EN Control Union Certifications has supported and implemented many due diligence systems, helping customers identify risks as well as implementing mitigating measures.
"helping customers identify" in Englisch kann in die folgenden Türkisch Wörter/Sätze übersetzt werden:
EN Control Union Certifications has supported and implemented many due diligence systems, helping customers identify risks as well as implementing mitigating measures.
TR Control Union Certifications, müşterilerine riskleri tespit etmeleri ve risk azaltıcı önlemler almaları konusunda yardımcı olacak çok sayıda gerekli özen sistemini desteklemiş ve uygulamıştır.
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | tespit |
control | control |
union | union |
measures | önlemler |
and | ve |
due | da |
EN Control Union Certifications has supported and implemented many due diligence systems, helping customers identify risks as well as implementing mitigating measures.
TR Control Union Certifications, müşterilerine riskleri tespit etmeleri ve risk azaltıcı önlemler almaları konusunda yardımcı olacak çok sayıda gerekli özen sistemini desteklemiş ve uygulamıştır.
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | tespit |
control | control |
union | union |
measures | önlemler |
and | ve |
due | da |
EN Helping others. Helping each other.
TR Başkalarına yardım etmek. Birbirimize yardım etmek.
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardım |
others | başkaları |
EN "I love helping people." She has been living in Germany for five years, and for a good six months she has again been able to do what she loves: working in healthcare, helping people
TR Beş yıldır Almanya’da yaşayan genç kadın yaklaşık altı aydır da çok sevdiği bir işi yapabiliyor: tıp alanında çalışmak ve insanlara yardım etmek
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardım |
living | yaşayan |
in | da |
people | insanlara |
been | ya |
and | ve |
do | işi |
working | iş |
she | bir |
to | etmek |
for | yaklaşık |
EN Helping others. Helping each other.
TR Başkalarına yardım etmek. Birbirimize yardım etmek.
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardım |
others | başkaları |
EN Helping a compulsive internet and technology user keep up an appearance of normalcy is helping him or her continue in the destructive behavior
TR Zorlayıcı bir internet ve teknoloji kullanıcısının normal görünümünü korumasına yardımcı olmak, onun yıkıcı davranışı sürdürmesine yardımcı oluyor
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardımcı olmak |
internet | internet |
technology | teknoloji |
behavior | davranışı |
user | kullanıcı |
a | yardımcı |
and | ve |
EN We'll identify your top influencers and then connect you with them, helping you establish promotional partnerships and brand-to-brand collaborations that will take your channel to the next level.
TR Biz sizin en önde gelen fikir önderlerinizi belirleyeceğiz ve ardından kanalınızı bir üst seviyeye getirecek geliştirici ortaklıklar ve markadan markaya işbirliği kurmanıza yardım ederek onlarla bağlantı kuracağız.
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardım |
partnerships | ortaklıklar |
level | seviyeye |
brand | markaya |
connect | bağlantı |
channel | kanal |
and | ve |
top | en |
the | sizin |
EN CBRE is the leading global provider of Workplace services, helping businesses identify and implement workplace solutions that improve employee engagement and deliver great business results.
TR CBRE’nin Portföy ve Lokasyon Danışmanlığı ekibi, iş hedeflerinizi ileriye taşımak için operasyonlarınız, çalışanlarınız ve müşterileriniz için en iyi lokasyonları belirler.
Englisch | Türkisch |
---|---|
and | ve |
of | in |
the | için |
EN CBRE is the leading global provider of Workplace services, helping businesses identify and implement workplace solutions that improve employee engagement and deliver great business results.
TR CBRE’nin Portföy ve Lokasyon Danışmanlığı ekibi, iş hedeflerinizi ileriye taşımak için operasyonlarınız, çalışanlarınız ve müşterileriniz için en iyi lokasyonları belirler.
Englisch | Türkisch |
---|---|
and | ve |
of | in |
the | için |
EN Along with helping identify the issues that are causing your low SEO rankings, you’ll also want to use an SEO audit tool that will provide you with solutions to these problems
TR Düşük SEO sıralamalarınıza neden olan sorunların belirlenmesine yardımcı olmanın yanı sıra, size bu sorunlara çözümler sunacak bir SEO denetim aracı da kullanmak isteyeceksiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
low | düşük |
seo | seo |
rankings | sıralamalarını |
audit | denetim |
solutions | çözümler |
also | da |
these | bu |
problems | sorunları |
to | neden |
to use | kullanmak |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN If you want to recruit and retain the best talent possible, employee surveys can play a big part by helping you understand the impact of existing policies and identify areas for improvement
TR Mümkün olan en yetenekli çalışanları işe almak ve elde tutmak istiyorsanız, çalışan anketleri ile mevcut politikaların etkisini anlayabilir ve geliştirilecek alanları belirleyebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
impact | etkisini |
policies | politikalar |
if you want | istiyorsanız |
employee | çalışan |
best | en |
areas | alanları |
possible | mümkün |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN We'll guide you through each step. Our community team is dedicated to helping you connect with your customers in real life around the world.
TR Size her adımda rehberlik edeceğiz. Topluluk ekibimiz, dünya çapındaki müşterilerinizle gerçek hayatta bağlantı kurmanıza yardım etmek için azimle çalışmaktadır.
Englisch | Türkisch |
---|---|
guide | rehberlik |
community | topluluk |
helping | yardım |
real | gerçek |
with your customers | müşterilerinizle |
connect | bağlantı |
world | dünya |
the | size |
EN As one of the world’s preferred suppliers of fluid conveyance products, we are relentlessly dedicated to helping our customers succeed in a wide range of demanding industries
TR Dünyanın öncelikli akışkan iletimi ürünleri tedarikçilerinden biri olarak, müşterilerimizin pek çok farklı zorlu sektörde başarılı olmalarına yardım etmeye kararlıyız
Englisch | Türkisch |
---|---|
fluid | akışkan |
helping | yardım |
products | ürünleri |
our customers | müşterilerimizin |
to | etmeye |
are | dünyanın |
EN + For customers resistant to change, how is Zebra helping them extend the life of their mobile computing hardware for as many as six, eight or even 10 years after the initial launch of our mobile computing products?
TR + Zebra, değişikliğe meyilli olmayan müşterilere, mobil bilgisayar donanımlarının ömrünü, bu ürünlerin ilk piyasaya çıkışından sonra altı, sekiz hatta 10 yıl gibi uzun bir süre uzatma konusunda nasıl yardımcı oluyor?
Englisch | Türkisch |
---|---|
customers | müşterilere |
change | değişikliğe |
zebra | zebra |
mobile | mobil |
computing | bilgisayar |
their | bu |
products | ürünlerin |
to | hatta |
how | nasıl |
even | bir |
our | de |
the | sonra |
for | ilk |
as | gibi |
EN By coupling our market-leading products with your innovative hardware, product, or service offer, we’re helping customers make business-critical decisions and perform their best
TR Pazar lideri ürünlerimizi yenilikçi donanım, ürün veya hizmet teklifi ile birleştirerek, müşterilerin iş açısından kritik kararlar almalarını ve en iyisini yapmalarını sağlıyoruz
Englisch | Türkisch |
---|---|
innovative | yenilikçi |
hardware | donanım |
customers | müşterilerin |
decisions | kararlar |
market | pazar |
leading | lideri |
critical | kritik |
service | hizmet |
best | en |
or | veya |
product | ürün |
and | ve |
EN The firm has broad experience advising on consulting, services and outsourcing agreements, helping customers and service providers alike to establish long-lasting relationships, as well as resolve related conflicts.
TR Moroğlu Arseven’in bu alandaki bilgi birikimi; müşterilere ve hizmet sağlayıcılarına kalıcı ilişkiler kurabilme ve anlaşmazlıkları çözebilmeleri için destek sağlar.
Englisch | Türkisch |
---|---|
experience | bilgi |
customers | müşterilere |
relationships | ilişkiler |
lasting | kalıcı |
has | bu |
and | ve |
service | hizmet |
helping | destek |
to | için |
EN AWS is committed to helping customers meet CJIS requirements.
TR AWS müşterilerin CJIS gereksinimlerini karşılamalarına yardımcı olmaya kararlıdır.
Englisch | Türkisch |
---|---|
aws | aws |
customers | müşterilerin |
requirements | gereksinimlerini |
is | olmaya |
EN + For customers resistant to change, how is Zebra helping them extend the life of their mobile computing hardware for as many as six, eight or even 10 years after the initial launch of our mobile computing products?
TR + Zebra, değişikliğe meyilli olmayan müşterilere, mobil bilgisayar donanımlarının ömrünü, bu ürünlerin ilk piyasaya çıkışından sonra altı, sekiz hatta 10 yıl gibi uzun bir süre uzatma konusunda nasıl yardımcı oluyor?
Englisch | Türkisch |
---|---|
customers | müşterilere |
change | değişikliğe |
zebra | zebra |
mobile | mobil |
computing | bilgisayar |
their | bu |
products | ürünlerin |
to | hatta |
how | nasıl |
even | bir |
our | de |
the | sonra |
for | ilk |
as | gibi |
EN By coupling our market-leading products with your innovative hardware, product, or service offer, we’re helping customers make business-critical decisions and perform their best
TR Pazar lideri ürünlerimizi yenilikçi donanım, ürün veya hizmet teklifi ile birleştirerek, müşterilerin iş açısından kritik kararlar almalarını ve en iyisini yapmalarını sağlıyoruz
Englisch | Türkisch |
---|---|
innovative | yenilikçi |
hardware | donanım |
customers | müşterilerin |
decisions | kararlar |
market | pazar |
leading | lideri |
critical | kritik |
service | hizmet |
best | en |
or | veya |
product | ürün |
and | ve |
EN 3D visualization software translates technical drawing into a visual story, helping you communicate the project to customers, architects, and engineering teams.
TR 3B görselleştirme yazılımları, teknik çizimi (İngilizce) görsel bir hikayeye dönüştürerek projeyi müşterilere, mimarlara ve mühendislik ekiplerine iletmenize yardımcı olur.
Englisch | Türkisch |
---|---|
visualization | görselleştirme |
visual | görsel |
helping | yardımcı olur |
the project | projeyi |
software | yazılımları |
technical | teknik |
a | yardımcı |
engineering | mühendislik |
customers | müşterilere |
and | ve |
EN 3D visualization software translates technical drawing into a visual story, helping you communicate the project to customers, architects, and engineering teams.
TR 3B görselleştirme yazılımları, teknik çizimi (İngilizce) görsel bir hikayeye dönüştürerek projeyi müşterilere, mimarlara ve mühendislik ekiplerine iletmenize yardımcı olur.
Englisch | Türkisch |
---|---|
visualization | görselleştirme |
visual | görsel |
helping | yardımcı olur |
the project | projeyi |
software | yazılımları |
technical | teknik |
a | yardımcı |
engineering | mühendislik |
customers | müşterilere |
and | ve |
EN 3D visualization software translates technical drawing into a visual story, helping you communicate the project to customers, architects, and engineering teams.
TR 3B görselleştirme yazılımları, teknik çizimi (İngilizce) görsel bir hikayeye dönüştürerek projeyi müşterilere, mimarlara ve mühendislik ekiplerine iletmenize yardımcı olur.
Englisch | Türkisch |
---|---|
visualization | görselleştirme |
visual | görsel |
helping | yardımcı olur |
the project | projeyi |
software | yazılımları |
technical | teknik |
a | yardımcı |
engineering | mühendislik |
customers | müşterilere |
and | ve |
EN 3D visualization software translates technical drawing into a visual story, helping you communicate the project to customers, architects, and engineering teams.
TR 3B görselleştirme yazılımları, teknik çizimi (İngilizce) görsel bir hikayeye dönüştürerek projeyi müşterilere, mimarlara ve mühendislik ekiplerine iletmenize yardımcı olur.
Englisch | Türkisch |
---|---|
visualization | görselleştirme |
visual | görsel |
helping | yardımcı olur |
the project | projeyi |
software | yazılımları |
technical | teknik |
a | yardımcı |
engineering | mühendislik |
customers | müşterilere |
and | ve |
EN 3D visualization software translates technical drawing into a visual story, helping you communicate the project to customers, architects, and engineering teams.
TR 3B görselleştirme yazılımları, teknik çizimi (İngilizce) görsel bir hikayeye dönüştürerek projeyi müşterilere, mimarlara ve mühendislik ekiplerine iletmenize yardımcı olur.
Englisch | Türkisch |
---|---|
visualization | görselleştirme |
visual | görsel |
helping | yardımcı olur |
the project | projeyi |
software | yazılımları |
technical | teknik |
a | yardımcı |
engineering | mühendislik |
customers | müşterilere |
and | ve |
EN 3D visualization software translates technical drawing into a visual story, helping you communicate the project to customers, architects, and engineering teams.
TR 3B görselleştirme yazılımları, teknik çizimi (İngilizce) görsel bir hikayeye dönüştürerek projeyi müşterilere, mimarlara ve mühendislik ekiplerine iletmenize yardımcı olur.
Englisch | Türkisch |
---|---|
visualization | görselleştirme |
visual | görsel |
helping | yardımcı olur |
the project | projeyi |
software | yazılımları |
technical | teknik |
a | yardımcı |
engineering | mühendislik |
customers | müşterilere |
and | ve |
EN 3D visualization software translates technical drawing into a visual story, helping you communicate the project to customers, architects, and engineering teams.
TR 3B görselleştirme yazılımları, teknik çizimi (İngilizce) görsel bir hikayeye dönüştürerek projeyi müşterilere, mimarlara ve mühendislik ekiplerine iletmenize yardımcı olur.
Englisch | Türkisch |
---|---|
visualization | görselleştirme |
visual | görsel |
helping | yardımcı olur |
the project | projeyi |
software | yazılımları |
technical | teknik |
a | yardımcı |
engineering | mühendislik |
customers | müşterilere |
and | ve |
EN We'll guide you through each step. Our community team is dedicated to helping you connect with your customers in real life around the world.
TR Size her adımda rehberlik edeceğiz. Topluluk ekibimiz, dünya çapındaki müşterilerinizle gerçek hayatta bağlantı kurmanıza yardım etmek için azimle çalışmaktadır.
Englisch | Türkisch |
---|---|
guide | rehberlik |
community | topluluk |
helping | yardım |
real | gerçek |
with your customers | müşterilerinizle |
connect | bağlantı |
world | dünya |
the | size |
EN That’s why we are committed to working together with our customers, global organisations, partners, suppliers and NGOs, as we commit to helping to shape a more secure – and a more equal – global food system.
TR İşte bu yüzden, daha güvenli (ve daha eşit) bir küresel gıda sistemini şekillendirmeye yardımcı olmayı taahhüt ederken müşterilerimiz, küresel kuruluşlar, ortaklar, tedarikçiler ve STK'ler ile birlikte çalışmaya kararlıyız.
Englisch | Türkisch |
---|---|
why | yüzden |
equal | eşit |
global | küresel |
food | gıda |
system | sistemini |
our customers | müşterilerimiz |
partners | ortaklar |
suppliers | tedarikçiler |
as | ederken |
a | yardımcı |
and | ve |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
EN identify insightful data trends (which never identify any individuals).
TR görüş sağlayan veri trendlerini belirlemek (bu veriler asla kişilerin kimliğini belirlemez).
Englisch | Türkisch |
---|---|
identify | belirlemek |
never | asla |
data | veri |
which | bu |
50 von 50 Übersetzungen werden angezeigt