EN Moreover, showing a single question at a time to your respondents is a proven technique to improve your submission rate.
"technique provides" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Moreover, showing a single question at a time to your respondents is a proven technique to improve your submission rate.
TR Dahası, yanıtlayanlarınıza bir seferde tek bir soru göstermek, yanıtlanma oranınızı artırmak için kanıtlanmış bir tekniktir.
inglês | turco |
---|---|
time | seferde |
proven | kanıtlanmış |
rate | oranı |
question | soru |
a | bir |
improve | artırmak |
to | için |
EN All you need to do is use the good old drag and drop technique to build your website from various blocks and sections
TR Tek yapmanız gereken, farklı bileşenler ve bölümler arasından sürükle bırak tekniğiyle seçimler yapmak
inglês | turco |
---|---|
need | gereken |
to do | yapmanız |
from | arasından |
drop | bırak |
and | ve |
EN P2 - Advanced Breath Technique with VISHNU - to be Continued, Stay Subscribed! Cam 1 at Gay0Day
TR Gay0Day'de P2 - Vishnu ile gelişmiş nefes tekniği - devam edilmesi, abone olun!Cam 1
inglês | turco |
---|---|
continued | devam |
advanced | gelişmiş |
to | edilmesi |
be | olun |
with | ile |
EN The "bonding" technique for joining parts is gaining increasing importance in a wide range of applications
TR İki veya daha fazla parçayı birbirine tutturmak için kullanılan "yapıştırma" teknolojisi çok sayıda farklı uygulama alanında gitgide önem kazanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
applications | uygulama |
importance | önem |
in | da |
a | sayıda |
for | için |
of | in |
the | veya |
EN These mechanisms are particularly important for projects in the construction, engineering and infrastructure sectors, where arbitration is a commonly used dispute resolution technique.
TR Bu, müvekkillere farklı hukuk sistemlerinde, doğru desteği alabilme olanağı verir.
inglês | turco |
---|---|
where | farklı |
these | bu |
EN Inspired by the lymphatic eye massages practiced in Asia, the innovative IRIS enhances the visible benefits of this technique beyond the capability of fingertips alone
TR Asya'da uygulanan lenfatik göz masajlarından esinlenen yenilikçi IRIS, bu tekniğin gözle görülür faydalarını avucunuzun içine getiriyor
inglês | turco |
---|---|
eye | göz |
innovative | yenilikçi |
this | bu |
in | içine |
of | in |
benefits | faydalar |
EN The Effect of Mechanical Properties on the Ultrasonic Velocity Of Ceramic Based Composites Fabricated By Electroless Coating Technique
TR Akımsız Kaplama Tekniği ile Üretilen Seramik Esaslı Kompozitlerin Ultrases ile Mekanik Özelliklere Etkisinin Araştırılması
inglês | turco |
---|---|
effect | etkisinin |
mechanical | mekanik |
EN The Evaluation of Humoral Immune Response to Contagious Bovine Pleuropneumonia in Cattle with Respiratory Disorders by Western Blot Technique, Competitive Enzyme Linked Immunosor-bent Assay and Complement Fixation Test
TR Solunum Bozukluğu olan Sığırlarda Bulaşıcı Sığır Pleuropnömonisine Karşı Oluşan Hümoral İmmün Yanıtın Western Blot Tekniği, Kompleman fiksasyon testi ve Kompetatif Enzyme Linked İmmunosorbent Assay Testi ile Değerlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
test | testi |
and | ve |
response | yanıt |
to | karşı |
with | ile |
EN This technique only works with non-fatal errors, however.
TR Bununla birlikte, bu teknik sadece ölümcül hatalarda çalışır.
inglês | turco |
---|---|
with | birlikte |
works | çalışır |
this | bu |
only | sadece |
EN Most importantly, this cooling technique can reduce the blade’s noise and vibration because hot air expelled will create a vacuum, and then fresh cooling air will be drawn in the heatsink.
TR En önemlisi, bu soğutma tekniği kanatların gürültüsünü ve titreşimini azaltabilir çünkü dışarı atılan sıcak hava bir vakum oluşturacak ve daha sonra soğutucuya temiz soğutma havası girecektir.
inglês | turco |
---|---|
cooling | soğutma |
noise | gürültü |
hot | sıcak |
most | en |
and | ve |
this | bu |
air | hava |
the | sonra |
a | bir |
because | çünkü |
EN A special technique is used to extract almost 100 percent of the zinc from old material
TR Kullandığı özel bir yöntem, eski malzemede kullanılmış çinkonun neredeyse yüzde 100’ünü alıyor
inglês | turco |
---|---|
almost | neredeyse |
percent | yüzde |
old | eski |
used | kullanılmış |
EN The VR technique offers a 360-degree view.
TR VR teknolojisi 360 derecelik bir kadraj sunuyor.
inglês | turco |
---|---|
offers | sunuyor |
a | bir |
EN Forming technique for producing small components using powders, typically ceramics (CIM) or metals (MIM) and binding agents
TR Genellikle seramik (CIM) veya metal (MIM) ve bağlayıcı maddeler olmak üzere toz kullanılarak küçük parçalar üretmek için biçimlendirme tekniği
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
typically | genellikle |
or | veya |
binding | bağlayıcı |
producing | üretmek |
and | ve |
for | için |
using | kullanılarak |
EN Forming technique for producing small components using powders, typically ceramics (CIM) or metals (MIM) and binding agents
TR Genellikle seramik (CIM) veya metal (MIM) ve bağlayıcı maddeler olmak üzere toz kullanılarak küçük parçalar üretmek için biçimlendirme tekniği
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
typically | genellikle |
or | veya |
binding | bağlayıcı |
producing | üretmek |
and | ve |
for | için |
using | kullanılarak |
EN Forming technique for producing small components using powders, typically ceramics (CIM) or metals (MIM) and binding agents
TR Genellikle seramik (CIM) veya metal (MIM) ve bağlayıcı maddeler olmak üzere toz kullanılarak küçük parçalar üretmek için biçimlendirme tekniği
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
typically | genellikle |
or | veya |
binding | bağlayıcı |
producing | üretmek |
and | ve |
for | için |
using | kullanılarak |
EN Forming technique for producing small components using powders, typically ceramics (CIM) or metals (MIM) and binding agents
TR Genellikle seramik (CIM) veya metal (MIM) ve bağlayıcı maddeler olmak üzere toz kullanılarak küçük parçalar üretmek için biçimlendirme tekniği
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
typically | genellikle |
or | veya |
binding | bağlayıcı |
producing | üretmek |
and | ve |
for | için |
using | kullanılarak |
EN Forming technique for producing small components using powders, typically ceramics (CIM) or metals (MIM) and binding agents
TR Genellikle seramik (CIM) veya metal (MIM) ve bağlayıcı maddeler olmak üzere toz kullanılarak küçük parçalar üretmek için biçimlendirme tekniği
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
typically | genellikle |
or | veya |
binding | bağlayıcı |
producing | üretmek |
and | ve |
for | için |
using | kullanılarak |
EN EFT (Emotional Freedom Technique) groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde DÖT (Duygusal Özgürlük Tekniği) grupları | Meetup
inglês | turco |
---|---|
emotional | duygusal |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in EFT (Emotional Freedom Technique) Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki DÖT (Duygusal Özgürlük Tekniği) Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
emotional | duygusal |
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN The team behind Visual Effects Society Student Award winning animated short, Migrants, share a break-down of their technique.
TR Visual Effects Society Öğrenci Ödülü kazanan kısa animasyon filmi Migrants'ın arkasındaki ekip, tekniklerinin bir dökümünü paylaşıyor.
inglês | turco |
---|---|
behind | arkasındaki |
winning | kazanan |
animated | animasyon |
short | kısa |
team | ekip |
a | bir |
EN The team behind Visual Effects Society Student Award winning animated short, Migrants, share a break-down of their technique.
TR Visual Effects Society Öğrenci Ödülü kazanan kısa animasyon filmi Migrants'ın arkasındaki ekip, tekniklerinin bir dökümünü paylaşıyor.
inglês | turco |
---|---|
behind | arkasındaki |
winning | kazanan |
animated | animasyon |
short | kısa |
team | ekip |
a | bir |
EN Moreover, showing a single question at a time to your respondents is a proven technique to improve your submission rate.
TR Dahası, yanıtlayanlarınıza bir seferde tek bir soru göstermek, yanıtlanma oranınızı artırmak için kanıtlanmış bir tekniktir.
inglês | turco |
---|---|
time | seferde |
proven | kanıtlanmış |
rate | oranı |
question | soru |
a | bir |
improve | artırmak |
to | için |
EN All you need to do is use the good old drag and drop technique to build your website from various blocks and sections
TR Tek yapmanız gereken, farklı bileşenler ve bölümler arasından sürükle bırak tekniğiyle seçimler yapmak
inglês | turco |
---|---|
need | gereken |
to do | yapmanız |
from | arasından |
drop | bırak |
and | ve |
EN Here are the stats of which QR code marketing technique served the best for business.
