TR Hızlı, güvenilir cevaplar vererek daha iyi bakım sağlamaları konusunda doktorlara yardımcı olur.
"doktorlara yardımcı" in Türkisch kann in die folgenden Englisch Wörter/Sätze übersetzt werden:
TR Hızlı, güvenilir cevaplar vererek daha iyi bakım sağlamaları konusunda doktorlara yardımcı olur.
EN Helping physicians drive better care by delivering fast, credible answers.
Türkisch | Englisch |
---|---|
hızlı | fast |
güvenilir | credible |
cevaplar | answers |
bakım | care |
TR PracticeUpdate, kişiselleştirilmiş reklam çözümleriyle küresel ağımızdaki ileri görüşlü doktorlara ulaşmanıza yardımcı olur
EN PracticeUpdate can help you reach forward-thinking physicians in our global network with tailored advertising solutions
Türkisch | Englisch |
---|---|
reklam | advertising |
küresel | global |
olur | can |
TR PracticeUpdate, kişiselleştirilmiş reklam çözümleriyle küresel ağımızdaki ileri görüşlü doktorlara ulaşmanıza yardımcı olur
EN PracticeUpdate can help you reach forward-thinking physicians in our global network with tailored advertising solutions
Türkisch | Englisch |
---|---|
reklam | advertising |
küresel | global |
olur | can |
TR Elsevier'in birinci sınıf öğrenme ve referans araçları doktorlara olağanüstü sonuçlara ulaşmalarında destek olur.
EN Elsevier's world-class learning and reference tools from the most trusted sources, empower physicians to achieve superior results.
Türkisch | Englisch |
---|---|
elsevier | elsevier |
sınıf | class |
öğrenme | learning |
referans | reference |
TR Doktorlara yönelik diğer akademik ve devamlı öğrenme çözümlerimizi görün
EN View more of our academic and continued learning solutions for physicians
Türkisch | Englisch |
---|---|
yönelik | for |
diğer | more |
akademik | academic |
ve | and |
öğrenme | learning |
görün | view |
TR Acil Servise Hasta Müracaatı Çalışan Doktorlara Göre Değişiyor Mu? : Özgün Bir Çalışma
EN Does the application of patients to the emergency department vary according to the doctors working? : an original article
TR Elsevier'in birinci sınıf öğrenme ve referans araçları doktorlara olağanüstü sonuçlara ulaşmalarında destek olur.
EN Elsevier's world-class learning and reference tools from the most trusted sources, empower physicians to achieve superior results.
Türkisch | Englisch |
---|---|
elsevier | elsevier |
sınıf | class |
öğrenme | learning |
referans | reference |
TR Doktorlara yönelik diğer akademik ve devamlı öğrenme çözümlerimizi görün
EN View more of our academic and continued learning solutions for physicians
Türkisch | Englisch |
---|---|
yönelik | for |
diğer | more |
akademik | academic |
ve | and |
öğrenme | learning |
görün | view |
TR Hastaların sağlık durumunu kontrol ediyor, doktorlara muayene veya ameliyatlar sırasında asistanlık ediyor ve ameliyat hazırlıklarını yapıyorlar
EN They monitor their patients’ condition, assist doctors during examinations and prepare operations
Türkisch | Englisch |
---|---|
sırasında | during |
ve | and |
TR Korona pandemisinde doktorlara duyulan ihtiyaç özellikle büyük. Almanya’da tıp öğrenimine dair başlıca olguları açıklıyoruz.
EN Doctors are in particular demand during the current corona pandemic. We present the key facts about studying medicine in Germany.
Türkisch | Englisch |
---|---|
korona | corona |
ihtiyaç | demand |
almanya | germany |
tıp | medicine |
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
Türkisch | Englisch |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR Benzer sürükleyici ortamlar, proje ekiplerinin operasyonel ve bakım ihtiyaçlarını öngörmelerine yardımcı olarak, son kullanıcılar için optimize edilmiş binaları ve altyapıları tasarlamalarına yardımcı olabilir
EN Similar immersive environments could help project teams foresee operational and maintenance needs, helping them design buildings and infrastructure that are optimized for end users
Türkisch | Englisch |
---|---|
benzer | similar |
ortamlar | environments |
operasyonel | operational |
bakım | maintenance |
son | end |
kullanıcılar | users |
ihtiyaçları | needs |
TR Uygunsuz davranan bir üyeye ulaşırken, yanlış iletişimi önlemeye yardımcı olacağından, kısa mesaj yerine yüz yüze veya telefonla konuşmak yardımcı olabilir
EN In reaching out to a member who has acted inappropriately, it can be helpful to address them face-to-face or over the phone, rather than through text message, as this tends to help avoid miscommunication
Türkisch | Englisch |
---|---|
uygunsuz | inappropriately |
üyeye | member |
mesaj | message |
yüz | face |
olabilir | can |
TR Konuşmaları sınıflandırmaya ve yönlendirmeye yardımcı olduğu için organizasyonel konularda yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
EN It is aimed at helping regarding organizational matters because it helps to classify and route conversations.
