DE Ich hoffe, dass wir neue Wege finden Kulturschaffende und Kulturhäuser zu unterstützen, wenn sich die Situation auch langfristig nicht verändern sollte.“
DE Ich hoffe, dass wir neue Wege finden Kulturschaffende und Kulturhäuser zu unterstützen, wenn sich die Situation auch langfristig nicht verändern sollte.“
TR Umarım durumun uzun vadede değişmemesi halinde, kültür emekçilerini ve kültür yuvalarını desteklemenin yeni yollarını buluruz“.
DE Durch Förderung von Reparaturen erhalten Menschen Zugang zu erschwinglichen Produkten, das Problem des Elektroschrotts kann dadurch erheblich verringert werden und es können Arbeitsplätze geschaffen werden.
TR Onarımı teşvik etmek; insanların uygun fiyatlı ürünlere erişmesini sağlayacak, e-atık probleminde büyük bir azalma yaşanacak ve iş yaratacaktır.
alemão | turco |
---|---|
erschwinglichen | uygun |
förderung | teşvik |
zu | etmek |
und | ve |
menschen | bir |
DE Das Reparieren unserer ausgedienten Elektronik schafft Arbeitsplätze und überbrückt die digitale Kluft.
TR Kullanılmayan elektronik cihazlarımızı düzeltmek, insanları iş sağlayacak ve dijital uçurumu köprüleyecektir.
alemão | turco |
---|---|
elektronik | elektronik |
digitale | dijital |
und | ve |
DE Liste der Fortune für die 100 besten Arbeitsplätze für Millenials, Werktätige die zwischen 1981 und 1997 geboren wurden.
TR Fortune 100, Millennial’lar (1981 ve 1997 arası doğan çalışanlar) için Çalışılabilecek En İyi 100 İş Yeri.
alemão | turco |
---|---|
besten | en |
und | ve |
DE Mit innovativen Investitionen im Rahmen der Nachhaltigkeitsprinzipien, wachsen wir kontinuierlich weiter, schaffen weiterhin Mehrwert für die Wirtschaft sowie Arbeitsplätze.
TR Yenilikçi yatırımlarla sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde istikrarlı şekilde büyümeye, ekonomiye değer katmaya ve istihdam oluşturmaya devam ediyoruz.
alemão | turco |
---|---|
innovativen | yenilikçi |
der | ve |
weiter | devam |
DE Auch für den Einstieg Arbeitsplätze wollen Arbeitgeber relevante Erfahrung zu sehen.
TR Hatta giriş seviyesi işler için işverenlerin ilgili deneyimini görmek istiyorum.
alemão | turco |
---|---|
relevante | ilgili |
erfahrung | deneyimini |
sehen | görmek |
DE Ob Sie ein Foto auf Ihrem Lebenslauf wird auch davon abhängen, wo Sie sind Job-Suche, so verbringen Zeit das Lernen über die Erwartungen innerhalb der Länder, die Sie sich bewerben, um Arbeitsplätze in
TR Ayrıca Eğer iş arama nerede bağlıdır özgeçmişinizde bir fotoğrafı bulunacak, böylece işler için uyguluyorsanız ülkeler içindeki beklentilerini öğrendikten zaman harcamak
alemão | turco |
---|---|
foto | fotoğraf |
zeit | zaman |
suche | arama |
länder | ülkeler |
auch | ayrıca |
so | böylece |
sind | bir |
wo | nerede |
DE Entdecken Sie, wie Sie moderne digitale Arbeitsplätze schaffen, indem Sie Anwendungen und Desktops aus der Cloud Ihrer Wahl auf jedem beliebigen Gerät bereitstellen.
TR Herhangi bir buluttan herhangi bir cihaza uygulama ve masaüstleri sunarak modern bir dijital çalışma alanını nasıl gerçekleştirebileceğinizi keşfedin.
alemão | turco |
---|---|
entdecken | keşfedin |
moderne | modern |
gerät | cihaza |
und | ve |
wie | nasıl |
digitale | bir |
anwendungen | uygulama |
sie | herhangi |
DE Wegen der Touristen, aber auch, weil die wirtschaftsstarke Region viele gut bezahlte Arbeitsplätze bietet
TR Sadece turizmin sunduğu iş imkanları da değil, güçlü bir ekonomiye sahip olan bu bölgede iyi ücretli iş sunan çok sayıda firma bulunuyor
alemão | turco |
---|---|
gut | iyi |
bietet | sunan |
bezahlte | ücretli |
aber | bir |
die | değil |
der | bu |
auch | da |
DE Wir werden zeigen, dass eine sichere, bezahlbare und saubere Energieversorgung machbar ist, ohne auf Wohlstand und Arbeitsplätze zu verzichten.
TR Refah ve istihdamdan ödün vermeden güvenli, hesaplı ve temiz bir enerji tedarikinin mümkün olduğunu kanıtlayacağız.
alemão | turco |
---|---|
saubere | temiz |
ohne | vermeden |
wohlstand | refah |
und | ve |
sichere | güvenli |
DE Klar ist jedoch: Überall werden Medizinische Fachangestellte gesucht, rund 5.800 Arbeitsplätze gibt es in diesem Bereich allein in der Stadt Essen – und viele davon sind nicht besetzt.
TR Bu alanda sadece Essen kentinde yaklaşık 5.800 pozisyon var ve bunların çoğu açık pozisyonlar.
alemão | turco |
---|---|
rund | yaklaşık |
und | ve |
viele | çoğu |
DE Die besten Ergebnisse erzielt Deutschland beim Thema Arbeiten – es kommt auf Platz 5 von 58 Ländern weltweit. Beim Thema Wirtschaftslage & Sichere Arbeitsplätze ist es unter den Top-3-Ländern.
TR Almanya değerlendirmede en iyi sonuçları iş hayatı konusunda alarak dünya çapında 58 ülke arasında 5. sırada bulunuyor. Ekonomik durum ve güvenceli iş yerleri açısından Almanya, ilk üçte yer alıyor.
alemão | turco |
---|---|
ergebnisse | sonuçları |
weltweit | dünya |
deutschland | almanya |
die | ve |
besten | iyi |
von | açısından |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE ZUSAMMENARBEIT IN DER CLOUD UND HYBRID-ARBEITSPLÄTZE IN COVID-19-ZEITEN
TR COVID-19 ÇAĞINDA BULUTTA İŞ BİRLİĞİ VE HİBRİT İŞ YERLERİ
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulutta |
und | ve |
DE Arbeitsplätze und Bildungseinrichtungen schränken bestimmte Websites ein. Wenn Sie Ihre IP-Adresse bestimmen, können Sie die Menge und Qualität des Inhalts regulieren, den Sie online ansehen.
TR Iş yerleri ve eğitim kurumları belirli sitelere erişim sınırları uygulamaktadır. IP nizi belirleyerek internette izlediğiniz içerik miktarı ve kalitesini düzenleyebilirler.
alemão | turco |
---|---|
sie | i |
qualität | kalitesini |
bestimmte | belirli |
und | ve |
online | internette |
DE Zoom bietet branchenweit führende Lösungenn für virtuelle Meetings, Chat, VoIP-Telefonsysteme und Arbeitsplätze, mit denen Behörden ein neues, von Innovation und Einfallsreichtum geprägtes Zeitalter einläuten können.
TR Zoom, kurumunuzun inovasyon ve yaratıcılıkla tanımlanan yeni bir çağı benimsemesine yardımcı olmak için sektör lideri sanal toplantılar, sohbet, VoIP telefon sistemleri ve çalışma alanı çözümleri sunar.
alemão | turco |
---|---|
zoom | zoom |
bietet | sunar |
virtuelle | sanal |
können | olmak |
meetings | toplantı |
neues | yeni bir |
und | yardımcı |
DE CHORUS nutzt die Infrastruktur des Herausgebers für den Zugriff auf den Volltext und arbeitet mit den Dark Archives CLOCKSS und Portico zusammen, um die wissenschaftliche und medizinische Forschung langfristig zu sichern
TR CHORUS tam metne erişim için yayıncıların altyapısından yararlanır ve bilimsel ve tıbbi araştırmaların uzun süre boyunca korunmasını sağlamak için karanlık arşivler CLOCKSS ve Portico ile ortak hareket eder
alemão | turco |
---|---|
zugriff | erişim |
medizinische | tıbbi |
chorus | chorus |
infrastruktur | altyapı |
und | ve |
DE Überwache dein Backlink-Profil und halte es langfristig sauber
TR Backlink profilinizi izleyin ve uzun süre boyunca temiz tutun
alemão | turco |
---|---|
backlink | backlink |
und | ve |
DE Mit dem Mantra "Never Trust, Always Verify" und der Mission, Daten zu schützen, spielt Zero Trust eine Schlüsselrolle dabei, Organisationen in die Lage zu versetzen, Remote-Arbeit langfristig zu unterstützen.
TR Zero Trust, "Asla Güvenme, Her Zaman Doğrula" mantrası ve verileri koruma misyonuyla, kuruluşların uzun vadede uzaktan çalışmayı desteklemesini sağlamada önemli bir rol oynamaktadır.
alemão | turco |
---|---|
schützen | koruma |
trust | trust |
remote | uzaktan |
daten | verileri |
und | ve |
zu | her |
DE Trotz Pandemie war 2020 für viele Unternehmen ein Erfolg – Was bleibt davon langfristig? Highlights aus unserer Global Pricing Study.
TR Değişen tüketici tercihleri ve gelişen teknolojiler Türkiye otomotiv pazarını nasıl şekillendirecek?
alemão | turco |
---|---|
was | nasıl |
DE Wir freuen uns, langfristig mit dem bewährten Team und der bewährten Technologie von ACRCloud zusammenzuarbeiten, um umfassende Lösungen anzubieten.
TR Kapsamlı çözümler sunma amacıyla ACRCloud'un başarısı kanıtlı takımı ve teknolojisiyle uzun süreli birliktelik kurmak için heyecanlıyız.
alemão | turco |
---|---|
team | takım |
umfassende | kapsamlı |
lösungen | çözümler |
und | ve |
um | için |
DE Deine Scouts helfen dir auch, die besten Nachwuchsspieler*innen zu entdecken, um die herum du langfristig dein Team aufbauen kannst.
TR Ayrıca bir jenerasyon için takımınızı etrafında kuracağınız en iyi genç yıldızları keşfetmeniz için profiller oluşturup size yardım ederler.
alemão | turco |
---|---|
team | takım |
auch | ayrıca |
helfen | yardım |
die | size |
besten | en |
DE CHORUS nutzt die Infrastruktur des Herausgebers für den Zugriff auf den Volltext und arbeitet mit den Dark Archives CLOCKSS und Portico zusammen, um die wissenschaftliche und medizinische Forschung langfristig zu sichern
TR CHORUS tam metne erişim için yayıncıların altyapısından yararlanır ve bilimsel ve tıbbi araştırmaların uzun süre boyunca korunmasını sağlamak için karanlık arşivler CLOCKSS ve Portico ile ortak hareket eder
alemão | turco |
---|---|
zugriff | erişim |
medizinische | tıbbi |
chorus | chorus |
infrastruktur | altyapı |
und | ve |
DE 2022 will der türkische Hersteller Togg sein erstes Auto auf den Markt bringen – und langfristig auch nach Deutschland liefern.
TR Türkiye Otomobil Girişim Gurubu TOGG, 2022 yılında ilk otomobilini piyasaya sürmeye hazırlanıyor ve uzun vadede Almanya’ya da ihraç etmeyi planlıyor.
alemão | turco |
---|---|
deutschland | türkiye |
erstes | ilk |
und | ve |
auch | da |
DE Das fachübergreifende Arbeitsgebiet beschäftigt sich mit biomedizinischen Anwendungen – langfristig könnten das sogar künstliche Organe sein
TR Bu disiplinler arası alan tıbbi uygulamalara odaklanıyor ve gelecekte yapay organların kullanımını olanaklı hale getirme potansiyeline sahip
alemão | turco |
---|---|
sich | ve |
künstliche | yapay |
sein | sahip |
mit | arası |
DE Ich denke, dass die Krise uns langfristig dabei helfen wird, die Welt besser zu verstehen.
TR Ben bu krizin uzun vadede dünyayı daha iyi anlamamıza yardımcı olacağını düşünüyorum.
alemão | turco |
---|---|
welt | dünyayı |
besser | daha iyi |
zu | daha |
dass | bu |
DE Eine gute Nachricht für viele Dörfer, die bislang unter Bevölkerungsschwund litten – durch die Pandemie könnte der ländliche Raum auch langfristig wieder attraktiver werden.
TR Bu durum, şimdiye kadar nüfus düşüşünden muzdarip olan pek çok köy için iyi bir haber; pandemiyle birlikte, uzun vadede kırsal bölgeler yeniden daha çekici hale gelebilir.
alemão | turco |
---|---|
gute | iyi |
wieder | yeniden |
viele | pek |
für | için |
DE Mittel- und langfristig geht es insbesondere darum, Jobs zu erhalten
TR Buradaki amaç orta ve uzun vadede özellikle istihdamı ayakta tutmak
alemão | turco |
---|---|
und | ve |
insbesondere | özellikle |
DE Insgesamt ist offen, wie Corona mittel- bis langfristig die Emissionen beeinflusst.
TR Bütüne bakıldığında koronanın orta ve uzun vadede gaz salımlarını nasıl etkileyeceği belirsiz bir konu.
alemão | turco |
---|---|
wie | nasıl |
die | ve |
ist | ne |
DE Die Partei ist konsequent dem europäischen Gedanken verpflichtet und strebt langfristig eine föderale Republik Europa an.
TR Avrupa fikrine sıkı bir şekilde bağlı olan parti, uzun vadede federal bir Avrupa Cumhuriyeti hedefi güdüyor.
alemão | turco |
---|---|
partei | parti |
dem | şekilde |
europa | avrupa |
DE Die Bundesregierung strebt langfristig an, bis zur Mitte des Jahrhunderts weitgehend treibhausgasneutral zu werden. Helfen soll dabei der „Kohlausstieg“.
TR Federal Hükümet uzun vadeli planda, yüzyılın ortasında büyük ölçüde sera gazında nötr düzeye gelmeyi hedefliyor. “Kömüre veda” bu hedefe hizmet edecek.
DE Eine stärkere Nutzung von Holz als Baustoff bindet langfristig CO2.
TR Ahşabın bina yapımından daha fazla kullanılması uzun vadede CO2’nin emilmesine katkı yapar.
alemão | turco |
---|---|
von | nin |
eine | daha |
DE Eine stärkere Nutzung von Holz als Baustoff bindet langfristig CO2
TR Ahşabın bina yapımında daha fazla kullanılması uzun vadede CO2’nin emilmesine katkı yapar
alemão | turco |
---|---|
von | nin |
eine | daha |
DE Um ein Gefühl der Zugehörigkeit zu fördern, arbeiten wir langfristig mit ihnen
TR Biz aidiyet duygusunun gelişmesini sağlamak üzere bu gençlerle uzun vadeli çalışmalar yürütüyoruz
alemão | turco |
---|---|
wir | biz |
ihnen | bu |
DE Nach neuen wissenschaftlichen Untersuchungen bringt die schnelle Integration der Flüchtlinge in den Arbeitsmarkt langfristig einen Gewinn für alle.
TR Son bilimsel araştırmalara göre mültecilerin istihdam piyasasına hızlı entegrasyonu uzun vadede herkese kazanım sağlıyor.
alemão | turco |
---|---|
wissenschaftlichen | bilimsel |
integration | entegrasyonu |
alle | herkese |
schnelle | hızlı |
nach | göre |
DE Trotz Pandemie war 2020 für viele Unternehmen ein Erfolg – Was bleibt davon langfristig? Highlights aus unserer Global Pricing Study.
TR Değişen tüketici tercihleri ve gelişen teknolojiler Türkiye otomotiv pazarını nasıl şekillendirecek?
alemão | turco |
---|---|
was | nasıl |
DE Mit dem Mantra "Never Trust, Always Verify" und der Mission, Daten zu schützen, spielt Zero Trust eine Schlüsselrolle dabei, Organisationen in die Lage zu versetzen, Remote-Arbeit langfristig zu unterstützen.
TR Zero Trust, "Asla Güvenme, Her Zaman Doğrula" mantrası ve verileri koruma misyonuyla, kuruluşların uzun vadede uzaktan çalışmayı desteklemesini sağlamada önemli bir rol oynamaktadır.
alemão | turco |
---|---|
schützen | koruma |
trust | trust |
remote | uzaktan |
daten | verileri |
und | ve |
zu | her |
Mostrando 50 de 50 traduções