TR Ücretsiz, ciddi ve açık seçik: Bir iş, bir eğitim yeri veya staj yeri arıyor olabilirsiniz; Federal İş Kurumunun duyurularına bakmanızı her halukarda tavsiye ederiz
터키어의 "her halukarda"는 다음 영어 단어/구로 번역될 수 있습니다.
TR Ücretsiz, ciddi ve açık seçik: Bir iş, bir eğitim yeri veya staj yeri arıyor olabilirsiniz; Federal İş Kurumunun duyurularına bakmanızı her halukarda tavsiye ederiz
EN Free, reputable and clear: whether you are looking for a permanent job, an apprenticeship or an internship, a look at the job market of the Federal Employment Agency is definitely worthwhile
터키어 | 영어 |
---|---|
veya | or |
federal | federal |
TR Her halukarda bu formaliteler için yeterli zaman ayırmak gerek
EN You should definitely give yourself enough time to cope with the red tape
터키어 | 영어 |
---|---|
yeterli | enough |
zaman | time |
TR Her halukarda “Avrupa ekibinin” parçası olmaya devam etmek istiyor.
EN Her verdict: “I was impressed how devoted the EU officials were and how highly qualified” – so much so, that she very much wants to continue being a part of “team Europe”.
터키어 | 영어 |
---|---|
parçası | part |
istiyor | wants |
TR Her halükarda, QR kodları ABD kampanyaları, perakende sektörünün bir yandan eğlenceyi sürdürürken diğer yandan müşterilerin ilgisini çekmesine yardımcı oldu.
EN In any way, QR codes USA campaigns have helped the retail industry keep the customers engaged while keeping things fun.
TR Küresel Amaçlar'ı, billboardlarda, her TV kanalı ve radyo istasyonunda, her sinema ve sınıfta, her toplulukta ve her cep telefonunda göstermek için çalışıyoruz
EN We’re working to get the Global Goals onto every website and billboard, broadcast on every TV station and radio station, in every cinema and classroom, pinned to every community noticeboard and sent to every mobile phone
터키어 | 영어 |
---|---|
küresel | global |
tv | tv |
radyo | radio |
cep | mobile |
터키어 | 영어 |
---|---|
güçlü | powerful |
yazılım | software |
çözümleri | solutions |
envanter | inventory |
ve | and |
takip | track |
sağlar | enable |
böylece | so |
konuk | guest |
deneyimi | experience |
TR Her adımda ödeme alın: Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Get paid every step of the way: Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
터키어 | 영어 |
---|---|
ödeme | paid |
alın | get |
yeni | new |
satış | sale |
deneme | trial |
kazanın | earn |
TR Her adımda ödeme alın: Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Get paid every step of the way: Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
터키어 | 영어 |
---|---|
uzaktan | remote |
터키어 | 영어 |
---|---|
veya | or |
kaydı | recording |
터키어 | 영어 |
---|---|
her | every |
yeni | new |
bilgiler | information |
çevrimiçi | online |
ve | and |
analiz | analyzing |
ın | of |
TR "Her şey değişimdir, her şey yerini verir, her şey gelir geçer"
EN “All is change, all yields its place, all comes and goes”
터키어 | 영어 |
---|---|
gelir | comes |
터키어 | 영어 |
---|---|
veya | or |
ay | month |
trend | trending |
e-posta |
TR Her Tehdit, Her Zaman, Her Yerde. Çevrimiçi Güvenliğin İdeal Hali.
EN Any Threat, Anytime, Anywhere. Online Security, Done Right.
터키어 | 영어 |
---|---|
tehdit | threat |
TR Türkiye’de 0-8 yaş grubunda çocuğu olan her 4 ebeveynden 3’ü çocuğuna duygusal şiddet, her 4'ünden 1’i ise fiziksel şiddet uyguluyor. Her birey ve...
