NL Ranktracker's trefwoord tool, bijvoorbeeld, toont veel meer opties, keuzes, en real-time data dan een gratis trefwoord tool ooit zou kunnen hopen om mee te concurreren.
"zou kunnen hopen" em holandês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
NL Ranktracker's trefwoord tool, bijvoorbeeld, toont veel meer opties, keuzes, en real-time data dan een gratis trefwoord tool ooit zou kunnen hopen om mee te concurreren.
TR Örneğin Ranktracker'ın anahtar kelime aracı, herhangi bir ücretsiz anahtar kelime aracının rekabet etmeyi umabileceğinden çok daha fazla seçenek, seçenek ve gerçek zamanlı veri görüntüler.
holandês | turco |
---|---|
tool | aracı |
opties | seçenek |
en | ve |
data | veri |
ranktracker | ranktracker |
gratis | ücretsiz |
real | gerçek |
NL Hopen taken, slechts één app. Met werkruimtes kunnen je persoonlijke, werk- en team-taken allemaal harmonieus onder hetzelfde dak leven. (Zucht van opluchting)
TR Bir sürü görev, tek bir uygulama. Çalışma alanları sayesinde kişisel, iş ve ekip görevlerinin hepsi aynı çatı altında uyumlu bir şekilde var olabilir. (Artık rahat bir nefes alabilirsin).
NL Deze FAQ behandeld veelgestelde vragen over GNU/Linux. We hopen dat deze FAQ je kan helpen als je meer wil weten.
TR Bu SSS, GNU/Linux hakkında genel soruları kapsar. Daha fazlasını merak ediyorsanız bu SSS listesinin size yardımcı olacağını umuyoruz.
holandês | turco |
---|---|
linux | linux |
je | size |
NL Heb jij een passie voor huid- en mondverzorging? Vertel iedereen over FOREO en verdien tegelijkertijd geld! Als je een blogger bent of je eigen website hebt, dan hopen we dat je mee wilt doen aan ons affiliate programma
TR Deri ve ağız bakımına karşı tutkunuz var mı? Herkese FOREO'dan bahsedin ve aynı zamanda para kazanın! Blog yazarıysanız ya da kendinize ait bir siteniz varsa, ortaklık programımıza katılmanızdan memnuniyet duyarız
holandês | turco |
---|---|
iedereen | herkese |
NL We hopen dat Twitter Ads hierdoor voor jou nuttiger wordt.
TR Böylece Twitter Reklamları'nı sizin için daha faydalı hale getirmeyi umuyoruz.
holandês | turco |
---|---|
jou | sizin |
NL Maar na een tijdje hopen ongeldige registergegevens of achtergebleven bestanden van niet-geïnstalleerde software zich op
TR Ama zamanla, geçersiz kayıt defteri girişleri ve kaldırılan yazılımlardan artakalanlar birikir
holandês | turco |
---|---|
maar | ama |
NL Maar na een tijdje hopen ongeldige registergegevens of achtergebleven bestanden van niet-geïnstalleerde software zich op, laten ze de pc crashen, vastlopen e.d
TR Ama zamanla, geçersiz kayıt defteri girişleri ve kaldırılan yazılımlardan artakalanlar birikir, çökmelere, donmalara ve başka hatalara neden olur
holandês | turco |
---|---|
maar | ama |
NL Ben je het ermee eens dat organische groei altijd beter is dan het kopen van Instagram volgers? Wij hopen van wel.
TR Organik büyümenin Instagram takipçisi satın almaktan her zaman daha iyi olduğuna katılıyor musunuz? Biz öyle umuyoruz.
NL Zou je een fiets kopen als je de ketting niet zou kunnen repareren?
TR Zinciri tamir edemezsen bisiklet alır mıydın?
holandês | turco |
---|---|
repareren | tamir |
NL Zou je een fiets kopen als je de ketting niet zou kunnen repareren?
TR Zinciri tamir edemezsen bisiklet alır mıydın?
holandês | turco |
---|---|
repareren | tamir |
NL Je zou dit zelfs kunnen doen door hashtags te kiezen die je doelgroep zou gebruiken of volgen, maar zorg ervoor dat je een kleinere, niched hashtag kiest die geen 500.000 posts heeft of zoiets geks.
