TR Türleri korumak için alınan önlemler sayesinde Almanya’da bir ölçüde toparlandılar
TR Türleri korumak için alınan önlemler sayesinde Almanya’da bir ölçüde toparlandılar
EN As a result of species protection measures they are gradually recovering in Germany
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
almanya | germany |
TR Sitenizdeki alakalı içerik miktarı SEO derecenizi önemli ölçüde etkileyecektir ve doğru yapılırsa sitenizin sıralamasını önemli ölçüde yükseltmeye yardımcı olabilir.
EN The amount of relevant content on your site will dramatically affect your SEO rating, and if done right, it can help boost your site’s rankings considerably.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
alakalı | relevant |
içerik | content |
miktarı | amount |
seo | seo |
ve | and |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
EN take any action that imposes or may impose (as determined by Foursquare in its sole discretion) an unreasonable or disproportionately large load on Foursquare's (or its third party providers') infrastructure;
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
foursquare | foursquare |
taraf | party |
büyük | large |
yük | load |
sağlayıcıları | providers |
altyapısı | infrastructure |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR işlediğimiz veya kontrol ettiğimiz kişisel verilerinizi uygulanabilir olduğu ölçüde başka bir veri denetleyicisine aktarılma hakkı;
EN the right to have your personal data that we process or control transferred to another data controller, to the extent applicable;
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
veya | or |
kontrol | control |
uygulanabilir | applicable |
başka | another |
veri | data |
hakkı | right |
TR Özellikle halka açık Wi-Fi ağına bağlıyken internet bağlantınızı güvence altına alın. Bağlantınızı şifreleyerek, çevrimiçi izinsiz girişlerin kurbanı olma şansınız önemli ölçüde azaltabilirsiniz.
EN Secure your internet connection, especially when you’re connected to public Wi-Fi. By encrypting your connection, your chances of becoming a victim of online intrusion reduce significantly.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
bağlantınızı | connection |
alın | secure |
ın | of |
TR Çalışmak tarihle daha iyi bir deneyim olarak büyük ölçüde değişti.
EN Work with history drastically changed for better experience.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
deneyim | experience |
değişti | changed |
TR Değişen ve önemli ölçüde geliştirilmiş çoklu sekme deneyimi.
EN Changed and significantly improved multi-tab experience.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
ve | and |
geliştirilmiş | improved |
çoklu | multi |
sekme | tab |
deneyimi | experience |
TR Aslında, rakibiniz hesabınızı kimliğinizi daha da bozmak ve çevrimiçi varlığınıza büyük ölçüde zarar vermek için kullanabilir
EN In fact, your adversary could use your account to further spoof your identity and damage your online presence on a large scale
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
hesabınızı | your account |
çevrimiçi | online |
büyük | large |
zarar | damage |
kullanabilir | use |
TR Grafikteki büyük daireler, Google'ın top 3-100 arasında yer alan bir alan adının anahtar kelimeler ve trafik konusunda websitenizle ne ölçüde rekabet ettiğini size gösterecektir.
EN Large circles on a graph will show you to what extent the domain from Google’s top 3-100 competes with your website for keywords and traffic.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
büyük | large |
trafik | traffic |
size | you |
TR SALDIRI YÜZEYINIZI BÜYÜK ÖLÇÜDE AZALTMAK İÇIN BIR KORUMA YÜZEYI TANIMLAYIN...
EN To Meet EDR Requirements, XDR More Than Fits the Bill
TR Tasarım ve kurulumdan, operasyon ve optimizasyona kadar her şeyi önemli ölçüde düzene koyan ve basitleştiren gelişmiş teknoloji platformuyla Eaton CMA valfi, mobil makinelerin yapabileceklerini yeniden tanımlıyor.
EN With a sophisticated technology platform that dramatically streamlines and simplifies everything from design and set-up to operation and optimisation, the Eaton CMA valve redefines what mobile machines can do.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
tasarım | design |
ve | and |
şeyi | everything |
gelişmiş | sophisticated |
teknoloji | technology |
eaton | eaton |
mobil | mobile |
TR Geçtiğimiz Aralık ayında hayatımıza giren ve gündelik alışkanlıklarımızı önemli ölçüde değiştiren…
EN Within the STGM Resource Center Project, which is funded by the European Union and conducted by us…
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
ve | and |
TR MyFinance elektronik ödemeler yapmanıza olanak sağlayarak evrak işlerinizi önemli ölçüde azaltır ve fatura ve hesaplarınıza basit bir genel bakış sağlar.
EN MyFinance lets you make payments electronically, significantly reducing your paperwork and giving you a simple overview of your invoices and accounts.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
ödemeler | payments |
basit | simple |
sağlar | lets |
TR Sonix'in kolay ve uygun fiyatlı transkripsiyonu, pratiğinizi önemli ölçüde değiştirecek ve daha iyi sentez ve not alma için yapacaktır.
EN Sonix's easy and affordable transcription will dramatically change your practice and make for better synthesis and note-taking.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
sonix | sonix |
transkripsiyonu | transcription |
not | note |
TR Sonix'in kolay ve uygun fiyatlı transkripsiyonu, hukuku uygulama şeklini önemli ölçüde değiştirecek.
EN Sonix's easy and affordable transcription will dramatically change how you practice law.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
sonix | sonix |
transkripsiyonu | transcription |
hukuku | law |
uygulama | practice |
TR İş sürdürülebilirliğine bütüncül bir yaklaşım sergileyen ekibimiz, yalnızca karbon ayak izlerini önemli ölçüde azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda işiniz için uzun vadeli faydalar ve değer de yaratan stratejiler geliştirmektedir.
EN CBRE provides a comprehensive range of services for investors, developers and occupiers of industrial and logistics real estate, led by market-leading data and research.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
önemli | leading |
TR Son iki yılda büyümeme yardımcı olan birkaç nüks yaşadım, ancak bu süre zarfında büyük ölçüde ayıktım, yani sorunlu davranışlarımdan hiçbirini yapmadım
EN I have had a few relapses in the last two years which have helped me grow, but largely during this time I?ve been sober, meaning I haven?t engaged in any of my problematic behaviors
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
son | last |
ancak | but |
bu | this |
sorunlu | problematic |
TR Logo aracımızın kitaplığında hazır şablonlardan oluşan geniş koleksiyonu keşfedin. Simgelerimizi az ya da çok, dilediğiniz ölçüde kişiselleştirin. Şablonlardan ilham alarak yeni logonuz için yepyeni fikirler geliştirin.
EN Explore the vast collection of ready-made templates available in the library of our logo maker. Use our icons with as little or as much customization as you’d like. Turn to them for inspiration and come up with fresh ideas for your new logo.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
logo | logo |
koleksiyonu | collection |
keşfedin | explore |
az | little |
fikirler | ideas |
TR Youtube gibi alanlar daha kapsayıcıyken Vimeo büyük ölçüde profesyonellere hitap eden bir video sitesidir
EN While platforms like YouTube are more inclusive, Vimeo is a video site that caters largely to professionals
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
youtube | youtube |
TR Özel günler nedir ve kutlamak hangi ölçüde önemlidir?
EN What are special days and how important is it to celebrate them?
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
günler | days |
ve | and |
TR Bu durum kullanıcı deneyimini önemli ölçüde artırır zira uygulamanın kullanıcıları işlem masraflarını ödemekten sorumlu olmayacaktır
EN This can enhance the user experience significantly, as users of the app will not be responsible for paying transaction fees
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
bu | this |
deneyimini | experience |
işlem | transaction |
sorumlu | responsible |
ın | of |
TR El Salvador'un büyük ölçüde nakit ekonomisi olduğu göz önüne alındığında, bitcoin'in yasal ihale olarak benimsenmesi, bitcoin'in gücünü ve potansiyelini artırmaya yardımcı olacaktır
EN Given that El Salvador is largely a cash economy, the adoption of bitcoin as legal tender will help spur the power and potential of bitcoin
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
nakit | cash |
ekonomisi | economy |
olduğu | is |
bitcoin | bitcoin |
yasal | legal |
potansiyelini | potential |
olacaktır | will |
TR BNB ücretleri, farklı geçmişlerden ve ekonomilerden daha geniş bir yatırımcı yelpazesinin katılımını mümkün kılan ek yükü önemli ölçüde azaltır.
EN BNB fees dramatically reduce the overhead which enables participation for a wider range of investors from different backgrounds and economies.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
bnb | bnb |
TR Bazı DeFi protokolleri diğer blok zinciri ağlarından Akıllı Zincire taşınırken, düzinelerce Akıllı Zincir yerel DApp ortaya çıktı ve başlangıçlarından bu yana önemli ölçüde kullanıcı büyümesi yaşadı
EN While some DeFi protocols have migrated over to Smart Chain from other blockchain networks, dozens of Smart Chain-native DApps have emerged and experienced substantial user growth since their inceptions
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
bazı | some |
diğer | other |
akıllı | smart |
ve | and |
kullanıcı | user |
TR Bu bulut sunucuları makine öğrenimi ve yüksek performanslı bilişim uygulamalarını önemli ölçüde hızlandırmak için bulut sunucusu başına bir petaflopa kadar karma hassas performans sunar
EN These instances deliver up to one petaflop of mixed-precision performance per instance to significantly accelerate machine learning and high performance computing applications
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
makine | machine |
hızlandırmak | accelerate |
hassas | precision |
performans | performance |
uygulamaları | applications |
TR EFA, binlerce GPU’ya ölçeklenebilir ve böylece derin öğrenme eğitim modellerinin aktarım hızı ile ölçeklenebilirliğini önemli ölçüde iyileştirerek sonuçların daha hızlı alınmasını sağlayabilir.
EN EFA can scale to thousands of GPUs, significantly improving the throughput and scalability of deep learning training models, which leads to faster results.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
gpu | gpus |
derin | deep |
hızlı | faster |
TR UC güvenliğinizi yönetme yükünü basitleştiren ve önemli ölçüde azaltan bir özellik
EN It is a feature that simplifies and significantly reduces the burden of managing your UC security
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
yönetme | managing |
özellik | feature |
TR İtalya Cumhuriyeti, Güney Avrupa’da, büyük ölçüde İtalya Yarımadası üzerinde yer alan bir ülkedir
EN The Italian Republic is a country in southern Europe, largely located on the Italian Peninsula
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
cumhuriyeti | republic |
güney | southern |
avrupa | europe |
TR Son zamanlarda çıkarılan doğalgazın sanayi bölgelerine dağıtılması ile Alplerde hidro elektrik santrallerinin kurulması enerji açığını büyük ölçüde kapatmıştır
EN In recent years, the distribution of natural gas to industrial zones and the establishment of hydroelectric power plants in the Alps has largely closed the energy deficit
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
son | recent |
sanayi | industrial |
TR Mozambik ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanır
EN The economy of Mozambique is largely based on agriculture
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
ekonomisi | economy |
TR İlgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerini önemli ölçüde etkileme ihtimali ortaya çıktığında YZ alanında düzenleme ve/veya denetleme yapmaya yetkili otoritelere başvurulmalıdır.
EN When the possibility of significantly affecting the fundamental rights and freedoms of the persons concerned arises, the authorities authorized to regulate and/or supervise in the field of AI should be consulted.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
temel | fundamental |
ve | and |
veya | or |
yetkili | authorized |
TR Araç ağırlığının azaltılmasıyla elde edilen çalışma, daha az sıklıkla değiştirilmesi gereken parçalardaki aşınmayı da önemli ölçüde azaltmıştır.
EN The work achieved on reducing vehicle weight has also significantly decreased the wear on parts, which need to be replaced less often.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
araç | vehicle |
çalışma | work |
sıklıkla | often |
TR Araç ağırlığının azaltılmasıyla elde edilen çalışma, daha az sıklıkla değiştirilmesi gereken parçalardaki aşınmayı da önemli ölçüde azaltmıştır
EN The work achieved on reducing vehicle weight has also significantly decreased the wear on parts, which need to be replaced less often
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
araç | vehicle |
çalışma | work |
sıklıkla | often |
TR TrueMove3, geçmişteki ve gelecekteki tüm oyun algılayıcıları için yeni standardı belirliyor. Tüm hareketler için inanılmaz ölçüde doğru çapraz yerleştirme deneyimini yaşayın. Hızlandırma yok, takip hatası yok ve gecikme yok.
EN TrueMove3 sets the new standard for all gaming sensors in the past and the future. Experience incredibly accurate crosshair placement for all movements. No acceleration, no tracking errors, and no lag.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
gelecekteki | future |
tüm | all |
oyun | gaming |
standardı | standard |
hareketler | movements |
inanılmaz | incredibly |
yerleştirme | placement |
deneyimini | experience |
yok | no |
takip | tracking |
TR (1) Makul ölçüde parçalı gönderimler hakkına sahibiz.
EN (1) We are entitled to make part deliveries, insofar as this is reasonable for you.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
makul | reasonable |
sahibiz | we |
TR Çalışmamızı ise sivil toplumun devlet ve piyasanın ilişkilerinden bağımsızlaştığı ölçüde kendi gücünü bulacağı inancıyla, STÖ’ler için Öz-düzenleme İlkeleri (SÖZ) oluşturma arayışı olarak adlandırıp ve,
EN We named our action as CSO Self Regulation (STK Öz Düzenleme - SÖZ) Principles with the belief that the civil society would find its own power at the extent it becomes independent from the state and market relations, and we set forth;
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
sivil | civil |
toplumun | society |
devlet | state |
ler | s |
TR 3.9. 2030’a kadar zararlı kimyasallardan ve hava, su ve toprak kirliliğinden kaynaklanan hastalıkların ve ölümlerin sayısının büyük ölçüde azaltılması
EN 3.9. By 2030, substantially reduce the number of deaths and illnesses from hazardous chemicals and air, water and soil pollution and contamination
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
hava | air |
su | water |
toprak | soil |
sayısını | number |
TR 7.2. 2030’a kadar yenilenebilir enerjinin küresel enerji kaynakları içindeki payının önemli ölçüde artırılması
EN 7.2. By 2030, increase substantially the share of renewable energy in the global energy mix
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
yenilenebilir | renewable |
küresel | global |
enerji | energy |
TR 12.5. 2030’a kadar önleme, azaltma, geri dönüşüm ve tekrar kullanma yoluyla katı atık üretiminin önemli ölçüde azaltılması
EN 12.5. By 2030, substantially reduce waste generation through prevention, reduction, recycling and reuse
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
önleme | prevention |
atık | waste |
TR 9.c. Bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimin önemli ölçüde artırılması ve 2020 yılına kadar en az gelişmiş ülkelerde evrensel ve uygun fiyatlı internet hizmetlerine erişimin sağlanması için çaba gösterilmesi
EN 9.c. Significantly increase access to information and communications technology and strive to provide universal and affordable access to the Internet in least developed countries by 2020
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
c | c |
bilgi | information |
iletişim | communications |
gelişmiş | developed |
evrensel | universal |
uygun | affordable |
internet | internet |
en az | least |
TR 16.1. Şiddetin tüm biçimlerinin ve şiddete bağlı ölüm oranlarının her yerde büyük ölçüde azaltılması
EN 16.1. Significantly reduce all forms of violence and related death rates everywhere
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
ve | and |
bağlı | related |
ölüm | death |
ın | of |
TR 16.4. 2030’a kadar yasa dışı para ve silah akışının büyük ölçüde azaltılması, çalınan varlıkların geri alınmasının güvence altına alınması ve organize suçun her türüyle mücadele edilmesi
EN 16.4. By 2030, significantly reduce illicit financial and arms flows, strengthen the recovery and return of stolen assets and combat all forms of organized crime
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
ve | and |
geri | return |
organize | organized |
her | all |
mücadele | combat |
TR 16.5. Yolsuzluk ve rüşvetin tüm biçimlerinin önemli ölçüde azaltılması
EN 16.5. Substantially reduce corruption and bribery in all their forms
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
ve | and |
tüm | all |
TR Faydaları beklediğinizden daha kısa sürede görecek, daha az hata yapacak ve öğrenme eğriniz önemli ölçüde kısalacaktır.
EN You will reap the benefits sooner than you expect, make fewer mistakes, and your learning curve will be shortened significantly.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
faydaları | benefits |
yapacak | will |
ve | and |
öğrenme | learning |
daha az | fewer |
TR Bir web sitesi oluşturma sürecini büyük ölçüde basitleştirmek için tasarlanmış Blog ve Gönderiler Web Şablonları ile bir blog web sitesi şablonu tasarlayabilirsiniz
EN You can design a blog website template with Blog & Posts Web Templates designed to simplify the process of creating a website greatly
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
oluşturma | creating |
sürecini | process |
blog | blog |
TR Videolardan önemli ölçüde daha kısadırlar, ancak kurnaz bir video yapımcısının elinde eşit derecede çarpıcı bir etki yaratırlar
EN They are significantly shorter than videos, but in the hands of a crafty video maker, they will produce an equally stunning effect
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
çarpıcı | stunning |
etki | effect |
TR Gelişmiş ana sayfası, kullanıcı deneyimini büyük ölçüde geliştiren çarpıcı özellikler ve widget'larla doludur
EN Its advanced homepage is filled with stunning features and widgets that greatly enhance the user experience
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
gelişmiş | advanced |
kullanıcı | user |
deneyimini | experience |
çarpıcı | stunning |
özellikler | features |
ve | and |
widget | widgets |
TR Türkiye'de radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı basın için mevzuat farklı. Yasal çerçeve, medya hizmet sağlayıcılarına yoğunlaşma, tekelleşme ve şeffaflık konularında belli bir ölçüde kural getiriyor.
EN Turkey has varied legislations for radio and television enterprises and printed press. The legal framework provides specific rules for media service providers for concentration control, regulation of property and media transparency to some degree.
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
türkiye | turkey |
televizyon | television |
yasal | legal |
çerçeve | framework |
hizmet | service |
şeffaflık | transparency |
sağlayıcıları | providers |
TR Sade yönetim, barkod okuyucu filosunun kullanım ve bakımını önemli ölçüde kolaylaştırır
EN And streamlined management makes deploying and maintaining scanner fleets amazingly simple
Wong Turki | Basa inggris |
---|---|
sade | simple |
yönetim | management |
okuyucu | scanner |
ve | and |
Nampilake terjemahan 50 saka 50