EN In Turkey, 3 in every 4 parents with children aged 0 to 8 use emotional violence, 1 in 4 use physical violence against their children. Every...
터키어 | 영어 |
---|---|
türkiye | turkey |
yaş | aged |
duygusal | emotional |
şiddet | violence |
fiziksel | physical |
터키어 | 영어 |
---|---|
veya | or |
ay | month |
trend | trending |
e-posta |
TR Her Tehdit, Her Zaman, Her Yerde. Çevrimiçi Güvenliğin İdeal Hali.
EN Any Threat, Anytime, Anywhere. Online Security, Done Right.
터키어 | 영어 |
---|---|
tehdit | threat |
TR Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
터키어 | 영어 |
---|---|
yeni | new |
satış | sale |
deneme | trial |
kazanın | earn |
터키어 | 영어 |
---|---|
veya | or |
kanalı | channel |
kaydı | recording |
터키어 | 영어 |
---|---|
uzaktan | remote |
터키어 | 영어 |
---|---|
her | every |
yeni | new |
bilgiler | information |
çevrimiçi | online |
ve | and |
analiz | analyzing |
ın | of |
TR "Her şey değişimdir, her şey yerini verir, her şey gelir geçer"
EN “All is change, all yields its place, all comes and goes”
터키어 | 영어 |
---|---|
gelir | comes |
TR Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
TR Paylaşım merkezinize ve diğer birçok işlev ve hizmete erişimin kilidini açın. Merkezi bir DMG MORI Hesabı ile tüm hizmetleri günün her saati her yerden ve her cihazla kullanabilirsiniz.
EN Unlock access to your Share Hub and many other functions and services. With a central DMG MORI Account, you can use all services around the clock from anywhere and with any device.
TR "Cloudflare Access, 23andMe'nin dahili uygulamalarımıza her an her cihazdan VPN'e ihtiyaç duymadan güvenli bir şekilde erişmesine yardımcı oluyor."
EN "Cloudflare Access is helping 23andMe access our internal applications securely from any device at any time without the need for VPN."
터키어 | 영어 |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
access | access |
dahili | internal |
vpn | vpn |
ihtiyaç | need |
uygulamaları | applications |
TR Her saat, her gün (hafta sonları ve tatil günleri dahil) yayınlanan ilaç güvenliği uyarıları ve klinik güncellemeler
EN Drug safety alerts and clinical updates published every hour, every day (including weekends and holidays)
터키어 | 영어 |
---|---|
her | every |
ve | and |
tatil | holidays |
dahil | including |
yayınlanan | published |
ilaç | drug |
güvenliği | safety |
klinik | clinical |
güncellemeler | updates |
TR En popüler dergilerimiz artık yoğun sağlık uzmanlarının her istedikleri yerde ve her istedikleri zaman önemli bilgilere ulaşmasına yardımcı olmak amacıyla uygulama olarak da kullanılabilmektedir
EN Our most popular journals are now available as apps to help busy healthcare professionals access important information, whenever and wherever they need it
터키어 | 영어 |
---|---|
en | most |
popüler | popular |
sağlık | healthcare |
önemli | important |
bilgilere | information |
olmak | are |
TR Vaktinde sağlanır - elektronik tekrar baskıyı her elektronik baskı başına yalnızca üç günde ve her tekrar baskı başına üç günde alabilirsiniz ve acil talepler için hızlandırılmış baskı imkanı da bulunmaktadır.
EN Timely - You can have an e-reprint produced in just three days via eprints and three days via reprints, and expedited production is available for urgent requests.
터키어 | 영어 |
---|---|
acil | urgent |
bulunmaktadır | is |
TR Her bir alan adı için ekstra bilgiler içeren, her bir muhtemel bağlantının değerine sıralamasını kontrol ederek karar verin. Backlinkleri kazanmak için, en iyi potansiyelleri ''Devam Eden'' listesinize taşıyın.
EN Determine the value of each link prospect by checking its rating, which includes additional information for each domain. Move the best prospects to your "In Progress" list to start earning backlinks.
터키어 | 영어 |
---|---|
ekstra | additional |
bilgiler | information |
bağlantının | link |
kontrol | checking |
kazanmak | earning |
TR Sonrasında, Site Denetçisine ne görmek istediğinizi söyleyin. Veri Gezgini; bir sayfanın bir bölümünden, taranan her sayfanın tamamen görüntülenmesine kadar her şeyi yapar.
EN Then tell Site Audit what you want to see. From displaying data on a specific property for a segment of pages to screening it out entirely across every crawled page, Data Explorer does it all.
터키어 | 영어 |
---|---|
veri | data |
TR Veri Gezgini ile, her bir URL’nin her bir detayını görmek için basit bir tık uzaktasınız. Bu, gelen ve giden bağlantıları, hreflang’ı, sayfalamayı, kopyaları ve kaynakları içerir.
EN With Data Explorer, you’re a simple click away from seeing every detail of each specific URL. This includes incoming and outgoing links, hreflang, pagination, duplicates and resources.
터키어 | 영어 |
---|---|
veri | data |
basit | simple |
kaynakları | resources |
içerir | includes |
TR Arama hacimlerimizi hassaslaştırmak için her ay tıklama verileri kullanıyoruz, böylece her zaman güncel olduklarından emin oluyoruz.
EN We use clickstream data to refine our search volumes on a monthly basis, ensuring they're always up to date.
터키어 | 영어 |
---|---|
arama | search |
verileri | data |
TR Tıklama verileri her ay arama hacmi sayılarımızı geliştirmemizi sağlar, böylece ölçümlerimizin her zaman isabetli ve güncel olduklarından emin oluyoruz.
EN Clickstream data allows us to refine our search volume numbers every month, ensuring that the metric is always accurate and up-to-date.
터키어 | 영어 |
---|---|
verileri | data |
her | every |
ay | month |
arama | search |
hacmi | volume |
sağlar | allows |
ve | and |
güncel | up-to-date |
TR İlk 100’de sıralandığınız her anahtar kelimeyi, hangi sırada yer aldığınızı ve her terimin size ne kadar trafik getirdiğini görün. Tek bakışta kendi durumunuzu rakiplerinizinkiyle karşılaştırın.
EN See every keyword you rank for in the top 100, where you rank, and how much traffic each term brings you. Compare how you stack up against competitors at a glance.
터키어 | 영어 |
---|---|
trafik | traffic |
görün | see |
karşılaştırın | compare |
터키어 | 영어 |
---|---|
uygun | fits |
barındırma | hosting |
biliyoruz | we know |
TR FilterBypass artık her zaman url'leri şifreliyor ve gizlilik nedenleriyle javascript'i hedef sayfalardan kaldırıyor. Bu nedenle, optimum ayarlar her zaman etkin olduğundan seçenekler artık gerekli değil.
EN FilterBypass now always encrypt urls and remove javascript from target pages for privacy reasons.Therefore the options are no longer necessary since the optimal settings are always active.
터키어 | 영어 |
---|---|
filterbypass | filterbypass |
her | for |
url | urls |
ve | and |
gizlilik | privacy |
javascript | javascript |
hedef | target |
optimum | optimal |
ayarlar | settings |
etkin | active |
olduğundan | since |
seçenekler | options |
gerekli | necessary |
değil | no |
TR DGBB sistemi her bir masternode'a her bir öneri için sadece bir kez oy atma hakkı tanır (evet/hayır/çekimser)
EN The DGBB system allows each masternode to vote once (yes/no/abstain) for each proposal
터키어 | 영어 |
---|---|
sistemi | system |
oy | vote |
hayır | no |
TR Tasarımınızı istediğiniz zaman, hatta indirdikten sonar bile değiştirebilirsiniz. Her zaman, her yerden ilham alın!
EN You can alter your design anytime, even after you download one. Find inspiration whenever, wherever!
터키어 | 영어 |
---|---|
tasarımınızı | your design |
TR Gittiğimiz her yere sürdürülebilirlik standartlarını taşıdığımız için bu standartlar her konaklamada ücretsizdir.
EN As we uphold sustainability standards wherever we go, it’s included free of charge with every stay.
터키어 | 영어 |
---|---|
sürdürülebilirlik | sustainability |
TR Her sezona ve her stile uygun ferace modelleri farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki ferace modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Abaya models suitable for every season and every style are offered to your liking with different color options. You can view our category to purchase quality and affordable abayas.
터키어 | 영어 |
---|---|
modelleri | models |
farklı | different |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
TR Her sezona ve her stile uygun büyük beden ferace modelleri farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki büyük beden ferace modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Plus size abaya models suitable for every season and every style are offered to your liking with different color options. You can check out our category to purchase high quality and affordable plus size abayas.
터키어 | 영어 |
---|---|
büyük | high |
beden | size |
modelleri | models |
farklı | different |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
터키어 | 영어 |
---|---|
varlık | asset |
önceden | before |
yönetin | manage |
uyumluluk | compliance |
gereksinimlerini | requirements |
TR Her blok arasındaki ortalama sürenin 10 dakika olarak kalması için, zorluk her 2016 blokta (yani yaklaşık 2 haftada bir) düzeltilir.
EN The difficulty is adjusted every 2016 blocks (every 2 weeks approximately) so that the average time between each block remains 10 minutes.
터키어 | 영어 |
---|---|
arasındaki | between |
ortalama | average |
zorluk | difficulty |
yani | so |
yaklaşık | approximately |
TR Bunlar, bu cihaz için yaygınca kullanılan bazı aletler. Her işlem için her alete ihtiyacınız yoktur.
EN These are some common tools used to work on this device. You might not need every tool for every procedure.
터키어 | 영어 |
---|---|
cihaz | device |
bazı | some |
aletler | tools |
ihtiyacınız | need |
TR Rockies’deki kalelerimizden, egzotik yerlerdeki modern harikalara, her bir otel, değerli misafirlerimiz ile paylaşabilmemiz için her bir destinasyonun seçkin ruhunu yakalar, kutlar ve ona bağlanır
EN From our castles in the Rockies to modern wonders in exotic places, each hotel celebrates, captures and connects to each destination’s distinctive spirit so we can share it with our valued guests
터키어 | 영어 |
---|---|
modern | modern |
otel | hotel |
yakalar | captures |
TR Her yıldönümünü, her şeyin başladığı yerde, Fairmont Hotels & Resorts’da kutlayarak, evlendiğiniz günün romantizmini yeniden canlandırın. Yıldönümü Paketimiz büyüyü geri getirecek.
EN Re-ignite your wedding day romance by celebrating each anniversary where it all began, at Fairmont Hotels & Resorts. Our Anniversary Package will bring back the magic.
터키어 | 영어 |
---|---|
fairmont | fairmont |
günü | day |
TR Ve siz her zaman her şey için bize güvenebileceğinizi bileceksiniz.
EN And you'll always know you can count on us for anything at all.
터키어 | 영어 |
---|---|
siz | you |
TR Broker türleri arasındaki farklar ve her modelin avantajlarını öğrenin. Kapsamlı bu makale yönteminizi seçerken bilmeniz gereken her şeyi size sunmaktadır.
EN Learn about the differences in types of brokers and the advantages of each model. A comprehensive article that provides you with everything you need to know when deciding which route to choose.
터키어 | 영어 |
---|---|
türleri | types |
farklar | differences |
ve | and |
her | each |
öğrenin | learn |
kapsamlı | comprehensive |
makale | article |
şeyi | everything |
size | you |
ın | of |
50 번역 중 50 표시 중