TR Bu eşleşen alan adları sosyal profillerine aktarmak ya da özel giriş sayfaları yaratmak için bire birdir.
Prevedi "yaratmak için bire" na Engleski
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda fraze "yaratmak için bire" s turski na Engleski
Prijevodi yaratmak için bire
"yaratmak için bire" u turski može se prevesti u sljedećih Engleski riječi/izraza:
Prijevod turski na Engleski od yaratmak için bire
turski
Engleski
EN These matching domains are great for forwarding to your social profiles or creating specific landing pages. They’d work perfectly with
| turski | Engleski |
|---|---|
| sosyal | social |
| özel | specific |
| sayfaları | pages |
| yaratmak | creating |
TR En çok beğendiğiniz tişört mockup’ını seçerek işe başlayın ve gerçek hayattaki ile bire bir sonucu görmek için tasarımınızı ekleyin.
EN Start the process by selecting the t-shirt mockup you like the most and add your design to get a true-to-life result.
| turski | Engleski |
|---|---|
| beğendiğiniz | you like |
| tişört | shirt |
| mockup | mockup |
| başlayın | start |
| gerçek | true |
| sonucu | result |
| tasarımınızı | your design |
| ekleyin | add |
TR Zebra’nın Workforce Connect ürünleri için cihaz üzerinde videoların yanı sıra bire bir ve sanal eğitmen eşliğinde eğitim alın.
EN Get on-device videos as well as in person and virtual instructor led training for Zebra's Workforce Connect products.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zebra | zebra |
| connect | connect |
| ürünleri | products |
| cihaz | device |
| yanı | well |
| sanal | virtual |
| eğitim | training |
| alın | get |
TR Zebra’nın Workforce Connect ürünleri için cihaz üzerinde videoların yanı sıra bire bir ve sanal eğitmen eşliğinde eğitim alın.
EN Get on-device videos as well as in person and virtual instructor led training for Zebra's Workforce Connect products.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zebra | zebra |
| connect | connect |
| ürünleri | products |
| cihaz | device |
| yanı | well |
| sanal | virtual |
| eğitim | training |
| alın | get |
TR Bay Obermaier, Bayan Obermayer, geri planda inceleme yapan araştırmacı gazeteciler olan sizlerin birden bire baş aktör olmanız sizin için nasıl bir şeydi?
EN Mr Obermaier, Mr Obermayer, what was it like for you as investigative journalists who carry out research in the background to suddenly become protagonists yourself?
| turski | Engleski |
|---|---|
| geri | out |
| gazeteciler | journalists |
| olan | was |
| sizin | you |
TR Sorunuza yanıt bulamazsanız, doğrudan destek ekibimize ulaşın; ya sizi doğru yöne yönlendireceğiz ya da ihtiyaçlarınızı karşılamak ve yolunuza devam etmenize yardımcı olmak için sizinle bire bir çalışacağız.
EN If you can’t find an answer to your question, reach out to our support staff directly and we’ll either point you in the right direction, or work 1-on-1 with you to address your needs and help you get back on track.
| turski | Engleski |
|---|---|
| yanıt | answer |
| sizi | you |
| sizinle | with you |
| ihtiyaçları | needs |
TR Eyleme geçirilebilir sonuçlar mı istiyorsunuz? Ya da sizi ileriye taşımak için uzmanlarla bire bir tartışmalar mı? Çözüme ihtiyaç duyduğunuz bir iş sorununuz mu var? Cevap, Müşteri İnovasyon Merkezlerimiz olabilir
EN Do you want actionable results? Or one-to-one discussions with experts to move you forward? Do you have a business challenge you need a solution to? Well, our Customer Innovation Centres can be the answer
| turski | Engleski |
|---|---|
| sonuçlar | results |
| cevap | answer |
| müşteri | customer |
| olabilir | can |
TR En çok beğendiğiniz tişört mockup’ını seçerek işe başlayın ve gerçek hayattaki ile bire bir sonucu görmek için tasarımınızı ekleyin.
EN Start the process by selecting the t-shirt mockup you like the most and add your design to get a true-to-life result.
