EN Fully integrated in the design of the CITROËN C4 Cactus on its sides and bumpers, the Airbumps® are available in four colours, Black, Grey, Dune and Chocolate, that can be mixed and matched with ten available body colours.
თარგმნეთ "matched with ten" თურქული - ზე
ნაჩვენებია ფრაზის "matched with ten" თარგმანი 50 სულ {langse} ენიდან თურქული
ინგლისური-ის თარგმანი თურქული-დან matched with ten-ზე
ინგლისური
თურქული
TR CITROËN C4 Cactus?un yan taraflarında ve tamponlarında tamamen entegre olan Airbumps®, on adet vücut rengiyle karıştırılabilen ve eşleştirilebilen dört renkte, Siyah, Gri, Kumlu ve Çukulada mevcuttur.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| fully | tamamen |
| integrated | entegre |
| black | siyah |
| grey | gri |
| ten | on |
| body | vücut |
| cactus | cactus |
| and | ve |
| available | mevcuttur |
EN Fully integrated in the design of the CITROËN C4 Cactus on its sides and bumpers, the Airbumps® are available in four colours, Black, Grey, Dune and Chocolate, that can be mixed and matched with ten available body colours.
TR CITROËN C4 Cactus?un yan taraflarında ve tamponlarında tamamen entegre olan Airbumps®, on adet vücut rengiyle karıştırılabilen ve eşleştirilebilen dört renkte, Siyah, Gri, Kumlu ve Çukulada mevcuttur.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| fully | tamamen |
| integrated | entegre |
| black | siyah |
| grey | gri |
| ten | on |
| body | vücut |
| cactus | cactus |
| and | ve |
| available | mevcuttur |
EN Fully integrated in the design of the CITROËN C4 Cactus on its sides and bumpers, the Airbumps® are available in four colours, Black, Grey, Dune and Chocolate, that can be mixed and matched with ten available body colours.
TR CITROËN C4 Cactus?un yan taraflarında ve tamponlarında tamamen entegre olan Airbumps®, on adet vücut rengiyle karıştırılabilen ve eşleştirilebilen dört renkte, Siyah, Gri, Kumlu ve Çukulada mevcuttur.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| fully | tamamen |
| integrated | entegre |
| black | siyah |
| grey | gri |
| ten | on |
| body | vücut |
| cactus | cactus |
| and | ve |
| available | mevcuttur |
EN Find out which countries made the list of Top Ten juice consumers in 2015 and who will be in the Top Ten in 2018 in the report.
TR 2015 yılında ilk onda hangi ülkeler olduğunu ve 2018 yılında hangi ülkelerin ilk onda yer alacağını rapordan öğrenebilirsiniz.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| and | ve |
| in | ilk |
| of | yer |
EN H201 provides excellent fitting retention with no crimping required when matched with qualified Eaton’s barb connectors.
TR H201, Eaton’ın uyumlu kancalı konnektörleri ile eşleştirildiğinde herhangi bir sıkma işlemi gerektirmeden mükemmel rakor kalıcılığı sunar.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| provides | sunar |
| excellent | mükemmel |
| no | herhangi |
| with | ile |
EN No items matched that search criteria
TR Arama kriterlerine uyan sonuç yok
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| search | arama |
| no | yok |
EN All donations will be matched 2-1 by the Bill & Melinda Gates Foundation, increasing our impact and accelerating the progress toward a polio-free world
TR Bağışlanan her bir tutar Bill & Melinda Gates Vakfı'nın 2'ye 1 eşleşmesiyle üç katına çıkarılır
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| foundation | vakfı |
| a | bir |
| all | her |
EN Made for work—rugged and ultra-secure matched with an exclusive suite of software, apps and utilities to accelerate productivity and improve decision making at the point of work
TR İş için tasarlanmış - sağlam ve ultra güvenli, üretkenliği hızlandırmak ve çalışma anında karar alımını geliştirmek için özel bir yazılım, uygulama ve özellik setine sahip
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| ultra | ultra |
| productivity | üretkenliği |
| decision | karar |
| improve | geliştirmek |
| and | ve |
| software | yazılım |
| work | çalışma |
| at | anında |
| the | özel |
| accelerate | hızlandırmak |
EN It’s time to power your job performance and career aspirations to their highest level with a purpose-built Zebra tablet that’s perfectly matched and personally customized to work your way.
TR Mükemmel uyum sağlayan ve çalışma şeklinize uygun tasarlanmış bir Zebra tablet ile iş performansınızı ve kariyer hedeflerinizi en üst seviyeye taşıma zamanı.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| career | kariyer |
| level | seviyeye |
| zebra | zebra |
| tablet | tablet |
| perfectly | mükemmel |
| built | tasarlanmış |
| time | zaman |
| work | çalışma |
| highest | en |
| performance | performans |
| and | ve |
| a | bir |
| to | üst |
EN A special case is the default pattern. This pattern matches anything that wasn't previously matched. For example:
TR Özel bir durum default kalıbıdır. Bu kalıp evvelce eşleşmemiş herşeyle eşleşir. Örnek:
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| case | durum |
| anything | her |
| this | bu |
| a | bir |
EN Made for work—rugged and ultra-secure matched with an exclusive suite of software, apps and utilities to accelerate productivity and improve decision making at the point of work
TR İş için tasarlanmış - sağlam ve ultra güvenli, üretkenliği hızlandırmak ve çalışma anında karar alımını geliştirmek için özel bir yazılım, uygulama ve özellik setine sahip
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| ultra | ultra |
| productivity | üretkenliği |
| decision | karar |
| improve | geliştirmek |
| and | ve |
| software | yazılım |
| work | çalışma |
| at | anında |
| the | özel |
| accelerate | hızlandırmak |
EN can be from 0 to 99, and \0 or $0 refers to the text matched by the whole pattern
TR 0 ve 99 dahil bu ikisi arasında herhangi bir sayı olabilir ve \0 veya $0 şablonun tamamıyla eşleşen dizgeye karşılık gelir
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| text | dahil |
| and | ve |
| be | olabilir |
| or | veya |
EN It time to power your job performance and career aspirations to their highest level with a purpose-built Zebra tablet that's perfectly matched and personally customised to work your way.
TR Mükemmel uyum sağlayan ve çalışma şeklinize uygun tasarlanmış bir Zebra tablet ile iş performansınızı ve kariyer hedeflerinizi en üst seviyeye taşıma zamanı.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| career | kariyer |
| level | seviyeye |
| zebra | zebra |
| tablet | tablet |
| perfectly | mükemmel |
| built | tasarlanmış |
| time | zaman |
| work | çalışma |
| highest | en |
| performance | performans |
| and | ve |
| a | bir |
| to | üst |
EN Perfectly matched peripherals and accessories from a single source
TR DMG MORI'de sizi nelerin beklediğini öğrenin
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| a | sizi |
EN Ahrefs' Rank Tracker charts your data against up to ten competitors and automatically reports on three key areas:
TR Ahrefs’in Sıra İzleyicisi, verilerinizi en fazla on rakip ile karşılaştırır ve otomatik olarak üç temel alanda rapor hazırlar:
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| rank | sıra |
| ten | on |
| reports | rapor |
| your data | verilerinizi |
| competitors | rakip |
| against | karşı |
| key | temel |
| automatically | otomatik olarak |
| and | ve |
EN Get keyword ideas for ten different search engines, including YouTube, Amazon, Bing, Yandex, Baidu…
TR YouTube, Amazon, Bing, Yandex ve Baidu dahil olmak üzere on farklı arama motoru için anahtar kelime fikirleri alın.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| amazon | amazon |
| yandex | yandex |
| including | dahil |
| ten | on |
| different | farklı |
| ideas | fikirleri |
| get | alın |
| search | arama |
| keyword | anahtar |
| for | için |
EN Emailed their support and received an answer within ten minutes. Problem was taken care of. Wish eveyone provided such support. Thanks Atomic.
TR Desteklerini e-posta ile gönderdiler ve on dakika içinde bir yanıt aldılar. Problem çözüldü. Herkesin böyle bir destek vermesini diliyorum. Teşekkürler Atomic.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| support | destek |
| received | aldı |
| answer | yanıt |
| minutes | dakika |
| within | içinde |
| ten | on |
| and | ve |
EN They had a run of hit singles during the 1980s and early 1990s, scoring a total of 19 top-ten singles across the US Billboard Hot 100, Adult Contemporary and Mainstream Rock charts
TR Daha sonra gruba gitarist ve saksafonist Johnny Colla, basçı Mario Cipollina, baterist Bill Gibson ve baş gitarist Chris Hayes katıldı
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| and | ve |
| the | sonra |
| had | daha |
EN Answer to "Samsung Galaxy S4 Active keeps turning off every ten minutes"
TR "Samsung Galaxy S4 Active keeps turning off every ten minutes" için yanıt
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| answer | yanıt |
| galaxy | galaxy |
| active | active |
| minutes | minutes |
| off | off |
| to | için |
| samsung | samsung |
EN Jimmy Eat World has released ten studio albums, the last nine featuring the current lineup
TR Önceleri punk-rock ağırlıklı müzik yapan grup üyeleri daha sonra emocore olarak adlandırabileceğimiz türe doğru kaydılar
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| the | sonra |
| last | daha |
EN Jimmy Eat World has released ten studio albums, the la… read more
TR Önceleri pun… Devamını oku
EN Ten different categories of animated video templates at your fingertips. Browse through the list and find exactly what you’ve been looking for.
