TR Şiddetin pek çok boyutu ve gündelik hayata sızan pek çok formu var. Cinsel şiddet bu formlardan…
"kã pek olmak istiyorsanä z" u turski može se prevesti u sljedećih Engleski riječi/izraza:
TR Şiddetin pek çok boyutu ve gündelik hayata sızan pek çok formu var. Cinsel şiddet bu formlardan…
EN Turkey does not actualize regulations that arrange access to handicapped people to public buildings…
turski | Engleski |
---|---|
çok | to |
TR Şiddetin pek çok boyutu ve gündelik hayata sızan pek çok formu var. Cinsel şiddet bu formlardan…
EN Turkey does not actualize regulations that arrange access to handicapped people to public buildings…
turski | Engleski |
---|---|
çok | to |
TR Almanya’ya sığınan pek çok genç öğrenimlerini ya da profesyonel yaşamlarını yarıda bırakmak zorunda kalmış. Alman üniversiteleri pek çok mülteciye akademik eğitim için yeni bir başlangıç fırsatı sunuyor.
EN Many young people who come to Germany as refugees were still at university or building a career back home. German universities are helping them to restart their academic lives.
turski | Engleski |
---|---|
akademik | academic |
TR Kurumsal desen, bir web sitesi arka planı, paketleme, giyim, iç mekan tasarımı, antetli kağıtlar ve daha pek çok şey dahil olmak üzere çok çeşitli yüzeyi geliştirebilir.
EN Corporate pattern can enhance a variety of media, including a website background, packaging, clothing, interior design, letterheads, and many more.
turski | Engleski |
---|---|
kurumsal | corporate |
desen | pattern |
paketleme | packaging |
giyim | clothing |
tasarımı | design |
olmak | can |
TR Dünyada her beş çocuktan biri evli. Her yıl 12 milyon kız çocuğu, çocuk yaşta evlendirilerek eğitim, sağlık ve istihdam başta olmak üzere pek çok...
EN One in every five children in the world is married. Every year, 12 million girls become deprived of many fundamental rights, especially education,...
turski | Engleski |
---|---|
dünyada | in the world |
evli | married |
milyon | million |
kız | girls |
çocuk | children |
eğitim | education |
TR Android işletim sistemi, perakande satış alanında PCI DSS, sağlık hizmetleri alanında HIPAA ve hükümete ait FIPS 140-2 de dahil olmak üzere pek çok dikey pazarda düzenleme nitelikli güvenlik şartnamelerini karşılamaktadır.
EN Android OS is meeting regulatory security certifications in multiple verticals, including retail via PCI DSS, healthcare’s HIPAA and government’s FIPS 140-2.
turski | Engleski |
---|---|
android | android |
sistemi | os |
satış | retail |
hipaa | hipaa |
ve | and |
fips | fips |
olmak | is |
çok | multiple |
güvenlik | security |
TR Kurumsal desen, bir web sitesi arka planı, paketleme, giyim, iç mekan tasarımı, antetli kağıtlar ve daha pek çok şey dahil olmak üzere çok çeşitli yüzeyi geliştirebilir.
EN Corporate pattern can enhance a variety of media, including a website background, packaging, clothing, interior design, letterheads, and many more.
turski | Engleski |
---|---|
kurumsal | corporate |
desen | pattern |
paketleme | packaging |
giyim | clothing |
tasarımı | design |
olmak | can |
TR Pek çok kent yönetimi bu eğilimin izinden gidiyor ve “pop up bisiklet yolları” açıyor, yani otomobil şeritlerinin bazıları – şimdilik geçici olmak kaydıyla – bisiklet yoluna dönüştürülüyor.
EN Many cities are responding to this trend by setting up “pop-up cycle paths” where – initially for a limited time – car lanes are transformed into cycle tracks.
turski | Engleski |
---|---|
pop | pop |
bisiklet | cycle |
otomobil | car |
TR SSL bayisi olmak ücretsizdir. Programa dahil olmak için herhangi bir ön ödeme yapmanıza gerek yoktur. SSL bayi programına kayıt olmak çok kolay bir işlemdir.
EN Being an SSL reseller is free of charge. You do not need to make any prepayment to be included in the program. It is very easy to register to the SSL reseller program.
turski | Engleski |
---|---|
ssl | ssl |
gerek | need |
bayi | reseller |
kolay | easy |
TR SSL bayisi olmak ücretsizdir. Programa dahil olmak için herhangi bir ön ödeme yapmanıza gerek yoktur. SSL bayi programına kayıt olmak çok kolay bir işlemdir.
