TR Elsevier'in sektör lideri araçları ve kapsamlı deneyimi, belirli hedeflerinize odaklanarak gelecekteki stratejinizi belirlemenize ve biçimlendirmenize yardımcı olacaktır.
TR Elsevier'in sektör lideri araçları ve kapsamlı deneyimi, belirli hedeflerinize odaklanarak gelecekteki stratejinizi belirlemenize ve biçimlendirmenize yardımcı olacaktır.
EN Elsevier?s industry-leading tools and extensive experience will help to inform and shape your future strategy, centered around your specific goals.
터키어 | 영어 |
---|---|
elsevier | elsevier |
sektör | industry |
lideri | leading |
kapsamlı | extensive |
deneyimi | experience |
belirli | specific |
gelecekteki | future |
olacaktır | will |
TR En son bakım standartlarına dayalı olarak olası en iyi kararları verip, en iyi teşhisleri koyup, en iyi tedavi planlarını sağlayarak tutarlı bir hasta deneyimi sağlayabilirler.
EN Based on the latest standards of care they will make the best possible decisions, diagnoses and treatment plans, helping to create a consistent patient experience.
터키어 | 영어 |
---|---|
bakım | care |
olası | possible |
kararları | decisions |
tedavi | treatment |
tutarlı | consistent |
hasta | patient |
deneyimi | experience |
standartları | standards |
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
geliştirilmiş | improved |
çoklu | multi |
sekme | tab |
deneyimi | experience |
터키어 | 영어 |
---|---|
bulut | cloud |
esnek | flexible |
güvenilir | reliable |
deneyimi | experience |
TR Her DApp benzersizdir bu yüzden kullanıcılarımıza en iyi deneyimi sunduğumuzdan emin olmak için geliştiricilerle birlikte çalışıyoruz
EN Each DApp is unique so we work with developers to ensure the best possible experience for our users
터키어 | 영어 |
---|---|
dapp | dapp |
deneyimi | experience |
yüzden | so |
kullanıcıları | users |
TR Tasarım StratejisiGirişimcilikWeb DesignInteraction DesignUX TasarımıTasarımcı DüşünceYenilikİş Modeli YeniliğiSocial NetworkingMüşteri Deneyimi
EN Design StrategyEntrepreneurshipWeb DesignInteraction DesignUX DesignDesign ThinkingInnovationBusiness Model InnovationSocial NetworkingCustomer Experience
터키어 | 영어 |
---|---|
modeli | model |
deneyimi | experience |
TR Deneyimi yeniliğe dönüştürüyoruz
EN Transforming experience into innovation
터키어 | 영어 |
---|---|
deneyimi | experience |
TR https://www.corendonairlines.com/tr/hakkimizda/haberler/corendon-airlines-ile-yepyeni-bir-ucus-deneyimi
EN Safety, Health and Comfort: A New Approach to Travel
TR Daha iyi bir alisveris deneyimi icin yasal düzenlemelere uygun çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.
EN We use cookies that comply with legal regulations for a better shopping experience. You can access detailed information from our Privacy and Cookie Policy page.
터키어 | 영어 |
---|---|
deneyimi | experience |
yasal | legal |
çerezler | cookies |
detaylı | detailed |
bilgiye | information |
gizlilik | privacy |
politikası | policy |
erişebilirsiniz | you can access |
TR Hafif ve Kesintisiz Uyku Deneyimi
EN Unsound and Uninterrupted Sleep Experience
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
kesintisiz | uninterrupted |
uyku | sleep |
deneyimi | experience |
TR “BIM modellerimizle etkileşimli bir sanal gerçeklik deneyimi sunmak geleneksel olarak muhafazakar bir sektördeki statükoyu gerçekten bozuyor.”
EN “Delivering an interactive virtual-reality experience with our BIM models truly disrupts the status quo in a traditionally conservative industry.”
터키어 | 영어 |
---|---|
etkileşimli | interactive |
sanal | virtual |
gerçeklik | reality |
deneyimi | experience |
geleneksel | traditionally |
gerçekten | truly |
TR Alpha Coders kullanıcı deneyimi, reklam, sosyal medya ve analizler için çerezleri kullanır. Daha Fazla Bilgi Edin
EN Alpha Coders uses cookies for user experience, advertising, social media, and analytics. Learn More
터키어 | 영어 |
---|---|
kullanıcı | user |
reklam | advertising |
analizler | analytics |
kullanır | uses |
TR “Luxury Hammam by gülsha” ile vücudunuzu, enerjinizi ve ruhunuzu yenilerken, lüks bir Türk hamamı deneyimi yaşayın.
