EN Squeak of chalk on school blackboard
EN Squeak of chalk on school blackboard
TR Tebeşirin kara tahta üzerinde gıcırdaması
Saesneg | Twrceg |
---|---|
on | üzerinde |
EN Tablet and internet instead of blackboard and chalk: three good examples of how young people are learning to handle digital media confidently.
TR Kara tahta ve tebeşir yerine tablet ve internet: Gençlerin dijital medya araçlarını doğru şekilde kullanmayı nasıl öğrendiğine dair üç başarılı örnek.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
tablet | tablet |
internet | internet |
young | genç |
digital | dijital |
media | medya |
examples | örnek |
and | ve |
how | nasıl |
EN The main goal of Callisto is to research and develop a reference implementation of a self-sustaining, self-governed and self-funded blockchain ecosystem and development environment.
TR Callisto'nun esas amacı, kendine yetebilen, kendini yönetebilen ve kendini fonlayabilen bir blockchain ekosistemi ve geliştirme ortamı için referans bir uygulama araştırmak ve geliştirmektir.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
reference | referans |
ecosystem | ekosistemi |
goal | amacı |
blockchain | blockchain |
development | geliştirme |
implementation | uygulama |
environment | ortamı |
and | ve |
of | in |
to | için |
a | bir |
EN FREEZEmarker is a self-adhesive, single-use freeze indicator that can be applied directly to product surfaces or packaging. FREEZEmarkers provide a visual warning within 30 minutes of a freeze event.
TR FREEZEmarker, doğrudan ürün yüzeylerine veya ambalajına uygulanabilen, kendinden yapışkanlı, tek kullanımlık bir donma göstergesidir. FREEZEmarker, bir donma olayını takip eden 30 dakika içinde görsel bir uyarı sağlar.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
directly | doğrudan |
packaging | ambalaj |
provide | sağlar |
visual | görsel |
minutes | dakika |
event | olay |
warning | uyarı |
product | ürün |
or | veya |
EN Zebra’s Fresh-Check food temperature indicators, manufactured by Temptime®, are self-adhesive time-temperature indicators that can monitor food from the plant to the store to consumers’ homes
TR Zebra Temptime® tarafından üretilen Fresh-Check gıda sıcaklığı göstergeleri, tesisten mağazaya ve tüketicilerin evlerine kadar yiyecekleri izleyebilen, kendinden yapışkanlı zaman-sıcaklık göstergeleridir
Saesneg | Twrceg |
---|---|
food | gıda |
indicators | göstergeleri |
consumers | tüketicilerin |
by | tarafından |
temperature | sıcaklığı |
to | kadar |
EN HEATmarker is a miniaturised, self-adhesive temperature monitoring indicator that can be applied directly to temperature-sensitive products
TR HEATmarker, sıcaklığa duyarlı ürünlere doğrudan uygulanabilen, küçültülmüş ve kendinden yapışkanlı bir sıcaklık izleme göstergesidir
Saesneg | Twrceg |
---|---|
monitoring | izleme |
directly | doğrudan |
sensitive | duyarlı |
temperature | sıcaklık |
products | ürünlere |
a | bir |
EN HEATmarker is a miniaturised, self-adhesive temperature monitoring indicator that can be applied directly to temperature-sensitive products
TR HEATmarker, sıcaklığa duyarlı ürünlere doğrudan uygulanabilen, küçültülmüş ve kendinden yapışkanlı bir sıcaklık izleme göstergesidir
Saesneg | Twrceg |
---|---|
monitoring | izleme |
directly | doğrudan |
sensitive | duyarlı |
temperature | sıcaklık |
products | ürünlere |
a | bir |
EN FREEZEmarker is a self-adhesive, single-use freeze indicator that can be applied directly to product surfaces or packaging. FREEZEmarkers provide a visual warning within 30 minutes of a freeze event.
