EN But it wasn?t so clear to me what being sober from the internet even meant
"meant to take" u Engleski može se prevesti u sljedećih turski riječi/izraza:
EN But it wasn?t so clear to me what being sober from the internet even meant
TR Ama internetten ayık olmanın ne anlama geldiği bile benim için o kadar net değildi
Engleski | turski |
---|---|
me | benim |
what | ne |
clear | net |
but | ama |
EN Kanban boards are meant to be tailored to your team's unique process and can evolve with your team as it matures.
TR Kanban panoları, ekibinizin kültürüne göre şekillenebilir ve olgunlaştıkça ekibinizle birlikte gelişebilir.
Engleski | turski |
---|---|
kanban | kanban |
your team | ekibinizin |
with your team | ekibinizle |
can | ne |
and | ve |
EN Kanban boards are meant to be tailored to your team's unique process and can evolve with your team as it matures
TR Kanban panoları, ekibinizin kültürüne göre şekillenebilir ve olgunlaştıkça ekibinizle birlikte gelişebilir
Engleski | turski |
---|---|
kanban | kanban |
your team | ekibinizin |
with your team | ekibinizle |
can | ne |
and | ve |
EN If you’ve been on a free plan or trial, then you’re still eligible to use a Alastyr coupon code, but since users don’t typically sign up more than once, Alastyr coupon codes are meant for newly-registered users
TR Ücretsiz plan veya deneme sürümü kullandıysanız, Alastyr kupon kodundan yararlanabilirsiniz
Engleski | turski |
---|---|
plan | plan |
trial | deneme |
or | veya |
EN Taking over an account of this size and within a highly competitive retail segment meant preparing a detailed short-, mid- and long-term strategy, and a lot of pre-analysis plus a perfectly synced team working with all parties involved
TR Bu boyutta ve perakende segmentinde oldukça rekabetçi bir hesaba sahip olmak; kısa, orta ve uzun vadeli bir strateji hazırlamayı, birçok ön analiz ve tüm taraflarla mükemmel bir şekilde senkronize edilmiş bir ekip ile mümkündü
Engleski | turski |
---|---|
account | hesaba |
competitive | rekabetçi |
retail | perakende |
strategy | strateji |
parties | taraflarla |
short | kısa |
mid | orta |
long | uzun |
term | vadeli |
analysis | analiz |
team | ekip |
this | bu |
all | tüm |
and | ve |
lot | çok |
perfectly | mükemmel bir şekilde |
a | bir |
EN A custom designed headset hanger/stand, engineered to work with all existing SteelSeries headset types. Display your SteelSeries headset with style, the way it was meant to be seen!
TR Mevcut tüm SteelSeries kulaklıklarıyla çalışmak üzere özel olarak tasarlanmış kulaklık standı. SteelSeries kulaklığınızın tarzını gösterin, gösterilmeyi hakettiği gibi!
Engleski | turski |
---|---|
headset | kulaklık |
style | tarz |
steelseries | steelseries |
designed | tasarlanmış |
all | tüm |
work | çalışmak |
EN Since the 1st of January 2021, new UK regulations meant that
TR İngiltere Brexit geçişinin bir parçası olarak, yeni yönetmeliklere göre, 1 Ocak
Engleski | turski |
---|---|
january | ocak |
new | yeni |
of | parçası |
EN Since the 1st of January 2021, new UK regulations meant that cables supplied into the
TR İngiltere Brexit geçişinin bir parçası olarak, yeni yönetmeliklere göre, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren ülkeye
Engleski | turski |
---|---|
january | ocak |
new | yeni |
of | parçası |
EN Alfa Romeo is an Italian luxury car manufacturer which was originally meant to produce and sell special Darracq models for Italy
TR Alfa Romeo, aslında İtalya için özel Darracq modelleri üretmek ve satmak için tasarlanmış bir İtalyan lüks otomobil üreticisidir
Engleski | turski |
---|---|
alfa | alfa |
romeo | romeo |
luxury | lüks |
car | otomobil |
sell | satmak |
models | modelleri |
and | ve |
EN The resulting recommendations were meant to sum up how to proceed in a transparent way and on the basis of consistent and ethically justifiable principles and processes.
TR Bu bağlamda hazırladığımız tavsiyeler karar sürecini şeffaf, ortak ve etik açıdan temellendirilebilir prensip ve uygulama süreçlerine dayandırmayı amaçlıyor.
Engleski | turski |
---|---|
a | a |
processes | süreçlerine |
transparent | şeffaf |
and | ve |
were | bu |
EN The word “Feierabend” originally meant the evening before a public holiday
TR „Feierabend (paydos)“ sözcüğü aslında, bir tatil arifesinin akşamını tanımlar
EN Browse privately, the way it's meant to be
TR İnternette gizli bir şekilde gezinin
Engleski | turski |
---|---|
the | şekilde |
to | bir |
EN The features of Ranktracker are meant to make things easier
TR Ranktracker'ın özellikleri işleri kolaylaştırmak içindir
Engleski | turski |
---|---|
of | ın |
ranktracker | ranktracker |
easier | kolaylaştırmak |
features | özellikleri |
EN Don’t cheat. Our games are meant to be played outside on mobile devices and create adventures in the real world. Don’t deny yourself or someone else a fair gameplay experience by cheating.
TR Hile yapmayın. Oyunlarımız dışarı çıkıp mobil cihazlarda oynamanız ve gerçek dünyada macera yaşayabilmeniz için tasarlanmıştır. Hile yaparak kendinizi ve diğer oyuncuları adil bir oyun deneyiminden mahrum etmeyin.
Engleski | turski |
---|---|
mobile | mobil |
devices | cihazlarda |
real | gerçek |
world | dünyada |
fair | adil |
by | yaparak |
and | ve |
games | oyunlar |
yourself | bir |
a | oyun |
to | için |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
Engleski | turski |
---|---|
api | api |
access | erişim |
data | verilere |
want | isteyen |
trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
Engleski | turski |
---|---|
api | api |
access | erişim |
data | verilere |
want | isteyen |
trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
Engleski | turski |
---|---|
api | api |
access | erişim |
data | verilere |
want | isteyen |
trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
Engleski | turski |
---|---|
api | api |
access | erişim |
data | verilere |
want | isteyen |
trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
Engleski | turski |
---|---|
api | api |
access | erişim |
data | verilere |
want | isteyen |
trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
Engleski | turski |
---|---|
api | api |
access | erişim |
data | verilere |
want | isteyen |
trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
Engleski | turski |
---|---|
api | api |
access | erişim |
data | verilere |
want | isteyen |
trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
Engleski | turski |
---|---|
api | api |
access | erişim |
data | verilere |
want | isteyen |
trading | işlem |
EN Enabling PHP using the instructions below is meant for quickly setting up a local development environment
TR Aşağıdaki talimatları kullanarak PHP'yi etkin kılmak demek çabucak bir yerel geliştirme ortamına sahip olmak demektir
Engleski | turski |
---|---|
local | yerel |
development | geliştirme |
quickly | çabucak |
instructions | talimatları |
setting | ortam |
a | bir |
the | aşağıdaki |
using | kullanarak |
environment | ortamı |
EN That meant starting all over again – from the internship to the apprenticeship to the master’s degree and finally to having his own salon
TR Bu, stajyerlikten çıraklığa, ustalık unvanına ve nihayet kendi salonuna kadar her şeye yeniden başlamak anlamına geliyordu
EN We can take distance from the other person by leaving the area, ending the call, or not responding to their messages. This can help us take the space we need to get some breathing room and gain clarity on the situation.
TR Alanı terk ederek, aramayı sonlandırarak veya mesajlarına cevap vermeyerek diğer kişiden uzaklaşabiliriz. Bu, biraz nefes almak için ihtiyacımız olan alanı almamıza ve duruma netlik kazandırmamıza yardımcı olabilir.
Engleski | turski |
---|---|
other | diğer |
clarity | netlik |
help | yardımcı |
can | olabilir |
this | bu |
need | ihtiyacımız |
or | veya |
messages | mesajlar |
and | ve |
to | için |
EN After verification according to the verification type you selected, transactions take an average of 10 minutes. For certified SSL Certificates, this process can take between 1-5 days depending on the preferred SSL brand.
TR Seçtiğiniz doğrulama türüne göre doğrulama yapıldıktan sonra işlemler ortalama 10 dakika sürmektedir. Belgeli SSL Sertifikalarındaysa bu işlem tercih edilen SSL markasına göre 1-5 gün arasında sürebilmektedir.
Engleski | turski |
---|---|
minutes | dakika |
ssl | ssl |
this | bu |
average | ortalama |
verification | doğrulama |
type | tür |
transactions | işlemler |
certificates | sertifikaları |
process | iş |
the | gün |
EN Description: View Chastity take up with the tongue hd as completely free. BDSM porn xxx Chastity take up with the tongue video.
TR Açıklama: İffet dil ile başlar hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx İffet dil ile başlar video.
Engleski | turski |
---|---|
description | açıklama |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
view | ile |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN However, there may be sensitive situations where MobiRoller may take a decision that requires us to take emergency measures without notice
TR Ancak, MobiRoller?ın önceden haber vermeksizin acil durum önlemleri almamızı gerektiren bir karar alabileceği hassas durumlar olabilir
Engleski | turski |
---|---|
sensitive | hassas |
mobiroller | mobiroller |
decision | karar |
emergency | acil durum |
measures | önlemleri |
be | olabilir |
EN After verification according to the verification type you selected, transactions take an average of 10 minutes. For certified SSL Certificates, this process can take between 1-5 days depending on the preferred SSL brand.
TR Seçtiğiniz doğrulama türüne göre doğrulama yapıldıktan sonra işlemler ortalama 10 dakika sürmektedir. Belgeli SSL Sertifikalarındaysa bu işlem tercih edilen SSL markasına göre 1-5 gün arasında sürebilmektedir.
Engleski | turski |
---|---|
minutes | dakika |
ssl | ssl |
this | bu |
average | ortalama |
verification | doğrulama |
type | tür |
transactions | işlemler |
certificates | sertifikaları |
process | iş |
the | gün |
EN We can take distance from the other person by leaving the area, ending the call, or not responding to their messages. This can help us take the space we need to get some breathing room and gain clarity on the situation.
TR Alanı terk ederek, aramayı sonlandırarak veya mesajlarına cevap vermeyerek diğer kişiden uzaklaşabiliriz. Bu, biraz nefes almak için ihtiyacımız olan alanı almamıza ve duruma netlik kazandırmamıza yardımcı olabilir.
Engleski | turski |
---|---|
other | diğer |
clarity | netlik |
help | yardımcı |
can | olabilir |
this | bu |
need | ihtiyacımız |
or | veya |
messages | mesajlar |
and | ve |
to | için |
EN Take your performance and security even further with Cloudflare’s paid add-ons for Free, Pro, and Business plans.
TR Cloudflare'ın Ücretsiz, Pro ve İşletme planları için ücretli eklentileri ile performansınızı ve güvenliğinizi daha da ileri taşıyın.
Engleski | turski |
---|---|
security | güvenli |
paid | ücretli |
plans | planları |
for | için |
performance | performans |
and | ve |
pro | pro |
even | da |
EN Take up to 30% off Science & Technology books + get free shipping. No code needed, products already discounted.
TR Bilim ve Teknoloji kitaplarında %30'a varan indirimden + ücretsiz kargodan yararlanın. Kod gerekli değildir, ürünlerde zaten indirim yapılmış durumdadır.
Engleski | turski |
---|---|
code | kod |
needed | gerekli |
free | ücretsiz |
no | değildir |
technology | teknoloji |
science | bilim |
already | zaten |
off | ve |
books | kitaplar |
EN With you, we will take a long-term view, including underwriting financial offers and structuring terms to help you transition to new business models in a sustainable way.
TR Sizlerle birlikte, yeni iş modellerine sürdürülebilir bir şekilde geçmenize yardımcı olmak için finansal teklifler ve yapılandırma koşulları da dahil, uzun vadeli bir bakış açısına sahip olacağız.
Engleski | turski |
---|---|
financial | finansal |
offers | teklifler |
new | yeni |
models | modellerine |
sustainable | sürdürülebilir |
long | uzun |
term | vadeli |
view | bakış |
in | da |
including | dahil |
and | ve |
help | yardımcı |
EN Find out how our measurable, integrated solutions can take your brand even further ? and ensure your content resonates with your target audiences.
TR Ölçülebilir, entegre çözümlerimizin markanızı daha da ileri taşımaya ve içeriklerinizin hedef kitlenize ulaşmasına nasıl yardımcı olabileceğini keşfedin.
Engleski | turski |
---|---|
integrated | entegre |
target | hedef |
your brand | markanızı |
how | nasıl |
find | keşfedin |
and | ve |
even | da |
EN Ahrefs’ proprietary data is what makes the platform unique in the first place. But we take things a step further by bringing you many unique features that give you a real edge over your competitors.
TR Ahrefs’in tescilli verileri, esas olarak platformu benzersiz kılan şeydir. Ancak size rakipleriniz üzerinde gerçek bir avantaj sağlayan birçok benzersiz özellik daha getirerek işleri bir adım ileri taşıyoruz.
Engleski | turski |
---|---|
proprietary | tescilli |
platform | platformu |
place | iş |
features | özellik |
by | getirerek |
step | adım |
further | ileri |
real | gerçek |
data | verileri |
unique | benzersiz |
many | çok |
the | size |
but | ancak |
EN Many institutes and organizations now deliver specific training on UB so familiarize yourself with what?s available where you work and take advantage of whatever is on offer.
TR Pek çok enstitü ve kuruluş artık bilinçsiz önyargıyla ilgili özel eğitimler vermektedir, bu yüzden çalıştığınız yerde sunulan imkanları öğğrenin ve size sunulanlardan yararlanın.
Engleski | turski |
---|---|
organizations | kuruluş |
on | ilgili |
many | pek |
and | ve |
now | bu |
is | artık |
so | bu yüzden |
of | özel |
EN We’ll take care of the information submitted, and trace it in the directories, and you’ll be able to handle multiple locations. You can edit or update your listing any time you want in order to make it correct and more consistent.
TR Gönderilen bilgilerle ilgileneceğiz ve dizinlerde takip edeceğiz bu sayede birden çok konumu yönetebileceksiniz. Listenizi düzeltmek ve daha tutarlı bir hale getirmek için dilediğiniz zaman düzenleyebilir veya güncelleyebilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
submitted | gönderilen |
trace | takip |
edit | düzenleyebilir |
consistent | tutarlı |
time | zaman |
multiple | bir |
of | in |
or | veya |
and | ve |
EN All issues found are divided into three groups, depending on their severity: errors, warnings, and notices. We’ll also take into account the frequency of detected issues, and show you what needs immediate attention.
TR Bulunan tüm sorunlar önemine göre üçe ayrıldı: hatalar, uyarılar ve bildirimler. Ayrıca tespit edilen sorunların sıklığını da dikkate alacağız ve neyin derhal ilgilenilmesi gerektiğini göstereceğiz.
Engleski | turski |
---|---|
errors | hatalar |
notices | bildirimler |
of | ın |
immediate | derhal |
all | tüm |
depending | göre |
are | bulunan |
and | ve |
what | neyin |
issues | sorunları |
EN Take a closer look at your competitors’ Google Ads campaigns to gain even more great insights. Discover which subdomains your competitors are directing their paid traffic to the most
TR Daha iyi içgörüler almak için rakiplerinizin Google Ads kampanyalarına daha yakından bakın. Rakiplerinizin, ücretli trafiğini en çok hangi alt domainlere yönlendirdiğini keşfedin
Engleski | turski |
---|---|
take | almak |
insights | içgörüler |
discover | keşfedin |
traffic | trafiğini |
ads | ads |
paid | ücretli |
their | in |
most | en |
campaigns | kampanyalar |
to | için |
more | daha |
at | iyi |
EN Ahrefs can be overwhelming to a newcomer. Take this short course to learn about our major features and how to apply them in your marketing.
TR Ahrefs yeni gelen biri için bunaltıcı olabilir. Ana özelliklerimiz hakkında bilgi edinmek için ve bunları pazarlamanıza nasıl uygulayacağınızı öğrenmek için bu kısa kursa katılın.
Engleski | turski |
---|---|
short | kısa |
major | ana |
this | bu |
ahrefs | ahrefs |
be | olabilir |
about | hakkında |
how | nasıl |
EN When entering multiple keywords, Keywords Explorer will take 10 of the most popular keywords and generate thousands of ideas in six different ways:
TR Birden fazla anahtar kelime girerken, Anahtar Kelimeler Gezgini en popüler anahtar kelimelerden 10 tanesini alır ve altı farklı yolla binlerce fikir oluşturur:
Engleski | turski |
---|---|
popular | popüler |
ideas | fikir |
most | en |
and | ve |
multiple | birden fazla |
different | farklı |
keywords | anahtar |
six | altı |
the | kelimeler |
EN Upgrades take effect immediately, while downgrades and cancellations become effective at the end of your current billing period
TR Yükseltmeler derhal gerçekleşirken düşürme ve iptaller mevcut fatura döneminizin sonunda yürürlüğe girer
Engleski | turski |
---|---|
immediately | derhal |
billing | fatura |
and | ve |
current | mevcut |
the end | sonunda |
EN Take inspiration for your search ads from their ad copy.
TR Arama reklamlarınız için onların reklam metinlerinden ilham alın.
Engleski | turski |
---|---|
inspiration | ilham |
search | arama |
take | alın |
for | için |
ad | reklam |
their | onların |
ads | reklamlar |
EN Guidewords take you to the exact meaning you are looking for
TR Sayfa başındaki kelimeler sizi aradığınız gerçek anlama götürür
Engleski | turski |
---|---|
the | kelimeler |
to | anlama |
EN In some cases, for example where we see strong appetite for or take up of gold open access in a journal, we might assess the journal?s publication model accordingly.
TR Bazı durumlarda, örneğin bir dergideki altın açık erişim için güçlü bir talep ya da kullanım olduğunu görmemiz halinde, derginin yayınlama modelini buna uygun olarak değerlendirmeye alabiliriz.
Engleski | turski |
---|---|
cases | durumlarda |
gold | altın |
open | açık |
access | erişim |
journal | derginin |
model | modelini |
strong | güçlü |
some | bazı |
of | in |
a | bir |
in | da |
for | için |
EN Learn digital marketing with Semrush, take Academy courses and become a certified professional
TR Semrush ile dijital pazarlamayı öğrenin, Akademik kurslar alın ve sertifikalı bir profesyonel haline gelin
Engleski | turski |
---|---|
semrush | semrush |
courses | kurslar |
certified | sertifikalı |
professional | profesyonel |
digital | dijital |
EN If you are interested in supporting tens of thousands of lives in different cities, take a look at the vacancies below and write to us at
TR Türkiye’nin farklı kentlerinde on binlerce insanın hayatına destek olmak ilginizi çekiyorsa, aşağıdaki açık pozisyonları inceleyin ve bize yazın.
Engleski | turski |
---|---|
supporting | destek |
and | ve |
different | farklı |
the | aşağıdaki |
to | olmak |
us | bize |
a | a |
EN We do not take sides in any of the conflict zones we operate in and focus on basic needs and rights.
TR Afet müdahale planımızı kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturur, yardım önceliğimizde siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden hayatı destekleriz.
Engleski | turski |
---|---|
needs | ihtiyaç |
the | kendi |
EN It depends of objective judgement of its employees observing ethical standards in order to take the correct steps when there are no written rules.
TR Yazılı bir kuralın olmadığı durumlarda doğru adımların atılabilmesi için çalışanlarının etik standartları gözeteceği öznel muhakemelerine güvenir.
Engleski | turski |
---|---|
ethical | etik |
written | yazılı |
standards | standartları |
steps | adımlar |
of | in |
EN take any action that imposes or may impose (as determined by Foursquare in its sole discretion) an unreasonable or disproportionately large load on Foursquare's (or its third party providers') infrastructure;
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
Engleski | turski |
---|---|
large | büyük |
load | yük |
party | taraf |
action | işlem |
infrastructure | altyapı |
by | göre |
third | üçüncü |
or | veya |
sole | bir |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda