EN The lower part of the two-part bench (lower cavea) and the ground floor of the stage building were seized intact
{search} valodā Angļu var tikt tulkots šādos Turku vārdos/frāzēs:
EN The lower part of the two-part bench (lower cavea) and the ground floor of the stage building were seized intact
TR İki bölümlü oturma sıralarının alt bölümü (alt kavea) ve sahne binasının alt katı sağlam olarak ele geçti
Angļu | Turku |
---|---|
lower | alt |
floor | kat |
stage | sahne |
and | ve |
the | olarak |
EN Just type in the former Weatherhead and Aeroquip part numbers or competitive products to find the new Eaton-branded part number.
TR Yeni Eaton markalı parça numarasını bulmak için eski Weatherhead ve Aeroquip parça numaralarını veya diğer denk ürünleri yazmanız yeterli.
Angļu | Turku |
---|---|
former | eski |
eaton | eaton |
branded | markalı |
and | ve |
new | yeni |
number | numarası |
or | veya |
products | ürünleri |
to | için |
EN The lower part of the two-part bench (lower cavea) and the ground floor of the stage building were seized intact
TR İki bölümlü oturma sıralarının alt bölümü (alt kavea) ve sahne binasının alt katı sağlam olarak ele geçti
Angļu | Turku |
---|---|
lower | alt |
floor | kat |
stage | sahne |
and | ve |
the | olarak |
EN He shares the island of Hispaniola in the eastern part of Cuba with the Dominican Republic and is located in the western part of the island
TR Küba’nın doğusunda yer alan Hispaniola adasını Dominik Cumhuriyeti ile paylaşır ve adanın batı kısımdadır
Angļu | Turku |
---|---|
republic | cumhuriyeti |
western | batı |
and | ve |
island | adası |
with | ile |
EN Besides being part of the Renault–Nissan–Mitsubishi Alliance, it is also a part of Mitsubishi keiretsu, formerly the biggest industrial group in Japan
TR Renault – Nissan – Mitsubishi Alliance'ın bir parçası olmasının yanı sıra, daha önce Japonya'nın en büyük sanayi grubu olan Mitsubishi keiretsu'nun da bir parçası
EN The traditional thermoplastic injection moulding process can be modified to include processes that help to enhance part quality and part design flexibility. Below are some examples:
TR Geleneksel termoplastik enjeksiyon süreci, parça kalitesi ve parça tasarım esnekliğini geliştirmeye yardımcı olan süreçleri içerecek şekilde değiştirilebilir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:
Angļu | Turku |
---|---|
traditional | geleneksel |
injection | enjeksiyon |
quality | kalitesi |
design | tasarım |
flexibility | esnekliğini |
help | yardımcı |
examples | örnekler |
process | süreci |
processes | süreçleri |
below | aşağıda |
and | ve |
the | şekilde |
some | bazı |
EN The traditional thermoplastic injection moulding process can be modified to include processes that help to enhance part quality and part design flexibility. Below are some examples:
TR Geleneksel termoplastik enjeksiyon süreci, parça kalitesi ve parça tasarım esnekliğini geliştirmeye yardımcı olan süreçleri içerecek şekilde değiştirilebilir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:
Angļu | Turku |
---|---|
traditional | geleneksel |
injection | enjeksiyon |
quality | kalitesi |
design | tasarım |
flexibility | esnekliğini |
help | yardımcı |
examples | örnekler |
process | süreci |
processes | süreçleri |
below | aşağıda |
and | ve |
the | şekilde |
some | bazı |
EN The traditional thermoplastic injection moulding process can be modified to include processes that help to enhance part quality and part design flexibility. Below are some examples:
TR Geleneksel termoplastik enjeksiyon süreci, parça kalitesi ve parça tasarım esnekliğini geliştirmeye yardımcı olan süreçleri içerecek şekilde değiştirilebilir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:
Angļu | Turku |
---|---|
traditional | geleneksel |
injection | enjeksiyon |
quality | kalitesi |
design | tasarım |
flexibility | esnekliğini |
help | yardımcı |
examples | örnekler |
process | süreci |
processes | süreçleri |
below | aşağıda |
and | ve |
the | şekilde |
some | bazı |
EN The traditional thermoplastic injection moulding process can be modified to include processes that help to enhance part quality and part design flexibility. Below are some examples:
TR Geleneksel termoplastik enjeksiyon süreci, parça kalitesi ve parça tasarım esnekliğini geliştirmeye yardımcı olan süreçleri içerecek şekilde değiştirilebilir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:
Angļu | Turku |
---|---|
traditional | geleneksel |
injection | enjeksiyon |
quality | kalitesi |
design | tasarım |
flexibility | esnekliğini |
help | yardımcı |
examples | örnekler |
process | süreci |
processes | süreçleri |
below | aşağıda |
and | ve |
the | şekilde |
some | bazı |
EN The traditional thermoplastic injection moulding process can be modified to include processes that help to enhance part quality and part design flexibility. Below are some examples:
TR Geleneksel termoplastik enjeksiyon süreci, parça kalitesi ve parça tasarım esnekliğini geliştirmeye yardımcı olan süreçleri içerecek şekilde değiştirilebilir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:
Angļu | Turku |
---|---|
traditional | geleneksel |
injection | enjeksiyon |
quality | kalitesi |
design | tasarım |
flexibility | esnekliğini |
help | yardımcı |
examples | örnekler |
process | süreci |
processes | süreçleri |
below | aşağıda |
and | ve |
the | şekilde |
some | bazı |
EN Republic of Turkey, a large part of the territory of Anatolia, while a small part of the extension of the Balkans is a country spread to Thrace
TR Türkiye Cumhuriyeti, topraklarının büyük bölümü Anadolu’ya, küçük bir bölümü ise Balkanlar’ın uzantısı olan Trakya’ya yayılmış bir ülkedir
Angļu | Turku |
---|---|
republic | cumhuriyeti |
turkey | türkiye |
large | büyük |
small | küçük |
extension | uzantısı |
the | ise |
EN During the day, Scribe & Cie., part elegant boutique and part Parisian bar, opens early for those who love coffee, tea and tasty pastries. In the afternoon, head across the Channel for our afternoon tea!
TR Kısmen şık bir butik kısmen bir Paris barı olan Scribe & Cie. gün boyunca açık olup kahve, çay ve lezzetli hamur işlerini sevenler için erken saatlerde açılır. Öğleden sonra ikindi çayımız için Channel'e gidin!
Angļu | Turku |
---|---|
boutique | butik |
bar | bar |
early | erken |
coffee | kahve |
afternoon | ikindi |
elegant | şık |
tea | çay |
the | olup |
day | gün |
and | ve |
for | için |
EN Once your website is a part of the Cloudflare community, its web traffic is routed through our intelligent global network
TR Web siteniz Cloudflare topluluğunun bir parçası olduğunda, web trafiği akıllı küresel ağımız üzerinden yönlendirilir
Angļu | Turku |
---|---|
traffic | trafiği |
global | küresel |
your website | siteniz |
cloudflare | cloudflare |
intelligent | akıllı |
network | ağı |
website | web |
a | bir |
EN Become part of the Mendeley community
TR Mendeley topluluğuna katılın
Angļu | Turku |
---|---|
of | ın |
mendeley | mendeley |
EN Zero Trust application access is an important part of the Secure Access Service Edge (SASE) network security model
TR Zero Trust uygulama erişimi, Güvenli Erişim Hizmet Edge'i (SASE) ağ güvenlik modelinin önemli bir parçasıdır
Angļu | Turku |
---|---|
part | parçası |
important | önemli |
trust | trust |
service | hizmet |
security | güvenlik |
application | uygulama |
secure | güvenli |
access | erişim |
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
Angļu | Turku |
---|---|
semrush | semrush |
favorite | favori |
competitive | rekabetçi |
intelligence | zeka |
advertising | reklamcılık |
decisions | kararları |
is | olduğu |
power | güç |
data | veriye |
when | zaman |
about | ilgili |
more | fazla |
EN The first step was to sell books to the Dutch-language part of Belgium, where the encyclopaedias were especially well received
TR İlk adım, ansiklopedileri gayet iyi kabul eden Belçika'nın Hollanda dili konuşulan kısmına kitaplar satmaktı
Angļu | Turku |
---|---|
step | adım |
books | kitaplar |
of | ın |
well | iyi |
the | kabul |
dutch | hollanda |
language | dili |
EN Although the first part was set to be released on the 1 May 1940, the threat of war caused Elsevier to keep the Encyclopaedia a secret
TR İlk bölümünün 1 Mayıs 1940'ta piyasaya çıkarılması planlanmış olsa da, savaş tehdidi Elsevier'in ansiklopediyi bir sır olarak tutmasına neden oldu
Angļu | Turku |
---|---|
part | bölümünü |
war | savaş |
was | oldu |
first | da |
a | bir |
the | olsa |
to | neden |
EN Part of The ClinicalKey Reference SuiteThe most powerful online clinical reference tools with authoritative and continuously updated content drawn from the most trusted sources.
