EN Regular meetings are held with the private sector companies across our country. Through these regular meetings, it will be ensured that the entire sector is informed about the exhibition.
EN Regular meetings are held with the private sector companies across our country. Through these regular meetings, it will be ensured that the entire sector is informed about the exhibition.
TR Ülkemizin dört bir yanında bulunan özel sektör firmaları ile düzenli görüşülmektedir. Bu düzenli görüşmeler vasıtası ile tüm sektörün fuarı bilmesi sağlanacaktır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
regular | düzenli |
these | bu |
companies | firmaları |
sector | sektör |
the | özel |
is | bulunan |
EN However, in the past, buying fresh coffee (whether Turkish coffee, filter coffee or espresso) was a tradition, but today's changing consumption habits have made this arbitrary situation difficult to reach
TR Ancak eskiden taze kahve almak (ister türk kahvesi, ister filtre kahve yada espresso) bir gelenek iken günümüzde değişen tüketim alışkanlıkları bu keyfi ulaşılması zor bir duruma sokmuştur
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fresh | taze |
coffee | kahve |
turkish | türk |
tradition | gelenek |
consumption | tüketim |
difficult | zor |
or | yada |
this | bu |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN Per our fourth tradition, each group is autonomous except in matters affecting ITAA as a whole, and so may adopt unique and varied meeting scripts and formats.
TR Dördüncü geleneğimize göre, bir bütün olarak ITAA'yı etkileyen konular dışında her grup özerktir ve bu nedenle benzersiz ve çeşitli toplantı senaryoları ve formatları benimseyebilir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
except | dışında |
affecting | etkileyen |
whole | bütün |
fourth | dördüncü |
group | grup |
meeting | toplantı |
and | ve |
may | bu |
unique | benzersiz |
so | nedenle |
as | göre |
EN Tradition 1: Our common welfare should come first; personal recovery depends on ITAA unity.
TR Gelenek 1: Ortak refahımız önce gelmelidir; kişisel iyileşme ITAA birliğine bağlıdır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
common | ortak |
personal | kişisel |
itaa | itaa |
depends | bağlıdır |
EN Tradition 2: For our group purpose there is but one ultimate authority—a loving Higher Power as they may express themselves in our group conscience. Our leaders are but trusted servants; they do not govern.
TR Gelenek 2: Grup amacımız için tek bir nihai otorite vardır - kendilerini grup vicdanımızda ifade edebilecekleri sevgi dolu bir Yüksek Güç. Liderlerimiz sadece güvenilir hizmetkarlardır; yönetmiyorlar.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
group | grup |
higher | yüksek |
power | güç |
trusted | güvenilir |
for | için |
a | bir |
one | tek |
EN Tradition 3: The only requirement for ITAA membership is a desire to stop using internet and technology compulsively.
TR Gelenek 3: ITAA üyeliği için tek şart, internet ve teknolojiyi zorunlu olarak kullanmayı bırakma arzusudur.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
itaa | itaa |
internet | internet |
technology | teknolojiyi |
using | kullanmayı |
and | ve |
EN Tradition 4: Each group should be autonomous except in matters affecting other groups or ITAA as a whole.
TR Gelenek 4: Diğer grupları veya bir bütün olarak ITAA'yı etkileyen konular dışında her grup özerk olmalıdır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
except | dışında |
affecting | etkileyen |
other | diğer |
should be | olmalıdır |
group | grup |
should | olmalı |
groups | grupları |
or | veya |
a | bir |
each | her |
EN Tradition 5: Each group has but one primary purpose—to carry its message to the compulsive internet and technology user who still suffers.
TR Gelenek 5: Her grubun tek bir birincil amacı vardır: mesajını hala acı çeken zorlayıcı internet ve teknoloji kullanıcısına iletmek.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
group | grubun |
primary | birincil |
purpose | amacı |
internet | internet |
technology | teknoloji |
and | ve |
still | hala |
has | vardır |
to | her |
EN Tradition 6: An ITAA group ought never endorse, finance, or lend the ITAA name to any related facility or outside enterprise, lest problems of money, property, and prestige divert us from our primary purpose.
TR Gelenek 6: Bir ITAA grubu, para, mülkiyet ve prestij sorunları bizi birincil amacımızdan saptırmasın diye, ITAA adını hiçbir ilgili tesise veya dış kuruluşa asla onaylamamalı, finanse etmemeli veya ödünç vermemelidir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
itaa | itaa |
group | grubu |
related | ilgili |
property | mülkiyet |
primary | birincil |
purpose | amacı |
outside | dış |
problems | sorunları |
name | adını |
and | ve |
never | asla |
or | veya |
us | bizi |
EN Tradition 7: Every ITAA group ought to be fully self-supporting, declining outside contributions.
TR Gelenek 7: Her ITAA grubu, dışarıdan katkıları reddederek tamamen kendi kendini desteklemelidir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
itaa | itaa |
group | grubu |
outside | dış |
self | kendini |
fully | tamamen |
to | her |
EN Tradition 8: ITAA should remain forever nonprofessional, but our service centers may employ special workers.
TR Gelenek 8: ITAA sonsuza kadar profesyonellikten uzak kalmalıdır, ancak hizmet merkezlerimizde özel işçiler istihdam edilebilir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
itaa | itaa |
but | ancak |
service | hizmet |
special | özel |
EN Tradition 9: ITAA as such, ought never be organized, but we may create service boards or committees directly responsible to those they serve.
TR Gelenek 9: ITAA asla organize edilmemelidir, ancak hizmet ettikleri kişilere doğrudan sorumlu hizmet kurulları veya komiteleri oluşturabiliriz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
itaa | itaa |
organized | organize |
directly | doğrudan |
responsible | sorumlu |
never | asla |
but | ancak |
serve | hizmet |
or | veya |
EN Tradition 10: ITAA has no opinion on outside issues, hence the ITAA name ought never be drawn into public controversy.
TR Gelenek 10: ITAA'nın dış meseleler hakkında hiçbir fikri yoktur, bu nedenle ITAA adı asla kamu tartışmasına girmemelidir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
itaa | itaa |
public | kamu |
outside | dış |
name | adı |
on | hakkında |
has | bu |
never | asla |
no | yoktur |
EN Tradition 11: Our public relations policy is based on attraction rather than promotion; we need always maintain personal anonymity at the level of press, radio, films, television, and other public media of communication.
TR Gelenek 11: Halkla ilişkiler politikamız tanıtımdan çok cazibeye dayanmaktadır; basın, radyo, filmler, televizyon ve diğer kamusal iletişim araçları düzeyinde her zaman kişisel anonimliği korumamız gerekir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
public | kamusal |
need | gerekir |
level | düzeyinde |
films | filmler |
television | televizyon |
radio | radyo |
other | diğer |
press | basın |
communication | iletişim |
of | her |
and | ve |
always | her zaman |
personal | kişisel |
EN Tradition 12: Anonymity is the spiritual foundation of all these traditions, ever reminding us to place principles before personalities.
TR Gelenek 12: Anonimlik, tüm bu geleneklerin manevi temelidir ve bize her zaman ilkeleri kişiliklerin önüne koymamızı hatırlatır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tradition | gelenek |
anonymity | anonimlik |
principles | ilkeleri |
place | zaman |
these | bu |
all | tüm |
us | bize |
EN Our first tradition states that our common welfare should come first; personal recovery depends on ITAA unity
TR İlk geleneğimiz, ortak refahımızın önce gelmesi gerektiğini belirtir; kişisel iyileşme ITAA birliğine bağlıdır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
common | ortak |
should | gerektiğini |
personal | kişisel |
itaa | itaa |
depends | bağlıdır |
EN You can donate to the fellowship. Our monthly expenses are $80. Our 7th tradition states: ?Every group ought to be fully self supporting, declining outside contributions?.
TR Yapabilirsiniz Bağış yapmak kardeşliğe. Aylık giderlerimiz $80'dir. 7. geleneğimiz şöyle der: “Her grup tamamen kendi kendini desteklemeli, dışarıdan katkıları reddetmeli”.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
can | yapabilirsiniz |
monthly | aylık |
group | grup |
outside | dış |
every | her |
to | e |
fully | tamamen |
self | kendi |
EN Did you know our Swissotel Circle brand icon is award-winning? Read more about our modern tradition.