TR Bunu hedef kitlenizin kullanacağı veya takip edeceği hashtag'leri seçerek bile yapabilirsiniz, ancak 500.000 gönderiye veya bunun gibi çılgınca bir şeye sahip olmayan daha küçük, niş bir hashtag seçtiğinizden emin olun.
NL Dit alles handmatig doen zou zoveel tijd in beslag nemen dat u nooit echt tijd zou hebben om uw trefwoord keuze, webpagina's, of SEO bij te werken
TR Tüm bunları manuel olarak yapmak o kadar çok zaman alır ki, anahtar kelime seçiminizi, web sayfalarınızı veya SEO'nuzu güncellemek için asla zamanınız olmaz
holandês | turco |
---|---|
alles | tüm |
handmatig | manuel |
tijd | zaman |
nooit | asla |
webpagina | web |
seo | seo |
NL Zoek uit hoeveel geld u bespaart met uw SEO-campagnes. De SEO/PPC (Pay-Per-Click) besparingstool berekent snel hoeveel uw organische verkeer zou kosten als u ervoor zou betalen.
TR SEO kampanyalarınız sayesinde ne kadar tasarruf ettiğinizi öğrenin. SEO/PPC (Tıklama Başına Ödeme) tasarruf aracı, organik trafiğiniz için ödeme yapıyor olsaydınız bunun ne kadara mal olacağını hızlı bir şekilde hesaplar.
holandês | turco |
---|---|
seo | seo |
organische | organik |
betalen | ödeme |
NL Anders zou je een basisniveau van expertise moeten hebben om uit te vinden wat je zou moeten doen om de problemen op te lossen die opduiken wanneer je de checker uitvoert.
TR Aksi takdirde, denetleyiciyi çalıştırdığınızda ortaya çıkan sorunları çözmek için ne yapmanız gerektiğini anlamak için temel düzeyde bir uzmanlığa sahip olmanız gerekir.
NL Geweldige Klantenservicemedewerkers, die verder gingen dan ik van ze zou mogen verwachten! Ze gingen zelfs zo ver dat ze hoogstwaarschijnlijk mijn aankopen van vorig jaar zouden crediteren - iets wat geen enkele hostingprovider ooit zou doen
TR Mükemmel Müşteri Hizmetleri, onlardan beklenenin ötesine geçti! Hatta başka hiçbir hosting şirketinin yapmaya cesaret edemediği bir önceki yıl yaptığım satın alımlarımı geri ödeyecek kadar ileri gitti
NL Makkelijk te gebruiken Een wegwerp-e-mailservice zou u niet moeten vertragen en zou geen PhD voor u moeten doen om uw tijdelijke alias in te stellen.
TR Kullanım kolaylığı Tek kullanımlık bir e-posta hizmeti sizi yavaşlatmamalı ve geçici takma adınızı oluşturmanız için doktora yapmamalıdır.
NL U zou de onderstaande site bezoeken en deze stappen volgen om uw tijdelijke e-mailadres aan te maken. Kopieer vervolgens het adres en plak het in een ander formulier waar u normaal gesproken uw werkelijke e-mail zou verzenden.
TR Aşağıda listelenen siteyi ziyaret ederdiniz, ardından geçici e-posta adresinizi oluşturmak için bu adımları izlersiniz. Ardından, adresi kopyalayıp normalde asıl e-postanızı göndereceğiniz başka bir forma yapıştırırsınız.
NL Ze kunnen hun gedachten uiten en kunnen nuttige feedback geven over hoe zij verwachtten dat de website zou werken
TR Kullanılabilirlik testi katılımcıları düşüncelerini açıkça ifade edebilir ve web sitesinin nasıl çalışması gerektiğiyle ilgili faydalı geri bildirimlerde bulunabilir
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
feedback | geri |
over | ilgili |
NL Technische beperkingen kunnen ertoe leiden dat je je Vines of profiel op Vine niet kan zien. Als je je account niet hebt verwijderd, zou je openbare Vines die je op Twitter hebt gedeeld nog steeds moeten kunnen zien.
TR Vine'larınızı veya Profilinizi Vine'da göremiyorsanız bunun nedeni teknik sınırlamalar olabilir. Hesabınızı silmediyseniz Twitter'da paylaştığınız herkese açık Vine'ları hala görebilmeniz gerekir.
NL Eigendom houdt in dat je het zou moeten kunnen openen, hacken, repareren, upgraden of versieren zoals jij dat wilt.
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
holandês | turco |
---|---|
repareren | tamir |
je | onu |
NL We moeten op de hoogte blijven omdat er wetgeving bestaat die mogelijk onze vrijheid zou kunnen bedreigen bij behandeling hiervan door het Congres, we moeten allemaal op de hoogte blijven en actieve voorstanders van een open en vrij Internet zijn.
TR Özgürlüğümüzü potansiyel olarak tehdit eden bir yasa Kongre'de ilerlemektedir, hepimiz açık ve özgür bir internetin aktif taraftarı ve bilgi sahibi olarak kalmalıyız.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
actieve | aktif |
open | açık |
kunnen | bilgi |
NL Met geautomatiseerde transcriptie kunnen we kostbare tijd, moeite, middelen en geld besparen dat anders zou worden geïnvesteerd in dure technologie, infrastructuur of mankracht
TR Otomatik transkripsiyon ile değerli zaman, çaba, kaynak ve aksi takdirde pahalı teknolojiye, altyapıya veya insan gücüne yatırım yapılacak herhangi bir paradan tasarruf edebiliriz
holandês | turco |
---|---|
geautomatiseerde | otomatik |
transcriptie | transkripsiyon |
tijd | zaman |
en | ve |
besparen | tasarruf |
NL Walt Disney World Florida was begonnen met een gefaseerde opening in juli, maar stijgende gevallen van Coronavirus in Florida zou dit verder kunnen vertragen.
TR Walt Disney World Florida, Temmuz ayında aşamalı bir açılışa başlamıştı, ancak Florida?da artan Koronavirüs vakaları bunu daha da geciktirebilir.
holandês | turco |
---|---|
dit | bunu |
NL "Er is absoluut geen reden waarom we kunnen bedenken waarom je deze headset niet zou moeten bezitten."
TR "Bu kulaklığı almamanız için kesinlikle hiçbir sebep düşünülemez."
holandês | turco |
---|---|
absoluut | kesinlikle |
waarom | için |
deze | bu |
NL Met onze maandelijkse loterij zou je kunnen winnen:
TR Aylık Çekilişimizle Kazanabileceğin:
holandês | turco |
---|---|
met | in |
maandelijkse | aylık |
NL Blokkeer snel toegang tot of verwijder inhoud waarvan men in goed geloof denkt dat die materiaal zou kunnen bevatten die de copyrights van derden schendt en
TR İyi niyetle yapılmış olsa da üçüncü şahısların mülkiyet haklarını ihlal edecek bir malzeme içerebilecek konuya girişi hızlı bir şekilde engelleyin veya kaldırın.
holandês | turco |
---|---|
of | veya |
verwijder | kaldırın |
materiaal | malzeme |
derden | üçüncü |
NL Maar wat als je je IP-adres zou kunnen verbergen? Dat is de kracht van een VPN: wanneer je verbinding maakt met externe VPN-servers, tonen ze een nieuw IP-adres aan je doelwebsite
TR Peki ya IP adresinizi gizleyebilseydiniz? VPN'ler bu noktada devreye girer: Bir uzak VPN sunucusuna bağlandığınızda hedef web sitenize yeni bir IP adresi gösterilir
holandês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
verbinding | web |
nieuw | yeni |
NL Niet in lijst: alleen wie de URL heeft kan dit Moment zien. Wees voorzichtig: hoewel de kans klein is, zou iemand de URL kunnen raden.
TR Liste Dışı: Yalnızca URL'ye sahip olan kişiler bu Anı görebilir. Dikkatli olun - Pek olası olmasa da URL tahmin edilebilir.
holandês | turco |
---|---|
in | da |
url | url |
NL Eigendom houdt in dat je het zou moeten kunnen openen, hacken, repareren, upgraden of versieren zoals jij dat wilt.
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
holandês | turco |
---|---|
repareren | tamir |
je | onu |
NL Bijvoorbeeld, een doorverwijzing zou ingesteld kunnen worden van de pagina Sony PlayStation 3 naar de juiste pagina, PlayStation 3.
