EN What are your fears concerning the pandemic? I’m sure the pandemic will leave a scar on society. But the real fear is that we are going to live with the pandemic for years to come or that other pandemics are going to spread.
EN What are your fears concerning the pandemic? I’m sure the pandemic will leave a scar on society. But the real fear is that we are going to live with the pandemic for years to come or that other pandemics are going to spread.
TR Minnet duyduğun şeyler var mı? Evet, uzun zamandan beri elektronik müzikle meşgul olmak istiyordum, ve uzun zaman evde olmak zorunda kalmam, bunu hızlandırdı.
영어 | 터키어 |
---|---|
your | ve |
on | evde |
to | olmak |
EN Covid-19 Pandemic – Cash Support: Support to Life provided one-time cash support of TL 1000 to individuals affected by the pandemic who belonged to the most vulnerable groups
TR Covid-19 Pandemisi – Nakit Desteği: Hayata Destek, salgından etkilenen ve en kırılgan gruplara mensup bireylere bir defaya mahsus 1000 TL’lik nakit desteği sağladı
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various sectors of life from...
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli sektörlerinde büyük değişiklikle...
영어 | 터키어 |
---|---|
serious | ciddi |
health | sağlık |
modern | modern |
pandemic | salgın |
world | dünya |
most | en |
various | çeşitli |
years | kadar |
life | hayat |
for | tüm |
with | ile |
in | yaklaşık |
EN Covid-19 Pandemic – Cash Support: Support to Life provided one-time cash support of TL 1000 to individuals affected by the pandemic who belonged to the most vulnerable groups
TR Covid-19 Pandemisi – Nakit Desteği: Hayata Destek, salgından etkilenen ve en kırılgan gruplara mensup bireylere bir defaya mahsus 1000 TL’lik nakit desteği sağladı
EN Responding to the coronavirus pandemic with medical assistance, scientific exchange and economic stabilisation measures: Germany is showing solidarity with partner countries worldwide during the coronavirus pandemic.
TR Korona pandemisi: Tıbbi yardım, bilimsel alışveriş, ekonomik istikrara katkı: Almanya kriz döneminde dünya genelinde partner ülkelerle dayanışma içinde.
영어 | 터키어 |
---|---|
coronavirus | korona |
pandemic | pandemisi |
medical | tıbbi |
assistance | yardım |
scientific | bilimsel |
economic | ekonomik |
solidarity | dayanışma |
partner | partner |
germany | almanya |
worldwide | dünya |
to | içinde |
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various... Read more
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli... Daha fazla
영어 | 터키어 |
---|---|
world | dünya |
serious | ciddi |
health | sağlık |
modern | modern |
pandemic | salgın |
most | en |
various | çeşitli |
read | daha |
years | kadar |
for | tüm |
with | ile |
in | yaklaşık |
EN The COVID-19 pandemic may have lasting consequences on the world population. During the pandemic, disruptions in accessing reproductive health...
TR COVID-19 salgınının dünya nüfusu üzerinde kalıcı sonuçları olabilir. Pandemi sürecinde özellikle sağlık sistemlerinin yetersiz olduğu ülkelerde,...
영어 | 터키어 |
---|---|
world | dünya |
health | sağlık |
lasting | kalıcı |
pandemic | pandemi |
EN Covid-19 Pandemic – Cash Support: Support to Life provided one-time cash support of TL 1000 to individuals affected by the pandemic who belonged to the most vulnerable groups
TR Covid-19 Pandemisi – Nakit Desteği: Hayata Destek, salgından etkilenen ve en kırılgan gruplara mensup bireylere bir defaya mahsus 1000 TL’lik nakit desteği sağladı
EN Covid-19 Pandemic – Cash Support: Support to Life provided one-time cash support of TL 1000 to individuals affected by the pandemic who belonged to the most vulnerable groups
TR Covid-19 Pandemisi – Nakit Desteği: Hayata Destek, salgından etkilenen ve en kırılgan gruplara mensup bireylere bir defaya mahsus 1000 TL’lik nakit desteği sağladı
EN Responding to the coronavirus pandemic with medical assistance, scientific exchange and economic stabilisation measures: Germany is showing solidarity with partner countries worldwide during the coronavirus pandemic.
TR Korona pandemisi: Tıbbi yardım, bilimsel alışveriş, ekonomik istikrara katkı: Almanya kriz döneminde dünya genelinde partner ülkelerle dayanışma içinde.
영어 | 터키어 |
---|---|
coronavirus | korona |
pandemic | pandemisi |
medical | tıbbi |
assistance | yardım |
scientific | bilimsel |
economic | ekonomik |
solidarity | dayanışma |
partner | partner |
germany | almanya |
worldwide | dünya |
to | içinde |
EN How has your work changed since the corona pandemic began? Almost all our employees have had to concentrate on overcoming the pandemic since March 2020
TR Korona pandemisinden bu yana günlük iş akışınız nasıl bir çizgi izliyor? 2020 Martından bu yana personelimizin neredeyse tamamı pandemiyle mücadeleye odaklanmak durumunda kaldı
영어 | 터키어 |
---|---|
corona | korona |
almost | neredeyse |
march | mart |
all | tamamı |
has | bu |
how | nasıl |
EN What can we learn from the pandemic? We have already learned a great deal about pandemic management, and I believe that policymakers are also learning something new with every step we take
TR Pandemiden ne öğrenebiliriz? Pandemi yönetiminden şu ana kadar çok şey öğrendik ve sanıyorum, siyasetçiler de her adımda yeni bir şey daha öğreniyorlar
영어 | 터키어 |
---|---|
pandemic | pandemi |
what | ne |
something | bir şey |
a | bir |
new | yeni bir |
from | kadar |
that | şey |
EN These global events have a significant impact on global logistics and raw material prices. At Tetra Pak, we are doing our utmost to minimise the impact of these disruptions on our global supply chain
TR Bu küresel olayların küresel lojistik ve ham madde fiyatları üzerinde önemli bir etkisi var. Tetra Pak olarak, bu aksaklıkların küresel tedarik zincirimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için elimizden geleni yapıyoruz
영어 | 터키어 |
---|---|
global | küresel |
logistics | lojistik |
raw | ham |
tetra | tetra |
pak | pak |
supply | tedarik |
significant | önemli |
prices | fiyatları |
these | bu |
impact | etkisini |
and | ve |
of | in |
on | üzerindeki |
to | için |
a | bir |
events | olayları |
the | üzerinde |
EN As a member of the civil society sector we celebrate this special day of all civil society stakeholders on the occasion of February 27th in this period when we stand up to conditions of a global pandemic.
TR Sivil toplum sektörünün bir üyesi olarak biz de, küresel düzeyde mücadele edilen salgın koşullarına göğüs gerdiğimiz bu dönemde, 27 Şubat vesilesiyle tüm sivil toplum paydaşlarının bu özel gününü kutluyoruz.
영어 | 터키어 |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
we celebrate | kutluyoruz |
global | küresel |
this | bu |
pandemic | salgın |
sector | sektör |
day | gün |
conditions | koşullar |
we | biz |
member | üyesi |
all | tüm |
EN Strengthening Dialogue Between European CSOs: “Civil Talks: Global Effects of the Pandemic” Series
TR Avrupalı STK’lar ile Diyaloğu Güçlendirme “Sivil Sohbetler: Pandeminin Küresel Etkileri” Serisi
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic | STGM
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu | STGM
영어 | 터키어 |
---|---|
report | raporu |
problems | sorunlar |
context | bağlam |
of | ın |
and | ve |
other | diğer |
stgm | stgm |
in the context of | bağlamında |
global | küresel |
rights | hakları |
pandemic | salgın |
right | hakkı |
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu
영어 | 터키어 |
---|---|
report | raporu |
problems | sorunlar |
context | bağlam |
of | ın |
and | ve |
other | diğer |
in the context of | bağlamında |
global | küresel |
rights | hakları |
pandemic | salgın |
right | hakkı |
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic | STGM
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu | STGM
영어 | 터키어 |
---|---|
report | raporu |
problems | sorunlar |
context | bağlam |
of | ın |
and | ve |
other | diğer |
stgm | stgm |
in the context of | bağlamında |
global | küresel |
rights | hakları |
pandemic | salgın |
right | hakkı |
EN These data bring us a step closer to a possible solution for the current global pandemic.”
TR “Bu veriler bizi küresel pandemi olayında olası çözüme bir adım daha yaklaştıracak.”
EN Sarah, what has changed since you arrived in Berlin? Unfortunately, the global coronavirus pandemic began shortly after our first interview, so I had to put many of my plans on hold
TR Sarah, Berlin’de start almandan bu yana neler değişti? Maalesef bizim ilk söyleşimizden kısa süre sonra dünya çapındaki korona pandemisi başladı, o yüzden planlarımı ertelemek zorunda kaldım
영어 | 터키어 |
---|---|
changed | değişti |
global | dünya |
coronavirus | korona |
pandemic | pandemisi |
shortly | kısa |
has | bu |
so | yüzden |
plans | planları |
first | ilk |
what | neler |
the | sonra |
영어 | 터키어 |
---|---|
youtube | youtube |
global | global |
video | video |
will | olacak |
a | bir |
so | bu yüzden |
have | bu |
EN A global commitment to a free and open Internet will help us foster global prosperity and promote peace.
TR Ücretsiz ve açık bir internet için küresel olarak kararlılık göstermemiz dünya refahını artırmamıza ve barışı savunmamıza yardımcı olur.
영어 | 터키어 |
---|---|
internet | internet |
prosperity | refah |
and | ve |
open | açık |
global | küresel |
will | olur |
help | yardımcı |
to | için |
EN ERIX is CBRE’s Global Research Application that records aggregated comparable property market data for over 200 global cities.
TR ERIX, kümelenmiş ve karşılaştırılabilir emlak piyasası verilerinin kayıt edilmesini sağlayan CBRE'nin Küresel Araştırma Uygulamasıdır. Bu hizmeti 200'den fazla küresel şehir için sağlamaktadır.
영어 | 터키어 |
---|---|
global | küresel |
research | araştırma |
data | verilerinin |
market | piyasası |
cities | şehir |
application | uygulaması |
for | için |
records | kayıt |
EN Squarespace Digital World Google Geo Earth Global Blue globe Web development Global communications Globe Domain World wide web Website Gray Blue Planet Internet Web
TR Kare boşluk Dijital Dünya Google Coğrafya Dünya Küresel Mavi küre Web geliştirme Küresel iletişim Küre Alan adı Dünya çapında ağ Internet sitesi Gri Mavi Gezegen Internet Ağ
영어 | 터키어 |
---|---|
digital | dijital |
blue | mavi |
development | geliştirme |
communications | iletişim |
gray | gri |
global | küresel |
domain | alan |
internet | internet |
world | dünya |
planet | gezegen |
squarespace | kare boşluk |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
영어 | 터키어 |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN 8.b. By 2020, develop and operationalize a global strategy for youth employment and implement the Global Jobs Pact of the International Labour Organization
TR 8.b. 2020’ye kadar genç istihdamı için küresel bir strateji geliştirilmesi ve uygulamaya konması ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün Küresel İstihdam Paktı’nın uygulanması
영어 | 터키어 |
---|---|
strategy | strateji |
employment | istihdam |
youth | genç |
and | ve |
global | küresel |
international | uluslararası |
for | için |
a | bir |
of | in |
EN The world of transport and logistics makes global trade tick like clockwork, connecting producers and suppliers with consumers through global supply chains
TR Taşımacılık ve lojistik dünyası, üreticiler ve tedarikçiler ile tüketiciler arasında global tedarik zincirleri kanalıyla bağlantılar kurarak, küresel ticaretin saat gibi tıkır tıkır işlemesini sağlar
영어 | 터키어 |
---|---|
logistics | lojistik |
connecting | bağlantı |
suppliers | tedarikçiler |
consumers | tüketiciler |
supply | tedarik |
chains | zincirleri |
transport | taşımacılık |
world | dünyası |
and | ve |
the | gibi |
makes | ile |
global | küresel |
영어 | 터키어 |
---|---|
if | eğer |
global | küresel |
block | bloğu |
error | hata |
exception | istisna |
call | çağrı |
a | bir |
been | de |
영어 | 터키어 |
---|---|
exception | istisna |
allowed | izin |
global | küresel |
if | eğer |
the | başka |
by | tarafından |
a | bir |
EN For low-latency global reads and disaster recovery, we recommend using Amazon Aurora Global Database.
TR Düşük gecikme hızına sahip global okuma işlemleri ve olağanüstü durum kurtarma için Amazon Aurora Global Database'i kullanmanızı öneririz.
영어 | 터키어 |
---|---|
global | global |
recovery | kurtarma |
amazon | amazon |
aurora | aurora |
low | düşük |
latency | gecikme |
we recommend | öneririz |
and | ve |
for | için |
EN ERIX is CBRE’s Global Research Application that records aggregated comparable property market data for over 200 global cities.
TR ERIX, kümelenmiş ve karşılaştırılabilir emlak piyasası verilerinin kayıt edilmesini sağlayan CBRE'nin Küresel Araştırma Uygulamasıdır. Bu hizmeti 200'den fazla küresel şehir için sağlamaktadır.
영어 | 터키어 |
---|---|
global | küresel |
research | araştırma |
data | verilerinin |
market | piyasası |
cities | şehir |
application | uygulaması |
for | için |
records | kayıt |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
영어 | 터키어 |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN A global commitment to a free and open Internet will help us foster global prosperity and promote peace.
TR Ücretsiz ve açık bir internet için küresel olarak kararlılık göstermemiz dünya refahını artırmamıza ve barışı savunmamıza yardımcı olur.
영어 | 터키어 |
---|---|
internet | internet |
prosperity | refah |
and | ve |
open | açık |
global | küresel |
will | olur |
help | yardımcı |
to | için |
EN Stay ahead of competitors by tracking global keyword positions from one convenient dashboard. Make quick changes to your SEO strategy by getting ondemand updates about global keyword movement.
TR Küresel anahtar kelime konumlarını tek bir panodan takip ederek rakiplerinizin önüne geçin. Küresel anahtar kelime hareketi hakkında isteğe bağlı güncellemeler alarak SEO stratejinizde hızlı değişiklikler yapın.
영어 | 터키어 |
---|---|
competitors | rakiplerinizin |
global | küresel |
changes | değişiklikler |
seo | seo |
demand | isteğe |
updates | güncellemeler |
movement | hareketi |
quick | hızlı |
tracking | takip |
your | de |
of | in |
about | hakkında |
to | yapın |
EN That’s why we are committed to working together with our customers, global organisations, partners, suppliers and NGOs, as we commit to helping to shape a more secure – and a more equal – global food system.
TR İşte bu yüzden, daha güvenli (ve daha eşit) bir küresel gıda sistemini şekillendirmeye yardımcı olmayı taahhüt ederken müşterilerimiz, küresel kuruluşlar, ortaklar, tedarikçiler ve STK'ler ile birlikte çalışmaya kararlıyız.
영어 | 터키어 |
---|---|
why | yüzden |
equal | eşit |
global | küresel |
food | gıda |
system | sistemini |
our customers | müşterilerimiz |
partners | ortaklar |
suppliers | tedarikçiler |
as | ederken |
a | yardımcı |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
global | global |
variable | değişken |
need | gerek |
functions | işlevler |
this | bu |
to access | erişmek |
a | bir |
no | yoktur |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN The Company operates through five segments: Cognitive Solutions, Global Business Services (GBS), Technology Services & Cloud Platforms, Systems and Global Financing
TR Şirket beş bölümden oluşmaktadır: Bilişsel Çözümler, Küresel İş Hizmetleri (GBS), Teknoloji Hizmetleri ve Bulut Platformları, Sistemler ve Global Finansman
영어 | 터키어 |
---|---|
technology | teknoloji |
cloud | bulut |
platforms | platformlar |
systems | sistemler |
services | hizmetleri |
and | ve |
global | küresel |
five | beş |
EN As Zoom’s first global Zoom Phone customer in Brazil and one of the broadest in terms of global reach, WFS found scale and savings with the cloud-based phone solution
TR Zoom?un Brezilya?daki ilk global Zoom Phone müşterisi ve global erişim açısından en büyüklerinden biri olan WFS, bulut tabanlı telefon çözümünde ölçeklendirme ve tasarruf olanağı buldu
영어 | 터키어 |
---|---|
global | global |
zoom | zoom |
phone | telefon |
in terms of | açısından |
cloud | bulut |
based | tabanlı |
and | ve |
first | ilk |
EN Following resolution of the Bellwether Arbitrations, the parties agree to engage in a global mediation of all remaining arbitration demands comprising the Mass Filing (?Global Mediation?)
TR Öncelikli Tahkimlerin karara varmasını takiben, taraflar Toplu Başvuruyu oluşturan tüm kalan tahkim taleplerinin global bir arabuluculuk yoluyla ("Global Arabuluculuk") çözüme kavuşturulmasını kabul etmektedir
영어 | 터키어 |
---|---|
parties | taraflar |
remaining | kalan |
arbitration | tahkim |
global | global |
all | tüm |
the | kabul |
a | bir |
EN "We launched quickly in April 2020 to bring remote learning to children throughout the UK during the coronavirus pandemic
TR "Koronavirüs pandemisi sırasında Birleşik Krallık'taki çocuklara uzaktan öğrenme imkanı sunmak için Nisan 2020'de hızlı bir başlangıç yaptık
영어 | 터키어 |
---|---|
april | nisan |
remote | uzaktan |
coronavirus | koronavirüs |
pandemic | pandemisi |
children | çocuklara |
quickly | hızlı |
during | sırasında |
learning | öğrenme |
bring | için |
50 번역 중 50 표시 중