TR Sizin veya barındırma sağlayıcınızın yapacağı yanlış bir hareket web dosyalarınızı tehlikeye atabilir veya onları tamamen silebilir.
"atabilir veya onları" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Sizin veya barındırma sağlayıcınızın yapacağı yanlış bir hareket web dosyalarınızı tehlikeye atabilir veya onları tamamen silebilir.
EN One false move by you or your host could compromise your web files or delete them entirely.
TR Akademisyenler ve araştırmacılar SSRN veri kütüphanesine göz atabilir ve makalelerini ücretsiz olarak yükleyebilir
EN Academics and researchers can browse the SSRN data library and upload their own papers free of charge
turco | inglês |
---|---|
araştırmacılar | researchers |
veri | data |
TR Ayrıca, bazı zevklere ve mükemmellik hissine sahip olan herkes, logo tasarım uygulamamıza göz atabilir
EN Moreover, every person which has some tastes and a feeling of perfection is most welcome to check out our logo design app
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | moreover |
bazı | some |
ve | and |
herkes | every |
tasarım | design |
TR Grafik Aracı sayesinde, sürekli genişleyen kitaplığımıza göz atabilir ve sosyal medya için duyurular, afişler, etkinlik tanıtımı materyalleri, sunumlar, raporlar vb. tasarlayabilirsiniz.
EN Graphic Maker allows you to browse our growing library and design social media flyers, posters, event promo materials, presentations, reports, and more.
turco | inglês |
---|---|
grafik | graphic |
etkinlik | event |
materyalleri | materials |
sunumlar | presentations |
raporlar | reports |
TR Ekip sohbeti için geleneksel mesajlaşma uygulamalarını kullanmak işinizi tehlikeye atabilir
EN Using conventional messaging apps for team chatting may compromise your business
turco | inglês |
---|---|
ekip | team |
geleneksel | conventional |
mesajlaşma | messaging |
uygulamaları | apps |
TR Akademisyenler ve araştırmacılar SSRN veri kütüphanesine göz atabilir ve makalelerini ücretsiz olarak yükleyebilir
EN Academics and researchers can browse the SSRN data library and upload their own papers free of charge
turco | inglês |
---|---|
araştırmacılar | researchers |
veri | data |
TR Birden fazla araç kiralama hizmeti sağlayıcısından canlı araç kiralama tekliflerine göz atabilir ve size en iyi teklifi sunanla devam etmeye karar verebilirsiniz.
EN You can browse live car rental offers from multiple car rental service providers and decide to go ahead with the one offering the best deal to you.
turco | inglês |
---|---|
araç | car |
kiralama | rental |
hizmeti | service |
canlı | live |
ve | and |
karar | decide |
TR Ayrıca önceki denetimlere göz atabilir ve geçmiş performansı takip edebilirsiniz.
EN You can also take a look at previous audits and track historical performance.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
önceki | previous |
ve | and |
performansı | performance |
takip | track |
TR Grafik Aracı sayesinde, sürekli genişleyen kitaplığımıza göz atabilir ve sosyal medya için duyurular, afişler, etkinlik tanıtımı materyalleri, sunumlar, raporlar vb. tasarlayabilirsiniz.
EN Graphic Maker allows you to browse our growing library and design social media flyers, posters, event promo materials, presentations, reports, and more.
TR Ayrıca, bazı zevklere ve mükemmellik hissine sahip olan herkes, logo tasarım uygulamamıza göz atabilir
EN Moreover, every person which has some tastes and a feeling of perfection is most welcome to check out our logo design app
TR Münih’li social startup sığınmacıları işe alıyor, onları uzmanlık ve lisan eğitimiyle geliştiriyor ve onları daha sonra bir partner firmaya yerleştiriyor
EN The start-up hires refugees, gives them job and language training, and later places them with partner companies
turco | inglês |
---|---|
partner | partner |
TR Düğmelerden fade in efekti kaldırıldı. Artık, başlangıçtan itibaren uygun şekilde boyutlandırıldılar, bu yüzden onları mantığa göre ayarlayarak onları gizlemenize gerek kalmayacak. Bunun yerine artık sayfa yükünden görülebilirler.
EN Removed the fade in effect from the buttons. They are now properly sized from the start so there?s no need to keep them hidden while sizing logic is adjusting them. Instead they can now be visible from page load.
TR Düğmelerden fade in efekti kaldırıldı. Artık, başlangıçtan itibaren uygun şekilde boyutlandırıldılar, bu yüzden onları mantığa göre ayarlayarak onları gizlemenize gerek kalmayacak. Bunun yerine artık sayfa yükünden görülebilirler.