TR Telefon kulübesi, odak odası veya idari ofis gibi daha küçük alanlar, bire bir toplantılar veya kişisel odak alanları için idealdir
EN Smaller spaces such as a phone booth, focus room, or executive office are ideal for one-on-one meetings or personal focus spaces
TR Bire bir görüşmeler, bir toplantıda normalde yapacağımızdan daha derine inmemizi sağlar ve tam olarak en savunmasız olduğumuz anlara ulaşmamıza izin verir
EN One-on-one conversations allow us to go deeper than we normally would in a meeting, and they let us reach out precisely when we’re most vulnerable
| turski | Engleski |
|---|---|
| normalde | normally |
| sağlar | allow |
TR Hepsi bir arada müşteri mesajlaşma platformumuz sayesinde müşteri adaylarını değerlendirin, toplantı rezervasyonu yapın, müşteri desteği sağlayın ve bire bir görüşmelerinizi ölçeklendirin.
EN Qualify leads, book meetings, provide customer support and scale your one-to-one conversations thanks to our all-in-one customer messaging platform.
| turski | Engleski |
|---|---|
| hepsi | all |
| mesajlaşma | messaging |
| toplantı | meetings |
| rezervasyonu | book |
| desteği | support |
| sağlayın | provide |
TR Skype ayrıca anlık mesajlaşma hizmetleri sağlar ve kullanıcıların ücretsiz görüntülü ve sesli bire bir ve grup çağrıları yapmalarına olanak tanır.
EN Skype also provides instant messaging services and allows users to make free video and voice one-to-one and group calls.
| turski | Engleski |
|---|---|
| skype | skype |
| ayrıca | also |
| mesajlaşma | messaging |
| hizmetleri | services |
| ücretsiz | free |
| grup | group |
TR Kapsamlı kişiselleştirilmiş eğitim paketlerimiz ile yatırımınızdan en iyi şekilde faydalanın. SmartLens eğitimine sanal, bire bir ve/veya çevrimiçi eğitimin yanı sıra videolar da dahil olabilir.
EN Make the most of your investment with our comprehensive custom training packages. SmartLens training can include virtual, in person and/or online training as well as videos.
| turski | Engleski |
|---|---|
| kapsamlı | comprehensive |
| kişiselleştirilmiş | custom |
| eğitim | training |
| şekilde | as |
| sanal | virtual |
| veya | or |
| çevrimiçi | online |
| videolar | videos |
| dahil | include |
| olabilir | can |
TR Kapsamlı kişiselleştirilmiş eğitim paketlerimiz ile yatırımınızdan en iyi şekilde faydalanın. SmartLens eğitimine sanal, bire bir ve/veya çevrimiçi eğitimin yanı sıra videolar da dahil olabilir.
EN Make the most of your investment with our comprehensive custom training packages. SmartLens training can include virtual, in person and/or online training as well as videos.
| turski | Engleski |
|---|---|
| kapsamlı | comprehensive |
| kişiselleştirilmiş | custom |
| eğitim | training |
| şekilde | as |
| sanal | virtual |
| veya | or |
| çevrimiçi | online |
| videolar | videos |
| dahil | include |
| olabilir | can |
TR Okuma etkinliğinden çıkıp Karli’de bir bire yudumlamak
EN After the reading a beer on the Karli
| turski | Engleski |
|---|---|
| okuma | reading |
TR Skype ayrıca anlık mesajlaşma hizmetleri sağlar ve kullanıcıların ücretsiz görüntülü ve sesli bire bir ve grup çağrıları yapmalarına olanak tanır.