EN Being an SSL reseller is free of charge. You do not need to make any prepayment to be included in the program. It is very easy to register to the SSL reseller program.
turski | Engleski |
---|---|
ssl | ssl |
gerek | need |
bayi | reseller |
kolay | easy |
TR 2.960'tan fazla akademik dergi, 48.300'den fazla kitap ve pek çok önemli referans çalışmasını keşfedin.Ücretsiz kargo. Minimum sipariş miktarı yok.
EN Discover over 2,960 journals, 48,300 books, and many iconic reference works.Free shipping. No minimum order.
turski | Engleski |
---|---|
dergi | journals |
kitap | books |
referans | reference |
keşfedin | discover |
minimum | minimum |
sipariş | order |
yok | no |
TR Alanınızda çalışan uzmanlarla tanışın ve Elsevier'in her yıl gururla düzenlediği veya katıldığı pek çok etkinlikten birinde birinci sınıf içeriklerle tanışın.
EN Come and meet experts in your field and enjoy world class content at one of the many events that Elsevier proudly hosts or participates in every years.
turski | Engleski |
---|---|
tanışın | meet |
elsevier | elsevier |
yıl | years |
veya | or |
sınıf | class |
ın | of |
TR Dijital ve basılı reklamlardan, tıbbi referans kitaplarına, kongre haberleri ve tekrar baskılarına kadar pek çok alanda, mesajınızın duyulabilmesine yardımcı olacak bilgiye ve etkili karar alıcılara sahibiz.
EN From digital and print advertising to medical reference books, congress coverage and reprints, we have the knowledge and influential decision makers at our fingertips to get your message noticed.
turski | Engleski |
---|---|
dijital | digital |
ve | and |
tıbbi | medical |
referans | reference |
karar | decision |
kitapları | books |
TR Editoryal eklerElsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir. Eklerin kitlenize ulaşmakta nasıl mükemmel ortağınız haline gelebileceğini keşfedin
EN Editorial supplementsMany of Elsevier?s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement. Discover how Supplements can be the perfect partner to engage with your audience.
turski | Engleski |
---|---|
editoryal | editorial |
mükemmel | perfect |
keşfedin | discover |
TR DNS, tüm çevrim içi işletmeler için iş açısından kritik bir bileşendir. Yine de bu bileşen genellikle ikinci planda kalır ve bir şeyler bozulana kadar pek akla gelmez.
EN DNS is a mission-critical component for any online business. Yet this component is often overlooked and forgotten, until something breaks.
turski | Engleski |
---|---|
dns | dns |
işletmeler | business |
kritik | critical |
bileşen | component |
genellikle | often |
TR Günümüzde, iklim değişiminden çatışmalara kadar pek çok konuda sürdürülebilirlikle ilgili zorluklarla karşı karşıyayız
EN Today we are facing pressing sustainability challenges, from climate change to conflict
turski | Engleski |
---|---|
günümüzde | today |
iklim | climate |
TR Araştırma işi benzersiz bir iştir. Olasılıklarla doludur ama aynı zamanda pek çok zorluk içerir.
EN The business of research is unique. Full of possibilities, yet charged with challenges.
turski | Engleski |
---|---|
araştırma | research |
TR Aşağıda bu vizyonu fiili adımlara dönüştürmek için sorumluluk üstlendiğimiz pek çok inisiyatifin listesini görebilirsiniz.
EN In the below we briefly list the many initiatives that we undertake to translate this vision into actual steps.
turski | Engleski |
---|---|
aşağıda | below |
vizyonu | vision |
listesini | list |
TR Araştırma sonuçlarının dijital olarak tutulmasının pek çok avantajı bulunmaktadır:
EN Capturing research results in digital form has many advantages:
turski | Engleski |
---|---|
araştırma | research |
dijital | digital |
olarak | in |
TR Kısmen, bu tür bir çalışmada “çığır açan” bir şey olmaması ve dolayısıyla yazarlarının pek takdir toplamaması, çünkü atıfların orijinal makaleye gitmesi
EN In part, the lack of a ?breakthrough? in such a study, and thus the little recognition that its author(s) receive(s), as relevant citations tend to go to the original paper
turski | Engleski |
---|---|
orijinal | original |
TR Pek çok enstitü ve kuruluş artık bilinçsiz önyargıyla ilgili özel eğitimler vermektedir, bu yüzden çalıştığınız yerde sunulan imkanları öğğrenin ve size sunulanlardan yararlanın.
EN Many institutes and organizations now deliver specific training on UB so familiarize yourself with what?s available where you work and take advantage of whatever is on offer.
turski | Engleski |
---|---|
ve | and |
artık | now |
ın | of |
TR Elsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir.
EN Many of Elsevier’s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement.
turski | Engleski |
---|---|
elsevier | elsevier |
ortak | common |
TR Google Arama Konsolu, arama sonucu performanslarını önemseyen bir web sitesi sahibi için sahip olunması gereken bir araçtır. Ancak bazı alanlarda pek işlevsel değildir. Ahrefs Webmaster Tools, işte burada devreye girer.
EN Google Search Console is a must-have tool for any website owner who cares about their performance in the search results. But its functionality is lacking in some areas. That's where Ahrefs Webmaster Tools comes in handy.
turski | Engleski |
---|---|
sahibi | owner |
ahrefs | ahrefs |
webmaster | webmaster |
TR Makalenizi açık erişimli olarak yayınlamak istemezseniz, ihtiyaçlarınıza uyabilecek pek çok başka dergimiz de bulunmaktadır. Yararlanabileceğiniz seçenekleri öğrenmek için lütfen Dergi Bulucu sayfasını ziyaret edin.
EN If you don?t want to publish your article open access, then we have several other journals that might suit you needs. Please visit Journal Finder to explore the options available to you.
turski | Engleski |
---|---|
başka | other |
seçenekleri | options |
bulucu | finder |
ihtiyaçları | needs |
TR Hollanda ve uluslararası kitap tarihinin çeşitli yönleriyle ilgili pek çok eser vermiştir ve halihazırda Leiden'de on yedinci yüzyıldaki kitap ticaretiyle ilgili bir çalışma yapmaktadır.
EN He has published widely on various aspects of Dutch and international book history and is currently working on a study of the seventeenth-century book trade in Leiden.
turski | Engleski |
---|---|
hollanda | dutch |
uluslararası | international |
kitap | book |
halihazırda | currently |
çalışma | working |
TR Pek çok ülkede, hükümet destekli programlar Internet'ten büyük miktarlarda veri toplar
EN In many countries, government sponsored programmes collect massive amounts of data from the Internet
turski | Engleski |
---|---|
hükümet | government |
internet | internet |
veri | data |
TR Hayata destek olmanın, pek çok yolu var!
EN There are many ways to support life!
turski | Engleski |
---|---|
hayata | life |
destek | support |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
turski | Engleski |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Eaton’ın hidrolik ürün videoları, pek çok Eaton ürünü hakkında eğitim, ürün bilgisi, bakım ve çalıştırma bilgileri sunmaktadır.
EN Eaton's hydraulics videos offer training, product information, maintenance and operating information on many Eaton products.
turski | Engleski |
---|---|
eaton | eaton |
videoları | videos |
hakkında | on |
eğitim | training |
bakım | maintenance |
ve | and |
TR Desteğiniz, daha güçlü ve daha kullanışlı bir platform oluşturmamıza yardımcı oluyor.Pek çok ilginç özellik yakında kullanıma sunulacak!
EN Your support helps us build a stronger and convenient platform.A lot of interesting features are coming soon!
turski | Engleski |
---|---|
kullanışlı | convenient |
ilginç | interesting |
özellik | features |
yakında | soon |
TR Hmm, bu sanatçı hakkında pek bir şey bilmiyoruz anlaşılan. Bize yardım edebilir misin?
EN Hmm, it looks like we don’t know much about this artist. Can you help us out?
turski | Engleski |
---|---|
bu | this |
sanatçı | artist |
yardım | help |
TR Dünyanın öncelikli akışkan iletimi ürünleri tedarikçilerinden biri olarak, müşterilerimizin pek çok farklı zorlu sektörde başarılı olmalarına yardım etmeye kararlıyız
EN As one of the world’s preferred suppliers of fluid conveyance products, we are relentlessly dedicated to helping our customers succeed in a wide range of demanding industries
turski | Engleski |
---|---|
akışkan | fluid |
ürünleri | products |
yardım | helping |
TR Bu arada 3 single ve bir de albüm yayımlayan grup pek fazla ses geti… Devamını oku
EN Four singles from the album charted within the Top 20 positions of the Alternative Songs chart, with "The Middle"… read more
turski | Engleski |
---|---|
albüm | album |
oku | read |
TR Şaşırtıcı olansa günümüzde bir klasik olarak kabul edilen "Roxanne" ise piyasaya çıktığı zaman pek tut… Devamını oku
EN Biography The Police form… read more
turski | Engleski |
---|---|
devamını | more |
oku | read |
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların, kız çocuklarının ve en...
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women, girls and the most vul...
turski | Engleski |
---|---|
hakları | rights |
kız | girls |
ın | of |
insan | people |
TR Fakat Mart 2020 itibarıyla pek çok şey değişti
EN However, things have changed since March 2020
turski | Engleski |
---|---|
fakat | however |
mart | march |
şey | things |
değişti | changed |
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
turski | Engleski |
---|---|
türkiye | turkey |
avrupa | europe |
batı | west |
sınır | border |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
turski | Engleski |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Pek çok kişi ve gruplar, web sitelerindeki içerikleri kontrol ederek veya tamamen erişimi engelleyerek çevrim içi özgürlüğümüzü kısıtlamaktadır
EN Many people and groups challenge our online freedom by controlling content on websites or limiting access altogether
turski | Engleski |
---|---|
kişi | people |
ve | and |
gruplar | groups |
web | online |
veya | or |
erişimi | access |
TR Çevrimdışı alternatifler bulmaTeknolojiyle yaptığımız pek çok şey çevrimdışı araçlarla gerçekleştirilebilir
EN Finding offline alternativesMany things we do with technology can be accomplished with offline tools
turski | Engleski |
---|---|
yaptığımız | we do |
çok | be |
şey | things |
çevrimdışı | offline |
TR Bunu hayatımda pek çok kez kontrol etmeye çalıştım ve işe yarayan tek şey, neler yaşadığımı anlayan bir grup başka bağımlıya katılmak oldu
EN I tried to control this so many times in my life, and the only thing that has worked is joining a group of other addicts who understand what I?m going through
turski | Engleski |
---|---|
kez | times |
grup | group |
başka | other |
hayatı | life |
TR Durum güncellemeden mesajlaşmaya fotoğraf ve video özelliklerinden hikaye paylaşımına dek pek çok özelliği kullanıcılardan ilgi görmektedir
EN Many features, from status updates and messaging to photo and video features and story sharing, have attracted the attention of users
turski | Engleski |
---|---|
durum | status |
fotoğraf | photo |
ve | and |
video | video |
hikaye | story |
özelliği | features |
TR Son dönemde sinema alanında da pek çok sanatçı ürünlerini burada ücretsiz bir şekilde dolaşıma sokmaktadır
EN Recently, many artists in the field of cinema have been sharing their products here free of charge
turski | Engleski |
---|---|
son | recently |
ürünlerini | products |
burada | here |
TR Vimeo zaman içinde pek çok yaratıcı aracı dahil etmiştir
EN Vimeo has introduced many new creative tools over time
turski | Engleski |
---|---|
vimeo | vimeo |
zaman | time |
yaratıcı | creative |
aracı | tools |
TR Bugün pek çok kurumsal hesabın Youtube üzerinde aktif bir şekilde yer almaya başladığını görüyoruz
EN Today, we see that many corporate accounts are active on YouTube
turski | Engleski |
---|---|
kurumsal | corporate |
youtube | youtube |
aktif | active |
TR Hazırlanan her türlü görsel, işitsel ya da metin düzeyinde içerik, kitlede bir karşılık bulur.Verilen mesajların bu anlamda marka imajı ile entegre bir biçimde sunulması, pek çok açıdan önemlidir
EN All kinds of visual, auditory, or text-based content prepared for such days enjoy a response from the audience.In this sense, it is important to present these messages in a way that is integrated with the brand?s image
turski | Engleski |
---|---|
entegre | integrated |
önemlidir | it is important |
TR Pek çok özel günün sanılanın aksine çok da köklü bir tarihe sahip olmadığını söyleyebiliriz
EN Contrary to popular belief, many special days do not have a long history
turski | Engleski |
---|---|
özel | special |
olmadığını | not |
TR Hızlı İşlem Süresi Büyük bloklar sayesinde Bitcoin Cash ağı, orijinal Bitcoin kök uygulamasına kıyasla görece daha kısa bir zaman diliminde pek çok işlem doğrulayabilir.
EN Fast Transaction Time With large blocks, the Bitcoin Cash network can afford to validate many transactions in a relatively short period of time compared to the original Bitcoin core implementation.
turski | Engleski |
---|---|
hızlı | fast |
büyük | large |
bloklar | blocks |
bitcoin | bitcoin |
cash | cash |
ağı | network |
orijinal | original |
kısa | short |
TR Yaygın endüstri kullanım alanları arasında, reklam borsaları, kredi derecelendirmeleri ve diğer rakip şirketlerden faydanıldığında yıllarca sürebilecek diğer pek çok veri konsorsiyumu bulunmaktadır.
EN Common industry use cases include ad exchanges, credit ratings and many other data consortia that would otherwise take many years to form among competing companies.
turski | Engleski |
---|---|
yaygın | common |
endüstri | industry |
kullanım | use |
reklam | ad |
kredi | credit |
diğer | other |
veri | data |
TR Cüzdan Core, pek çok blockchain için düşük seviye kriptografik cüzdan fonksiyonu sunan platformlar arası bir kütüphanedir
EN Wallet Core is a cross-platform library that implements low-level cryptographic wallet functionality for several blockchains
turski | Engleski |
---|---|
cüzdan | wallet |
core | core |
düşük | low |
seviye | level |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda