NL Crystal Lee legt uit hoe Sonix werkt: geautomatiseerde transcriptie die snel, nauwkeurig en betaalbaar is Sluiten
"legt alles" em holandês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
NL Crystal Lee legt uit hoe Sonix werkt: geautomatiseerde transcriptie die snel, nauwkeurig en betaalbaar is Sluiten
TR Crystal Lee, Sonix'in nasıl çalıştığını açıklıyor: Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı otomatik transkripsiyon Kapat
holandês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
geautomatiseerde | otomatik |
transcriptie | transkripsiyon |
en | ve |
snel | hızlı |
NL Martin Geddes legt het fundamentele probleem uit:
TR Martin Geddes asıl sorunu şöyle açıklıyor :
holandês | turco |
---|---|
martin | martin |
probleem | sorunu |
NL Het ticket wordt gedeeld tussen zowel de klantenservicemedewerker als de klant en legt hun communicatie vast in één doorlopende thread
TR Bilet, hem müşteri hizmetleri temsilcisi hem de müşteri arasında paylaşılır ve iletişimlerini tek bir sürekli iş parçacığına kaydeder
holandês | turco |
---|---|
ticket | bilet |
klant | müşteri |
en | ve |
NL Tenzij u meer klantenservicemedewerkers inhuurt om aan de stijgende vraag te voldoen, legt deze groeiende vraag meer druk op uw team om tegelijkertijd te multitasken en problemen op te lossen
TR Artan talebi karşılamak için daha fazla müşteri hizmetleri temsilcisi tutmazsanız, bu artış ekibinizin birden fazla görevi üstlenmesi ve sorunları aynı anda çözmesi için daha fazla baskı oluşturur
holandês | turco |
---|---|
deze | bu |
NL Maar als je de bedrading niet juist legt bij het weer in elkaar zetten, zullen de draden niet tot aan hun verbindingspunten op het moederbord reiken
TR Ancak, yeniden montaj sırasında kablolar düzgün bir şekilde yönlendirilmezse, ana karttaki bağlantı noktalarına ulaşmazlar
holandês | turco |
---|---|
als | şekilde |
NL Payton legt uit hoe zijn team alle processen, tools en teams met elkaar verbindt op één samenwerkingsplatform.
TR Payton, ekibinin tüm süreçleri, araçları ve ekipleri tek bir ortak platformda nasıl birbirine bağladığını açıklıyor.
holandês | turco |
---|---|
hoe | nasıl |
alle | tüm |
processen | süreçleri |
en | ve |
NL Payton legt uit hoe zijn team alle processen, tools en teams met elkaar verbindt op één samenwerkingsplatform.
TR Payton, ekibinin tüm süreçleri, araçları ve ekipleri tek bir ortak platformda nasıl birbirine bağladığını açıklıyor.
holandês | turco |
---|---|
hoe | nasıl |
alle | tüm |
processen | süreçleri |
en | ve |
NL Martin Geddes legt het fundamentele probleem uit:
TR Martin Geddes asıl sorunu şöyle açıklıyor :
holandês | turco |
---|---|
martin | martin |
probleem | sorunu |
NL Muggah zoekt de hele wereld af, van Syrië tot Singapore, tot Seoul en verder, en legt ons aan de hand van zes principes uit hoe we robuustere steden kunnen bouwen
TR Suriye'den Singapur'a, Seoul'e ve daha bir sürü şehri inceleyen Muggah, daha sağlam şehirler inşa etmemiz için 6 prensip sunuyor
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
bouwen | inşa |
steden | şehirler |
NL Payton legt uit hoe zijn team alle processen, tools en teams met elkaar verbindt op één samenwerkingsplatform.
TR Payton, ekibinin tüm süreçleri, araçları ve ekipleri tek bir ortak platformda nasıl birbirine bağladığını açıklıyor.
holandês | turco |
---|---|
hoe | nasıl |
alle | tüm |
processen | süreçleri |
en | ve |
NL Crystal Lee legt uit hoe Sonix werkt: geautomatiseerde transcriptie die snel, nauwkeurig en betaalbaar is Sluiten
TR Crystal Lee, Sonix'in nasıl çalıştığını açıklıyor: Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı otomatik transkripsiyon Kapat
holandês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
geautomatiseerde | otomatik |
transcriptie | transkripsiyon |
en | ve |
snel | hızlı |
NL Dit legt op een plek alle informatie vast die de stappen beschrijft die monday.com moet nemen om te herstellen van een ramp.