TR FREEZEmarker, doğrudan ürün yüzeylerine veya ambalajına uygulanabilen, kendinden yapışkanlı, tek kullanımlık bir donma göstergesidir. FREEZEmarker, bir donma olayını takip eden 30 dakika içinde görsel bir uyarı sağlar.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
directly | doğrudan |
packaging | ambalaj |
provide | sağlar |
visual | görsel |
minutes | dakika |
event | olay |
warning | uyarı |
product | ürün |
or | veya |
EN Where self-care meets self-love — find every single FOREO product you could wish for. Enjoy all the beautiful things that can turn a blah day into a spa day!
TR Kişisel bakımın sevgiyle buluştuğu yerde - dilediğiniz her FOREO ürününü bulun. Sıradan bir günü bir spa gününe dönüştürebilecek tüm güzel şeylerin tadını çıkarın!
Saesneg | Twrceg |
---|---|
foreo | foreo |
find | bulun |
day | günü |
beautiful | güzel |
enjoy | tadını |
spa | spa |
all | tüm |
a | bir |
the | kişisel |
EN Individual Self-Instruction and Self-Training Aids, Programmes
TR Kişisel Eğitim ve Gelişim Ekipmanları, Programları
Saesneg | Twrceg |
---|---|
individual | kişisel |
training | eğitim |
programmes | programları |
and | ve |
EN Physical self-careAfter years of neglecting our bodies and living environment, we benefit from prioritizing our physical self-care
TR Fiziksel öz bakımYıllarca bedenlerimizi ve yaşadığımız çevreyi ihmal ettikten sonra, fiziksel öz bakımımıza öncelik vermenin faydasını görüyoruz
Saesneg | Twrceg |
---|---|
physical | fiziksel |
years | yaş |
of | sonra |
and | ve |
EN These acts of self-love go a long way towards rebuilding our self-esteem in sobriety.
TR Bu öz-sevgi eylemleri, ayık halde özsaygımızı yeniden inşa etmede uzun bir yol kat eder.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
long | uzun |
way | yol |
these | bu |
of | in |
a | bir |
EN Negative self-talk and insensitive humour about self-harming behaviour
TR Kendine zarar verme davranışı hakkında olumsuz iç konuşma ve duyarsız mizah
Saesneg | Twrceg |
---|---|
negative | olumsuz |
about | hakkında |
and | ve |
self | kendine |
EN If you want to become self-employed in Germany, you should know and be able to contextualise the most important terms relating to the subject of “self-employment” and “starting up”
TR Almanya'da serbest meslek sahibi olmak istiyorsanız, "serbest meslek" ve "iş kurma" ile ilgili en önemli terimleri bilmeli ve kategorize edebilmelisiniz
EN Repair-friendly stretch-release adhesive secures the battery, and is easy to release successfully.
TR Onarım dostu, esneterek serbest bırakılan yapışkan, pili sabitler ve başarıyla çıkarılması kolaydır.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
and | ve |
easy | kolaydır |
successfully | başarıyla |
repair | onarım |
friendly | dostu |
EN The display comes off first, but is fragile and poorly protected. Foam adhesive makes the opening process relatively easy.
TR Önce ekran çıkar, ancak kırılgan ve kötü korunuyor. Köpük yapıştırıcı, açma işlemini fazlasıyla kolaylaştırır.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
display | ekran |
foam | köpük |
process | iş |
easy | kolaylaştırır |
and | ve |
first | a |
EN The battery is secured with removable adhesive tabs, making replacement simple.
