NL We helpen promovendi met hun dissertaties, studenten met hun onderzoek en professoren met hun online lezingen
Traduzir "hun" para turco
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "hun" de holandês para turco
Traduções de hun
"hun" em holandês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
Tradução de holandês para turco de hun
holandês
turco
TR Doktora tezlerinde, araştırmalarında öğrencilere ve çevrimiçi derslerinde profesörlere yardımcı oluyoruz
| holandês | turco |
|---|---|
| en | ve |
| online | çevrimiçi |
NL Vind meer nuttige informatie over hun privébedrijf, hun bedrijf en hun missie of waardenverklaring in Nicepage-blogposts, en voeg je e-mailadres toe voor feedback
TR Nicepage blog gönderilerinde özel şirketleri, işleri ve misyonları veya değer ifadeleri hakkında daha yararlı bilgiler bulun ve geri bildirim için e-posta adresinizi ekleyin
| holandês | turco |
|---|---|
| vind | bulun |
| informatie | bilgiler |
| bedrijf | iş |
| en | ve |
| voeg | ekleyin |
| mailadres | e-posta |
NL Wederverkopers kunnen VyprVPN als een alleenstaand product om hun bestaande inkomen aan te vullen of VyprVPN bundelen met hun voornaamste aanbiedingen om waarde toe te voegen om waarde toe te voegen aan hun huidige producten.
TR Satıcılar var olan gelire katkı sağlamak için VyprVPN'i tek başına satabilir veya var olan ürünlere değer katmak ve dalgalanmayı azaltmak için VyprVPN'i kendi asıl ürünleriyle paket haline satabilirler.
| holandês | turco |
|---|---|
| waarde | değer |
NL We zijn altijd benieuwd naar gebruikers die VeePN kiezen als hun tool voor verbindingsbescherming. Lees hun VeePN-recensies om te zien hoe onze online privacyoplossing hun wereld heeft veranderd.
TR Bağlantı koruması için VeePN'i seçen kullanıcıların fikrini almayı her zaman istiyoruz. Online gizlilik çözümümüzün dünyalarını nasıl değiştirdiğini öğrenmek için VeePN incelemelerini okuyun.
| holandês | turco |
|---|---|
| altijd | her zaman |
| lees | okuyun |
| online | online |
NL We helpen promovendi met hun dissertaties, studenten met hun onderzoek en professoren met hun online lezingen
TR Doktora tezlerinde, araştırmalarında öğrencilere ve çevrimiçi derslerinde profesörlere yardımcı oluyoruz
| holandês | turco |
|---|---|
| en | ve |
| online | çevrimiçi |
NL Het belangrijkste dat Ahrefs doet is hun software ondersteunen met geweldige bruikbare content op hun blog en YouTube-kanaal.
TR Ahrefs’in yaptığı en önemli şey, yazılımlarını bloglarında ve YouTube kanallarında uygulanabilir içeriklerle desteklemek.
| holandês | turco |
|---|---|
| software | yazılımlar |
| ondersteunen | desteklemek |
| en | ve |
| ahrefs | ahrefs |
| youtube | youtube |
NL Naast dat Ahrefs een geweldige bron van zoekdata is, is het een van mijn top tools omdat ze luisteren naar hun gebruikers en constant hun tools verbeteren.
TR Ahrefs’in harika bir arama verisi kaynağı olmasının yanı sıra, kullanıcıları dinleyip araçlarını sürekli geliştirdikleri için, mevcut olan en iyi araçlardan biri.
| holandês | turco |
|---|---|
| naast | yanı sıra |
| constant | sürekli |
| ahrefs | ahrefs |
NL Miljoenen mensen gebruiken deze handleidingen om hun iPhone's en MacBooks te repareren—daarmee besparen ze geld en laten ze hun gadgets langer meegaan dan de mechanici van Apple zich hadden kunnen voorstellen.
TR Milyonlarca insan, iPhone'larını ve MacBook'larını onarmak için bu kılavuzları kullanıyor - paradan tasarruf ediyor ve cihazlarının Apple mühendislerinin hayal ettiğinden daha uzun ömürlü olmasını sağlıyorlar.
| holandês | turco |
|---|---|
| mensen | insan |
| iphone | iphone |
| en | ve |
| besparen | tasarruf |
| langer | uzun |
| dan | daha |
| gebruiken | kullanıyor |
NL We zijn Tailor Brands begonnen om het voor iedereen gemakkelijk te maken om hun bedrijf van de grond te krijgen en anderen ook in hun bedrijf te laten geloven. En dat doen we door iedereen toegang te geven tot goede branding en design.
