EN These global events have a significant impact on global logistics and raw material prices. At Tetra Pak, we are doing our utmost to minimise the impact of these disruptions on our global supply chain
EN These global events have a significant impact on global logistics and raw material prices. At Tetra Pak, we are doing our utmost to minimise the impact of these disruptions on our global supply chain
TR Bu küresel olayların küresel lojistik ve ham madde fiyatları üzerinde önemli bir etkisi var. Tetra Pak olarak, bu aksaklıkların küresel tedarik zincirimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için elimizden geleni yapıyoruz
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
logistics | lojistik |
raw | ham |
tetra | tetra |
pak | pak |
supply | tedarik |
significant | önemli |
prices | fiyatları |
these | bu |
impact | etkisini |
and | ve |
of | in |
on | üzerindeki |
to | için |
a | bir |
events | olayları |
the | üzerinde |
EN Yes, AWS has been assessed and approved as a cloud service provider for the US East and US West Regions at Impact Level 2, AWS GovCloud (US) at Impact Levels 4 and 5, and the AWS Secret Region at Impact Level 6.
TR Evet, AWS ABD Doğu ve ABD Batı Bölgeleri için Etki Düzeyi 2'de, AWS GovCloud (ABD) için Etki Düzeyleri 4 ve 5'te, AWS Gizli Bölgesi için de Etki Düzeyi 6'da bir bulut hizmeti sağlayıcısı olarak değerlendirilmiş ve kabul edilmiştir.
inglês | turco |
---|---|
service | hizmeti |
us | abd |
impact | etki |
level | düzeyi |
govcloud | govcloud |
levels | düzeyleri |
secret | gizli |
region | bölgesi |
aws | aws |
cloud | bulut |
yes | evet |
and | da |
provider | sağlayıcısı |
west | batı |
at | de |
for | için |
a | bir |
the | kabul |
as | olarak |
EN Impact of raw milk composition and storage temperature on UHT milk shelf life
TR İkili yaklaşım, sprey kurutma işlemlerine yeni bir anlayış getiriyor
EN Scientific article - Impact of raw milk composition and storage temperature on UHT milk shelf life Models and experiments combined in research project
TR Hem tüketici hem de endüstriyel çözündürme işlemleri için tozsuz ve kolay çözünen tozları nasıl üretilir, daha fazla bilgi edinin
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
in | için |
of | nasıl |
on | fazla |
EN Read more about the Impact of raw milk composition and storage temperature on UHT milk shelf life
TR İkili yaklaşımın, sprey kurutma işlemlerine nasıl yeni bir anlayış getirdiğini keşfedin
EN We believe that such an economy should take into account not just recycling and reuse, but also the climate impact of raw materials and manufacturing.
TR Böyle bir ekonominin sadece geri dönüşümü ve yeniden kullanımı değil, aynı zamanda hammaddelerin ve üretimin iklim etkisini de hesaba katması gerektiğini düşünüyoruz.
inglês | turco |
---|---|
should | gerektiğini |
account | hesaba |
recycling | geri dönüşüm |
impact | etkisini |
climate | iklim |
and | ve |
the | aynı |
not | değil |
that | böyle |
EN A low-carbon circular economy also takes into account the climate impact of raw materials and the manufacturing value chain
TR Düşük karbonlu bir döngüsel ekonomi, aynı zamanda hammaddelerin ve üretim değer zincirinin iklim üzerindeki etkisini de dikkate alır
inglês | turco |
---|---|
circular | döngüsel |
economy | ekonomi |
takes | alır |
impact | etkisini |
low | düşük |
manufacturing | üretim |
climate | iklim |
and | ve |
value | değer |
the | aynı |
EN effectiveness and impact of funded projects: assess the performance of the research programmes you fund in terms of output, citations and international impact
TR Finanse Edilen Projelerin Geçerliliği ve Etkisi: Finanse ettiğiniz araştırma programlarının performansını sonuçları, atıf almaları ve uluslararası etkileri bakımından değerlendirin
inglês | turco |
---|---|
impact | etkisi |
research | araştırma |
international | uluslararası |
and | ve |
of | nın |
performance | performans |
EN Cylinder impact resistance and wear – Hydraulic cylinders protected with Eatonite anti-corrosion laser cladding can withstand impact up to 24 foot pounds of force without cracking
TR Silindir darbe gerilim dayanımı aşınma – Eatonite korozyon önleyici lazer kaplamayla korunan hidrolik silindirler, çatlama olmaksızın 24 fut-libreye varan darbelere dayanabilir
EN effectiveness and impact of funded projects: assess the performance of the research programmes you fund in terms of output, citations and international impact
TR Finanse Edilen Projelerin Geçerliliği ve Etkisi: Finanse ettiğiniz araştırma programlarının performansını sonuçları, atıf almaları ve uluslararası etkileri bakımından değerlendirin
inglês | turco |
---|---|
impact | etkisi |
research | araştırma |
international | uluslararası |
and | ve |
of | nın |
performance | performans |
EN DoD customers with prospective Impact Level 4 or Impact Level 5 applications should contact DISA to begin the approval process.