TR Pil, değişimi kolaylaştıran çıkarılabilir yapıştırıcı şeritler ile sabitlenmiş.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
battery | pil |
EN Ultra-thin pick for slicing adhesive and separating screens and cases
TR Ekran ve kasaların yapışkanını sıyırmak ve ayırmak için ultra ince açıcı
Saesneg | Twrceg |
---|---|
ultra | ultra |
and | ve |
for | için |
EN Lower the central arm rest to have a pivoting tablet with an elastic adhesive band to keep objects like computers and tablets from sliding
TR Merkezi kol dayanağını, bilgisayar ve tabletler gibi nesnelerin kaymasını önlemek için elastik bir yapışkan bantlı bir döner tablete sahip olacak şekilde indirin
Saesneg | Twrceg |
---|---|
central | merkezi |
elastic | elastik |
computers | bilgisayar |
tablets | tabletler |
a | bir |
and | ve |
the | şekilde |
EN Holds securely with 3M adhesive and steel pin inner reinforcement
TR 3M yapıştırıcı ve çelik pim güçlendirmesiyle sağlamlığını korur
Saesneg | Twrceg |
---|---|
and | ve |
steel | çelik |
EN Adhesive-free zone around the form and edges to prevent printer jams, reducing costly printer maintenance.
TR Yazıcı sıkışmalarını önlemek için formun ve kenarların etrafında bulunan, maliyetli yazıcı bakımlarını azaltan yapışkan bir bölge.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
costly | maliyetli |
printer | yazıcı |
and | ve |
to | için |
prevent | önlemek |
the | bir |
EN Color-coded Tyvek® adhesive closure wristbands pre-printed with patient conditions.
TR Hastaların durumlarının önceden yazdırılmış olduğu renk kodlu, yapışkanlı Tyvek® etiketler.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
patient | hastaların |
color | renk |
coded | kodlu |
EN Features a strong adhesive that causes the label to tear if tampered with.
TR Etiketin kurcalandığı takdirde yırtılmasına neden olan güçlü bir yapışkana sahiptir.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
features | sahiptir |
if | takdirde |
strong | güçlü |
to | neden |
EN With adhesive closures and seven color options, Z-Band Fun wristbands suit one-day events with minimal water exposure
TR Z-Band Fun bileklikler, yapışkanlı kapanış ve yedi adet renk seçeneği sayesinde, az miktarda suya maruz kalınan tek günlük etkinlikler için uygundur
Saesneg | Twrceg |
---|---|
events | etkinlikler |
water | suya |
one | tek |
day | günlük |
and | ve |
with | sayesinde |
color | renk |
seven | yedi |
EN Z-Band Splash wristbands are designed for multi-day duty and available in seven colors with water-resistant adhesive closures for excessive water exposure.
TR Z-Band Splash bileklikler çok günlük kullanım için tasarlanmış olup, yedi renkte sunulur ve aşırı suya maruz kalma durumları için su geçirmez yapışkanlı kapanışlara sahiptir.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
exposure | maruz kalma |
day | günlük |
water | su |
and | ve |
designed | tasarlanmış |
seven | yedi |
EN For multi-day use with water-resistant adhesive closure for excessive water exposure
TR Aşırı suya maruz kalma özelliği ve su geçirmez yapışkanlı kapanış özelliği sayesinde çok günlük kullanım
Saesneg | Twrceg |
---|---|
exposure | maruz kalma |
day | günlük |
use | kullanım |
water | su |
with | sayesinde |
EN New Urologic Problems in Home Care Patients: Adhesive Cathater
TR Evde Bakım Hastalarında Görülen Yeni Ürolojik Problemler: Çıkmayan Sondalar
Saesneg | Twrceg |
---|---|
care | bakım |
new | yeni |
home | evde |
patients | hastalar |
EN Answer to "Need adhesive remover. Suggestions? Removed broken glass from LCD."
TR "Need adhesive remover. Suggestions? Removed broken glass from LCD." için yanıt
Saesneg | Twrceg |
---|---|
answer | yanıt |
lcd | lcd |
to | için |
EN Repair-friendly stretch-release adhesive secures the battery, and is easy to release successfully.
TR Onarım dostu, esneterek serbest bırakılan yapışkan, pili sabitler ve başarıyla çıkarılması kolaydır.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
and | ve |
easy | kolaydır |
successfully | başarıyla |
repair | onarım |
friendly | dostu |
EN The display comes off first, but is fragile and poorly protected. Foam adhesive makes the opening process relatively easy.
