PT Editoras e acadêmicos não podem trabalhar sozinhos
PT Editoras e acadêmicos não podem trabalhar sozinhos
TR Yayıncılar ve akademisyenler bunları tek başlarına yapamazlar
português | turco |
---|---|
e | ve |
PT Boas notícias rápidas, más notícias mais rápidas. Nós comunicamos honestamente. As melhores decisões são tomadas rapidamente e com as melhores informações possíveis. Nunca lutamos sozinhos.
TR İyi haberler hızlı, kötü haberler daha hızlı duyulur. Dürüstçe iletişim kurarız. En iyi kararlar, hızlı ve mümkün olan en iyi bilgilerle alınır. Asla tek başımıza mücadele etmeyiz.
português | turco |
---|---|
decisões | kararlar |
e | ve |
possíveis | mümkün |
nunca | asla |
rapidamente | hızlı |
PT Assistir às reuniões e experimentar em primeira mão que não estamos sozinhos em nosso vício é uma parte central da jornada de recuperação
TR Toplantılara katılmak ve bağımlılığımızda yalnız olmadığımızı ilk elden deneyimlemek, iyileşme yolculuğunun merkezi bir parçasıdır
português | turco |
---|---|
reuniões | toplantı |
e | ve |
parte | parçası |
central | merkezi |
PT Como já mencionamos anteriormente, manter um bom valor SEO é um ato de equilíbrio constante, e a maioria dos proprietários de empresas não tem tempo, dinheiro ou energia para lidar com tudo isso sozinhos
TR Daha önce de belirttiğimiz gibi, iyi bir SEO değerini korumak sürekli bir dengeleme eylemidir ve çoğu işletme sahibinin tüm bunları kendi başına halledecek zamanı, parası veya enerjisi yoktur
português | turco |
---|---|
manter | korumak |
bom | iyi |
seo | seo |
constante | sürekli |
tempo | zaman |
ou | veya |
PT Eu coloco minha mão na sua, e juntos podemos fazer o que nunca poderíamos fazer sozinhos
TR Elimi seninkinin üzerine koydum ve birlikte asla tek başımıza yapamayacağımız şeyi yapabiliriz
português | turco |
---|---|
e | ve |
juntos | birlikte |
nunca | asla |
na | üzerine |
PT Aprendemos que não podemos nos recuperar sozinhos
TR Tek başımıza iyileşemeyeceğimizi öğrendik
Mostrando 6 de 6 traduções