TR Tailor Brands?i oluşturmamızın sebebi herhangi birinin işe başlamasını kolaylaştırmak ve ayrıca başkalarının iş hususunda kendilerine güvenmelerini sağlamaktır. Bunu herkese iyi markalama ve tasarlamaya erişim sağlayarak yapıyoruz.
| holandês | turco |
|---|---|
| iedereen | herkese |
| bedrijf | iş |
| en | ve |
| ook | ayrıca |
| toegang | erişim |
| goede | iyi |
NL Het heeft ook een wereldwijde gay-metgezel die gebruikers waarschuwt voor de veiligheid van hun bestemmingen. Als hun bestemming niet vriendelijk is voor de GBTQ-gemeenschap, wordt hen hiervan op de hoogte gebracht
TR Ayrıca, kullanıcıları varış yerlerinin güvenliği konusunda uyaran küresel bir eşcinsel arkadaşına sahiptir. Hedefleri GBTQ topluluğu için uygun değilse, onları bilgilendirir.
| holandês | turco |
|---|---|
| wereldwijde | küresel |
| veiligheid | güvenliği |
NL Het biedt unieke en spannende functies. Gebruikers kunnen tijdens hun reizen in contact komen met partners. Ze kunnen ook informatie vinden over lokale GBTQ-evenementen die in hun gebied plaatsvinden.
TR Eşsiz ve heyecan verici özellikler sunar. Kullanıcılar seyahatleri sırasında ortaklarla bağlantı kurabilir. Ayrıca kendi bölgelerinde meydana gelen yerel GBTQ olayları hakkında bilgi bulabilirler.
| holandês | turco |
|---|---|
| biedt | sunar |
| unieke | eşsiz |
| en | ve |
| tijdens | sırasında |
| lokale | yerel |
| functies | özellikler |
| contact | bağlantı |
NL Door de sleuven voor de gewichten aan de zijkanten in een rechte lijn van voor naar achter te plaatsen, kunnen gamers hun het gewicht van hun muis echt 'uitbalanceren'
TR Ağırlıklar için yuvaları kenarlara, düz bir çizgi halinde önden arkaya doğru koymak oyuncuların mouse’larına gerçekten “ağırlık dengeleme” yeteneği veriyor
| holandês | turco |
|---|---|
| echt | gerçekten |
| muis | mouse |
NL Hun website Us-pagina is er een met de belangrijkste pagina's en moderne websitetools die ze nodig hebben om hun verhaal te vertellen en helpt te begrijpen hoe ze een geweldige eerste indruk geven
TR Web sitelerinin Biz sayfası, hikayelerini anlatmak için ihtiyaç duydukları en önemli sayfalardan ve modern web sitesi araçlarından biridir ve nasıl harika bir ilk izlenim bıraktıklarını anlamalarına yardımcı olur
| holandês | turco |
|---|---|
| en | ve |
| moderne | modern |
| helpt | yardımcı olur |
| geweldige | harika |
NL Hun voorbeelden van faq-pagina's hebben geen WordPress Knowledge Base-thema helpdesk klantenondersteuning helpcentrum en helpdesk-ondersteuningsthema verbeteren voortdurend hun klantenservice
TR SSS sayfası örneklerinde bir WordPress bilgi tabanı teması olmayacak, yardım masası müşteri destek yardım merkezi ve yardım masası destek teması, müşteri hizmetlerini sürekli olarak iyileştirecektir
| holandês | turco |
|---|---|
| wordpress | wordpress |
| en | ve |
| faq | sss |
| pagina | sayfası |
NL Ontdek met Bandcamp geweldige muziek en steun direct de artiesten die het maken. Artiesten kunnen hun eigen online winkel maken om hun muziek te promoten en te verkopen, evenals merchandise.
TR Bandcamp ile harika müzikler keşfedin ve doğrudan müziği yapan sanatçıyı destekleyin. Sanatçılar, müziklerini ve ürünlerini tanıtmak ve satmak için kendi çevrimiçi mağazalarını oluşturabilirler.
| holandês | turco |
|---|---|
| ontdek | keşfedin |
| geweldige | harika |
| direct | doğrudan |
| artiesten | sanatçılar |
| online | çevrimiçi |
NL monday.com geeft meer inzicht in de dagelijkse prestaties van medewerkers om hun succes vanaf de eerste dag te garanderen. Communiceer vertrouwelijk binnen het platform met managers en hun directe teamleden.