TR ClinicalKey Süitinin parçasıEn güvenilir kaynaklardan toplanan güvenilir ve sürekli güncellenen içeriklere sahip en güçlü çevrimiçi klinik referans araçları.
Angļu | Turku |
---|---|
part | parçası |
reference | referans |
most | en |
clinical | klinik |
and | ve |
continuously | sürekli |
updated | güncellenen |
content | içeriklere |
trusted | güvenilir |
sources | kaynaklardan |
clinicalkey | clinicalkey |
powerful | güçlü |
online | çevrimiçi |
tools | araçları |
EN In part, the lack of a ?breakthrough? in such a study, and thus the little recognition that its author(s) receive(s), as relevant citations tend to go to the original paper
TR Kısmen, bu tür bir çalışmada “çığır açan” bir şey olmaması ve dolayısıyla yazarlarının pek takdir toplamaması, çünkü atıfların orijinal makaleye gitmesi
Angļu | Turku |
---|---|
s | s |
original | orijinal |
a | bir |
of | nın |
and | ve |
EN As part of Elsevier?s diversity and inclusion strategy, we would like to track representation among authors, reviewers, and editors to address gender bias in publishing
TR Elsevier'in çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejisi kapsamında, yayıncılıkta cinsiyet önyargısı konusunun üzerine eğilmek için yazarlar, hakemler ve editörler içinde cinsiyetlerin ne oranda temsil edildiğini takip etmek istiyoruz
Angļu | Turku |
---|---|
s | s |
strategy | stratejisi |
authors | yazarlar |
editors | editörler |
gender | cinsiyet |
diversity | çeşitlilik |
we | istiyoruz |
track | takip |
and | ve |
of | in |
in | içinde |
EN This will be part of the user?s registration record in Editorial Manager
TR Bu, Editorial Manager'da kullanıcı kaydının bir parçası olacaktır
Angļu | Turku |
---|---|
registration | kaydı |
record | kaydını |
this | bu |
user | kullanıcı |
will | olacaktır |
EN In 2016 we made over 3,000 accepted manuscripts available for US partner funding agencies as part of the CHORUS service
TR 2016 yılında CHORUS hizmetimiz kapsamında 3.000'den fazla kabul edilmiş manuskripti ABD'deki ortak finansör kurumların kullanımına açtık
Angļu | Turku |
---|---|
partner | ortak |
chorus | chorus |
the | kabul |
for | fazla |
EN They are published as a separate issue of the journal or as part of a regular issue, and they are usually funded by sources other than the journal’s publisher.
TR Derginin ayrı bir sayısı ya da normal bir sayının bir bölümü olarak basılırlar ve genelde finansmanları derginin yayıncısı dışında kaynaklar tarafından sağlanır.
Angļu | Turku |
---|---|
journal | derginin |
regular | normal |
separate | ayrı |
and | ve |
by | tarafından |
a | bir |
EN Become a part of our community to get assistance, learn, and keep up with the industry
TR Yardım almak, öğrenmek ve sektöre ayak uydurmak için topluluğumuzun bir parçası olun
Angļu | Turku |
---|---|
assistance | yardım |
to | için |
a | bir |
EN Regularly assessing content performance is an integral part of a successful content marketing strategy.
TR Düzenli olarak yapılan içerik performansı değerlendirmesi başarılı bir içerik pazarlama stratejisinin bütünleyici bir parçasıdır.
Angļu | Turku |
---|---|
content | içerik |
part | parçası |
successful | başarılı |
marketing | pazarlama |
a | bir |
regularly | düzenli olarak |
EN Past issues will remain as subscription content and subscribers will continue to access these as part of their collections and subscriptions.
TR Geçmiş sayılar aboneliğe dayalı içerik olarak kalacaktır ve aboneler bunlara koleksiyonları veya abonelikleri kapsamında erişmeye devam edecektir.
Angļu | Turku |
---|---|
content | içerik |
past | geçmiş |
continue | devam |
will | edecektir |
and | ve |
to | e |
of | olarak |
EN Name.com is a proud part of Donuts Inc., a leading domain name services company.
TR Name.com, önde gelen alan adı hizmetleri şirketi Donuts Inc.'nin bir parçası olmaktan gurur duyar.
Angļu | Turku |
---|---|
proud | gurur |
services | hizmetleri |
company | şirketi |
inc | inc |
name | adı |
a | bir |
domain | alan |
EN Following the Earthquake of March 8th we conducted a needs asssessment and as part of disaster response activities distributed NFIs such as hygiene products and kitchen appliances.
TR Elazığ’da 8 Mart tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında, ihtiyaç tespit çalışmaları yürüttük. Acil yardım operasyonu kapsamında temizlik malzemeleri, mutfak araç gereçleri gibi gıda dışı malzemeler dağıttık.
Angļu | Turku |
---|---|
earthquake | deprem |
march | mart |
distributed | dağıttık |
kitchen | mutfak |
needs | ihtiyaç |
activities | çalışmaları |
the | araç |
following | da |
as | gibi |
EN We began acting as the executive partner of Civil Society Disaster Platform, which was established as part of STL’s Strengthening Civil Society Program.
TR Sivil Toplumun Güçlendirilmesi Programı kapsamında kurulan Sivil Toplum Afet Platformu’nun yürütücülüğünü yapmaya başladık.
Angļu | Turku |
---|---|
began | başladı |
civil | sivil |
disaster | afet |
established | kurulan |
strengthening | güçlendirilmesi |
program | programı |
society | toplum |
EN We organized the LateEarly exhibition, which consists of photographs of families we reached as part of the Refugee Support Program, which we carry out in many different parts of Turkey
TR Türkiye’nin birçok farklı noktasında yürüttüğümüz Mülteci Destek Programı kapsamında ulaştığımız ailelerin fotoğraflarından oluşan GeçErken sergisini düzenledik
Angļu | Turku |
---|---|
refugee | mülteci |
support | destek |
program | programı |
many | çok |
different | farklı |
EN While our expert teams made home visits to determine the needs and the situation, our volunteer teams took part in the distribution of relief materials
TR Uzman ekiplerimizle ihtiyaç ve durum tespiti için ev ziyaretleri yaparken, gönüllü ekiplerimiz de yardım malzemeleri dağıtımlarında görev aldı
Angļu | Turku |
---|---|
visits | ziyaretleri |
situation | durum |
relief | yardım |
materials | malzemeleri |
needs | ihtiyaç |
volunteer | gönüllü |
in | da |
of | in |
and | ve |
EN Support to Life Supplier Code of Conduct are an indispensable part of the contract formed between Support to Life and the supplier
TR Hayata Destek Tedarikçi Davranış Kuralları, Hayata Destek ile bir tedarikçi arasında yapılan sözleşmenin ayrılmaz bir parçasıdır
Angļu | Turku |
---|---|
support | destek |
supplier | tedarikçi |
conduct | davranış |
part | parçası |
to life | hayata |
between | arası |
EN Spending a lot of time on SEO is not part of your business?
TR SEO'ya çok zaman harcamak işinizin bir parçası değil mi?
Angļu | Turku |
---|---|
time | zaman |
business | iş |
a | bir |
not | değil |
EN ERİM and a large part of the present remains were unearthed during this period
TR ERİM tarafından sistematik kazı ve araştırmalar yapılmış ve bugünkü kalıntıların büyük bir bölümü bu dönemde meydana çıkarılmıştır
Angļu | Turku |
---|---|
large | büyük |
period | dönemde |
and | ve |
this | bu |
a | bir |
EN We are ready to share our sales experience so that you can become a part of Whoer VPN team.
TR Whoer VPN ekibinin bir parçası olabilmeniz için satış deneyimimizi paylaşmaya hazırız.
Angļu | Turku |
---|---|
ready | hazır |
share | paylaş |
vpn | vpn |
whoer | whoer |
team | ekibinin |
sales | satış |
to | için |
a | bir |
EN Commonly, ISPs and website’s owners following the laws of the country and can block access or a part of content on the site by geo of IP.
TR Genel olarak, ISS'ler ve web sitesi sahipleri ülke yasalarına uyar ve IP coğrafyasına göre siteye erişimi veya içeriğin bir kısmını engelleyebilir.
Angļu | Turku |
---|---|
owners | sahipleri |
laws | yasaları |
access | erişimi |
content | içeriğin |
ip | ip |
country | ülke |
and | ve |
by | göre |
websites | web |
of | in |
or | veya |
a | bir |
EN The Administration reserves the right to edit or delete any part of the information available on the Website
TR Yönetim, Web Sitesinde bulunan bilgilerin herhangi bir bölümünü düzenleme veya silme hakkını saklı tutar
Angļu | Turku |
---|---|
administration | yönetim |
edit | düzenleme |
delete | silme |
website | web |
the information | bilgilerin |
right | hakkını |
or | veya |
any | herhangi |
EN Now you can copy a part of the highlighted URL of incoming messages rather than the whole URL.
TR Artık, gelen iletilerin vurgulanan URL'sinin bir kısmını, URL'nin tamamı yerine kopyalayabilirsiniz.
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
EN As we are part of the Whoix LTD, information may be shared with members of the Whoix LTD in order to execute on the provisions of this service, for direct marketing, or to help our product development
TR Whoix LTD'nin bir parçası olduğumuz için, bu hizmetin hükümlerini yürütmek, doğrudan pazarlama yapmak veya ürün geliştirmemize yardımcı olmak için bilgiler Whoix LTD'nin üyeleriyle paylaşılabilir
Angļu | Turku |
---|---|
information | bilgiler |
service | hizmetin |
direct | doğrudan |
marketing | pazarlama |
we are | olduğumuz |
members | üyeleriyle |
help | yardımcı |
this | bu |
product | ürün |
or | veya |
EN Mailfence is not just a service, but part of a worldwide movement to regain online privacy. Join our fight. Encrypt everything !
TR Mailfence sadece bir hizmet değil, aynı zamanda çevrimiçi gizliliği yeniden kazanmak için dünya çapında bir hareketin bir parçasıdır. Savaşımıza katılın. Her şeyi şifrele!
Angļu | Turku |
---|---|
service | hizmet |
part | parçası |
privacy | gizliliği |
mailfence | mailfence |
online | çevrimiçi |
join | katılın |
worldwide | çapında |
our | de |
to | şeyi |
EN How to Do Keyword Research: Go Beyond Search Volume (Part 1/3)
TR Anahtar Kelime Araştırması: Arama Hacminin Ötesine Geçin (1/3)
Angļu | Turku |
---|---|
research | araştırması |
search | arama |
EN How to Find Thousands of Keyword Ideas for SEO (Part 2/3)
TR SEO için Nasıl Binlerce Anahtar Kelime Fikri Bulunur (2/3)
Angļu | Turku |
---|---|
seo | seo |
ideas | fikri |
of | in |
how | nasıl |
EN How to Measure Keyword Difficulty and Rank on Google (Part 3/3)
TR Google’da Anahtar Kelime Zorluğu ve Sıralaması Nasıl Ölçülür (3/3)
Angļu | Turku |
---|---|
rank | sıralaması |
and | ve |
how | nasıl |
EN How to Do a Basic Backlink Analysis on Your Competitors (Part 1/3)
TR Rakiplerinizin Üzerinde Basit Backlink Analizi Nasıl Yapılır (1/3)
Angļu | Turku |
---|---|
basic | basit |
backlink | backlink |
analysis | analizi |
how | nasıl |
EN Backlink Analysis: Find Thousands of Link Building Opportunities (Part 2/3)
TR Backlink Analizi: Binlerce Bağlantı Oluşturma Fırsatı Bulun (2/3)
Angļu | Turku |
---|---|
backlink | backlink |
analysis | analizi |
find | bulun |
building | oluşturma |
opportunities | fırsat |
link | bağlantı |
EN Link Building Strategies on Steroids: How to Get Backlinks FAST! (Part 3/3)
TR Etkili Link Oluşturma Stratejileri: Nasıl HIZLI Şekilde Backlink Alınır (3/3)
Angļu | Turku |
---|---|
building | oluşturma |
strategies | stratejileri |
link | link |
get | alın |
how | nasıl |
EN "During summer there are movies showing after midnight. Nice fountains, small cafes/snack venues. You can relax on the back part, very few people and nice surroundings."
TR "Manzara, cafeler, bisiklet yolu, Sovyetler heykelleri"
EN This Cookie Policy forms part of and is incorporated into our Website Privacy policy.
TR Bu çerez kuralları, Gizlilik Sözleşmesinin bazı kısımlarını da oluşturmaktadır.
Angļu | Turku |
---|---|
of | ın |
cookie | çerez |
this | bu |
privacy | gizlilik |
EN We need more e-waste repair and refurbishment, worldwide. We need to take a page from the book of expert repairers in developing countries. We need to stop throwing away computers that could be fixed with a 25-cent part.
TR Dünya çapında daha fazla e-atık tamiri ve yenilemesine ihtiyacımız var. Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız. 25 sentlik bir parçayla düzeltilebilecek bilgisayarları çöpe atmayı bırakmalıyız.
Angļu | Turku |
---|---|
repair | tamir |
developing | gelişmekte |
countries | ülkelerdeki |
and | ve |
need | ihtiyacımız |
worldwide | çapında |
computers | bilgisayarlar |
in | örnek |
Rāda 50 no 50 tulkojumiem