TR Mense ülkenize bagli olarak 6.3% taban ücret 0,30 ABD dolari ve Degisken Sinir Ötesi Ücret uygulanabilir. TÜM ÜCRETLER, Hesap Bakiyenize göndermeden önce alacakli tarafindan ödenecek ve tutardan düsülecektir.
TR Mense ülkenize bagli olarak 6.3% taban ücret 0,30 ABD dolari ve Degisken Sinir Ötesi Ücret uygulanabilir. TÜM ÜCRETLER, Hesap Bakiyenize göndermeden önce alacakli tarafindan ödenecek ve tutardan düsülecektir.
EN Depending on your country of origin, a 6.3% base fee, in the amount of 0.30 USD and a Variable Cross-Border Fee may apply. ALL FEES will be paid and deducted by the payee before sending it to your Account Balance.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
hesap | account |
önce | before |
TR Mense ülkenize bagli olarak 6.3% taban ücret 0,30 ABD dolari ve Degisken Sinir Ötesi Ücret uygulanabilir. TÜM ÜCRETLER, Hesap Bakiyenize göndermeden önce alacakli tarafindan ödenecek ve tutardan düsülecektir.
EN Depending on your country of origin, a 6.3% base fee, in the amount of 0.30 USD and a Variable Cross-Border Fee may apply. ALL FEES will be paid and deducted by the payee before sending it to your Account Balance.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
hesap | account |
önce | before |
TR Tamamen dağıtılmış bir tedarik ile, döviz işlemleri ve hızlı sınır ötesi transferler gibi köprüleme fırsatları, merkezi olmayan bir ağ üzerinden güvenle kolaylaştırılabilir.
EN With a fully distributed supply, bridging opportunities such as foreign exchange transactions and fast cross-border transfers can be confidently facilitated over a decentralized network.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
tamamen | fully |
dağıtılmış | distributed |
tedarik | supply |
işlemleri | transactions |
hızlı | fast |
sınır | border |
fırsatları | opportunities |
TR 6.5. 2030’a kadar uygun görüldüğünde sınır ötesi işbirliği yoluyla her düzeyde bütünleşik su kaynakları yönetimi uygulanması
EN 6.5. By 2030, implement integrated water resources management at all levels, including through transboundary cooperation as appropriate
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
uygun | appropriate |
işbirliği | cooperation |
her | all |
düzeyde | levels |
su | water |
kaynakları | resources |
yönetimi | management |
TR 6.5.1. Entegre su kaynakları yönetimi uygulamasının derecesi (0-100) 6.5.2. Su işbirliği için operasyonel bir düzenleme ile sınır ötesi havza alanının oranı
EN 6.5.1. Degree of integrated water resources management implementation (0-100) 6.5.2. Proportion of transboundary basin area with an operational arrangement for water cooperation
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
entegre | integrated |
su | water |
kaynakları | resources |
yönetimi | management |
işbirliği | cooperation |
operasyonel | operational |
alanı | area |
TR Uygulamada, sınır ötesi yasal düzenlemeler nedeniyle; hizmet sürecinin takibi ve korunması zor olabilmektedir
EN In practice, it can also be challenging to monitor and maintain service levels within cross-border arrangements
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sınır | border |
hizmet | service |
ve | and |
TR PHP ve diğer birçok dilin kullanıcıları, değişken++ ve değişken-- gösterimine az çok aşinadır
EN Users of PHP and many other languages may be familiar with the notation of variable++ and variable--
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
php | php |
diğer | other |
kullanıcıları | users |
değişken | variable |
TR Algorand blockchaini, mevcut platformlar tarafından henüz sağlanamayan bu sınırlar ötesi ekonominin üzerinde kurulacağı ideal temeli tam anlamıyla merkeziyetsiz, güvenli ve ölçeklenebilir olmasıyla sunuyor
EN The Algorand blockchain offers the ideal foundation upon which to build this borderless economy, as it is truly decentralized, secure and scalable, something that has not been possible for existing platforms to date
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
platformlar | platforms |
ideal | ideal |
temeli | foundation |
merkeziyetsiz | decentralized |
güvenli | secure |
ölçeklenebilir | scalable |
sunuyor | offers |
TR Paris, Şeyseller, İstanbul ve ötesi
EN Paris, Seychelles, Istanbul and beyond
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
paris | paris |
ve | and |
TR Bu çerçevede araştırma konusu merkezi bir rol oynuyor ve araştırmaların disiplinler ve ulusal sınırlar ötesi bir yaklaşımla yürütülmesi gerekiyor
EN One central role in this is played by research – across disciplines and national borders
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bu | this |
araştırma | research |
merkezi | central |
rol | role |
ulusal | national |
TR Soruşturmalar, müvekkillerin iddia ve şüphelere karşı harekete geçebilmelerini sağlamak için sınırlar ötesi iş birliği gerektirmektedir
EN Investigations regularly involve cross-border cooperation to help clients address allegations or suspicions about sensitive issues
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
soruşturmalar | investigations |
TR Paris, Şeyseller, İstanbul ve ötesi
EN Paris, Seychelles, Istanbul and beyond
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
paris | paris |
ve | and |
TR Paris, Şeyseller, İstanbul ve ötesi
EN Paris, Seychelles, Istanbul and beyond
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
paris | paris |
ve | and |
TR Merkel hükümetleri Atlantik ötesi ilişkilere en büyük önceliği vererek, ABD ve Almanya arasındaki geleneksel sıkı ilişkilere özen gösterdiler
EN Merkel’s governments gave the highest priority to transatlantic relations and cultivated the traditionally close relations between Germany and the USA
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
merkel | merkel |
abd | usa |
ve | and |
almanya | germany |
arasındaki | between |
geleneksel | traditionally |
TR Joe Biden Alman hükümetinin ortak değerler ve çıkarlara dayalı daha sıkı bir Atlantik ötesi birliğe geri dönüş umudunu temsil ediyor. Angela Merkel, yeni ABD Başkanı’nı Temmuz 2021 de ziyaret etti.
EN Joe Biden is the embodiment of the German government’s hopes that a return to a closer transatlantic alliance based on shared values and interests will be possible. Angela Merkel visited the new US president in July 2021.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
alman | german |
ortak | shared |
angela | angela |
merkel | merkel |
abd | us |
temmuz | july |
ziyaret | visited |
TR Bu çerçevede araştırma konusu merkezi bir rol oynuyor ve araştırmaların disiplinler ve ulusal sınırlar ötesi bir yaklaşımla yürütülmesi gerekiyor
EN One central role in this is played by research – across disciplines and national borders
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bu | this |
araştırma | research |
merkezi | central |
rol | role |
ulusal | national |
TR „Gerçek ötesi çağ“da medya nasıl yeniden güven kazanabilir? Sosyal medyanın öz dinamizmi yerleşik medyayı ezip geçti mi?
EN How can media regain people’s trust in a “post-truth age”? Have the established media been overwhelmed by the sheer momentum of the social media?
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
da | in |
güven | trust |
ın | of |
TR Tüm değişken hacimli pistonlu motorların aynı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Tekrar düşünün
EN Do you think all variable piston motors are created equal? Think again
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
tüm | all |
değişken | variable |
tekrar | again |
TR Eaton X3 değişken hacimli tak-çalıştır pistonlu motorla tanışın
EN Introducing the Eaton X3 plug-in variable piston motor
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
eaton | eaton |
değişken | variable |
TR Değişken oranlı direksiyonu etkinleştirin, manuel direksiyon kabiliyetini koruyun ve direksiyonun tur dönüşlerini eşitleyin
EN Enable variable ratio steering, maintain manual steering capability and equalise lock-to-lock turns
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
değişken | variable |
etkinleştirin | enable |
manuel | manual |
ve | and |
TR Pozisyonun gerektirdiği değişken çalışma saatlerine uyum sağlayabilen,
EN Able to adapt to the variable working hours required by the position,
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
değişken | variable |
çalışma | working |
TR Yazılım yapan değişken sayfa oluşturucu ve ürün açılış sayfası, her ders için bir WordPress temasıyla e-öğrenme için premium önyükleme şablonları kullanır
EN The variant page builder which makes software, and product landing page both use premium bootstrap templates for e-learning with one WordPress theme for each lesson
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yazılım | software |
oluşturucu | builder |
ürün | product |
wordpress | wordpress |
premium | premium |
önyükleme | bootstrap |
şablonları | templates |
TR Gösterişli küçük akordeon listesi, akordeon galerisi UI tasarımının, yalnızca HTML akordeon öğesine ihtiyaç duymadan değişken hale getirmesi için harika olacaktır
EN The swanky little accordion list will be great for accordion gallery UI design to make it variable with no need for HTML only accordion element
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
küçük | little |
akordeon | accordion |
listesi | list |
html | html |
ihtiyaç | need |
değişken | variable |
harika | great |
TR Başarımızın önemli bir anahtarı, ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı iş akışları ve değişken fiyat noktalarını destekleyecek farklı form faktörlerine sahip, amaca yönelik cihazlara ihtiyaç duyan müşterilerimizi dinlemek olmuştur
EN A significant key to our success has been listening to our customers who need very purpose-driven devices, in different form factors to support different workflows and varying price points based on their needs
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
farklı | different |
fiyat | price |
destekleyecek | support |
form | form |
amaca | purpose |
TR Dayanıklı, değişken Zebra misafir bileklikleri, ileri hatlarda çalışan personelinizin, misafirlerinizi yeniden yazdırma ve yeniden bileklik takma işlemleriyle oyalamak yerine akılda kalacak deneyimler yaratmaya zaman ayırabilmesini sağlar
EN Durable, versatile Zebra guest wristbands empower your front-line staff to focus on creating memorable experiences—not inconveniencing your guests with reprinting and rebanding
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
dayanıklı | durable |
zebra | zebra |
misafir | guest |
bileklikleri | wristbands |
misafirlerinizi | your guests |
deneyimler | experiences |
TR Zebra'nın değişken kurumsal tabletleri zarif tüketici tasarımı ile sağlam güvenlik, dayanıklılık ve performansı birleştirir.
EN Zebra's versatile enterprise tablets combine sleek consumer styling with rock-solid security, durability and performance.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
zebra | zebra |
kurumsal | enterprise |
tabletleri | tablets |
tüketici | consumer |
sağlam | solid |
güvenlik | security |
dayanıklılık | durability |
performansı | performance |
TR Değişken Oda Sıcaklığı Göstergeleri
EN Reversible Room Temperature Indicators
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
oda | room |
sıcaklığı | temperature |
göstergeleri | indicators |
TR Bu sistem Wunder için kullanım kolaylığından uzak, şirketin ihtiyaçlarını karşılamayan ve yönetim merkezli bir çözüm içermeyen son derece değişken ve parçalanmış bir sistemdi.
EN The system was extremely varied and disjoined, as Wunder lacked an easy-to-use, centrally-managed solution to fulfill their needs.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kullanım | use |
çözüm | solution |
ihtiyaçları | needs |
TR Bu kadar fazla değişken olduğunda, size küresel ticari faaliyetlerinizi sürdürme olanağı sağlayacak bir iş ortaklığına ihtiyaç duyarsınız. Tedarik zinciri stratejilerimiz size aşağıdaki açılardan yardımcı olabilir:
EN With so many variables, you need a partnership that enables you to keep your global trade moving. Here?s how our supply chain strategies can help you:
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
size | you |
küresel | global |
ihtiyaç | need |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
TR işlevini kullanabilmek için, PHP'nin MySQLi desteği ile derlenmiş olması gerekmektedir. Bunların yanında, bütün PHP sürümlerine eklenen dizge ve değişken işlevleri gibi birçok çekirdek işlev de mevcuttur.
EN , PHP must be compiled with MySQLi support. There are many core functions that are included in every version of PHP, such as the string and variable functions. A call to
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
php | php |
desteği | support |
gerekmektedir | must |
dizge | string |
değişken | variable |
birçok | many |
çekirdek | core |
TR (PHP 8.0.0 öncesinde değişken gerekliydi.) İlk catch bloğu, nesneyi işleyecek throw nesnesinin türüyle eşleşen bir hata veya istisnayla karşılaştığında bunları engelleyecektir.
EN (The variable was required prior to PHP 8.0.0.) The first catch block a thrown exception or error encounters that matches the type of the thrown object will handle the object.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
php | php |
değişken | variable |
hata | error |
veya | or |
bunları | that |
türü | type |
TR PHP 8.0.0 ve sonrasında, değişken ismi yakalama istisnası için isteğe bağlıdır. Belirtilmezse, catch bloğu çalışmaya yine de devam eder fakat istisnayı oluşturacak nesneye erişemez.
EN As of PHP 8.0.0, the variable name for a caught exception is optional. If not specified, the catch block will still execute but will not have access to the thrown object.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
php | php |
değişken | variable |
ismi | name |
yine | still |
fakat | but |
TR Bunların her ikisi de değişkenin değerini bir arttırır ve değişken üzerindeki etkileri aynıdır
EN Both pre-increment and post-increment essentially increment the variable, and the effect on the variable is identical
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
değişken | variable |
TR Önceden arttırma, ++$değişken olarak yazılır ve arttırılmış değer öncelik alır (PHP değişkenin değerini önce arttırır, sonra okur, bu sebeple önceden arttırma ismi verilmiştir)
EN Pre-increment, which is written '++$variable', evaluates to the incremented value (PHP increments the variable before reading its value, thus the name 'pre-increment')
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
değişken | variable |
değer | value |
php | php |
ismi | name |
TR Sonradan arttırma ise, $değişken++ olarak yazılır ve değer arttırılmadan önceki özgün değer önceliklidir (PHP değişkenin değerini okuduktan sonra değerini arttırır, bu sebeple sonradan arttırma ismi verilmiştir).
EN Post-increment, which is written '$variable++' evaluates to the original value of $variable, before it was incremented (PHP increments the variable after reading its value, thus the name 'post-increment').