Türkisch | Englisch |
---|---|
olduğu | is |
TR GeoTrust CAA ile ilgili ne yapıyor?GeoTrust, sertifikaların yanlış verilmesini önlemeye yardımcı olduğuna inanır ve CAA bu çabaya yardımcı olabilir
EN What is GeoTrust doing with the CAA?GeoTrust believes it helps prevent incorrect issuance of certificates and the CAA can assist in this effort
Türkisch | Englisch |
---|---|
geotrust | geotrust |
caa | caa |
yapıyor | doing |
olabilir | can |
sertifikaları | certificates |
TR DigiCert, DigiCert Sertifika Yardımcı Programı, SSL Keşif Aracı ve sertifika yaşam döngüsü yönetim sürecinin temel işlevlerini basitleştirmeye ve otomatikleştirmeye yardımcı olan diğer teklifler dahil olmak üzere bir dizi araç sunar
EN DigiCert, DigiCert Certification Utility, offers a number of tools, including SSL Discovery Tool and other offerings that help simplify and automate the core functions of the certificate lifecycle management process
Türkisch | Englisch |
---|---|
digicert | digicert |
ssl | ssl |
keşif | discovery |
yönetim | management |
temel | core |
diğer | other |
TR Çerezler, çevrimiçi hizmetler sunarken yaygın olarak kullanılır ve web sitelerinin çalışmasına veya daha verimli çalışmasına yardımcı olmanın yanı sıra web sitesi sahiplerine bilgi sağlamaya yardımcı olur
EN Cookies are widely used when providing online services and help to make websites work, or work more efficiently as well as to provide information to the website owners
Türkisch | Englisch |
---|---|
kullanılır | used |
veya | or |
verimli | efficiently |
yanı | well |
bilgi | information |
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
Türkisch | Englisch |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR Bu sayfa size yardımcı olduğu için mutluyuz. İyileştirme yapmaya devam etmemize yardımcı olmak için daha fazla bilgi paylaşmak ister misiniz?
EN We're glad this page helped you. Would you like to share additional details to help us continue to improve?
Türkisch | Englisch |
---|---|
sayfa | page |
size | you |
bilgi | details |
TR Bu sayfa size yardımcı olmadığı için üzgünüz. İyileştirme yapmaya devam etmemize yardımcı olmak için daha fazla bilgi paylaşmak ister misiniz?
EN We're sorry this page didn't help you. Would you like to share additional details to help us continue to improve?
Türkisch | Englisch |
---|---|
sayfa | page |
size | you |
bilgi | details |
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
Türkisch | Englisch |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR GeoTrust CAA ile ilgili ne yapıyor?GeoTrust, sertifikaların yanlış verilmesini önlemeye yardımcı olduğuna inanır ve CAA bu çabaya yardımcı olabilir
EN What is GeoTrust doing with the CAA?GeoTrust believes it helps prevent incorrect issuance of certificates and the CAA can assist in this effort
Türkisch | Englisch |
---|---|
geotrust | geotrust |
caa | caa |
yapıyor | doing |
olabilir | can |
sertifikaları | certificates |
TR DigiCert, DigiCert Sertifika Yardımcı Programı, SSL Keşif Aracı ve sertifika yaşam döngüsü yönetim sürecinin temel işlevlerini basitleştirmeye ve otomatikleştirmeye yardımcı olan diğer teklifler dahil olmak üzere bir dizi araç sunar
EN DigiCert, DigiCert Certification Utility, offers a number of tools, including SSL Discovery Tool and other offerings that help simplify and automate the core functions of the certificate lifecycle management process
Türkisch | Englisch |
---|---|
digicert | digicert |
ssl | ssl |
keşif | discovery |
yönetim | management |
temel | core |
diğer | other |
TR Standart pg_dump yardımcı programını kullanarak PostgreSQL'den dışarı veri aktarabilir ve pg_restore yardımcı programını kullanarak Amazon Aurora'ya içeri veri aktarabilirsiniz (tersi için de aynısı geçerlidir)
EN You can use the standard pg_dump utility to export data from PostgreSQL and pg_restore utility to import data to Amazon Aurora, and vice-versa
Türkisch | Englisch |
---|---|
standart | standard |
veri | data |
amazon | amazon |
aurora | aurora |
TR Çevrimiçi histogram oluşturucu, tasarım sürecini hızlı bir şekilde başlamanıza yardımcı olacak bazı veri örneklerine ve önceden hazırlanmış şablonlara zaten sahiptir. Bunlar yardımcı olmazsa, her zaman sıfırdan başlayabilirsiniz.
EN The online histogram maker already has some data examples and premade templates to help jumpstart your design process. If these don’t help, you can always start from scratch.
Türkisch | Englisch |
---|---|
histogram | histogram |
oluşturucu | maker |
sürecini | process |
veri | data |
zaten | already |
sahiptir | has |
sıfırdan | from scratch |
TR Mobil uygulamalar hastalara yardımcı olabilir mi? Hastalara yardımcı olan mobil uygulamalar şimdiden mevcut, örneğin Msense
EN Can apps help people who are ill? Apps are already being used to help – for instance, Msense
Türkisch | Englisch |
---|---|
şimdiden | already |
TR Sorularınızı yanıtlamak ve platformumuzdan en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olmak için her zaman yanınızdayız. Destek ekibimiz size hemen yardımcı olamazsa, sorunuza 24 saat içinde bir yanıt almayı bekleyebilirsiniz.
EN We’re always on-call to answer your questions and help you get the most out of our platform. If our support team isn’t able to help you right away, you can expect to get an answer to your question within 24 hours.
Türkisch | Englisch |
---|---|
hemen | right away |
saat | hours |
yanıt | answer |
bekleyebilirsiniz | you can expect |
TR Uygunsuz davranan bir üyeye ulaşırken, yanlış iletişimi önlemeye yardımcı olacağından, kısa mesaj yerine yüz yüze veya telefonla konuşmak yardımcı olabilir
EN In reaching out to a member who has acted inappropriately, it can be helpful to address them face-to-face or over the phone, rather than through text message, as this tends to help avoid miscommunication
Türkisch | Englisch |
---|---|
uygunsuz | inappropriately |
üyeye | member |
mesaj | message |
yüz | face |
olabilir | can |
TR Zorlayıcı bir internet ve teknoloji kullanıcısının normal görünümünü korumasına yardımcı olmak, onun yıkıcı davranışı sürdürmesine yardımcı oluyor
EN Helping a compulsive internet and technology user keep up an appearance of normalcy is helping him or her continue in the destructive behavior
Türkisch | Englisch |
---|---|
internet | internet |
teknoloji | technology |
davranışı | behavior |
kullanıcısı | user |
TR Her ne kadar Freshping bu konuda yardımcı olamasa da, bir dakikanın olması durumunda size bildirmek için yardımcı olabilir - umarım şikayetler ortaya çıkmadan önce düzeltebilirsiniz.
EN Although Freshping can’t help with that, it can help to let you know the minute there’s a problem – and hopefully you can fix it before complaints start popping up.
TR Konuşmaları sınıflandırmaya ve yönlendirmeye yardımcı olduğu için organizasyonel konularda yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
EN It is aimed at helping regarding organizational matters because it helps to classify and route conversations.
TR Ayrıca, markanızı tanıtmanıza yardımcı olacak ekstra kaynaklar için para harcama konusunda endişelenmenize gerek kalmaz. Arketipler, markanızın hikayesini zahmetsizce ve etkili bir şekilde anlatmanıza yardımcı olur.
EN Plus, you won’t have to worry about spending money on extra resources to help promote your brand. Archetypes help you tell your brand’s story effortlessly yet effectively.
TR Markalar, insanların en iyi performanslarını göstermelerine yardımcı olacak ürünler ve zor bir işi verimli ve iyi bir şekilde yapmalarına yardımcı olan sağlam ürünler veya hizmetler sunar.
