EN First, residents of the old houses moved to new houses in the village of New Geyre
EN First, residents of the old houses moved to new houses in the village of New Geyre
TR Tiyatro önce eski evlerin sakinleri Yeni Geyre köyünde yeni yapılan evlerine taşındılar
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
old | eski |
new | yeni |
village | köy |
the | önce |
EN First, residents of the old houses moved to new houses in the village of New Geyre
TR Tiyatro önce eski evlerin sakinleri Yeni Geyre köyünde yeni yapılan evlerine taşındılar
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
old | eski |
new | yeni |
village | köy |
the | önce |
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
refugees | mülteciler |
living | yaşayan |
we started | başladık |
of | in |
and | ve |
outside | dışında |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN At the same time, olive processing is carried out in houses
TR Aynı zamanda, evlerde zeytin işletmeciliği yapılmaktadır
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
time | zamanda |
the | aynı |
EN "One of downtown's newest literary landmarks, the Last Bookstore is a cavernous space housed in an old bank building. It houses a wide variety of books plus vinyl records and a coffee shop."
TR "İçinde kaybolma ihtimaliniz yüksek"
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
wide | yüksek |
EN Karacasu, an old residential unit, is a classic house type wood, and in recent years there has been an intense increase in the construction of reinforced concrete houses. There are 60 public housing and social housing in the district center.
TR Eski bir yerleşim birimi olan Karacasu?da klasik ev tipi ahşap olup son yıllarda betonarme ev yapımında yoğun bir artış gözlenmektedir. İlçe Merkezinde, toplam 60 kamu konutu ve sosyal konut bulunmaktadır.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
karacasu | karacasu |
old | eski |
classic | klasik |
type | tipi |
recent | son |
intense | yoğun |
public | kamu |
social | sosyal |
center | merkezinde |
increase | artış |
and | ve |
in | da |
construction | yapı |
the | olup |
years | bir |
are | ev |
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
refugees | mülteciler |
living | yaşayan |
we started | başladık |
of | in |
and | ve |
outside | dışında |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Colorful Houses Logo is great if you're working in Architecture, Construction, Real Estate, Maintenance, House industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Mimari, Inşaat, Emlak, Bakım, Ev endüstrisinde çalışıyorsanız Renkli Evler Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
colorful | renkli |
maintenance | bakım |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
construction | inşaat |
house | ev |
team | takım |
a | bir |
EN WATAN begun a project to restore 200 houses in the countryside of Afrin. This project aims at enhancing housing conditions and seeks to lessen citizens’ sufferings. This project
TR WATAN, bulaşıcı hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasını sınırlamak için güvenli, sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlamak için kişisel hijyenin artırılmasının gerekliliğine inanmaktadır. Bu, özellikle
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
watan | watan |
and | ve |
this | bu |
the | kişisel |
of | in |
to | sağlamak |
a | bir |
in | için |
EN With statutory decrees, 53 newspapers, 37 radio, 34 TVs, 20 magazines, 6 news agencies and 29 printing houses have been shut down and at least 2,500 journalists have become unemployed.
TR OHAL dönemi boyunca, toplam 179 medya kuruluşu (53 gazete, 34 TV, 37 radyo istasyonu, 20 dergi, 6 haber ajansı ve 29 yayınevi) kapatıldı.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
radio | radyo |
and | ve |
news | haber |
with | boyunca |
EN Custom Houses Instruction Equipments
TR Gümrük Binaları İnşa Malzemeleri
EN The situation of being supported and conformed to the tobacco control law by the people serving in coffee houses, cafes and restaurants in Kayseri
TR Kayseri'de kahvehane, kafeterya ve lokantalarda hizmet verenlerin tütün kontrolü yasasına uyma ve destek durumu
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
situation | durumu |
supported | destek |
and | ve |
law | yasası |
serving | hizmet |
control | kontrol |
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
refugees | mülteciler |
living | yaşayan |
we started | başladık |
of | in |
and | ve |
outside | dışında |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
refugees | mülteciler |
living | yaşayan |
we started | başladık |
of | in |
and | ve |
outside | dışında |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN At the same time, olive processing is carried out in houses
TR Aynı zamanda, evlerde zeytin işletmeciliği yapılmaktadır
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
time | zamanda |
the | aynı |
EN Karacasu, an old residential unit, is a classic house type wood, and in recent years there has been an intense increase in the construction of reinforced concrete houses. There are 60 public housing and social housing in the district center.
