TR Riccardo Simonetti, insanları daha hoşgörülü olmaları için teşvik etmek istiyor. Bunun için medyada yıllardır kuir topluluk için çalışıyor.
{search} valodā Turku var tikt tulkots šādos Angļu vārdos/frāzēs:
TR Riccardo Simonetti, insanları daha hoşgörülü olmaları için teşvik etmek istiyor. Bunun için medyada yıllardır kuir topluluk için çalışıyor.
EN Riccardo Simonetti wants to inspire people to be more tolerant. To this end, he has been standing up for the queer community in the media for many years.
Turku | Angļu |
---|---|
insanları | people |
istiyor | wants |
topluluk | community |
TR Riccardo Simonetti, insanları daha hoşgörülü olmaları için teşvik etmek istiyor. Bunun için medyada yıllardır kuir topluluk için çalışıyor.
EN Riccardo Simonetti wants to inspire people to be more tolerant. To this end, he has been standing up for the queer community in the media for many years.
Turku | Angļu |
---|---|
insanları | people |
istiyor | wants |
topluluk | community |
TR Bir gruba veya bireye karşı ırkçılık, fanatizm veya nefrete yardımcı olan veya bunları teşvik eden ya da herhangi bir şekilde fiziksel zararı teşvik eden içerikler,
EN Contents that help or promote racism, fanaticism or hatred against a group or individual or promote physical harm in any way,
Turku | Angļu |
---|---|
bunları | that |
teşvik | promote |
şekilde | way |
fiziksel | physical |
TR Çocukların istismar edilmesini veya istismar edilmesini teşvik eden, teşvik eden veya bunlarla uğraşan bir web sitesinde bulunan materyal
EN Material found on a website that promotes, encourages, or engages in child exploitation or abuse of children.
Turku | Angļu |
---|---|
veya | or |
bulunan | found |
TR Daha iyi bir iş hayatı - özel hayat dengesi elde etmek ve ekstra gelir kazanmak istiyor musunuz? Kendi işinizi kurun.
EN Do you want a better work life balance and extra income? Start a business of your own.
Turku | Angļu |
---|---|
dengesi | balance |
gelir | income |
istiyor | want |
musunuz | do you |
TR Yeni bir pozisyon arıyor, zor sorunlarla mücadele etmek istiyor, iyi İngilizce konuşuyor ve mükemmeliyetçi bir yaklaşıma sahipseniz bizimle çalışmak için uygun olabilirsiniz! Pozisyonlarımıza göz atın ve hemen başvurun!
EN If you are looking for a new role, relish difficult tasks, speak good English
Turku | Angļu |
---|---|
zor | difficult |
iyi | good |
TR Almanya 2030 yılına kadar elektriğinin yüzde 80’ini yenilenebilir enerjilerden elde etmek istiyor, şimdiye kadarki hedef yüzde 65’ti
EN His government has declared that combating the coronavirus pandemic and fighting climate change are among its “central challenges”
TR BM Dünya Gıda Programı’nın Münih’teki kuruluşu „Innovation Accelerator“, açlığa karşı mücadele etmek istiyor. Küresel sorunları startup’lar çözebilir mi?
EN The UN World Food Programme’s “Innovation Accelerator” in Munich is committed to combating hunger. Can start-ups solve global problems?
Turku | Angļu |
---|---|
gıda | food |
programı | programme |
münih | munich |
sorunları | problems |
lar | s |
TR Afrika’da Biontech 2022’den beri kendine ait bir aşı üretimi tesis etmek istiyor
EN In Africa, Biontech already plans to set up its own vaccine production plant in 2022
Turku | Angļu |
---|---|
afrika | africa |
aşı | vaccine |
TR Fast Fashion’a savaş açan kişi: Robin Balser. Vinokilo isimli start-up’ı ile Avrupa tekstil endüstrisini alt üst etmek istiyor.
EN Robin Balser is declaring war on fast fashion. The entrepreneur wants to turn the European clothing sector upside down with his start-up company Vinokilo.
Turku | Angļu |
---|---|
savaş | war |
avrupa | european |
istiyor | wants |
TR Her halukarda “Avrupa ekibinin” parçası olmaya devam etmek istiyor.
EN Her verdict: “I was impressed how devoted the EU officials were and how highly qualified” – so much so, that she very much wants to continue being a part of “team Europe”.
Turku | Angļu |
---|---|
parçası | part |
istiyor | wants |
TR Diğer oyuncuları karalamak, taciz etmek, rahatsız etmek veya tehdit etmek amacıyla gönderilen içerik.
EN Content posted to defame, abuse, harass or threaten another player.
Turku | Angļu |
---|---|
diğer | another |
etmek | to |
veya | or |
içerik | content |
TR 2013'te, Elsevier dergisi Cortex, yayın yanlılığını ortadan kaldırmak ve en iyi bilimsel uygulamaları teşvik etmek için tasarlanmış ampirik bir makale türü olan Kayıtlı Raporları sunan ilk dergilerden birisi olmuştur
EN In 2013, the Elsevier journal Cortex became one of the first journals to offer Registered Reports ? an empirical article type designed to eliminate publication bias and incentivize best scientific practice
Turku | Angļu |
---|---|
elsevier | elsevier |
dergisi | journal |
yayın | publication |
bilimsel | scientific |
makale | article |
türü | type |
kayıtlı | registered |
raporları | reports |
sunan | offer |
TR Reaxys, kimya araştırmaları ve kimya konusundaki gelişmeleri teşvik etmek için deneysel vakalar ve bilgiler sağlamaktadır.
EN Reaxys provides experimental facts and insights to drive chemistry research and development.
Turku | Angļu |
---|---|
kimya | chemistry |
bilgiler | insights |
TR Onarımı teşvik etmek; insanların uygun fiyatlı ürünlere erişmesini sağlayacak, e-atık probleminde büyük bir azalma yaşanacak ve iş yaratacaktır.
EN Fostering repair will give people access to affordable products, make a huge dent in the e-waste problem, and create jobs.
Turku | Angļu |
---|---|
uygun | affordable |
büyük | huge |
insanları | people |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR Bu özel günün amacı, sivil toplum sektörüne daha aktif bir katılım sağlanması için ilham vermek ve STK'ların hem kendi aralarının, hem de kamu ve özel sektör ile kurdukları ortaklık alanlarının genişlemesini teşvik etmek
EN Purpose of this special day is to inspire more active participation in the civil society sector and encourage expansion of cooperation NGOs establish among each other and with public and private sectors
Turku | Angļu |
---|---|
amacı | purpose |
sivil | civil |
aktif | active |
katılım | participation |
sektör | sector |
teşvik | encourage |
günü | day |
TR Bu yüzden FNF, Türkiye'de toplumdaki liberal değerleri teşvik etmek amacı ile liberal fikirlere sahip olan vatandaş ve kuruluşlara destek sağlar
EN Therefore, FNF offers support to liberal-minded citizens and organizations in Turkey to promote liberal values in the society
Turku | Angļu |
---|---|
türkiye | turkey |
sağlar | offers |
TR İnternet kullanıcılarını ve çevrimiçi müşterileri mallarınızı satın almaya ve kazançlarınızı en üst düzeye çıkarmaya teşvik etmek
EN It is necessary in order to encourage internet users and online shoppers to buy your goods and maximize your earnings
Turku | Angļu |
---|---|
ve | and |
teşvik | encourage |
etmek | to |
TR İklim iletişiminde yeniliği teşvik etmek ve desteklemek
EN encourage and support innovation in climate communication
Turku | Angļu |
---|---|
ve | and |
TR Temel haklar ve diyalog kültürünü teşvik etmek,
EN To promote fundamental rights and a culture of dialogue,
Turku | Angļu |
---|---|
temel | fundamental |
haklar | rights |
ve | and |
diyalog | dialogue |
etmek | to |
TR Kapsayıcı ve hakkaniyete dayanan nitelikli eğitimi sağlamak ve herkes için yaşam boyu öğrenim fırsatlarını teşvik etmek
EN Ensure inclusive and equitable quality education and promote lifelong learning opportunities for all
Turku | Angļu |
---|---|
kapsayıcı | inclusive |
sağlamak | ensure |
herkes | all |
teşvik | promote |
TR Hedeflerle ilgili 1 milyardan fazla text mesajı gönderilecek. Aşağıda mobil telefon operatörlerinin dünyayı Hedeflere bağlamak ve daha çok sayıda küresel vatandaşı teşvik etmek için kullandıkları kanallar ve malzemeleri görüyorsunuz.
EN Over 1 billion text messages will be sent out about the Goals. Here are the other channels and assets mobile operators are using to connect the world to the Goals and encourage more global citizens.