EN Sit back and relax to the sound of a jazz trio while enjoying our famous seafood platter.
TR Havai’nin Kohala Kıyısında kendinizi, otantik Big Island tatili deneyimi ile sarmalayın.
EN Immerse yourself in an authentic Big Island vacation experience on Hawaii's Kohala Coast.
터키어 | 영어 |
---|---|
kendinizi | yourself |
otantik | authentic |
big | big |
deneyimi | experience |
TR Dünya genelinde insanların açık ve güvenli bir İnternet deneyimi yaşamalarına kendini adanmış olan tutkulu bir ekip ile çalıştığı için gurur duyuyor.
EN He is proud to work with a passionate team that's committed to delivering a secure and open Internet experience to people around the world.
터키어 | 영어 |
---|---|
dünya | world |
açık | open |
güvenli | secure |
deneyimi | experience |
olan | is |
tutkulu | passionate |
ekip | team |
gurur | proud |
insanları | people |
TR Kendileri için iyi olanı bilmeyenleri korumak adına bilgi ve deneyimi kontrol etmeye çalıştığımızda, Bilgelik Ağacını çıplak ve cahil olduğunu düşündüklerimizden koruyan yılandan farkımız kalmaz
EN When we seek to control information and experience in the name of protecting those who do not know best, we are simply the serpent protecting the Tree of Knowledge from those we deem to be naked and ignorant
터키어 | 영어 |
---|---|
iyi | best |
korumak | protecting |
TR Gerçek bir kapıdan-kapıya deneyimi için müşterilerimize önemli tüm ticaret rotalarında ve iç taşıma servislerinde sık kalkışlarla hizmet veririz.
EN We serve our customers with frequent departures on all major trade lanes and inland services for a true end-to-end experience.
터키어 | 영어 |
---|---|
gerçek | true |
deneyimi | experience |
önemli | major |
tüm | all |
ticaret | trade |
sık | frequent |
hizmet | services |
TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
터키어 | 영어 |
---|---|
sektör | industry |
lideri | leading |
deneyimi | experience |
vizyon | vision |
değildir | isn |
zamanda | time |
olan | is |
müşterilerimiz | our customers |
터키어 | 영어 |
---|---|
gazeteciler | journalists |
görevler | tasks |
sonix | sonix |
dünyanın | world |
deneyimi | experience |
hızlı | faster |
keyifli | enjoyable |
dosyaları | files |
en az | least |
터키어 | 영어 |
---|---|
sonix | sonix |
medikal | medical |
transkripsiyonu | transcription |
makine | machine |
deneyimi | experience |
gerekli | required |
TR Eksiksiz simülasyon deneyimi. Kulübünüzün kaderinin sizin menajerlik dehanıza bağlı olduğu canlı, nefes alan futbol dünyasına adım atın.
EN The full simulation experience. Step into a living, breathing football world where the fate of your club rests on your managerial genius.
터키어 | 영어 |
---|---|
eksiksiz | full |
simülasyon | simulation |
deneyimi | experience |
sizin | your |
futbol | football |
dünyasına | world |
adım | step |
TR Mülk Hizmetlerinde yaptığımız her şey, bir mülkün tüm ömrü boyunca ve çok çeşitli mülk sınıflarında örnek teşkil eden bir gayrimenkul yönetimi deneyimi sunmak içindir.
EN Everything we do in Asset Services is about delivering an exemplary property management experience throughout the full lifecycle of an asset, and across a wide range of asset classes.
