EN Video loading times may take longer on Vimeo because it includes long videos, such as full movies, more often
"loading times were" di Îngilîzî de dikare bi van Tirkî peyv/hevokên jêrîn were wergerandin:
EN Video loading times may take longer on Vimeo because it includes long videos, such as full movies, more often
TR Film benzeri uzun videolara daha sık yer verme mantığıyla yola çıkan Vimeo?da video yükleme süreleri görece daha uzun sürebilir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
loading | yükleme |
times | süreleri |
often | sık |
vimeo | vimeo |
video | video |
long | uzun |
more | daha |
longer | daha uzun |
on | yer |
EN Adblock enables you to hit the refresh button, creating a clutter-free, cleaner screen, meaning faster loading times and increased privacy.
TR Adblock, yenileme düğmesine basarak karmaşasız, daha temiz bir ekran görmenize, yükleme hızlarını artırıp gizliliğinizi korumanıza olanak verir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
button | düğmesine |
screen | ekran |
loading | yükleme |
meaning | bir |
EN Adblock enables you to hit the refresh button, creating a clutter-free, cleaner screen, meaning faster loading times and increased privacy.
TR Adblock, yenileme düğmesine basarak karmaşasız, daha temiz bir ekran görmenize, yükleme hızlarını artırıp gizliliğinizi korumanıza olanak verir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
button | düğmesine |
screen | ekran |
loading | yükleme |
meaning | bir |
EN To ensure that your users are getting the best possible page loading times, you’ll have to make sure that you’re using the right host and that people can connect to your site as easily as possible
TR Kullanıcılarınızın mümkün olan en iyi sayfa yükleme sürelerini elde etmesini sağlamak için doğru ana bilgisayarı kullandığınızdan ve kullanıcıların sitenize mümkün olduğunca kolay bağlanabildiğinden emin olmanız gerekir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
loading | yükleme |
easily | kolay |
page | sayfa |
getting | için |
possible | mümkün |
are | olan |
ensure | sağlamak için |
and | ve |
users | kullanıcılar |
best | en |
to | sağlamak |
your site | sitenize |
EN There are many free tools that you can use to check how quickly your site’s pages load, and some might even allow you to check page loading times from a range of geographical areas.
TR Sitenizin sayfalarının ne kadar hızlı yüklendiğini kontrol etmek için kullanabileceğiniz birçok ücretsiz araç vardır ve hatta bazıları çeşitli coğrafi bölgelerden sayfa yükleme sürelerini kontrol etmenize olanak tanıyabilir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
loading | yükleme |
geographical | coğrafi |
quickly | hızlı |
free | ücretsiz |
tools | araç |
a | bir |
you | etmenize |
to | hatta |
of | in |
many | çok |
some | bazı |
there | için |
check | kontrol |
and | ve |
can | ne |
page | sayfa |
are | vardır |
EN Start an online store with unbeatable website speed - don't risk losing potential visitors due to long loading times.
TR Uzun yüklenme süreleri nedeniyle ziyaretçilerinizi kaybetmeyin, rakipsiz hızlara sahip bir mağaza açın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
store | mağaza |
long | uzun |
times | süreleri |
to | sahip |
due | bir |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
my | mı |
good | iyi |
i | ben |
and | ve |
life | hayat |
a | bir |
to | güvenli |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
my | mı |
good | iyi |
i | ben |
and | ve |
life | hayat |
a | bir |
to | güvenli |
EN "We were pleasantly surprised when we started using Hexnode. Its a phenomenal piece of software and we were able to take on very large clients that were looking for reliable UEM solution for their Samsung devices."
TR "Hexnode kullanmaya başladığımızda çok şaşırdık. Olağanüstü bir yazılım parçası ve Samsung cihazları için güvenilir MDM çözümü arayan çok büyük müşterileri alabildik."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
software | yazılım |
samsung | samsung |
devices | cihazlar |
hexnode | hexnode |
solution | çözümü |
large | büyük |
using | kullanmaya |
of | parçası |
its | in |
and | ve |
a | bir |
reliable | güvenilir |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
my | mı |
good | iyi |
i | ben |
and | ve |
life | hayat |
a | bir |
to | güvenli |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
my | mı |
good | iyi |
i | ben |
and | ve |
life | hayat |
a | bir |
to | güvenli |
EN "We were pleasantly surprised when we started using Hexnode. Its a phenomenal piece of software and we were able to take on very large clients that were looking for reliable UEM solution for their Samsung devices."
TR "Hexnode kullanmaya başladığımızda çok şaşırdık. Olağanüstü bir yazılım parçası ve Samsung cihazları için güvenilir MDM çözümü arayan çok büyük müşterileri alabildik."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
software | yazılım |
samsung | samsung |
devices | cihazlar |
hexnode | hexnode |
solution | çözümü |
large | büyük |
using | kullanmaya |
of | parçası |
its | in |
and | ve |
a | bir |
reliable | güvenilir |
EN You're running a lightly-used application, with peaks of 30 minutes to several hours a few times each day or several times per year, such as a human resources, budgeting, or operational reporting application
TR İnsan kaynakları, bütçe veya operasyonel raporlama uygulaması gibi her gün bir iki defa veya yılda birkaç kez en fazla 30 dakika ile birkaç saat kullandığınız, az kullanılan bir uygulama çalıştırıyorsunuz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
operational | operasyonel |
reporting | raporlama |
per year | yılda |
minutes | dakika |
times | kez |
or | veya |
resources | kaynakları |
application | uygulaması |
a | birkaç |
day | gün |
as | gibi |
with | ile |
used | kullanılan |
hours | saat |
EN Dates and times referred to in these Prize Draw T&Cs refer to dates and times on the Central European Time (CET) time zone (UTC +1hr).1
TR Bu Ödül Çekilişi HK’de belirtilen tarih ve saatler Orta Avrupa Saat Dilimi (CET), (UTC +sa) anlamına gelir.1
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
times | saatler |
central | orta |
european | avrupa |
time | saat |
utc | utc |
to | anlamına |
and | ve |
these | bu |
EN You're running a lightly-used application, with peaks of 30 minutes to several hours a few times each day or several times per year, such as a human resources, budgeting, or operational reporting application
TR İnsan kaynakları, bütçe veya operasyonel raporlama uygulaması gibi her gün bir iki defa veya yılda birkaç kez en fazla 30 dakika ile birkaç saat kullandığınız, az kullanılan bir uygulama çalıştırıyorsunuz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
operational | operasyonel |
reporting | raporlama |
per year | yılda |
minutes | dakika |
times | kez |
or | veya |
resources | kaynakları |
application | uygulaması |
a | birkaç |
day | gün |
as | gibi |
with | ile |
used | kullanılan |
hours | saat |
EN By tracking which times of the day or year are the busiest, they'll be able to offer special sales, discounts, and other incentives to encourage extra spending during peak visitation times.
TR Günün veya yılın hangi zamanlarının en yoğun olduğunu takip ederek, en yoğun ziyaret zamanlarında ekstra harcamayı teşvik etmek için özel satışlar, indirimler ve diğer teşvikler sunabilirler.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
discounts | indirimler |
encourage | teşvik |
year | yıl |
sales | satış |
other | diğer |
day | gün |
extra | ekstra |
and | ve |
or | veya |
tracking | takip |
of | in |
to | ziyaret |
EN Between the centuries, the region passed into the hands of the Seljuks four times, and the Karacasu lands were settled by the Turkmen tribes; The region was dominated by the Menteşe Principality for a while, and then by the Aydınoğulları Principality
TR yüzyıllar arasında bölge dört kez Selçukluların ellerine geçmiş ve Karacasu toprakları Türkmen boylarınca iskan edilmiş; bölgeye, bir süre Menteşe Beyliği, daha sonra da Aydınoğulları Beyliği egemen olmuştur
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
region | bölge |
times | kez |
karacasu | karacasu |
and | ve |
a | bir |
the | sonra |
were | daha |
between | arası |
four | dört |
EN When the tribes were not determined in ancient times in Geyre, the local people lived in Anatolia
TR Geyre?de antik çağlarda kavimlerin henüz belirlenmediği dönemde yerli olarak Anadolu halkı yaşıyordu
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
ancient | antik |
local | yerli |
anatolia | anadolu |
not | henüz |
the | olarak |
EN When the tribes were not determined in ancient times in Geyre, the local people lived in Anatolia
TR Geyre?de antik çağlarda kavimlerin henüz belirlenmediği dönemde yerli olarak Anadolu halkı yaşıyordu
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
ancient | antik |
local | yerli |
anatolia | anadolu |
not | henüz |
the | olarak |
EN Between the centuries, the region passed into the hands of the Seljuks four times, and the Karacasu lands were settled by the Turkmen tribes; The region was dominated by the Menteşe Principality for a while, and then by the Aydınoğulları Principality
TR yüzyıllar arasında bölge dört kez Selçukluların ellerine geçmiş ve Karacasu toprakları Türkmen boylarınca iskan edilmiş; bölgeye, bir süre Menteşe Beyliği, daha sonra da Aydınoğulları Beyliği egemen olmuştur
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
region | bölge |
times | kez |
karacasu | karacasu |
and | ve |
a | bir |
the | sonra |
were | daha |
between | arası |
four | dört |
EN They say that in earlier times, spaetzle were formed into tiny pieces of dough, either purely by hand, or with the help of a spoon
TR Söylentiye göre küçük spätzle parçaları eskiden elle ya da bir kaşık yardımıyla oluşturulurmuş
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
by hand | elle |
with the help of | yardımıyla |
in | da |
help | yardım |
a | bir |
by | göre |
EN Forestry and agriculture account for a good four fifths of land use in Germany – and yet at times local leaders in tourist regions raised the alarm because they were literally overrun by visitors
TR Ormanlar ve tarım faaliyetleri, Almanya’daki arazi kullanımının rahat beşte dördünü kapsıyor; ancak günübirlik gezi yerlerinin görevlileri, kelimenin tam anlamıyla istilaya uğrama durumları yaşayarak dara düşebiliyorlar
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
and | ve |
agriculture | tarım |
land | arazi |
the | ancak |
EN There were times when I thought I had to cut all ties to the modern world and move to a lonely island, to avoid being triggered all the time: the internet was everywhere.
TR Sürekli tetiklenmekten kaçınmak için modern dünyayla tüm bağlarımı koparıp ıssız bir adaya taşınmam gerektiğini düşündüğüm zamanlar oldu: İnternet her yerdeydi.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
modern | modern |
was | oldu |
all | tüm |
a | bir |
everywhere | her |
avoid | kaçınmak |
EN If you were providing a service, customers who cannot access it will be very unhappy. This means that you need to be able to know the minute that there is a problem on your website, such as downtime or even unusually long server response times.
TR Bir hizmet veriyorsanız, erişemeyen müşteriler çok mutsuz olacaktır. Bu, web sitenizde çalışmama süresi veya alışılmadık derecede uzun sunucu yanıt süreleri gibi bir sorun olduğu dakikalarını bilmeniz gerektiği anlamına gelir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
service | hizmet |
customers | müşteriler |
problem | sorun |
website | web |
server | sunucu |
times | süreleri |
your website | sitenizde |
long | uzun |
this | bu |
is | olduğu |
even | bir |
response | yanıt |
or | veya |
to know | bilmeniz |
will | olacaktır |
EN Impressions: Number of times your Pins were on screen
TR Gösterimler: Pinlerinizin ekranda görülme sayısı
EN Page loading speed is a major ranking factor, it also significantly affects user experience, especially on mobile.
TR Sayfa yüklenme hızı sıralamada önemli bir faktördür, ayrıca kullanıcı deneyimini, özellikle mobilde gözle görülür şekilde etkiler.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
page | sayfa |
ranking | sıralamada |
also | ayrıca |
experience | deneyimini |
mobile | mobilde |
major | önemli |
user | kullanıcı |
especially | özellikle |
a | bir |
it | şekilde |
EN Is Your Website Loading Slowly?
TR Siteniz Yavaş mı Açılıyor?
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
your website | siteniz |
EN After the data is finished loading, click on the "Web page analyzer" tab on the "Dashboard."
TR Verilerin yüklenme durumu bittikten sonra “Gösterge paneli” üstündeki “Web sayfası analizörü” sekmesine tıklayın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
after | sonra |
data | verilerin |
click | tıklayın |
web | web |
tab | sekmesine |
dashboard | paneli |
EN Users love well-optimized pages with unique and useful content. Remove broken links, improve navigation and page loading to get more conversions and leads.
TR Kullanıcılar, benzersiz ve kullanışlı içeriğe sahip sayfalara ulaşmanın hızlı ve kolay olmasını severler. Sayfada daha fazla dönüşüm elde etmek için çalışmayan bağlantıları kaldırın, gezinmeyi ve sayfa hızını iyileştirin.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
unique | benzersiz |
content | içeriğe |
remove | kaldırın |
useful | kullanışlı |
and | ve |
page | sayfa |
links | bağlantıları |
users | kullanıcılar |
get | elde |
EN Due to flight safety, the loading of extra oxygen cylinders cannot be provided on our aircraft. However, passengers can travel with their own portable oxygen concentrators.
TR Uçuş emniyeti gereğince, uçaklarımızda ekstra oksijen tüpü yükleme hizmeti verilememektedir. Ancak yolcularımız kendilerine ait taşınabilir oksijen konsantratörlerini uçak içine alabilirler.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
loading | yükleme |
extra | ekstra |
passengers | yolcular |
portable | taşınabilir |
flight | uçuş |
the | ancak |
aircraft | uçak |
to | içine |
EN After all, you can't manage multiple clients by manually loading each and every social network in Chrome
TR Sonuçta, yönetiminizdeki sosyal medya hesaplarını tek tek tarayıcınızdan yönetmeye çalışmak daha maaliyetlidir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
social | sosyal |
in | tek |
multiple | daha |
EN Hairy Greek Man (loading the butt-hole with creampie) at Gay0Day
TR Gay0Day'de Kıllı yunan adam (anal ile göt deliği yükleniyor)
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
man | adam |
with | ile |
EN Limits on passenger luggage are a thing of the past since the C3 Aircross has the largest boot in the segment, access to which is facilitated by a broad rear window, large-opening tailgate and low loading sill.
TR Yolcu bagajındaki sınırlar, C3 Aircross?ın segmentte en büyük bagaja sahip olduğundan, geniş bir arka cam, geniş açılı arka kapak ve düşük yükleme eşiği tarafından erişilebildiği için geçmişte kaldı.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
passenger | yolcu |
rear | arka |
loading | yükleme |
aircross | aircross |
and | ve |
by | tarafından |
low | düşük |
of | in |
a | bir |
past | geçmiş |
large | büyük |
broad | geniş |
EN Our web hosting, HTML5 CSS3 contact form dated 2022 optimized for the fast loading speed with template features over 50, blue website design, & enormous over 40 shortcodes.
TR Web barındırma, 2022 tarihli HTML5 CSS3 iletişim formumuz, 50'den fazla şablon özellikleri, mavi web sitesi tasarımı ve 40'tan fazla kısa kod ile hızlı yükleme hızı için optimize edilmiştir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
hosting | barındırma |
contact | iletişim |
dated | tarihli |
loading | yükleme |
features | özellikleri |
fast | hızlı |
our | ve |
optimized | optimize edilmiş |
template | şablon |
blue | mavi |
design | tasarım |
for | için |
with | ile |
EN These elements will not compromise the fast-loading, but if anything, will optimize the application performance user experience simplicity of your site
TR Bu öğeler hızlı yüklemeden ödün vermeyecek, ancak herhangi bir şey olursa, sitenizin uygulama performansını kullanıcı deneyimi basitliğini optimize edecektir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
optimize | optimize |
application | uygulama |
experience | deneyimi |
elements | öğeler |
fast | hızlı |
if | olursa |
your site | sitenizin |
user | kullanıcı |
will | edecektir |
these | bu |
performance | performans |
EN This app landing page template uses a premium compressor to make page mobile app, Unbounce landing pages light-weighted, and fast loading without losing quality
TR Bu uygulama açılış sayfası şablonu, sayfa mobil uygulamasını, Unbounce açılış sayfalarını hafif ağırlıklı ve kaliteden ödün vermeden hızlı yükleme yapmak için birinci sınıf bir sıkıştırıcı kullanır
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
mobile | mobil |
loading | yükleme |
without | vermeden |
template | şablonu |
light | hafif |
fast | hızlı |
uses | kullanır |
this | bu |
and | ve |
app | uygulaması |
pages | sayfalarını |
to | için |
EN The portfolio WordPress free templates with revolution slider give fast loading, and the visitor will not wait long, even if he goes to the site through social media
TR Devrim kaydırıcısına sahip WordPress ücretsiz şablonları portföyü hızlı yükleme sağlar ve ziyaretçi siteye sosyal medya üzerinden girse bile uzun süre beklemeyecektir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
wordpress | wordpress |
slider | kaydırıcı |
give | sağlar |
loading | yükleme |
and | ve |
visitor | ziyaretçi |
long | uzun |
free | ücretsiz |
templates | şablonları |
fast | hızlı |
social | sosyal |
media | medya |
portfolio | portföy |
site | siteye |
EN Thirds landing page free templates with Envato elements have high loading speed
TR Envato öğelerine sahip üçüncü açılış sayfası ücretsiz şablonları, yüksek yükleme hızına sahiptir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
high | yüksek |
loading | yükleme |
page | sayfası |
free | ücretsiz |
templates | şablonları |
speed | hız |
have | sahip |
EN Parallax effect, sticky navigation, drop-down menus, reviews, and scrolling content loading-all the various conveniences
TR Paralaks efekti, yapışkan gezinme, açılır menüler, incelemeler ve kayan içerik yükleme - tüm çeşitli kolaylıklar
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
navigation | gezinme |
menus | menüler |
reviews | incelemeler |
content | içerik |
loading | yükleme |
all | tüm |
various | çeşitli |
and | ve |
EN Mountable on forklifts, conveyors or overhead for faster manual loading, this foundational capability can help streamline workflows, increase quality and save time in every area of your plant.
TR Daha hızlı manuel yükleme için forkliftlere, konveyörlere veya baş üstüne monte edilebilen bu temel yetenek, tesisinizin her alanında iş akışlarını kolaylaştırmaya, kaliteyi artırmaya ve zamandan tasarruf etmeye yardımcı olabilir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
manual | manuel |
loading | yükleme |
workflows | iş akışları |
quality | kaliteyi |
save | tasarruf |
time | zamandan |
faster | hızlı |
help | yardımcı |
this | bu |
or | veya |
can | olabilir |
area | alan |
and | ve |
for | için |
EN Transform Your Loading Operations Into a Smarter, More Connected Environment
TR Yükleme Operasyonlarınızı Daha Akıllı, Daha Bağlantılı bir Ortama Dönüştürün
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
loading | yükleme |
connected | bağlantı |
smarter | akıllı |
more | daha |
operations | operasyonlar |
a | bir |
EN SmartPack Trailer enables deeper visibility into utilization for trailer operations to optimize loading and unloading workflows reducing operational costs.
TR SmartPack Trailer, yükleme ve yük boşaltma iş akışlarını optimize etmek için treyler operasyonlarının kullanımı konusunda daha derin görünürlük sunarak çalışma masraflarını azaltır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
visibility | görünürlük |
loading | yükleme |
workflows | iş akışları |
deeper | derin |
costs | masraflarını |
optimize | optimize |
and | ve |
operations | operasyonlar |
EN SmartPack Container enables deeper visibility into air cargo operations to optimize loading, enhance worker productivity and reduce operational costs.
TR SmartPack Konteyner, hava kargo operasyonlarına daha derin bir izlenebilirlik katarak yüklemeyi optimize eder, personel verimliliğini artırır ve işletme maliyetlerini azaltır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
container | konteyner |
visibility | izlenebilirlik |
air | hava |
cargo | kargo |
costs | maliyetlerini |
deeper | derin |
productivity | verimliliğini |
optimize | optimize |
and | ve |
operations | operasyonlar |
EN Superior Data Capture for Leading Large Items on Loading Docks for Shipping and Receiving
TR Sevkiyat ve Alım Yükleme Alanlarındaki Büyük Malzemeler için Üstün Veri Yakalama
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
data | veri |
capture | yakalama |
loading | yükleme |
and | ve |
large | büyük |
items | için |
EN Proper loading of media and ribbon
TR Medya ve ribbonların doğru şekilde yüklenmesi
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
media | medya |
and | ve |
of | doğru |
EN Learn how Zebra and Disney CHEFS™ are automating food safety procedures from the moment food is received at the loading dock to just before guests’ savor their first bites.
TR Zebra ve Disney CHEFS™ 'in gıda yükleme alanında alındığı andan konukların ilk lokmalarını tatmalarından hemen önceye gıda güvenliği prosedürlerini nasıl otomatik hale getirdiklerini öğrenin.
EN The simple way to ship your goods and cargo with an easy online booking system, a fixed price and guaranteed loading.
TR Emtia ve kargolarınızı kolay bir çevrimiçi rezervasyon sistemi, sabit bir fiyat ve yükleme garantisi ile naklettirmenin basit yolu.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
way | yolu |
booking | rezervasyon |
system | sistemi |
fixed | sabit |
price | fiyat |
loading | yükleme |
online | çevrimiçi |
simple | basit |
easy | kolay |
and | ve |
a | bir |
with | ile |
EN Our clients are involved in air, sea, road and rail transport activities, intermodal and trans-loading systems, along with all related brokerage, warehousing and storage services.
TR Müvekkiller hava, deniz, kara ve demiryolu taşımacılığı, intermodal ve trans-yükleme sistemleri ile ilgili tüm aracılık ve depolama hizmetlerinde faaliyet göstermektedir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
air | hava |
sea | deniz |
systems | sistemleri |
related | ilgili |
storage | depolama |
services | hizmetlerinde |
all | tüm |
and | ve |
EN Page loading speed is a major ranking factor, and it noticeably affects your users' experience, especially on mobile.Use this report to assess your website's performance, and fix all associated issues.
TR Site yüklenme hızı başlıca sıralama faktörlerindendir ve kullanıcı deneyiminizi özellikle mobilde büyük ölçüde etkiler.Web sitenizin performansını değerlendirmekve tüm ilgili sorunları çözmek için bu raporu kullanın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
major | büyük |
ranking | sıralama |
experience | deneyiminizi |
mobile | mobilde |
report | raporu |
on | ilgili |
this | bu |
issues | sorunları |
especially | özellikle |
websites | web |
all | tüm |
and | ve |
performance | performans |
users | kullanıcı |
EN Loading, Transportation and Vehicle Safety
TR Yükleme, Nakliye ve Araç Güvenliği
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
loading | yükleme |
and | ve |
vehicle | araç |
safety | güvenliği |
{Endresult} ji 50 wergeran nîşan dide