EN In addition, there are many programmes that provide funds through international cooperation, the International Climate Initiative (IKI) of the Federal Ministry for the Environment and development banks.
EN In addition, there are many programmes that provide funds through international cooperation, the International Climate Initiative (IKI) of the Federal Ministry for the Environment and development banks.
TR Buna; uluslararası işbirliği, Çevre Bakanlığı’nın uluslararası iklim koruma girişimi ve kalkınma bankaları aracılığıyla para kaynaklarının hizmete sunulduğu çok sayıda program ekleniyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
cooperation | işbirliği |
ministry | bakanlığı |
development | kalkınma |
banks | bankalar |
international | uluslararası |
in | da |
climate | iklim |
and | ve |
through | aracılığıyla |
EN Following this process when we directly experienced how successful cooperation increases efficiency and effectiveness, we decided to carry our cooperation a step further.
TR Başarılı iş birliklerinin verim ve etkinliği nasıl artırdığını birebir deneyimlediğimiz bu sürecin ardından, çalışmamızı bir adım ileriye taşıma kararı aldık.
Ingliż | Tork |
---|---|
successful | başarılı |
this | bu |
step | adım |
and | ve |
a | bir |
how | nasıl |
EN 17.6.1. Number of science and/or technology cooperation agreements and programmes between countries, by type of cooperation 17.6.2. Fixed Internet broadband subscriptions per 100 inhabitants, by speed
TR 17.6.1. İşbirliği türüne göre ülkeler arasındaki bilim ve / veya teknoloji işbirliği anlaşmaları ve programlarının sayısı 17.6.2. Hıza göre 100 kişiye düşen sabit internet genişbant abonelikleri
Ingliż | Tork |
---|---|
or | veya |
cooperation | işbirliği |
fixed | sabit |
internet | internet |
countries | ülkeler |
and | ve |
technology | teknoloji |
science | bilim |
by | göre |
type | tür |
between | arasındaki |
of | nın |
EN Tetra Laval Food for Development drives the development of the dairy and food value chain through cooperation with customers, governments, development cooperation agencies, funding organisations and NGO’s all over the world.
TR Tetra Laval Gıda için Gelişim; müşteriler, hükümetler, gelişim ajansları, fon sağlama organizasyonları ve STK'lar ile işbirliği yoluyla süt ürünleri ve gıda değer zinciri genelinde gelişim için çaba göstermektedir.
Ingliż | Tork |
---|---|
tetra | tetra |
development | gelişim |
value | değer |
chain | zinciri |
cooperation | işbirliği |
customers | müşteriler |
food | gıda |
and | ve |
for | için |
of | in |
all | de |
with | ile |
EN Baerbock advocates international cooperation
TR Yeni Federal Hükümet belli oldu
EN aiming to engage in cooperation with international organizations pursuing similar ends and join networks that may contribute to its functions.
TR Benzer amaçlı uluslararası kurumlarla işbirliği yapmayı, kendi işlevini geliştirmeye hizmet edecek ağlara üye olmayı amaçlar.
Ingliż | Tork |
---|---|
cooperation | işbirliği |
similar | benzer |
functions | hizmet |
international | uluslararası |
to | kendi |
EN International and intersectoral cultural cooperation, artistic creativity, circulation of artists and cultural actors.
TR Uluslararası ve sektörler arası kültürel işbirliği, sanatsal yaratıcılık, sanatçıların ve kültür aktörlerinin dolaşımı.
Ingliż | Tork |
---|---|
and | ve |
cooperation | işbirliği |
creativity | yaratıcılık |
of | ın |
international | uluslararası |
cultural | kültürel |
artists | sanatçılar |
EN 16.a Strengthen relevant national institutions, including through international cooperation, for building capacity at all levels, in particular in developing countries, to prevent violence and combat terrorism and crime
TR 16.a Özellikle gelişmekte olan ülkelerde şiddeti önlemek ve terör ve suçla mücadele etmek için her düzeyde kapasite geliştirilmesi adına ilgili ulusal kurumların uluslararası işbirliği yoluyla ilgili ulusal kurumların güçlendirilmesi
Ingliż | Tork |
---|---|
national | ulusal |
cooperation | işbirliği |
capacity | kapasite |
combat | mücadele |
countries | ülkelerde |
levels | düzeyde |
international | uluslararası |
relevant | ilgili |
and | ve |
developing | gelişmekte |
institutions | kurumlar |
a | olan |
prevent | önlemek |
EN aiming to engage in cooperation with international organizations pursuing similar ends and join networks that may contribute to its functions.
TR Benzer amaçlı uluslararası kurumlarla işbirliği yapmayı, kendi işlevini geliştirmeye hizmet edecek ağlara üye olmayı amaçlar.
Ingliż | Tork |
---|---|
cooperation | işbirliği |
similar | benzer |
functions | hizmet |
international | uluslararası |
to | kendi |
EN International and intersectoral cultural cooperation, artistic creativity, circulation of artists and cultural actors.
TR Uluslararası ve sektörler arası kültürel işbirliği, sanatsal yaratıcılık, sanatçıların ve kültür aktörlerinin dolaşımı.
Ingliż | Tork |
---|---|
and | ve |
cooperation | işbirliği |
creativity | yaratıcılık |
of | ın |
international | uluslararası |
cultural | kültürel |
artists | sanatçılar |
EN Germany’s new government | International cooperation
TR Yeni Federal Hükümet | Uluslararası İş Birliği
Ingliż | Tork |
---|---|
new | yeni |
government | hükümet |
international | uluslararası |
EN Baerbock advocates international cooperation
TR Baerbock Uluslararası İş Birliğinden Yana
Ingliż | Tork |
---|---|
international | uluslararası |
EN What does Germany consider especially important in international cooperation?
TR Almanya için uluslararası iş birliğinde özel önem taşıyan şey nedir?
Ingliż | Tork |
---|---|
germany | almanya |
international | uluslararası |
in | için |
what | nedir |
EN That’s why the German government is providing nine billion euros to fund research, technology development and international cooperation in this area.
TR Bu nedenle Alman hükümeti, konuyla ilgili araştırma, teknoloji geliştirme ve uluslararası işbirliklerini dokuz milyar avroyla finanse ediyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
government | hükümeti |
nine | dokuz |
billion | milyar |
international | uluslararası |
research | araştırma |
technology | teknoloji |
development | geliştirme |
this | bu |
to | nedenle |
and | ve |
EN Religions for Peace is an international non-governmental organization that aims to contribute to global peace through interreligious dialogue and cooperation
TR “Religions for Peace”, dinler arası diyalog ve işbirliği yoluyla küresel barışa katkıda bulunmayı amaçlayan uluslararası bir sivil toplum kuruluşu
Ingliż | Tork |
---|---|
peace | barış |
organization | kuruluş |
dialogue | diyalog |
cooperation | işbirliği |
an | bir |
global | küresel |
and | ve |
contribute | katkı |
through | yoluyla |
EN GOVET, central German Office for International Cooperation in Vocational Education and Training
TR GOVET, Uluslararası Meslek Eğitimi Koordinasyon Merkezi
Ingliż | Tork |
---|---|
central | merkezi |
and | e |
international | uluslararası |
training | eğitimi |
EN The main region for international cooperation at LMU is Europe, followed by North America and Asia.
TR LMU’nun işbirliği projelerinden en büyük ağırlık Avrupa’ya verilirken bunu Kuzey Amerika ve Asya ülkeleri izliyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
main | en |
cooperation | işbirliği |
north | kuzey |
america | amerika |
and | ve |
asia | asya |
the | bunu |
EN The university engages experts from the Federal Foreign Office, the German Society for International Cooperation (GIZ), the Civil Peace Service (ZFD), political foundations and NGOs
TR Üniversite, Dışişleri Bakanlığı, Alman Uluslararası İşbirliği Topluluğu (GIZ), Sivil Barış Hizmetleri (ZFD), siyasi vakıflar ve sivil toplum kuruluşlardan uzmanları öğretime dahil ediyor
Ingliż | Tork |
---|---|
foreign | dış |
society | toplum |
civil | sivil |
service | hizmetleri |
political | siyasi |
international | uluslararası |
peace | barış |
experts | uzmanları |
and | ve |
EN There are cooperation agreements with the UNESCO World Heritage Centre in Paris, the German Commission for UNESCO, and many international cultural heritage organizations and universities
TR Paris Kültür Mirası Merkezi, Alman UNESCO Komisyonu ve çok sayıdaki uluslararası Kültür Mirası kuruluşu ve üniversitelerle işbirlikleri mevcut
Ingliż | Tork |
---|---|
unesco | unesco |
centre | merkezi |
paris | paris |
commission | komisyonu |
cultural | kültür |
international | uluslararası |
heritage | miras |
and | ve |
EN In addition, various fast-track programmes are supporting the digital university launch, e.g. the ‘International Mobility and Cooperation Digital’ (IMKD) programme of the German Academic Exchange Service (DAAD).
TR Ayrıca Alman Akademik Değişim Servisi’nın (DAAD) „Uluslararası Dijital Hareketlilik ve İşbirliği“ (IMKD) örneğinde olduğu gibi, farklı acil programlar, dijital üniversitenin start almasına destek veriyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
digital | dijital |
of | ın |
academic | akademik |
exchange | değişim |
supporting | destek |
german | alman |
and | ve |
EN Control Union Certifications is accredited by several local and international accreditation organisations, such as the Dutch board of accreditation (RVA) and the Accreditation Services International (ASI).
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri, Hollanda akreditasyon kurulu (RVA) ve Uluslararası Akreditasyon Hizmetleri (ASI) gibi çeşitli yerel ve uluslararası akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilmiştir.
Ingliż | Tork |
---|---|
certifications | sertifikasyon |
accredited | akredite |
dutch | hollanda |
board | kurulu |
services | hizmetleri |
control | control |
union | union |
local | yerel |
and | ve |
international | uluslararası |
by | tarafından |
EN In the last month of 2019, a modification was made in the 'Foreigners and International Protection Law' that related to people under international protection very closely
TR Türkiye’deki mültecilerin yaşam koşulları, pandemi kaynaklı kısıtlamalar öncesinde zaten zorlaşmaya başlamıştı
Ingliż | Tork |
---|---|
that | yaşam |
very | ya |
the | zaten |
EN In the last month of 2019, a modification was made in the 'Foreigners and International Protection Law' that related to people under international protection very closely
TR Türkiye’deki mültecilerin yaşam koşulları, pandemi kaynaklı kısıtlamalar öncesinde zaten zorlaşmaya başlamıştı
Ingliż | Tork |
---|---|
that | yaşam |
very | ya |
the | zaten |
EN The European Youth Foundation provides financial support to international youth meetings, other non-meeting events, administrative expenses of international youth organizations and networks, and pilot projects.
TR European Youth Foundation, uluslararası gençlik toplantılarına, toplantı dışı diğer etkinliklere, uluslararası gençlik kuruluşlarının ve ağların idari giderlerine ve pilot projelere mali destek sağlamaktadır.
Ingliż | Tork |
---|---|
youth | gençlik |
financial | mali |
support | destek |
other | diğer |
administrative | idari |
and | ve |
projects | projelere |
european | european |
international | uluslararası |
meeting | toplantı |
organizations | kuruluşlar |
networks | ağlar |
meetings | toplantılar |
of | nın |
EN Kibar International also eliminates important risks by insuring trade receivables and provides assistance for ensuring compliance of group companies’ foreign activities in line with international regulations and practices.
TR Kibar International ayrıca ticari alacakları sigortalayarak ciddi riskleri ortadan kaldırmakta ve grup şirketlerinin yurt dışı faaliyetlerinin uluslararası düzenleme ve uygulamalara uygunluğu konusunda destek sağlamaktadır.
Ingliż | Tork |
---|---|
kibar | kibar |
risks | riskleri |
trade | ticari |
assistance | destek |
group | grup |
companies | şirketlerinin |
and | ve |
international | uluslararası |
of | konusunda |
EN ISAF Fire&Rescue Exhibition 26th International International Fire, Emergency & Rescue Exhibition
TR ISAF Fire&Rescue Fuarı 26. Uluslararası Yangın, Acil Durum, Arama-Kurtarma Fuarı
Ingliż | Tork |
---|---|
fire | yangın |
emergency | acil durum |
international | uluslararası |
EN In the last month of 2019, a modification was made in the 'Foreigners and International Protection Law' that related to people under international protection very closely
TR Türkiye’deki mültecilerin yaşam koşulları, pandemi kaynaklı kısıtlamalar öncesinde zaten zorlaşmaya başlamıştı
Ingliż | Tork |
---|---|
that | yaşam |
very | ya |
the | zaten |
EN Control Union Certifications is accredited by several local and international accreditation organisations, such as the Dutch board of accreditation (RVA) and the Accreditation Services International (ASI).
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri, Hollanda akreditasyon kurulu (RVA) ve Uluslararası Akreditasyon Hizmetleri (ASI) gibi çeşitli yerel ve uluslararası akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilmiştir.
Ingliż | Tork |
---|---|
certifications | sertifikasyon |
accredited | akredite |
dutch | hollanda |
board | kurulu |
services | hizmetleri |
control | control |
union | union |
local | yerel |
and | ve |
international | uluslararası |
by | tarafından |
EN Her dissertation, which she abandoned to pursue her political career, also had an international subject, exploring humanitarian aid and international law
TR Siyasi çalışmaları nedeniyle yarım kalan doktora tezinin konusu ise uluslararası bir boyutu da kapsıyordu: İnsani yardım ve uluslararası hukuk
Ingliż | Tork |
---|---|
political | siyasi |
subject | konusu |
aid | yardım |
law | hukuk |
international | uluslararası |
and | ve |
she | bir |
EN Which role does Germany play in achieving the international climate objectives? The energy transition in Germany and the EU can, at least partially, act as an international model
TR Almanya uluslararası iklim hedeflerine ulaşılmasında nasıl bir rol oynuyor? Almanya’daki ve AB’deki enerjide dönüşüm programı kısmen uluslararası düzeyde öncü örnek olabilir
Ingliż | Tork |
---|---|
role | rol |
climate | iklim |
can | olabilir |
international | uluslararası |
germany | almanya |
at | nda |
and | ve |
the | nasıl |
in | örnek |
EN Germany is highly attractive as an international location for science and benefits from international exchange activities.
TR Almanya uluslararası düzeyde çok cazip bir bilim ülkesi ve uluslararası değişim ilişkilerinden yarar sağlıyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
science | bilim |
exchange | değişim |
international | uluslararası |
germany | almanya |
and | ve |
EN International students can't do that," says Andreas Weihe, head of the university's International Office, which looks after about 1,000 people a year who go abroad or come to Bamberg to study.
TR Öte yandan yabancı öğrencilerin böyle bir şansı bulunmuyor.” Bamberg Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ofisi, yurtdışına çıkan ya da okumaya Bamberg’e gelen yılda yaklaşık 1000 öğrenciye danışmanlık veriyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
office | ofisi |
after | da |
a | bir |
of | gelen |
EN JournalPark solely provides an infrastructure to achieve compliance with international standards of academic publishing, which is considered as an important criterion for a journal’s inclusion in national and international indexes.
TR DergiPark’ta yer alan tüm makaleler ÜAK tarafından belirlenmiş “ULAKBİM tarafından taranan ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış makale” tanımına girmez.
Ingliż | Tork |
---|---|
national | ulusal |
of | tarafından |
EN Some of the areas that are incorporated in our model are iGaming licensing, overseas banking, international business corporations, international e-commerce, and payment processing.
TR Modelimize dahil edilen alanlardan bazıları iGaming lisansı, offshore bankacılık, uluslararası ticari şirketler, uluslararası e-ticaret ve ödeme işlemedir.
Ingliż | Tork |
---|---|
banking | bankacılık |
international | uluslararası |
payment | ödeme |
business | iş |
and | ve |
some | bazı |
EN If you would like to add an item to an upcoming International Service Meeting, please select ?International Service Meeting Secretaries? from the drop-down menu. We encourage you to keep your agenda item to 150 words or less.
TR Yaklaşan bir Uluslararası Hizmet Toplantısına bir madde eklemek istiyorsanız, lütfen açılır menüden "Uluslararası Hizmet Toplantısı Sekreterleri "ni seçin. Gündem maddesini 150 kelime veya daha kısa tutmanızı tavsiye ederiz.
Ingliż | Tork |
---|---|
upcoming | yaklaşan |
service | hizmet |
menu | menü |
agenda | gündem |
international | uluslararası |
meeting | toplantı |
item | bir |
please | lütfen |
or | veya |
to add | eklemek |
EN Supplements can serve useful purposes: education, exchange of research information, ease of access to focused content and improved cooperation between academic and corporate entities.
TR Ekler faydalı amaçlara hizmet edebilir: eğitim, araştırma bilgilerinin değiş tokuşu, odaklanılan içeriklere erişim kolaylığı ve akademik ile kurumsal kuruluşlar arasındaki iş birliğinin artırılması.
Ingliż | Tork |
---|---|
can | edebilir |
serve | hizmet |
education | eğitim |
research | araştırma |
information | bilgilerinin |
access | erişim |
content | içeriklere |
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
useful | faydalı |
ease | kolaylığı |
and | ve |
between | arasındaki |
to | e |
EN Thus, we care about accessing the correct suppliers and establishing long-term cooperation in our product and service procurements as in our business processes.
TR Bu nedenle iş süreçlerinde olduğu gibi ürün ve hizmet alımlarımızda doğru tedarikçilere ulaşabilmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurabilmeyi önemsiyoruz.
Ingliż | Tork |
---|---|
product | ürün |
long | uzun |
term | vadeli |
service | hizmet |
thus | bu nedenle |
in | doğru |
and | ve |
EN In close cooperation with your procurement managers, suppliers will be contacted to make an appointment for an on-site visit
TR Satın alma yöneticilerinizle yakın iş birliği içerisinde, yerinde ziyaret randevusu almak için tedarikçilerle iletişime geçilir
Ingliż | Tork |
---|---|
close | yakın |
procurement | satın alma |
visit | ziyaret |
EN We organized a Civil Society-Academy Cooperation Workshop within the scope of the CSO Resource…
TR Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve yürütücüsü olduğumuz STÖ Kaynak Merkezi Projesi kapsamında…
EN In this respect, we provided Networks-Platforms Database for the use of CSOs which seek new opportunities for cooperation, relationship, and partnership.
TR Yeni işbirlikleri, tanışıklıklar ve ortaklıklar oluşturmak isteyen STÖ’ler çalışmalarına başlamadan önce Ağlar-Platformlar Veritabanı’nı inceleyebilirler.
Ingliż | Tork |
---|---|
database | veritabanı |
of | ın |
new | yeni |
and | ve |
the | önce |
EN Organizations will be enhanced in operational terms thanks to likewise activities and cooperation with other civil society organizations
TR Bu çalışmalar ve diğer sivil toplum örgütleri ile işbirlikleri örgütlerin çalışmalarını güçlendirir
Ingliż | Tork |
---|---|
other | diğer |
civil | sivil |
society | toplum |
organizations | örgütleri |
and | ve |
with | ile |
EN In addition, organizations might take steps forward in order to achieve their goals and improve their capacities by developing cooperation with other civil actors.
TR Bununla birlikte STÖ’lerin başka sivil aktörlerle işbirliği geliştirmesi örgütleri hedeflerine yaklaştırabilir, etkisini arttırmaya ve kapasitelerini güçlendirmeye katkı sunabilir.
Ingliż | Tork |
---|---|
goals | hedeflerine |
cooperation | işbirliği |
other | başka |
civil | sivil |
organizations | örgütleri |
and | ve |
EN All civil society actors may benefit from Networks-Platforms Database if they seek for opportunities of intra-civil society cooperation.
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı'ndan sivil toplum içi işbirlikleri oluşturmak isteyen bütün sivil toplum aktörleri yararlanabilir.
Ingliż | Tork |
---|---|
all | bütün |
civil | sivil |
society | toplum |
database | veritabanı |
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
Ingliż | Tork |
---|---|
federal | federal |
economic | ekonomik |
development | kalkınma |
public | kamu |
ministry | bakanlığı |
long | uzun |
a | bir |
and | ve |
EN Karaosmanoğlu stated that they value the importance of public-civil society cooperation in tackling adversities, and said, “We at Support to Life are aware that the efforts of institutions alone are not enough to solve the problems
TR Olumsuzluklarla mücadelede, kamu-sivil toplum işbirliğine büyük önem atfettiklerini belirten Karaosmanoğlu; “Hayata Destek olarak, sorunların çözümü için kurumların tek başına mücadelesinin yeterli olmayacağının farkındayız
EN Purpose of this special day is to inspire more active participation in the civil society sector and encourage expansion of cooperation NGOs establish among each other and with public and private sectors
TR Bu özel günün amacı, sivil toplum sektörüne daha aktif bir katılım sağlanması için ilham vermek ve STK'ların hem kendi aralarının, hem de kamu ve özel sektör ile kurdukları ortaklık alanlarının genişlemesini teşvik etmek
Ingliż | Tork |
---|---|
active | aktif |
participation | katılım |
civil | sivil |
encourage | teşvik |
purpose | amacı |
society | toplum |
this | bu |
public | kamu |
day | gün |
and | ve |
sector | sektör |
among | bir |
of | in |
the | özel |
EN In 2021 once again in cooperation with the UNHCR, this time with the approach of a consortium we are aiming at building capacities of a total 12 local NGOs
TR 2021 yılında yine UNHCR işbirliğinde, bu defa bir konsorsiyum yaklaşımıyla toplam 12 yerel STK’nın kapasitelerini güçlendirmeyi hedefliyoruz
Ingliż | Tork |
---|---|
again | yine |
time | defa |
local | yerel |
this | bu |
at | nda |
approach | yaklaşım |
EN Also this cooperation model that come forward to support and extend power of localization plays an effective role in establishing a closer bridge between host community and refugees.
TR Ayrıca yerelleşmenin gücünü desteklemek ve yaygınlaştırmak için öne çıkan bu iş birliği modeli, ev sahibi toplum ve mülteciler arasında daha yakın köprü kurulmasında da etkili bir rol oynuyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
model | modeli |
power | gücü |
effective | etkili |
role | rol |
community | toplum |
refugees | mülteciler |
this | bu |
closer | daha yakın |
and | ve |
in | da |
to support | desteklemek |
of | in |
a | bir |
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
Ingliż | Tork |
---|---|
federal | federal |
economic | ekonomik |
development | kalkınma |
public | kamu |
ministry | bakanlığı |
long | uzun |
a | bir |
and | ve |
EN While Kibar Volunteers determine the NGOs that will be in cooperation, they prioritize the NGOs in "Açık Açık" platform.
TR Kibar Gönüllüleri işbirliği içerisinde bulanacağı STK’ları belirlerken “Açık Açık” platformunda yer alan STK’lara öncelik veriyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
kibar | kibar |
cooperation | işbirliği |
Li turi 50 minn 50 traduzzjonijiet