TR On farklı kategoride animasyon videosu şablonu parmaklarınızın ucunda. Listeye göz aın ve tam olarak aradığınız şeyi bulun
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| ten | on |
| animated | animasyon |
| video | videosu |
| list | listeye |
| find | bulun |
| different | farklı |
| templates | şablonu |
| at | göz |
| exactly | tam olarak |
| and | ve |
| the | olarak |
EN You've already applied the maximum ten promo codes to a single purchase.
TR Tek bir alışveriş için zaten en fazla on adet promosyon kodu kullanmışsınızdır.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| promo | promosyon |
| codes | kodu |
| maximum | en |
| ten | on |
| a | bir |
| to | için |
EN Ten facts about the job market in Germany
TR Alman Eğitim Sisteminin İşleyişi
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| the | alman |
EN The skilled crafts are the number one trainee instructor in Germany - and always looking for talent. Ten facts you should know.
TR Ustalık ve zanaat işletmeleri Almanya’da mesleki eğitimin lokomotifi – bu sektör eğitecek yeni yetenekler arıyor. Bilmeniz gereken on olgu.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| ten | on |
| should | gereken |
| know | bilmeniz |
| and | ve |
| number | e |
EN Where can you find out everything worth knowing about Germany? Information and facts about politics, business, life, studying or work? And all of that in no less than ten languages? This video shows you where.
TR Almanya hakkında bilmeye değer her şeyi nerede bulursun? Siyaset, ekonomi, yaşam, yükseköğrenim veya çalışmaya ilişkin bilgi ve olguları? Bütün bunlar 10 dilde? İşte bu video sana bunu gösteriyor.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| worth | değer |
| germany | almanya |
| politics | siyaset |
| video | video |
| shows | gösteriyor |
| business | ekonomi |
| work | çalışmaya |
| about | hakkında |
| this | bu |
| information | bilgi |
| or | veya |
| everything | şeyi |
| and | ve |
| of | her |
| that | yaşam |
EN ten universities and one university consortium in Germany were honoured by the Federal Government and the German states in 2019 as part of the Excellence Strategy adopted in 2016
TR Almanya’da on üniversite ve bir üniversite ittifakı 2016 yılında Federal Yönetim ve eyaletlerce belirlenen mükemmeliyet stratejisi doğrultusunda 2019’dan sonrasının “mükemmeliyet üniversiteleri” olarak seçildi
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| in | yılında |
| federal | federal |
| strategy | stratejisi |
| as | olarak |
| ten | on |
| and | ve |
| one | bir |
| of | nın |
EN Our free eCommerce find us page examples and features have more than ten different customizable effects each
TR Ücretsiz e-Ticaretimiz bize sayfa örnekleri bulur ve özelliklerin her biri ondan fazla farklı özelleştirilebilir etkiye sahiptir
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| page | sayfa |
| examples | örnekleri |
| customizable | özelleştirilebilir |
| different | farklı |
| more | fazla |
| and | ve |
| features | sahiptir |
| each | her |
| us | bize |
EN + 9. Standard Android OS support lasts for three years. How does Zebra support my device for five to ten years?
TR + 9. Standart Android işletim sistemi desteği üç yıl sürmektedir. Zebra benim cihazımı nasıl 10 yıla kadar destekleyecek?
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| standard | standart |
| android | android |
| zebra | zebra |
| my | benim |
| os | sistemi |
| device | cihaz |
| support | desteği |
| how | nasıl |
EN Extend OS security support for up to ten years.
TR İşletim sistemi güvenliğini 10 yıla kadar uzatın.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| os | sistemi |
| security | güvenliğini |
EN This means ten days less rain than in Dublin - the Irish call it "summer".
