EN You may contact us by email or phone, or use this enquiry form – we will get back to you.
EN You may contact us by email or phone, or use this enquiry form – we will get back to you.
TR Bize e-mail veya telefonla ulaşabilirsiniz. Bu soru formunu kullanırsanız size dönüş yapacağız.
inglês | turco |
---|---|
form | formunu |
we will | yapacağız |
this | bu |
you | size |
or | veya |
us | bize |
EN IBM Watson gives us natural language understanding that moves conversations from casual enquiry towards purchase.
TR IBM Watson, doğal dil anlama sayesinde müşterilerimizin öylesine sordukları sorulardan satın alma sürecine geçmemizi sağlıyor.
inglês | turco |
---|---|
ibm | ibm |
watson | watson |
natural | doğal |
language | dil |
purchase | satın |
that | sayesinde |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN Genuine and appealing slideshows are a great way to establish trust with your audience. They share your emotions with the viewer, thus strengthening your relationship with them.
TR Samimi ve göz alıcı slayt gösterileri, hedef kitlenizin güvenini kazanmak için harika bir yöntemdir. Slayt gösterileri sayesinde duygularınızı izleyicilerle paylaşır ve onlarla aranızdaki bağı güçlendirirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
great | harika |
trust | güvenini |
your audience | kitlenizin |
to | alıcı |
a | bir |
and | ve |
EN We welcome the well travelled around the world in a genuine embrace with local culture.
TR Dünya çapından sık seyahat edenleri yerel kültürün samimi bir kucaklaması ile karşılarız.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
local | yerel |
culture | kültür |
a | bir |
EN We continually reimagine these in new ways from the highly crafted furniture, genuine materials we use and the dishes we serve to the Pürovel care products and massage oils we create
TR Yüksek kaliteli eşyalardan kullandığımız gerçek materyallere ve yarattığımız Pürovel bakım ürünlerinden masaj yağlarına kadar, bunları sürekli olarak yeni biçimlerde yeniden hayal ederiz
inglês | turco |
---|---|
continually | sürekli |
highly | yüksek |
genuine | gerçek |
pürovel | pürovel |
care | bakım |
massage | masaj |
new | yeni |
and | ve |
the | bunları |
EN We offer not just reliability, efficiency, and intuition, but also a warm and genuine welcome
TR Sadece güvenilirlik, verimlilik ve sezgi gücü sunmakla yetinmiyoruz, aynı zamanda sıcak ve samimi bir karşılamayla da karşınızdayız
inglês | turco |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
efficiency | verimlilik |
warm | sıcak |
and | ve |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN Engineered to be hassle-free, Zebra printers deliver the autonomy, intelligence – and unlike other brands, security – that give you peace of mind and a genuine sense of protection.
TR Zahmetsiz olmak üzere tasarlanmış Zebra yazıcılar, size iç rahatlığı ve gerçek bir koruma hissi sunan otonomi, zeka ve diğer markaların aksine, güvenlik özellikleri sağlar.
inglês | turco |
---|---|
zebra | zebra |
printers | yazıcılar |
intelligence | zeka |
other | diğer |
brands | markaların |
unlike | aksine |
give | sağlar |
and | ve |
security | güvenlik |
protection | koruma |
that | gerçek |
you | size |
a | bir |
to | olmak |
EN Engineered to be hassle-free, Zebra printers deliver the autonomy, intelligence, and security to give you peace of mind and a genuine sense of protection.
TR Zahmetsiz olmak üzere tasarlanmış Zebra yazıcılar, size iç rahatlığı ve gerçek bir koruma hissi sunan otonomi, zeka ve güvenlik özellikleri sağlar.
inglês | turco |
---|---|
zebra | zebra |
intelligence | zeka |
genuine | gerçek |
security | güvenlik |
protection | koruma |
deliver | sağlar |
and | ve |
printers | yazıcılar |
a | bir |
the | size |
to | olmak |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN If the report is deemed to be genuine and acceptable, the customer account manager or, if applicable, the reseller will coordinate with the Registered Name Holder (RNH) to initiate the relevant issue resolution process
TR Raporun gerçek ve kabul edilebilir olduğuna karar verilirse, müşteri hesap yöneticisi veya varsa bayi, ilgili sorun çözüm sürecini başlatmak için Kayıtlı Ad Sahibi (RNH - Registered Name Holder) ile koordineli olarak hareket edecektir
inglês | turco |
---|---|
genuine | gerçek |
acceptable | kabul edilebilir |
account | hesap |
manager | yöneticisi |
reseller | bayi |
issue | sorun |
process | sürecini |
resolution | çözüm |
registered | kayıtlı |
and | ve |
name | name |
will | edecektir |
customer | müşteri |
relevant | ilgili |
or | veya |
to | için |
the | kabul |
with | ile |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN Engineered to be hassle-free, Zebra printers deliver the autonomy, intelligence – and unlike other brands, security – that give you peace of mind and a genuine sense of protection.
TR Zahmetsiz olmak üzere tasarlanmış Zebra yazıcılar, size iç rahatlığı ve gerçek bir koruma hissi sunan otonomi, zeka ve diğer markaların aksine, güvenlik özellikleri sağlar.
inglês | turco |
---|---|
zebra | zebra |
printers | yazıcılar |
intelligence | zeka |
other | diğer |
brands | markaların |
unlike | aksine |
give | sağlar |
and | ve |
security | güvenlik |
protection | koruma |
that | gerçek |
you | size |
a | bir |
to | olmak |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
inglês | turco |
---|---|
experiences | deneyimleri |
rich | zengin |
cultural | kültürel |
our planet | gezegenimizin |
it is | olduğuna |
long | uzun |
and | ve |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN We welcome the well travelled around the world in a genuine embrace with local culture.
TR Dünya çapından sık seyahat edenleri yerel kültürün samimi bir kucaklaması ile karşılarız.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
local | yerel |
culture | kültür |
a | bir |
EN We welcome the well travelled around the world in a genuine embrace with local culture.
TR Dünya çapından sık seyahat edenleri yerel kültürün samimi bir kucaklaması ile karşılarız.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
local | yerel |
culture | kültür |
a | bir |
EN We welcome the well travelled around the world in a genuine embrace with local culture.
TR Dünya çapından sık seyahat edenleri yerel kültürün samimi bir kucaklaması ile karşılarız.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
local | yerel |
culture | kültür |
a | bir |
EN We welcome the well travelled around the world in a genuine embrace with local culture.
TR Dünya çapından sık seyahat edenleri yerel kültürün samimi bir kucaklaması ile karşılarız.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
local | yerel |
culture | kültür |
a | bir |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN We continually reimagine these in new ways from the highly crafted furniture, genuine materials we use and the dishes we serve to the Pürovel care products and massage oils we create
TR Yüksek kaliteli eşyalardan kullandığımız gerçek materyallere ve yarattığımız Pürovel bakım ürünlerinden masaj yağlarına kadar, bunları sürekli olarak yeni biçimlerde yeniden hayal ederiz
inglês | turco |
---|---|
continually | sürekli |
highly | yüksek |
genuine | gerçek |
pürovel | pürovel |
care | bakım |
massage | masaj |
new | yeni |
and | ve |
the | bunları |
EN We offer not just reliability, efficiency, and intuition, but also a warm and genuine welcome
TR Sadece güvenilirlik, verimlilik ve sezgi gücü sunmakla yetinmiyoruz, aynı zamanda sıcak ve samimi bir karşılamayla da karşınızdayız
inglês | turco |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
efficiency | verimlilik |
warm | sıcak |
and | ve |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN Let’s share a warm smile and a genuine welcome. The best of Swiss values are in each of us.
TR Sıcak bir gülümsemeyi ve gerçek bir karşılamayı paylaşalım. Her birimiz en iyi İsviçre değerlerine sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
warm | sıcak |
genuine | gerçek |
are | sahibiz |
and | ve |
best | en |
of | her |
EN This hand gesture, known as the Merkel diamond or the triangle of power, is typical of Angela Merkel. Though it has been the subject of much philosophising and indeed considerable humour, little in the way of genuine insight has been gained.
TR Eşkenar dörtgen adı verilen bu el tutuşu, Angela Merkel’e özgü bir şey. Bununla ilgili çok felsefe yapıldı ve çok da dalga geçildi, ancak hatırı sayılır bir çıkarıma varılamaksızın.
inglês | turco |
---|---|
hand | el |
angela | angela |
and | ve |
in | da |
this | bu |
the | ancak |
of | bir |
EN In their coalition agreement, the SPD, FDP and Greens are aiming to achieve a “genuine joint foreign, security and defence policy in Europe” – including greater cooperation between the national armies
TR Koalisyon anlaşmasında SPD, FDP ve Yeşiller; ulusal ordular arasında daha fazla işbirliği de dahil olmak üzere “Avrupa’da gerçek bir ortak dış, güvenlik ve savunma politikası”nı hedefliyor
EN “300 years until we achieve genuine equality”
TR „Hak Eşitliğine Kadar 300 Yıl“
EN I would be delighted if so, and that is what we are working towards every day. However, if things continue as they have been, it will take at least another 300 years until we achieve genuine equality.
TR Bu beni mutlu ederdi ve biz her gün bu uğurda çalışıyoruz. Ama bu böyle devam ederse, gerçek anlamada hak eşitliğine ulaşabilmemiz için daha en az 300 yıl gerekecektir.
inglês | turco |
---|---|
we are working | çalışıyoruz |
years | yıl |
continue | devam |
and | ve |
least | az |
another | daha |
is | mutlu |
we | biz |
been | bu |
it | ama |
so | öyle |
every | her |
day | gün |
that | gerçek |
EN This includes service support 24/7 and genuine spare parts delivered within 48 hours – even supported by financing options like leasing when you need it
TR Buna 7/24 servis desteği, 48 saat içinde teslim edilen orijinal yedek parçalar ve hatta ihtiyacınız olduğunda kiralama gibi finansman seçenekleri de dâhildir
inglês | turco |
---|---|
service | servis |
support | desteği |
hours | saat |
delivered | teslim |
parts | parçalar |
even | hatta |
leasing | kiralama |
options | seçenekleri |
when | olduğunda |
and | ve |
within | içinde |
like | gibi |
this | buna |
need | ihtiyacınız |
EN Genuine and appealing slideshows are a great way to establish trust with your audience. They share your emotions with the viewer, thus strengthening your relationship with them.
TR Samimi ve göz alıcı slayt gösterileri, hedef kitlenizin güvenini kazanmak için harika bir yöntemdir. Slayt gösterileri sayesinde duygularınızı izleyicilerle paylaşır ve onlarla aranızdaki bağı güçlendirirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
great | harika |
trust | güvenini |
your audience | kitlenizin |
to | alıcı |
a | bir |
and | ve |
EN A retest of 400-405 levels can give a good indication that the breakout is genuine and one can expect at least 100 points move which is the length of right shoulder
TR Retest ettikten sonra hedeflerine varacağını düşünüyorum
inglês | turco |
---|---|
the | sonra |
EN A retest of 400-405 levels can give a good indication that the breakout is genuine and one can expect at least 100 points move which is the length of right shoulder
TR Retest ettikten sonra hedeflerine varacağını düşünüyorum
inglês | turco |
---|---|
the | sonra |
EN A retest of 400-405 levels can give a good indication that the breakout is genuine and one can expect at least 100 points move which is the length of right shoulder
TR Retest ettikten sonra hedeflerine varacağını düşünüyorum
inglês | turco |
---|---|
the | sonra |
Mostrando 50 de 50 traduções