NL De portefeuille en alle handelingen die erin zitten, zijn beveiligd met een wachtwoord
NL De portefeuille en alle handelingen die erin zitten, zijn beveiligd met een wachtwoord
TR Cüzdan ve içindeki tüm işlemler bir parola ile korunmaktadır
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
wachtwoord | parola |
NL Het voordeel van gratis diensten is dat u kunt proeven wat de site te bieden heeft voordat u uw geld erin investeert
TR Ücretsiz hizmetlerin avantajı, paranızı onlara yatırmadan önce sitenin sunduğu şeyleri örneklemenizdir
holandês | turco |
---|---|
diensten | hizmetlerin |
site | sitenin |
NL Terwijl de streamingmarkt toenam, slaagde Soundiiz erin zich aan te passen en vooruit te komen door nog meer ondersteunde platforms en functies voor te stellen om gebruikers te helpen hun online muziekbibliotheek te beheren.
TR Müzik yayın pazarı geliştikçe Soundiiz, kullanıcıların çevrimiçi müzik kitaplıklarını yönetmelerine yardımcı olmak için daha fazla desteklenen platformlar ve fonksiyonlar sunarak uyum sağlamayı ve ilerlemeyi başardı.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
helpen | yardımcı olmak |
hun | olmak |
online | çevrimiçi |
NL We hebben het geluk dat we de technische kennis in huis hebben en dat we erin slagen andere vaardigheden op te doen waar nodig
TR Teknik bilgiye sahip olduğumuz ve gerektiğinde farklı becerileri de öğrenebildiğimiz için şanslıyız
holandês | turco |
---|---|
hebben | sahip |
technische | teknik |
en | ve |
te | de |
andere | farklı |
NL Deze supercars absorberen alle mogelijke technologische toegang erin
TR Bu süper otomobiller, her türlü olası teknoloji erişimini içine alıyor
holandês | turco |
---|---|
deze | bu |
alle | her |
technologische | teknoloji |
mogelijke | olası |
NL Inmiddels, hopelijk, zijn we erin geslaagd om uw aandacht te trekken..
TR Umarım şimdiye kadar dikkatinizi çekmeyi başarmışızdır..
holandês | turco |
---|---|
om | kadar |
NL Je hebt meerdere monitoren en je hebt de verkeerde opgenomen. Zorg ervoor dat de Userfeel-app de monitor opneemt met de browser erin. Bekijk het voorbeeld dat we in de app bieden.
TR Birden fazla monitörünüz var ve yanlış olanı kaydettiniz. Userfeel uygulamasının, içinde tarayıcı bulunan monitörü kaydedeceğinden emin olun. Uygulamada sağladığımız önizlemeyi kontrol edin.
NL Alconost is erin geslaagd om op een duidelijke, eenvoudige manier uit te leggen wat SOLIDU doet
TR Alconost, SOLIDU'nun ne yaptığını net ve basit bir şekilde açıklamayı başardı
NL Wanneer vergaderingen ook echt leuk zijn, dan borrelen de creatieve ideeën gewoon op — en dwaal je wel eens een keertje af. Gelukkig voor jou heb je een gedeelde agenda en een timer die aftelt om de organisatie te bewaren en het tempo erin te houden.
TR Toplantılar gerçekten eğlenceli olduğunda, fikir üretmek yaratıcı bir hal alır ve biraz da yoldan çıkabilir. İşleri yolunda tutmak ve ilerletmek için ortak bir gündeminiz ve geri sayım zamanlayıcınız olduğu için şanslısınız.
NL - Ik waardeer de moeite die erin is gestoken om dit te lokaliseren voor een Noord-Amerikaans publiek
TR Editör, Zelda Efsanesi Ansiklopedisi –Bu ansiklopediyi Kuzey Amerikalı kitleler için yerelleştirme noktasında gösterdiğiniz çabayı çok ama çok takdir ediyorum
NL Om ons te helpen bij het detecteren en bestrijden van spam, wangedrag en andere activiteiten die in strijd zijn met de Twitter-regels en de Richtlijnen van de Periscope-community.
TR Spam ve tacizin yanı sıra Twitter Kuralları ve Scope Topluluk Kuralları'nı ihlal eden diğer etkinlikleri belirleyerek bunlara karşı mücadele etmek.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
andere | diğer |
regels | kuralları |
community | topluluk |
NL Mailfence steunt de strijd voor digitale rechten. Wij doneren 15% van de opbrengsten van de Pro en Ultra abonnementen aan de Electronic Frontier Foundation en de European Digital Rights Foundation.
TR Mailfence dijital haklar için mücadeleyi destekliyor. Pro ve Ultra'nın planlarının %15'ini Electronic Frontier Foundation ve European Digital Rights Foundation'ı desteklemek için bağışlıyoruz.
holandês | turco |
---|---|
digitale | dijital |
en | ve |
NL Je kunt zien dat er een enorme strijd gaande is tussen backlinko.com en ons voor de toppositie voor "SEO checklist."
TR backlinko.com ile aramızda "SEO listesi" bakımından en üst sırada yer almak için şiddetli bir mücadele gerçekleştiğini görebilirsiniz.
holandês | turco |
---|---|
seo | seo |
NL Mailfence is niet alleen een service, maar ook onderdeel van een wereldwijde beweging die tot doel heeft online privacy te waarborgen. Doe mee aan onze strijd, versleutel alles!
TR Mailfence sadece bir hizmet değil, aynı zamanda çevrimiçi gizliliği yeniden kazanmak için dünya çapında bir hareketin bir parçasıdır. Savaşımıza katılın. Her şeyi şifrele!
holandês | turco |
---|---|
service | hizmet |
onderdeel | parçası |
wereldwijde | dünya |
privacy | gizliliği |
online | çevrimiçi |
NL Deze zaak is niet alleen een strijd om vrijheid van meningsuiting te garanderen , maar het is een strategie voor de wereldwijde handel , internationaal begrip en uiteindelijk vrede en welvaart .
TR Bu dava sadece ifade özgürlüğünü sağlamak için bir savaş değil, aynı zamanda küresel ticaret, uluslararası anlayış ve sonunda barış ve refah için bir stratejidir.
holandês | turco |
---|---|
garanderen | sağlamak |
wereldwijde | küresel |
en | ve |
welvaart | refah |
internationaal | uluslararası |
NL Nooit meer zonder muistrackingruimte in het midden van de strijd. De legendarische QcK-muispad biedt nu volledige RGB-bureauafdekking voor al je gaming-randapparatuur.
TR Artık asla savaşın ortasında fare takip alanınız bitmesin. Efsanevi QcK mousepad artık oyunla ilgili tüm çevre birimleriniz için eksiksiz RGB masaüstü kapsamı sunuyor.
holandês | turco |
---|---|
nooit | asla |
biedt | sunuyor |
qck | qck |
rgb | rgb |
NL Ontwikkeld met de drie basisprincipes van revolutionaire prestaties, onwerkelijke duurzaamheid en krachtige flexibiliteit, de Rival 600 levert wanneer de professional het het meest nodig heeft, in de strijd.
TR Üç basit prensip olan devrimsel performans, gerçek olmayan dayanıklılık ve güçlü esneklik ile geliştirilen Rival 600, savaşta profesyonellerin en çok ihtiyacı olan zamanda yardıma geliyor.
holandês | turco |
---|---|
drie | üç |
prestaties | performans |
en | ve |
flexibiliteit | esneklik |
heeft | olan |
krachtige | güçlü |
NL Ontwikkeld met de drie basisprincipes van revolutionaire prestaties, onwerkelijke duurzaamheid en krachtige flexibiliteit, de Rival 710 levert wanneer je het het meest nodig hebt, in de strijd.David "Fuzzface" Tillberg Persson - FaZe Clan PUBG
TR Devrimsel performans, yüksek dayanıklılık, ve güçlü esneklik gibi üç temel prensip üzerine tasarlanan Rival 710 savaşta ihtiyacınız olan her şeyi size veriyor.David "Fuzzface" Tillberg Persson – FaZe Clan PUBG
holandês | turco |
---|---|
drie | üç |
prestaties | performans |
en | ve |
flexibiliteit | esneklik |
hebt | olan |
krachtige | güçlü |
je | size |
NL MyPostcard ondersteunt de organisatie Rotary International in de strijd tegen het poliovirus, om hierdoor veel kinderen wereldwijd te beschermen en de virusziekte volledig uit te roeien
TR MyPostcard dünya çapında birçok çocuğu korumak ve bulaşıcı hastalığı tamamen ortadan kaldırmak için poliovirüsle mücadele eden Rotary International organizasyonunu desteklemektedir
holandês | turco |
---|---|
beschermen | korumak |
en | ve |
volledig | tamamen |
NL Toen in februari 2017 journalist Deniz Yücel in Turkije gearresteerd werd, begon een lange strijd – voor hem, voor zijn naasten, maar ook voor al diegenen die zijn verhaal dagelijks volgden
TR Gazeteci Deniz Yücel, Şubat 2017'de Türkiye'de tutuklandığında uzun bir mücadele başladı - kendisi için, akrabaları için, ama aynı zamanda her gün hikayesini takip eden herkes için
holandês | turco |
---|---|
turkije | türkiye |
lange | uzun |
NL " Vrede, welvaart en de strijd voor het Open Internet "
TR "Açık Internet için Huzur, Varlık ve Vakıa"
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
open | açık |
internet | internet |
NL Deze zaak is niet alleen een strijd om vrijheid van meningsuiting te garanderen , maar het is een strategie voor de wereldwijde handel , internationaal begrip en uiteindelijk vrede en welvaart .
TR Bu dava sadece ifade özgürlüğünü sağlamak için bir savaş değil, aynı zamanda küresel ticaret, uluslararası anlayış ve sonunda barış ve refah için bir stratejidir.
holandês | turco |
---|---|
garanderen | sağlamak |
wereldwijde | küresel |
en | ve |
welvaart | refah |
internationaal | uluslararası |
NL Voordat u het opneemt tegen uw concurrenten in een SEO strijd, zoek uit of u een kans heeft om te winnen
TR Rakiplerinizle bir SEO savaşına girmeden önce, kazanma şansınız olup olmadığını öğrenin
holandês | turco |
---|---|
seo | seo |
NL Als onderdeel van het bekijken van een gerapporteerde Tweet hoef je alleen die Tweets te controleren en daar actie op te nemen die in strijd zijn met de Community-regels.
TR Tweet inceleme kuyruğunun parçası olarak yalnızca Topluluk kurallarını ihlal etmiş olabilecek Tweetleri incelemeniz ve bunlarla ilgili işlem yapmanız gerekir.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
onderdeel | parçası |
community | topluluk |
regels | kurallarını |
NL Het account is niet in strijd met het beleid
TR Hesap politikayı ihlal etmemelidir.
holandês | turco |
---|---|
account | hesap |
NL Alle pogingen om de integriteit van onze services te ondermijnen, zijn in strijd met onze grondrechten en ondermijnen de basisprincipes van de vrijheid van meningsuiting, de waarde die ten grondslag ligt aan ons bedrijf.
TR Hizmetimizin bütünlüğünü tehlikeye atacak her türlü girişim, temel haklarımıza aykırıdır ve şirketimizin temel aldığı değer olan esas ifade özgürlüğü ilkelerimizi baltalar.
holandês | turco |
---|---|
zijn | olan |
en | ve |
waarde | değer |
NL Niet alle valse of onjuiste informatie over politiek of maatschappelijke processen is een vorm van manipulatie of inmenging. Bij gebrek aan andere beleidsovertredingen is het volgende in het algemeen niet in strijd met dit beleid:
TR Siyaset veya toplumsal süreçler hakkındaki tüm yanlış veya yanıltıcı bilgiler, bir seçimde tahrifat veya müdahale teşkil etmez. Başka politika ihlallerinin olmadığı durumlarda aşağıdakiler, genellikle bu politikayı ihlal etmez:
holandês | turco |
---|---|
informatie | bilgiler |
andere | başka |
beleid | politika |
NL Onjuiste of misleidende informatie die het beschermende effect van vaccins verkeerd voorstelt, om claims in te dienen die in strijd zijn met gezondheidsautoriteiten
TR Sağlık yetkililerine aykırı iddialarda bulunmak için aşıların koruyucu etkisini yanlış tanıtan yanlış veya yanıltıcı bilgiler
holandês | turco |
---|---|
informatie | bilgiler |
NL In gevallen waarin we content die in strijd is met dit beleid niet verwijderen, kunnen we aanvullende context bieden bij Tweets waarin de content op Twitter wordt gedeeld. Dit houdt in dat wij het volgende kunnen doen:
TR Bu politikayı ihlal eden içerikleri kaldırmadığımız durumlarda, bu içeriklerin paylaşıldığı Tweetlerin Twitter'da göründükleri yerlerde söz konusu Tweetler için ek bağlam sağlayabiliriz. Böyle durumlarda:
holandês | turco |
---|---|
gevallen | durumlarda |
aanvullende | ek |
context | bağlam |
NL Als we ontdekken dat een ontwikkelaar in strijd met ons beleid handelt, treffen we gepaste maatregelen, zoals opschorting of beëindiging van de toegang tot de API's en gegevensproducten van Twitter.
