TR Tüm medya türlerinde sürekli olarak düşük WER elde etmek için tüm dillerde sık sık test yapıyoruz. Testlerimiz, piyasadaki en büyük oyunculardan bazılarına kıyasla en düşük WER oranını göstermektedir.
"kıyasla daha düşük" თურქული-ში შეიძლება ითარგმნოს შემდეგ ინგლისური სიტყვებად/ფრაზებად:
TR Tüm medya türlerinde sürekli olarak düşük WER elde etmek için tüm dillerde sık sık test yapıyoruz. Testlerimiz, piyasadaki en büyük oyunculardan bazılarına kıyasla en düşük WER oranını göstermektedir.
EN We are frequently testing across all languages to get consistently low WER across all media types. Our testing demonstrates the lowest WER when compared to some of the largest players on the market.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tüm | all |
medya | media |
sık | frequently |
test | testing |
piyasadaki | on the market |
bazıları | some |
TR Tüm medya türlerinde sürekli olarak düşük WER elde etmek için sık sık tüm dillerde test ediyoruz. Testlerimiz, piyasadaki en büyük oyunculardan bazılarına kıyasla en düşük WER"yu gösteriyor.
EN We are frequently testing across all languages to get consistently low WER across all media types. Our testing demonstrates the lowest WER when compared to some of the largest players on the market.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tüm | all |
medya | media |
sık | frequently |
test | testing |
piyasadaki | on the market |
bazıları | some |
TR Üyelikler aboneliklere kıyasla daha esnektir ve kitle fonlamasına kıyasla daha sürdürülebilirdir.
EN Memberships are more flexible than subscriptions and more sustainable than crowdfunding.
TR Çoğu işlem için diskten veri aktarımına ihtiyaç duyan geleneksel disk tabanlı veritabanlarına kıyasla bellek içi veri depoları verileri bellek içinde yöneterek disklere kıyasla çok daha yüksek bir hız sunar
EN In comparison to disk-based databases where most operations need a roundtrip to disk, in-memory data stores manage data in-memory which is an order of magnitude faster than disks
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ihtiyaç | need |
disk | disk |
tabanlı | based |
bellek | memory |
TR Çoğu işlem için diskten veri aktarımına ihtiyaç duyan geleneksel disk tabanlı veritabanlarına kıyasla bellek içi veri depoları verileri bellek içinde yöneterek disklere kıyasla çok daha yüksek bir hız sunar
EN In comparison to disk-based databases where most operations need a roundtrip to disk, in-memory data stores manage data in-memory which is an order of magnitude faster than disks
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ihtiyaç | need |
disk | disk |
tabanlı | based |
bellek | memory |
TR Bu, kanalizasyon sisteminde daha az yük, daha az ekipman ve boru tesisatı, daha düşük su ve deterjan tüketimi ve aslında, genel olarak daha düşük kaynak kullanımı anlamına gelir
EN This puts less load on the sewage system, less equipment and piping, lower water and detergent consumption – in fact, lower resource usage overall
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
yük | load |
ekipman | equipment |
su | water |
genel | overall |
kaynak | resource |
kullanımı | usage |
TR Daha düşük gecikme süresi, %19'a kadar daha iyi performans, %20 daha düşük maliyet ve şu anda AWS'de bulunan en yüksek güç verimliliği ile Graviton2 işlevleri, görev açısından kritik öneme sahip sunucusuz uygulamaları destekleyebilir
EN With lower latency, up to 19% better performance, a 20% lower cost, and the highest power-efficiency currently available at AWS, Graviton2 functions can power mission critical serverless applications
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gecikme | latency |
a | a |
performans | performance |
aws | aws |
verimliliği | efficiency |
işlevleri | functions |
görev | mission |
kritik | critical |
sunucusuz | serverless |
uygulamaları | applications |
TR Daha düşük gecikme süresi, %19'a kadar daha iyi performans, %20 daha düşük maliyet ve şu anda AWS'de bulunan en yüksek güç verimliliği ile Graviton2 işlevleri, görev açısından kritik öneme sahip sunucusuz uygulamaları destekleyebilir
EN With lower latency, up to 19% better performance, a 20% lower cost, and the highest power-efficiency currently available at AWS, Graviton2 functions can power mission critical serverless applications
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gecikme | latency |
a | a |
performans | performance |
aws | aws |
verimliliği | efficiency |
işlevleri | functions |
görev | mission |
kritik | critical |
sunucusuz | serverless |
uygulamaları | applications |
TR Gelişmiş Ağ İletişimi, önemli ölçüde daha yüksek saniye başına paket (PPS) performansı, daha düşük ağ sapması ve daha düşük gecikme süresi elde etmenizi sağlar
EN Enhanced Networking enables you to get significantly higher packet per second (PPS) performance, lower network jitter and lower latencies
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gelişmiş | enhanced |
performansı | performance |
ve | and |
etmenizi | you to |
sağlar | enables |
TR * Perakende satış fiyatına kıyasla %12 daha düşük
EN * 12% less compared to the retail price
თურქული | ინგლისური |
---|---|
daha | to |
düşük | less |
fiyatına | price |
TR Berlin’de maaşlar diğer büyük şehirlere kıyasla daha düşük, Almanya’nın bu en büyük şehrinde kirası makul olan daire sayısı neredeyse yok gibi, ayrıca yaşama masrafları da çok yüksek
EN In Berlin, salaries are rather low compared with other large cities, there are hardly any cheap flats, and the cost of living is high
თურქული | ინგლისური |
---|---|
berlin | berlin |
düşük | low |
yok | any |
TR Yalnızca transkripsiyon yaptığınızda düşük bir ücret alıyoruz (profesyoneller için saat başına 100$ endüstri standardına kıyasla video saati başına 10$)
EN We charge a low fee ($10 per video hour compared to the industry standard of $100 per hour for professionals) only when you transcribe
თურქული | ინგლისური |
---|---|
transkripsiyon | transcribe |
düşük | low |
profesyoneller | professionals |
saat | hour |
endüstri | industry |
video | video |
TR Bulut sunucuları arası iletişimlere yönelik amaca özel geliştirilmiş, düşük gecikmeli ve düşük sapmalı kanallar ile dağıtılmış makine öğrenimi uygulamalarını daha hızlı çalıştırın
EN Run distributed ML applications faster with a purpose-built, low-latency, and low-jitter channels for inter-instance communications
თურქული | ინგლისური |
---|---|
amaca | purpose |
düşük | low |
kanallar | channels |
dağıtılmış | distributed |
hızlı | faster |
çalıştırın | run |
uygulamaları | applications |
TR Ultra düşük RF aktarma özelliğine sahip olan bu parıldaklar, tipik Bluetooth® düşük enerji parıldaklarından 100 kat daha az RF aktarma gücüne sahiptir
EN These ultra-low RF transmission power beacons have 100 times lower RF transmission power than typical Bluetooth® low energy beacons
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ultra | ultra |
tipik | typical |
bluetooth | bluetooth |
daha | than |
TR Bulut sunucuları arası iletişimlere yönelik amaca özel geliştirilmiş, düşük gecikmeli ve düşük sapmalı kanallar ile dağıtılmış makine öğrenimi uygulamalarını daha hızlı çalıştırın
EN Run distributed ML applications faster with a purpose-built, low-latency, and low-jitter channels for inter-instance communications
თურქული | ინგლისური |
---|---|
amaca | purpose |
düşük | low |
kanallar | channels |
dağıtılmış | distributed |
hızlı | faster |
çalıştırın | run |
uygulamaları | applications |
TR Ultra düşük RF aktarma özelliğine sahip olan bu parıldaklar, tipik Bluetooth® düşük enerji parıldaklarından 100 kat daha az RF aktarma gücüne sahiptir
EN These ultra-low RF transmission power beacons have 100 times lower RF transmission power than typical Bluetooth® low energy beacons
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ultra | ultra |
tipik | typical |
bluetooth | bluetooth |
daha | than |
TR Daha düşük arama hacmine (ayda 150.000'den az arama) ve düşük anahtar kelime zorluk derecesine (50'den az) sahip anahtar kelimeler bulmaya çalışın.
EN Try to find keywords with a lower search volume (less than 150,000 searches per month) and keywords with a low keyword difficulty ranking (less than 50).
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ayda | per month |
zorluk | difficulty |
TR Daha yaşlı nesillere kıyasla, gençler iyimser kalıyor, çok daha küresel düşünüyor ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirme konusunda çok kararlılar.”
EN In contrast to older generations, young people remain optimistic, think more globally and are determined to make the world a better place.”
TR GameDAC, tipik konsol kumandalarında, USB ikili kulaklıklarında ve bilgisayar ses kartlarında bulunan düşük duyarlık, düşük kaliteli DAC’leri atlayarak her PS4 ve bilgisayarı yüksek performanslı bir ses kaynağına dönüştürür.
EN The GameDAC transforms any PS4 or PC into a high performance audio source by bypassing the low fidelity, poor quality DACs found in typical console controllers, USB headsets, and PC sound cards.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gamedac | gamedac |
tipik | typical |
konsol | console |
usb | usb |
bilgisayar | pc |
bulunan | found |
düşük | low |
kaliteli | quality |
yüksek | high |
TR GameDAC, tipik konsol kumandalarında, USB ‘li kulaklıklarda ve bilgisayar ses kartlarında bulunan düşük duyarlık, düşük kaliteli DAC’leri atlayarak her PS4 ve bilgisayarı yüksek performanslı bir ses kaynağına dönüştürür.
EN The GameDAC transforms any PS4 or PC into a high performance audio source by bypassing the low fidelity, poor quality DACs found in typical console controllers, USB headsets, and PC sound cards.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gamedac | gamedac |
tipik | typical |
konsol | console |
usb | usb |
bilgisayar | pc |
bulunan | found |
düşük | low |
kaliteli | quality |
yüksek | high |
TR Düşük riskli ve düşük maliyetli bir iş modeliyle ek gelir
EN Earn additional income with a low-risk, low-cost business model
თურქული | ინგლისური |
---|---|
düşük | low |
maliyetli | cost |
ek | additional |
gelir | income |
TR Amway ile iş kurmak ekstra para kazanmak için düşük maliyetli ve düşük yatırımlı bir yöntemdir ve istediğiniz bu ekstra şey için yarı zamanlı mı, yoksa tam zamanlı mı çalışacağınıza siz karar verirsiniz
EN Starting a business with Amway is a low-cost and low-risk way to earn extra money for that extra thing you want, part-time or full-time - you decide
თურქული | ინგლისური |
---|---|
amway | amway |
ekstra | extra |
düşük | low |
maliyetli | cost |
istediğiniz | you want |
şey | thing |
yoksa | or |
tam | full |
siz | you |
karar | decide |
TR Amway size, kendi başarılarınıza dayalı olarak ekstra gelir elde edebileceğiniz, düşük maliyetli, düşük riskli bir fırsat sunuyor.
EN Amway offers a low-cost, low-risk opportunity for you to earn extra income based on your achievements.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
amway | amway |
ekstra | extra |
gelir | income |
düşük | low |
maliyetli | cost |
fırsat | opportunity |
sunuyor | offers |
TR Bluetooth Parıldakları düşük enerji teknolojisi kullanır ve işletim modları, yoğun endüstriyel ortamlarda konum hassasiyetini artıran Bluetooth® düşük enerji özellikleriyle uyumludur
EN Bluetooth Beacons use low-energy technology, and their operating modes are compatible with Bluetooth® low-energy specifications to enhance location precision in dense industrial environments
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bluetooth | bluetooth |
düşük | low |
enerji | energy |
teknolojisi | technology |
ve | and |
endüstriyel | industrial |
ortamlarda | environments |
konum | location |
TR Bluetooth Parıldakları düşük enerji teknolojisi kullanır ve işletim modları, yoğun endüstriyel ortamlarda konum hassasiyetini artıran Bluetooth® düşük enerji özellikleriyle uyumludur
EN Bluetooth Beacons use low-energy technology, and their operating modes are compatible with Bluetooth® low-energy specifications to enhance location precision in dense industrial environments
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bluetooth | bluetooth |
düşük | low |
enerji | energy |
teknolojisi | technology |
ve | and |
endüstriyel | industrial |
ortamlarda | environments |
konum | location |
TR Dondurma düşük yağ ve/veya düşük karbonhidrat içeriğine sahip sağlıklı seçeneklerden, çikolata, yemişler ve şuruplar gibi yüksek yağ oranlı ağızlara layık ürünlere kadar değişiklik gösterir.
EN Ice cream ranges from offerings with a healthier profile that are low in fat and/or carb content, to indulgent products higher in fat and often including ingredients such as chocolate, nuts and syrups.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
düşük | low |
veya | or |
sağlıklı | healthier |
yüksek | higher |
TR Dura-Kote daha uzun ömür, daha düşük değişim maliyeti ve daha iyi bir görünüm sağlamak amacıyla çelik adaptörlere korozyona karşı daha iyi koruma sunan yenilikçi bir kaplama teknolojisidir
EN Dura-Kote is an innovative plating technology for steel adaptors, offering more corrosive protection for longer life, lower replacement costs and improved appearance
თურქული | ინგლისური |
---|---|
maliyeti | costs |
çelik | steel |
koruma | protection |
sunan | offering |
yenilikçi | innovative |
TR Aynı durum tersi için de geçerlidir. Başlığınız daha kısa kelimeler içeriyorsa, bir kelimenin ikiye bölünme olasılığı daha düşük olacağından daha fazla karakter görüntülenme şansı daha yüksektir.
EN The same applies in reverse. If your title contains shorter words, then there’s a higher chance of it displaying more characters since it’s less likely that a word will need to be cut in half.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
geçerlidir | applies |
kısa | shorter |
kelimeler | words |
düşük | less |
şansı | chance |
TR • Daha küçük şebeke hatları için ideal olan bu kaplin, plastik kaplinlere kıyasla daha üstün bir performans sergiler.
EN • Ideal for smaller supply lines when superior performance is needed compared to plastic couplings
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ideal | ideal |
olan | is |
plastik | plastic |
üstün | superior |
performans | performance |
TR Duymaya kıyasla, insanların görerek öğrendikleri bilgileri hatırlama oranı %55 daha fazladır. Yoğun veriyi ve karmaşık bilgileri, kolaylıkla anlaşılabilen infografiklere dönüştürerek daha çarpıcı bir sunum ortaya çıkarırsınız.
EN People remember 55% more information when they see it in a visual rather than hearing it. Turning dense data or complex information into easily digestible infographics helps make a lasting impression.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
karmaşık | complex |
insanları | people |
TR TENCEL™ Lyocell elyafların daha derin boya alma özelliği ve pürüzsüz elyaf yüzeyi, pamuklu kumaşlara kıyasla gözle görülür derecede daha yoğun bir parlaklık verir.
EN In comparison with synthetics, there is an absence of electrostatic charge.
TR TENCEL™ Modal elyafların yumuşaklığı daha kalıcıdır ve pamuğa kıyasla, defalarca yıkamaya ve kurutmaya karşı daha dayanıklıdır.
EN The softness of TENCEL™ Modal fibers lasts longer and is able to withstand repeated wash and dry cycles compared to cotton.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
modal | modal |
ve | and |
TR Çünkü yeni türden bir kanser tedavisinin hedeflenmesi, virüs kaynaklı bir akciğer hastalığına karşı bir aşı üzerinde çalışmaya kıyasla hem çok daha iddialıydı ve hem çok daha cazip bir ekonomik girişimdi.
EN At the time, a new kind of cancer therapy was a far more ambitious and a far more commercial goal than working on a vaccine against a lung disease that was spread by a virus would ever have been.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yeni | new |
kanser | cancer |
virüs | virus |
aşı | vaccine |
TR Sıralama izleyicimizin en iyi yanlarından birinin, rakiplerine kıyasla kullanımının çok daha kolay olması olduğunu daha önce belirtmiştik
EN We’ve already mentioned that one of the best things about our rank tracker is that it will be much easier for you to use compared to the competition
თურქული | ინგლისური |
---|---|
sıralama | rank |
ın | of |
TR Düşük frekanslı masaj, toksinlerin atılmasına ve yüzdeki gerginliğin hafifletilmesine yardımcı olmak için cildin mikro dolaşımını iyileştirir - daha pürüzsüz, daha yumuşak ve daha parlak bir cilt sağlar.
EN Low-frequency massage improves skin's microcirculation to help eliminate toxins & ease facial tension - resulting in a smoother, softer, more glowing complexion
თურქული | ინგლისური |
---|---|
düşük | low |
masaj | massage |
cilt | skin |
TR Bununla birlikte, daha düşük bir fiyat karşılığında, daha kolay bir SEO stratejisi geliştirmenize olanak tanıyacak çok daha etkili bir denetim raporu da elde edersiniz.
EN However, for a lower price, you’re also getting a far more effective audit report that will allow you to more easily develop an SEO strategy.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
fiyat | price |
seo | seo |
stratejisi | strategy |
etkili | effective |
denetim | audit |
raporu | report |
elde | getting |
TR Daha az ürün atığı, daha düşük enerji tüketimi ve daha az kimyasal temizlik maddeleri gereksinimiyle çevresel avantaj sağlıyor
EN The environmental bonuses stem from less product waste, lower energy consumption and less cleaning chemicals
თურქული | ინგლისური |
---|---|
daha | from |
ürün | product |
enerji | energy |
ve | and |
temizlik | cleaning |
çevresel | environmental |
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
hızlı | fastest |
büyüyen | growing |
açık | open |
kapasite | capacity |
önceki | previous |
TR Cloud Spectator, 2. Nesil Intel® Xeon® Ölçeklenebilir işlemcilerden gücünü alan DigitalOcean'ın dolar başına CPU performansının Amazon Web Services ve Google'a kıyasla daha iyi olduğunu belirlemiştir.
EN Cloud Spectator determined that DigitalOcean powered by the 2nd gen Intel® Xeon® Scalable processors has better CPU performance per dollar than Amazon Web Services and Google.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
cloud | cloud |
digitalocean | digitalocean |
cpu | cpu |
services | services |
ve | and |
TR Bu durum, proof of stake coinleri, madencilik bazlı coinlere kıyasla daha çevre dostu ve enerji verimliliği yüksek hale getirir.
EN Staked coins are only affected by market price fluctuations.
TR Hızlı İşlem Süresi Büyük bloklar sayesinde Bitcoin Cash ağı, orijinal Bitcoin kök uygulamasına kıyasla görece daha kısa bir zaman diliminde pek çok işlem doğrulayabilir.
EN Fast Transaction Time With large blocks, the Bitcoin Cash network can afford to validate many transactions in a relatively short period of time compared to the original Bitcoin core implementation.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
hızlı | fast |
büyük | large |
bloklar | blocks |
bitcoin | bitcoin |
cash | cash |
ağı | network |
orijinal | original |
kısa | short |
TR Polyester ve sentetiğe kıyasla elyaf yüzeyinde bakterinin büyüyebilmesi için daha az miktarda nem oluşur
EN This supports the body’s natural thermal regulating mechanism, keeping your skin feeling cool and dry throughout the day and night
TR TENCEL™ Modal elyaflardan yapılan havlular, olağanüstü parlak renklerini korur ve pamuğa kıyasla gözle görülür derecede daha canlı bir ışıltı kazanır.
EN Towels made of TENCEL™ Modal fibers retain outstanding color brilliance, making them shine perceptibly more vibrantly than cotton towels.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
modal | modal |
yapılan | made |
olağanüstü | outstanding |
bir | of |
TR Mobiroller?daki alışveriş uygulamaları, mobil web sitelerine kıyasla 4 kat daha yüksek dönüşüm oranı sağlıyor.
EN Shopping applications in Mobiroller provide 4 times higher conversion rate compare to mobile websites.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
alışveriş | shopping |
uygulamaları | applications |
mobil | mobile |
oranı | rate |
TR Bu durum, proof of stake coinleri, madencilik bazlı coinlere kıyasla daha çevre dostu ve enerji verimliliği yüksek hale getirir.
EN Staked coins are only affected by market price fluctuations.
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
hızlı | fastest |
büyüyen | growing |
açık | open |
kapasite | capacity |
önceki | previous |
TR AWS Graviton2 çalıştıran Amazon EC2 bulut sunucuları, karşılaştırılabilir güncel nesil x86 tabanlı bulut sunucularına kıyasla yüzde 40'a kadar daha iyi fiyat performansı sunuyor."
EN Amazon EC2 instances running AWS Graviton2 provide up to 40 percent better price performance over comparable current generation x86-based instances."
თურქული | ინგლისური |
---|---|
aws | aws |
amazon | amazon |
güncel | current |
nesil | generation |
tabanlı | based |
yüzde | percent |
performansı | performance |
TR AWS tarafından tasarlanan Arm tabanlı işlemci mimarisini kullanan Graviton2 üzerinde çalışan AWS Lambda işlevleri, x86 işlemcilerde çalışan işlevlere kıyasla %34'e kadar daha iyi fiyat performansı sunar
EN AWS Lambda functions running on Graviton2, using an Arm-based processor architecture designed by AWS, deliver up to 34% better price performance compared to functions running on x86 processors
თურქული | ინგლისური |
---|---|
aws | aws |
tasarlanan | designed |
tabanlı | based |
işlemci | processor |
lambda | lambda |
işlevleri | functions |
performansı | performance |
TR Uzaktan çalışmanın bir faktör olarak belirtildiği ihlallerde ortalama maliyet, uzaktan çalışmanın faktör olarak belirtilmediklerine kıyasla 1,07 milyon ABD Doları daha yüksekti.
EN The average cost was USD 1.07 million higher in breaches where remote work was a factor in causing the breach, compared to those where remote work was not a factor.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
uzaktan | remote |
ortalama | average |
maliyet | cost |
milyon | million |
TR Olgun bir sıfır güven yaklaşımına sahip kuruluşlarda bir ihlalin ortalama maliyeti, sıfır güvene sahip olmayan kuruluşlara kıyasla 1,76 milyon ABD Doları daha azdı.
EN The average cost of a breach was USD 1.76 million less at organizations with a mature zero trust approach, compared to organizations without zero trust.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
sıfır | zero |
güven | trust |
ortalama | average |
maliyeti | cost |
olmayan | without |
milyon | million |
ნაჩვენებია 50 სულ 50 თარგმანიდან