TR Monday.com, çalışanların ilk günden itibaren başarılarını sağlamak için günlük performanslarına daha fazla görünürlük sağlar. Yöneticilerle ve doğrudan raporlarıyla platform içinde gizli iletişim kurun.
| holandês | turco |
|---|---|
| geeft | sağlar |
| eerste | ilk |
| garanderen | sağlamak |
| platform | platform |
| en | ve |
| directe | doğrudan |
NL Maak het voor werknemers gemakkelijk om hun vakantieverzoeken in te dienen en stuur ze een melding wanneer hun verzoek is goedgekeurd. Als een aanvraag langer duurt dan verwacht, kunnen managers daarvan herinneringen ontvangen.
TR Çalışanların tatil isteklerini göndermelerini ve istekleri onaylandığında bildirim almalarını kolaylaştırın. Bir istek beklenenden daha uzun süre beklemede ise, yöneticiler anımsatıcı alabilir.
| holandês | turco |
|---|---|
| en | ve |
| melding | bildirim |
| langer | uzun |
| kunnen | alabilir |
NL monday.com geeft meer inzicht in de dagelijkse prestaties van medewerkers om hun succes vanaf de eerste dag te garanderen. Communiceer vertrouwelijk binnen het platform met managers en hun directe teamleden.
TR Monday.com, çalışanların ilk günden itibaren başarılarını sağlamak için günlük performanslarına daha fazla görünürlük sağlar. Yöneticilerle ve doğrudan raporlarıyla platform içinde gizli iletişim kurun.
| holandês | turco |
|---|---|
| geeft | sağlar |
| eerste | ilk |
| garanderen | sağlamak |
| platform | platform |
| en | ve |
| directe | doğrudan |
NL Maak het voor werknemers gemakkelijk om hun vakantieverzoeken in te dienen en stuur ze een melding wanneer hun verzoek is goedgekeurd. Als een aanvraag langer duurt dan verwacht, kunnen managers daarvan herinneringen ontvangen.
TR Çalışanların tatil isteklerini göndermelerini ve istekleri onaylandığında bildirim almalarını kolaylaştırın. Bir istek beklenenden daha uzun süre beklemede ise, yöneticiler anımsatıcı alabilir.
| holandês | turco |
|---|---|
| en | ve |
| melding | bildirim |
| langer | uzun |
| kunnen | alabilir |
NL Miljoenen mensen gebruiken deze handleidingen om hun iPhone's en MacBooks te repareren—daarmee besparen ze geld en laten ze hun gadgets langer meegaan dan de mechanici van Apple zich hadden kunnen voorstellen.
TR Milyonlarca insan, iPhone'larını ve MacBook'larını onarmak için bu kılavuzları kullanıyor - paradan tasarruf ediyor ve cihazlarının Apple mühendislerinin hayal ettiğinden daha uzun ömürlü olmasını sağlıyorlar.
| holandês | turco |
|---|---|
| mensen | insan |
| iphone | iphone |
| en | ve |
| besparen | tasarruf |
| langer | uzun |
| dan | daha |
| gebruiken | kullanıyor |
NL Maak makkelijk en intuïtief je eigen beats. Leer studenten hoe ze hun unieke geluid kunnen ontdekken door hun eigen beat te maken.
TR Kendi beat'lerini oluşturmanın kolay ve sezgisel yolu. Öğrencilere kendi beat dizilerini yaparak eşsiz seslerini keşfetmeyi öğret.
| holandês | turco |
|---|---|
| makkelijk | kolay |
| en | ve |
| unieke | eşsiz |
| door | e |
NL Laat de bruidegom en de bruid het grootste evenement van hun leven in stijl betreden! Kies hun droomauto: Of het nu een Rolls Royce , een Ferrari of de beruchte Lamborghini Urus is
TR Damat ve gelin hayatlarının en büyük etkinliğine şık bir şekilde girsin! Hayalindeki arabayı seç: Rolls Royce , Ferrari veya meşhur Lamborghini Urus olsun
| holandês | turco |
|---|---|
| en | ve |
| royce | royce |
NL monday.com geeft meer inzicht in de dagelijkse prestaties van medewerkers om hun succes vanaf de eerste dag te garanderen. Communiceer vertrouwelijk binnen het platform met managers en hun directe teamleden.
TR Monday.com, çalışanların ilk günden itibaren başarılarını sağlamak için günlük performanslarına daha fazla görünürlük sağlar. Yöneticilerle ve doğrudan raporlarıyla platform içinde gizli iletişim kurun.
| holandês | turco |
|---|---|
| geeft | sağlar |
| eerste | ilk |
| garanderen | sağlamak |
| platform | platform |
| en | ve |
| directe | doğrudan |
NL Maak het voor werknemers gemakkelijk om hun vakantieverzoeken in te dienen en stuur ze een melding wanneer hun verzoek is goedgekeurd. Als een aanvraag langer duurt dan verwacht, kunnen managers daarvan herinneringen ontvangen.
TR Çalışanların tatil isteklerini göndermelerini ve istekleri onaylandığında bildirim almalarını kolaylaştırın. Bir istek beklenenden daha uzun süre beklemede ise, yöneticiler anımsatıcı alabilir.
| holandês | turco |
|---|---|
| en | ve |
| melding | bildirim |
| langer | uzun |
| kunnen | alabilir |
NL Dit betekent dat iedereen, van gevorderde programmeurs tot kleine lokale bedrijven, de tool kunnen gebruiken om meer te leren over de prestatie van hun website en deze te vergelijken met hun concurrenten
TR Bu, ileri düzey programcılardan küçük yerel işletmelere kadar herkesin web sitelerinin performansı hakkında daha fazla bilgi edinmek ve rakipleriyle karşılaştırmak için bu aracı kullanabileceği anlamına gelir
| holandês | turco |
|---|---|
| betekent | anlamına |
| iedereen | herkesin |
| kleine | küçük |
| lokale | yerel |
| prestatie | performans |
| website | web |
| en | ve |
| kunnen | bilgi |
| tool | aracı |
NL Met behulp van deze SEO tools kunnen webmasters hun trefwoord rankings verbeteren en rankings bijhouden om zo hun zichtbaarheid te vergroten
TR Bu SEO araçlarını kullanmak, web yöneticilerinin görünürlüklerini artırmak için anahtar kelime sıralamalarını iyileştirmelerine ve sıralamaları takip etmelerine olanak tanır
| holandês | turco |
|---|---|
| seo | seo |
| en | ve |
| bijhouden | takip |
NL Alle pagina's die op de eerste pagina van Google zijn beland, zijn daar niet handmatig gekomen. Ze zijn daar gekomen door onderzoek te doen, hun concurrenten in de gaten te houden en dagelijks verbeteringen aan hun site aan te brengen.
TR Google'ın ilk sayfasına çıkan tüm sayfalar oraya manuel olarak ulaşmadı. Araştırma yaparak, rakiplerini izleyerek ve sitelerinde günlük olarak iyileştirmeler yaparak oraya ulaştılar.
| holandês | turco |
|---|---|
| alle | tüm |
| eerste | ilk |
| handmatig | manuel |
| onderzoek | araştırma |
| en | ve |
| dagelijks | günlük |
NL Altijd al een kijkje willen nemen achter de schermen waarom uw concurrenten zo goed presteren in hun markt? Hier is een hint- het is waarschijnlijk hun trefwoord keuze.
TR Rakiplerinizin kendi pazarlarında neden bu kadar iyi performans gösterdiğinin perde arkasına bakmak istemiş miydiniz? İşte size bir ipucu - muhtemelen anahtar kelime seçimleridir.
| holandês | turco |
|---|---|
| waarom | neden |
| concurrenten | rakiplerinizin |
| goed | iyi |
| waarschijnlijk | muhtemelen |
NL Of het nu een gratis SERP checker is of een betaalde, er moet een reden zijn waarom mensen tijd van hun dag nemen om zoekopdrachten uit te voeren om de SEO van hun webpagina's te bepalen
TR İster ücretsiz bir SERP denetleyicisi ister ücretli bir denetleyici olsun, insanların web sayfalarının SEO'sunu belirlemek için arama yapmak için günlerinden zaman ayırmalarının bir nedeni olmalıdır
| holandês | turco |
|---|---|
| of | ister |
| serp | serp |
| reden | nedeni |
| zoekopdrachten | arama |
| seo | seo |
| webpagina | web |
| bepalen | belirlemek |
| gratis | ücretsiz |
| betaalde | ücretli |
| zijn | olsun |
NL Bekijk alle activiteiten van je team, zoals gesprekken en vergaderingen, op één plek om hun prestaties te volgen, inzicht te krijgen in hun capaciteiten en vooruit te plannen.
