EN Put on a show with the Audio Visualizer Engine App. In seconds have all your SteelSeries devices fist pumping to your favorite music.
EN Put on a show with the Audio Visualizer Engine App. In seconds have all your SteelSeries devices fist pumping to your favorite music.
TR Audio Visualizer Engine App ile görsel bir şölen oluşturun. Tüm SteelSeries cihazlarınız saniyeler içinde en sevdiğiniz müziğe tempo tutacak.
inglês | turco |
---|---|
app | app |
seconds | saniyeler |
devices | cihazlar |
engine | engine |
steelseries | steelseries |
all | tüm |
in | içinde |
with | ile |
EN Outlandish snatch pumping, massive wet crack lips squirting
TR Karanlık delikanlı beyaz güzelliği birleştiriyor
EN Breasty stepmom and rock daughter pumping
TR Dakota james yürüdü içinde üzerinde onu Üvey anne ağız beceriyor bir weenie
inglês | turco |
---|---|
and | bir |
EN Pumping my girlfriend from behind pov with massive spunk flow
TR Beyaz kızlar için abanoz dostum
inglês | turco |
---|---|
behind | için |
EN Pumping step sister in the a-hole
TR Sevimli hotty yalıyor yarım yamalak anal anal dışarı bu alisyas karanlık delik
inglês | turco |
---|---|
hole | delik |
EN Pumping machine - hawt blond legal age teenager - large loud big o and arse flogging
TR Kahverengi yasal yaş genç aaliyah hadid kazanır rammed
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
and | ya |
age | yaş |
teenager | genç |
EN Jasmine aloha engulfing pumping
TR Onu arkadan vurur ve wang üzerinde kaymaya başlar
EN Pumping myself needing a chunky weenie to sit on
TR Wang üzerinde büyük tittied darksome momma skyy darksome sıçramalar
inglês | turco |
---|---|
on | üzerinde |
EN Crushgirls - peta jensen engulfing and pumping a large knob
TR Breasty gilf kız alır büyük genç wang tüm iki kendini lustygrandmas
inglês | turco |
---|---|
large | büyük |
a | tüm |
and | iki |
EN Seductive breasty dark brown pumping on the ottoman
TR Denisporco tarafından Raunchy terapy
inglês | turco |
---|---|
on | tarafından |
EN Brutally fist pumping his gfs wrecked slit
TR Altın saçlı fisted ve lezdomda anal gangbanged
EN Compact enough to be included at virtually any point in your process. The self-pumping portable unit features rotor/stator based technology with multiple stator configurations available.
TR Prosesinizin neredeyse her aşamasında kullanılabilecek kompakt ölçülerde. Kendi pompa ünitesine sahip portative birimde rotor/stator bazlı teknolojiden yararlanarak, isteğe bağlı olarak çok statorlu olarak da temin edilebilir.
inglês | turco |
---|---|
compact | kompakt |
virtually | neredeyse |
in | da |
based | bazlı |
at | nda |
EN Comparison of Some Pumping Parameters in Submersible and Vertical Shaft Deep Well Pumps
TR Dalgıç ve Düşey Milli Derin Kuyu Pompalarında Bazı Pompaj Parametrelerinin Karşılaştırılması
inglês | turco |
---|---|
deep | derin |
pumps | pompalar |
and | ve |
some | bazı |
EN Engulfing and pumping the guys in her red sadomasochism belts
TR Güzeller, bir evlilik aracı tarafından ortaklaşa ve gıdıklanır
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
the | aracı |
EN stallion hot WITH HUGE COCK PUMPING CUM ON YOUR FACE
TR Stallion sıcak ile büyük horoz pompalama cum yüzünüzde
inglês | turco |
---|---|
hot | sıcak |
huge | büyük |
face | yüz |
EN X1 = 1, since the waves are pumping
TR Dalgalar çok şiddetli olduğu için, X1 = 1
inglês | turco |
---|---|
the | çok |
EN Elsevier is a global information analytics business that helps institutions and professionals advance healthcare, open science and improve performance for the benefit of humanity
TR Elsevier, kurumlar ve profesyonellerin insanlığa fayda sağlamak üzere sağlık sektörünün geliştirmesi, bilimi açık hale getirmesi ve performansı artırmasına yardımcı olan küresel bir bilgi analiz şirketidir
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
analytics | analiz |
healthcare | sağlık |
open | açık |
benefit | fayda |
elsevier | elsevier |
information | bilgi |
and | ve |
science | bilimi |
a | yardımcı |
is | olan |
EN Elsevier's history reflects a series of collaborations in the effort to advance science and health
TR Elsevier'in tarihi bilimi ve sağlık hizmetlerini geliştirme çabasına paralel olarak yapılmış bir dizi işbirliğini yansıtmaktadır
inglês | turco |
---|---|
history | tarihi |
series | dizi |
science | bilimi |
health | sağlık |
and | ve |
a | bir |
EN Elsevier, the world's leading provider of science and health information, has been around since 1880, publishing research and partnering institutions like yours to advance scholarship and improve lives
TR Dünyanın en önemli bilim ve sağlık bilgisi sağlayıcısı olan Elsevier 1880'den beri faaliyettedir ve akademiyi geliştirmek ve hayatları daha iyi hale getirmek için araştırmalar yayınlamakta, sizin gibi kurumlarla ortaklıklar yapmaktadır
inglês | turco |
---|---|
health | sağlık |
elsevier | elsevier |
science | bilim |
provider | sağlayıcısı |
and | ve |
to | için |
leading | en |
of | in |
has | olan |
improve | geliştirmek |
EN We also provide technical and communications expertise to advance Research4Life, and have committed to the program through 2020.
TR Ayrıca Research4Life'ı geliştirmek için teknik ve iletişim uzmanlığımızı sağlamaktayız ve 2020 yılına kadar programa dahil olmayı taahhüt etmiş durumdayız.
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
communications | iletişim |
and | ve |
EN If your customers want their hands on the latest products before they reach the shelves, or hate waiting in long lines for their food, a professional preorder form makes it easier for customers to order in advance
TR Müşterileriniz en yeni ürünleriniz raflarda yerini almadan önce bu ürünlere sahip olmak istiyorsa profesyonel bir ön sipariş formu müşterilerinizin ürün piyasaya sürülmeden önce sipariş vermesini kolaylaştırır
inglês | turco |
---|---|
professional | profesyonel |
form | formu |
order | sipariş |
your customers | müşterilerinizin |
customers | müşterileriniz |
their | bu |
latest | en |
lines | bir |
products | ürünlere |
EN You can use a tool like Buffer, Hootsuite, or MeetEdgar to schedule these posts in advance.
TR Bu paylaşımları önceden planlamak için Buffer, Hootsuite veya MeetEdgar gibi araçları kullanabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
tool | araç |
these | bu |
you can use | kullanabilirsiniz |
or | veya |
to | için |
EN Get a guaranteed parking spot in advance with your credit card.
TR Kredi kartınızla önceden kesin bir park yeri edinin.
inglês | turco |
---|---|
parking | park |
credit | kredi |
a | bir |
EN No minimum advance purchase required, 1-night prepaid, fully-refundable, non-transferable deposit is required at time of reservation
TR Minimum erken rezervasyon gerekmez, rezervasyon sırasında 1 gecelik peşin, tam iade edilebilir ve aktarılamaz depozito gereklidir
inglês | turco |
---|---|
minimum | minimum |
required | gereklidir |
deposit | depozito |
at | nda |
time | sırasında |
of | in |
reservation | rezervasyon |
fully | tam |
EN A ride to the moon is never smooth. We advance inch by inch, day by day. We value those who execute, who stay in the fight, who never, ever give up. We will persevere.
TR Ay'a seyahat hiç kolay değil. Gün be gün, santim santim ilerliyoruz. Gereğini yerine getirenlere, mücadelede kalanlara, asla ama asla pes etmeyenlere değer veriyoruz. Sabredeceğiz.
inglês | turco |
---|---|
value | değer |
those | de |
never | asla |
will | seyahat |
we | ama |
to | hiç |
EN We created Blockchain Ventures to support and invest in distributed ledger technology (DLT) projects that advance the industry and provide positive societal impact
TR Endüstrinin ilerlemesini sağlayan ve pozitif toplumsal etki sağlayan dağıtılmış defter tekniği (DLT) projelerini desteklemek ve yatırım yapmak için Blockchain Ventures'ı oluşturduk
inglês | turco |
---|---|
invest | yatırım |
provide | sağlayan |
positive | pozitif |
impact | etki |
distributed | dağıtılmış |
blockchain | blockchain |
we created | oluşturduk |
and | ve |
in | da |
to support | desteklemek |
to | için |
EN We build the applications and tools that enable us to advance freedom and to keep the Internet open
TR Özgürlüğü geliştirmemizi ve interneti açık tutmamızı sağlayan uygulamalar ve araçlar yapıyoruz
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
internet | interneti |
open | açık |
applications | uygulamalar |
tools | araçlar |
EN We continue to develop new applications to advance the cause and make it possible regardless of what governments and regulatory bodies decide to do
TR Varoluş nedenimizi ilerletmek için yeni uygulamalar geliştirmeye ve devletler ve yürürlülük organlarının kararlarına rağmen onları gerçekleştirmeye devam ediyoruz
inglês | turco |
---|---|
continue | devam |
new | yeni |
applications | uygulamalar |
develop | geliştirmeye |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN If you would like to add something to the agenda, please send a message through the contact form on the website no later than one week in advance of the meeting.
TR Gündeme eklemek istediğiniz bir şey varsa, lütfen toplantıdan en geç bir hafta önce web sitesindeki iletişim formu aracılığıyla mesaj gönderin.
inglês | turco |
---|---|
meeting | toplantı |
message | mesaj |
website | web |
send | gönderin |
form | formu |
something | bir şey |
contact | iletişim |
please | lütfen |
to add | eklemek |
the | önce |
if | varsa |
EN Create an app promo video with our online video maker. Choose from a variety of video templates and advance your services, app demos, and other projects.
TR Online video aracımız ile bir tanıtım videosu oluşturun. Çeşitli video şablonları arasından seçiminizi yapın; servisler, uygulama demoları ve diğer projelerinizi tanıtın.
inglês | turco |
---|---|
promo | tanıtım |
online | online |
other | diğer |
templates | şablonları |
create | oluşturun |
video | video |
services | servisler |
from | arasından |
a | bir |
and | ve |
app | uygulama |
EN Easily plan and schedule all your content in advance.
TR Tüm içeriklerinizi önceden kolayca planlayın ve takvimleyin.
inglês | turco |
---|---|
easily | kolayca |
your content | içeriklerinizi |
in | önceden |
all | tüm |
and | ve |
schedule | planlayın |
EN Be sure to plan your efforts in advance, announce your strategies and offers from all possible platforms, and be clear while using effective visuals!
TR Çalışmalarınızı önceden planlamayı, bu çalışmaları tüm kanallardan duyurmayı, net olmayı ve etkili görseller kullanmayı ihmal etmeyin!
inglês | turco |
---|---|
clear | net |
effective | etkili |
visuals | görseller |
using | kullanmayı |
in | önceden |
all | tüm |
and | ve |
EN Qtum aims to advance the smart contract space through the introduction of a new virtual machine based on the x86 architecture
TR Qtum x86 mimarisine dayanan yeni bir sanal makineyi kullanıma sunarak akıllı kontrat dünyasını daha ileri götürmeyi amaçlar
inglês | turco |
---|---|
contract | kontrat |
virtual | sanal |
based on | dayanan |
smart | akıllı |
a | bir |
new | yeni bir |
EN It also gives you up to 90 days advance warning that the certificate expires
TR Ayrıca, sertifika süresinin dolduğuna dair 90 güne kadar önceden uyarı verir
inglês | turco |
---|---|
gives | verir |
certificate | sertifika |
advance | önceden |
warning | uyarı |
also | ayrıca |
EN Germany’s foreign minister is keen to advance international disarmament policy: Baerbock is calling for "new impetus" in nuclear disarmament.
TR Dışişleri Bakanı ilk kez katıldığı G7 Zirvesi’nde iş birliğinden yana görüş bildirdi. G7 ülkeleri Rusya’ya Ukrayna’daki gerginliği azaltması için çağrıda bulundu.
inglês | turco |
---|---|
foreign | dış |
in | da |
EN If we wish to apply the requirement of advance payment, we will notify you immediately
TR Avans rezervasyonunu kullanırsak, derhal sizi bilgilendireceğiz
inglês | turco |
---|---|
immediately | derhal |
EN Mixed wrestler kaiia eve arm wrestling in advance of her fight with jay
TR Wankz- aimee addison, makine tarafından dövülmüş vajinayı alır
EN Trikepatrol 2 hirsute snatch asians take up with the tongue and play in advance of three-some
TR Bu güne özel - sıcak çıplak film sahnesi bölüm 1 seksi seks filmi sahnesi
inglês | turco |
---|---|
take | ne |
and | özel |
EN UNIFOR has announced the applications to support communication projects which advance the transition to a low carbon economy. | STGM
TR UNIFOR, düşük karbon ekonomisine geçişi geliştiren iletişim projelerini desteklemek için çağrı başlattı. | STGM
inglês | turco |
---|---|
communication | iletişim |
projects | iş |
transition | geçiş |
a | a |
carbon | karbon |
stgm | stgm |
low | düşük |
to support | desteklemek |
to | için |
EN UNIFOR has announced the applications to support communication projects which advance the transition to a low carbon economy.
TR UNIFOR, düşük karbon ekonomisine geçişi geliştiren iletişim projelerini desteklemek için çağrı başlattı.
inglês | turco |
---|---|
communication | iletişim |
projects | iş |
transition | geçiş |
a | a |
carbon | karbon |
low | düşük |
to support | desteklemek |
to | için |
EN Advance your frontline with free-flowing information and more opportunities for critical thinking and problem-solving
TR Ön saflarda çalışan personelinizi, serbestçe akan bilgiler ve kritik düşünce ve sorun çözümü için daha fazla fırsat ile destekleyin
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
opportunities | fırsat |
critical | kritik |
problem | sorun |
for | için |
with | ile |
and | ve |
EN Driving performance today and tomorrow, our printers advance with technology to give you an innovative edge.
TR Hem bugün hem de gelecekte performans sunan yazıcılarımız, size yenilikçi bir avantaj sunmak adına teknoloji ile birlikte ilerler.
inglês | turco |
---|---|
performance | performans |
technology | teknoloji |
innovative | yenilikçi |
today | bugün |
you | size |
printers | yazıcılar |
EN To ensure the enactment of certain amendments, applicable laws may require MobiRoller to get your consent for such amendments or notify you in advance
TR Belirli değişikliklerin yürürlüğe girmesini sağlamak için yürürlükteki yasalar MobiRoller?ın bu tür değişiklikler için onayınızı almasını veya sizi önceden bilgilendirmesini gerektirebilir
inglês | turco |
---|---|
mobiroller | mobiroller |
to | sağlamak |
or | veya |
ensure | sağlamak için |
of | in |
such | bu |
EN Although it shall try to notify you in advance in cases where it is possible under the conditions of the setting, and you are financially impacted, Mobiroller, with its sole discretion, may remove content from the Services.
TR Mobiroller, ortamın koşulları dahilinde mümkün olduğu durumlarda ve mali olarak etkilendiğiniz durumlarda sizi önceden bilgilendirmeye çalışsa da, Mobiroller, tamamen kendi takdirine bağlı olarak Hizmetlerden içeriği kaldırabilir.
inglês | turco |
---|---|
cases | durumlarda |
possible | mümkün |
setting | ortam |
mobiroller | mobiroller |
sole | tamamen |
content | içeriği |
in | da |
is | olduğu |
and | ve |
with | önceden |
EN In advance of rent center pick up couch this chab screwed sherry brians out
TR Olağanüstü ev yapımı dp grup Seks
EN Elsevier is a global information analytics business that helps institutions and professionals advance healthcare, open science and improve performance for the benefit of humanity
TR Elsevier, kurumlar ve profesyonellerin insanlığa fayda sağlamak üzere sağlık sektörünün geliştirmesi, bilimi açık hale getirmesi ve performansı artırmasına yardımcı olan küresel bir bilgi analiz şirketidir
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
analytics | analiz |
healthcare | sağlık |
open | açık |
benefit | fayda |
elsevier | elsevier |
information | bilgi |
and | ve |
science | bilimi |
a | yardımcı |
is | olan |
EN Elsevier, the world's leading provider of science and health information, has been around since 1880, publishing research and partnering institutions like yours to advance scholarship and improve lives
TR Dünyanın en önemli bilim ve sağlık bilgisi sağlayıcısı olan Elsevier 1880'den beri faaliyettedir ve akademiyi geliştirmek ve hayatları daha iyi hale getirmek için araştırmalar yayınlamakta, sizin gibi kurumlarla ortaklıklar yapmaktadır
inglês | turco |
---|---|
health | sağlık |
elsevier | elsevier |
science | bilim |
provider | sağlayıcısı |
and | ve |
to | için |
leading | en |
of | in |
has | olan |
improve | geliştirmek |
EN Cloud computing plays a key part in how the federal government can achieve operational efficiencies and innovate on demand to advance their mission across the nation
TR Federal hükümetin operasyonel verimliliklere ulaşmasında ve ülke çapında misyonunu ileriye taşımaya yönelik yenilikleri yapmasında bulut bilişim kilit bir rol oynar
inglês | turco |
---|---|
cloud | bulut |
key | kilit |
federal | federal |
operational | operasyonel |
and | ve |
a | bir |
to | yönelik |
EN It also gives you up to 90 days advance warning that the certificate expires
TR Ayrıca, sertifika süresinin dolduğuna dair 90 güne kadar önceden uyarı verir
inglês | turco |
---|---|
gives | verir |
certificate | sertifika |
advance | önceden |
warning | uyarı |
also | ayrıca |
EN UNIFOR has announced the applications to support communication projects which advance the transition to a low carbon economy. | STGM
TR UNIFOR, düşük karbon ekonomisine geçişi geliştiren iletişim projelerini desteklemek için çağrı başlattı. | STGM
inglês | turco |
---|---|
communication | iletişim |
projects | iş |
transition | geçiş |
a | a |
carbon | karbon |
stgm | stgm |
low | düşük |
to support | desteklemek |
to | için |
Mostrando 50 de 50 traduções