TR Todoist ilk günden bu yana hiç bir girişim sermayesi fonu veya yatırımcı desteği almadan organik bir şekilde büyüdü.
TR Todoist ilk günden bu yana hiç bir girişim sermayesi fonu veya yatırımcı desteği almadan organik bir şekilde büyüdü.
EN Todoist has grown organically since day one without any VC funds or investors.
TR Veri Alanları: Alan adı, Organik Anahtar Kelime Sayısı, Organik Trafik, Organik Trafik Masrafı (Değer), Google Ads Anahtar Kelime Sayısı, Google Ads Trafiği Masrafı
EN Data Fields: Domain, Organic Keyword Count, Organic Traffic, Organic Traffic Cost (Value), Google Ads Keywords Count, Google Ads Traffic, Google Ads Traffic Cost
Türgi keel | Inglise |
---|---|
veri | data |
organik | organic |
sayısı | count |
değer | value |
ads | ads |
TR Veri Alanları: Alan adı, Organik Anahtar Kelime Sayısı, Organik Trafik, Organik Trafik Masrafı (Değer), Google Ads Anahtar Kelime Sayısı, Google Ads Trafiği Masrafı
EN Data Fields: Domain, Organic Keyword Count, Organic Traffic, Organic Traffic Cost (Value), Google Ads Keywords Count, Google Ads Traffic, Google Ads Traffic Cost
Türgi keel | Inglise |
---|---|
veri | data |
organik | organic |
sayısı | count |
değer | value |
ads | ads |
TR Veri Alanları: Alan adı, Organik Anahtar Kelime Sayısı, Organik Trafik, Organik Trafik Masrafı (Değer), Google Ads Anahtar Kelime Sayısı, Google Ads Trafiği Masrafı
EN Data Fields: Domain, Organic Keyword Count, Organic Traffic, Organic Traffic Cost (Value), Google Ads Keywords Count, Google Ads Traffic, Google Ads Traffic Cost
Türgi keel | Inglise |
---|---|
veri | data |
organik | organic |
sayısı | count |
değer | value |
ads | ads |
TR Semrush'tan Organik Trafik İçgörüleri aracı - Herhangi bir websitesinin organik trafiğini tahmin edin | Semrush Türkçe
EN Organic Traffic Insights tool by Semrush - Estimate any website’s organic traffic | Semrush
Türgi keel | Inglise |
---|---|
semrush | semrush |
organik | organic |
trafik | traffic |
aracı | tool |
tahmin | estimate |
TR Firmanın organik ve organik olmayan reklam harcamaları ile ilgili fikir elde edin
EN Get an idea of any company’s expenses on organic and non-organic promo
Türgi keel | Inglise |
---|---|
organik | organic |
fikir | idea |
TR <strong>Ücretli Tıklamalara Karşı Organik Tıklamaların %si</strong> - arama sonuçlarındaki tıklamaların, ücretli ve organik sonuçlar arasında nasıl dağıldığını gösterir.
EN <strong>% of Paid Clicks vs Organic Clicks</strong> — shows how clicks on the search results are distributed between paid and organic results.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
strong | strong |
organik | organic |
arama | search |
ücretli | paid |
gösterir | shows |
TR Bu rapor backlink, organik trafik ve organik anahtar kelimeler gibi önemli SEO ölçümlerini bir araya getiren tek rapordur.
EN This is the only report of its kind that brings important SEO metrics like backlinks, organic traffic and organic keywords together.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
bu | this |
rapor | report |
organik | organic |
trafik | traffic |
önemli | important |
seo | seo |
araya | together |
TR Seçilmiş sektördeki alan adları için Google'daki organik ve PPC başarısı arasındaki ayrımı kavrayın. Aydan aya / yıldan yıla trendlerin yanı sıra PPC'ye çok güvenen veya güçlü organik varlığa sahip alan adlarını belirleyin.
EN Understand the split between Organic and PPC success on Google for domains within a chosen industry vertical. Identify domains with a strong organic presence or a heavy reliance on PPC, along with month over month/year over year trends.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
organik | organic |
ppc | ppc |
başarısı | success |
arasındaki | between |
veya | or |
güçlü | strong |
TR Avrupa Birliği (AB) organik sertifikasyonunun düzenlendiği tarihten beri dünyanın dört bir yanındaki şirketlere organik sertifikasyon dahil olmak üzere çok çeşitli hizmetler sunuyoruz.
EN Since the beginning of regulated European Union (EU) organic certification, we serve companies all over the world with a wide range of services including organic certification.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
birliği | union |
organik | organic |
dünyanın | world |
sertifikasyon | certification |
hizmetler | services |
TR Doğal gıda, organik ürünler ve çevre dostu mağazanız için bereket ve canlılık mesajı verin. Organik logonuzu internet üzerinden oluşturun ve markanızın bir parçası yapın.
EN Promote exuberance and vitality with your natural food, organic products, and eco-friendly store. Create your organic logo online and make it a part of your brand.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
doğal | natural |
gıda | food |
organik | organic |
ürünler | products |
dostu | friendly |
markanızın | your brand |
parçası | part |
TR Seçilmiş sektördeki alan adları için Google'daki organik ve PPC başarısı arasındaki ayrımı kavrayın. Aydan aya / yıldan yıla trendlerin yanı sıra PPC'ye çok güvenen veya güçlü organik varlığa sahip alan adlarını belirleyin.
EN Understand the split between Organic and PPC success on Google for domains within a chosen industry vertical. Identify domains with a strong organic presence or a heavy reliance on PPC, along with month over month/year over year trends.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
organik | organic |
ppc | ppc |
başarısı | success |
arasındaki | between |
veya | or |
güçlü | strong |
TR Semrush'tan Organik Trafik İçgörüleri aracı - Herhangi bir websitesinin organik trafiğini tahmin edin | Semrush Türkçe
EN Organic Traffic Insights tool by Semrush - Estimate any website’s organic traffic | Semrush
Türgi keel | Inglise |
---|---|
semrush | semrush |
organik | organic |
trafik | traffic |
aracı | tool |
tahmin | estimate |
TR Bu doğal ham madde, ne yanıcı ne de patlayıcı ve üstelik bir organik flow bataryada kullanılabilecek organik elektrolitler için ideal bir çıkış maddesi olmaya elverişli
EN This natural resource is neither flammable nor explosive and ideally suited as the raw material for organic electrolytes for use in an organic-flow battery
Türgi keel | Inglise |
---|---|
doğal | natural |
ham | raw |
organik | organic |
ideal | ideally |
olmaya | is |
TR Organik gıdaya rağbet büyük. Dampingci alışveriş merkezleri bile bu trendi dikkate alıyorlar. Organik tarım yapan çiftçiler neleri mi değişik yapıyorlar? İşte cevabı.
EN Organic foodstuffs are in great demand. Even discounters are responding to the trend. What do organic farmers do differently? Here’s what.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
organik | organic |
büyük | great |
neleri | what |
TR Avrupa Birliği (AB) organik sertifikasyonunun düzenlendiği tarihten beri dünyanın dört bir yanındaki şirketlere organik sertifikasyon dahil olmak üzere çok çeşitli hizmetler sunuyoruz.
EN Since the beginning of regulated European Union (EU) organic certification, we serve companies all over the world with a wide range of services including organic certification.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
birliği | union |
organik | organic |
dünyanın | world |
sertifikasyon | certification |
hizmetler | services |
TR Firmanın organik ve organik olmayan reklam harcamaları ile ilgili fikir elde edin
EN Get an idea of any company’s expenses on organic and non-organic promo
Türgi keel | Inglise |
---|---|
organik | organic |
fikir | idea |
TR Seçilmiş sektördeki alan adları için Google'daki organik ve PPC başarısı arasındaki ayrımı kavrayın. Aydan aya / yıldan yıla trendlerin yanı sıra PPC'ye çok güvenen veya güçlü organik varlığa sahip alan adlarını belirleyin.
EN Understand the split between Organic and PPC success on Google for domains within a chosen industry vertical. Identify domains with a strong organic presence or a heavy reliance on PPC, along with month over month/year over year trends.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
organik | organic |
ppc | ppc |
başarısı | success |
arasındaki | between |
veya | or |
güçlü | strong |
TR Organik trafik internetteki işletmeler tarafından her zaman değerlidir çünkü genellikle daha ekonomiktir ve organik kullanıcılar da hizmetlerinizi kullanmak veya ürünlerinizi satın almak için daha fazla motive olma eğilimindedir
EN Organic traffic is always prized by businesses on the internet because it is often more affordable and organic users also tend to be more motivated to use your services or purchase your products
Türgi keel | Inglise |
---|---|
organik | organic |
trafik | traffic |
işletmeler | businesses |
genellikle | often |
kullanıcılar | users |
TR Covid-19 Pandemisi – Nakit Desteği: Hayata Destek, salgından etkilenen ve en kırılgan gruplara mensup bireylere bir defaya mahsus 1000 TL’lik nakit desteği sağladı
EN Covid-19 Pandemic – Cash Support: Support to Life provided one-time cash support of TL 1000 to individuals affected by the pandemic who belonged to the most vulnerable groups
Türgi keel | Inglise |
---|---|
pandemisi | pandemic |
nakit | cash |
etkilenen | affected |
en | most |
TR Covid-19 Pandemisi – Nakit Desteği: Hayata Destek, salgından etkilenen ve en kırılgan gruplara mensup bireylere bir defaya mahsus 1000 TL’lik nakit desteği sağladı
EN Covid-19 Pandemic – Cash Support: Support to Life provided one-time cash support of TL 1000 to individuals affected by the pandemic who belonged to the most vulnerable groups
Türgi keel | Inglise |
---|---|
pandemisi | pandemic |
nakit | cash |
etkilenen | affected |
en | most |
TR Covid-19 Pandemisi – Nakit Desteği: Hayata Destek, salgından etkilenen ve en kırılgan gruplara mensup bireylere bir defaya mahsus 1000 TL’lik nakit desteği sağladı
EN Covid-19 Pandemic – Cash Support: Support to Life provided one-time cash support of TL 1000 to individuals affected by the pandemic who belonged to the most vulnerable groups
Türgi keel | Inglise |
---|---|
pandemisi | pandemic |
nakit | cash |
etkilenen | affected |
en | most |
TR Covid-19 Pandemisi – Nakit Desteği: Hayata Destek, salgından etkilenen ve en kırılgan gruplara mensup bireylere bir defaya mahsus 1000 TL’lik nakit desteği sağladı
EN Covid-19 Pandemic – Cash Support: Support to Life provided one-time cash support of TL 1000 to individuals affected by the pandemic who belonged to the most vulnerable groups
Türgi keel | Inglise |
---|---|
pandemisi | pandemic |
nakit | cash |
etkilenen | affected |
en | most |
TR Intel Gen 12 Gfx ve 4 özel ekran kanalları ve 8K Intel kablosuz ekran Dış ekran desteği: DP 1.2 4096 x 2160 px, 60Hz; takma yuvası desteği (2) HDMI 1080p ekranlar
EN Intel Gen 12 Gfx with 4 unique display pipes and 8K Intel wireless display External display support: DP 1.2 up to 4096 x 2160 px, 60Hz; dock supports (2) HDMI 1080p displays
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ve | and |
özel | unique |
kablosuz | wireless |
dış | external |
desteği | support |
TR EMR 6.0'da Apache Hadoop 3.0 desteği, bağımlılıkları yönetmeyi basitleştirmek için Docker container'ı desteği getiriyor
EN Support for Apache Hadoop 3.0 in EMR 6.0 brings Docker container support to simplify managing dependencies
Türgi keel | Inglise |
---|---|
apache | apache |
desteği | support |
container | container |
getiriyor | brings |
TR Ek olarak, yazılım ve donanım desteği de dahil olmak üzere KGK ve güç dağıtım varlıkları için yaşam döngüsü desteği sunan bir tedarikçi ile ortaklık yapmak isteyebilirsiniz.
EN In addition, you may want to partner with a supplier that offers lifecycle support for UPS and power distribution assets, including software and hardware support.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
desteği | support |
güç | power |
dağıtım | distribution |
sunan | offers |
tedarikçi | supplier |
TR Bununla birlikte, bu tür bir bellek eşlemesi PCRE'nin JIT desteği için gereklidir, bu nedenle ya PHP'nin PCRE JIT desteği olmadan kurulması ya da ikili sistemin sistem tarafından sağlanan herhangi bir yolla beyaz listeye alınması gerekir.
EN This kind of memory mapping is, however, necessary for PCRE's JIT support, so either PHP has to be built without PCRE's JIT support, or the binary has to be whitelisted by any means provided by the system.
TR Sen daha satın almadan önce eşyalarına girenler:
EN Here’s what goes into your stuff before you even buy it:
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sen | you |
satın | buy |
önce | before |
TR Korsanlık yapmayın - telif haklarına saygı gösterin. Başka bir deyişle, telif haklarıyla korunan içeriği (üçüncü şahıs internet sitelerine olan bağlantılar da dahil) sahibinden izin almadan yayınlamayın.
EN Don't be a pirate - respect copyright. In other words, don't post copyrighted content (including links to third party websites) without permission from the owner.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
telif | copyright |
başka | other |
olan | be |
bağlantılar | links |
izin | permission |
TR Bir uzmana ihtiyaç duymadan veya işe almadan SEO'yu geliştirin. Web sitenizle ilgili her şeyin yolunda olduğundan emin olun. Yüklenicilerin çalışmalarını değerlendirmekle harcayacağınız zamandan tasarruf edin.
EN Improve SEO without being or hiring an expert. Be sure that everything is all-right with your website. Save time on evaluating contractors' work with the website.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
veya | or |
seo | seo |
geliştirin | improve |
web | website |
her | all |
zamandan | time |
tasarruf | save |
TR Müşterileriniz en yeni ürünleriniz raflarda yerini almadan önce bu ürünlere sahip olmak istiyorsa profesyonel bir ön sipariş formu müşterilerinizin ürün piyasaya sürülmeden önce sipariş vermesini kolaylaştırır
EN If your customers want their hands on the latest products before they reach the shelves, or hate waiting in long lines for their food, a professional preorder form makes it easier for customers to order in advance
Türgi keel | Inglise |
---|---|
önce | before |
sahip | their |
profesyonel | professional |
sipariş | order |
formu | form |
ürün | products |
TR Hosting paketinizi doğru seçmeniz için, sitenizi barındıracağınız platformu, sitenizde kullandığınız programlama dilini, sitenizin kullanacağı trafik ve disk alanı gibi bileşenleri, satın almadan önce belirlemenizi tavsiye ederiz
EN In order to prefer the right hosting package, we recommend you to assign the site platform, the site programming language, the components such as the disc space and traffic before purchasing
Türgi keel | Inglise |
---|---|
hosting | hosting |
platformu | platform |
programlama | programming |
trafik | traffic |
alanı | space |
satın | purchasing |
TR çok yararlı, satın almadan önce tavsiye edin. tasarım ekibi iyiydi ve güzel detaylar ekledi. mükemmel olana kadar ayarlamaya devam ettiler. turbo logosunu tekrar seçerdim.
EN Good job great work and experience
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ve | and |
TR Sivil toplum kuruluşları için sivil alanı ve çevreyi otomatik olarak sınırlayan “madalyonun diğer yüzünü” dikkate almadan bu konularda uluslararası standartları uygulamaya çalışıyorlar
EN They try to implement international standards on these issues without considering the “other side of the coin”, which automatically limits civic space and environment for civil society organisations
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sivil | civil |
toplum | society |
alanı | space |
diğer | other |
uluslararası | international |
standartları | standards |
TR Yeterli bir eğitim almadan Kripto ticaretine başlamamanız tavsiye edilir, bu yüzden iyi bir Kripto eğitimi almalısınız
EN It is advisable not to start Crypto trading without getting some education first, so get a good Crypto education
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kripto | crypto |
iyi | good |
yüzden | so |
TR Sizin Ücretsiz Deneme için uygunluğunuzu belirleme ve hiçbir sorumluluk almadan önceden bir bildirme olmaksızın herhangi bir zaman Ücretsiz Deneme sürümünü değiştirmeye ya da geri alma haklarımızı mutlak yetkimizle saklı tutarız.
EN We reserve the right, in our absolute discretion, to determine your eligibility for a Free Trial, and to withdraw or to modify a Free Trial at any time without prior notice and with no liability.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
deneme | trial |
önceden | prior |
olmaksızın | without |
zaman | time |
TR Satın almadan önce oyunu ücretsiz olarak denememin bir yolu var mı?
EN Is there any way I can try the game for free before buying?
Türgi keel | Inglise |
---|---|
önce | before |
oyunu | game |
yolu | way |
TR Busbud, Otobüs İşletmecisi’nin koşullarını, Yolcu’nun Otobüs Bileti’ni almadan önce inceleyebilmesi için ödeme sayfasında listelemektedir
EN Busbud lists the Bus Operator’s specific terms on the checkout page before the Passenger buys a Bus Ticket
Türgi keel | Inglise |
---|---|
busbud | busbud |
otobüs | bus |
koşullarını | terms |
yolcu | passenger |
bileti | ticket |
ödeme | checkout |
TR FOREO web sitesini kullanmadan ya da online olarak herhangi bir şey satın almadan, erişiminizi idare eden bütün yasal bilgileri dikkatli bir şekilde gözden geçirmelisiniz
EN Before using the FOREO website or purchasing any goods online, you should carefully review all the legal information governing your access
Türgi keel | Inglise |
---|---|
foreo | foreo |
yasal | legal |
bilgileri | information |
gözden | review |
TR Lütfen Hizmetlerdeki içeriği sahibinden izin almadan veya yasalar izin vermedikçe kullanmayınız.
EN Please do not use the content in the Services without getting the permission of the owner first or unless laws allow it.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
içeriği | content |
izin | permission |
veya | or |
ın | of |
TR Video görüşmeleri, karantinalar sırasında yaygın bir iletişim yolu haline geldi. Müşterilerin %36'sı satın almadan önce bir görüntülü görüşme yapmak istiyor. JivoChat Görüntülü Aramaları bağlayın ve rekabette öne çıkın
EN Video calls have become a common way of communication during lockdowns. 36% of clients would like to have a video call with a company before buying. Connect JivoChat Video calls and stand out from the competition
Türgi keel | Inglise |
---|---|
video | video |
sırasında | during |
yaygın | common |
iletişim | communication |
yolu | way |
müşterilerin | clients |
satın | buying |
önce | before |
jivochat | jivochat |
aramaları | calls |
TR Koltuk satın almadan rezervasyon veya online check-in yapabilir miyim?
EN Can I complete my reservation and online check-in without purchasing a seat?
Türgi keel | Inglise |
---|---|
koltuk | seat |
satın | purchasing |
rezervasyon | reservation |
online | online |
in | and |
TR Bu sayede yeni donanım satın almadan, uygulamaları yeniden yazmadan veya operasyon sürecinizi değiştirmeden uygulamaları şirket içi ortamlar ve AWS arasında kolayca taşıyabilirsiniz.
EN This means you can easily move applications between their on-premises environments and AWS without having to purchase any new hardware, rewrite applications, or modify your operations.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
bu | this |
donanım | hardware |
uygulamaları | applications |
ortamlar | environments |
aws | aws |
kolayca | easily |
TR Bir uzmana ihtiyaç duymadan veya işe almadan SEO'yu geliştirin. Web sitenizle ilgili her şeyin yolunda olduğundan emin olun. Yüklenicilerin çalışmalarını değerlendirmekle harcayacağınız zamandan tasarruf edin.
EN Improve SEO without being or hiring an expert. Be sure that everything is all-right with your website. Save time on evaluating contractors' work with the website.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
veya | or |
seo | seo |
geliştirin | improve |
web | website |
her | all |
zamandan | time |
tasarruf | save |
TR Sen daha satın almadan önce eşyalarına girenler:
EN Here’s what goes into your stuff before you even buy it:
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sen | you |
satın | buy |
önce | before |
TR Hosting paketinizi doğru seçmeniz için, sitenizi barındıracağınız platformu, sitenizde kullandığınız programlama dilini, sitenizin kullanacağı trafik ve disk alanı gibi bileşenleri, satın almadan önce belirlemenizi tavsiye ederiz
EN In order to prefer the right hosting package, we recommend you to assign the site platform, the site programming language, the components such as the disc space and traffic before purchasing
Türgi keel | Inglise |
---|---|
hosting | hosting |
platformu | platform |
programlama | programming |
trafik | traffic |
alanı | space |
satın | purchasing |
TR Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu Unicef için Almanya’da gönüllü, ücret almadan çalışanların sayısı 8.000’i buluyor
EN There are 8,000 people working in Germany on a voluntary and honorary basis for Unicef, the United Nations Children’s Fund
Türgi keel | Inglise |
---|---|
milletler | nations |
almanya | germany |
gönüllü | voluntary |
TR Korsanlık yapmayın - telif haklarına saygı gösterin. Başka bir deyişle, telif haklarıyla korunan içeriği (üçüncü şahıs internet sitelerine olan bağlantılar da dahil) sahibinden izin almadan yayınlamayın.
EN Don't be a pirate - respect copyright. In other words, don't post copyrighted content (including links to third party websites) without permission from the owner.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
telif | copyright |
başka | other |
olan | be |
bağlantılar | links |
izin | permission |
TR Toplantıdan sonra, herkesi zamanı herkes arasında adil bir şekilde paylaşmaya, önceden izin almadan geri bildirim veya tavsiye vermemeye ve ITAA dışı kaynakların aktif olarak tanıtımını yapmaktan kaçınmaya teşvik ediyoruz.
EN During the after-meeting, we encourage everyone to share the time fairly between all present, to not give feedback or advice without receiving permission first, and to refrain from actively promoting outside, non-ITAA resources.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
zamanı | the time |
izin | permission |
veya | or |
tavsiye | advice |
itaa | itaa |
kaynakları | resources |
TR SurveyMonkey, askıya almadan önce hesap sahibini e-posta ile uyarmaya çalışacaktır
EN SurveyMonkey will endeavor to warn the account owner via email prior to suspension
Kuvatakse 50 tõlget 50 -st