EN Skype also provides instant messaging services and allows users to make free video and voice one-to-one and group calls.
| turski | Engleski |
|---|---|
| skype | skype |
| ayrıca | also |
| mesajlaşma | messaging |
| hizmetleri | services |
| ücretsiz | free |
| grup | group |
TR Bire bir konuşmalar, normalde bir toplantıda yapacağımızdan daha derine inmemizi sağlar ve tam olarak en savunmasız olduğumuz anlara ulaşmamıza izin verir
EN One-on-one conversations allow us to go deeper than we normally would in a meeting, and they let us reach out precisely when we’re most vulnerable
| turski | Engleski |
|---|---|
| normalde | normally |
| sağlar | allow |
TR Sosyal yardım çağrıları, diğer ITAA üyeleriyle bire bir bağlantı kurmanın bir yoludur
EN Outreach calls are just a way to connect with other ITAA members one on one
| turski | Engleski |
|---|---|
| diğer | other |
| itaa | itaa |
| bağlantı | connect |
TR Hepsi bir arada müşteri mesajlaşma platformumuz sayesinde müşteri adaylarını değerlendirin, toplantı rezervasyonu yapın, müşteri desteği sağlayın ve bire bir görüşmelerinizi ölçeklendirin.
EN Qualify leads, book meetings, provide customer support and scale your one-to-one conversations thanks to our all-in-one customer messaging platform.
TR Bir marka oluşturucu yaratmak için zaman ve para harcamanıza gerek yok. Biz sizin için zaten bir tane yaptık! Beyaz Etiket / API herhangi bir web sitesine kolayca entegre edilebilir.
EN No need to invest time and money into creating a logo maker. We've already built one for you! Our White Label/API can be easily integrated into any website.
| turski | Engleski |
|---|---|
| oluşturucu | maker |
| yaratmak | creating |
| zaman | time |
| gerek | need |
| zaten | already |
| beyaz | white |
| etiket | label |
| api | api |
| entegre | integrated |
| edilebilir | can be |
TR Bunu anlamak için, tren operatörlerinin daha inşa edilmeden raylarda “sürmesine” izin verecek bir oyun ortamı yaratmak için BIM modellerini sanal gerçeklikle bir araya getirme fikrini tasarladı
EN To find out, he conceived the idea of marrying the BIM models with virtual reality to create a game environment that would allow train operators to “drive” on the future tracks before they were built
| turski | Engleski |
|---|---|
| tren | train |
| inşa | built |
| oyun | game |
| modellerini | models |
| sanal | virtual |
TR Müzik grubu için logo fikirleri mi araştırıyorsunuz? Grubunuz için en havalı logoyu yaratmak adına buradan ilham alın. Sahneleri sallayan bir logoyu oluşturmanızda size yardımcı olacağız. Üstelik ücretsiz!
EN Looking for band logo ideas? Get inspired to create the coolest logo for your band. We will help you make a stage rocking logo for free.
| turski | Engleski |
|---|---|
| fikirleri | ideas |
| alın | get |
| size | you |
TR Bir marka oluşturucu yaratmak için zaman ve para harcamanıza gerek yok. Biz sizin için zaten bir tane yaptık! Beyaz Etiket / API herhangi bir web sitesine kolayca entegre edilebilir.
EN No need to invest time and money into creating a logo maker. We've already built one for you! Our White Label/API can be easily integrated into any website.
| turski | Engleski |
|---|---|
| oluşturucu | maker |
| yaratmak | creating |
| zaman | time |
| gerek | need |
| zaten | already |
| beyaz | white |
| etiket | label |
| api | api |
| entegre | integrated |
| edilebilir | can be |
TR Ekiplerimizi müşterilerimiz için en iyi deneyimi yaratmak için enerjimizi ve coşkumuzu paylaşan insanlarla büyütmek istiyoruz.
EN We are looking to grow our teams with people who share our energy and enthusiasm for creating the best experience for our customers
| turski | Engleski |
|---|---|
| müşterilerimiz | our customers |
| deneyimi | experience |
| yaratmak | creating |
| insanlarla | people |
TR Müşterilerimiz için çığır açan proses, paketleme ve servis çözümleri yaratmak için bu teknolojilerin potansiyelini açığa çıkarmaya hazırız
EN We remain ready to unleash the potential of these technologies, using them to create breakthrough processing, packaging and service solutions for our customers
| turski | Engleski |
|---|---|
| müşterilerimiz | our customers |
| paketleme | packaging |
| servis | service |
| çözümleri | solutions |
| potansiyelini | potential |
TR Etki yaratmak için hazırlanmış bir evrak
EN A Company Document That’s Made to Impress
TR Fairmont’u dünyanın en olağanüstü yerlerini keşfetmek ve en unutulmaz deneyimlerinizi yaratmak için kişisel üssünüz yapın.