TR İşte QR kod pazarlama tekniğinin işletmeler için en iyi şekilde hizmet ettiği istatistikler.
inglês | turco |
---|---|
qr | qr |
code | kod |
marketing | pazarlama |
of | in |
business | iş |
the | şekilde |
for | için |
best | en |
EN While NS querying only provides information related to the server or IP address to which the domain name is addressed, Whois query provides all contact and registration information of the domain name.
TR NS sorgulama yalnızca alan adının adreslendiği sunucu veya ip adresine bağlı bilgileri sağlarken, Whois sorgulama alan adına ait tüm kontak ve kayıt bilgilerini sunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
ip | ip |
registration | kayıt |
related | bağlı |
whois | whois |
information | bilgileri |
server | sunucu |
and | ve |
domain | alan adı |
name | adı |
or | veya |
all | tüm |
EN While NS querying only provides information related to the server or IP address to which the domain name is addressed, Whois query provides all contact and registration information of the domain name.
TR NS sorgulama yalnızca alan adının adreslendiği sunucu veya ip adresine bağlı bilgileri sağlarken, Whois sorgulama alan adına ait tüm kontak ve kayıt bilgilerini sunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
ip | ip |
registration | kayıt |
related | bağlı |
whois | whois |
information | bilgileri |
server | sunucu |
and | ve |
domain | alan adı |
name | adı |
or | veya |
all | tüm |
EN Normalizer: provides a function to transform text into one of the Unicode normalization forms, and provides a routine to test if a given string is already normalized.
TR Normalleştirici: Metni Evrenkod normalleştirme biçimlerinden birine dönüştürecek bir işlev ve normalleştirilmiş bir dizgeyi sınayacak bir yordam sağlar.
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
function | işlev |
text | metni |
and | ve |
a | bir |
to | birine |
EN Scholix provides a framework for connecting scholarly literature and data, making it easier for researchers to find relevant data and interpret it in the right context
TR Scholix bilimsel literatür ve veriler arasında bağlantı kurmaya yönelik bir çerçeve sağlayarak araştırmacıların ilişkili verileri bulmasını ve doğru bağlamda yorumlamasını kolaylaştırır
inglês | turco |
---|---|
literature | literatür |
connecting | bağlantı |
framework | çerçeve |
and | ve |
researchers | araştırmacılar |
data | verileri |
a | bir |
the | arasında |
EN Elsevier provides librarians and information professionals with world-class research platforms for you and your user communities
TR Elsevier kütüphaneciler ve bilgi uzmanlarının kendileri ve kullanıcı toplulukları için birinci sınıf araştırma platformları sağlar
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
professionals | uzmanlar |
research | araştırma |
platforms | platformlar |
elsevier | elsevier |
user | kullanıcı |
class | sınıf |
information | bilgi |
for | için |
and | ve |
EN Most journals and editors benefit from the guidance of an Editorial Board, which provides expert advice on content, helps to attract new authors and encourage submissions and lends a helping hand with peer review.
TR Çoğu dergi ve editör, içerikler konusunda uzman tavsiyeleri sağlayan, yeni yazarlar çekmeye yardımcı olan, gönderimleri teşvik eden ve hakem denetimi konusunda destek sağlayan bir Editörlük Kurulunun rehberliğinden yararlanabilir.
inglês | turco |
---|---|
journals | dergi |
expert | uzman |
new | yeni |
authors | yazarlar |
encourage | teşvik |
hand | sağ |
review | denetimi |
a | yardımcı |
and | ve |
guidance | destek |
to | konusunda |
EN The Print & eBook bundle option provides instant digital access to your book content while you wait for your delivery.
TR Basılı ve e-Kitap seti seçeneği ile teslim edilmesini beklerken kitabınızın içeriğine dijital olarak anında erişebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
option | seçeneği |
instant | anında |
access | erişebilirsiniz |
delivery | teslim |
digital | dijital |
your | ve |
book | kitap |
to | e |
EN Knovel provides interactive engineering tools that enable data analysis and specialised data search and taxonomies that make it easy to discover answers to technical questions.
