TR Biz parçalarımızı, bileşen üreticilerinden, yedek parçacılardan ve hatta satıcılara iade edilen yeni ürünlerden sökerek elde ederiz
"bileşen üreticilerinden" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
bileşen | component components |
TR Biz parçalarımızı, bileşen üreticilerinden, yedek parçacılardan ve hatta satıcılara iade edilen yeni ürünlerden sökerek elde ederiz
EN We source parts from component manufacturers, aftermarket suppliers, and even harvest parts from brand-new products that have been returned to retailers
turco | inglês |
---|---|
bileşen | component |
ve | and |
yeni | new |
TR Dünyanın lider kablo üreticilerinden biri olan ÜNTEL KABLO 1972 yılında Türkiye’de kurulmuştur
EN ÜNTEL KABLO, one of leading cable manufacturers in the world was established in 1972, Turkey
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
lider | leading |
kablo | cable |
olan | was |
türkiye | turkey |
ın | of |
TR Otomotiv tedarik sektörünün önde gelen üreticilerinden Assan Hanil, çok kısa bir süre önce Otomotiv Sanayii Derneği tarafından ‘En başarılı tedarikçi’ ödülüne layık görüldü
EN As one of the leading manufacturers in the automotive supplier industry, Assan Hanil has recently been given the “Most Successful Supplier” award by the Automotive Manufacturers Association
turco | inglês |
---|---|
otomotiv | automotive |
assan | assan |
derneği | association |
başarılı | successful |
tedarikçi | supplier |
TR İspak Ambalaj, 45 yılı aşkın uzmanlık ve deneyimi ile Türkiye’nin en köklü esnek ambalaj üreticilerinden biri olarak sürekli gelişim ve büyümeyi hedeflemektedir
EN İspak Packaging, as one of Turkey's leading flexible packaging manufacturer with over 45 years of proven expertise and experience aims at the continuous development and growth by the support of R&D center
turco | inglês |
---|---|
ambalaj | packaging |
uzmanlık | expertise |
deneyimi | experience |
türkiye | turkey |
esnek | flexible |
sürekli | continuous |
gelişim | development |
TR Alman Otomotiv Endüstrisi Derneği (VDA) ile Avrupalı otomotiv üreticilerinden oluşan European Network Exchange (ENX) adlı bir derneğin işbirliği sonucunda ortaya çıkmıştır.
EN TISAX was developed by the Association of the German Automotive Industry (VDA) in partnership with an association of European automotive manufacturers, called the European Network Exchange (ENX).
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
otomotiv | automotive |
endüstrisi | industry |
derneği | association |
european | european |
network | network |
exchange | exchange |
işbirliği | partnership |
TR Dünyanın lider kablo üreticilerinden biri olan ÜNTEL KABLO 1972 yılında Türkiye’de kurulmuştur
EN ÜNTEL KABLO, one of leading cable manufacturers in the world was established in 1972, Turkey
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
lider | leading |
kablo | cable |
olan | was |
türkiye | turkey |
ın | of |
TR Dodge, Amerika'nın en eski ve en tanınmış otomobil üreticilerinden biridir
EN Dodge is one among America's oldest and most recognizable automakers
turco | inglês |
---|---|
amerika | america |
en | most |
ve | and |
biridir | is one |
TR Tebel, sektöründe dünyanın lider üreticilerinden biridir
EN Tebel is one of the leading manufacturers in its sector in the world
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
lider | leading |
biridir | is one |
ın | of |
TR DNS, tüm çevrim içi işletmeler için iş açısından kritik bir bileşendir. Yine de bu bileşen genellikle ikinci planda kalır ve bir şeyler bozulana kadar pek akla gelmez.
EN DNS is a mission-critical component for any online business. Yet this component is often overlooked and forgotten, until something breaks.
turco | inglês |
---|---|
dns | dns |
işletmeler | business |
kritik | critical |
bileşen | component |
genellikle | often |
TR Çoğu ana bileşen, bağımsız olarak erişilebilecek/değiştirilebilecek kadar modüllü.
EN Most major components are modular enough to be accessed/replaced independently.
turco | inglês |
---|---|
ana | major |
bağımsız | independently |
TR Çoğu bileşen modülerdir ve bağımsız olarak değiştirilebilirler.
EN Most components are modular and independently replaceable.
turco | inglês |
---|---|
bağımsız | independently |
TR Birçok bileşen modüler ve bağımsız olarak değiştirilebiliyor.
EN Lots of components are modular and can be replaced independently.
turco | inglês |
---|---|
modüler | modular |
bağımsız | independently |
TR Birçok bileşen modüler olduğundan ayrı ayrı değiştirilmeleri mümkündür.
EN Many components are modular and can be replaced independently.
turco | inglês |
---|---|
birçok | many |
modüler | modular |
bir | and |
TR Birçok bileşen modülerdir ve bağımsız olarak değiştirilebilir.
EN Many components are modular and can be replaced independently.
turco | inglês |
---|---|
birçok | many |
bağımsız | independently |
TR Bu bileşen Lambda düzenleyicisine ya da güvenlik ve kimlik doğrulaması yapılandırmalarına öykünmemektedir
EN This component does not emulate the Lambda orchestrator, or security and authentication configurations
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
bileşen | component |
lambda | lambda |
güvenlik | security |
kimlik | authentication |
TR Projenize yeni bir bileşen eklemek için '+' simgesinin üzerine tıklayın.
EN Click on the '+' sign to add a new component to your project.
turco | inglês |
---|---|
bileşen | component |
tıklayın | click |
TR CITROËN her bileşen için gerçek yaşam çözümleri geliştirmiştir: • Gelişmiş ısı korumalı (ve güneşlenmeyen) ve Sihirli Yıkama silecek sistemi içeren panoramik cam tavan dahil, kullanımda ekonomik yenilikler
EN CITROËN has developed real-life solutions for each component: • innovations that are economic in use, including the panoramic glass roof with advanced heat protection (and sunblind-free) and the Magic Wash wiper system
turco | inglês |
---|---|
bileşen | component |
gerçek | real |
yaşam | life |
çözümleri | solutions |
ısı | heat |
yıkama | wash |
sistemi | system |
panoramik | panoramic |
ekonomik | economic |
yenilikler | innovations |
TR Rival 600 yan tutuşlarında daha fazla tutuş ve dayanıklılık sağlayan eşsiz silikon bileşen bulunur. Profesyonel oyuncuların zorlu taleplerini karşılamak için hazırlanıp tasarlanmıştır.
EN The Rival 600 side grips feature a unique silicone compound to allow for increased grip and durability. Crafted and designed to meet the stringent demands of professional players.
turco | inglês |
---|---|
rival | rival |
yan | side |
dayanıklılık | durability |
eşsiz | unique |
silikon | silicone |
karşılamak | meet |
TR Bu nedenle bir 'bileşen üreticisi' sıfatıyla doğal olarak siz, OEM'lerin (Original Equipment Manufacturer - Orijinal Ekipman Üreticisi) kendilerinden daha fazla parça üretme ihtiyacı ile karşı karşıya kalıyorsunuz
EN That?s why, as a component manufacturer, you face an inherent need to produce more components than the OEMs themselves
turco | inglês |
---|---|
bileşen | component |
siz | you |
ihtiyacı | need |
TR Profesyonel oyundaki menajerlerden alınmış gerçek içgörülere dayanan bu yeni bileşen, projenizi ve oyuncularınızı yükseklere taşıyacak gelişmiş bir organizasyonel destek seviyesi sağlar.
EN With the frequency set by you, your inner circle gatherings now provide a greater a level of support and organisation that will propel your project and players to new heights.
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
projenizi | your project |
destek | support |
seviyesi | level |
sağlar | provide |
TR Kuru ve yaşlanan bir cilt için ideal olan bu bitki bazlı bileşen, uzun süre kalıcı bir etki için sızdırmaz bir bariyer oluşturarak nemi hapseder ve zengin dokusu ile cildi yumuşatır, pürüzsüzleştirir.
EN Ideal for dry, aging skin, this plant-based ingredient softens and smoothes the complexion with its rich texture by creating a barrier that seals in moisture for a long-lasting effect.
turco | inglês |
---|---|
kuru | dry |
cilt | skin |
ideal | ideal |
olan | its |
bitki | plant |
uzun | long |
kalıcı | lasting |
etki | effect |
oluşturarak | by creating |
zengin | rich |
TR Power maske ile dakikalar içinde uzman bir cilt bakımı, daha fazla bileşen emilimi ve daha uzun süreli sonuçlar elde edersiniz. Cilt bakımınızdan en iyi şekilde yararlanın.
EN With power masking, you'll get expert skincare, deeper ingredient penetration, and longer-lasting results - in minutes. Get the most out of your skincare.
turco | inglês |
---|---|
dakikalar | minutes |
uzman | expert |
sonuçlar | results |
elde | get |
TR monday.com panolarını, gösterge panellerini, videoları ve daha fazlasını doğrudan workdocs'a yerleştirin. Siz çalışırken her bileşen otomatik olarak senkronize edilir ve güncellenir.
EN Embed monday.com boards, dashboards, videos, and more directly into workdocs. Every component is automatically synced and updated as you work.
turco | inglês |
---|---|
videoları | videos |
doğrudan | directly |
siz | you |
her | every |
bileşen | component |
TR Bu bileşen Lambda düzenleyicisine ya da güvenlik ve kimlik doğrulaması yapılandırmalarına öykünmemektedir
EN This component does not emulate the Lambda orchestrator, or security and authentication configurations
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
bileşen | component |
lambda | lambda |
güvenlik | security |
kimlik | authentication |
TR AWS, AWS hizmetlerini birer bileşen olarak kullanan GxP sistemlerini planlama, geliştirme, doğrulama, çalıştırma ve denetleme süreçlerinde GxP müşterileri ve onların denetçileri ile düzenli olarak birlikte çalışır
EN AWS regularly works with GxP customers and their auditors in planning for, developing, validating, operating, and auditing GxP systems that use AWS services as a component
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
hizmetlerini | services |
bileşen | component |
sistemlerini | systems |
planlama | planning |
geliştirme | developing |
müşterileri | customers |
onların | their |
çalışır | works |
TR monday.com panolarını, gösterge panellerini, videoları ve daha fazlasını doğrudan workdocs'a yerleştirin. Siz çalışırken her bileşen otomatik olarak senkronize edilir ve güncellenir.
EN Embed monday.com boards, dashboards, videos, and more directly into workdocs. Every component is automatically synced and updated as you work.
turco | inglês |
---|---|
videoları | videos |
doğrudan | directly |
siz | you |
her | every |
bileşen | component |
TR Birçok bileşen modüler olduğundan ayrı ayrı değiştirilmeleri mümkündür.
EN Many components are modular and can be replaced independently.
turco | inglês |
---|---|
birçok | many |
modüler | modular |
bir | and |
TR Çoğu ana bileşen, bağımsız olarak erişilebilecek/değiştirilebilecek kadar modüllü.
EN Most major components are modular enough to be accessed/replaced independently.
turco | inglês |
---|---|
ana | major |
bağımsız | independently |
TR Çoğu bileşen modülerdir ve bağımsız olarak değiştirilebilirler.
EN Most components are modular and independently replaceable.
turco | inglês |
---|---|
bağımsız | independently |
TR Birçok bileşen modüler ve bağımsız olarak değiştirilebiliyor.
EN Lots of components are modular and can be replaced independently.
turco | inglês |
---|---|
modüler | modular |
bağımsız | independently |
TR Birçok bileşen modülerdir ve bağımsız olarak değiştirilebilir.
EN Many components are modular and can be replaced independently.
turco | inglês |
---|---|
birçok | many |
bağımsız | independently |
TR CITROËN her bileşen için gerçek yaşam çözümleri geliştirmiştir: • Gelişmiş ısı korumalı (ve güneşlenmeyen) ve Sihirli Yıkama silecek sistemi içeren panoramik cam tavan dahil, kullanımda ekonomik yenilikler
EN CITROËN has developed real-life solutions for each component: • innovations that are economic in use, including the panoramic glass roof with advanced heat protection (and sunblind-free) and the Magic Wash wiper system
turco | inglês |
---|---|
bileşen | component |
gerçek | real |
yaşam | life |
çözümleri | solutions |
ısı | heat |
yıkama | wash |
sistemi | system |
panoramik | panoramic |
ekonomik | economic |
yenilikler | innovations |
TR CITROËN her bileşen için gerçek yaşam çözümleri geliştirmiştir: • Gelişmiş ısı korumalı (ve güneşlenmeyen) ve Sihirli Yıkama silecek sistemi içeren panoramik cam tavan dahil, kullanımda ekonomik yenilikler
EN CITROËN has developed real-life solutions for each component: • innovations that are economic in use, including the panoramic glass roof with advanced heat protection (and sunblind-free) and the Magic Wash wiper system
turco | inglês |
---|---|
bileşen | component |
gerçek | real |
yaşam | life |
çözümleri | solutions |
ısı | heat |
yıkama | wash |
sistemi | system |
panoramik | panoramic |
ekonomik | economic |
yenilikler | innovations |
TR Böylece üretimde 150 çeşit ucuz plastik parça yerine beş ila sekiz arasında bileşen yeterli oluyor.
EN In production I then make do with only five to eight high-value components instead of using 150 cheap plastic parts.
turco | inglês |
---|---|
böylece | then |
ucuz | cheap |
plastik | plastic |
TR Korona krizinde, sanayiden ortaklarla birlikte 3D baskı yöntemiyle tıbbi donanımlar için prototip ve bileşen üretildi.
EN During the coronavirus crisis, for example, prototypes and components for medical equipment have been produced with industrial partners using 3D printing.
turco | inglês |
---|---|
baskı | printing |
tıbbi | medical |
TR Son derece deneyimli ve orijinal malzeme üreticisinden eğitim almış teknisyenler tarafından gerçekleştirilen güç önleyici bakım servisleri arasında operasyonel kontroller, bileşen değişimleri ve kapsamlı raporlama yer alır
EN Power preventive maintenance services performed by highly experienced and OEM-trained technicians include operational checks, component replacements, and comprehensive reporting
turco | inglês |
---|---|
deneyimli | experienced |
güç | power |
önleyici | preventive |
bakım | maintenance |
servisleri | services |
operasyonel | operational |
bileşen | component |
kapsamlı | comprehensive |
raporlama | reporting |
TR monday.com panolarını, gösterge panellerini, videoları ve daha fazlasını doğrudan workdocs'a yerleştirin. Siz çalışırken her bileşen otomatik olarak senkronize edilir ve güncellenir.
EN Embed monday.com boards, dashboards, videos, and more directly into workdocs. Every component is automatically synced and updated as you work.
turco | inglês |
---|---|
videoları | videos |
doğrudan | directly |
siz | you |
her | every |
bileşen | component |
TR Web Denetimi - birkaç alt bileşen için sabit veri sunumu
EN Web Audit - fixed data presentation for few sub-components
turco | inglês |
---|---|
web | web |
denetimi | audit |
birkaç | few |
alt | sub |
için | for |
sabit | fixed |
veri | data |
TR Harmanlayıcı ve UHT sistemi arasındaki zekice koordinasyon, başlangıçta israfı ortadan kaldırabileceğimiz ve birinci sınıf bileşen sona erene kadar üretimin yürütülebileceği anlamına gelir
EN Clever coordination between the blender and UHT system means we can eliminate waste on start-up, and production can be run until the premium ingredient is finished
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
sistemi | system |
arasındaki | between |
koordinasyon | coordination |
anlamına | means |
TR Ayrıca inline karıştırma, bozulma olasılığı olan ürün hacmini en aza indirir. Peki, sonuç? Daha yüksek ürün verimi ve daha az pahalı bileşen kaybı.
EN Moreover, inline blending minimizes the volume of product that is likely to degrade. The end result? Higher product yield and less giveaway of expensive ingredients.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | moreover |
inline | inline |
karıştırma | blending |
olan | is |
ürün | product |
sonuç | result |
ve | and |
TR Projenize yeni bir bileşen eklemek için '+' simgesinin üzerine tıklayın.
EN Click on the '+' sign to add a new component to your project.
TR Bileşen için tüm yazı türlerinden seçim yapmak için seçenek eklendi.
EN Added option in to select from all post-types for the Widget.
TR Bileşen başlıklarını h3?lerden h4?lere dönüştürerek, diğer bileşenlerin WordPress eklentileri ve temalarında nasıl çalıştıkları ile daha tutarlı olacak şekilde değiştirdik.
EN Changed the widget titles from h3?s to h4?s to be more consistent with how other widgets work in WordPress plugins and themes.
TR Bileşen için tüm yazı türlerinden seçim yapmak için seçenek eklendi.
EN Added option in to select from all post-types for the Widget.
TR Bileşen başlıklarını h3?lerden h4?lere dönüştürerek, diğer bileşenlerin WordPress eklentileri ve temalarında nasıl çalıştıkları ile daha tutarlı olacak şekilde değiştirdik.
EN Changed the widget titles from h3?s to h4?s to be more consistent with how other widgets work in WordPress plugins and themes.
Mostrando 45 de 45 traduções