TR Eski bir yerleşim birimi olan Karacasu?da klasik ev tipi ahşap olup son yıllarda betonarme ev yapımında yoğun bir artış gözlenmektedir. İlçe Merkezinde, toplam 60 kamu konutu ve sosyal konut bulunmaktadır.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
karacasu | karacasu |
old | eski |
classic | klasik |
type | tipi |
recent | son |
intense | yoğun |
public | kamu |
social | sosyal |
center | merkezinde |
increase | artış |
and | ve |
in | da |
construction | yapı |
the | olup |
years | bir |
are | ev |
EN In Europe, houses in the Mediterranean have been painted in light colours for centuries.
TR Avrupa‘da Akdeniz bölgesinde yüz yıllardır evler açık renge boyanıyor.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
mediterranean | akdeniz |
light | açık |
EN Populations are growing, sea levels are rising – are floating houses the solution? Exciting ideas for the near future.
TR Nüfüs artıyor denizler yükseliyor – peki çözüm yüzen evlerde mi? Yakın geleceğe dönük heyecan verici konseptler.
EN On the tour there are many sights to discover, such as the Romanesque cathedral in Havelberg, the UNESCO World Heritage Bauhaus and master houses in Dessau, the Saxon Wine Route and the Elbe Philharmonic Hall in Hamburg.
TR Turda keşfedeceğiniz görülmeye değer birçok yer var; örneğin Havelberg’de Roman Katedrali, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Dessau Bauhaus mekanları ve Usta Evleri, Saksonya Şarap Yolu ve Hamburg’daki Elb Filarmoni Binası.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
unesco | unesco |
world | dünya |
route | yolu |
such as | örneğin |
are | bulunan |
heritage | miras |
and | ve |
the | var |
many | çok |
such | bir |
in | yer |
EN Canals between street canyons, bridges, stately town houses and cruise ships – Hamburg is Germany’s Venice
TR Bina sıraları arasındaki kanallar, köprüler, kent sarayları ve uzun yol seyahat gemileriyle Hamburg Almanya’nın Venedik’i
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
between | arasındaki |
and | ve |
hamburg | hamburg |
EN Almost endless white sandy beach, sun worshippers and bathers, chic holiday houses – at least in midsummer on the Baltic island of Usedom, Florida flair prevails
TR Uzayıp giden kum sahili, güneş sevdalıları ve yüzenler, şık tatil evleri: En azından yazın en sıcak zamanlarında Baltık Denizi adası Usedom’da Florida süksesi vardır
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
sun | güneş |
and | ve |
holiday | tatil |
island | adası |
florida | florida |
EN Even major fashion houses and brands have meanwhile joined the trend.
TR Şu anda büyük moda evleri ve markaları bile bu trendde yerlerini aldılar.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
even | bile |
major | büyük |
fashion | moda |
brands | markalar |
and | ve |
have | bu |
the | anda |
EN The firm, which has 1,500 employees and builds around 100 houses per year in Germany, intends to be climate-neutral by 2022
TR Almanya’da yılda yaklaşık 100 bina yapan ve 1.500 eleman çalıştıran firma, 2022’ye kadar iklime zararsız hale gelmek istiyor
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
per year | yılda |
and | ve |
to | kadar |
in | yaklaşık |
EN Tiny houses serve as emergency accommodation for flood victims
TR Sel felaketine uğrayanlar için konaklama yeri olarak kullanılan Tiny Houses
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
accommodation | konaklama |
for | için |
as | olarak |
EN Brick trading houses and storehouses characterize the Hanseatic towns, which were founded in the Middle Ages. You can imagine the hustle and bustle at the harbours back then whenever ships brought in goods from faraway lands.
TR Orta Çağ’daki Hansa şehirlerine, ticaret binaları ve tuğladan yapma depo binaları damgasını vuruyor. Limanlarda, gemiler uzak ülkelerden mal getirdiklerinde o zamanki tatlı telaşı zihninizde bir canlandırın.
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
trading | ticaret |
middle | orta |
and | ve |
the | bir |
EN You can discover other writers’ houses in Germany here
TR Almanya’nın diğer düşünür ve şairlerinin evlerine buradan ulaşabilirsiniz
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
you | ve |
other | diğer |
here | buradan |
EN Picturesque half-timbered houses and the late-Gothic town hall on the market place characterize the Upper Town, where pleasant cafés and pubs abound
TR Kentin yukarı kısımlarının manzarasına, ahşap çatkılı duvarlarıyla geleneksel evler ve pazar meydanındaki Geç Gotik döneme ait Belediye Binası hakim, burada her tarafta sevimli kafeler ve barlar var
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
late | geç |
on | her |
and | ve |
market | pazar |
the | burada |
EN The 'Entdecke DE' series takes you on a tour through Germany – this time to famous composers' houses.
TR “DE’yi Keşfet” dizisiyle Almanya’yı baştan sona kat eden yolculuğumuz devam ediyor: Yolumuz bu sefer Almanya’daki besteci evlerine uzanıyor.
EN When this happens, all that remains peeping out of the water are the man-made dwelling mounds with their houses perched on top
TR Sadece "Warft" adı verilen ve üzerinde evlerin bulunduğu yapay dolguyla oluşturulmuş tepeler, sular arasından görünür
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
their | ve |
are | bulunduğu |
the | sadece |
on | üzerinde |
EN If a storm tide happens to be stronger than anticipated, a safe room anchored in reinforced concrete offers the necessary refuge in each of the houses
TR Bir fırtınalı deniz kabarması biraz kuvvetli olacak olsa, her evde beton direkler üzerine sabitlenmiş koruma odası gerekli güvenliği sağlar
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
concrete | beton |
offers | sağlar |
necessary | gerekli |
room | odası |
safe | güvenli |
a | bir |
to | her |
EN Framed by the half-timbered houses of the Market Square, lovingly decorated wooden huts invite visitors to take a stroll through the Christmas Market
TR Pazar yerinin ahşap kargir evlerle (Fachwerk) çevrelenmiş manzarası önünde sevecen biçimde süslenmiş ahşap kulübeler, Noel pazarında bir gezintiye davet eder insanı
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
wooden | ahşap |
invite | davet |
christmas | noel |
market | pazar |
a | bir |
EN The Blue Tower, the Red Tower, the town silhouette and several old half-timbered houses around the market then shine in the festive glow of the fairy lights
TR Mavi kule, kırmızı kule, şehir silüeti ve pazar alanındaki birkaç Fachwerk bina, ışık zincirlerinin verdiği şatafatlı bir parıltı ile ışıldıyorlar
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
and | ve |
market | pazar |
red | kırmızı |
blue | mavi |
EN 29 opera houses and festivals from 17 European countries: this can only be found on the EU-funded video platform 'Opera Vision'
TR 17 Avrupa ülkesinden 29 opera ve festival bir arada: Bunu yalnız AB’nin teşvik ettiği video platformu „Opera Vision“da bulmak mümkün
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
opera | opera |
european | avrupa |
video | video |
platform | platformu |
and | ve |
only | bir |
EN Jakarta | Board Shops, Indonesian Restaurants, Noodle Houses
TR Kayak Malzemeleri Mağazaları, Endonezya Restoranları, Noodlecılar | Cakarta
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
jakarta | cakarta |
restaurants | restoranlar |
EN Customer Innovation Centre in Singapore houses the Centre of Expertise for Coconut, Soya and Tea, and is the source of our extensive knowledge in plant-based category
TR Singapur'daki Müşteri Yenilik Merkezi'nde, Hindistan Cevizi, Soya ve Çay Uzmanlık Merkezi bulunur ve bu merkez, bitki bazlı ürün kategorisindeki kapsamlı bilgimizin kaynağıdır
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
customer | müşteri |
innovation | yenilik |
expertise | uzmanlık |
soya | soya |
source | kaynağı |
plant | bitki |
based | bazlı |
extensive | kapsamlı |
and | ve |
centre | merkezi |
EN Colorful houses of Eskisehir 4.9 2228
TR Eskişehir'in renkli evleri 4.9 2228
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
colorful | renkli |
EN View of houses in Algeria Jigsaw Puzzle (Architecture, Roofs) | Puzzle Garage
TR Cezayir'deki evlerin görünümü Puzzle ve Yapbozlar (Mimari, Çatılar) | Puzzle Garage
Ingelesa | Turkiera |
---|---|
architecture | mimari |
view | görünümü |
{Totalresult} itzulpenen 41 erakusten