TR Ayrıca, insan ve çalışma haklarını koruyan sorumlu bir değer zinciri sağlamak da dahil olmak üzere, biz ve tedarikçilerimizin faaliyet gösterdiği toplulukları korumak ve desteklemek için çalışarak SDG 8'e daha çok katkı sağlıyoruz.
"gösterdiği toplulukları korumak" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Ayrıca, insan ve çalışma haklarını koruyan sorumlu bir değer zinciri sağlamak da dahil olmak üzere, biz ve tedarikçilerimizin faaliyet gösterdiği toplulukları korumak ve desteklemek için çalışarak SDG 8'e daha çok katkı sağlıyoruz.
EN We also work to protect and support communities where we and our suppliers operate, including securing a responsible value chain that protects human and labour rights, further contributing to SDG 8.
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
sorumlu | responsible |
zinciri | chain |
TR Elsevier kütüphaneciler ve bilgi uzmanlarının kendileri ve kullanıcı toplulukları için birinci sınıf araştırma platformları sağlar
EN Elsevier provides librarians and information professionals with world-class research platforms for you and your user communities
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
bilgi | information |
kullanıcı | user |
sınıf | class |
araştırma | research |
sağlar | provides |
TR Elsevier kütüphaneciler ve bilgi uzmanlarının kendileri ve kullanıcı toplulukları için birinci sınıf araştırma platformları sağlar
EN Elsevier provides librarians and information professionals with world-class research platforms for you and your user communities
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
bilgi | information |
kullanıcı | user |
sınıf | class |
araştırma | research |
sağlar | provides |
TR Küresel bir marka yönetiyorsanız veya çok uluslu toplulukları hedeflemek istiyorsanız, bu, hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacak mükemmel bir araçtır.
EN If you run a global brand or you want to target multi-national communities, this is an excellent tool to help you accomplish your goals.
turco | inglês |
---|---|
küresel | global |
veya | or |
bu | this |
mükemmel | excellent |
TR Çalışanlarımızı nasıl koruyup güçlendirdiğimizi ve faaliyet gösterdiğimiz yerlerdeki toplulukları nasıl desteklediğimizi keşfedin.
EN Explore how we are how we are safeguarding and empowering our people and supporting the communities where we operate.
turco | inglês |
---|---|
keşfedin | explore |
TR Ayrıca işimizdeki, pazarlarımızdaki ve tedarik zincirlerimizdeki bireyleri ve toplulukları destekliyoruz
EN We also support individuals and communities in our business, our markets and our supply chains
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
ve | and |
tedarik | supply |
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR Herhangi bir sayfanın arka planına bakmak için "Detaylar"a tıklayın. Bir sayfanın gösterdiği performansı kolayca inceleyebilir ve arkasındaki sebebi bulabilirsiniz.
EN Hit "Details" to look under the hood of any page. You can easily investigate and find out why a page is performing as it is.
turco | inglês |
---|---|
detaylar | details |
TR Log File Analyzer ile tarama bütçenizi daha iyi anlamak için Googlebot'un etkileşim gösterdiği tüm dosyaları ve bu dosyaların türlerini bulabilirsiniz.
EN With Log File Analyzer, you can find all the files Googlebot interacted with and their types to better understand your crawling budgets.
turco | inglês |
---|---|
log | log |
tüm | all |
türlerini | types |
bulabilirsiniz | you can find |
TR Bu, Arama Motoru Sonuç Sayfaları demektir. Bunlar, bir kullanıcının arama sorgusuna yanıt olarak Google ve diğer arama motorlarının gösterdiği sayfalardır.
EN This stands for Search Engine Results Pages. They're the pages that Google and other search engines show in response to a user’s search query.
turco | inglês |
---|---|
motoru | engine |
sonuç | results |
sayfaları | pages |
kullanıcının | user |
yanıt | response |
diğer | other |
motorları | engines |
TR Youtube, sizin için otomatik olarak oluşturmasına rağmen, içeriğinizi zayıf gösterdiği için genelde çok iyi değildir bunlar
EN While YouTube will automatically create one for you, it’s usually not very good, which reflect poorly on your content
turco | inglês |
---|---|
youtube | youtube |
içeriğinizi | your content |
iyi | good |
değildir | not |
TR Çok uluslu küresel firmalar veya uluslararası ticaret yapan markaların, faaliyet gösterdiği ülkelere ait alan adı uzantılarını alması gerek domainlerin korunması gerekse satış ve pazarlama açısından çok önemlidir
EN Multinational global corporations or international trade marks are very important in terms of sales and marketing if domain names need to be protected
turco | inglês |
---|---|
uluslu | multinational |
veya | or |
ticaret | trade |
adı | names |
gerek | need |
ve | and |
açısından | in terms of |
TR Kestiğimiz faturalar resmi evrak niteliğindedir. Atak Domain Türkiye'de faaliyet gösterdiği için kesilen faturalar kanun önünde bağlayıcıdır.
EN The invoices we prepare are official documents. Since Atak Domain operates in Turkey, the invoices prepared are legally binding.
turco | inglês |
---|---|
resmi | official |
domain | domain |
türkiye | turkey |
TR Merkezi ve yerel otoritelerin sivil toplumun desteğiyle gösterdiği çaba, hayati önem arz ediyor
EN The efforts of central as was as local authorities, and the support of civil society is crucial
turco | inglês |
---|---|
merkezi | central |
ve | and |
yerel | local |
sivil | civil |
toplumun | society |
TR Merkezi ve yerel otoritelerin sivil toplumun desteğiyle gösterdiği çaba, hayati önem arz ediyor
EN The efforts of central as was as local authorities, and the support of civil society is crucial
turco | inglês |
---|---|
merkezi | central |
ve | and |
yerel | local |
sivil | civil |
toplumun | society |
TR Raporlarda, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda Kibar Holding’in gösterdiği performansa yer verilmektedir.
EN The reports include Kibar Holding’s performance in accordance with the United Nations Sustainable Development Goals.
turco | inglês |
---|---|
milletler | nations |
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
holding | holding |
TR 22 şirketiyle faaliyet gösterdiği pek çok sektörde önemli bir dönüşümün eşiğinde olan Kibar Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, bu değişimi anlattı.
EN Ali Kibar, the Chairman of the Executive Board of Kibar Holding, talked about the transition which the company has been going through in many sectors with its 22 companies.
turco | inglês |
---|---|
faaliyet | companies |
holding | holding |
kurulu | board |
TR Şükran gününe az kaldı. Phemex ekibi olarak, siz değerli kullanıcılarımızın bize gösterdiği desteğe çok müteşekkiriz. Bu günün ruhuna uygun olarak, 1000$ USDT ve 500$ işlem ……
EN To celebrate our platform’s 2-year anniversary, we’re hosting a celebratory event called Choose Your Reality. If you haven’t heard about it, make sure you check it out and allow us to make your ……
TR Çok uluslu küresel firmalar veya uluslararası ticaret yapan markaların, faaliyet gösterdiği ülkelere ait alan adı uzantılarını alması gerek domainlerin korunması gerekse satış ve pazarlama açısından çok önemlidir
EN Multinational global corporations or international trade marks are very important in terms of sales and marketing if domain names need to be protected
turco | inglês |
---|---|
uluslu | multinational |
veya | or |
ticaret | trade |
adı | names |
gerek | need |
ve | and |
açısından | in terms of |
TR Kestiğimiz faturalar resmi evrak niteliğindedir. Atak Domain Türkiye'de faaliyet gösterdiği için kesilen faturalar kanun önünde bağlayıcıdır.
EN The invoices we prepare are official documents. Since Atak Domain operates in Turkey, the invoices prepared are legally binding.
turco | inglês |
---|---|
resmi | official |
domain | domain |
türkiye | turkey |
TR Yalnız 10 Kasımlarda değil, her daim Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler tekrar tekrar konuşulmalıdır
EN Not only on November 10th, but throughout the year, Atatürk's determination to struggle, the responsibilities he left to us, and the aims he set should be discussed
turco | inglês |
---|---|
değil | not |
ve | and |
TR Şansölye bu konuda, iç politikaya dair kaygıları nedenleriyle başta çok tereddütlü tepki gösterdiği avro krizinden daha kararlı davrandı
EN And she acted more decisively here than in the euro crisis, to which she responded very hesitantly at first, mainly because of internal political constraints
TR SEEG, Almanya’nın koronavirüse karşı küresel mücadelede gösterdiği çabaların pek çok örneğinden sadece biri
EN SEEG is only one of many examples of how Germany is contributing to the global struggle against coronavirus
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
küresel | global |
TR Ama finans krizinin de gösterdiği gibi, bu bir seferlik, kısa vadeli bir etki ve uzun vadeli trende kıyasla ihmal edilecek bir değişiklik
EN But the financial crisis also shows that this is a unique, short-term effect that is negligible compared with long-term trends
turco | inglês |
---|---|
finans | financial |
de | also |
bu | this |
kısa | short |
vadeli | term |
etki | effect |
uzun | long |
TR Veriler; hacim, çeşitlilik, hız ve değişkenlikte gösterdiği artışla katlanarak büyüyor
EN Data is growing exponentially, increasing in volume, variety, velocity, and variability
turco | inglês |
---|---|
veriler | data |
hacim | volume |
ve | and |
TR Aracın gösterdiği ilk metrik, izlediğiniz anahtar kelimeye bağlı olarak web sitesinin genel görünürlüğüdür
EN The first metric the tool displays is the website's overall visibility, depending on the keyword that you're tracking
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
anahtar | keyword |
genel | overall |
TR Youtube, sizin için otomatik olarak oluşturmasına rağmen, içeriğinizi zayıf gösterdiği için genelde çok iyi değildir bunlar
EN While YouTube will automatically create one for you, it’s usually not very good, which reflect poorly on your content
turco | inglês |
---|---|
youtube | youtube |
içeriğinizi | your content |
iyi | good |
değildir | not |
TR Zoom, faaliyet gösterdiği yetki alanlarında geçerli olan yasa ve yönetmeliklere uyar.
EN Zoom complies with applicable laws and regulations in the jurisdictions in which it operates.
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
Mostrando 50 de 50 traduções