TR Performanslarını takip etmek, kapasitelerini belirlemek ve önceden plan yapmak için ekibinizin çağrılar ve toplantılar gibi tüm aktivitelerine tek bir yerden erişin.
| holandês | turco |
|---|---|
| alle | tüm |
| vergaderingen | toplantılar |
| krijgen | etmek |
NL Onderwijzend personeel dat monday.com in de klas gebruikt met hun studenten komen in aanmerking voor deelname aan ons programma en ontvangen gratis plekken voor hun studenten.
TR Öğrencileri ile birlikte monday.com'u kullanan öğretim üyeleri, programımıza katılarak öğrencilerine ücretsiz kullanım kazanabilirler.
| holandês | turco |
|---|---|
| gratis | ücretsiz |
NL In vergelijking met lange inhoud, pakken podcasts het gebrek aan aandacht dat veel bezoekers kunnen hebben, omdat ze hun aandacht niet hun aandacht niet volledig aan de inhoud hoeven te besteden.
TR Uzun biçimli içeriğe kıyasla podcast'ler şunları ele alır Birçok ziyaretçinin dikkat süresinin kısalması, çünkü dikkatlerini tamamen içeriğe vermelerini sağlar.
| holandês | turco |
|---|---|
| lange | uzun |
| inhoud | içeriğe |
| volledig | tamamen |
NL Op deze manier groeit je merk in hun ogen zonder zonder dat je hun wispelturige aandacht erbij moet houden
TR Bu şekilde, markanızı onların gözünde büyütmeden Tüm bunlar boyunca kararsız dikkatlerini sürdürmek zorunda
| holandês | turco |
|---|---|
| manier | şekilde |
| op | boyunca |
NL Voor veel site of bedrijfseigenaren, het nemen van een dergelijk risico is bijna onaanvaardbaar, vooral als een groot deel van hun inkomen is afhankelijk van hun site met goede zoekresultaten
TR Birçok site veya işletme sahibi için, özellikle de gelirlerinin büyük bir kısmı sitelerinin iyi arama sonuçlarına sahip olmasına bağlıysa, böyle bir risk almak neredeyse kabul edilemez
| holandês | turco |
|---|---|
| site | site |
| groot | büyük |
| afhankelijk | bağlı |
| goede | iyi |
| zoekresultaten | arama |
| vooral | özellikle |
NL Maar tegenwoordig eisen en ISP providers een nauwere verbinding tussen individuen en hun IP, om hun online activiteit te kunnen controleren
TR Ancak günümüzde ve internet servis sağlayıcılar kişilerin online aktivitelerini kontrol etmek amacıyla birey ile IP arasında daha yakın bir bağlantı talep etmektedir
| holandês | turco |
|---|---|
| en | ve |
| verbinding | bağlantı |
NL Ze zouden hun advertentie het liefst laten zien aan bloemenliefhebbers die zich abonneren op hun nieuwsbrief
TR Bu çiçekçi, reklamlarını, bültenlerine abone olan çiçek meraklılarına göstermeyi tercih ediyor
NL Met deze tools kunnen merken live, openbare gesprekken van Twitter in hun internetervaring integreren en het voor klanten gemakkelijk maken om informatie en artikelen vanaf hun sites te delen.
TR Bu araçlar, markaların Twitter'daki herkese açık canlı sohbetleri kendi web deneyimlerine taşımasına olanak tanıyor ve müşterilerinin, sitelerinden bilgi ve makale paylaşmalarını kolaylaştırıyor.
| holandês | turco |
|---|---|
| merken | markalar |
| openbare | açık |
| en | ve |
| live | canlı |
NL We vergeleken Sonix met 5 verschillende handmatige transcriptieservices en namen de gemiddelde prijs en tijden uit hun vermelde prijzen en hun resultaten.
TR Sonix"i karşılaştırdık 5 farklı manuel transkripsiyon hizmetleri ve listelenen fiyatlarından ve sonuçlarından ortalama fiyat ve süreleri aldı.
| holandês | turco |
|---|---|
| sonix | sonix |
| handmatige | manuel |
| en | ve |
| gemiddelde | ortalama |
| prijs | fiyat |
| prijzen | fiyatlar |
| verschillende | farklı |
NL Sommige tv-kanalen geven alleen bezoekers vanuit hun thuisland toegang tot hun tv-programma’s en films
TR Örneğin, bazı TV kanalları sadece kendi ülkelerindeki ziyaretçilerin programlarına ve filmlerine erişmesine izin verir
| holandês | turco |
|---|---|
| en | ve |
| sommige | bazı |
NL Artiesten van over de hele wereld kunnen hun Shopify-winkel koppelen en maximaal drie merchandise-items uitlichten in hun artiestenprofiel, waar luisteraars ze kunnen zien.