TR Önce ekran çıkar, ancak kırılgan ve kötü korunuyor. Köpük yapıştırıcı, açma işlemini fazlasıyla kolaylaştırır.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
display | ekran |
foam | köpük |
process | iş |
easy | kolaylaştırır |
and | ve |
first | a |
EN The battery is secured with removable adhesive tabs, making replacement simple.
TR Pil, değişimi kolaylaştıran çıkarılabilir yapıştırıcı şeritler ile sabitlenmiş.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
battery | pil |
EN Lower the central arm rest to have a pivoting tablet with an elastic adhesive band to keep objects like computers and tablets from sliding
TR Merkezi kol dayanağını, bilgisayar ve tabletler gibi nesnelerin kaymasını önlemek için elastik bir yapışkan bantlı bir döner tablete sahip olacak şekilde indirin
Saesneg | Twrceg |
---|---|
central | merkezi |
elastic | elastik |
computers | bilgisayar |
tablets | tabletler |
a | bir |
and | ve |
the | şekilde |
EN Lower the central arm rest to have a pivoting tablet with an elastic adhesive band to keep objects like computers and tablets from sliding
TR Merkezi kol dayanağını, bilgisayar ve tabletler gibi nesnelerin kaymasını önlemek için elastik bir yapışkan bantlı bir döner tablete sahip olacak şekilde indirin
Saesneg | Twrceg |
---|---|
central | merkezi |
elastic | elastik |
computers | bilgisayar |
tablets | tabletler |
a | bir |
and | ve |
the | şekilde |
EN The adhesive film kills viruses with the aid of biocides, but is harmless to humans.
TR Bu yapışkan folyo, haşere ilacı aracılığıyla virüsleri öldürüyor ama insanlar için tehlikesiz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
but | ama |
of | in |
to | için |
EN Adhesive-free zone around the form and edges to prevent printer jams, reducing costly printer maintenance.
TR Yazıcı sıkışmalarını önlemek için formun ve kenarların etrafında bulunan, maliyetli yazıcı bakımlarını azaltan yapışkan bir bölge.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
costly | maliyetli |
printer | yazıcı |
and | ve |
to | için |
prevent | önlemek |
the | bir |
EN Color-coded Tyvek® adhesive closure wristbands pre-printed with patient conditions.
TR Hastaların durumlarının önceden yazdırılmış olduğu renk kodlu, yapışkanlı Tyvek® etiketler.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
patient | hastaların |
color | renk |
coded | kodlu |
EN Features a strong adhesive that causes the label to tear if tampered with.
TR Etiketin kurcalandığı takdirde yırtılmasına neden olan güçlü bir yapışkana sahiptir.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
features | sahiptir |
if | takdirde |
strong | güçlü |
to | neden |
EN Enforce consistent role-based access controls across all SaaS and self-hosted applications -- cloud, hybrid, or on-premises.
TR Bulut, hibrit veya şirket içi tüm SaaS ve kendi kendine barındırılan uygulamalarda tutarlı rol tabanlı erişim denetimleri uygulayın.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
access | erişim |
controls | denetimleri |
saas | saas |
applications | uygulamalarda |
cloud | bulut |
hybrid | hibrit |
consistent | tutarlı |
role | rol |
based | tabanlı |
all | tüm |
or | veya |
and | ve |
self | kendine |
on | kendi |
EN Authors wishing to self-archive book chapters can continue to reach out to Global Rights to seek the relevant permissions.
TR Kitap bölümlerini kendi arşivlerine almak isteyen yazarlar ilgili izinleri almak için Küresel Haklar ile iletişime geçmeye devam edebilir.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
authors | yazarlar |
book | kitap |
can | edebilir |
continue | devam |
global | küresel |
rights | haklar |
relevant | ilgili |
permissions | izinleri |
to | için |
reach | ile |
EN Is this a managed or self-managed solution?