TR Bir geliştiricinin politikalarımızı ihlal ettiğini öğrendiğimizde uygun önlemleri alırız, Twitter'ın API'lerine ve veri ürünlerine erişimi askıya alma ve sonlandırma gibi eylemler de buna dahildir.
holandês | turco |
---|---|
toegang | erişimi |
api | api |
NL Content die in strijd is met burgerlijke en verkiezingsintegriteit
TR Sivil yaşam ve seçim güvenliğine müdahale eden içerikler
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
NL links naar websites waarop content die in strijd is met onze regels wordt bekritiseerd of van commentaar wordt voorzien, worden mogelijk anders behandeld dan links waarmee de content direct en zonder verder commentaar wordt gedeeld
TR Kurallarımızı ihlal eden içerikler hakkında eleştiri veya yorum barındıran web sitesi bağlantılarına, içerikleri doğrudan veya yorumsuz olarak paylaşan bağlantılardan daha farklı yaklaşırız.
holandês | turco |
---|---|
regels | kuralları |
of | veya |
commentaar | yorum |
direct | doğrudan |
anders | farklı |
NL Ja. Accounts volgen op een beledigende is in strijd met de Twitter-regels en kan leiden tot opschorting van je account. De regels verbieden met name:
TR Evet. Twitter Kuralları taciz amaçlı hesap takibini yasaklar ve bu kuralların ihlal edilmesi hesabınızın askıya alınmasıyla sonuçlanabilir. Kurallar özellikle aşağıdaki davranışları yasaklar:
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
van | bu |
regels | kuralları |
ja | evet |
NL Maatregelen die we kunnen nemen tegen content die niet in strijd is met onze regels
TR İhlalde bulunmayan içeriklere karşı yapabileceğimiz işlemler
NL Ja, we hebben dit al eerder gezegd, maar het is echt belangrijk, dus we komen er nog eens op terug. Volgers kopen is in strijd met de richtlijnen van Instagram.
TR Evet, bundan daha önce bahsetmiştik ama gerçekten önemli olduğu için tekrar değiniyoruz. Takipçi satın almak Instagram'ın topluluk kurallarını ihlal eder.
NL Maak of beheer geen accounts die niet authentiek zijn, maak geen grote hoeveelheden accounts, en maak geen accounts voor doeleinden die in strijd zijn met deze richtlijnen.
TR Kimlik doğrulaması olmayan hesaplar oluşturmayın ve yönetmeyin, toplu olarak hesaplar oluşturmayın veya bu yönergeleri ihlal etme amacıyla yeni hesaplar oluşturmayın.
NL Content of accounts die in strijd zijn met onze richtlijnen voor betaalde partnerschappen, kunnen door ons worden verwijderd of beperkt of de distributie ervan kan worden geblokkeerd
TR Ücretli ortaklık yönergelerimizi ihlal eden içerik veya hesapları kaldırabilir, sınırlayabilir veya dağıtımını engelleyebiliriz
NL Als een partij, in strijd met deze bepaling, voortijdig niet-Bellwether-arbitrages indient bij de arbitrage-aanbieder, komen de partijen overeen dat de arbitrage-aanbieder deze verzoeken tijdelijk zal opschorten.
TR Bu hükme aykırı olarak taraflardan birinin süresinden önce Öncelikli Olmayan Tahkimler için tahkim makamına başvuruda bulunması halinde, tahkim makamının bu talepleri beklemede tutmasını taraflar kabul etmektedir.
NL Elke vermeende toewijzing of overdracht die in strijd is met dit artikel is nietig
TR Bu bölümü ihlal ettiği iddia edilen herhangi bir feragat veya devir geçersiz ve hükümsüzdür
NL Wanneer deze Overeenkomst in strijd is met de regels van de arbitrage-aanbieder, heeft deze Overeenkomst voorrang
TR İşbu Sözleşme ile tahkim makamının kuralları arasında çelişki olduğu takdirde işbu Sözleşme geçerlidir
Mostrando 40 de 40 traduções