EN Removed the fade in effect from the buttons. They are now properly sized from the start so there?s no need to keep them hidden while sizing logic is adjusting them. Instead they can now be visible from page load.
TR Bu suçlular genellikle bu günlerde genç çocuklarla çevrimiçi temas kurabilir veya çocukların bilgilerini görebilir ve kötüye kullanma veya onları gerçek hayatta kaçırma
EN These criminals usually contact these days’ young kids online or view the information of the kids and then abuse or kidnap them in real life
turco | inglês |
---|---|
genellikle | usually |
genç | young |
çevrimiçi | online |
temas | contact |
bilgilerini | information |
ve | and |
gerçek | real |
TR Herhangi bir kişi veya kurumla olan ilişkisini yanlış tanıtan veya onları taklit eden hesaplara izin vermiyoruz
EN We don’t allow accounts that impersonate or misrepresent their affiliation with any person or organisation
TR Hizmetlere ve Yazılıma erişmeniz veya onları kullanmanızla ilgili donanım, yazılım, internet erişimi veya kısa mesajlar dahil olmak her türlü ücretten, üzere yalnızca siz sorumlusunuz
EN You are solely responsible for any fees that may apply to your access to or use of the Services and Software, including fees for hardware, software, Internet access, or text messages
TR Verilerinize istediğiniz zaman Foursquare veya Swarm hesabınızdaki “Ayarlar” sekmesinden erişebilir ve onları güncelleyebilirsiniz
EN You may access and update your data at any time through the “Settings” tab in your Foursquare or Swarm account
turco | inglês |
---|---|
zaman | time |
foursquare | foursquare |
ayarlar | settings |
ve | and |
hesabını | account |
TR Web siteniz için bulduğunuz veya oluşturduğunuz tüm backlinkleri izleyin ve analiz edin. Bağlantılar kaybolduğunda ilk öğrenen siz olun ve onları hayata döndürün.
EN Monitor and analyze all the backlinks you have found or built for your website.Be the first to know when the links get lost and bring them back to life.
turco | inglês |
---|---|
web | website |
siteniz | your website |
tüm | all |
analiz | analyze |
bağlantılar | links |
ilk | first |
olun | be |
TR Web sitesi için bulduğunuz veya kurduğunuz tüm geri bağlantıları izleyin ve analiz edin. Bağlantıların ne zaman kaybolduğunu bilen ve onları hayata döndüren ilk siz olun.
EN Monitor and analyze all backlinks you have found or built for the website. Be the first to know when the links were lost and bring them back to life.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
geri | back |
analiz | analyze |
edin | monitor |
ilk | first |
olun | be |
TR Mentorunuzun veya ekip üyenizin, onları koçluk oturumunuza davet ederek geri bildirim sağlamasına izin verin. Birden fazla izin ayarı, oturumları paylaşmayı kolaylaştırır.
EN Allow your mentor or a team member to provide feedback by inviting them into your coaching session. Multiple permission settings make sharing sessions a breeze.
turco | inglês |
---|---|
ekip | team |
izin | permission |
TR Web sitesi için bulduğunuz veya kurduğunuz tüm geri bağlantıları izleyin ve analiz edin. Bağlantıların ne zaman kaybolduğunu bilen ve onları hayata döndüren ilk siz olun.
EN Monitor and analyze all backlinks you have found or built for the website. Be the first to know when the links were lost and bring them back to life.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
geri | back |
analiz | analyze |
edin | monitor |
ilk | first |
olun | be |
TR Tasarımlarınız, siz onları uygun gördüğünüz şekilde paylaşmaya veya indirmeye hazır olana kadar gizli kalır.
EN Your designs stay private until you are ready to share or download them as you see fit.
turco | inglês |
---|---|
uygun | fit |
hazır | ready |
gizli | private |
tasarımları | designs |
TR Kızak kilitler duvar ya da masaya, içerdeki dolaplara veya alışveriş arabalarına monte edilerek onları daha mobil hale getirebilir.
EN Cradle locks can be mounted on walls or desks, inside cabinets or on carts to make them mobile.
turco | inglês |
---|---|
mobil | mobile |
da | inside |
TR Mentorunuzun veya ekip üyenizin, onları koçluk oturumunuza davet ederek geri bildirim sağlamasına izin verin. Birden fazla izin ayarı, oturumları paylaşmayı kolaylaştırır.
EN Allow your mentor or a team member to provide feedback by inviting them into your coaching session. Multiple permission settings make sharing sessions a breeze.
turco | inglês |
---|---|
ekip | team |
izin | permission |
TR 9. Zarar verdiğimiz kişileri, onları veya başkalarını yaralayacağı durumlar dışında, mümkün olan her yerde doğrudan düzelttik.
EN 9. Made direct amends to those we had harmed wherever possible, except when to do so would injure them or others.
turco | inglês |
---|---|
dışında | except |
mümkün | possible |
olan | do |
doğrudan | direct |
verdiğimiz | we |
TR o anda hiçbir şey olmadı, ancak daha çok onları programa bağlı tutan "normal bir görev" gibi sosyal yardım yapıyorlar - birçok kişi, koşullar ne olursa olsun her gün bir (veya daha fazla) sosyal yardım çağrısı yapmayı yararlı buluyor
EN nothing happened at that moment, but they do outreach more like a “regular task” that keeps them connected to the program ? many people find it useful to commit to making one (or more) outreach calls every day regardless of the circumstances
turco | inglês |
---|---|
bağlı | connected |
normal | regular |
görev | task |
kişi | people |
yararlı | useful |
TR İzin istemeden ve onları referans göstermeden başka birinin içeriğini kopyalamayın veya kullanmayın
EN Don't copy or use someone else's content without asking for permission first and crediting them
TR İzin istemeden ve onları referans göstermeden başka birinin içeriğini kopyalamayın veya kullanmayın
EN Don't copy or use someone else's content without asking for permission first and crediting them
TR İzin istemeden ve onları referans göstermeden başka birinin içeriğini kopyalamayın veya kullanmayın
EN Don't copy or use someone else's content without asking for permission first and crediting them
TR İzin istemeden ve onları referans göstermeden başka birinin içeriğini kopyalamayın veya kullanmayın
EN Don't copy or use someone else's content without asking for permission first and crediting them
TR İzin istemeden ve onları referans göstermeden başka birinin içeriğini kopyalamayın veya kullanmayın
EN Don't copy or use someone else's content without asking for permission first and crediting them
TR İzin istemeden ve onları referans göstermeden başka birinin içeriğini kopyalamayın veya kullanmayın
EN Don't copy or use someone else's content without asking for permission first and crediting them
TR İzin istemeden ve onları referans göstermeden başka birinin içeriğini kopyalamayın veya kullanmayın
EN Don't copy or use someone else's content without asking for permission first and crediting them
TR İzin istemeden ve onları referans göstermeden başka birinin içeriğini kopyalamayın veya kullanmayın
EN Don't copy or use someone else's content without asking for permission first and crediting them
TR Pamuk çiftçileri ve tarım işçileri gibi pamuk üreticileriyle çalışan veya onları temsil eden herhangi bir kuruluş.
EN Any organisation that works with or represents cotton producers, like cotton farmers and farm workers.
TR Daha iyi ilaç kararları alabilmeleri için hastalarınızın katılımını sağlayın, onları eğitin ve destekleyin.
EN Engage, educate and empower your patients to make better medication decisions.
turco | inglês |
---|---|
ilaç | medication |
kararları | decisions |
TR Böylece arama motorlarının onları anlamasına yardımcı olmak için sayfalarınızı optimize edersiniz.
EN This is where you optimize your pages to help search engines understand them.
turco | inglês |
---|---|
arama | search |
optimize | optimize |
motorları | engines |
TR Literatür yönünden ağır bir alan olan kimyada, öğrenciler ve araştırmacıların verilere erişmek, onları görüntülemek ve analiz etmek için kolay yöntemlere ihtiyacı vardır
EN In the literature-heavy field of chemistry, students and researchers require easier ways to access, view and analyse data
turco | inglês |
---|---|
öğrenciler | students |
verilere | data |
analiz | analyse |
kolay | easier |
TR Verilerinizi, bu Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartlarımız dahil olmak üzere geçerli yasal gerekliliklere, ilgili endüstri standartlarına ve politikalarımıza uymak ve onları uygulamak için de kullanabiliriz.
EN We may also use your data to comply with and enforce applicable legal requirements, relevant industry standards and our policies, including this Privacy Policy and our Terms of Service.
turco | inglês |
---|---|
verilerinizi | your data |
politikası | policy |
hizmet | service |
yasal | legal |
endüstri | industry |
standartları | standards |
TR Misyonumuz, her video oluşturucunun büyümelerinde ihtiyaç duydukları analizi ve ilhamı sağlayarak onları güçlendirmektir
EN Our mission is to empower every video creator with the insights and inspiration they need to grow
turco | inglês |
---|---|
her | every |
video | video |
ihtiyaç | need |
ve | and |
TR VPN müşterilerimizin işlerini düzgün bir şekilde yapmalarını ve onları geliştirmelerini sağlamak için, insanların bir bütün olarak onlarla nasıl etkileşime girdiğini bilmemiz gerekir
EN In order to make sure our VPN clients do their job properly and improve them, we have to know how people, as a whole, interact with them
turco | inglês |
---|---|
vpn | vpn |
düzgün | properly |
bütün | whole |
insanları | people |
TR Bu tür saldırılar o kadar sofistike ve karmaşıktır ki, sadece üst düzey rakiplerin (devlet aktörleri) onları uygulayabileceği varsayılmaktadır
EN Such attacks are so sophisticated and complex that it is assumed that only high-level adversaries (state actors) are capable of executing them
turco | inglês |
---|---|
o | that |
sofistike | sophisticated |
ve | and |
üst | high |
düzey | level |
devlet | state |
TR Her yıl milyonlarca cihaz kullanım ömrünün sonuna geliyor. Onları geri dönüştürmek sandığın kadar etkili bir şey değil.
EN Millions of gadgets reach the end of their life every year. Recycling them isn’t nearly as effective as you’d think.
turco | inglês |
---|---|
yıl | year |
etkili | effective |
TR Elektroniklerimizin çevresel etkisini azaltmak için elimizden gelen en iyi şey, onları mümkün olduğunca uzun süre kullanmaktır.
EN The best shot we have at reducing the environmental impact of our electronics is to keep them around for as long as possible.
turco | inglês |
---|---|
çevresel | environmental |
etkisini | impact |
azaltmak | reducing |
mümkün | possible |
uzun | long |
TR Diğer her şey gibi Last.fm topluluğunun üyeleri tarafından eklenen bağlantılar da tamamen onları ekleyen kişilerin sorumluluğu altındadır.
EN Links, like everything else added by members of the Last.fm community, are entirely the responsibility of the individuals who have added them.
turco | inglês |
---|---|
üyeleri | members |
eklenen | added |
bağlantılar | links |
tamamen | entirely |
sorumluluğu | responsibility |
TR Stellar kullanımı kolay Dijital Varlıklar çıkarmak, onları gerçek varlıklara bağlamak ve yerleşik teklif defterleri ile alıp satabilmek için self servis bir mimari ile yaratılmış bir finansal araçlar platformdur
EN Stellar is a platform for financial tools, with a self-serve architecture that makes it easy to issue Digital Assets, connect them to real-world assets, and exchange them using built-in orderbooks
turco | inglês |
---|---|
stellar | stellar |
kolay | easy |
varlıklar | assets |
gerçek | real |
self | self |
mimari | architecture |
finansal | financial |
araçlar | tools |
TR Dünyanın en akıllı şirketlerinden bazılarının müşterileri ile konuşmasına, onları dinlemesine ve onlardan bir şeyler öğrenmesine yardımcı oluyoruz.
EN We help some of the world’s smartest companies talk with, listen to and learn from their customers.
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
TR Gelişmiş yorum moderasyon aracımızla belli bir ölçekte kişisel özen gösterin, Twitter ve YouTube'daki en büyük takipçilerinize ulaşın ve onları belirleyin, monoloğu karşılıklı bir sohbete dönüştürün ve büyüyün.
EN Provide personalized attention at scale with our advanced comment moderation tool, identify and reach your channel's biggest fans on YouTube and Twitter, and turn the monologue into a conversation to drive growth.
turco | inglês |
---|---|
gelişmiş | advanced |
yorum | comment |
ölçekte | at scale |
kişisel | personalized |
özen | attention |
youtube | youtube |
ulaşın | reach |
dönüştürün | turn |
TR Kullanıcılar, 3D baskı aksesuarı dosyalarını 3D Makers Microsite yazılımına indirebilir, onları özel bir mod yapmak üzere basabilir
EN Users can download 3D printing accessory files on 3D Makers Microsite, printing them out to do a special mod
turco | inglês |
---|---|
kullanıcılar | users |
baskı | printing |
onları | them |
özel | special |
TR Anketinizi paylaştığınızda ya da onu web sitenize yerleştirdiğinizde, form yanıtlarını toplayabilecek ve onları herhangi bir cihazda görüntüleyebileceksiniz
EN Once you’ve shared your survey or embedded it in your website, you’ll be able to collect responses and view them on any device
turco | inglês |
---|---|
web | website |
Mostrando 50 de 50 traduções