터키어 | 영어 |
---|---|
yaptığımız | we do |
tüm | full |
deneyimi | experience |
TR Yıllardır utandığım ve gizli tuttuğum bir şeyi birine anlatabilme deneyimi inanılmaz derecede özgürleştiriciydi ve başkalarının kendi deneyimlerini paylaşmasını duymak yalnız olmadığımı anlamama yardımcı oldu
EN The experience of being able to tell somebody about something I?d felt ashamed about and kept secret for years was so incredibly liberating, and to hear others share their own experience with this helped me realize I wasn?t alone
터키어 | 영어 |
---|---|
yıllardır | for years |
gizli | secret |
deneyimi | experience |
inanılmaz | incredibly |
oldu | was |
TR Moroğlu Arseven, ekonomi hukuku alanında kapsamlı uzmanlık ve deneyimi bir araya getiren bağımsız bir avukatlık bürosudur
EN Moroğlu Arseven is an independent full-service law firm with broadly demonstrated expertise and experience in business law
터키어 | 영어 |
---|---|
arseven | arseven |
hukuku | law |
kapsamlı | full |
uzmanlık | expertise |
deneyimi | experience |
bağımsız | independent |
터키어 | 영어 |
---|---|
mükemmel | great |
kullanıcı | user |
deneyimi | experience |
터키어 | 영어 |
---|---|
adım | step |
ile | with |
anket | survey |
deneyimi | experience |
TR Ücretsiz canlı sohbetimiz aracılığıyla bir konuşma deneyimi sunun
EN Offer a conversational experience through our free live chat
터키어 | 영어 |
---|---|
canlı | live |
aracılığıyla | through |
bir | a |
deneyimi | experience |
TR En iyi deneyimi oluşturmak için şirketler, kullanıcıların kendilerini benzersiz hissetmelerini sağlamak için her etkileşimi kişiselleştirmelidir
EN To craft the best experience, companies have to personalize each interaction to make users feel unique
터키어 | 영어 |
---|---|
şirketler | companies |
benzersiz | unique |
TR Ayrıca, sohbet robotu çözümü, platformlar arası veya çoklu platform deneyimi için tutarlılık getirerek, whatsapp sohbet botu veya Facebook Messenger sohbet botu gibi birden fazla kanal için tek bir senaryo oluşturmanıza olanak tanır.
EN Furthermore, chatbot solution bring consistency for cross-platform or multi platform experience, enabling you to build one scenario for multiple channels, such as a whatsapp chatbot or a Facebook Messenger chatbot.
터키어 | 영어 |
---|---|
ayrıca | furthermore |
çözümü | solution |
veya | or |
platform | platform |
deneyimi | experience |
TR Keyifli bir müşteri deneyimi oluşturmak için botların avantajlarından yararlanın
EN Take advantages of bots to build a delightful customer experience
터키어 | 영어 |
---|---|
müşteri | customer |
deneyimi | experience |
TR Biletleme sistemleri, müşteri hizmetleri ekiplerinin daha keyifli bir müşteri deneyimi yaratabilmeleri için görevlerine daha iyi öncelik vermelerine yardımcı olur
EN Ticketing systems help customer service teams better prioritize their assignments, so they can create a more enjoyable customer experience
터키어 | 영어 |
---|---|
sistemleri | systems |
keyifli | enjoyable |
bir | a |
deneyimi | experience |
olur | can |
TR Desteği iyileştirin, satışları artırın ve optimum müşteri deneyimi oluşturun
EN Improve support, drive sales and build optimal customer experience
터키어 | 영어 |
---|---|
desteği | support |
satışları | sales |
ve | and |
optimum | optimal |
müşteri | customer |
deneyimi | experience |
oluşturun | build |
TR Herhangi bir ek eklenti gerektirmez, bu yüzden müşteri deneyimi açısından oldukça güçlüdür.
EN It doesn't require any additional plugin that's why it's pretty powerful in terms of customer experience.
터키어 | 영어 |
---|---|
ek | additional |
eklenti | plugin |
müşteri | customer |
deneyimi | experience |
açısından | in terms of |
oldukça | pretty |
TR Crisp'in Dahili Araması, ekibinize üstün bir dahili arama deneyimi sunarak, potansiyel müşterileri anında bulmalarına yardımcı olur.
EN Crisp's Internal Search provides your team with a superior internal search experience, helping them find leads in an instant.
터키어 | 영어 |
---|---|
crisp | crisp |
dahili | internal |
üstün | superior |
deneyimi | experience |
TR Bu avantaj, merkeziyetsizlikten ve sansür korunmasından feragat etmeden yeni bir seviye erişilebilirlik ve kullanıcı deneyimi sunar.
EN This advantage allows for a new level of accessibility and user experience without the need to compromise on decentralization or censorship-resistance.
터키어 | 영어 |
---|---|
bu | this |
avantaj | advantage |
etmeden | without |
seviye | level |
erişilebilirlik | accessibility |
kullanıcı | user |
deneyimi | experience |
TR Temel görüntü sağlayıcıları, kendi temel görüntülerinde aynı deneyimi sağlamak için belgelerden yararlanabilir.
EN Base image providers can use the documentation to provide the same experience for their base images.