TR Örneğin, Sony PlayStation 3 cihaz sayfasına yerleştirilecek bir yeniden yönlendirmeyle, doğru sayfa olan PlayStation 3 Repair'e gitmek mümkün olacaktır.
holandês | turco |
---|---|
worden | olan |
NL Blokkeer snel toegang tot of verwijder inhoud waarvan men in goed geloof denkt dat die materiaal zou kunnen bevatten die de copyrights van derden schendt en
TR İyi niyetle yapılmış olsa da üçüncü şahısların mülkiyet haklarını ihlal edecek bir malzeme içerebilecek konuya girişi hızlı bir şekilde engelleyin veya kaldırın.
holandês | turco |
---|---|
of | veya |
verwijder | kaldırın |
materiaal | malzeme |
derden | üçüncü |
NL Uitrusting: Je zou kunnen denken dat BMW duurder is dan veel andere gewone automerken die je veel fascinerende deals bieden
TR Donanım: BMW'nin size birçok büyüleyici fırsat sunan diğer birçok sıradan otomobil markasından daha pahalı olduğunu düşünebilirsiniz
holandês | turco |
---|---|
die | bir |
bieden | sunan |
je | size |
NL Je zou in de war kunnen raken voordat je Mini Cooper-auto's kiest, omdat het een voertuig met een klein figuur is, maar verrassend genoeg is dit niet wat je binnenin aantreft.
TR Mini Cooper arabalarını seçmeden önce kafanız karışabilir, çünkü küçük figürlü bir araç ama şaşırtıcı bir şekilde, içinde bulacağınız şey bu değil.
holandês | turco |
---|---|
mini | mini |
klein | küçük |
NL We moeten op de hoogte blijven omdat er wetgeving bestaat die mogelijk onze vrijheid zou kunnen bedreigen bij behandeling hiervan door het Congres, we moeten allemaal op de hoogte blijven en actieve voorstanders van een open en vrij Internet zijn.
TR Özgürlüğümüzü potansiyel olarak tehdit eden bir yasa Kongre'de ilerlemektedir, hepimiz açık ve özgür bir internetin aktif taraftarı ve bilgi sahibi olarak kalmalıyız.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
actieve | aktif |
open | açık |
kunnen | bilgi |
NL U zou dan deze nieuwe trefwoorden kunnen opnemen in de inhoud van uw site om uw algemene rangschikking voor gerelateerde termen te verbeteren
TR Daha sonra bu yeni anahtar kelimeleri sitenizin içeriğine dahil ederek ilgili terimler için genel sıralamanızı iyileştirebilirsiniz
holandês | turco |
---|---|
nieuwe | yeni |
trefwoorden | anahtar |
opnemen | dahil |
algemene | genel |
gerelateerde | ilgili |
uw site | sitenizin |
NL Hoewel u theoretisch een VPN zou kunnen gebruiken om te bepalen hoe uw bedrijf scoort in andere landen, biedt niet elke VPN de mogelijkheid om in elk land te zoeken van waaruit u wenst te zoeken
TR İşletmenizin diğer ülkelerde nasıl sıralandığını belirlemek için teorik olarak bir VPN kullanabilseniz de, her VPN arama yapmak isteyebileceğiniz her ülkeyi içermez
holandês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
andere | diğer |
zoeken | arama |
kunnen | yapmak |
NL Walt Disney World Florida was begonnen met een gefaseerde opening in juli, maar stijgende gevallen van Coronavirus in Florida zou dit verder kunnen vertragen.
TR Walt Disney World Florida, Temmuz ayında aşamalı bir açılışa başlamıştı, ancak Florida?da artan Koronavirüs vakaları bunu daha da geciktirebilir.
holandês | turco |
---|---|
dit | bunu |
NL Wij beperken uw snelheid niet. Het zou kunnen dat uw verbinding sneller wordt met VeePN, omdat we snelheidsbeperkingen hebben verwijderd.
TR Hızınızı sınırlamıyoruz. VeePN kullandığınız zaman bağlantı hızınızın arttığını göreceksiniz çünkü hız sınırlarını sizin için kaldırıyoruz.
holandês | turco |
---|---|
snelheid | hız |
verbinding | bağlantı |
uw | sizin |
NL Browse met de topsnelheid die VeePN biedt. Uw verbindingssnelheid zou sneller kunnen worden, omdat we de snelheidsbeperking verwijderen.
TR VeePN’in sunduğu baş döndürücü hız ile internette gezinin. Hız sınırını kaldıracağımız için bağlantı hızınız artabilir.
NL Met geautomatiseerde transcriptie kunnen we kostbare tijd, moeite, middelen en geld besparen dat anders zou worden geïnvesteerd in dure technologie, infrastructuur of mankracht
TR Otomatik transkripsiyon ile değerli zaman, çaba, kaynak ve aksi takdirde pahalı teknolojiye, altyapıya veya insan gücüne yatırım yapılacak herhangi bir paradan tasarruf edebiliriz
holandês | turco |
---|---|
geautomatiseerde | otomatik |
transcriptie | transkripsiyon |
tijd | zaman |
en | ve |
besparen | tasarruf |
NL “Heb dit programma vele jaren met succes gebruikt. Zou niet zonder kunnen.”
TR "Bu programı yıllardır çok başarılı bir şekilde kullanıyorum. Onsuz yapamam."
holandês | turco |
---|---|
dit | bu |
met | bir |
vele | çok |
NL Gewelddadige of misleidende content die zou kunnen leiden tot schade in de werkelijkheid tijdens de nasleep van een ernstig incident. Enkele voorbeelden hiervan zijn websites met:
TR Bir kriz olayı sonrasında gerçek yaşamda zarara yol açabilecek şiddet yanlısı veya yanıltıcı içerikler. Bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla aşağıdakileri içeren web sitelerine yönelik bağlantılar buna dahildir:
holandês | turco |
---|---|
websites | web |
NL Ze geven hun mening en kunnen nuttige feedback geven over hoe ze verwachtten dat de website zou werken
TR Düşüncelerini ifade ederler ve web sitesinin nasıl çalışmasını bekledikleri konusunda faydalı geri bildirim sağlayabilirler
NL Uitzondering in verband met het algemeen belang: we kunnen beslissen dat het in het algemeen belang is dat een Tweet die anders onze regels zou hebben geschonden toch toegankelijk blijft op onze service
TR Kamu yararına yapılan istisna bildirimi: Normalde kurallarımızı ihlal edecek bir Tweetin kamu yararına olduğundan hizmetimizde erişilebilir kalmasına karar verebiliriz
NL Weet hoeveel mensen je zou kunnen bereiken met je Instagram posts en de berichten die je publiceert.
TR Instagram paylaşımlarınızla ve yayınladığınız mesajlarla kaç kişiye ulaşabileceğinizi bilin.
NL In plaats daarvan zou je een deel van die tijd kunnen besteden aan organisch bereik en het laten groeien van je Instagram-account met echte volgers en kun je een veel stabielere strategie hebben.
TR Bunun yerine, bu zamanın bir kısmını organik erişime ve Instagram hesabınızı gerçek takipçilerle büyütmeye ayırabilir ve çok daha istikrarlı bir stratejiye sahip olabilirsiniz.
NL (a) U mag de Services niet gebruiken voor onrechtmatige activiteiten. Gebruik de Services niet voor activiteiten waarbij het gebruik of falen van de Services zou kunnen leiden tot fysieke schade, de dood, geestelijk schade of persoonlijk letsel.
TR (a) Hizmetleri yasadışı aktivitelerde veya Hizmetlerin kullanımının veya aksamasının fiziksel hasara, ölüme, ruhsal zarara veya kişisel yaralanmaya yol açabileceği aktivitelerde kullanamazsınız.
NL Vraag deelnemers of sessies informatief waren, hoe u uw evenement zou kunnen verbeteren en of ze uw evenement opnieuw zullen bijwonen. Sjabloon weergeven
TR Katılımcılara, oturumların bilgilendirici olup olmadığını, etkinliğinizi nasıl geliştirebileceğinizi ve etkinliğinize tekrar katılmayı düşünüp düşünmediklerini sorun. Şablonu önizle
NL Hebben vertrekkende medewerkers ideeën over hoe de onboarding en algehele tevredenheid van toekomstige medewerkers beter zou kunnen?
TR İşten ayrılan çalışanların, gelecekteki çalışmalar için işe alım deneyimini ve genel çalışan memnuniyetini iyileştirmeye yardımcı olabilecek fikirleri var mı?
NL Vraag deelnemers of sessies informatief waren, hoe u uw evenement zou kunnen verbeteren en of ze uw evenement opnieuw zullen bijwonen. Sjabloon weergeven
TR Katılımcılara, oturumların bilgilendirici olup olmadığını, etkinliğinizi nasıl geliştirebileceğinizi ve etkinliğinize tekrar katılmayı düşünüp düşünmediklerini sorun. Şablonu önizle
Mostrando 50 de 50 traduções