Turku | Angļu |
---|---|
milyardan | billion |
teşvik | encourage |
kanallar | channels |
TR Hedef kitlenizi kaydolmaya ve web sayfası kişisel portföy düzenleri tasarlamaya teşvik etmek için onay gerektiren listeler oluşturabilirsiniz
EN You can create lists that require confirmation to encourage your target audience to sign up and design web page personal portfolio layouts
Turku | Angļu |
---|---|
hedef | target |
web | web |
portföy | portfolio |
teşvik | encourage |
onay | confirmation |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR İklim iletişiminde yeniliği teşvik etmek ve desteklemek
EN encourage and support innovation in climate communication
Turku | Angļu |
---|---|
ve | and |
TR Temel haklar ve diyalog kültürünü teşvik etmek,
EN To promote fundamental rights and a culture of dialogue,
Turku | Angļu |
---|---|
temel | fundamental |
haklar | rights |
ve | and |
diyalog | dialogue |
etmek | to |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR BU REKLAM MATERYALİ REZİDANS MÜLKİYETİ PAYINI SATMAYI TEŞVİK ETMEK AMACIYLA KULLANILMAKTADIR
EN THIS ADVERTISING MATERIAL IS BEING USED FOR THE PURPOSE OF SOLICITING THE SALE OF RESIDENTIAL OWNERSHIP INTERESTS.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
reklam | advertising |
etmek | being |
amaciyla | for the purpose of |
kullanilmaktadir | used |
TR Amaç, bilim ve toplum arasındaki bilgi alışverişini teşvik etmek, ilgili alanlardaki araştırmanın geldiği noktayı tanıtmak
EN The aim is to promote the exchange between the scientific community and the public and to present the state of the art in research on the respective topics
Turku | Angļu |
---|---|
ve | and |
arasındaki | between |
etmek | to |
ilgili | respective |
ın | of |
TR Federal Hükümet Eylem Planı’nda, 2024 yılına kadar özellikle neleri sağlamak istediğini tanımlıyor: Kadınların barış süreçlerine katılımını ve mümkün olan her yerde cinsel şiddete karşı korunmalarını teşvik etmek
EN In the Action Plan, the Federal Government defines what it specifically wants to achieve by 2024: to promote the participation of women in peace processes and their protection from sexualized violence wherever possible
Turku | Angļu |
---|---|
federal | federal |
hükümet | government |
eylem | action |
planı | plan |
özellikle | specifically |
barış | peace |
ve | and |
mümkün | possible |
TR Web Uygulamanızı Teşvik Etmek İçin Bir Video Sunumu Oluşturma
EN Create a Video Presentation For Promoting Your Web App
Turku | Angļu |
---|---|
web | web |
teşvik | promoting |
video | video |
TR Bir Gece Kulübü, Parti veya Festivali Teşvik Etmek İçin Bir Etkinlik Pazarlama videosu hazırlayın
EN Create an Event Marketing Video To Promote a Nightclub, Party or Festival
Turku | Angļu |
---|---|
parti | party |
veya | or |
festivali | festival |
etkinlik | event |
pazarlama | marketing |
videosu | video |
TR Mağazanızı Teşvik Etmek İçin Bir Ürün Tanıtım Satış Videosu Hazırlayın
EN Create a Product Promo Sales Video to Promote Your Shop
Turku | Angļu |
---|---|
tanıtım | promo |
satış | sales |
videosu | video |
TR Günün veya yılın hangi zamanlarının en yoğun olduğunu takip ederek, en yoğun ziyaret zamanlarında ekstra harcamayı teşvik etmek için özel satışlar, indirimler ve diğer teşvikler sunabilirler.
EN By tracking which times of the day or year are the busiest, they'll be able to offer special sales, discounts, and other incentives to encourage extra spending during peak visitation times.
Turku | Angļu |
---|---|
veya | or |
takip | tracking |
ekstra | extra |
teşvik | encourage |
özel | special |
indirimler | discounts |
diğer | other |
TR Kişisel gelişimle ilgilenen diğer yerel insanlarla tanışın: Tecrübeleri paylaşmak, birbirinize ilham vermek ve birbirinizi teşvik etmek için bir araya gelin!
EN Meet other local people interested in personal development: gather to share experiences, inspire and encourage each other!
Turku | Angļu |
---|---|
kişisel | personal |
ilgilenen | interested |
diğer | other |
yerel | local |
insanlarla | people |
tanışın | meet |
teşvik | encourage |
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Artık Pazartesi sendromu yok, onun yerine Pazartesi sürprizi var! Kullanıcılarımızı ürünlerimizi kullanmaya teşvik etmek amacıyla, traderlarımızla paylaş……
EN Dear Users, Phemex will be upgrading our one-click Copy Trading features and processes on November 1, 2022. Through this upgrade, we’d like to give more users the opportunity to copy the Top Trad……
Turku | Angļu |
---|---|
sevgili | dear |
kullanıcıları | users |
TR Bağımsız belgelendirme ve etiketleme uygulayarak sistem çapında eylemi teşvik etmek amacıyla tedarikçiler, STK'lar, gıda ve içecek üreticileri ve diğer paydaşlarla birlikte çalışıyoruz.
EN We are applying independent certification and labelling, and working together with suppliers, NGOs, food and beverage manufacturers, and other stakeholders to promote system-wide action.
Turku | Angļu |
---|---|
bağımsız | independent |
etiketleme | labelling |
sistem | system |
etmek | to |
tedarikçiler | suppliers |
gıda | food |
içecek | beverage |
diğer | other |
TR Herhangi bir ormanı işletmediğimiz veya mülkiyetimizde bulundurmadığımız halde, sürdürülebilir orman yönetimini teşvik etmek için satın alma gücümüzü kullanıyoruz.
EN Although we don’t own or manage any forests, we apply our purchasing power to promote sustainable forest management.
Turku | Angļu |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
orman | forest |
TR İnternet kullanıcılarını ve çevrimiçi müşterileri mallarınızı satın almaya ve kazançlarınızı en üst düzeye çıkarmaya teşvik etmek
EN It is necessary in order to encourage internet users and online shoppers to buy your goods and maximize your earnings
Rāda 50 no 50 tulkojumiem