EN Brands offer products to help people perform at their best, and brands that offer solid products or services that help do a tough job efficiently and well.
TR Hedef kitlemizi tam olarak hangi sorunları çözdüğümüz ve onlara nasıl yardımcı olabileceğimiz konusunda eğitmeye yardımcı olmak için web sitemizde kullanmak üzere bir videoya ihtiyacımız vardı
EN We needed a video to use on our website to help educate our target audience on exactly what problems we solve and how we can help them
TR Elsevier, kurumlar ve profesyonellerin insanlığa fayda sağlamak üzere sağlık sektörünün geliştirmesi, bilimi açık hale getirmesi ve performansı artırmasına yardımcı olan küresel bir bilgi analiz şirketidir
EN Elsevier is a global information analytics business that helps institutions and professionals advance healthcare, open science and improve performance for the benefit of humanity
Türkisch | Englisch |
---|---|
elsevier | elsevier |
fayda | benefit |
sağlık | healthcare |
açık | open |
performansı | performance |
olan | is |
küresel | global |
analiz | analytics |
TR Araştırmacıların yeni keşifler yapmalarına, meslektaşlarıyla işbirlikleri yapmalarına yardımcı oluruz ve finansman bulmak için ihtiyaç duydukları bilgileri onlara sağlarız
EN We help researchers to make new discoveries, collaborate with their colleagues and give them the knowledge they need to find funding
Türkisch | Englisch |
---|---|
yeni | new |
finansman | funding |
ihtiyaç | need |
bilgileri | knowledge |
TR Devletler ve üniversitelerin araştırma stratejilerini değerlendirmesi ve iyileştirmesine yardımcı oluruz
EN We help governments and universities to evaluate and improve their research strategies
Türkisch | Englisch |
---|---|
ve | and |
araştırma | research |
TR Doktorların hayatlar kurtarmasına yardımcı olur, hekimlerin doğru klinik cevapları bulmak için ihtiyaç duydukları bilgilere sahip olmasını sağlar ve hemşireler ve diğer sağlık profesyonellerini kariyerleri boyunca destekleriz
EN We help doctors to save lives, providing insight for physicians to find the right clinical answers and we support nurses and other healthcare professionals throughout their careers
Türkisch | Englisch |
---|---|
klinik | clinical |
cevapları | answers |
sahip | their |
sağlar | providing |
diğer | other |
sağlık | healthcare |
destekleriz | we support |
TR ScienceDirect API'lerimiz kapsamlı, doğru ve güncel bilimsel kayıtlar tutabilmenize yardımcı olmak için kurumsal veri havuzlarının kapsamını ve keşfedilebilirliğini artırır
EN Our ScienceDirect APIs improve the coverage and discoverability of content on institutional repositories to help you maintain a comprehensive, accurate and timely scholarly record
Türkisch | Englisch |
---|---|
sciencedirect | sciencedirect |
api | apis |
kapsamlı | comprehensive |
kurumsal | institutional |
veri | content |
TR CHORUS yazarların finansörlerin şartlarına uymalarına yardımcı olur
EN CHORUS helps authors comply with funder mandates
Türkisch | Englisch |
---|---|
chorus | chorus |
yazarların | authors |
TR Ortak çalışmayı kolaylaştıran platformlar ve ortaklık programları sağlarız. Kamu da dahil olmak üzere diğer paydaşların araştırma dünyasına çekilmesine yardımcı oluruz.
EN We provide platforms and partner in programs that facilitate collaboration. We help bring other stakeholders, including the public, into the world of research.
Türkisch | Englisch |
---|---|
platformlar | platforms |
programları | programs |
sağlarız | we provide |
diğer | other |
araştırma | research |
dünyasına | world |
ın | of |
TR SSRN öğrenciler ve öğretim üyelerinin araştırma sonuçlarını daha yayınlanmadan bulmasına yardımcı olarak elzem bilgilere erken erişim sağlar
EN SSRN is helping students and professors share research findings prior to publication, ensuring early access to essential knowledge
Türkisch | Englisch |
---|---|
öğrenciler | students |
araştırma | research |
erken | early |
erişim | access |
TR Çoğaltılabilirlik konusunda çıtanın yükseltilmesine yardımcı olarak, araştırmacılarrın yöntemlerini ve verilerini paylaşabilmelerine ve araştırma performansıyla ilgili daha eksiksiz bir içgörü elde edebilmesine imkan veriyoruz
EN We're helping raise the bar on reproducibility, enabling researchers to share their methods and data and to gain more complete insight into research performance
Türkisch | Englisch |
---|---|
verilerini | data |
araştırma | research |
ilgili | re |
eksiksiz | complete |
elde | gain |
performansı | performance |
TR Elsevier editörlerini etik konularla başa çıkmaları konusunda destekler. Yayıncılık Etik Değerleri Kaynak Takımı (PERK) size etik değer ihlallerini güvenle belirlemeniz konusunda yardımcı olan çevrimiçi bir kaynaktır.
EN Elsevier supports its editors in dealing with ethical issues. The Publishing Ethics Resource Kit (PERK) is an online resource which helps you to navigate ethical breaches with confidence.
Türkisch | Englisch |
---|---|
elsevier | elsevier |
destekler | supports |
yayıncılık | publishing |
kaynak | resource |
size | you |
çevrimiçi | online |
TR Çoğu dergi ve editör, içerikler konusunda uzman tavsiyeleri sağlayan, yeni yazarlar çekmeye yardımcı olan, gönderimleri teşvik eden ve hakem denetimi konusunda destek sağlayan bir Editörlük Kurulunun rehberliğinden yararlanabilir.
EN Most journals and editors benefit from the guidance of an Editorial Board, which provides expert advice on content, helps to attract new authors and encourage submissions and lends a helping hand with peer review.
Türkisch | Englisch |
---|---|
dergi | journals |
uzman | expert |
yeni | new |
yazarlar | authors |
teşvik | encourage |
denetimi | review |
destek | helps |
TR Araştırmalarınızı organize etmenize, çevrimiçi olarak başkalarıyla işbirliği yapmanıza ve en yeni araştırmaları keşfetmenize yardımcı olan ücretsiz bir referans yöneticisi ve akademik sosyal ağ
EN A free reference manager and academic social network where you can organise your research, collaborate with others online and discover the latest research
Türkisch | Englisch |
---|---|
çevrimiçi | online |
işbirliği | collaborate |
ücretsiz | free |
referans | reference |
yöneticisi | manager |
akademik | academic |
sosyal | social |
TR Yönetim, paylaşım ve işbirliği konularında size yardımcı olmak için güvenilir tam metinler ve araçlarla sizi destekleriz.
EN We support you with access to authoritative full text and tools to help you manage, share and collaborate.
Türkisch | Englisch |
---|---|
yönetim | manage |
işbirliği | collaborate |
tam | full |
destekleriz | we support |
TR Hakem denetimi sistemi akademik çalışmaların doğrulanması amacını taşır, yayınlanan araştırmaların kalitesinin yükseltilmesine yardımcı olur ve araştırma camiaları içinde ağ oluşturma olanaklarını artırır
EN The peer review system exists to validate academic work, helps to improve the quality of published research and increases networking possibilities within research communities
Türkisch | Englisch |
---|---|
denetimi | review |
sistemi | system |
akademik | academic |
yayınlanan | published |
ve | and |
araştırma | research |
artırır | increases |
ın | of |
TR Knovel, kullanıcılara aşağıdaki konularda yardımcı olarak kurumların üretkenliğinin artırmasına, eğitimi geliştirmesine, riski azaltmasına ve iş performansını optimize etmesine fayda sağlar:
EN Knovel helps organisations to increase productivity, improve education, minimise risk and optimise business performance by helping users to:
Türkisch | Englisch |
---|---|
knovel | knovel |
kullanıcılara | users |
eğitimi | education |
riski | risk |
TR Çeşitli sektör ve disiplinlerdeki mühendislere, araştırmacılar ve ürün yöneticileri, inşaat, elektrik, makine ve kimya mühendisleri, proje yönetimi, tasarımı ve Ar-Ge'de çalışan profesyonellere yardımcı oluyoruz.
EN We help engineers, researchers and product stewards across diverse industries and disciplines ? from civil, electrical, mechanical and chemical engineers to professionals working in project management, design and R&D.
Türkisch | Englisch |
---|---|
araştırmacılar | researchers |
elektrik | electrical |
makine | mechanical |
kimya | chemical |
yönetimi | management |
50 von 50 Übersetzungen werden angezeigt