EN Yes, and you can even export up to 1,000 rows per report and 10,000 rows per month. Add to that our vast number of sorting and filtering options, and you should be able to easily distill the most important backlink data.
EN Yes, and you can even export up to 1,000 rows per report and 10,000 rows per month. Add to that our vast number of sorting and filtering options, and you should be able to easily distill the most important backlink data.
TR Evet, hatta rapor başına 1.000’e kadar ve ayda 10.000 adet satırı dışa aktarabilirsiniz. Buna çok sayıdaki sıralama ve filtreleme seçeneğimizi ekledikten sonra en önemli backlink verilerini kolayca süzgeçten geçirebilmelisiniz.
inglês | turco |
---|---|
export | dışa |
report | rapor |
backlink | backlink |
data | verilerini |
easily | kolayca |
most | en |
yes | evet |
and | ve |
to | hatta |
number | a |
important | önemli |
EN The Whoer VPN uses servers where special algorithms for filtering game traffic operate, which take into account the specific characteristics of protected resources against DDos attacks
TR Whoer VPN oyun trafiğini engellemek için özel algoritmaların işlem yaptığı ve DDos saldırılarına karşı korunan kaynakların belirli özelliklerini hesaba katan sunucuları kullanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
algorithms | algoritmaları |
game | oyun |
traffic | trafiğini |
account | hesaba |
ddos | ddos |
whoer | whoer |
servers | sunucuları |
specific | belirli |
which | ve |
resources | kaynaklar |
against | için |
the | özel |
EN Easy sorting and filtering by technical parameters.
TR Teknik parametrelere göre kolay sıralama ve filtreleme.
inglês | turco |
---|---|
easy | kolay |
and | ve |
by | göre |
technical | teknik |
EN Each email account has 500MB email quota, advanced filtering, and spam feature. We are aware of the importance of email in your work and that it is the rising trend in digital marketing.
TR Her eposta hesabına 500MB eposta kotası ve gelişmiş filtreleme, spam özelliği mevcuttur. Çalışmalarınızda epostanın ne kadar önemli olduğunu ve dijital pazarlamada yükselen trend olduğunun bilincindeyiz.
inglês | turco |
---|---|
eposta | |
account | hesabı |
spam | spam |
trend | trend |
digital | dijital |
advanced | gelişmiş |
feature | özelliği |
is | olduğunu |
are | mevcuttur |
and | ve |
of | her |
in | kadar |
EN The roof protects against UV rays with its strong filtering qualities, fostering a relaxed and pleasant feel on board
TR Çatı, güçlü filtreleme özellikleriyle UV ışınlarına karşı koruma sağlar ve gemide rahat ve keyifli bir his sağlar
inglês | turco |
---|---|
relaxed | rahat |
strong | güçlü |
and | ve |
a | bir |
against | karşı |
EN The aim is to make each journey in the C3 AIRCROSS more pleasant and enjoyable by filtering out all outside disturbances, cocoon-like
TR Amaç, C3 AIRCROSS?daki her yolculuğu, koza gibi dışarıdaki tüm rahatsızlıkları filtreleyerek daha keyifli ve keyifli hale getirmektir
inglês | turco |
---|---|
enjoyable | keyifli |
outside | dış |
aircross | aircross |
and | ve |
all | tüm |
in | daki |
the | gibi |
EN Antivirus, combined with a website filtering service such as TotalAV? WebShield is a must for remaining cybersafe on a Windows PC.
TR TotalAV? WebShield gibi bir web sitesi filtreleme hizmetiyle birlikte kullanılan antivirüsler, Windows PC’lerde siber güvenliğin sağlanması için bir zorunluluktur.
inglês | turco |
---|---|
windows | windows |
totalav | totalav |
a | bir |
with | birlikte |
for | için |
as | gibi |
EN The aim is to make each journey in the C3 AIRCROSS more pleasant and enjoyable by filtering out all outside disturbances, cocoon-like
TR Amaç, C3 AIRCROSS?daki her yolculuğu, koza gibi dışarıdaki tüm rahatsızlıkları filtreleyerek daha keyifli ve keyifli hale getirmektir
inglês | turco |
---|---|
enjoyable | keyifli |
outside | dış |
aircross | aircross |
and | ve |
all | tüm |
in | daki |
the | gibi |
EN The roof protects against UV rays with its strong filtering qualities, fostering a relaxed and pleasant feel on board
TR Çatı, güçlü filtreleme özellikleriyle UV ışınlarına karşı koruma sağlar ve gemide rahat ve keyifli bir his sağlar
inglês | turco |
---|---|
relaxed | rahat |
strong | güçlü |
and | ve |
a | bir |
against | karşı |
EN The aim is to make each journey in the C3 AIRCROSS more pleasant and enjoyable by filtering out all outside disturbances, cocoon-like
TR Amaç, C3 AIRCROSS?daki her yolculuğu, koza gibi dışarıdaki tüm rahatsızlıkları filtreleyerek daha keyifli ve keyifli hale getirmektir
inglês | turco |
---|---|
enjoyable | keyifli |
outside | dış |
aircross | aircross |
and | ve |
all | tüm |
in | daki |
the | gibi |
EN The roof protects against UV rays with its strong filtering qualities, fostering a relaxed and pleasant feel on board
TR Çatı, güçlü filtreleme özellikleriyle UV ışınlarına karşı koruma sağlar ve gemide rahat ve keyifli bir his sağlar
inglês | turco |
---|---|
relaxed | rahat |
strong | güçlü |
and | ve |
a | bir |
against | karşı |
EN Antivirus, combined with a website filtering service such as TotalAV? WebShield is a must for remaining cybersafe on a Windows PC.
TR TotalAV? WebShield gibi bir web sitesi filtreleme hizmetiyle birlikte kullanılan antivirüsler, Windows PC’lerde siber güvenliğin sağlanması için bir zorunluluktur.
inglês | turco |
---|---|
windows | windows |
totalav | totalav |
a | bir |
with | birlikte |
for | için |
as | gibi |
EN which, by filtering the same parameters as explained above, can be used to access the URLs with the lowest average position and, therefore, insufficient clicks.
TR ki bu, yukarıda açıklanan şekilde bazı parametreleri filtrelemek suretiyle en düşük ortalama pozisyona ve dolayısıyla yetersiz tıklamaya sahip URL’lere erişim için kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
average | ortalama |
access | erişim |
by | suretiyle |
and | ve |
the | şekilde |
lowest | en düşük |
to | bazı |
EN The easy-to-use analytics help you keep track of betting dynamics, turnover, GGR with custom filtering, as well as setting up jackpots, pop-up banners and much more in the back office
TR Analitikle çalışmanın kolaylığı, arka ofisteki farklı örnek varyasyonlarıyla oran, ciro, GGR dinamiklerini takip etmenin yanı sıra ikramiyeler, açılır afişler ve çok daha fazlasını ayarlamaya yardımcı olur
inglês | turco |
---|---|
track | takip |
help | yardımcı |
more | fazlasını |
and | ve |
in | örnek |
EN The Whoer VPN uses servers where special algorithms for filtering game traffic operate, which take into account the specific characteristics of protected resources against DDos attacks
TR Whoer VPN oyun trafiğini engellemek için özel algoritmaların işlem yaptığı ve DDos saldırılarına karşı korunan kaynakların belirli özelliklerini hesaba katan sunucuları kullanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
algorithms | algoritmaları |
game | oyun |
traffic | trafiğini |
account | hesaba |
ddos | ddos |
whoer | whoer |
servers | sunucuları |
specific | belirli |
which | ve |
resources | kaynaklar |
against | için |
the | özel |
EN Allows controlling and filtering other Smart Filter Dashboard featured gadgets with single control gadget
TR Smart Filter Dashboard, tek bir gadget üzerinden özellikli gadget'ların kontrol edilmesine ve filtrelenmesine olanak tanır
inglês | turco |
---|---|
control | kontrol |
featured | özellikli |
and | ve |
single | tek |
with | üzerinden |
EN If omitted, FILTER_DEFAULT will be used, which is equivalent to FILTER_UNSAFE_RAW. This will result in no filtering taking place by default.
TR Belirtilmezse, FILTER_UNSAFE_RAW eşdeğeri olan FILTER_DEFAULT kullanılır.
inglês | turco |
---|---|
used | kullanılır |
to | e |
is | olan |
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the capability of connecting to blocked websites.
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirilmesi sayesinde artık engellenen web sitelerine bağlanma yeteneği konusunda endişelenmenize gerek yok.
inglês | turco |
---|---|
websites | web |
country | ülkeye |
have | gerek |
the | başka |
to | konusunda |
no | yok |
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the capability of connecting to game servers.
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirilmesi sayesinde artık engellenen web sitelerine bağlanma yeteneği konusunda endişelenmenize gerek yok.
inglês | turco |
---|---|
country | ülkeye |
have | gerek |
the | başka |
to | konusunda |
no | yok |
EN Enable variable ratio steering, maintain manual steering capability and equalise lock-to-lock turns
TR Değişken oranlı direksiyonu etkinleştirin, manuel direksiyon kabiliyetini koruyun ve direksiyonun tur dönüşlerini eşitleyin
inglês | turco |
---|---|
enable | etkinleştirin |
variable | değişken |
manual | manuel |
and | ve |
EN With the capability to control two services from one section, CMT increases design flexibility and reduces CMA valve-bank size, weight and overall system cost.
TR CMT, tek kısımdan iki hizmeti kontrol etme kabiliyeti sayesinde tasarım esnekliğini artırıyor, CMA valf sırası boyunu küçültüyor ve genel sistem maliyetiyle ağırlığını azaltıyor.
inglês | turco |
---|---|
services | hizmeti |
flexibility | esnekliğini |
system | sistem |
control | kontrol |
design | tasarım |
overall | genel |
and | ve |
the | etme |
two | iki |
EN If you don’t see “Record meeting” then you will need to set up this capability from your administrator panel:Turn recording on or off for Google Meet
TR “Toplantıyı kaydet” seçeneğini görmüyorsanız bu özelliği yönetici panelinizden ayarlamanız gerekir:Google Meet için kaydı açma veya kapatma
EN They currently have privacy capability for native WAN transactions, and plan to implement privacy for all cross-chain transactions in the near future.
TR Wanchain şu anda native WAN işlemleri için gizlilik özelliğine sahiptir ve yakın gelecekte tüm zincirler arası işlemler için gizlilik özelliğini eklemeyi planlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
privacy | gizlilik |
future | gelecekte |
and | ve |
to | arası |
all | tüm |
the | anda |
transactions | işlemleri |
EN thawte SGC SuperCert certificates, depending on the capability of the user's system and server, it can connect users with up to 256-bit encryption
TR thawte SGC SuperCert sertifikaları, kullanıcının sisteminin ve sunucunun kapasitesine bağlı olarak, kullanıcıları 256-bit şifrelemeye kadar bağlayabilir
inglês | turco |
---|---|
thawte | thawte |
system | sisteminin |
server | sunucunun |
and | ve |
certificates | sertifikaları |
users | kullanıcıları |
to | kadar |
depending | bağlı olarak |
the | olarak |
EN thawte SSL Web Server Certificate, is an organization-validated certificate that offers 256-, 128-, 56-, or 40-bit full encryption, depending on the client's operating system, browser capability, and the encryption package installed on the web
TR thawte SSL Web Sunucusu Sertifikası, istemcinin işletim sistemine, tarayıcı kapasitesine ve web'de yüklü şifre paketine bağlı olarak 256-, 128-, 56- veya 40-bit şifreleme sunan tam, kuruluş tarafından doğrulanmış bir sertifikadır
inglês | turco |
---|---|
thawte | thawte |
ssl | ssl |
offers | sunan |
certificate | sertifikası |
installed | yüklü |
encryption | şifreleme |
organization | kuruluş |
and | ve |
browser | tarayıcı |
web | web |
full | tam |
or | veya |
system | sistemine |
on | tarafından |
depending | bağlı olarak |
EN Mountable on forklifts, conveyors or overhead for faster manual loading, this foundational capability can help streamline workflows, increase quality and save time in every area of your plant.
TR Daha hızlı manuel yükleme için forkliftlere, konveyörlere veya baş üstüne monte edilebilen bu temel yetenek, tesisinizin her alanında iş akışlarını kolaylaştırmaya, kaliteyi artırmaya ve zamandan tasarruf etmeye yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
manual | manuel |
loading | yükleme |
workflows | iş akışları |
quality | kaliteyi |
save | tasarruf |
time | zamandan |
faster | hızlı |
help | yardımcı |
this | bu |
or | veya |
can | olabilir |
area | alan |
and | ve |
for | için |
EN Factory- or field-installable RFID encoding capability means you can meet your evolving needs for years to come.
TR Fabrikada veya sahada takılabilen RFID kodlayıcı özelliği ile önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacak ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
rfid | rfid |
years | yıllarda |
or | veya |
needs | ihtiyaç |
to | ile |
EN And, each wristband has the capability to contain everything guests need to enjoy their events and stays, from coupons to special admission access
TR Ayrıca, her bir bileklik, kuponlardan özel giriş erişimine dek misafirlerin etkinlik ve konaklamalarının keyfini sürebilmeleri adına gereken her şeyi kapsama kapasitesine sahiptir
inglês | turco |
---|---|
wristband | bileklik |
events | etkinlik |
need | gereken |
has | sahiptir |
access | erişimine |
enjoy | keyfini |
and | ve |
the | özel |
EN With Push-to-Talk Express pre-loaded and pre-licensed on all L10 models, your workers get instant push-to-talk capability over your existing WiFi network, right out of the box.
TR Çalışanlarınız, her L10 modeline önceden yüklenmiş ve ön lisanslı Push-to-Talk Express sayesinde, cihaz kutudan çıktığı andan itibaren mevcut WiFi ağınız üzerinden bas-konuş kapasitesine erişir.
inglês | turco |
---|---|
get | al |
wifi | wifi |
network | ağı |
and | ve |
existing | mevcut |
to | her |
EN For you, the ideal supply chain has an end-to-end logistics partner with the capability to customise solutions as per the changing demands in an agile and reliable way
TR Sizin için ideal tedarik zincirinde, çözümleri değişen talebe göre çevik ve güvenilir şekilde kişiselleştirme kapasitesine sahip, uçtan uca bir lojistik iş ortağı olmalıdır
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zincirinde |
logistics | lojistik |
solutions | çözümleri |
partner | ortağı |
ideal | ideal |
and | ve |
the | şekilde |
reliable | güvenilir |
EN Inspired by the lymphatic eye massages practiced in Asia, the innovative IRIS enhances the visible benefits of this technique beyond the capability of fingertips alone
TR Asya'da uygulanan lenfatik göz masajlarından esinlenen yenilikçi IRIS, bu tekniğin gözle görülür faydalarını avucunuzun içine getiriyor
inglês | turco |
---|---|
eye | göz |
innovative | yenilikçi |
this | bu |
in | içine |
of | in |
benefits | faydalar |
EN Build and deploy a simple application that uses GitHub’s webhook integration capability to notify users via Slack when a repository has been starred.
TR Bir havuza yıldız eklendiğinde kullanıcıları Slack aracılığıyla bilgilendirmek için GitHub’ın web kancası entegrasyon özelliğini kullanan basit bir uygulama oluşturun ve dağıtın.
inglês | turco |
---|---|
build | oluşturun |
integration | entegrasyon |
simple | basit |
and | ve |
users | kullanıcıları |
application | uygulama |
to | için |
a | bir |
EN thawte SGC SuperCert certificates, depending on the capability of the user's system and server, it can connect users with up to 256-bit encryption
TR thawte SGC SuperCert sertifikaları, kullanıcının sisteminin ve sunucunun kapasitesine bağlı olarak, kullanıcıları 256-bit şifrelemeye kadar bağlayabilir
inglês | turco |
---|---|
thawte | thawte |
system | sisteminin |
server | sunucunun |
and | ve |
certificates | sertifikaları |
users | kullanıcıları |
to | kadar |
depending | bağlı olarak |
the | olarak |
EN thawte SSL Web Server Certificate, is an organization-validated certificate that offers 256-, 128-, 56-, or 40-bit full encryption, depending on the client's operating system, browser capability, and the encryption package installed on the web
TR thawte SSL Web Sunucusu Sertifikası, istemcinin işletim sistemine, tarayıcı kapasitesine ve web'de yüklü şifre paketine bağlı olarak 256-, 128-, 56- veya 40-bit şifreleme sunan tam, kuruluş tarafından doğrulanmış bir sertifikadır
inglês | turco |
---|---|
thawte | thawte |
ssl | ssl |
offers | sunan |
certificate | sertifikası |
installed | yüklü |
encryption | şifreleme |
organization | kuruluş |
and | ve |
browser | tarayıcı |
web | web |
full | tam |
or | veya |
system | sistemine |
on | tarafından |
depending | bağlı olarak |
EN CFPs: Strengthening CSOs’ capability to advance Women’s Rights & Gender Equality in Turkey
TR Temiz Enerji Vakfı İklim Değişikliğiyle İlgili 2 Webinara Davet Ediyor
EN Vertiv Service and Software Solutions Capability
TR Vertiv Servis ve Yazılım Çözümleri Kabiliyeti
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
software | yazılım |
service | servis |
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the capability of connecting to blocked websites.
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirilmesi sayesinde artık engellenen web sitelerine bağlanma yeteneği konusunda endişelenmenize gerek yok.
inglês | turco |
---|---|
websites | web |
country | ülkeye |
have | gerek |
the | başka |
to | konusunda |
no | yok |
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the capability of connecting to game servers.
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirilmesi sayesinde artık engellenen web sitelerine bağlanma yeteneği konusunda endişelenmenize gerek yok.
inglês | turco |
---|---|
country | ülkeye |
have | gerek |
the | başka |
to | konusunda |
no | yok |
EN Factory- or field-installable RFID encoding capability means you can meet your evolving needs for years to come.
TR Fabrikada veya sahada takılabilen RFID kodlayıcı özelliği ile önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacak ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
rfid | rfid |
years | yıllarda |
or | veya |
needs | ihtiyaç |
to | ile |
EN If you don’t see “Record meeting” then you will need to set up this capability from your administrator panel:Turn recording on or off for Google Meet
TR “Toplantıyı kaydet” seçeneğini görmüyorsanız bu özelliği yönetici panelinizden ayarlamanız gerekir:Google Meet için kaydı açma veya kapatma
EN Collator: provides string comparison capability with support for appropriate locale-sensitive sort orderings.
TR Karşılaştırıcı: Yerele duyarlı sıralama destekli dizge karşılaştırma yeteneği sağlar.
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
string | dizge |
comparison | karşılaştırma |
sensitive | duyarlı |
EN WFS has gotten innovative with its use of Zoom Phone, initially augmenting it with Amazon Connect and using the call routing feature to create full contact center capability
TR Zoom Phone?u kullanarak daha yenilikçi bir kimliğe bürünen WFS, ilk olarak sistemini Amazon Connect ile güçlendirdi ve eksiksiz bir iletişim merkezi yeteneğine erişmek için çağrı yönlendirme özelliğini kullandı
inglês | turco |
---|---|
innovative | yenilikçi |
zoom | zoom |
amazon | amazon |
full | eksiksiz |
contact | iletişim |
center | merkezi |
connect | connect |
call | çağrı |
feature | özelliğini |
and | ve |
of | in |
using | kullanarak |
initially | bir |
to | için |
EN Motion Engine allows our servo drives to store and execute indexed and sequenced moves giving them stand-alone capability without the need for a controller
TR Motion Engine, servo sürücülerimizin endeksli ve sıralı hareketleri depolamasına ve yürütmesine olanak tanıyarak bir kontrolöre ihtiyaç duymadan bağımsız çalışabilmelerini sağlar
inglês | turco |
---|---|
motion | motion |
allows | sağlar |
engine | engine |
need | ihtiyaç |
and | ve |
a | bir |
Mostrando 43 de 43 traduções