TR Bir acil durumdan kurtulmak için monday.com'un atması gereken adımları açıklayan tüm bilgileri tek bir depoda muhafaza eder.
holandês | turco |
---|---|
informatie | bilgileri |
NL Met de VPN-app voor iOS legt u uw eigen privétunnel naar het internet aan, verbergt u uw IP-adres en voorkomt u dat uw internetprovider uw online activiteiten volgt.
TR VPN iOS uygulaması ile internete açılan kendi özel tünelinizi oluşturursunuz, IP adresinizi gizlersiniz ve ISP'nizin (İnternet Hizmet Sağlayıcı) çevrimiçi faaliyetlerinizi izlemesini engellersiniz.
holandês | turco |
---|---|
ios | ios |
internet | internete |
en | ve |
vpn | vpn |
app | uygulaması |
adres | adresinizi |
online | çevrimiçi |
NL Het ticket wordt gedeeld tussen zowel de klantenservicemedewerker als de klant en legt hun communicatie vast in één doorlopende thread
TR Bilet, hem müşteri hizmetleri temsilcisi hem de müşteri arasında paylaşılır ve iletişimlerini tek bir sürekli iş parçacığına kaydeder
NL Tenzij u meer klantenservicemedewerkers inhuurt om aan de stijgende vraag te voldoen, legt deze groeiende vraag meer druk op uw team om tegelijkertijd te multitasken en problemen op te lossen
TR Artan talebi karşılamak için daha fazla müşteri hizmetleri temsilcisi tutmazsanız, bu artış ekibinizin birden fazla görevi üstlenmesi ve sorunları aynı anda çözmesi için daha fazla baskı oluşturur
NL Van openbare veiligheidsdiensten met de nadruk op videocommunicatie tot betere toegang tot justitie, ons dynamische overheidscommunicatieplatform en de bijbehorende integraties verbeteren de manier waarop u contact legt met burgers.
TR Video öncelikli kamu güvenliği hizmetlerinden adalete erişimi artırmaya kadar çeşitli avantajlar sağlayan dinamik devlet iletişimi platformumuz ve entegrasyonlarımız, vatandaşlarla bağlantı kurma biçiminizi geliştirir.
NL In deze vlotte, informatieve talk legt voortplantingspsychiater Alexandra Sacks uit welk emotioneel getouwtrek er komt kijken bij het moeder worden -- en deelt ze een term die de overgang zou kunnen helpen beschrijven: matrescentie.
TR Bu kısa ve bilgi verici konuşmada, reprodüktif psikiyatristi Alexandra Sacks anneliğe geçişteki duygusal çekişmeyi yıkıyor, bunu tanımlayabilecek olan bir terim paylaşıyor: "Anne olmaya giden süreç."
NL Met opnamen en transcripts legt u vast wat er is besproken.
TR Görüşülen konuların kaydını tutmak için kaydetme ve metne dönüştürme özelliklerini kullanın.
NL Alles begint met een visueel bord — de kern van monday.com Work OS. Pas het aan op jouw manier en beheer alles van projecten tot afdelingen.
TR Her şey, monday.com Çalışma İşletim Sisteminin ana çekirdeği olan bir görsel pano ile başlar. Kendi istediğiniz gibi uyarlayın ve projelerden departmanlara kadar her şeyi yönetin.
holandês | turco |
---|---|
begint | başlar |
visueel | görsel |
en | ve |
beheer | yönetin |
NL Met "Ranktracker," is alles zeer eenvoudig "geen poespas geen gedoe", en alles wat we nodig hebben is op één plaats als en wanneer dat nodig is.
TR "Ranktracker" ile her şey çok basit, "yaygara yok" ve ihtiyaç duyduğumuz her şey gerektiği zaman tek bir yerde.
holandês | turco |
---|---|
eenvoudig | basit |
geen | yok |
en | ve |
plaats | yerde |
ranktracker | ranktracker |
NL Maar tot mijn verbazing gebeurde niets van dit alles, alles is zeer goed opgebouwd op een manier dat zelfs een beginner geen probleem zou hebben om te begrijpen waar hij naar kijkt
TR Ancak sürpriz bir şekilde bunların hiçbiri olmadı, her şey bir aceminin bile neye baktığını anlamakta sorun yaşamayacağı şekilde çok iyi kurgulanmış
holandês | turco |
---|---|
dit | bunlar |
goed | iyi |
probleem | sorun |
manier | şekilde |
NL Beveilig alles wat u heeft en alles wat u doet
TR Sahip olduğunuz ve yaptığınız her şeyi güvende tutun
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
heeft | sahip |
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
Mostrando 50 de 50 traduções