in the English town last ?
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
vardır | have |
ama | you |
TR Bu araçların her birini ayrı ayrı kullanmak ve ardından sonuçları sizin için derlemek yerine, bu SEO denetleyicisi her şeyi sizin için yapar.
EN Instead of having to use each of these tools individually and then compiling the results for you, this SEO checker does everything for you.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
şeyi | everything |
TR Merkezi faturalandırma ile harcamalara harcanan zamanı azaltın. Her çalışanın kendi Sonix girişi olacak ve her şeyi tek bir fatura ile ödeyebilirsiniz.
EN Reduce time spent on expenses with centralized billing. Each employee will have their own Sonix login and you pay for everything in one single bill.
turco | inglês |
---|---|
merkezi | centralized |
sonix | sonix |
olacak | will |
şeyi | everything |
TR Kodlama veya tasarım bilgisine gerek yok. Site kurma aracı sizin için her şeyi halleder. Platformu ilk açtığınızda bunu hemen anlayabilirsiniz. Her şey temiz ve minimalist bir şekilde sunulmakta.
EN No coding or design skills are needed, the builder will do all of the hard work for you. It’s apparent just when you first open the platform – everything is presented in a clean and minimalistic fashion.
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
Mostrando 50 de 50 traduções