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
değişken | variable |
değer | value |
özgün | original |
php | php |
ismi | name |
TR Türüne bakılacak değişken.
EN The variable being type checked.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
değişken | variable |
türü | type |
TR is_int() - Değişken bir tamsayı mı diye bakar
EN is_int() - Find whether the type of a variable is integer
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
değişken | variable |
TR is_numeric() - Değişken bir sayı veya bir sayısal dizge mi diye bakar
EN is_numeric() - Finds whether a variable is a number or a numeric string
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
değişken | variable |
veya | or |
dizge | string |
TR Başarımızın önemli bir anahtarı, ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı iş akışları ve değişken fiyat noktalarını destekleyecek farklı form faktörlerine sahip, amaca yönelik cihazlara ihtiyaç duyan müşterilerimizi dinlemek olmuştur
EN A significant key to our success has been listening to our customers who need very purpose-driven devices, in different form factors to support different workflows and varying price points based on their needs
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
farklı | different |
fiyat | price |
destekleyecek | support |
form | form |
amaca | purpose |
TR Kripto anahtarları hedef bir cihaza transfer etmek için kullanılan temel değişken yükleyici yardımcı yazılımı
EN Key variable loader utility to transfer encryption keys to a target device
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
anahtarları | keys |
hedef | target |
cihaza | device |
transfer | transfer |
temel | key |
değişken | variable |
TR Değişken Oda Sıcaklığı Göstergeleri
EN Reversible Room Temperature Indicators
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
oda | room |
sıcaklığı | temperature |
göstergeleri | indicators |
TR return bir işlev değil bir dil oluşumu olduğundan, değiştirgesini içeren parantez yalnızca değiştirge bir ifade içeriyorsa zorunludur. Bir değişken döndürürken genellikle parantez kullanılmaz ve kullanılmaması önerilir.
EN Note that since return is a language construct and not a function, the parentheses surrounding its argument are not required and their use is discouraged.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
işlev | function |
dil | language |
TR 1 Ocak 2022’de yürürlüğe girecek olan yeni bir işletme sözleşmesi, görevleri değişken ekiplere kaydırarak onlara büyük esneklik ve sorumluluk veriyor
EN A new company agreement, valid beginning on 1 January 2022, shifts tasks to variable teams and gives them great flexibility and responsibility
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ocak | january |
sözleşmesi | agreement |
değişken | variable |
onlara | them |
büyük | great |
esneklik | flexibility |
sorumluluk | responsibility |
TR Bu güzergah size kilometrelerce uzun kum sahiller, bolca değişken bir manzara, plajlar ve huzur veren balıkçı köyleri takdim ediyor
EN The route offers miles of sandy beaches, varied landscapes, seaside resorts and idyllic fishing villages
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
güzergah | route |
TR Gerçi değişken su kalitesi nedeniyle burada yüzmek pek tavsiye edilmiyor; ama finans metropolünün bu sahil parkı, sevilen bir dinlenme, spor ve kültür mekanı.
EN While swimming is not recommended due to the varying water quality, the newly-designed Uferpark in Germany’s financial metropolis is a popular place for recreation, sport and culture.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
su | water |
kalitesi | quality |
finans | financial |
spor | sport |
kültür | culture |
sevilen | popular |
TR Ancak, değişken talep, kısıtlı tedarik ve güvenilir olmayan lojistik nedeniyle farklı düşünmemiz, aynı zamanda da daha sürdürülebilir tedarik zincirleri kurmak için bu imkanları kullanırken arz güvenliği sağlamamız gerekiyor
EN However, with demand being volatile, supply tight, and logistics unreliable, we need to think differently to secure supply while at the same time using these opportunities to set up more sustainable supply chains
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
talep | demand |
güvenilir | secure |
lojistik | logistics |
sürdürülebilir | sustainable |
zincirleri | chains |
gerekiyor | need |
TR ?Tanımlanmamış değişken? ile ilgili PHP uyarıları düzeltildi.
EN Fixed PHP notices about ?undefined variable?.
TR Normalleştirilmiş değişken ve işlev adlandırma kuralları.
EN Normalized variable and function naming conventions.
TR İfadede kullanılan bir değişken üst etki alanında tanımlandığında, örtük olarak değeriyle aktarılır. Aşağıdaki örnekte $fn1 ve $fn2 işlevleri aynı şekilde davranır.
EN When a variable used in the expression is defined in the parent scope it will be implicitly captured by-value. In the following example, the functions $fn1 and $fn2 behave the same way.
TR Değişken bağlamını değeriyle kullanmaktan kasıt, dış etki alanındaki herhangi bir değerin değiştirilmesinin mümkün olmayacağıdır
EN A by-value binding means that it is not possible to modify any values from the outer scope
Viser 50 av 50 oversettelser