EN A job interview is not a one-way street. You too should ask questions that express your interest and provide you with the necessary information about the company, potential tasks, development prospects and salary.
"salary potential" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
potential | bilgi bu ile kaynakları olan olası potansiyel potansiyeli potansiyeline potansiyelini |
EN A job interview is not a one-way street. You too should ask questions that express your interest and provide you with the necessary information about the company, potential tasks, development prospects and salary.
TR Bir başvuru görüşmesi sadece belli bir yönde akmaz. Siz de ilginizi yansıtan ve firmayla, olası görevlerle, gelişme imkanlarıyla ve maaşla ilgili gerekli bilgileri edinmenizi sağlayacak sorular sormalısınız.
inglês | turco |
---|---|
necessary | gerekli |
information | bilgileri |
development | gelişme |
potential | olası |
about | ilgili |
questions | sorular |
and | ve |
a | bir |
the | sadece |
EN When the employer gave us only a small portion of the salary we had earned, once again we hit the road to find work.
TR İşveren bize hak ettiğimiz ücretin çok küçük bir kısmını verince, yaşamak ve çalışmak için bir kez daha yollara düştük.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
work | çalışmak |
only | ve |
of | in |
us | bize |
to | için |
a | bir |
again | daha |
EN When the employer gave us only a small portion of the salary we had earned, once again we hit the road to find work.
TR İşveren bize hak ettiğimiz ücretin çok küçük bir kısmını verince, yaşamak ve çalışmak için bir kez daha yollara düştük.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
work | çalışmak |
only | ve |
of | in |
us | bize |
to | için |
a | bir |
again | daha |
EN Salary ? 2,200.00 - ? 2,600.00 / month
TR Maaş 2.200.00 ? - 2.600.00 ? / ay
inglês | turco |
---|---|
month | ay |
EN Estimated gross salary, earnings per week and number of bonuses awarded.
TR Tahmini brüt maaş, haftalık kazanç ve kazanılan prim sayısı;
inglês | turco |
---|---|
estimated | tahmini |
week | haftalık |
and | ve |
EN When the employer gave us only a small portion of the salary we had earned, once again we hit the road to find work.
TR İşveren bize hak ettiğimiz ücretin çok küçük bir kısmını verince, yaşamak ve çalışmak için bir kez daha yollara düştük.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
work | çalışmak |
only | ve |
of | in |
us | bize |
to | için |
a | bir |
again | daha |
EN When the employer gave us only a small portion of the salary we had earned, once again we hit the road to find work.
TR İşveren bize hak ettiğimiz ücretin çok küçük bir kısmını verince, yaşamak ve çalışmak için bir kez daha yollara düştük.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
work | çalışmak |
only | ve |
of | in |
us | bize |
to | için |
a | bir |
again | daha |
EN Salary ? 2,200.00 - ? 2,600.00 / month
TR Maaş 2.200.00 ? - 2.600.00 ? / ay
inglês | turco |
---|---|
month | ay |
EN What does a nurse in Bavaria earn, and what salary can a construction engineer in Berlin expect? The answers can be found in the salaries database compiled by the Federal Employment Agency
TR Bavyera’da bir hemşire ne kadar kazanır, Berlin’de bir inşaat mühendisinin maaşı ne kadardır? Bu soruları, Federal İş Ajansı’nın ücretler hakkındaki veri bankası yanıtlıyor
inglês | turco |
---|---|
construction | inşaat |
database | veri |
federal | federal |
agency | ajans |
what | ne |
does | bu |
a | bir |
EN Training as a nurse in Germany: duties and salary
TR Almanya’da Bakıcılık Eğitimi: Görevler ve Ücret
inglês | turco |
---|---|
training | eğitimi |
and | ve |
EN Trainee nurses are paid between 1,040 and 1,200 euros per month. The starting salary for fully-qualified healthcare nurses is around 2,500 euros.