TR Knovel veri analizine imkan veren etkileşimli mühendislik araçları ve teknik soruların yanıtlarının bulunmasını kolaylaştıran uzmanlaşmış veri arama ve sınıflandırma özellikleri sağlar.
inglês | turco |
---|---|
knovel | knovel |
interactive | etkileşimli |
data | veri |
and | ve |
search | arama |
technical | teknik |
provides | sağlar |
engineering | mühendislik |
tools | araçları |
questions | sorular |
answers | yanıtlar |
EN Build technical knowledge on current industry topics: Knovel provides a wide range of essential technical information so that it is easier to develop knowledge in new areas
TR Güncel sektör konularında teknik bilgiler edinmek: Knovel yeni alanlardaki bilginin geliştirilmesini kolaylaştırmak için çok çeşitli temel teknik bilgiler sağlar
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
industry | sektör |
topics | konuları |
knovel | knovel |
provides | sağlar |
easier | kolaylaştırmak |
new | yeni |
information | bilgiler |
current | güncel |
of | in |
a | temel |
to | için |
EN Elsevier article reprints provides pharma companies with a chance to engage their audiences and reinforce product messages.
TR Elsevier makale tekrar baskıları ilaç şirketlerine kitlelerine ulaşma ve ürün mesajlarını destekleme şansı verir
inglês | turco |
---|---|
messages | mesajlar |
elsevier | elsevier |
product | ürün |
chance | şansı |
and | ve |
EN Ahrefs provides us with detailed and in-depth data that we need to make strategic decisions. Plus, it is fun and always getting better.
TR Ahrefs bize, stratejik kararlar almak için ihtiyaç duyduğumuz ayrıntılı ve derinlemesine verileri sağlar. Ek olarak, eğlenceli ve sürekli gelişiyor.
inglês | turco |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
provides | sağlar |
data | verileri |
strategic | stratejik |
decisions | kararlar |
fun | eğlenceli |
always | sürekli |
need | ihtiyaç |
detailed | ayrıntılı |
and | ve |
getting | için |
us | bize |
EN Provides the mechanism by which computers exchange, use and interpret bibliographic information
TR Bilgisayarların bibliyografik bilgilerin aralarındaki alışverişini yapmakta, bu bilgileri kullanmakta ve yorumlamakta kullandığı mekanizmayı sağlar
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
computers | bilgisayarlar |
information | bilgileri |
and | ve |
EN A publisher-driven initiative, CrossRef is a free reference-linking service that provides seamless integration of current and archived content across publishers
TR Yayıncılar tarafından desteklenen bir inisiyatif olan CrossRef, güncel ve arşivlenmiş içeriklerin yayıncılar tarafından sorunsuz bir şekilde entegre edilebilmesini sağlayan ücretsiz bir referans bağlantılandırma hizmetidir
inglês | turco |
---|---|
service | hizmetidir |
seamless | sorunsuz |
integration | entegre |
current | güncel |
free | ücretsiz |
reference | referans |
and | ve |
EN A new report provides an analytical framework for better understanding the role of gender within the structure of the global research enterprise.
TR Yeni cinsiyet eşitsizliği raporu cinsiyetin global araştırma arenasındaki rolünün daha iyi anlaşılması için analitik bir çerçeve sağlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
analytical | analitik |
gender | cinsiyet |
global | global |
framework | çerçeve |
report | raporu |
research | araştırma |
role | rol |
better | daha iyi |
a | bir |
of | in |
for | için |
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
reference | referans |
decisions | kararlar |
patient | hasta |
drug | ilaç |
contribute | katkı |
point | noktası |
answers | cevapları |
care | bakım |
highest | en yüksek |
faster | hızlı |
EN SSRN provides the online database of early scholarly research ? a permanent and searchable online library ? always available, worldwide
TR SSRN tüm dünyada her an kullanılabilir durumdaki kalıcı ve aranabilir bir çevrimiçi kütüphane biçiminde erken aşamadaki akademik araştırmalar için çevrimiçi bir veritabanı sağlamaktadır
inglês | turco |
---|---|
early | erken |
research | araştırmalar |
searchable | aranabilir |
library | kütüphane |
available | kullanılabilir |
permanent | kalıcı |
online | çevrimiçi |
database | veritabanı |
and | ve |
a | bir |
EN Research Elements provides a collection of peer reviewed open access journals that make data, software, materials, and methods available for further discovery, reuse, and citation
TR Araştırma Unsurları veriler, yazılımlar, materyaller ve yöntemlerin bulunmaları, yeniden kullanılmaları ve alıntılanmalarını sağlayan hakem denetimli açık erişimli dergilerin bir koleksiyonudur
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
access | erişimli |
data | veriler |
software | yazılımlar |
open | açık |
and | ve |
a | bir |
EN The new taxonomy is designed to help clarify what authors actually contribute to a paper, and provides clear definitions for the different roles that they can play
TR Yeni taksonomi yazarların bir makaleye gerçekten ne katkı yaptıklarının netleştirilmesine yardımcı olmak için tasarlanmıştır ve oynayabilecekleri farklı rollerle ilgili net tanımlamalara yer vermektedir
inglês | turco |
---|---|
actually | gerçekten |
clear | net |
contribute | katkı |
new | yeni |
what | ne |
help | yardımcı |
authors | yazarlar |
and | ve |
different | farklı |
EN Provides clinically approved best practice guidelines and matches them with each patient to provide a recommended care pathway specifically for them.
TR Klinik olarak onaylanmış en iyi uygulama kuralları sağlar ve her bir hasta için tavsiye edilen özel bir bakım yöntemi sağlamak için bunları hastalarla eşleştirir.
inglês | turco |
---|---|
patient | hasta |
recommended | tavsiye edilen |
care | bakım |
approved | onaylanmış |
guidelines | kuralları |
and | ve |
provides | sağlar |
to | sağlamak |
best | en |
EN Developed by renowned radiologists in each speciality, STATdx provides comprehensive decision support you can rely on
TR Her daldan tanınmış radyologlar tarafından geliştirilmiş olan STATdx güvenebileceğiniz kapsamlı karar desteği sağlar
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
decision | karar |
support | desteği |
developed | geliştirilmiş |
comprehensive | kapsamlı |
by | tarafından |
each | her |
EN Developed by renowned pathologists in each speciality, provides comprehensive decision support you can rely on.
TR Her daldan tanınmış patologlar tarafından geliştirilmiştir ve güvenebileceğiniz kapsamlı karar desteği sağlar.
inglês | turco |
---|---|
developed | geliştirilmiş |
provides | sağlar |
decision | karar |
support | desteği |
comprehensive | kapsamlı |
you | ve |
by | tarafından |
each | her |
EN Developed by renowned radiologists in each speciality, STATdx provides comprehensive decision support you can rely on.
TR Her daldan tanınmış radyologlar tarafından geliştirilmiş olan STATdx güvenebileceğiniz kapsamlı karar desteği sağlar.
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
decision | karar |
support | desteği |
developed | geliştirilmiş |
comprehensive | kapsamlı |
by | tarafından |
each | her |
EN It also provides participating funders and institutions with dashboard reporting in order to monitor and track compliance.
TR Ayrıca uyumu izleyebilmeleri ve takip edebilmeleri için katılımcı finansör ve kuruluşlara pano üzerinden raporlama imkanı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
reporting | raporlama |
track | takip |
and | ve |
EN Oncology Content: CMS-approved for use in Medicare coverage decisions for oncology drugs; provides evaluation of available literature
TR Onkoloji İçerikleri: Onkoloji ilaçları için Medicare kapsamındaki kararlarda kullanım için CMS onaylıdır; mevcut literatürün değerlendirilmesini sağlar
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
available | mevcut |
literature | literatür |
of | in |
use | kullanım |
for | için |
EN Keyword Overview provides you with offers the key metrics for any keyword in the Semrush database and helps you decide what terms to target on your website content and in paid ads.
TR Anahtar Kelimeye Genel Bakış, Semrush veritabanındaki herhangi bir anahtar kelime için anahtar metrikler sunar ve web sitenizin içeriğinde ve ücretli reklamlarda hangi terimleri hedefleyeceğinize karar vermenize yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
semrush | semrush |
database | veritabanı |
helps | yardımcı olur |
terms | terimleri |
website | web |
your website | sitenizin |
paid | ücretli |
offers | sunar |
decide | karar |
any | herhangi |
and | ve |
EN The tool decrypts your logs and provides you with a comprehensive table and graph where you can analyze the whole crawl process.
TR Araç verilerinizin şifresini çözer ve bütün tarama sürecini analiz etmeniz için geniş kapsamlı bir grafik ve tablo sağlar.
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
table | tablo |
graph | grafik |
analyze | analiz |
whole | bütün |
process | sürecini |
comprehensive | kapsamlı |
the | araç |
a | bir |
your | etmeniz |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções