TR “vidIQ'dan önce gece saat ikide görüntülenmelere kafayı takmış halde uyanırdım. Şimdi Youtube sinir
TR “vidIQ'dan önce gece saat ikide görüntülenmelere kafayı takmış halde uyanırdım. Şimdi Youtube sinir
EN “Before vidIQ, I woke up at 2am worried about my views. Now I don’t get YouTube breakdowns and I’m
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
vidiq | vidiq |
önce | before |
youtube | youtube |
TR Bazı müşteriler için bu kampanya duyuruları sinir bozucu olsa da tatillerde ve özel günlerde firmaların yapacağı indirim ve kampanyaları dört gözle bekleyen bir müşteri kitlesi de var
EN While some customers hate being spammed by offers, others still keep an eye out for deals, especially during the holiday seasons
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
de | out |
TR Sizin gibi, biz de faiz kazanmak için geleneksel süreci uzun ve sinir bozucu buluyoruz. Staking kazanmayı kolaylaştırır.
EN Like you, we find the traditional process for earning interest long and frustrating. Staking makes earning easy.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
biz | we |
faiz | interest |
kazanmak | earning |
geleneksel | traditional |
süreci | process |
uzun | long |
TR SINIR KÖYLERİNDE KAYIT SORUNLARI
EN CONCERN AMONG REFUGEES UNDER INTERNATIONAL PROTECTION
TR 2019 yılı Ekim ayında başlayan sınır hareketliliği sebebiyle, Suriye sınırında bulunan köylere sığınan mülteciler henüz kayıt altına alınamadan, ülkede pandemi vakaları görülmeye başladı
EN With the new regulation entering into effect, health provisions for refugees with international protection status who have lived in Turkey for more than 1 year were stopped
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
mülteciler | refugees |
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
türkiye | turkey |
avrupa | europe |
batı | west |
sınır | border |
TR SINIR KÖYLERİNDE KAYIT SORUNLARI
EN CONCERN AMONG REFUGEES UNDER INTERNATIONAL PROTECTION
TR 2019 yılı Ekim ayında başlayan sınır hareketliliği sebebiyle, Suriye sınırında bulunan köylere sığınan mülteciler henüz kayıt altına alınamadan, ülkede pandemi vakaları görülmeye başladı
EN With the new regulation entering into effect, health provisions for refugees with international protection status who have lived in Turkey for more than 1 year were stopped
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
mülteciler | refugees |
TR Elektronik Sınır Vakfı (EFF) ve The Tor Projesi, Google Chrome ve Mozilla Firefox da birçok websitesiyle kullanıcıların iletişimlerini şifreleyen bir uzantı olan "HTTPS Everywhere," üzerinde işbirliği yaptılar
EN The Electronic Frontier Foundation (EFF) and The Tor Project collaborated on "HTTPS Everywhere," an extension to browsers Mozilla Firefox and Google Chrome that encrypts users' communications with many websites
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
elektronik | electronic |
vakfı | foundation |
projesi | project |
chrome | chrome |
firefox | firefox |
https | https |
TR Okyanus gibi internet de açık ve özgür olmalıdır. İnsanlık bir okyanustur. İnternete konulan bir sınır, insanlığa ve geleceğine bir sınırdır.
EN Like the ocean, the Internet must remain open and free. Humanity is an ocean. A limit on the Internet is a limit on humanity and its promise for the future.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
okyanus | ocean |
internet | internet |
sınır | limit |
TR Gelecek nesil sinir ağları, doğal dil işleme ve doğal dil anlayışı ile konuşma teknolojisinin sınırlarını zorluyoruz
EN We are pushing the boundaries of speech technology through next generation neural networks, natural language processing, and natural language understanding
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
nesil | generation |
doğal | natural |
dil | language |
işleme | processing |
TR Sesli arama veya konuşma transkripsiyonu gibi uygulamalarınızı güçlendirmek için derin öğrenimli sinir ağlarıyla desteklenen otomatik konuşma tanıma (ASR).
EN Automatic speech recognition (ASR) powered by deep learning neural networking to power your applications like voice search or speech transcription.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
veya | or |
transkripsiyonu | transcription |
derin | deep |
otomatik | automatic |
tanıma | recognition |
uygulamaları | applications |
TR Aynı klasörden birden çok transkripti aynı anda dışa aktarın. Sınır yok.
EN Export multiple transcripts from the same folder at the same time. No limits.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
çok | multiple |
aktarın | export |
yok | no |
TR Hayır, herhangi bir sınır yok. İhtiyacınız olduğu kadar pano oluşturabilir ve araç ekleyebilirsiniz.
EN No. Open as many boards and add as many widgets as you need; there are no limits.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kadar | as |
ekleyebilirsiniz | add |
TR Hayır, oluşturabileceğiniz anahtar kelime sayısında herhangi bir sınır yok. İhtiyaç duyduğunuz kadar anahtar kelime oluşturabilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN No. Create as many keywords as you need; there are no limits. Learn more.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kadar | as |
bilgi | learn |
TR Hayır, herhangi bir sınır yok. İhtiyacınız olduğu kadar pano, liste ve kart oluşturabilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN No. Open as many team boards, lists, and cards as your team needs; there are no limits. Learn more.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kadar | as |
kart | cards |
bilgi | learn |
TR Hayır, saklayabileceğiniz şifre sayısında herhangi bir sınır yok. Dilediğiniz kadar şifre saklayabilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN No, you can store unlimited passwords. Learn more.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
fazla | more |
bilgi | learn |
TR Hayır, herhangi bir sınır yok. İhtiyacınız olduğu kadar pano oluşturabilir ve araç ekleyebilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN No. Open as many boards and add as many widgets as you need; there are no limits. Learn more.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kadar | as |
ekleyebilirsiniz | add |
bilgi | learn |
TR Bir çalışma alanına davet edebileceğiniz ekip arkadaşı veya misafir sayısında herhangi bir sınır bulunmaz. Dilediğiniz kadar ekip arkadaşı davet edebilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN There is no limit to the number of team members or guests you can invite to collaborate in a workspace. You may invite as many as you need. Learn more.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
davet | invite |
ekip | team |
veya | or |
sınır | limit |
bilgi | learn |
TR Hayır, herhangi bir sınır yok. Dilediğiniz kadar bağlantı oluşturabilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN No, you can create unlimited links. Learn more.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bağlantı | links |
fazla | more |
bilgi | learn |
TR Neden mesaj sayısında sınır yok?
EN Why are there no limits on the number of messages?
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
neden | why |
mesaj | messages |
yok | no |
ın | of |
TR Tamamen dağıtılmış bir tedarik ile, döviz işlemleri ve hızlı sınır ötesi transferler gibi köprüleme fırsatları, merkezi olmayan bir ağ üzerinden güvenle kolaylaştırılabilir.
EN With a fully distributed supply, bridging opportunities such as foreign exchange transactions and fast cross-border transfers can be confidently facilitated over a decentralized network.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
tamamen | fully |
dağıtılmış | distributed |
tedarik | supply |
işlemleri | transactions |
hızlı | fast |
sınır | border |
fırsatları | opportunities |
TR S: Tek seferde çalıştırabileceğim AWS Lambda işlevi sayısında bir sınır var mı?
EN Q: Is there a limit to the number of AWS Lambda functions I can execute at once?
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
sınır | limit |
TR S: Varsayılan sınır işlev düzeyinde mi uygulanır?
EN Q: Is the default limit applied on a per function level?
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
varsayılan | default |
sınır | limit |
işlev | function |
düzeyinde | level |
TR Hayır. Varsayılan sınır yalnızca hesap düzeyinde uygulanır.
EN No, the default limit only applies at an account level.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
varsayılan | default |
sınır | limit |
hesap | account |
düzeyinde | level |
TR Her şeyi göze almıştık ve ilk hedefimiz güvenli bir yere gitmekti, orası da sınır komşusu Türkiye’ydi
EN We took all chances and our main objective was to go somewhere safe and that was the neighboring Turkey
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
güvenli | safe |
türkiye | turkey |
TR Her şeyi göze almıştık ve ilk hedefimiz güvenli bir yere gitmekti, orası da sınır komşusu Türkiye’ydi
EN We took all chances and our main objective was to go somewhere safe and that was the neighboring Turkey
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
güvenli | safe |
türkiye | turkey |
TR Mense ülkenize bagli olarak 6.3% taban ücret 0,30 ABD dolari ve Degisken Sinir Ötesi Ücret uygulanabilir. TÜM ÜCRETLER, Hesap Bakiyenize göndermeden önce alacakli tarafindan ödenecek ve tutardan düsülecektir.
EN Depending on your country of origin, a 6.3% base fee, in the amount of 0.30 USD and a Variable Cross-Border Fee may apply. ALL FEES will be paid and deducted by the payee before sending it to your Account Balance.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
hesap | account |
önce | before |
TR Almanya Avrupa’nın ortasında bulunuyor ve dokuz ülkeyle sınır komşusu. Avrupa’da bu kadar çok komşusu bulunan tek ülke Almanya.
EN Germany lies at the heart of Europe. It shares its borders with nine other nations. No other European country has more neighbours.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
dokuz | nine |
çok | more |
ülke | country |
TR Avrupa Açık Bilim Bulutu’nda araştırmacılar verilerini güvenli biçimde dosyalayıp sınır aşırı veri değişimi yapabiliyorlar. Bunun nasıl gerçekleştiğini burada açıklıyoruz.
EN In the European Open Science Cloud, researchers can store their data securely and exchange them across borders. We explain how it works.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
avrupa | european |
açık | open |
bulutu | cloud |
araştırmacılar | researchers |
güvenli | securely |
TR İstenmeyen, sinir bozucu takip edicilerin sizi izlemesini engelleyerek gizliliğinizin kontrolünü tekrar elinize alın.
EN Take back control of your privacy, denying unwanted, pesky trackers from snooping on you.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sizi | you |
tekrar | back |
kontrolü | control |
ın | of |
TR Sinir Bozucu Reklamları Anında Kaldırın | TotalAV?
EN Remove Annoying Ads Instantly | TotalAV?
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
reklamları | ads |
anında | instantly |
kaldırın | remove |
totalav | totalav |
TR Total Adblock, sinir bozucu reklamları, açılır pencereleri ve bildirimleri anında kaldırarak internette olması gerektiği gibi, yani keyifle gezinmenize olanak verir.
EN Total Adblock instantly removes annoying adverts, pop-ups and notifications, allowing you to enjoy a clutter-free internet, the way it was intended to be.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bildirimleri | notifications |
anında | instantly |
TR Tarayıcınızdaki sinir bozucu bildirimleri geçmişte bırakarak internette keyifle gezinin.
EN Browse in total peace now that the days of irritating browser notification pop-ups are a thing of the past.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ın | of |
TR Dijital Kısıtlama Yönetimi (Digital Restrictions Management - DRM) gibi basit sinir bozucu teknolojilerden Güvenilir Bilgi İşleme gibi düpedüz korkutucu olanlara kadar, herkesin kültüre katılma imkanı tehdit altındadır.
EN From plain annoying technologies such as Digital Restrictions Management (DRM) to downright frightening ones like Trusted Computing, everyone's ability to participate in culture is threatened.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
teknolojilerden | technologies |
güvenilir | trusted |
herkesin | everyone |
TR Maksimum sınır ise her bir başvuru çağrısı için ilan edilir
EN The maximum limit is announced for each call for applications
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
maksimum | maximum |
sınır | limit |
çağrısı | call |
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
türkiye | turkey |
avrupa | europe |
batı | west |
sınır | border |
TR 6.5. 2030’a kadar uygun görüldüğünde sınır ötesi işbirliği yoluyla her düzeyde bütünleşik su kaynakları yönetimi uygulanması
EN 6.5. By 2030, implement integrated water resources management at all levels, including through transboundary cooperation as appropriate
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
uygun | appropriate |
işbirliği | cooperation |
her | all |
düzeyde | levels |
su | water |
kaynakları | resources |
yönetimi | management |
TR 6.5.1. Entegre su kaynakları yönetimi uygulamasının derecesi (0-100) 6.5.2. Su işbirliği için operasyonel bir düzenleme ile sınır ötesi havza alanının oranı
EN 6.5.1. Degree of integrated water resources management implementation (0-100) 6.5.2. Proportion of transboundary basin area with an operational arrangement for water cooperation
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
entegre | integrated |
su | water |
kaynakları | resources |
yönetimi | management |
işbirliği | cooperation |
operasyonel | operational |
alanı | area |
TR Sinir Ağları Ve Robotik Web Sitesi Şablonu
EN Roadside Assistance Website Template
TR Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde Türkiye 2020’de 180 ülke içinde
EN Reporters Without Borders (RSF) lists Turkey as 153rd in 2021,
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
türkiye | turkey |
TR Sınır tanımayan ve sizi teknolojinin ön saflarında tutmak için gelecekteki veri yakalama ihtiyaçlarını öngören bir Zebra anlayışıyla korunuyorsunuz
EN You’re safeguarded by a Zebra mindset that accepts no limitations and anticipates future data capture needs to keep you at the forefront of technology
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sizi | you |
gelecekteki | future |
veri | data |
yakalama | capture |
zebra | zebra |
ihtiyaçları | needs |
TR Tüm gümrük ve sınır biyo-emniyet süreçlerinde müvekkillere destek sağlanır.
EN We assist clients through all aspects of customs and border biosecurity processes.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
tüm | all |
ve | and |
sınır | border |
destek | assist |
ın | of |
TR Sınır hatları, mahsul sürüklemesi, üretim ve su kullanımı hakkındaki uyuşmazlıklarda müvekkillerin temsil edilmesi bu kapsamda örnek olarak verilebilir.
EN For instance, representing clients involved in disputes about boundary lines, crop drift, productivity and water use.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
su | water |
kullanımı | use |
hakkındaki | about |
TR Uygulamada, sınır ötesi yasal düzenlemeler nedeniyle; hizmet sürecinin takibi ve korunması zor olabilmektedir
EN In practice, it can also be challenging to monitor and maintain service levels within cross-border arrangements
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sınır | border |
hizmet | service |
ve | and |
TR Bir çalışma alanına davet edebileceğiniz ekip arkadaşı veya misafir sayısında herhangi bir sınır bulunmaz. Dilediğiniz kadar ekip arkadaşı davet edebilirsiniz.
EN There is no limit to the number of team members or guests you can invite to collaborate in a workspace. You may invite as many as you need.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
davet | invite |
ekip | team |
veya | or |
sınır | limit |
TR Çalışma alanı sayısında bir sınır var mı?
EN Is there a limit to the number of workspaces?
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sınır | limit |
TR Sınır Güvenliği, Gümrük Güvenliği ve Sahil Güvenliği
EN Border Security, Customs Security and Coast Guard
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sınır | border |
güvenliği | security |
ve | and |
TR Sınır ve Gümrük Güvenliği Teknik Sistemleri
EN Border and Custom Control Technical Systems
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sınır | border |
ve | and |
teknik | technical |
sistemleri | systems |
TR Sınır Birlikleri Teknik Sistemleri
EN Technical systems of border security
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sınır | border |
teknik | technical |
sistemleri | systems |
ın | of |
Viser 50 av 50 oversettelser