EN Make Fairmont your personal getaway to explore the world's most extroadinary places and to create your most memorable experiences.
| turski | Engleski |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| dünyanın | world |
| en | most |
| unutulmaz | memorable |
| kişisel | personal |
TR Sonix ile etkileşime giren herkes için inanılmaz derecede keyifli deneyimler yaratmak başarımızın özüdür.
EN Creating amazingly delightful experiences for anyone that interacts with Sonix is core to our success.
| turski | Engleski |
|---|---|
| sonix | sonix |
| herkes | anyone |
| deneyimler | experiences |
| yaratmak | creating |
TR Sistemde blok yaratmak ve doğrulamak için çok çalışan masternode'lar TOMO ile teşviklendirilir
EN Masternodes, that provide value to the system, by creating and verifying blocks will be incentivized with TOMO
| turski | Engleski |
|---|---|
| blok | blocks |
| yaratmak | creating |
TR Çevrimiçi beya tahta programımızda yüzlerce animasyon sahnesi yer alıyor. Her türlü animasyonu çevrimiçi olarak yaratmak için beyaz tahta video aracımızı kullanın.
EN Our online whiteboard software has hundreds of animation scenes. Use our whiteboard video maker to create any kind of animations online.
| turski | Engleski |
|---|---|
| her | any |
| çevrimiçi | online |
| video | video |
| kullanın | use |
TR Kişiselleştirilmiş kültür, sağlık ve kutlama deneyimleri yaratmak için özenle hazırlanmış çevre düzenlemesini, Arap konukseverliği ve Raffles’ın efsanevi hizmeti ile birleştiren eşi benzeri olmayan yemyeşil ve görkemli bir resort.
EN A lush and majestic resort like no other, combining thoughtful landscaping, Arabic hospitality and Raffles’ legendary service to craft personalized cultural, wellbeing and celebration experiences.
| turski | Engleski |
|---|---|
| kişiselleştirilmiş | personalized |
| kültür | cultural |
| sağlık | wellbeing |
| kutlama | celebration |
| deneyimleri | experiences |
| raffles | raffles |
| efsanevi | legendary |
| hizmeti | service |
| olmayan | no |
| görkemli | majestic |
TR CITROËN’ün yeni yaklaşımı, rahatlama ve insan sıcaklığına elverişli bir ortam yaratmak için bir kanepe ruhu içinde tasarlanan C4 Cactus’un ön koltuklarında özellikle iyi bir şekilde gösterilmiştir.
EN CITROËN’s new approach is particularly well illustrated in the front seats of the C4 Cactus, designed in a sofa spirit to create an ambiance conducive to relaxation and human warmth.
| turski | Engleski |
|---|---|
| yeni | new |
| insan | human |
| cactus | cactus |
| özellikle | particularly |
| iyi | well |
TR Müşterileriniz için daha iyi sonuçlar yaratmak amacıyla tüm kuruluşunuzdaki özellikleri birbiriyle uyumlu hale getirin.
EN Align capabilities across your entire organization to create better outcomes for your customers.
| turski | Engleski |
|---|---|
| tüm | entire |
TR Birinci Adım, Modeli Belirleme: Önce biraraya geliyoruz ve yaratmak istediğimiz değişime bir adım daha yaklaşmak için ihtiyaç duyduğumuz eğitim konusunu belirliyoruz.
EN As the name suggests, the program is cut out for us! The operation of the program consists of 5 steps”
| turski | Engleski |
|---|---|
| adım | steps |
| adı | name |
TR Birleşik Krallık ve ortak ülkelerdeki üniversiteler ve kurumlar için daha geniş topluluk ve politika yapıcılarla etkileşim kurma fırsatları yaratmak,
EN Build opportunities for the universities and institutions in the UK and partner countries to engage with the wider community and with policymakers.
| turski | Engleski |
|---|---|
| ortak | partner |
| üniversiteler | universities |
| kurumlar | institutions |
| topluluk | community |
| etkileşim | engage |
| fırsatları | opportunities |
TR Global Giving, sosyal girişimciler ve kar amacı gütmeyen kuruluşlara sosyal amaçlarına ulaşmaları hedefiyle fon yaratmak için kurulmuş yardım amaçlı bir internet sitesidir.
EN Global Giving is a charity website established to raise funds for social entrepreneurs and non-profit organizations to achieve their social goals.
| turski | Engleski |
|---|---|
| global | global |
| sosyal | social |
| kurulmuş | established |
| internet | website |
TR 15.3. 2030’a kadar çölleşmeyle mücadele edilmesi, çölleşme, kuraklık ve sellerden etkilenen alanlar dâhil tahrip edilmiş toprakların eski haline getirilmesi ve arazi bozulumunun olduğu, nötr bir dünya yaratmak için çaba gösterilmesi
EN 15.3. 2030, combat desertification, restore degraded land and soil, including land affected by desertification, drought and floods, and strive to achieve a land degradation-neutral world
| turski | Engleski |
|---|---|
| mücadele | combat |
| kuraklık | drought |
| etkilenen | affected |
| arazi | land |
| dünya | world |
TR ZebraLink araçlar süitini yazıcıları çabucak yapılandırmak, etiket tasarımları yaratmak ve yaygın olarak kullanılan ayarları yönetmek için kullanın.
EN Use the ZebraLink suite of tools to quickly configure printers, create label designs and manage commonly used settings.
| turski | Engleski |
|---|---|
| araçlar | tools |
| çabucak | quickly |
| yapılandırmak | configure |
| etiket | label |
| tasarımları | designs |
| yaratmak | create |
| yönetmek | manage |
| yazıcılar | printers |
TR Zebra Savanna’nın zenginleştirilmiş bir API katmanı olan Data Service, gerçek zamanlı yönlendirme ve iç görüler sunan ortamlar yaratmak için cihaz verilerini toplar ve analiz eder.
EN Whether you are a small business or a larger enterprise, Zebra has the right software to meet your needs and manage your card printers.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zebra | zebra |
| api | software |
| gerçek | right |
TR Zebra Technologies, daha güvenli, sağlıklı iş ortamları yaratmak üzere tasarlanan MotionWorks Proximity çözümü ile IoT Breakthrough’nun “Yılın Kurumsal Çözümü için Nesnelerin İnterneti İnovasyon Ödülü”nü kazandı.
EN Zebra Technologies won IoT Breakthrough “IoT Innovation Award for Enterprise Solution of the Year” for our MotionWorks Proximity solution designed to create safer, healthier work environments.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zebra | zebra |
| technologies | technologies |
| sağlıklı | healthier |
| çözümü | solution |
| kurumsal | enterprise |
| kazandı | won |
TR Fairmont’u dünyanın en olağanüstü yerlerini keşfetmek ve en unutulmaz deneyimlerinizi yaratmak için kişisel üssünüz yapın.
EN Make Fairmont your personal getaway to explore the world's most extroadinary places and to create your most memorable experiences.
| turski | Engleski |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| dünyanın | world |
| en | most |
| unutulmaz | memorable |
| kişisel | personal |
TR Fairmont’u dünyanın en olağanüstü yerlerini keşfetmek ve en unutulmaz deneyimlerinizi yaratmak için kişisel üssünüz yapın.
EN Make Fairmont your personal getaway to explore the world's most extroadinary places and to create your most memorable experiences.
| turski | Engleski |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| dünyanın | world |
| en | most |
| unutulmaz | memorable |
| kişisel | personal |
TR Marka Yaratmak Için Beyin Kullanıyoruz HTML Şablonu
EN Natural Landscapes And Islands HTML Template
| turski | Engleski |
|---|---|
| html | html |
TR Fairmont’u dünyanın en olağanüstü yerlerini keşfetmek ve en unutulmaz deneyimlerinizi yaratmak için kişisel üssünüz yapın.
EN Make Fairmont your personal getaway to explore the world's most extroadinary places and to create your most memorable experiences.
| turski | Engleski |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| dünyanın | world |
| en | most |
| unutulmaz | memorable |
| kişisel | personal |
TR Fairmont’u dünyanın en olağanüstü yerlerini keşfetmek ve en unutulmaz deneyimlerinizi yaratmak için kişisel üssünüz yapın.
EN Make Fairmont your personal getaway to explore the world's most extroadinary places and to create your most memorable experiences.
| turski | Engleski |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| dünyanın | world |
| en | most |
| unutulmaz | memorable |
| kişisel | personal |
TR Birinci Adım, Modeli Belirleme: Önce biraraya geliyoruz ve yaratmak istediğimiz değişime bir adım daha yaklaşmak için ihtiyaç duyduğumuz eğitim konusunu belirliyoruz.
EN As the name suggests, the program is cut out for us! The operation of the program consists of 5 steps”
| turski | Engleski |
|---|---|
| adım | steps |
| adı | name |
TR Global Giving, sosyal girişimciler ve kar amacı gütmeyen kuruluşlara sosyal amaçlarına ulaşmaları hedefiyle fon yaratmak için kurulmuş yardım amaçlı bir internet sitesidir.
EN Global Giving is a charity website established to raise funds for social entrepreneurs and non-profit organizations to achieve their social goals.
| turski | Engleski |
|---|---|
| global | global |
| sosyal | social |
| kurulmuş | established |
| internet | website |
TR ZebraLink araçlar süitini yazıcıları çabucak yapılandırmak, etiket tasarımları yaratmak ve yaygın olarak kullanılan ayarları yönetmek için kullanın.
EN Use the ZebraLink suite of tools to quickly configure printers, create label designs and manage commonly used settings.
| turski | Engleski |
|---|---|
| araçlar | tools |
| çabucak | quickly |
| yapılandırmak | configure |
| etiket | label |
| tasarımları | designs |
| yaratmak | create |
| yönetmek | manage |
| yazıcılar | printers |
TR Zebra Savanna’nın zenginleştirilmiş bir API katmanı olan Data Service, gerçek zamanlı yönlendirme ve iç görüler sunan ortamlar yaratmak için cihaz verilerini toplar ve analiz eder.
EN Whether you are a small business or a larger enterprise, Zebra has the right software to meet your needs and manage your card printers.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zebra | zebra |
| api | software |
| gerçek | right |
TR Fairmont’u dünyanın en olağanüstü yerlerini keşfetmek ve en unutulmaz deneyimlerinizi yaratmak için kişisel üssünüz yapın.
EN Make Fairmont your personal getaway to explore the world's most extroadinary places and to create your most memorable experiences.
| turski | Engleski |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| dünyanın | world |
| en | most |
| unutulmaz | memorable |
| kişisel | personal |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda
Slični prijevodi
yaratmak için bire yaratmak için beyin yaratmak için gelişmiş bire bire bir toplantılar bire baş aktör bire bir görüşmeler hayattaki ile bire bire bir görüşmelerde yaratmak yaratmak suretiyle gelişmekte kullanıcı deneyimleri yaratmak kutlama deneyimleri yaratmak etiket tasarımları yaratmak sonuçlar yaratmak amacıyla unutulmaz deneyimlerinizi yaratmak keyifli deneyimler yaratmak yaratmak önemlidir deneyimi yaratmak önemlidir yaratmak hedefiyle yaratmak ve çalışanlarımıza sistemde blok yaratmak markalı ürünler yaratmak marka oluşturucu yaratmak dijital deneyimler yaratmak yaratmak istediğimiz değişime ihtiyaclariniz için için markaniz için uygun inananlar için bilgisayarim için basit derinlemesine bakmak için derecelemesi için calisanlardan verim için ihtiyaciniz verimlilik için tasarlanmis firmalar için olusacaktir filminiz için muhtesem siteniz için buldugunuz sitesi için buldugunuz avantajlar için kullanilmaz usd için yaris isletmeniz için ihtiyaciniz mac için totalav icin sales sizin için otomatik is için mailfence fazlasi için yenilikçi benim için internet almak için bizimle baslamak için trust
Arapski
Engleski
Nizozemski
Polirati
Portugalski
Tajlandski
francuski
indonezijski
japanski
kineski
korejski
njemački
ruski
talijanski
vijetnamski
Španjolski
švedski