TR Swissotel Circle marka simgesinin ödül kazandığını biliyor muydunuz? Modern geleneğimiz hakkında daha fazla okuyun.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
know | biliyor |
swissotel | swissotel |
brand | marka |
modern | modern |
about | hakkında |
read | okuyun |
EN Our iconic doorman uniform is stylish, well-crafted and rooted in tradition.
TR Simgesel kapı görevlisi üniformamız şık, iyi hazırlanmış ve geleneklerden esinlenmiştir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
iconic | simgesel |
stylish | şık |
well | iyi |
and | ve |
EN One of the best-known Swiss brands in the world, Swissôtel Hotels & Resorts offers contemporary hotels infused with the freshness and vitality of alpine energy, rooted in the tradition of Swiss hospitality
TR Dünyada en tanınan İsviçre markalarından birisi olan Swissôtel Hotels & Resorts, kökleri İsviçre konukseverlik geleneğinde olan tazelik ve zindeliğin alplerin enerjisi ile harmanlandığı çağdaş oteller sunar
Inglise | Türgi keel |
---|---|
swiss | swiss |
brands | markalar |
offers | sunar |
hospitality | konukseverlik |
swissôtel | swissôtel |
contemporary | çağdaş |
in | da |
and | ve |
in the world | dünyada |
of | in |
hotels | hotels |
with | ile |
EN "Swissôtel Hotels & Resorts is proud to uphold its tradition of more than three decades of personalised service and full commitment to its guests."
TR "Swissôtel Hotels & Resorts, konuklarına otuz yılı aşkın süredir kişiye özel hizmet ve tam bağlılık sunma geleneğini sürdürmekten gurur duymaktadır."
Inglise | Türgi keel |
---|---|
proud | gurur |
more | aşkın |
three | yıl |
service | hizmet |
full | tam |
swissôtel | swissôtel |
and | ve |
of | özel |
hotels | hotels |
EN The Federal Republic of Germany lies in the heart of Europe and is a cosmopolitan, democratic country with a great tradition and a lively present. Facts and figures at a glance.
TR Federal Almanya Cumhuriyeti Avrupa’nın merkezinde yer alıyor; dünyaya açık demokratik bir ülke olan Almanya’nın geleneği güçlü ve bugünü hareketli. Bİr bakIşta Almanya: Rakamlar, olgular, önemlİ bİlgİler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
federal | federal |
republic | cumhuriyeti |
democratic | demokratik |
and | ve |
germany | almanya |
country | ülke |
EN Held for the third time this year, the event has become a tradition and 12 of the 44 projects were rewarded.
TR Bu yıl üçüncü kez düzenlenen ve geleneksel hale gelen organizasyonda toplam 44 projenin 12’si ödülle buluştu.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
year | yıl |
time | kez |
and | ve |
this | bu |
third | üçüncü |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN BOYUT GUVENLIK KEPT THE TRADITION
TR BOYUT GÜVENLİK GELENEĞİ BOZMADI
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
EN For more than a century, generations of royalty, political heads of state and VIPS have put their trust in Fairmont’s legendary tradition of hospitality for their exclusive celebrations.
TR Yüzyılı aşkın zamandır, kraliyet ailesi nesilleri, devlet başkanları ve VIP’ler seçkin kutlamaları için Fairmont’un efsanevi konukseverlik geleneğine güvendiler.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
a | a |
royalty | kraliyet |
state | devlet |
legendary | efsanevi |
tradition | geleneğine |
hospitality | konukseverlik |
heads | başkanları |
of | in |
and | ve |
put | için |
celebrations | kutlamalar |
EN A century of experience as hoteliers has created a tradition of hospitality that is evident in everything we do; Fairmont Heritage Place pursues the same level of service relentlessly.
TR Yaptığımız her şeyde gözüken otel işletmecilerinin yüz yıllık bir deneyimle yarattıkları konukseverlik geleneği; Fairmont Miras Alanı aynı hizmet düzeyini yorulmadan sürdürmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | deneyimle |
hospitality | konukseverlik |
fairmont | fairmont |
place | iş |
service | hizmet |
we do | yaptığımız |
heritage | miras |
the | aynı |
same | bir |
of | her |
Kuvatakse 50 tõlget 50 -st