TR Muhtemel Etki Düzeyi 4 veya Etki Düzeyi 5 uygulamaları olan DoD müşterilerinin onay sürecini başlatmak için DISA'ya başvurması gerekir.
inglês | turco |
---|---|
dod | dod |
customers | müşterilerinin |
impact | etki |
level | düzeyi |
should | gerekir |
approval | onay |
process | sürecini |
to | için |
or | veya |
applications | uygulamalar |
EN Data interpretation is both science and art, and each interpreter has its own point of view on various data points. That is why we provide you with raw data to ensure your perception is not affected by our opinion. You drive!
TR Veri yorumlaması hem bilim hem de sanattır ve her bir yorumcu veri noktaları hakkında kendine has görüşlere sahiptir. İşte bu yüzden, görüşlerimizin sizi etkilemesini istemediğimiz için ham veriyi sizlere sunuyoruz. Siz belirleyin!
inglês | turco |
---|---|
view | görüş |
raw | ham |
points | noktaları |
data | veri |
science | bilim |
both | de |
has | bu |
and | ve |
provide | sunuyoruz |
to | hakkında |
is | sahiptir |
various | bir |
EN The materials which are taken from the merchant as yarn are sold as raw cloth after being touched.
TR Tüccardan iplik olarak alınan malzemeler dokunduktan sonra ham bez olarak tüccara satılmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
materials | malzemeler |
raw | ham |
the | sonra |
EN Making our stuff requires an astounding amount of raw materials.
TR Eşyalarımızı üretmek, şaşırtıcı miktarda hammadde gerektirir.
inglês | turco |
---|---|
requires | gerektirir |
amount | miktarda |
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
company | iş |
energy | enerji |
other | diğer |
raw | ham |
environmental | çevre |
emissions | emisyonları |
performance | performans |
and | ve |
to | sağlamak |
as | gibi |
EN Daily numbers (raw values) may periodically rise or drop as a result of the randomness of block discovery : even with a hashing power constant, the number of blocks mined can vary in day
TR Günlük sayılar (ham değerler), blok keşfinin rastlantısallığı nedeniyle periyodik olarak yükselebilir veya düşebilir: işlemci gücü sabitiyle bile bir günde çıkarılan blok sayısı eğişkenlik gösterebilir
inglês | turco |
---|---|
raw | ham |
power | gücü |
block | blok |
daily | günlük |
or | veya |
even | bir |
EN Large mounds angela white raw pov sex
TR Kusursuz eşek ile esmer saç gal makinesi tarafından delinmiştir
EN Automatically convert your raw interviews or polished podcast to text in minutes. Include transcripts alongside your audio for optimal SEO.
TR Hak görüşmelerinizi veya cilalı podcastlerinizi dakikalar içinde metne otomatik olarak dönüştürün. Optimum SEO için sesinizin yanı sıra transkriptleri ekleyin.
inglês | turco |
---|---|
interviews | görüşmelerinizi |
optimal | optimum |
seo | seo |
minutes | dakikalar |
transcripts | transkriptleri |
or | veya |
automatically | otomatik olarak |
text | metne |
in | içinde |
alongside | yanı sıra |
EN Showcase your products by uploading your media files to video and photo holders. Editing raw footage has never been this easy!
TR Medya dosyalarınızı video ve resim tutuculara yükleyerek ürünlerinizi sergileyin. Ham görüntüleri düzenlemek hiç bu kadar kolay olmamıştı.
inglês | turco |
---|---|
media | medya |
raw | ham |
easy | kolay |
video | video |
this | bu |
files | dosyaları |
and | ve |
EN In the Italian industry, raw materials and energy resources are generally weak
TR İtalya sanayiinde genellikle hammadde ve enerji kaynakları zayıftır
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
energy | enerji |
generally | genellikle |
resources | kaynakları |
EN Raw materials such as cotton, crude oil, wool, ferrous metals constitute nearly 50% of imports
TR Pamuk, ham petrol, yün, demirli madenler gibi hammaddeler ithalatın % 50’ye yakın kısmını meydana getirir
inglês | turco |
---|---|
raw | ham |
cotton | pamuk |
oil | petrol |
as | gibi |
EN Due to the fact that almost all export materials are made up of raw materials, the Jamaican economy is extremely sensitive to changes in world prices
TR İhraç maddelerinin neredeyse tamamının hammaddelerden oluşması nedeniyle Jamaika ekonomisi dünya fiyatlarındaki değişikliklere karşı son derece duyarlıdır
inglês | turco |
---|---|
almost | neredeyse |
all | de |
economy | ekonomisi |
extremely | son derece |
sensitive | duyarlı |
world | dünya |
prices | fiyatları |
to | karşı |
EN Raw materials, recycling and fair trade. Current information and background on resources and sustainability
TR Kaynaklar ve sürdürülebilirlikle ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları:doğal kaynaklar, geri dönüşüm, adil ticaret
inglês | turco |
---|---|
recycling | geri dönüşüm |
and | ve |
fair | adil |
trade | ticaret |
current | güncel |
information | bilgiler |
resources | kaynaklar |
on | ilgili |
EN Milf chained down and drilled raw by 2 jocks at one time
TR Şehvetli sarışın yasal yaş genç oynuyor cumhole üzerinde sandalye
inglês | turco |
---|---|
one | ya |
at | üzerinde |
EN Today, it carries out the export activities of many leading companies in Turkey and meets their raw material needs
TR Günümüzde Türkiye’nin önde gelen birçok firmasının ihracatını ve bu kuruluşların hammadde gereksinimlerini karşılamaktadır
inglês | turco |
---|---|
export | ihracat |
today | günümüzde |
many | çok |
and | ve |
the | gelen |
EN Process raw materials or components the moment they arrive at the plant to check for accuracy, quality and adherence to service level agreements.
TR Doğruluk, kalite ve hizmet düzeyi anlaşmalarına uygunluğu kontrol etmek için hammaddeleri veya üretim bileşenlerini tesise vardıkları anda işleyin.
inglês | turco |
---|---|
quality | kalite |
level | düzeyi |
service | hizmet |
and | ve |
process | iş |
or | veya |
check | kontrol |
EN From raw materials in manufacturing to the finished goods in your warehouse, distribution or fulfilment centres — all the way to the retail floor — maintaining real-time visibility is paramount to achieving your performance edge
TR İmalat alanındaki hammaddelerden deponuzdaki, dağıtım veya işlem merkezlerinizdeki bitmiş mallara - ve perakende mağaza alanına - kadar, gerçek zamanlı görünürlük, performans üstünlüğünüzü kazanmanın anahtarıdır
inglês | turco |
---|---|
distribution | dağıtım |
retail | perakende |
real | gerçek |
time | zamanlı |
visibility | görünürlük |
performance | performans |
to | kadar |
or | veya |
EN The SmartLens Appliance Server correlates volumes of raw RFID data to provide meaningful events
TR SmartLens Cihaz Sunucusu ham RFID verilerini anlamlı etkinlikler elde edecek şekilde ilişkilendirir
inglês | turco |
---|---|
smartlens | smartlens |
server | sunucusu |
raw | ham |
rfid | rfid |
data | verilerini |
events | etkinlikler |
meaningful | anlamlı |
provide | elde |
the | şekilde |
EN They are employed in many branches of industry for grinding raw materials into the nanometer range as well as for dispersion of fine pigments and products from "bottom-up" processes.
TR Endüstrinin birçok alanında hammaddelerin nanometre düzeyinde küçültülmesinde ve "Bottom-up" yönteminden gelen ince pigmentlerin ve ürünlerin dispersiyonu için kullanılır.
inglês | turco |
---|---|
industry | alan |
and | ve |
many | çok |
of | in |
products | ürünlerin |
the | gelen |
EN On the one hand, synthetic elements such as dissolved synthetic resin and various plastic materials are used as the raw material base for adhesives.
TR Bir yandan çözünmüş sentetik kauçuk ve çeşitli plastik malzemeler gibi sentetik elementler yapışkanların hammaddesi olarak kullanılır.
inglês | turco |
---|---|
plastic | plastik |
materials | malzemeler |
used | kullanılır |
and | ve |
various | çeşitli |
EN Through chemical transformation of the raw cellulose, many additional properties can be attained
TR Ham selülozun kimyasal dönüşüm prosesiyle sayısız ek özelliklere ulaşılabilir
inglês | turco |
---|---|
chemical | kimyasal |
transformation | dönüşüm |
raw | ham |
many | sayısız |
additional | ek |
EN When considered a raw material, glass (glasses) is a collective term for an almost incomprehensible number of materials with a wide variety of compositions as an amorphous, non-crystalline solid.
TR Hammadde olarak kabul edilirse, cam (camlar), çok geniş bileşim çeşitleri olan amorf, kristal yapısı bulunmayan neredeyse sayısız malzemelerin genel adıdır.
inglês | turco |
---|---|
glass | cam |
almost | neredeyse |
wide | geniş |
number | sayısı |
a | olan |
EN However, the country also relies on importing raw materials to support its manufacturing, including imports of cotton, scrap metal and chemicals
TR Ama bu üretim; pamuk, demir hurdaları ve kimyasallar gibi hammadde ithalatına dayanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
cotton | pamuk |
manufacturing | üretim |
its | bu |
and | ve |
the | gibi |
EN Turkey meets a significant portion of its raw material requirements, while still producing healthy export volumes
TR Türkiye ham madde ihtiyacının önemli bir kısmını kendi doğal kaynaklarından karşılamakta, belirli bir kısmını da ihraç etmektedir
inglês | turco |
---|---|
turkey | türkiye |
raw | ham |
while | da |
significant | önemli |
EN TENCEL™ branded lyocell and modal fibers are produced by environmentally responsible processes from the sustainably sourced natural raw material wood
TR TENCEL™ markalı lyocell ve modal elyaflar, sürdürülebilirlik gözetilen ormanlardan elde edilen ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı süreçlerle üretilir
EN TENCEL™ Modal fibers are mainly manufactured from the renewable source of raw material beech wood, sourced from sustainable forests in Austria and neighboring countries.
TR TENCEL™ Modal elyaflar, ağırlıklı olarak Avusturya ve komşu ülkelerdeki sürdürülebilirlik gözetilen ormanlardan elde edilen yenilenebilir bir hammadde kaynağı olan kayın ağacından üretilir.
EN TENCEL™ branded lyocell and modal fibers are produced by environmentally responsible processes from the sustainably sourced natural raw material wood.
TR TENCEL™ markalı lyocell ve modal elyaflar, sürdürülebilirlik gözetilen ormanlık alanlardan elde edilen ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı süreçlerle üretilir.
EN Wood and pulp used by the Lenzing Group is harvested from certified and controlled sources.TENCEL™ Modal fibers are mainly manufactured from the renewable raw material beech wood, sourced from sustainable forests in Austria and neighboring countries.
TR Bu, vücudun doğal ısı düzenleme mekanizmasını destekleyerek, cildinize gündüz ve gece boyunca hoş bir serinlik ve kuruluk hissi verir.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
the | bir |
EN The fibers originate from the renewable raw material wood, created by photosynthesis
TR Elyaflar, fotosentezle oluşan yenilenebilir ağaç hammaddesinden elde edilir
inglês | turco |
---|---|
fibers | elyaflar |
renewable | yenilenebilir |
wood | ağaç |
EN Turn your raw footage into a polished video in no time with our intuitive editor and wide variety of video editing templates.
TR Ham görüntülerinizi anında göz alıcı videolara dönüştürmek için kullanımı kolay editörümüzü ve çok çeşitli video düzenleme şablonlarımızı kullanın.
inglês | turco |
---|---|
raw | ham |
intuitive | kolay |
editor | editör |
editing | düzenleme |
video | video |
variety | çeşitli |
of | in |
and | ve |
EN HOW TO SUPPLY RAW MATERIALS, PARTS AND ACCESSORIES
TR HAMMADDE, PARÇA VE AKSESUAR NASIL TEDARİK EDİLİR
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN We’re always looking for good suppliers for direct materials, such as raw materials, parts and accessories – to help in the manufacturing process of our products.
TR Hammaddeler, parçalar ve aksesuarlar gibi doğrudan malzemeler için her zaman ürünlerimizin üretim sürecinde yardımcı olacak iyi tedarikçiler arıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
parts | parçalar |
direct | doğrudan |
materials | malzemeler |
process | sürecinde |
help | yardımcı |
good | iyi |
suppliers | tedarikçiler |
manufacturing | üretim |
and | ve |
accessories | aksesuarlar |
EN Data interpretation is both science and art, and each interpreter has its own point of view on various data points. That is why we provide you with raw data to ensure your perception is not affected by our opinion. You drive!
TR Veri yorumlaması hem bilim hem de sanattır ve her bir yorumcu veri noktaları hakkında kendine has görüşlere sahiptir. İşte bu yüzden, görüşlerimizin sizi etkilemesini istemediğimiz için ham veriyi sizlere sunuyoruz. Siz belirleyin!
inglês | turco |
---|---|
view | görüş |
raw | ham |
points | noktaları |
data | veri |
science | bilim |
both | de |
has | bu |
and | ve |
provide | sunuyoruz |
to | hakkında |
is | sahiptir |
various | bir |
EN The materials which are taken from the merchant as yarn are sold as raw cloth after being touched.
TR Tüccardan iplik olarak alınan malzemeler dokunduktan sonra ham bez olarak tüccara satılmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
materials | malzemeler |
raw | ham |
the | sonra |
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
company | iş |
energy | enerji |
other | diğer |
raw | ham |
environmental | çevre |
emissions | emisyonları |
performance | performans |
and | ve |
to | sağlamak |
as | gibi |
EN Making our stuff requires an astounding amount of raw materials.
TR Eşyalarımızı üretmek, şaşırtıcı miktarda hammadde gerektirir.
inglês | turco |
---|---|
requires | gerektirir |
amount | miktarda |
EN From raw materials in manufacturing to the finished goods in your warehouse, distribution or fulfilment centres — all the way to the retail floor — maintaining real-time visibility is paramount to achieving your performance edge
TR İmalat alanındaki hammaddelerden deponuzdaki, dağıtım veya işlem merkezlerinizdeki bitmiş mallara - ve perakende mağaza alanına - kadar, gerçek zamanlı görünürlük, performans üstünlüğünüzü kazanmanın anahtarıdır
inglês | turco |
---|---|
distribution | dağıtım |
retail | perakende |
real | gerçek |
time | zamanlı |
visibility | görünürlük |
performance | performans |
to | kadar |
or | veya |
EN To minimize the usage of raw materials and to preserve natural resources by using technologies with less damage to the environment within the frame of technical and economic possibilities.
TR Teknik ve ekonomik olanaklar çerçevesinde çevreye en az zarar veren uygun teknolojileri kullanıp hammadde kullanımını azaltmak ve doğal kaynakların korunması sağlamak.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
and | ve |
natural | doğal |
technologies | teknolojileri |
less | az |
damage | zarar |
technical | teknik |
economic | ekonomik |
environment | çevreye |
to | sağlamak |
with | uygun |
usage | kullanım |
resources | kaynaklar |
EN The construction sector is considered one of the largest consumers of primary raw materials and also one of the largest CO2 emitters
TR İnşaat sektörü, en büyük birincil ham madde tüketicileri ve CO2 emisyoncuları arasında sayılıyor
inglês | turco |
---|---|
primary | birincil |
raw | ham |
and | ve |
the | arasında |
sector | sektör |
EN This natural resource is neither flammable nor explosive and ideally suited as the raw material for organic electrolytes for use in an organic-flow battery
TR Bu doğal ham madde, ne yanıcı ne de patlayıcı ve üstelik bir organik flow bataryada kullanılabilecek organik elektrolitler için ideal bir çıkış maddesi olmaya elverişli
inglês | turco |
---|---|
natural | doğal |
ideally | ideal |
raw | ham |
organic | organik |
and | ve |
this | bu |
is | olmaya |
the | bir |
for | için |
Mostrando 50 de 50 traduções