TR Dünya çapındaki tüm sanatçılar Shopify mağazalarını sanatçı profillerine bağlayabilir ve en fazla üç resmi ürünü listeleyerek dinleyicilerine sunabilirler.
NL Hoe uw publiek u ziet is van cruciaal belang, want hun perceptie is hun realiteit.
TR Hedef kitleniz tarafından nasıl algılandığınız çok önemlidir, çünkü onların algısı sizin gerçekliğinizdir.
NL Ze hebben misschien geen profielfoto. Hun gebruikersnaam is een onduidelijke combinatie van letters en cijfers. Ze hebben niets gepost, of als ze dat wel hebben, lijken hun berichten niet veel zin te hebben.
TR Profil resimleri olmayabilir. Kullanıcı adları harf ve rakamlardan oluşan anlaşılmaz bir uyumsuzluktur. Hiçbir şey paylaşmamışlardır ya da paylaşmışlarsa bile paylaşımları pek anlamlı görünmemektedir.
NL Begin dan met naar deze accounts te gaan en ga naar hun volgerslijsten. Selecteer een volger en scroll door hun feed.
TR Ardından, bu hesaplara giderek ve takipçi listelerine giderek başlayın. Bir takipçi seçin ve akışlarında gezinin.
NL Met affiliatelinks kunnen contentmakers de invloed van hun bijdragen meten en betaald krijgen voor hun inspanningen om pinners te inspireren met geweldige content
TR Satış ortaklığı bağlantıları, içerik üreticilerinin kendilerine sağlanan katkının etkisini ölçmesine ve Pinterest kullanıcılarına ilham verici içerikler sundukları çalışmaları karşılığında para kazanmasına yardımcı olur
NL Gasten met een Quandoo-account kunnen hun reservering ook bewerken of annuleren via hun gebruikersprofiel
TR Quandoo hesabı olan müşteriler ayrıca Kullanıcı Profilleri aracılığıyla rezervasyonlarını düzenleyebilir veya iptal edebilirler
NL We moedigen makers ook aan om actief hun procedures voor het bewaren van gegevens in hun account te evalueren en ervoor te zorgen dat ze gegevens niet langer dan strikt noodzakelijk bewaren.
TR Ayrıca, Oluşturucuların kendi hesaplarındaki veri saklama uygulamalarını etkin olarak gözden geçirmelerini ve verilerin yalnızca kesin bir şekilde gerekli olan durumlarda saklanmasına özen göstermelerini tavsiye ediyoruz.
NL 53% van Amerikaanse volwassenen ziet af van hun online aankoop als ze niet snel antwoord krijgen op hun vragen
TR ABD'de internet kullanan yetişkinlerin %53'ü, sorularına hızlı yanıt alamadıklarında internetten satın alma işlemlerinden vazgeçeceğini söylüyor
NL Vertel ze dat u hun feedback in deze enquête zeer belangrijk vindt en dat hun mening kan zorgen voor een betere klantervaring
TR Anketinizde belirttikleri görüşlerin sizin için önemli olduğunu ve görüşleri sayesinde gelişmiş bir müşteri deneyimi oluşturabileceğinizi söyleyin
NL Stuur deze sjabloon voorafgaand aan uw evenement naar gasten om hun aanwezigheid te bevestigen en om uw evenement af te stemmen op hun wensen. Sjabloon weergeven
TR LCV toplamak ve etkinliğinizi katılımcı tercihlerine uygun hale getirmek için etkinlikten önce bu şablonu davetlilere gönderin. Şablonu izle
NL 53% van Amerikaanse volwassenen ziet af van hun online aankoop als ze niet snel antwoord krijgen op hun vragen
TR ABD'de internet kullanan yetişkinlerin %53'ü, sorularına hızlı yanıt alamadıklarında internetten satın alma işlemlerinden vazgeçeceğini söylüyor
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
hun beheer hun weergave inclusief hun links concurrenten hun zoekmachine vanwege hun creatieve klantenservicemedewerkers hun wachtrijTraduzir hun para outro idioma
Tcheco 
alemão 
chinês 
coreano 
espanhol 
finlandês 
francês 
húngaro 
inglês 
italiano 
japonês 
norueguês 
polonês 
português 
russo 
sueco 
turco 
árabe