TR Mesleki eğitim öğrencileri ayda 1.040 ila 1.200 euro arasında para alıyorlar. Diplomalı sağlık ve hasta bakıcılarının başlangıç maaşı 2.500 euro civarında.
inglês | turco |
---|---|
euros | euro |
healthcare | sağlık |
starting | başlangıç |
and | ve |
between | arası |
the | arasında |
for | para |
EN Initially, Heidi Anguria would take unpaid leave from her job at Lübeck University Hospital whenever she went abroad – with “Médecins Sans Frontières” paying her salary instead for the duration of her assignment
TR İlk zamanlar Heidi Anguria yurt dışı görevler için, asıl görev yeri olan Üniversite kliniğinden izin alıyormuş; bu çalışmalarda “Sınır Tanımayan Doktorlar” onun maaşını ödemeye devam etmişler
EN According to ZipRecruiter (link resides outside IBM), the average annual salary (in North America) for a Kubernetes-related job is USD 144,628
TR ZipRecruiter'a (bağlantı IBM dışındadır) göre, Kubernetes ile bağlantılı bir iş için ödenen ortalama yıllık maaş (Kuzey Amerika'da) 144.628 ABD Doları tutarında
inglês | turco |
---|---|
link | bağlantı |
ibm | ibm |
average | ortalama |
annual | yıllık |
north | kuzey |
a | bir |
EN Our exhibitions will be promoted to sector associations, chambers, foundations and similar organizations which have potential buyers in abroad. Potential buyers will be reached through these organizations.
TR Yurt dışındaki potansiyel alıcıların bulunduğu sektör dernekleri, odaları, vakıfları ve benzeri kuruluşlarına fuarlarımızın tanıtımı yapılacaktır. Bu kuruluşlar kanalıyla potansiyel alıcılara ulaşılacaktır.
inglês | turco |
---|---|
sector | sektör |
organizations | kuruluşlar |
potential | potansiyel |
these | bu |
and | ve |
EN The Comparison of Organic Plant Production Potential in the Province of Antalya with Turkey and the World, and Some Suggestions on the Development of This Potential
TR Antalya İlinin Organik Bitkisel Üretim Potansiyelinin Dünya ve Türkiye ile Kıyaslanması ve Gelişmesine Yönelik Öneriler
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
antalya | antalya |
turkey | türkiye |
world | dünya |
and | ve |
with | ile |
of | yönelik |
EN It is a close homogeneous community consisting largely of men that concentrates the potential of those who are susceptible to nationalistic ideas, a potential that has always been present, but previously dormant in post-war Germany.
TR AfD’nin destekçileri ağırlık olarak erkek, homojen ve tek taraflı bir topluluk ve Almanya’da ırkçı düşünce geleneğine yatkın ve parti İkinci Dünya Savaşından bu yana varlığını sürdüren bir kesimin potansiyelini harmanlıyor.
inglês | turco |
---|---|
community | topluluk |
men | erkek |
potential | potansiyelini |
a | bir |
to | tek |
EN Potential PRZ of 2200 based on latest retracement and Fib extensions. Also, the Potential Bullish bat pattern shows PRZ in the vicinity of 2200.
TR Kendime nottur. Yatırım tavsiye değildir.
inglês | turco |
---|---|
also | de |
the | değildir |
EN Potential PRZ of 2200 based on latest retracement and Fib extensions. Also, the Potential Bullish bat pattern shows PRZ in the vicinity of 2200.
TR Kendime nottur. Yatırım tavsiye değildir.
inglês | turco |
---|---|
also | de |
the | değildir |
EN Potential PRZ of 2200 based on latest retracement and Fib extensions. Also, the Potential Bullish bat pattern shows PRZ in the vicinity of 2200.
TR Kendime nottur. Yatırım tavsiye değildir.
inglês | turco |
---|---|
also | de |
the | değildir |
EN Potential PRZ of 2200 based on latest retracement and Fib extensions. Also, the Potential Bullish bat pattern shows PRZ in the vicinity of 2200.
TR Kendime nottur. Yatırım tavsiye değildir.
inglês | turco |
---|---|
also | de |
the | değildir |
EN “We created a comprehensive content strategy to increase the potential organic traffic by 123%. We actively used Semrush tools in the process to achieve our goals.”
TR ''Potansiyel organik trafiği %123 kadar arttırmak için kapsamlı bir içerik stratejisi oluşturduk. Hedeflerimize ulaşmak için Semrush araçlarını aktif bir şekilde kullandık.''
inglês | turco |
---|---|
potential | potansiyel |
organic | organik |
traffic | trafiği |
comprehensive | kapsamlı |
content | içerik |
strategy | stratejisi |
we created | oluşturduk |
semrush | semrush |
tools | araçlarını |
actively | aktif |
the | şekilde |
a | bir |
to | için |
increase | arttırmak |
achieve | ulaşmak |
EN Ahrefs is my favorite tool to find awesome content ideas with a lot of traffic and business potential. It is easy to use and makes my life way easier.
TR Ahrefs, çok miktarda trafik ve iş potansiyeli olan harika içerik fikirleri bulmak için en sevdiğim araç. Kullanımı kolay, ve hayatımı kolaylaştırıyor.
inglês | turco |
---|---|
awesome | harika |
content | içerik |
ideas | fikirleri |
traffic | trafik |
potential | potansiyeli |
tool | araç |
and | ve |
easy | kolay |
ahrefs | ahrefs |
of | in |
use | kullanımı |
life | hayat |
to | için |
a | olan |
EN Text mining that leads to precise matches between incoming proposals and potential reviewers
TR Gelen teklifler ve potansiyel hakemlerin hassas bir şekilde eşleştirilmesini sağlayan metin madenciliği
inglês | turco |
---|---|
text | metin |
precise | hassas |
potential | potansiyel |
and | ve |
to | e |
EN Data citations have the potential to change that because they can be easily incorporated in the current reward system based on article citations.
TR Veri atıflanması bunu değiştirme potansiyeli sahiptir çünkü makale atıflanmasına dayalı olan mevcut ödül sistemine kolayca dahil edilebilirler.
inglês | turco |
---|---|
potential | potansiyeli |
change | değiştirme |
easily | kolayca |
reward | ödül |
data | veri |
system | sistemine |
current | mevcut |
because | çünkü |
article | makale |
based | dayalı |
EN Such instances are occasionally found by sharp-eyed reviewers or editors, but a systematic process is needed to consistently identify potential problems.
TR Bu durumları genelde irdeleyen hakemler ya da editörler tespit edebilmektedir, ama olası sorunları tutarlı bir şekilde belirlemek için sistematik bir süreç gerekmektedir.
inglês | turco |
---|---|
editors | editörler |
potential | olası |
process | süreç |
such | bu |
but | ama |
problems | sorunları |
a | bir |
identify | tespit |
EN Identify the right reviewers for each grant application, assess potential conflicts of interest and expand your reviewer network by inviting researchers to review grant applications that are relevant to them.
TR Her hibe başvurusu için doğru hakemleri belirleyin, olası çıkar çatışmalarını değerlendirin ve kendileriyle ilişkili hibe başvurularını denetlemeleri için araştırmacıları davet etmek suretiyle hakem ağınızı genişletin.
inglês | turco |
---|---|
grant | hibe |
network | ağı |
potential | olası |
by | suretiyle |
applications | başvurular |
researchers | araştırmacılar |
and | ve |
EN Custom Reports: compare medications using clinical or product criteria; screen for potential drug interactions or adverse reactions
TR Özel Raporlar: İlaçları klinik kriterleri ya da ürün kriterlerini kullanarak karşılaştırın; potansiyel ilaç etkileşimleri ve olumsuz etkilere karşı tarama yapın
inglês | turco |
---|---|
reports | raporlar |
compare | karşılaştırın |
clinical | klinik |
potential | potansiyel |
drug | ilaç |
product | ürün |
using | kullanarak |
criteria | kriterleri |
for | karşı |
EN Due to the fact that Tetrastoon is not large enough to accommodate the commercial potential of the city, a hall, basilica planned, was made immediately to the south of the Tetrastoon between the east-west streets
TR Tetrastoon kentin ticari potansiyelini karşılayacak boyutta olmadığı için, hemen güneyine Tetrastoon ile doğu-batı caddesi arasına bazilika planlı bir salon yapıldı
inglês | turco |
---|---|
commercial | ticari |
potential | potansiyelini |
city | kentin |
immediately | hemen |
not | olmadığı |
of | in |
a | bir |
EN Discover the websites that receive the most traffic within a specific industry. Identify the top players in a market, domains with high growth and market placement, and potential partnership & b2b leads.
