TR Advent zamanında yaklaşık 100 satış reyonu, 1484’te yapılmış dünya çapında meşhur gotik usulü Fachwerk belediye binasını çevreleyen Noel pazarını ışıldattığında şehirde özel bir büyülü hava eser
"advent zamanında yaklaşık" თურქული-ში შეიძლება ითარგმნოს შემდეგ ინგლისური სიტყვებად/ფრაზებად:
TR Advent zamanında yaklaşık 100 satış reyonu, 1484’te yapılmış dünya çapında meşhur gotik usulü Fachwerk belediye binasını çevreleyen Noel pazarını ışıldattığında şehirde özel bir büyülü hava eser
EN A special magic lies over the town during Advent, when the lights on some 100 stands bring a sparkle to the Christmas Market around the world-famous late Gothic half-timbered Town Hall, which dates from the year 1484
თურქული | ინგლისური |
---|---|
dünya | world |
noel | christmas |
özel | special |
TR Noel’den önceki son dört haftalık Advent döneminin ilk hafta sonundan itibaren kurulan Noel pazarları, radyolarda sevilen Noel şarkıları ve ışıldayan aydınlatma zincirleriyle tüm ülkeye yayılır Noel atmosferi.
EN From the first Sunday in Advent onwards, Christmas markets, Christmas hits on the radio and Christmas lights spread the Christmas spirit throughout the land.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
noel | christmas |
ilk | first |
TR 1. Almanya’da yaklaşık 48.000 hayvan, 10.300 bitki ve 14.400 mantar türü bulunuyor. En yaygın türler böcekler. Böcekler yaklaşık 33.000 türle, tüm canlıların yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyorlar.
EN 1. In Germany there are about 48,000 animal species, 10,300 plant species and 14,400 mushroom varieties. The most widespread species are insects with around 33,000 varieties. They account for about 70 per cent of all living creatures on earth.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
almanya | germany |
hayvan | animal |
bitki | plant |
türü | species |
yüzde | per cent |
ın | of |
TR Sayıları yaklaşık 13.000 Suriyeli üniversite öğrencisi, yabancı öğrenciler genelinde en büyük üçüncü ülke grubunu oluşturuyor ve hatta Avusturya (yaklaşık 11.500) ve Rusya’nın (yaklaşık 10.500) dahi önünde geçmiş durumdalar.
EN And in general, Syria is now the third most important source of international students with 13,000 students, ahead of Austria (around 11,500) and Russia (10,500).
თურქული | ინგლისური |
---|---|
öğrenciler | students |
üçüncü | third |
ve | and |
avusturya | austria |
önünde | ahead |
TR Burada çocuklar dahi okula zamanında gidip öğlen yemeği için zamanında eve gitmeyi öğreniyorlar
EN Children learn to arrive at school on time and be home for lunch punctually, too
თურქული | ინგლისური |
---|---|
çocuklar | children |
zamanında | on time |
TR Ortalama bir raporun maliyeti yaklaşık 800 satırdır, yani Lite tarifesinde ayda yaklaşık 6.000 rapor çalıştırabilirsiniz
EN An average report costs about 800 rows, which means that you can run approximately 6,000 reports per month on our Lite plan
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ortalama | average |
maliyeti | costs |
ayda | per month |
TR 28 AB ülkesindeki yaklaşık 500 milyon AB vatandaşı için AB kurumlarında çalışan memur ve çalışanların sayısı yaklaşık 60.000’i buluyor
EN About 60,000 officials and employees are currently working in EU institutions for around 500 million citizens in 28 member states
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ab | eu |
milyon | million |
çalışan | employees |
TR Şimdiki ve gelecekteki oyunlarla ilgili bir tur bahis yaklaşık 30 saniye sürer, çekiliş de yaklaşık 30 saniye sürer. Oyunlar günlük olarak her dakika yapılıyor.
EN A round of bets on the current and future games lasts about 30 seconds, and the draw also lasts about 30 seconds. Games are held daily, every minute.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gelecekteki | future |
bahis | bets |
saniye | seconds |
oyunlar | games |
günlük | daily |
dakika | minute |
TR Masaüstünde arama yaparken, Google genellikle yaklaşık 65-70 karakter uzunluğundaysa tam uzunlukta bir başlık etiketi gösterir, bu da yaklaşık 580 ila 600 piksel anlamına gelir
EN When searching on a desktop, Google will usually show a full-length title tag if it’s around 65-70 characters long, translating to about 580 to 600 pixels
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yaparken | when |
genellikle | usually |
tam | full |
başlık | title |
etiketi | tag |
gösterir | show |
gelir | will |
TR Tıp uzmanları için temel bir okuma serisi olan bu seri, en son araştırma haberleriyle ilgili zamanında, uygun güncellemeler sağlayarak sektördeki her uzmanlığı etkiler.
EN Essential reading for medical professionals, this series provides timely, relevant updates on the latest research news making an impact across every speciality in the industry.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tıp | medical |
temel | essential |
okuma | reading |
araştırma | research |
zamanında | timely |
güncellemeler | updates |
TR Kalite ve zamanında sevkiyat performansının beklenti ve ihtiyaçlarımızı karşılaması
EN Quality and timely shipping performance meeting our expectations and needs
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kalite | quality |
ve | and |
zamanında | timely |
ihtiyaçları | needs |
TR Sepetli Vinç, Kiralık Vinç, Mobil Vinç Kiralama hizmetlerimizi alanında uzman kadrolarımız ile her daim yerinde ve zamanında hizmet vermekteyiz.Online hizmet verdikleri web sitelerinin seo hizmetleri için bizimle çalışıyorlar.
EN Basket Crane, Rental Crane, Mobile Crane Rental services with our expert staff in the field at all times and on time service.They work with us for the seo services of the websites they provide online services.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
mobil | mobile |
uzman | expert |
zamanında | on time |
seo | seo |
bizimle | with us |
TR Bu interaktif sistem, doğru bilgiyi doğru insanlara zamanında ulaştırma kaygısını ortadan kaldırır
EN This interactive system takes the worry out of getting the right information to the right people on time
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
interaktif | interactive |
sistem | system |
bilgiyi | information |
insanlara | people |
zamanında | on time |
TR İçeriklerinizi tam zamanında otomatik olarak yayınlayın.
EN Automatically publish content at just the right time.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tam | just |
TR Kalite ve zamanında sevkiyat performansının beklenti ve ihtiyaçlarımızı karşılaması
EN Quality and timely shipping performance meeting our expectations and needs
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kalite | quality |
ve | and |
zamanında | timely |
ihtiyaçları | needs |
TR Satın aldığınız her bir domain Atak Domain domain yönetim ekranınızda aktif olana kadar paranız satıcıya aktarılmaz. Domain transferi eğer zamanında size yapılmazsa paranız iade edilir.
EN Your payment will not be transferred to the seller's account, until each domain you purchase is active on your Atak Domain domain management screen. If the domain transfer will not provided to you on time, your payment will be refunded.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
satın | purchase |
her | each |
domain | domain |
yönetim | management |
aktif | active |
transferi | transfer |
eğer | if |
zamanında | on time |
TR Adınızı aldıktan sonra 1 gün içinde basit ve zamanında alan adı kayıt hizmetleri ve üstün destek sağlamak üzere uzman kadromuzla hazırız.
EN We are ready with our expert staff to provide simple and timely domain name registration services and superior support within 1 day after receiving your name.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gün | day |
basit | simple |
ve | and |
zamanında | timely |
kayıt | registration |
üstün | superior |
uzman | expert |
TR Atak Domain kayıt işlemleri için size gerekli olan yardımı yapmaktan memnuniyet duyar. Adınızı aldıktan sonra 1 gün içinde basit ve zamanında alan adı kayıt hizmetleri ve üstün destek sağlamak üzere uzman kadromuzla hazırız.
EN Atak Domain is happy to help you with the registration process. We are ready with our expert staff to provide simple and timely domain name registration services and superior support within 1 day after receiving your name.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kayıt | registration |
gün | day |
basit | simple |
zamanında | timely |
üstün | superior |
uzman | expert |
TR Onun zamanında ve daha güvenli ve daha sakin bir sürüş sunmak için endişeli
EN Well in his time and anxious to offer an ever safer and more serene driving
თურქული | ინგლისური |
---|---|
onun | his |
TR DSÖ Berlin’de bir araştırma merkezi kurdu. Araştırmacıların hedefi yapay zeka yardımıyla olası pandemileri zamanında tespit etmek.
EN The WHO has opened a hub in Berlin. Researchers plan to use artificial intelligence to identify possible pandemics at an early stage.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
berlin | berlin |
merkezi | hub |
zeka | intelligence |
olası | possible |
TR Kaliteden ödün vermeden imalat verimliliğini optimize edin. Hat duruş süresini azaltın, teslimatı hızlandırın, kaynaklarınızı en üst düzeye çıkarın ve yüksek kaliteli ürünleri zamanında teslim edin.
EN Optimize manufacturing productivity without compromising quality. Reduce downtime, improve lead times, maximize your resources, and deliver high-quality products on time.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
vermeden | without |
verimliliğini | productivity |
ve | and |
ürünleri | products |
zamanında | on time |
teslim | deliver |
kaynakları | resources |
TR Derneğe hizmet almak için gelen danışanların zamanında, doğru ve gerekli bilgi almalarını sağlanması,
EN Ensuring that clients who come to the association for service receive accurate and necessary information on time,
თურქული | ინგლისური |
---|---|
hizmet | service |
almak | receive |
zamanında | on time |
gerekli | necessary |
bilgi | information |
TR Barkod okumada başarısız olan kimlik bileklikleri, hasta güvenliğini ve zamanında hasta bakımı sunmayı etkileyebilir
EN ID Wristbands that fail to scan can impact patient safety and the ability to provide timely patient care
თურქული | ინგლისური |
---|---|
başarısız | fail |
kimlik | id |
bileklikleri | wristbands |
hasta | patient |
güvenliğini | safety |
ve | and |
zamanında | timely |
bakımı | care |
TR Çalışanlarınızı güçlendirin, zamanında ve verilere dayalı bilgilerle bir adım önde olun
EN Let’s augment your workers, reveal timely data-driven insights and stay ahead of what’s next
თურქული | ინგლისური |
---|---|
zamanında | timely |
verilere | data |
önde | ahead |
olun | stay |
TR İleri hatta çalışan personelinizin zamanında sezinlemesine, analiz etmesine ve eyleme geçmesine izin verin
EN Enable your front-line workers to sense, analyse and act in real-time
თურქული | ინგლისური |
---|---|
çalışan | workers |
analiz | analyse |
ve | and |
TR Kargonuzun varış noktası neresi olursa olsun, her seferinde vaktinde, tam zamanında ulaşmasını garanti edecek özel demiryolu çözümlerimize ve büyük demiryolu operatörleriyle olan bağlantılarımıza güvenebilirsiniz.
EN Wherever your cargo is heading, you can rely on our tailored rail solutions and our connections with major rail operators to make sure your goods arrive on time, in time, every time.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
her | every |
zamanında | on time |
özel | tailored |
büyük | major |
TR Hava Taşımacılığı, kargonuzun her şeye rağmen zamanında teslim edilmesini garantileyerek, sefer süresindeki kaybı azaltabilir.
EN Air Freight can be a mitigation on lost transit time, making sure your cargo is delivered on time after all.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
her | all |
zamanında | on time |
teslim | delivered |
TR Zamanında alınması gereken onaylar, uyumluluk sertifikaları ve durmadan değişen yönetmelikler, gümrükleme işlemlerini zorlu bir iş gerekliliği haline getiriyor
EN Timely approvals, compliance certificates and ever-changing regulations make customs clearances a challenging business requirement
თურქული | ინგლისური |
---|---|
zamanında | timely |
uyumluluk | compliance |
sertifikaları | certificates |
haline | make |
TR Birçok kanalda var olmalı, sürdürülebilirlik için ustalıkla stratejiler geliştirmeli, pazara zamanında ulaşmalı ve atmanız gereken bir sonraki adımınızı önceden görebilmelisiniz.
EN You must be present across multiple channels, craft strategies for sustainability, reach the market on time, and predict what your next move should be.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
sürdürülebilirlik | sustainability |
stratejiler | strategies |
zamanında | on time |
TR Koleksiyonlarınızın raflarda zamanında yer alabilmesi için ustalıkla çözümler üretme
EN Crafting solutions that enable your collections to hit the shelves on time
თურქული | ინგლისური |
---|---|
zamanında | on time |
çözümler | solutions |
TR Otomobil bileşenlerini imal etmek işin bir tarafı ise, bunların dünyadaki pazarlarınıza zamanında teslim edilmesini sağlamak diğer tarafıdır
EN While manufacturing auto components is one thing, delivering them to your world markets on time is another
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ise | while |
zamanında | on time |
diğer | another |
TR Bir otomobilin üretim hattından tam zamanında çıkabilmesi için, bu bileşenlerin on binlerce adedi doğru yerde, doğru zamanda bir araya gelmelidir
EN Tens of thousands of these components need to culminate in the right place at the right time for an automobile to be rolled out just-in-time
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yerde | place |
zamanda | time |
TR Teknoloji ve Elektronik konusunda, bir sezonun kaçırılması ürünlerin neredeyse ıskartaya çıkarılması anlamına gelebileceğinden, ürünlerin varış noktasına zamanında ve planlanan şekilde ulaşması son derece önemlidir
EN For Technology and Electronics, it's key that products reach their destination on time and as planned as missing a season can deem the products near obsolete
თურქული | ინგლისური |
---|---|
teknoloji | technology |
elektronik | electronics |
ürünlerin | products |
neredeyse | near |
zamanında | on time |
şekilde | as |
TR Bu interaktif sistem, doğru bilgiyi doğru insanlara zamanında ulaştırma kaygısını ortadan kaldırır
EN This interactive system takes the worry out of getting the right information to the right people on time
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
interaktif | interactive |
sistem | system |
bilgiyi | information |
insanlara | people |
zamanında | on time |
TR Bu interaktif sistem, doğru bilgiyi doğru insanlara zamanında ulaştırma kaygısını ortadan kaldırır
EN This interactive system takes the worry out of getting the right information to the right people on time
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
interaktif | interactive |
sistem | system |
bilgiyi | information |
insanlara | people |
zamanında | on time |
TR Bu kaotik ortamda müvekkillerin, ticari hedeflerini zamanında ve olabilecek en masrafsız biçimde gerçekleştirmelerini hedefler.
EN The firm maintains a strong focus on supporting clients to achieve their commercial objectives in these complex environments, on time and on budget.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ticari | commercial |
zamanında | on time |
ve | and |
TR MİB?ler taleplerin alındığını bildirecek ve bu taleplere zamanında cevap vereceklerdir
EN The FIUs will acknowledge receipt of the requests and provide response in a timely manner
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ve | and |
zamanında | timely |
cevap | response |
TR Bir bakışta siparişleri takip etmek için envanterinizi yönetin Envanterinizi her zaman takip ederken siparişlerinizin zamanında tamamlandığından emin olun
EN Make sure your orders are filled on time while keeping track of your inventory at all times
თურქული | ინგლისური |
---|---|
etmek | make |
her | all |
zamanında | on time |
olun | are |
TR Asla bir teslim tarihini kaçırmayın. Her şeyin zamanında yapıldığından emin olmak için önemli tarihleri, kilometre taşlarını kolayca görselleştirin ve projeleriniz için bağımlılıkları ayarlayın.
EN Never miss a deadline. Easily visualize important dates, milestones, and set dependencies for your projects to make sure everything gets done on time.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
asla | never |
zamanında | on time |
önemli | important |
TR Jivo gelen kutusu, her talebin zamanında karşılandığına emin
EN The Jivo inbox ensures that every customer receives a timely reply.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gelen | a |
her | every |
zamanında | timely |
TR Tüm alıcılar sorularına zamanında yanıt alır!
EN All buyers receive timely answers to their questions!
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tüm | all |
zamanında | timely |
soruları | questions |
TR Tıp uzmanları için temel bir okuma serisi olan bu seri, en son araştırma haberleriyle ilgili zamanında, uygun güncellemeler sağlayarak sektördeki her uzmanlığı etkiler.
EN Essential reading for medical professionals, this series provides timely, relevant updates on the latest research news making an impact across every speciality in the industry.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tıp | medical |
temel | essential |
okuma | reading |
araştırma | research |
zamanında | timely |
güncellemeler | updates |
TR Kalite ve zamanında sevkiyat performansının beklenti ve ihtiyaçlarımızı karşılaması
EN Quality and timely shipping performance meeting our expectations and needs
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kalite | quality |
ve | and |
zamanında | timely |
ihtiyaçları | needs |
TR Kalite ve zamanında sevkiyat performansının beklenti ve ihtiyaçlarımızı karşılaması
EN Quality and timely shipping performance meeting our expectations and needs
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kalite | quality |
ve | and |
zamanında | timely |
ihtiyaçları | needs |
TR Bir bakışta siparişleri takip etmek için envanterinizi yönetin Envanterinizi her zaman takip ederken siparişlerinizin zamanında tamamlandığından emin olun
EN Make sure your orders are filled on time while keeping track of your inventory at all times
თურქული | ინგლისური |
---|---|
etmek | make |
her | all |
zamanında | on time |
olun | are |
TR Satın aldığınız her bir domain Atak Domain domain yönetim ekranınızda aktif olana kadar paranız satıcıya aktarılmaz. Domain transferi eğer zamanında size yapılmazsa paranız iade edilir.
EN Your payment will not be transferred to the seller's account, until each domain you purchase is active on your Atak Domain domain management screen. If the domain transfer will not provided to you on time, your payment will be refunded.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
satın | purchase |
her | each |
domain | domain |
yönetim | management |
aktif | active |
transferi | transfer |
eğer | if |
zamanında | on time |
TR Bizim işimiz, zamanında ve hızlı bir şekilde domain tescil hizmeti verme üzerine kuruldu. Domain siparişi verdikten sonra profesyonel destek ekibimiz sürekli sizin hizmetinizde olacaktır.
EN Atak Domain is especially positioned to lead you through the Azeri registration process.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
domain | domain |
tescil | registration |
sizin | you |
TR Not: Bir alanın Whois kayıtlarındaki yanlış bilgiler zamanında güncellenmelidir
EN Notes: Inaccurate information on a domain?s Whois records must be updated in a timely manner
თურქული | ინგლისური |
---|---|
whois | whois |
bilgiler | information |
zamanında | timely |
TR Bu interaktif sistem, doğru bilgiyi doğru insanlara zamanında ulaştırma kaygısını ortadan kaldırır
EN This interactive system takes the worry out of getting the right information to the right people on time
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
interaktif | interactive |
sistem | system |
bilgiyi | information |
insanlara | people |
zamanında | on time |
TR Bu interaktif sistem, doğru bilgiyi doğru insanlara zamanında ulaştırma kaygısını ortadan kaldırır
EN This interactive system takes the worry out of getting the right information to the right people on time
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
interaktif | interactive |
sistem | system |
bilgiyi | information |
insanlara | people |
zamanında | on time |
ნაჩვენებია 50 სულ 50 თარგმანიდან