EN Periodic Inspection: The systems are ensured to be active at all times through the performance of the necessary inspection and planned maintenance at intervals determined specifically for each product.
EN Periodic Inspection: The systems are ensured to be active at all times through the performance of the necessary inspection and planned maintenance at intervals determined specifically for each product.
TR Periyodik Kontroller: Ürün özelinde belirlenen periyotlarda gerekli kontrollerive planlı bakımlar yapılarak sistemlerin her an aktif olması sağlanır.
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
necessary | gerekli |
to be | olması |
to | her |
EN The report is carried out by the Swiss bank Credit Suisse, but other banks, insurance companies or consulting firms also publish similar indexes
TR Küresel Servet Raporu, bir İsviçre bankası olan Credit Suisse tarafından oluşturuluyor, ancak başka banka, sigorta ve danışmanlık şirketleri tarafından oluşturulan benzer endeksler de mevcut
inglês | turco |
---|---|
report | raporu |
bank | banka |
insurance | sigorta |
consulting | danışmanlık |
similar | benzer |
companies | şirketleri |
by | tarafından |
also | ve |
or | mevcut |
is | olan |
the | başka |
but | ancak |
EN Home Inspection Services Contract
TR Belirli Süreli İş Sözleşmesi
inglês | turco |
---|---|
contract | sözleşmesi |
EN The Tesla CEO has tweeted his affinity for the dog-theme cryptocurrency on numerous occasions and even changed his Twitter bio to CEO of Dogecoin at one point
TR Tesla CEO'su, çeşitli zamanlarda bu köpek temalı kripto para için desteği ile ilgili tweetler atmış ve hatta bir keresinde, Twitter bio bölümünü Dogecoin'in CEO'su olarak değiştirmişti
inglês | turco |
---|---|
tesla | tesla |
dog | köpek |
at | de |
has | bu |
and | ve |
on | ilgili |
even | bir |
to | hatta |
for | için |
of | in |
cryptocurrency | kripto |
EN Control Union Certifications aims to provide assurance and confidence to all interested parties that a product, process, service or organisation that it certified fulfils the requirements of the relevant inspection or certification standard
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri onayladığı bir ürün, süreç, hizmet veya kuruluşun ilgili gözetim veya sertifikasyon standardı gerekliliklerini yerine getirdiğine dair tüm ilgili taraflara garanti ve güven sağlamayı amaçlar
inglês | turco |
---|---|
assurance | garanti |
confidence | güven |
relevant | ilgili |
control | control |
union | union |
product | ürün |
standard | standardı |
and | ve |
process | süreç |
service | hizmet |
all | tüm |
or | veya |
a | bir |
certification | sertifikasyon |
EN Control Union provides inspection and certification services to the feed industry to help you meet the highest standards. This includes dry, liquid, bulk or bagged products.
TR Control Union, en yüksek standartları karşılamanıza yardımcı olmak için yem endüstrisinde gözetim ve sertifikasyon hizmetleri sağlar. Bu hizmetler; kuru, sıvı, dökme veya paketlenmiş ürünleri kapsar.
inglês | turco |
---|---|
certification | sertifikasyon |
industry | endüstrisinde |
dry | kuru |
control | control |
union | union |
liquid | sıvı |
help | yardımcı |
this | bu |
provides | sağlar |
standards | standartları |
and | ve |
services | hizmetleri |
or | veya |
products | ürünleri |
highest | en yüksek |
to | için |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Highlight areas in your coaching sessions for others to review or categorize your coaching sessions into themes for easy inspection at a later date.
TR Koçluk oturumlarınızdaki alanları diğerlerinin daha sonraki bir tarihte kolay inceleme için koçluk oturumlarınızı temalar halinde gözden geçirmesi veya kategorize etmesi için vurgulayın.
inglês | turco |
---|---|
categorize | kategorize |
themes | temalar |
easy | kolay |
areas | alanları |
or | veya |
in | halinde |
review | gözden |
a | sonraki |
EN Considering parameters such as content type, sharing frequency, profile photo, bio, and texts that introduce new content will help you get far in a short amount of time.
TR İçerik türü, paylaşım sıklığı, profil fotoğrafı, biyografisi, içerik tanıtım yazıları vs gibi parametreler size kısa sürede çok fazla yol aldıracaktır.
inglês | turco |
---|---|
content | içerik |
sharing | paylaşım |
profile | profil |
photo | fotoğraf |
short | kısa |
time | sürede |
you | size |
type | tür |
as | gibi |
and | çok |
EN Proven track and trace. Excellence in inspection. Find the right solution.
TR Zebra’nın Android temelli inovasyonlarından oluşan eşsiz mirası hakkında bilgi alın.
inglês | turco |
---|---|
and | e |
right | hakkı |
in | hakkında |
EN Safety Inspection and Compliance
TR Güvenlik Denetimi ve Mevzuata Uygunluk
inglês | turco |
---|---|
safety | güvenlik |
and | ve |
compliance | uygunluk |
EN The VS40 delivers a broad set of capabilities required to meet complex inspection applications, all in a single package
TR VS40 karmaşık kontrol uygulamalarını halletmek için gereken geniş bir kapasite setini tek bir paketten sunar
inglês | turco |
---|---|
delivers | sunar |
required | gereken |
complex | karmaşık |
broad | geniş |
of | in |
applications | uygulamalar |
a | bir |
to | için |
EN Completely Customizable to Meet Unique Quality Inspection Needs
TR Özel Kalite Kontrol İhtiyaçlarını Karşılamak İçin Tamamen Özelleştirilebilir
inglês | turco |
---|---|
completely | tamamen |
meet | karşılamak |
quality | kalite |
EN Achieve flawless quality inspection in any environment
TR Her ortamda kusursuz kalite kontrollerine ulaşın
inglês | turco |
---|---|
quality | kalite |
any | her |
EN From simple track and trace to complex quality inspection checks, you always know what’s happening and can anticipate issues before they impact operations.
TR Basit takip ve tespit işlemlerinden karmaşık kalite denetleme kontrollerine dek olan bitenden her zaman haberdar olur ve operasyonlar etkilenmeden sorunları önceden saptayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
simple | basit |
complex | karmaşık |
quality | kalite |
operations | operasyonlar |
can | olur |
before | önceden |
track | takip |
issues | sorunları |
to | her |
and | ve |
always | her zaman |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Create and manage multiple links for your Instagram bio.
TR Instagram profiliniz için birden fazla bağlantı oluşturun ve yönetin.
inglês | turco |
---|---|
manage | yönetin |
links | bağlantı |
multiple | birden fazla |
create | oluşturun |
for | için |
and | ve |
EN Equipment for the Inspection of the Crime Scene
TR Olay yeri İnceleme Ekipmanları
inglês | turco |
---|---|
equipment | ekipmanlar |
EN The Tesla CEO has tweeted his affinity for the dog-theme cryptocurrency on numerous occasions and even changed his Twitter bio to CEO of Dogecoin at one point
TR Tesla CEO'su, çeşitli zamanlarda bu köpek temalı kripto para için desteği ile ilgili tweetler atmış ve hatta bir keresinde, Twitter bio bölümünü Dogecoin'in CEO'su olarak değiştirmişti
inglês | turco |
---|---|
tesla | tesla |
dog | köpek |
at | de |
has | bu |
and | ve |
on | ilgili |
even | bir |
to | hatta |
for | için |
of | in |
cryptocurrency | kripto |
EN Control Union Certifications aims to provide assurance and confidence to all interested parties that a product, process, service or organisation that it certified fulfils the requirements of the relevant inspection or certification standard
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri onayladığı bir ürün, süreç, hizmet veya kuruluşun ilgili gözetim veya sertifikasyon standardı gerekliliklerini yerine getirdiğine dair tüm ilgili taraflara garanti ve güven sağlamayı amaçlar
inglês | turco |
---|---|
assurance | garanti |
confidence | güven |
relevant | ilgili |
control | control |
union | union |
product | ürün |
standard | standardı |
and | ve |
process | süreç |
service | hizmet |
all | tüm |
or | veya |
a | bir |
certification | sertifikasyon |
EN Control Union provides inspection and certification services to the feed industry to help you meet the highest standards. This includes dry, liquid, bulk or bagged products.
TR Control Union, en yüksek standartları karşılamanıza yardımcı olmak için yem endüstrisinde gözetim ve sertifikasyon hizmetleri sağlar. Bu hizmetler; kuru, sıvı, dökme veya paketlenmiş ürünleri kapsar.
inglês | turco |
---|---|
certification | sertifikasyon |
industry | endüstrisinde |
dry | kuru |
control | control |
union | union |
liquid | sıvı |
help | yardımcı |
this | bu |
provides | sağlar |
standards | standartları |
and | ve |
services | hizmetleri |
or | veya |
products | ürünleri |
highest | en yüksek |
to | için |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Proven track and trace. Excellence in inspection. Find the right solution.
TR Zebra’nın Android temelli inovasyonlarından oluşan eşsiz mirası hakkında bilgi alın.
inglês | turco |
---|---|
and | e |
right | hakkı |
in | hakkında |
EN Safety inspection and compliance
TR Güvenlik Denetleme ve Uyumluluk
inglês | turco |
---|---|
safety | güvenlik |
and | ve |
compliance | uyumluluk |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Turkish Medicines and Medical Devices Agency Inspection Services Vice Presidency Published the Audit Data of the Fourth Quarter of 2021
TR Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Denetim Hizmetleri Başkan Yardımcılığı 2021 Dördüncü Çeyrek Denetim Verilerini Yayımladı
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
medical | tıbbi |
devices | cihaz |
services | hizmetleri |
audit | denetim |
data | verilerini |
fourth | dördüncü |
published | yayımladı |
EN Inspection Methods (DI & NDI)
TR Kullanılan Tahribatlı ve Tahribatsız Muayene Yöntemleri
inglês | turco |
---|---|
methods | yöntemleri |
EN Germany takes climate change and the shortage of resources seriously and is backing the transformation to a bio-based economy. Two innovations could take us a large step forward along this path.
TR Almanya, iklim değişikliğini ve kaynak kıtlığını ciddiye alıyor ve biyolojik bazlı bir ekonomi biçimine açılan bir dönüşüme umut bağlıyor. İki inovasyon bizim bu yolda büyük bir sıçrama yaparak ilerlememizi sağlayabilir.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
change | değişikliğini |
resources | kaynak |
economy | ekonomi |
large | büyük |
based | bazlı |
and | ve |
this | bu |
climate | iklim |
a | bir |
EN The bio-plastic is produced with the help of plant fibres and biological resin using an injection-moulding process.
TR Biyo plastik malzeme, bitki lifleri ve organik reçine kullanılarak enjeksiyon kalıplama yöntemiyle üretiliyor.
inglês | turco |
---|---|
plant | bitki |
and | ve |
resin | reçine |
plastic | plastik |
bio | organik |
injection | enjeksiyon |
with | kullanılarak |
EN After six semesters, the students’ knowledge ranges from bio-pharmaceutical production processes and quality assurance to biochemical analysis techniques.
TR Altı yarıyıl süren programın mezunları biyo-farmasötik teknoloji alanında üretim teknikleri ve kalite güvencesinden biyokimyasal analiz tekniklerine pek çok alanda önemli uzmanlık bilgileri ediniyorlar.
inglês | turco |
---|---|
quality | kalite |
analysis | analiz |
production | üretim |
and | ve |
six | altı |
EN The criteria for eco-friendly gardens included: Insect friendliness, watering places, nesting aids, wilderness areas for hedgehogs and mice, or bio-composting
TR En çevre dostu bahçe için konan kriterler şunlardı: Böcek dostluğu, su yerleri, yuva destekleri, kirpi ve fareler için yabani köşeler veya doğal gübrenin organik kullanımı
inglês | turco |
---|---|
places | en |
eco | çevre |
friendly | dostu |
bio | organik |
and | ve |
for | için |
or | veya |
EN One of the world?s leading inspection companies
TR Dünyanın lider gözetim şirketlerinden biri
inglês | turco |
---|---|
leading | lider |
world | dünyanın |
EN World's leading inspection company with expertise in all industries
TR Tüm sektörlerde deneyim sahibi olan, dünyanın lider gözetim şirketi
inglês | turco |
---|---|
leading | lider |
company | şirketi |
all | tüm |
EN Incorporate inspection and verification in CNC machining
TR Denetim ve doğrulama süreçlerini CNC işleme ile birleştirin
inglês | turco |
---|---|
verification | doğrulama |
machining | işleme |
cnc | cnc |
and | ve |
in | ile |
EN PowerInspect includes comprehensive inspection tools that measure parts while they’re still in On Machine Verification (OMV)
TR PowerInspect, parçaları Makine Üzerinde Doğrulama (OMV) sürecindeyken ölçen kapsamlı denetim araçları içerir
inglês | turco |
---|---|
includes | içerir |
parts | parçalar |
machine | makine |
verification | doğrulama |
comprehensive | kapsamlı |
tools | araçları |
EN Incorporate inspection and verification in CNC machining
TR Denetim ve doğrulama süreçlerini CNC işleme ile birleştirin
inglês | turco |
---|---|
verification | doğrulama |
machining | işleme |
cnc | cnc |
and | ve |
in | ile |
EN PowerInspect includes comprehensive inspection tools that measure parts while they’re still in On Machine Verification (OMV)
TR PowerInspect, parçaları Makine Üzerinde Doğrulama (OMV) sürecindeyken ölçen kapsamlı denetim araçları içerir
inglês | turco |
---|---|
includes | içerir |
parts | parçalar |
machine | makine |
verification | doğrulama |
comprehensive | kapsamlı |
tools | araçları |
EN Highlight areas in your coaching sessions for others to review or categorize your coaching sessions into themes for easy inspection at a later date.
TR Koçluk oturumlarınızdaki alanları diğerlerinin daha sonraki bir tarihte kolay inceleme için koçluk oturumlarınızı temalar halinde gözden geçirmesi veya kategorize etmesi için vurgulayın.
inglês | turco |
---|---|
categorize | kategorize |
themes | temalar |
easy | kolay |
areas | alanları |
or | veya |
in | halinde |
review | gözden |
a | sonraki |
EN For example, it's been estimated that in Europe, forests and the forest-based bio-economy could capture 25 percent of current CO2 emissions1.
TR Örneğin, Avrupa'da ormanların ve orman bazlı biyo-ekonominin mevcut CO2 emisyonlarının yüzde 25'ini ortadan kaldırılacağı tahmin edilmektedir1.
inglês | turco |
---|---|
percent | yüzde |
forest | orman |
based | bazlı |
and | ve |
current | mevcut |
of | in |
emissions | emisyonlarını |
EN 2014 Tetra Pak acquires Miteco, a leading provider of production solutions for carbonated soft drinks. Global delivery of Tetra Pak's bio-based caps reaches 2.0 billion, an 81 per cent increase from 2013.
TR 2014 Tetra Pak, gazlı içecekler için önde gelen bir üretim çözümleri sağlayıcısı olan Miteco'yu satın aldı. Tetra Pak'ın biyo bazlı kapaklarının küresel teslimatı 2013'ten itibaren yüzde 81 artışla 2 milyara ulaştı.
inglês | turco |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
global | küresel |
increase | artış |
production | üretim |
solutions | çözümleri |
based | bazlı |
per cent | yüzde |
delivery | teslimat |
for | için |
provider | sağlayıcısı |
of | in |
from | itibaren |
Mostrando 50 de 50 traduções