터키어 | 영어 |
---|---|
temel | base |
sağlayıcıları | providers |
deneyimi | experience |
TR Benzersiz Bir Web Hosting Deneyimi
EN The Unique Web Hosting Experience
터키어 | 영어 |
---|---|
web | web |
deneyimi | experience |
TR Yönetilen hosting kalitesinde benzersiz bir hosting deneyimi için hizmet sunmaktayız
EN We offer services for unique hosting in the managed hosting mode
터키어 | 영어 |
---|---|
yönetilen | managed |
hosting | hosting |
hizmet | services |
TR Kullanıcı deneyimi uzmanları tarafından oluşturulmuş ve testlerden başarıyla geçmiş yüzlerce hazır tema üzerinden dilediğinizi seçin ve başlayın.
EN Choose hundreds of ready-made themes created by experts of user experience and passed the tests successfully and get started.
터키어 | 영어 |
---|---|
kullanıcı | user |
deneyimi | experience |
oluşturulmuş | created |
başarıyla | successfully |
tema | themes |
seçin | choose |
TR Çerezler bir sitenin daha verimli çalışmasının yanı sıra kişisel ihtiyaçlarınıza daha uygun ve hızlı bir ziyaret deneyimi yaşatmak için kişiselleştirilmiş sayfaların sunulabilmesine olanak vermektedir
EN Cookies allow a site to work more efficiently, as well as provide personalized pages to provide a more convenient and faster visit experience for your personal needs
터키어 | 영어 |
---|---|
sitenin | site |
verimli | efficiently |
hızlı | faster |
ziyaret | visit |
deneyimi | experience |
sayfaları | pages |
ihtiyaçları | needs |
TR Tatil Köyü Deneyimi Ücreti ve Etkinlikler
EN Resort Experience Fee and Activities
터키어 | 영어 |
---|---|
deneyimi | experience |
ve | and |
etkinlikler | activities |
TR Artık en yüksek kapasiteye göre kaynak tedarik etmenize ve sürekli kullanmadığınız kaynaklar için ödeme yapmanıza veya ortalama kapasiteye göre plan yapıp performans sorunları ve zayıf kullanıcı deneyimi riskine girmenize gerek yok.
EN Now, you no longer have to provision to peak capacity, which would require you to pay for resources you don't continuously use, or to average capacity, which would risk performance problems and a poor user experience.
터키어 | 영어 |
---|---|
tedarik | provision |
sürekli | continuously |
veya | or |
ortalama | average |
performans | performance |
sorunları | problems |
kullanıcı | user |
yok | no |
터키어 | 영어 |
---|---|
sonix | sonix |
misyonu | mission |
en | most |
deneyimi | experience |
insanları | people |
TR Çevrimiçi müzik ve ses koleksiyonumuzu kullanarak müzik videolarınızdan en iyi görsel deneyimi yaratın.
EN Make the most out of your music video by providing the visual experience with our online music and audio spectrum.
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
görsel | visual |
deneyimi | experience |
TR Belirli bir sorunun neden önemli olduğunu ve nasıl düzeltileceğini anlamak için metin ve video talimatlarını kullanın. SEO konusunda deneyimi olmayan geliştiricilerin veya küçük pazarlamacıların bile sorunları çözmesine olanak verin.
EN Use text and video instructions to understand why the specific issue is important and how to fix it. Delegate fixing issues to developers or junior marketers who have no experience with SEO.
터키어 | 영어 |
---|---|
belirli | specific |
önemli | important |
metin | text |
video | video |
kullanın | use |
seo | seo |
olmayan | no |
veya | or |
sorunları | issues |
talimatları | instructions |
TR Raffles Brunch'a ev sahipliği yapan Rocca, keyifli bir yemek deneyimi sunuyor.
EN Rocca Brasserie's sharing menu created by our Executive Chef to be enjoyed with friends, family.
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
터키어 | 영어 |
---|---|
deneyimi | have |
TR Renk ve dokuların çekici zarafetini sergileyen yemeklerle bir bistro deneyimi için ziyaret edin.
EN Everything tastes better when accompanied by world renowned musicians.
TR Fırsata günlük konaklama ve bir Zindelik deneyimi ile bağlantılı avantajlar dâhildir
EN The offer includes daily accommodation and benefits linked to a Wellbeing experience
터키어 | 영어 |
---|---|
günlük | daily |
konaklama | accommodation |
deneyimi | experience |
avantajlar | benefits |
TR Swiss Executive Deneyimi hakkında
EN about Swiss Executive Experience
터키어 | 영어 |
---|---|
deneyimi | experience |
hakkında | about |
50 번역 중 50 표시 중