TR Belirli bir sektördeki en fazla trafiği elde eden websitelerini keşfedin. Pazardaki en iyi oyuncuları, yüksek büyüme ve pazar sıralamasına sahip alan adlarını ve potansiyel ortaklıkları & b2b liderlerini belirleyin.
inglês | turco |
---|---|
discover | keşfedin |
traffic | trafiği |
players | oyuncular |
market | pazar |
growth | büyüme |
potential | potansiyel |
and | ve |
most | en |
high | yüksek |
with | elde |
in | alan |
the | fazla |
that | sahip |
EN Get the full picture of your backlink profile. Assess their potential harm based on 45+ toxicity markers and analyze the negative impact on your website’s rankings.
TR Backlink profilinizin tam resmini alın. 45'ten fazla toksisite belirtecine göre potansiyel zararlarını değerlendirin ve web sitenizin sıralaması üzerindeki olumsuz etkisini analiz edin.
inglês | turco |
---|---|
picture | resmini |
of | ın |
backlink | backlink |
potential | potansiyel |
analyze | analiz |
negative | olumsuz |
impact | etkisini |
websites | web |
full | tam |
on | üzerindeki |
the | fazla |
and | ve |
EN The average price for a user’s click on an ad. See potential prices for your planned PPC campaign.
TR Bir kullanıcının bir reklamı tıklaması için ortalama fiyat. Planladığınız PPC kampanyanız için potansiyel fiyatları görün.
inglês | turco |
---|---|
average | ortalama |
ad | reklam |
potential | potansiyel |
ppc | ppc |
users | kullanıcı |
see | görün |
prices | fiyatları |
price | fiyat |
for | için |
a | bir |
EN Look at the related keywords to spot less competitive long-tails with high click potential.
TR Yüksek tıklama potansiyeline sahip daha az rekabetçi uzun kuyrukları tespit etmek için ilgili anahtar kelimelere bakın.
inglês | turco |
---|---|
related | ilgili |
keywords | anahtar |
competitive | rekabetçi |
high | yüksek |
potential | potansiyeline |
click | tıklama |
long | uzun |
EN Uncover the Potential of Specific Topic Clusters
TR Kullanıcı amacına mükemmel şekilde uyarlanmış terimleri bulun
inglês | turco |
---|---|
the | şekilde |
EN Are your competitors’ ads still higher in paid search results than yours? Get an idea what you should include in your ad text to make it more appealing and win potential users’ clicks.
TR Ücretli arama sonuçlarında rakiplerinizin reklamları sizinkilerden hala yüksek mi? Potansiyel kullanıcı tıklaması elde etmek ve reklam metinlerinizi daha çekici yapmak için neler eklemeniz gerektiği ile ilgili fikir alın.
inglês | turco |
---|---|
idea | fikir |
potential | potansiyel |
users | kullanıcı |
appealing | çekici |
search | arama |
ads | reklamları |
still | hala |
higher | yüksek |
ad | reklam |
what | neler |
and | ve |
EN Reveal your competitors’, prospects’, and potential partners’ website traffic
TR Rakiplerinizin, potansiyel müşteri beklentilerinin ve potansiyel ortaklarının website trafiğini açığa çıkarın
inglês | turco |
---|---|
traffic | trafiğini |
website | website |
potential | potansiyel |
and | ve |
EN Compare traffic volume of your competitors or potential partners
TR Rakiplerinizin ve potansiyel ortaklarınızın trafik hacmini karşılaştırın
inglês | turco |
---|---|
compare | karşılaştırın |
traffic | trafik |
volume | hacmini |
of | ın |
your | ve |
potential | potansiyel |
EN Find platforms to connect with potential customers
TR Potansiyel müşteriler ile bağlantı kurmak için platformları bulun
inglês | turco |
---|---|
find | bulun |
platforms | platformlar |
potential | potansiyel |
customers | müşteriler |
connect | bağlantı |
to | için |
with | ile |
EN Identify your competitor’s business connections, affiliates, and your potential backlink providers
TR Rakiplerinizin işletme bağlantılarını, satış ortaklarını ve potansiyel backlink sağlayıcılarını belirleyin
inglês | turco |
---|---|
connections | bağlantıları |
potential | potansiyel |
backlink | backlink |
business | iş |
and | ve |
EN Evaluate potential partners in bulk
TR Potansiyel ortakları toplu olarak değerlendirin
inglês | turco |
---|---|
potential | potansiyel |
bulk | toplu |
in | olarak |
partners | ortakları |
EN Qualify leads, prospects, and potential partners
TR Müşteri adaylarını, potansiyel müşterileri ve potansiyel ortakları nitelendirin
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
partners | ortakları |
potential | potansiyel |
EN How to analyse the traffic potential and ranking difficulty of a keyword
TR Bir anahtar kelimenin trafik potansiyeli ve sıralama zorluğu nasıl analiz edilir
inglês | turco |
---|---|
analyse | analiz |
traffic | trafik |
potential | potansiyeli |
ranking | sıralama |
keyword | anahtar |
and | ve |
a | bir |
how | nasıl |
EN How to determine the full traffic potential of a keyword
TR Bir anahtar kelimenin tüm trafik potansiyelini belirleme
inglês | turco |
---|---|
traffic | trafik |
potential | potansiyelini |
keyword | anahtar |
to | tüm |
a | bir |
EN Discover thousands of great keyword ideas, analyze their ranking difficulty and calculate their traffic potential.
TR Binlerce harika anahtar kelime fikri keşfedin, sıralanma zorluklarını analiz edin ve trafik potansiyellerini hesaplayın.
inglês | turco |
---|---|
discover | keşfedin |
of | ın |
great | harika |
analyze | analiz |
traffic | trafik |
ideas | fikri |
and | ve |
EN See the true traffic potential for your keyword
TR Anahtar kelimeniz için gerçek trafik potansiyelini görün
inglês | turco |
---|---|
true | gerçek |
traffic | trafik |
potential | potansiyelini |
keyword | anahtar |
see | görün |
for | için |
EN Get a better understanding of your website’s SEO potential with the help of actionable SEO metrics like Search Volume, Keyword Difficulty, and Traffic Value.
TR Arama Hacmi, Anahtar Kelime Zorluğu, ve Trafik Değeri gibi eyleme geçirilebilir SEO ölçümlerinin yardımıyla web sitenizin SEO potansiyelini daha iyi anlayın.
inglês | turco |
---|---|
websites | web |
seo | seo |
potential | potansiyelini |
volume | hacmi |
traffic | trafik |
value | değeri |
with the help of | yardımıyla |
help | yardım |
search | arama |
better | daha iyi |
and | ve |
the | gibi |
EN Most of these fixes are easy to do yourself – you can start improving your website’s potential today.
TR Bu düzeltmelerin çoğunu kendiniz kolayca yapabilirsiniz - web sitenizin potansiyelini iyileştirmeye hemen bugün başlayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
your | bu |
yourself | kendiniz |
easy | kolayca |
websites | web |
potential | potansiyelini |
are | hemen |
today | bugün |
EN Realise the potential of data-driven drug discovery and development with solutions that help you to increase research efficiency and ensure a thriving R&D pipeline.
TR Araştırma verimliliğini artırmanıza ve kuvvetli bir Ar-Ge süreci sağlamanıza yardımcı olan çözümlerle veri destekli ilaç keşif ve geliştirmesinin potansiyelinden yararlanın.
inglês | turco |
---|---|
discovery | keşif |
increase | artırmanıza |
research | araştırma |
efficiency | verimliliğini |
solutions | çözümlerle |
data | veri |
drug | ilaç |
and | ve |
help | yardımcı |
EN Where will papers in the open access mirror journal be visible for potential readers?
TR Açık erişimli ayna dergideki makaleleri olası okuyucular nerede görebilir?
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
mirror | ayna |
readers | okuyucular |
the | makaleleri |
potential | olası |
where | nerede |
EN Supercharge your potential by uniting human creativity with the analytical power of artificial intelligence, designed for creators.
TR İçerik oluşturucular için tasarlanmış yapay zekanın analitik gücüyle insan yaratıcılığını birleştirerek potansiyelinizi aşırı güçlendirin.
inglês | turco |
---|---|
human | insan |
analytical | analitik |
of | in |
power | güç |
artificial | yapay |
designed | tasarlanmış |
EN SiteLock scans your website for malware and helps you identify and remove potential risks
TR SiteLock web siteni kötü amaçlı yazılımlara karşı tarar ve olası riskleri belirlemene ve kaldırmana yardımcı olur
inglês | turco |
---|---|
scans | tarar |
website | web |
helps | yardımcı olur |
risks | riskleri |
for | karşı |
potential | olası |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções