DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
"hohen kontrast aller" em alemão pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Helligkeit, Kontrast und Gamma von Bildern direkt in FreeOffice TextMaker ändern
TR Resimlerin parlaklığını, kontrastını ve gamasını doğrudan FreeOffice TextMaker'da değiştirin
alemão | turco |
---|---|
direkt | doğrudan |
und | ve |
DE Helligkeit, Kontrast und Gamma von Bildern direkt in Presentations ändern
TR Resimlerin parlaklığını, kontrastını ve gamasını doğrudan FreeOffice Presentations içinde değiştirin
alemão | turco |
---|---|
direkt | doğrudan |
in | içinde |
und | ve |
DE Helligkeit, Kontrast und Gamma von Bildern direkt in FreeOffice PlanMaker ändern
TR Resimlerin parlaklığını, kontrastını ve gamasını doğrudan FreeOffice TextMaker'da değiştirin
alemão | turco |
---|---|
direkt | doğrudan |
und | ve |
DE Ihr QR Code wird von Scannern vielleicht deshalb nicht erkannt, weil er verschwommen oder der Kontrast zwischen Code und Hintergrund zu gering ist
TR QR Kodunuz bulanık olduğu veya Kod ile arka plan arasında yeterince kontrast olmadığı için QR Kodunuz algılanmayabilir
alemão | turco |
---|---|
code | kod |
hintergrund | arka plan |
qr | qr |
oder | veya |
zu | için |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Es ist hoch über dem Bosporus, als beeindruckender Kontrast zur Skyline von Istanbul, gelegen.
TR Boğaz sırtlarından yükselerek İstanbul şehir manzarasına karşı silüet oluşturuyor.
alemão | turco |
---|---|
von | karşı |
DE Visuell wurde Sea of Thieves so entwickelt, dass Umgebungen und Modelle leicht lesbar sind und zwischen Elementen ein hoher visueller Kontrast besteht
TR Görsel olarak Sea of Thieves, ögeler arasında yüksek görsel kontrast ile kolayca okunabilir ortamlara ve modellere sahip olacak şekilde tasarlanmıştır
alemão | turco |
---|---|
lesbar | okunabilir |
hoher | yüksek |
leicht | kolayca |
und | ve |
zwischen | arasında |
DE Mithilfe dieser Einstellung können Spieler die Farbbalance in Sea of Thieves verändern, um in verschiedenen Kontexten einen besseren Kontrast zu erzielen. Farbbalance, -intensität und -sättigung können individuell angepasst werden.
TR Bu ayar, oyuncuların Sea of Thieves'deki renk dengesini çeşitli bağlamlarda daha iyi kontrast sağlamak için değiştirmesine olanak tanır. Renk dengesi, yoğunluğu ve doygunluğu tek tek ayarlanabilir.
alemão | turco |
---|---|
spieler | oyuncular |
verschiedenen | çeşitli |
und | ve |
dieser | bu |
besseren | daha |
DE Ein Protokoll aller Seiten, die Besuchern angezeigt werden, ist eine weitere Möglichkeit, die Anzahl aller Seiten Ihrer Website zu ermitteln
TR Ziyaretçilere sunulan tüm sayfaların günlüğü, web sitenizdeki tüm sayfaların sayısını bilmenin başka bir yoludur
alemão | turco |
---|---|
weitere | başka |
website | web |
anzahl | sayısını |
aller | bir |
zu | tüm |
DE Der Hauptgrund ist Arbeit: 47 Prozent aller weltweiten Expats sind deswegen ins Ausland gezogen, 52 Prozent aller deutschen Expats
TR Ana neden iş: Dünyanın her yerindeki tüm expat’ların yüzde 47’si bu nedenle yurtdışına gitmişler, Alman expat’larda bu oran yüzde 52
alemão | turco |
---|---|
prozent | yüzde |
deutschen | alman |
aller | tüm |
DE Ethereum Ihre Ethereum (ETH) dank der hohen Sicherheitsstandards von iOS und Android vor potenziellen Bedrohungen.
TR Ethereum (ETH)'nizi iOS ve Android için yüksek güvenlik standartlarımız sayesinde her türlü potansiyel tehditten koruyun.
alemão | turco |
---|---|
ethereum | ethereum |
hohen | yüksek |
ios | ios |
android | android |
potenziellen | potansiyel |
eth | eth |
und | ve |
ihre | için |
DE Wenn ein Teil nicht unseren extrem hohen Standards entspricht, verkaufen wir es nicht
TR Bir parça, ortaya koyduğumuz katı standartlara uymazsa bu parçayı satmayız
alemão | turco |
---|---|
standards | standartlara |
nicht | bir |
DE Das Fairmont Singapore bemüht sich seit jeher um die Integration des einzigartigen kulturellen und traditionellen Erbes dieser außergewöhnlichen Destination, unter Beibehaltung des hohen Anspruchs an Luxus und Eleganz.
TR Fairmont Singapore, lüks ve günümüzün gereklerine uyum sağlarken, olağanüstü bölgenin benzersiz kültürünü, geleneklerini ve mirasını kucaklamaya güçlü bir şekilde bağlıdır.
alemão | turco |
---|---|
singapore | singapore |
einzigartigen | benzersiz |
außergewöhnlichen | olağanüstü |
fairmont | fairmont |
und | ve |
luxus | lüks |
DE Alle Logo-Teile werden von unserem preisgekrönten Designteam manuell erstellt, um den hohen Qualitätsstandards zu entsprechen. Wir bieten 9 Arten und Stile von Logos zum Erstellen an.
TR Tüm logo bileşenleri, ödüllü ekibimiz tarafından en yüksek kalite standartlarını karşılamak üzere özenle tasarlandı. 9 farklı tür ve tarzda logo oluşturmanızı sağlıyoruz.
alemão | turco |
---|---|
hohen | yüksek |
arten | tür |
preisgekrönten | ödüllü |
erstellen | oluşturmanızı |
logo | logo |
und | ve |
alle | tüm |
DE Theta baut ein Peer-to-Peer-Netzwerk (P2P) auf, mit dem diese aktuellen Probleme gelöst werden sollen, während gleichzeitig eine Blockchain als Anreizschicht verwendet wird, um das Bereitstellungsnetzwerk auf einer konstant hohen Leistung zu halten.
TR Theta eşler arasında çalışan bir ağ yaratarak bu mevcut sorunları çözmeyi, bir teşvik katmanı olarak blockchain kullanarak dağıtım ağını yüksek performansta tutmayı hedeflemektedir.
alemão | turco |
---|---|
blockchain | blockchain |
probleme | sorunları |
diese | bu |
hohen | yüksek |
zu | e |
als | olarak |
DE Kunden mit hohen Schreib- oder Leseanforderungen teilen Datenbanken oft auf mehrere Instances auf, um einen höheren Durchsatz zu erzielen
TR Yüksek yazma veya okuma gereksinimleri olan müşteriler, daha yüksek verim elde etmek için genellikle veritabanlarını birkaç veritabanı sunucusuna bölerler
alemão | turco |
---|---|
kunden | müşteriler |
oft | genellikle |
mit | elde |
oder | veya |
datenbanken | veritabanları |
zu | etmek |
hohen | yüksek |
instances | için |
höheren | daha |
erzielen | elde etmek |
um | birkaç |
DE FlexiPDF bietet den vollen Funktionsumfang einer High-End-PDF-Bearbeitungslösung, aber ohne den hohen Preis.
TR FlexiPDF yazılımı, yüksek fiyat etiketi olmadan bir üst segment PDF düzenleyicisi yazılımının tüm özelliklerini sunmaktadır.
alemão | turco |
---|---|
ohne | olmadan |
preis | fiyat |
vollen | tüm |
aber | bir |
DE Holen Sie sich ein perfekt gestaltetes Logo für Ihre Architekturagentur, Ihr Studio oder Ihr Designbüro. Ein stilvolles Architekturlogodesign wird Ihr Unternehmen zu neuen Höhen führen.
TR Mimarlık ajansınız, stüdyonuz ya da tasarım firmanız için en iyi logo tasarımını elde edin. Şık bir mimarlık logosu ile gökleri delin.
alemão | turco |
---|---|
unternehmen | tasarım |
oder | ya |
logo | logo |
sich | ile |
DE Animierte Erklärer Video-Produktion. Hohen Qualität Auf einem Budget!
TR Hareketli Açıklayıcı Video Yapımı. Bir Bütçede Yüksek Kalite!
alemão | turco |
---|---|
video | video |
qualität | kalite |
hohen | yüksek |
DE „Wenn du ein Gamer mit besonders hohen Ansprüchen an deinen Sound bist, solltest du dir die Arctis-Pro-Linie unbedingt ansehen.“
TR “Eğer bir ses cihazı meraklısı oyuncuysanız Arctis Pro Serisi denemenize kesinlikle değer, ”
DE Kleiner blonder Teenager im legalen Alter in hohen Röhrensocken nimmt BBC
TR Sıcak profesyonel olmayan BBW, senin için göz alıcı tıraşsız kurabiye ile oynuyor
alemão | turco |
---|---|
in | için |
DE Die Kibar-Gruppe leistet durch ihre hohen Produktionskapazitäten, den geschaffenen Arbeitsplätzen, ihren Exporten und sozialen Investitionen einen wesentlichen Beitrag zur türkischen Wirtschaft.
TR Kibar Grubu; yüksek üretim kapasiteli sanayi tesisleri, yarattığı istihdam, ihracat ve toplumsal yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır.
alemão | turco |
---|---|
hohen | yüksek |
beitrag | katkı |
gruppe | grubu |
und | ve |
DE Faserlaser sind wegen der hohen Strahlqualität eine gute erste Wahl für Präzisionsanwendungen bzw. jede Anwendung, die eine schmale Fuge und eine sehr hohe Schnittqualität erfordert. Zu den typischen Materialien zählen:
TR Yüksek ışın kalitesi nedeniyle fiber lazerler hassas uygulamaları için veya dar kerf ve çok yüksek kalitede kesim gerektiren işlerde ilk tercih olurlar. Tipik malzemeler şunları içerir:
alemão | turco |
---|---|
wahl | tercih |
anwendung | uygulamalar |
materialien | malzemeler |
erste | ilk |
und | ve |
hohe | yüksek |
gute | kalitede |
bzw | veya |
DE Neben einer ausgesprochen hohen Schnittqualität bei Teilen mit komplexen Strukturen kann die Wasserstrahl-Technologie eine größere Anzahl an unterschiedlichen Materialien und Stärken handhaben als jede andere Schneidmethode
TR Su jeti teknolojisi olağanüstü ince detaylı kesim yapmanın yanı sıra herhangi bir diğer kesme yönteminden daha büyük çeşitlilikte malzeme ve kalınlığı işleyebilir
alemão | turco |
---|---|
materialien | malzeme |
technologie | teknolojisi |
andere | diğer |
neben | yanı sıra |
größere | daha büyük |
anzahl | bir |
und | ve |
bei | e |
DE Zebra hilft Ihrem Unternehmen, Sicherheitsstandards für Lebensmittel und Getränke effizienter zu erfüllen, lebensmittelbedingte Krankheiten zu reduzieren und die hohen Kosten von Lebenmittelrückrufen zu vermeiden.
TR Zebra iş yerlerinizin gıda ve içecek güvenlik standartlarına daha etkili şekilde uymasına, gıda kaynaklı hastalık bulaşmalarının azalmasına ve gıda ürünlerinde masraflı geri çekmelerden kaçınmasına yardımcı olur.
alemão | turco |
---|---|
zebra | zebra |
hilft | yardımcı olur |
lebensmittel | gıda |
getränke | içecek |
effizienter | etkili |
und | yardımcı |
zu | geri |
DE Die Abwicklung von Online-Bestellungen erfordert einen hohen Grad an Bestandstransparenz und betrieblicher Effizienz
TR Online siparişleri gerçekleştirmek, yüksek ölçüde envanter izlenebilirliği ve operasyonel etkinlik gerektirir
alemão | turco |
---|---|
erfordert | gerektirir |
hohen | yüksek |
online | online |
und | ve |
DE Hochwertiges, beschichtetes Papieretikett mit einem Klebstoff, der bei niedrigen und hohen Temperaturen funktioniert.
TR Düşük ve yüksek sıcaklıklarda performans gösteren yapışkanlı, premium kalitede üstten kaplamalı kağıt.
alemão | turco |
---|---|
hohen | yüksek |
und | ve |
DE Die Antennen für RAIN-RFID-Lesegeräte von Zebra bieten einen hohen Durchsatz und hochleistungsfähige Kommunikation, sodass Unternehmen wichtige Informationen an allen Einsatzorten erfassen, übertragen und verwalten können.
TR Zebra RAIN RFID okuyucu antenleri, yüksek işlem hacmi, yüksek kapasiteli iletişim sunar ve kuruluşların önemli verileri yakalamasını, taşımasını ve yönetmesini sağlar.
alemão | turco |
---|---|
zebra | zebra |
hohen | yüksek |
kommunikation | iletişim |
rfid | rfid |
wichtige | önemli |
informationen | verileri |
und | ve |
bieten | sunar |
unternehmen | kuruluşların |
DE In Anwendungsbereichen mit besonders hohen Temperaturen oder im Freien bei widrigen Bedingungen
TR Son derece yüksek sıcaklıklar ve zorlu açık hava ortamlarına karşı dayanıklılık gerektiren uygulamalarda
alemão | turco |
---|---|
hohen | yüksek |
mit | ve |
freien | açık |
in | karşı |
DE Sie erhalten alle Funktionen für maximale Transparenz und Effizienz in Ihren rauen Umgebungen mit hohen Scanvolumina – von branchenführenden Leseraten und außergewöhnlicher Lesegenauigkeit bis hin zu hervorragender RF-Empfindlichkeit
TR Sektör lideri okuma hızlarından olağanüstü okuma hatasızlığı ve üstün RF hassasiyetine kadar, yüksek hacimli ve dayanıklı ortamlarınızda maksimum izlenebilirlik ve verim için ihtiyacınız olan tüm özellikleri elde edersiniz
alemão | turco |
---|---|
und | ve |
hohen | yüksek |
maximale | maksimum |
transparenz | izlenebilirlik |
funktionen | özellikleri |
alle | tüm |
DE Die robuste RFID-Antenne AN440 liefert die hohe Leistung, Kapazität und Reichweite, die Sie benötigen, um hohen Warenverkehr schnell und genau nachverfolgen zu können, auch in großen Anwendungsbereichen.
TR Güçlü AN440 RFID anteni, yoğun ürün trafiğini büyük uygulama alanlarında dahi, hızlı ve hatasız takip etmek için ihtiyacınız olan yüksek performansı, kapasiteyi ve menzili sunar.
alemão | turco |
---|---|
liefert | sunar |
nachverfolgen | takip |
rfid | rfid |
schnell | hızlı |
benötigen | ihtiyacınız |
und | ve |
hohe | yüksek |
großen | büyük |
zu | etmek |
leistung | performans |
DE Verderbliche Produkte verlieren schnell an Frische und Haltbarkeit, wenn sie hohen Temperaturen ausgesetzt sind
TR Kolay bozulabilen ürünler yüksek sıcaklıklara maruz kaldıklarında tazeliklerini ve raf ömürlerini çabuk kaybeder
alemão | turco |
---|---|
ausgesetzt | maruz |
produkte | ürünler |
und | ve |
hohen | yüksek |
schnell | çabuk |
DE Ergänzen Sie es durch eine Tastatur, einen zusätzlichen Akku oder sogar einen Scanner – alles, was Sie benötigen, um Ihren eigenen hohen Ansprüchen gerecht zu werden
TR Klavye, ekstra pil, barkod okuyucu, kısacası kendi yüksek standartlarınıza ulaşmak için ihtiyacınız olan her şeyi ekleyin
alemão | turco |
---|---|
tastatur | klavye |
zusätzlichen | ekstra |
akku | pil |
scanner | okuyucu |
hohen | yüksek |
benötigen | ihtiyacınız |
ergänzen | ekleyin |
alles | şeyi |
sie | her |
eine | olan |
DE Verbessern Sie die Widerstandsfähigkeit Ihrer Supply Chain im Einzelhandel und profitieren Sie durch integrierte Logistiklösungen von einem hohen Maß an Flexibilität
TR Entegre lojistik çözümlerimiz ile, tedarik zincirinizin zorlukları yenme gücünü artırın ve yüksek düzeyde esneklikten yararlanın
alemão | turco |
---|---|
supply | tedarik |
integrierte | entegre |
und | ve |
hohen | yüksek |
DE Die NETZSCH-Planeten-Misch- und Knet-Maschinen zeigen ihre wahre Größe bei schwer zu dispergierenden Produkten und hohen Viskositäten
TR NETZSCH Planet Karıştırma ve Yoğurma Makinesi dispersiyonu zor olan ürünlerde ve yüksek viskozitelerde esas gücünü gösterir
alemão | turco |
---|---|
zeigen | gösterir |
schwer | zor |
hohen | yüksek |
netzsch | netzsch |
ihre | olan |
und | ve |
DE Einzigartige physikalische Eigenschaften führen zu ihrem hohen Festigkeitsprofil, effizientem Feuchtigkeitsmanagement und ihrer Hautfreundlichkeit.
TR Benzersiz fiziksel özellikleri, yüksek mukavemet profili, etkin nem yönetimi ve yumuşaklığı beraberinde getirir.
alemão | turco |
---|---|
einzigartige | benzersiz |
hohen | yüksek |
eigenschaften | özellikleri |
und | ve |
DE Die Mischung von synthetischen Fasern mit TENCEL™ Lyocell- und Modalfasern resultiert in High-Performance Sportbekleidung für athletische Aktivitäten, welche einen hohen Grad an Schweiß verursachen können
TR TENCEL™ Lyocell ve Modal elyaflar, diğer elyaflarla birleştirildiğinde spor kumaşların özelliklerini farklı sporlara uygun hale getirir
DE Ethereum Ihre Ethereum (ETH) dank der hohen Sicherheitsstandards von iOS und Android vor potenziellen Bedrohungen.
TR Ethereum (ETH)'nizi iOS ve Android için yüksek güvenlik standartlarımız sayesinde her türlü potansiyel tehditten koruyun.
alemão | turco |
---|---|
ethereum | ethereum |
hohen | yüksek |
ios | ios |
android | android |
potenziellen | potansiyel |
eth | eth |
und | ve |
ihre | için |
Mostrando 50 de 50 traduções