TR Bu yönetilen bir çözüm mü, kendiliğinden yönetilen bir çözüm müdür?
Saesneg | Twrceg |
---|---|
managed | yönetilen |
solution | çözüm |
this | bu |
a | bir |
EN Cloud hosting at Name.com is a self-managed solution
TR Name.com'da bulut barındırma kendiliğinden yönetilen bir çözümdür
Saesneg | Twrceg |
---|---|
cloud | bulut |
name | name |
managed | yönetilen |
hosting | barındırma |
a | bir |
EN A base-level understanding of linux and command line is crucial to take advantage of this self-managed hosting solution.
TR Kendiliğinden yönetilen bu barındırma çözümünden yararlanmak için Linux ve komut satırı ile ilgili temel düzeyde bilgi elzemdir.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
linux | linux |
command | komut |
hosting | barındırma |
managed | yönetilen |
level | düzeyde |
this | bu |
line | ile |
a | temel |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN Stellar is a platform for financial tools, with a self-serve architecture that makes it easy to issue Digital Assets, connect them to real-world assets, and exchange them using built-in orderbooks
TR Stellar kullanımı kolay Dijital Varlıklar çıkarmak, onları gerçek varlıklara bağlamak ve yerleşik teklif defterleri ile alıp satabilmek için self servis bir mimari ile yaratılmış bir finansal araçlar platformdur
Saesneg | Twrceg |
---|---|
financial | finansal |
architecture | mimari |
easy | kolay |
assets | varlıklar |
built-in | yerleşik |
stellar | stellar |
self | self |
real | gerçek |
tools | araçlar |
using | kullanımı |
digital | dijital |
makes | ile |
and | ve |
EN Improve your campaign’s organic momentum and create a self sustaining community of fans
TR Kampanyanızın organik momnetumunu geliştirin ve kendi kendine devam eden fan topluluğunu yaratın
Saesneg | Twrceg |
---|---|
organic | organik |
improve | geliştirin |
and | ve |
EN A self-taught musician, McCartney is proficient on bass, guitar, keyboards, and drums
TR McCartney ve Lennon müzik tarihinin en başarılı ve en etkili söz yazarı partneri olmuşlar, rock n roll tarihinin en önemli hitlerini bestelemişlerdir
Saesneg | Twrceg |
---|---|
musician | müzik |
and | ve |
EN His first commercially released recording was a guest appearance on the track "All I Want" from Australian dance act Disco Montego's self-titled album in 2002
TR Çocukluğunda keman çalmayı öğrenen Daniel, okulu bıraktıktan sonra önceliğini vokal derslerine ve müziğe verdi
Saesneg | Twrceg |
---|---|
first | e |
the | sonra |
EN In 1979, Jürgen Müller, a self-taught amateur musician studying oceanic science at the University of Kiel, travelled with a film crew to document a mission testing sea-water toxicity a few kilometres offshore in the North Sea
TR Bu sanatçı için henüz elimizde bir viki yok
Saesneg | Twrceg |
---|---|
of | in |
to | için |
EN Self music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Self müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
Saesneg | Twrceg |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
and | ve |
self | self |
EN After meeting through friends and covering pop hits of the day in smalltime clubs for a year and a half, Staind self-released… read more
TR İlk başlarda Korn, Rage Agai… Devamını oku
EN Formed in 2000, Adema began with Mark Chavez, Mike Ransom, Dave DeRoo, Tim Fluckey and Kris Kohls. The band later signed to Arista Records, releasing its first album, self-titled Adema, which was released in 2001. The first two singles f… read more
TR Kurulduğu günden beri “Jonathan Davis’in kardeşinin grubu” olarak lanse edilmekten bir türlü kurtulamayan Adema, Mark "Marky" Chavez(vokal), Mike Ransom (gitar), Tim Fluckey (gitar), Dave Deroo (bas), Kris Kohls (davul)dan o… Devamını oku
Yn dangos 50 o gyfieithiadau 50