TR Dublin'den 10 gün daha az ve İrlanda'lılar buna "Yaz" diyorlar.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| summer | yaz |
| than | ve |
| the | gün |
| in | daha |
EN Turkey has around 60 different metals and minerals which are commercially viable for exploitation, ranking the country among the global top ten for mineral diversity
TR Türkiye, ticari olarak işlemeye uygun yaklaşık 60 farklı metal ve minerale sahip olup, maden çeşitliliği açısından dünyadaki ilk on ülke arasında yer almaktadır
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| turkey | türkiye |
| ten | on |
| different | farklı |
| diversity | çeşitliliği |
| country | ülke |
| the | olup |
| and | ve |
| are | sahip |
| for | ilk |
| around | yaklaşık |
| among | yer |
EN Answer to "Samsung Galaxy S4 Active keeps turning off every ten minutes"
TR "Samsung Galaxy S4 Active keeps turning off every ten minutes" için yanıt
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| answer | yanıt |
| galaxy | galaxy |
| active | active |
| minutes | minutes |
| off | off |
| to | için |
| samsung | samsung |
EN Extend OS security support for up to ten years.
TR İşletim sistemi güvenliğini 10 yıla kadar uzatın.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| os | sistemi |
| security | güvenliğini |
EN Ten facts about the job market in Germany
TR Alman Eğitim Sisteminin İşleyişi
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| the | alman |
EN Where can you find out everything worth knowing about Germany? Information and facts about politics, business, life, studying or work? And all of that in no less than ten languages? This video shows you where.
TR Almanya hakkında bilmeye değer her şeyi nerede bulursun? Siyaset, ekonomi, yaşam, yükseköğrenim veya çalışmaya ilişkin bilgi ve olguları? Bütün bunlar 10 dilde? İşte bu video sana bunu gösteriyor.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| worth | değer |
| germany | almanya |
| politics | siyaset |
| video | video |
| shows | gösteriyor |
| business | ekonomi |
| work | çalışmaya |
| about | hakkında |
| this | bu |
| information | bilgi |
| or | veya |
| everything | şeyi |
| and | ve |
| of | her |
| that | yaşam |
EN Just ten days more, and she would have been in office for longer than Helmut Kohl, who like her was a member of the Christian Democratic Union of Germany (CDU)
TR Sadece on gün daha görevde kalmış olsaydı, yine bir CDU üyesi olan Helmut Kohl’den daha daha uzun görev yapmış olacaktı
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| cdu | cdu |
| ten | on |
| she | bir |
| member | üyesi |
| longer | daha uzun |
| the | gün |
| more | daha |
EN 6. The number of vegetarians doubled from 2020 (five percent) to 2021 (ten percent).
TR 6. Vejetaryen beslenenlerin sayısı 2020’ye oranla (yüzde beş) 2021’de (yüzde on) iki katına çıktı.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| percent | yüzde |
| ten | on |
| five | beş |
EN Cologne has played host for over ten years to gamescom, the world’s biggest exhibition of computer and video games
TR Köln kenti on yılı aşkın bir zamandır, dünyanın en büyük Bilgisayar ve Video Oyunları Fuarı Gamescom’a ev sahipliği yapıyor
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| cologne | köln |
| computer | bilgisayar |
| video | video |
| and | ve |
| ten | on |
| for | aşkın |
| years | bir |
| games | oyunlar |
EN It intends to build over ten new data centres there with its first customers moving in around the middle of 2022
TR Interxion burada onu aşkın yeni bilgi işlem merkezi kuracak, ilk müşterilerin 2022 ortalarında buraya taşınması bekleniyor
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| new | yeni |
| data | bilgi |
| customers | müşterilerin |
| of | ın |
| the | burada |
| it | onu |
| first | ilk |
EN Ten out of 294 rural districts, however, don’t benefit from the emigration of the 30 to 50-year-old age group; almost all of these don’t have a big city nearby.
TR Öte yandan 294 kazanın sadece 10’u, 30 ila 50 yaş grubundakilerden yarar sağlamıyor, zira buraların hemen hepsinin yakınlarında büyük kentler yok.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| almost | hemen |
| big | büyük |
| age | yaş |
| to | ila |
| all | ya |
| the | sadece |
EN What the exceptional composer has to do with pop art and artificial intelligence: ten facts on the occasion of Beethoven’s 250th birthday.
TR İstisna bestecinin Pop Art ve yapay zeka ile ne ilgisi var: 250. yaş gününde Beethoven ile ilgili on olgu.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| pop | pop |
| intelligence | zeka |
| ten | on |
| art | art |
| and | ve |
| on | ilgili |
| what | ne |
| artificial | yapay |
| with | ile |
EN The skilled crafts are the number one trainee instructor in Germany - and always looking for talent. Ten facts you should know.
TR Ustalık ve zanaat işletmeleri Almanya’da mesleki eğitimin lokomotifi – bu sektör eğitecek yeni yetenekler arıyor. Bilmeniz gereken on olgu.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| ten | on |
| should | gereken |
| know | bilmeniz |
| and | ve |
| number | e |
EN He lives in Vienna, Austria, and has over ten years of experience as a foreign correspondent for the weekly news magazine Der Spiegel
TR Kazim Viyana’da (Avusturya) yaşıyor ve on yıldan fazla süredir Der Spiegel haber dergisinin dış muhabiri olarak çalışıyor
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| lives | yaşıyor |
| austria | avusturya |
| ten | on |
| news | haber |
| foreign | dış |
| and | ve |
| the | fazla |
EN "Twenty years ago, I would spend days searching through ten CDs for a scientific paper," says Angelo Pio Rossi, Professor of Earth and Planetary Sciences at Jacobs University, Bremen
TR „Bundan 20 yıl önce, bir bilimsel yazıyı on tane CD içinde günlerce arardım” diye anlatıyor Jacobs University Bremen Dünya ve Gezegen Bilimleri Profesörü Angelo Pio Rossi
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| through | içinde |
| scientific | bilimsel |
| professor | profesör |
| earth | dünya |
| sciences | bilimleri |
| a | bir |
| ten | on |
| and | ve |
EN In comparison, a human hair – at 0.03 millimetres – is roughly ten times as thick
TR Karşılaştırma için bir örnek: 0,03 milimetrelik kalınlığıyla bir insan saçı, yaklaşık on kat daha kalın
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| comparison | karşılaştırma |
| human | insan |
| ten | on |
| a | bir |
| in | için |
EN Two new rankings name the current top ten. One German company was particularly impressive.
TR İki ayrı dereceleme güncel ilk onu belirliyor. Bir Alman firması özellikle göz dolduruyor.
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| company | firması |
| particularly | özellikle |
| current | güncel |
| top | bir |
EN Newcomers to the top ten were the online payment service Paypal, the manufacturer of frozen food Frosta and the IT company Cisco Systems
TR İlk ona yeni girenler: Online ödeme servisi Paypal, dondurulmuş gıda firması Frosta ve bilişim firması Cisco Systems
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| online | online |
| service | servisi |
| food | gıda |
| cisco | cisco |
| company | firması |
| paypal | paypal |
| and | ve |
| payment | ödeme |
| to | ona |
EN Otherwise there are only two companies in its ranking that are also in the top ten at Kununu: the automobile manufacturers Daimler and BMW
TR Bunun dışında bu derecelemenin ilk onunda, Kununu derecelemesinde de bulunan iki firma var sadece: Otomotiv firmaları Daimler ve BMW
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| bmw | bmw |
| companies | firmaları |
| are | bulunan |
| and | ve |
| in | ilk |
| its | bu |
| at | de |
EN This is usually done in German or English; if needed, consultation is also available in ten other languages
TR Asli olarak Almanca ve İngilizce dillerinde sunulan danışmanlık hizmetinden ihtiyaç halinde on farklı dilde daha yararlanmak mümkün
| ინგლისური | თურქული |
|---|---|
| ten | on |
| needed | ihtiyaç |
| available | mümkün |
| in | halinde |
| other | farklı |
| usually | daha |
| german | ve |
| is | olarak |
ნაჩვენებია 50 სულ 50 თარგმანიდან
მსგავსი თარგმანები
matched with ten matched perfectly matched ultra secure matched matched 2 experiences are matched perfectly matched infrastructure matched the strict matched z matched by her ten ten minutes last ten top ten ten times ten tips ten competitors ten countries ten years’ experience ten million ten children ten percent every ten almost ten ten years top ten juice comprises ten senior ten years experience ten criteria ten magic cities ten languages five to ten least ten ten domains ten principles covering almost ten ten powerful examples searching through ten ten other languages ten juice consumers ten different customizable ten at kununu ten reasons companies during our ten today only ten released ten studio ten for mineral maximum ten promo current top ten ten competing domains
არაბული
გერმანული
ესპანური
ვიეტნამური
თურქული
იაპონელი
ინდონეზიური
იტალიური
კორეული
ნორვეგიული
პოლონური
პორტუგალიური
რუსული
უნგრული
ფინური
ფრანგული
შვედური
ჩეხური
ჩინური
ჰოლანდიური